Apple yapay zeka araştırmalarını yayınlamaya başladı

0

Yapay zeka konusunda uzun zamandır çalışmalar yürüten, Siri ile de yapay zekayı geniş kitlelerle buluşturan Apple, kısa süre önce yapay zeka hakkındaki araştırma sonuçlarını, elindeki bulguları ve çalışmalarını halka açacağını açıklamıştı.

Apple şimdi ilk parti bilgileri halka açtı.

Yapay zekanın insanlık çok önemli bir teknoloji olduğunu ve tüm dünyadan katılımla ortak bir geliştirme çabasının yararlı olacağını öne süren Apple, kendi çalışmalarını yayına açacağını ve diğer firmaların da bunu yapması gerektiğini vurgulamıştı.

Apple’ın ilk aşamada açıkladığı yapay zeka teknolojisi, görsel zeka çalışmalarına dayanıyor. Bu çalışmalarda, bilgisayarların çevresindeki imgeleri görme ve tanıma konusundaki teknolojiler dikkat çekiyor.

Yapay zeka dünyayı bizim gibi görmüyor

Apple’ın kullandığı taktikte, bir fotoğrafı veya görseli, olduğu gibi değil de, simüle edilmiş imajlara dönüştürdüğü ve diğer imgelerle bu şekilde karşılaştırdığı anlaşılıyor. Bu da bilgisayarın aradığı eşleştirmeyi bulmak için çok daha az zaman harcamasına neden oluyor.

Apple yine de elimdeki tüm çalışmaları bir anda halka açmayacak. Tüm verilerin paylaşılması yıllar alacak. Şirket bu sırada rakiplerin de benzer bir politika izleyip izlemediğini kontrol edecek. 

Sanal gerçeklikte büyük buluşma

0
Samsung Electronics, dünya çapında sanal gerçeklik (VR) sektörünün büyümesini teşvik etmeyi amaçlayan ve kâr amacı gütmeyen Küresel Sanal Gerçeklik Birliği’nin (GVRA) kuruluşunda rol alacağını duyurdu. Küresel Sanal Gerçeklik Birliği’nin amacı, VR’nin global olarak sorumluluk bilinci içinde geliştirilmesini ve benimsenmesini teşvik etmek. VR için standartizasyon çalışması Birliğin üyeleri en iyi uygulamaları geliştirecek ve paylaşacak, araştırmalar yapacak ve teknoloji ilerledikçe uluslararası VR topluluğunu bir araya getirecek. Grup, VR ile ilgilenen tüketiciler, şirket yöneticileri veya hükumet yetkilileri ve pek çok sektör için bir kaynak olacak. VR teknolojileri, önemli bir bilişim platformu olma yolunda ilerliyor. Eğitimden sağlık hizmetine kadar pek çok sektör VR teknolojilerini günlük iş yapış biçimlerine entegre etme çabası içerisinde ve bu açıdan VR teknolojileri sektörlere önemli katkılar sağlama potansiyeline sahip. Araştırmaların yürütülmesi, uluslararası katılımın sağlanması ve en iyi uygulamaların geliştirilmesi yoluyla Küresel Sanal Gerçeklik Birliği’nin kurucu şirketleri, VR’deki potansiyeli açığa çıkarıp en üst seviyeye taşımayı ve bu kazanımların mümkün olduğunca yaygın bir şekilde dünya genelinde paylaşılmasını sağlamayı umuyor. Daha fazla bilgi için www.GVRA.com adresini ziyaret edebilirsiniz.

Microsoft trilyon dolara koşuyor

0
Apple, Şubat 2015’te 700 milyar dolarlık toplam değere ulaşarak tarihte bir rekor kırmıştı. Ancak bu fazla uzun sürmedi ve Apple hisselerindeki düşüşle beraber, şirketin değeri de 615 milyar dolara indi. Şimdi piyasa uzmanları, dünyada 1 trilyon dolarlık değere ulaşabilecek şirketin Microsoft olabileceğini düşünüyorlar. Bu öngörüde, 2020’de 700 milyon kullanıcıya sahip olacak LinkedIn’i satın alan Microsoft’un LinkedIn’in sağladığı dinamizmle değerini arttıracağı beklentisi var. Kullanıcı başına 60 dolar ödeyerek LinkedIn’i satın alan Microsoft, rakipleri arasında en avantajlı durumda olan şirket olarak görülüyor. Bir kullanıcının Facebook’a maliyeti 218 dolar. Dolayısıyla, Microsoft büyüme konusunda çok daha avantajlı görünüyor. Şirket değerleri bugün şu şekilde sıralanıyor: Apple $617 Milyar Alphabet $548 Milyar Microsoft $492 Milyar Amazon $359 Milyar Facebook $333 Milyar Bu liste içinde, hisse değerlerini katlayarak 1 trilyon dolara ilk ulaşacak şirket olarak Microsoft gösteriliyor. Apple, donanıma bağlı bir şirket olduğu için yeni donanımlar geliştirmesi ve bunları pazarlaması, Microsoft kadar kolay değil. Microsoft tamamen yazılıma odaklı yapısıyla, yeni ürünler geliştirmek konusunda çok daha esnek bir şirket.

Crytek Türkiye’de 500 milyon dolar yatırım mı yapacak?

0
Birkaç gün önce, dünyadaki 5 stüdyosunu kapatacağını duyuran Crytek’in, Türkiye’de 500 milyon dolarlık yatırım yapma ihtimali olduğu ortaya çıktı. Çalışanlarına maaş ödemede zorluk çektiği söylentisi nedeniyle de zor günler yaşayan Crytek hakkında ilginç bir detay, Başbakan Binali Yıldırım’ın yaptığı konuşmada ortaya çıktı. Başbakan Binali Yıldırım, Türkiye İhracatçılar Meclisi’nde gerçekleştirilen toplantıda yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı: Türkiye’nin geldiği yer gideceği yere göre çok daha kısa. Önümüzde daha çok mesafe var. Daha çok yapmamız gereken iş var. Türkiye’nin kaynakları bugün geldiğimizin iki katını rahatlıkla yapacak kapasiteye sahip. Bunu biliyoruz. İnsan kapasitemiz, coğrafyamız buna müsait. Firmalarımızın kabiliyetleri buna müsait. Bir genç bilişimci bir oyun yazmış, 200’den fazla ülkeye bunu satmış. Daha bunun ötesi var. Almanya’da yaşayan Giresunlu bir delikanlı var bu liste başı oyunu o yapıyor. Türkiye’de gelip yatırım yapacak. Ön gördüğü yatırım da 500 milyon dolar. Anlattıklarını benim hafızam zor alıyor. Başka bir dünya. Ama geleceğin böyle olacağını anlamak zor değil”

Başbakan Crytek’teki mi işaret etti?

Başbakan firma ismi vermemiş olsa da, yazdıkları oyunların dünyada liste başı olduğu, 200’den fazla ülkeye satıldığı, Giresunlu oyun yapımcısı denilince akla gelen tek isim, Yerli Kardeşler ve Crytek. Şimdi teknoloji dünyasında merak edilen soru şu. Önemli bir maddi kriz söylentisiyle zor günler geçirdiği konuşulan gerçekten de Türkiye’de 500 milyon dolarlık yatırım yaparak, merkezini ve ana faliyetlerini Türkiye’ye mi taşımayı planlıyor. Şirket, tam da stüdyolarını kapamışken bir de StarCitizen’in, Cry Engine’i terk ettiğini açıklamasıyla ayrıca bir şok yaşamıştı.

Google’ın otonom araçları 3,5 milyon km yol kat etti

0
Google otonom araçlar konusunda bir hayli yol kat etti. Otonom sürüş teknolojisine yıllardır büyük yatırım yapan ve şimdi de tüm bu çalışmalarını Waymo isimli bir şirket altında toplayan Alphabet, sürücüsüz araçları hakkında ilginç istatistikleri açıkladı. Buna göre, Waymo, yani eski Google otonom otomobilleri bugüne kadar 3,5 milyon km yok kat etti. Bu da, normal bir insanın büyük şehirde 300 milyon yıl boyunca otomobil kullanmasına eşit bir deneyim oluşturuyor. Diğer bir deyişle, Google’ın yapay zekalı sürücüsü şu anda büyük şehirlerde 300 yıl boyunca direksiyon sallamış bir şoför kadar deneyimli.

Bisikletlilere dikkat

Google, ya da diğer ismiyle Alphabet ve Waymo, otonom sürüş konusunda en ileri teknolojilerden birine ait. Diğer otonom sürüş teknolojileri henüz pek çok sorun yaşarken, Waymo bu sorunları çoktan geride bırakmış bulunuyor. Örneğin, Uber’in ve hatta Tesla’nın otonom sürüş teknolojisi bazı kritik anlarda bisikletlileri tanımakta zorluk çekerken, Uber yayaları ve bisikletleri özellikle tarayır ve hiç kaçırmıyor. Google’ın eskik kaldığı noktalardan biri, otonom sürüşü karlı yollarda ve soğuk havalarda test etmek. Bu zorlu sürüş şartları yapay zekanın henüz altından kalkamayacağı sürprizler yaratabiliyor. Waymo şimdi karlı yollarda ve soğuk havalarda da sürüş testlerine başlamak ve teknolojinin eksik kalan noktalarını geliştirmek üzere çalışmalara başladı.

Firefox da Windows XP desteğini çekiyor

0
Efsanevi işletim sistemi Widnows XP için bir kötü haber de Mozilla Vakfı’ndan geldi. Microsoft’un artı destek vermediği ama milyonlarca insanın inatla kullanmaya devam ettiği Windows XP’de sorunsuz çalışan tarayıcılardan biri olan Firefox, Eylül 2017’den itibaren Firefox’ta, Windows XP desteğini sonlandıracağını açıkladı. Mozilla kararını 8 ay önce açıklayarak, Windows XP üzerindeki Firefox kullanıcılarına yeni işletim sistemine geçmeleri için zaman tanımak istiyor.

Firefox, Window XP üzerinde çalışmayacak mı?

Bu gelişme, Firefox’un Windows XP üzerinde çalışmayacağı anlamına gelmiyor. Çok sayıda kurumsal kullanıcı, eski donanımlara sahip PC’lerde Windows XP sistemini çalıştırıyor ve Firefox tarayıcıları kullanıyor. Ancak Eylül 2017’den sonra Firefox artık güncellemelerini hazırlarken Windows XP’yi de düşünerek çalışma yapmayacak. Bu da Windows XP üzerinde çalışan eski Firefox tarayıcılarda güvenlik açıklarının oluşacağı ve zamanla hacker’ların hedefi olacağı anlamına geliyor. Windows XP çalıştıran eski PC’leri modern internete bağlayan en önemli tarayıcı olan Firefox’un da desteğini çekmesiyle Windows XP’nin büyük oranda kullanıcı kaybedeceği ve artık iyice unutulacağı düşünülüyor.

Uzayda eletromagnetik motor yarışı

0
Uzay yarışı, büyük devletler arasında olanca hızıyla sürüyor. Aya insan indirmek, Mars’ı keşfetmek, uzay istasyonu çalışmaları derken, dünya şimdi yeni bir devrimin eşiğinde olabilir. Bugüne kadar uzay gemileri, hareket etmek için katı yakıtlı roket motorları kullanırken, NASA bir süredir elektromagnetik motorları test ediyordu ve kısa süre önce motorların olumlu sonuçlar verdiğini duyurmuştu. Şimdi de Çin’in uzay ajansından sürpriz bir açıklama geldi. Eletromagnetik motorlarla ilgili çalışmalarında büyük ilerleme kaydettiklerini duyuran Çinliler, bu motoru kullanacak ilk deneysel uzay gemisini de uzaya yolladıklarını açıkladılar. İlk defa 2000 yılında teorik olarak ortaya atılan eletromagnetik motorlar, 2008 yılında inşaa edilmeye ve test edilmeye başlandılar. NASA, ilk EM motorlu uzay gemilerinin yörüngeye çıkması için kendine 2018 hedefini koymuştu ancak Çin Uzay Teknolojileri Akademisi’nin yöneticisi Dr. Chen Yue Çin’in şimdiden uzay testlerine başladığını açıkladı. Çin şu aşamada, farklı motor kalıplarını deneyerek hangisinin daha fazla itici güç ürettiğini test etmek istiyor. Çin’in şu anda uzayda küçük bir uzay istasyonu bulunuyor. 15 Eylül’de fırlatılan bu istasyon, ISS’ye rakip olamayacak kadar küçük ancak Çin uzaydaki testlerini bu minik kapsül-istasyon üzerinden yürütüyor. EM motorları tam kapasiteyle kullanılmaya başladığında, hem dünya yörüngesindeki uyduların ömürleri uzayacak hem de Mars gibi uzak hedeflere ulaşmak için uzay gemilerinde ağır yakıtlar taşımak zorunda kalmadan, çok daha kısa sürede hedefe ulaşmak mümkün olacak. Yanıcı yakıtların neden olduğu ağır patlama riskleri de ortadan kalkacak.

Amazon hava taşımacılığına mı başladı?

0
Amazon’un, dünya çapında kargo operasyonunu daha hızlı şekilde yürütmek için 40 kargo uçağı kiraladığı ve siparişleri uçaklarla göndermeye başladığı ortaya çıktı. Üzerinde Amazon Prime Air yazan, Amazon logolu uçaklar, havalimanlarında da görülmeye başlandı. Hava taşımacılığını kontrol eden kurumların raporlarına göreyse uçaklar neredeyse full dolu olarak kalkıyor. Bu da şirketin yakında yeni uçakları devreye alabileceğini gösteriyor. Dev online ticaret servisi, her saniye sayısız ürünü satarken bu ürünlerin müşterilere ulaştırılması da ayrıca bir operasyon gerektiriyor.

Tuvalet kağıtları Amazon’u bezdirdi

Amazon şimdi yeni uçaklarıyla, daha önce üçüncü parti kargo şirketlerine ödediği kargo ücretlerinden büyük oranda tasarruf etmiş olacak. Sadece ABD’de 50 milyona yakın Amazon Prime abonesi olduğu ve bunların çok yoğun şekilde yeni ürünler sipariş ettiği de biliniyor. Öyle ki Amazon Prime üyeleri, ücretsiz kargo nedeniyle, tuvalet kağıtlarını bile Amazon üzerinden sipariş ediyorlar. Hafif olmasına rağmen hacim olarak çok yer kaplayan bu siparişler nedeniyle, Amazon’la çalışan kargo şirketleri artık ağırlığın yanında, hacime göre de ücretlendirmeye başlamışlardı.

Türkiye’de dijital reklam harcamaları hızla büyüyor

0
Türkiye’deki dijital pazarın durumu hakkında bir araştırmanın ihtiyaca dönüştüğünün altını çizen Kogital, TÜSİAD’ın yayınladığı Türkiye’deki Dijital Değişime CEO Bakışı Raporu’na göre 2016-2018 yılları arasında şirketlerin dijital pazarlama yatırımlarınin %84’ten %95’e, e-ticaret yatırımları ise %69’dan %84’e yükseleceğinin altını çizerken, böyle bir ortamda, dijital dünyada hem reklam verenlerin hem de tüketicilerin  alışkanlıklarını analiz etmenin ve trendlerin farkında olmanın önemi vurguluyor.

Rapordan bazı çarpıcı veriler

Türkiye’de hanelerde bilişim teknolojileri bulunma oranında akıllı telefonlar yüzde 96,9 ile başı çekiyor. Bunu yüzde 36,3 ile dizüstü bilgisayar, yüzde 29,6 ile tablet ve yüzde 24,6 ile smart TV takip ediyor. Türkiye’deki cep telefonu abone sayısı 73,6 milyon, internet abone sayısı ise 55,3 milyon. Son üç aylık verilere göre, internet kullanan bireylerin interneti kullanma amaçlarında yüzde 82,3 ile sosyal medya paylaşımı ilk sırada yer alıyor. Rapor, dijital reklam harcamalarındaki trendler konusunda da pek çok global kaynağın verilerine yer veriyor. Global verilere göre, Türkiye’de dijital reklam harcamaları 2016 yılında bir önceki yıla göre yüzde 20 artmış, 2016’nın ilk 6 ayında video reklam yatırımları ise yüzde 50 artış göstermiş. Kullanıcıların markaları buldukları ve araştırdıkları mecraların başında arama motorları yine yerini korurken mobil mecralarda da bir artış söz konusu. Dijital Türkiye 2016 raporunda ek olarak sektörlere göre dijital reklam harcamaları, Türkiye’de sitelerde kullanılan reklam ağları istatistikleri, sektörlere göre e-ticaret gelirleri, Türkiye’de sitelerde kullanılan e-ticaret altyapılarının istatistikleri gibi pek çok farklı başlık yer alıyor.

Microsoft Türkiye, nesnelerin interneti programını duyurdu

Türkiye’nin Endüstri 4.0 sanayi devrimini yakalayabilmesi ve dijital dönüşümü gerçek anlamda her sanayii alanında hayata geçirebilmesi için harekete geçen Microsoft Türkiye, yakın dönemde istihdamda yaşanacak geçişi yönetmek ve kalifiye iş gücünü inşa etmek adına nesnelerin interneti alanında bir eğitim hareketi başlattı. Microsoft Türkiye liderliğinde hazırlanan yeni müfredat ile öğretmen ve öğrenciler nesnelerin interneti alanında yetişecek, aynı zamanda Microsoft’un ücretsiz online yazılım okulu Açık Akademi üzerinden verilen özel eğitimlerle de kendilerini geliştirme fırsatı yakalayacak. Microsoft Türkiye ayrıca İstanbul ve Ankara’da düzenleyeceği 4 günlük eğitim kurslarıyla nesnelerin interneti alanında uzman öğretmenler yetiştirerek, eğitim ekosisteminin gelişmesine önayak olacak.

“Geleceğin kuvveti; nesnelerin interneti”

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nda gerçekleşen imza töreninde konuşan Microsoft Türkiye Genel Müdürü Murat Kansu, teknolojik buluşların ekonomik ve toplumsal dengeleri değiştirdiği yeni Endüstri 4.0 süreciyle ile birlikte verinin 21. yüzyılın en değerli emtiası olacağını belirtti. Kansu “Dijital dönüşümün temelinde nesnelerin interneti yer alıyor. 2009 yılında 900 milyon cihaz internete bağlı iken, 2020 yılında bu sayının 25 milyar olması bekleniyor. Dünya genelindeki “Nesnelerin İnterneti” pazarının yine 2020’ye kadar yüzde 16,9’luk bir büyümeyle 1,7 trilyon dolara ulaşacağı ve her bireyin ortalama 5 adet internete bağlı cihazı olacağı tahmin ediliyor. Dolayısıyla veri tüketimi ve üretimi inanılmaz boyutlara ulaşacak. Bundan 200 yıl önce ülkelerin ekonomik gücünü altın kaynakları, yaklaşık 75 yıldır da petrol yatakları belirlemekte. Ancak nesnelerin interneti ile bütün dengeler değişecek. Önümüzdeki dönemde ülkelerin geleceğini ve kaderini veri belirleyecek. Veriye yatırım yapan ve onu akıllı kullanan ekonomiler lider olacak” dedi. Nesnelerin internetinin küresel istihdam dengesini doğrudan etkileyeceğini belirten Kansu, Endüstri 4.0 ile birlikte 2020 yılına kadar dünyada 5,1 milyonu aşkın iş kaybının beklendiğini belirtti. Kansu, “Değişimin getireceği sorunlara karşı hazırlıklı olmak bizim elimizde. Dijital dönüşüm kimse için yavaşlamayacak. Geçmiş endüstri devrimlerinde, eğitim sistemlerini kurmak ve kalifiye eleman geliştirmek 20-30 yıl almıştı. Dördüncü Endüstri Devrimi’nin getirdiği dinamizm ve ölçek bunu bir seçenek olmaktan çıkarıyor. Yakın dönemde yaşanacak geçişi yönetmek için planlı hamleler yapmak ve kalifiye iş gücü inşa etmeliyiz. Aksi takdirde, devletler sürekli büyüyen işsizlik, eşitsizlik ve müşteri tabanı eriyen firmalar ile uğraşmak zorunda kalacak. Dahası, bu eforlar yalnızca sert değişimlerin risklerini azaltmak için değil, ayrıca Dördüncü Endüstri Devrimi’nin getirdiği fırsatları değerlendirebilmek için de gerekli. Eğer bugünden harekete geçmezsek değişimi yönetme, şekillendirme ve öncülük etme fırsatını da kaçıracağız” dedi. Türkiye’nin toplam ihracatının içinde yazılım ihracatının yaklaşık olarak yüzde 0.3 orana sahip olduğuna dikkat çeken Kansu sözlerine şöyle devam etti: “TÜBİSAD raporuna göre 2015 yılında Türkiye’deki tüm bilişim teknolojileri endüstrisinin büyüklüğü 83.1 milyar TL’ye ulaştı. Bunun sadece 9.7 milyar TL’si yazılıma ayrılmış durumda. Yazılım endüstrisi içerisinde ise Türkiye’de geliştirilmiş yazılım çözümleri sadece üçte 1’lik bir paya sahip. Toplam yazılım ihracatımız ise 1.3 milyar TL. Türkiye’nin toplam ihracat rakamlarına baktığımızda ise 2015 yılı için 418 milyar TL’lik bir rakam karşımıza çıkıyor. Yani toplam ihracat içinde yazılım ihracatının oranı yaklaşık olarak yüzde 0.3. Bu oranın yükseltilmesi bizim için kritik bir öneme sahip. Bugün üretmekte olduğumuz otomobil, beyaz eşya gibi endüstrilerde dijital dönüşümü gerçekleştirmeye başlayıp, yazılım çözümleri ile bu sektörlerde akıllı ve katma değerli servisler sunarsak, rekabet gücümüzü doğrudan artacak. Ülke olarak çok yüksek bir potansiyele sahibiz, bunu gerçeğe dönüştürmek bizim elimizde.”

“Bilişimde bir kıvılcım yakacağız”

Yazılım alanında söz sahibi olmak için mesleki eğitim veren okullara odaklanılması gerektiğine dikkat çeken Kansu, şunları söyledi: “Bu çerçevede, tüm Türkiye çapında meslek liselere ve meslek yüksek okullarına yatırım yapacağız. Nesnelerin interneti alanında farkındalık yaratmayı misyon edindik. Öğrencilerin yetkinliğini artırmak kadar, eğitmenlerimizi de bu alanda geliştirmek ve ortaya çıkacak yenilikçi fikirlere de pencere açmak istiyoruz. Yarışmamızın ülkemiz nezdinde bir kıvılcım yakmasını amaçlıyoruz. Bu amaçla, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile tüm Türkiye çapında ücretsiz eğitimler vermeyi ve meslek liseleri ve meslek yüksekokulları seviyesinde yarışmalar düzenlemeyi arzu etmekteyiz. Bu yaklaşımımız aynı zamanda özellikle Türkiye’nin lider endüstrileri olan otomotiv, enerji, beyaz eşya ya da sağlık gibi alanlarda şirketlerle işbirlikleri yapmayı da kapsıyor.” Bu çalışmanın Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’mızın yürüttüğü Sanayide Dijital Dönüşüm inisiyatifinin temel çıktıları açısından önemli katkılar sağlayacağına inandıklarını belirten Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Sn. Faruk Özlü, proje ile ilgili düşüncelerini şu şekilde özetledi: “Bu çalışmaların sürdürülebilir bir model ile ilgili diğer kamu ve özel sektör paydaşlarının da desteğini alması yönünde Bakanlığımızın cesaretlendirici rol üstlenmesini önemsiyorum. Sanayide Dijital Dönüşüm Platformu çalışmaları ile birlikte hem yetişmiş insan gücüne katkısı hem de yenilikçi fikirlerin ve girişimlerin desteklenmesi açısından Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı himayesinde gerçekleştireceğiniz Nesnelerin İnterneti çalışmalarınızın, vatanımıza ve toplumumuza hayırlı ve uğurlu olmasını temenni ederim.” Sonuçlar Ağustos ayında açıklanacak Meslek Lisesi, Meslek Yüksekokulu öğrencileri ve öğretmelerine açık olan Nesnelerin İnterneti yarışmasına başvurular Şubat ayında başlayacak. Haziran ayında jüri değerlendirmesinin yapılacağı yarışmada sonuçlar Ağustos ayında açıklanacak. Bireysel ya da ekip olarak katılımın sağlanabileceği yarışmada geliştirilen projelerin teknik yeterliliği, potansiyel ticari başarısı, nihai ürüne yakınlığı ve donanımsal tasarımı değerlendirilecek.

Restoran zinciri nakit alışverişi kesti

0
Mobil cüzdanlar ve ödeme teknolojileri, nakit paranın ipini çekmek üzere. Salatalar ve sağlıklı beslenme üzerine restoran zinciri olan Sweetgreen restoranları, 2017 Ocak ayından itibaren, restoranlarında nakit alışverişe son vereceğini açıkladı. Restoran zinciri 17 Ocak’tan itibaren, sadece kredi kartlarını ve mobil cüzdan ödemelerini kabul edecek.

Kim uğraşacak nakitle?

Şirket yönetiminin verdiği bilgilere göre, restoranlarındaki nakit ödemeler, toplam ödemelerin sadece %10’ununu oluştururken bu nakit parayı organize etmek, kasada sürekli bozuk para bulundurmak, akşamları kasa kapanışında nakiti saymak, kayıt altına almak ve bankaya yatırmak gibi iş süreçlerinin, önemli bir maliyet yaratması nedeniyle restoranlar artık nakit ödeme almayı kesecek. Bu girişim, nakit ödemeler nedeniyle benzer zorluklar yaşayan başka restoran zincirlerinin veya büyük mağazaların da nakit alışverişe son verme kararı almasına cesaret verebilir. Bir diğer deyişle, 2017’de nakit ödeme alışkanlığını terk etme tartışmaları başlayacak gibi görünüyor.

Rusya’da büyük satın alma: Mail.ru satıldı

0
Rus mobil opeatörü Megafon, ülkenin önemli e-mail servislerinden mail.ru’nun çoğunluk hisselerini 602 milyon pound’a satın aldığını duyurdu. Satın alma sonunda Megafon, mail.ru’nun %63.8 hissesine sahip oldu. Alışveriş işleminin hissedarlar ve kamu otoritesi tarafından onaylanması gerekiyor ancak tüm işlemlerin 2017 ilk çeyreğinde tamamlanması ve e-posta servisinin bu dönemde Megafon’un kontrolüne geçmesi bekleniyor.

Megafon Facebook’a rakip oldu

1999 yılında kurulan Mail.ru Rusya’nın en popüler e-mail servisi ancak asıl ağırlığını, Rusyanın Facebook’u olarak bilinen VKontakte (VK) servisine sahip olmasıyla kazandı. Rusya’da VK, Facebook’tan daha çok kullanılıyor ancak VK’nın kurucusu kısa süre önce, Putin ile yaşadığı anlaşmazlık sonucunda ülkeden kaçmak zorunda kalmıştı. Bu sırada da VK’daki payını Mail.ru’ya 1.4 milyar dolar’a satmıştı. Şimdi o hisselerin %63.8’i de GSM operatörü Megafon’a geçmiş oluyor. Megafon’un VK’yı uluslararası bir sosyal medya servisine çevirmek istemesi de olasılıklar dahilinde görülüyor.

Dünyanın ilk güneş otoyolu açıldı

0
Asfalt üzerine yerleştirilen güneş enerjisi panelleriyle, ihtiyacı olan enerjisi kendisi üreten güneş otoyalları bugüne kadar teoriden öteye gidememişti. Ancak Fransa, dünyanın ilk güneş otoyolunu bugün açtı. Beş yılda geliştirilen özel güneş panelleri ile kaplanan 1 km’lik otoyol, akşamları ihtiyaç duyulan otoyol aydınlatmasını, gündüz topladığı güneş enerjisi ile sağlıyor.

Özel, sağlam materyalden güneş panelleri

Üzerindeki araç baskısı ile kırılmaması için özel silikon malzemeden üretilen güneş enerjisi panelleri, normal panellere oranla daha düşük etkinliğe sahip ancak yine de topladığı enerjisiyle tüm gece boyunca yolları aydınlatmayı başarıyor. 5,3 milyon dolara mal olan ilk 1 km’lik güneş yolunda, mesafe büyüdükçe maliyetin düşmesi bekleniyor. Fransa önümüzdeki dönemde 1000 km yolu daha güneş enerjisi panelleri ile kaplayacak.

Dünya ekonomisinde bu hafta dikkat çeken 10 şey

0
Amerikan Dow Jones endeksi 20,000’e yaklaşıyor. Dow Jones endeksi, salı günü %0.5 değer kazanarak günü 19,974.62’yle tamamladı. Tam petrol varil fiyatları, temmuz 2015’ten beri en yüksek fiyata doğru tırmanıyor. WTI(West Texas Intermediate) ham petrol varil fiyatı, ham petrol stoklarının Doğu Zaman Dilimiyle 10.30’da açıklanmasından önce %0.6 yükselerek 53.63 dolardan işlem görüyor. Dünyanın en eski bankasının nakit rezervleri tükeniyor. İtalyan bankası Monte Paschi, yatırımcıların tahmin ettiğinden 11 ay önce nakit rezervlerinin tükeneceği konusunda kamuoyunu uyardı. Blackstone grubu, büyük miktarlarda yatırım yapılan hedge fonu (olası riskler ve zararları en aza indirmek için yapılan yatırım) Senfina’yı devre dışı bırakıyor. Senfina, içlerinde yöneticilerin en iyi fikirlerinin de bulunduğu ana yatırım kaynağında, %24 değer kaybederek tarihindeki en büyük kaybı gördü. Tesla kredi limitini arttırdı Elektrikli otomobil üreticisi Tesla, Bloomberg’e göre kredi limitini 500 milyon dolar arttırdı. Tesla’nın kredi limiti arttırımından sonra kullanabileceği kredi miktarı, 1.8 milyar dolara ulaştı. Nike hisseleri artışta Spor ayakkabısı devinin satışları, döviz kurunun etkisinin bağımsız olarak %8 yükselerek 8.2 milyar dolara çıktı. Nike, hisse başına 50 cent kazanarak, analistlerin öngördüğü 43 centi geçti. FedEx hisseleri düşüşte Wall Street, küresel lojistik şirketinin hisse başına kazancının 2.91 doların oldukça aşağısında olmasını bekliyordu, çünkü şirketin yan kuruluşu FedEx Ground’un büyümesi masraflarda artışa yol açmıştı. Sonuç olarak FedEx hisse başına 2.80 dolar kazandı. Dünya borsalarının durumu oldukça karışık. Çin’in SSE endeksi, Asya’da %1.1 değer kazanırken, Fransız CAC endeksi, Avrupa’da %0.5 değer kaybetti. Kazanç raporları ortaya çıkıyor. Bed Bath & Beyond ve Micron Technology finansal raporları borsa kapandıktan sonra bildiren şirketlerden. Amerikan ekonomisinde, çok büyük bir değişiklik yok. Mevcut ev satışları Doğu Saat Dilimiyle saat 10’da açıklanacak. Amerikan 10 yıllık devlet tahvilleri, %2.55 ile az değişti. Dünya ekonomisini takip etmek için techinside.com’u takip etmeye devam edin.

Yurtdışı alışverişlere 30 Euro gümrük vergisi sınırı geldi

0
İnternet üzerinden yurt dışı sitelerden alışverişe dair, önemli bir düzenleme geldi. Daha önceden 75 Euro bedellere kadar yapılan alışverişler gümrüksüz vergisi ödenmeksizin doğrudan ülkeye girebiliyordu. Şimdi bu limit 30 Euro olarak değiştirildi! Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ve Türk Ekonomi Bankası (TEB) iş birliğinde Türkiye E-Ticaret Meclisi ve EticaretSEM, tarafından gerçekleştirilen Türkiye Teknoloji Buluşmaları etkinliğinde, Bakan Tüfenkci, elektronik ticaret konusunda fikirlerini aktardı.

Elektronik ticarette 30 Euro’ya kadar gümrük vergisi yok

Elektronik ticaret konusunun Türkiye’nin önünün çok açık olduğunu ancak bu konuda henüz yolun başında olduklarını açıklayan Tüfenkci, yurtdışından gümrüksüz alışveriş limitinin haksız rekabete yol açabilecek düzeyde olduğunu ifade etti. Bu bağlamda, haksız rekabeti ortadan kaldırmak adına 75 Euro değerindeki alışverişlere kadar vergiden muafiyetin 30 Euro seviyesine indirilmesi yönünde karar alındığını ve Bakanlar Kurulu tarafından da onaylandığın ifade etti. Resmi Gazete’de bu kararın yayınlanmasının ardından yurtdışı alışverişlerinde 30 Euro üzerinde bedellere sahip alışverişlerden gümrük vergisi alınacak. Hükumetin bu kararı, Türkiye’ye Amazon.de üzerinden satış yapma kararı alan Amazon’un yaratabileceği büyük talebe karşı önlem olarak aldığı düşünülüyor. Kaynak: Shiftdelete.Net

Melek yatırım almanın 5 koşulu

0
Son yıllarda adını sıklıkla duyduğumuz kavramlardan biri melek yatırım ve melek yatırımcılık oldu. “Melek” isminden de anlaşılacağı üzere, bu yatırım türü, büyüme potansiyeli olan girişim ve girişimlere, maddi ve akıllı sermaye ile ortak ve destek yatırımı yapılması anlamına geliyor. İnovasyon şirketi Alfanorm’un Kurucu Ortağı ve Melek Yatırımcı Muzaffer Öztan’a göre, girişimcilerin melek yatırım alabilmesi için gerekli olan 5 koşulu şöyle: 1. Yenilikçi misiniz? Girişimin faaliyet noktasının yenilikçi özellikte olması önemlidir. Girişim ya yeni özellikler taşımalı ya da var olan bir duruma farklı bakış açışıyla yaklaşıyor olmalıdır. 2. Kişisel özelliklerinize güveniyor musunuz? Girişimcinin kişisel özellikleri melek yatırım sürecinde oldukça öne çıkan noktalardan biridir. Girişimcinin uygulama becerileri, liderlik potansiyeli ve açık fikirliliği melek yatırımcılar tarafından aranan en önemli kriterlerden bazılarıdır. 3. Detaylı iş planınız var mı? Yeni iş fikrinin iş planının tüm aşamaları kapsayacak şekilde eksiksiz olarak tamamlanmış ve girişimin iş hedeflerinin belirlenmiş olması gereklidir. Müşteriler, iş ortakları gibi sürece dahil olan tüm bileşenlerle detaylı görüşmelerin yapılması ve iş birliklerinin oluşturulması önemlidir. 4. Fikrilerinizi, ürüne/hizmete dönüştürebiliyor musunuz? Melek yatırım sürecinde girişimcinin iş fikri, çekirdek sermaye ya da sosyal sermaye ile ürüne/hizmete dönüşmüş olmalıdır. 5. Girişimiz büyüme potansiyeli taşıyor mu? Girişimin mali planı net bir şekilde yapılmış ve büyüme potansiyeli belirlenmiş olmalıdır. Büyüme ve yaygınlaşma potansiyeli olmayan girişimlerin melek yatırımcı desteği alması mümkün değildir.

Kaspersky Lab, CryptXXX fidye yazılımına bir çözüm buldu

0
CryptXXX, en aktif şekilde yayılmış olan ve en tehlikeli fidye yazılımı ailelerinden biri olarak karşımıza çıkıyor. Kaspersky Lab, Nisan 2016’dan bu yana CryptXXX aracılığıyla dünyanın dört bir yanından en az 80.000 kullanıcıya karşı saldırı gerçekleştirildiğini kaydetti. Bunların yarısından fazlası sadece ABD, Rusya, Almanya, Japonya, Hindistan ve Kanada’da bulunuyor. Ancak bunlar sadece Kaspersky Lab’ın tehdit tespit teknolojileri tarafından korunan kullanıcıları içeriyor. Maalesef saldırıya uğramış olan kullanıcıların toplam sayısı bundan çok daha yüksek. Gerçek rakam bilinmiyor ancak Kaspersky Lab uzmanları zararlı yazılımın bulaştığı yüzbinlerce kullanıcı olabileceğini tahmin ediyor. Kaspersky Lab Güvenlik Uzmanı Anton Ivanov, “Dosyalarınızı şifreleyen kötü amaçlı yazılımların mevcut sürümleri için halihazırda bir şifre çözme aracı yoksa bile suçlulara fidye ödemeyin. Bozuk dosyalarınızı bir kenara kaydedin ve sabırlı olun, çünkü bir süre sonra bir şifre çözme aracının ortaya çıkma ihtimali yüksektir. Bunun bir kanıtı olarak CryptXXX v.3 örneğini göz önünde bulundurabiliriz. Dünya çapında çok sayıda güvenlik uzmanı, fidye yazılımı kurbanlarına yardımcı olabilmek için sürekli çalışıyor. Eninde sonunda, zararlı yazılımların büyük çoğunluğunun çözümü bulunacak.” diyor.

No More Ransom

Söz konusu şifre çözme aracı Kaspersky Lab’ın websitesinden ve Nomoreransom.org’dan indirilebiliyor. Kar hedefi gütmeyen No More Ransom girişimi, fidye yazılımı kurbanlarına suçlulara herhangi bir ödeme yapmak zorunda kalmadan şifreli verilerini geri almalarını sağlamak amacıyla, Hollanda polisinin Ulusal Yüksek Teknoloji Suç Birimi, Europol’un Avrupa Siber Suç Merkezi, Kaspersky Lab ve Intel Security tarafından hayata geçirildi. Fidye yazılımına karşı verilen küresel mücadele, No More Ransom projesine hem kamu hem de özel sektörden katılan 30’dan fazla yeni ortak ile hızla devam ediyor. Kaspersky Lab Global Araştırma ve Analiz Ekibi’nden Güvenlik Araştırmacısı Jornt van der Wiel, “Verilerimiz, geçtiğimiz yıl içerisinde işletmelere yönelik saldırıların üç kat arttığını gösteriyor ki bu, her 2 dakikada bir saldırıdan her 40 saniyede bir saldırıya geçiş olduğuna işaret ediyor. Bireysel kullanıcılar için artış oranı ise her 20 saniyede birden her 10 saniyede bire geçiş olarak değişiklik gösterdi. Buna paralel olarak birçok yeni fidye yazılımı da ortaya çıktı. Fidye ödeyen birçok kişi dosyalarını asla geri alamamış olmasına rağmen hala çok fazla insan ödeme yapmaktan başka seçeneğinin olmadığını düşünüyor. Bu proje, fidye ödemeden dosyalarınızın kilidini açabilmek için bir alternatif sunuyor.” diyor.

Obama yapay zeka konusunda uyardı

0
Beyaz Saray’ın yayınladığı yeni bir rapor, yapay zeka konusundaki endişeleri ve tartışmaları yeniden gündeme taşıyacak gibi görünüyor. “Artificial Intelligence, Automation, and the Economy” adını taşıyan rapor, yapay zekanın yakın gelecekte çok sayıda ABD’li vatandaşı işinden edeceğini ve ülkede önemli bir işsizlik sorunu yaşanacağını vurguluyor. Rapor, yapay zeka sayesinde ulaşılacak otomasyonun üretim etkinliğinde önemli bir gelişim sağlayacağını ama taksici, garson, kasiyer, temizlikçi, şoför, kurye gibi düşük eğitimli çalışanların giderek daha zor iş bulmasına neden olacağını ve işsizlik oranının artacağını da tespit ediyor. Beyaz Saray’ın hesaplarına göre, sadece ABD’de 2,2 milyon ile 3,1 milyon kişi ilk aşamada, yapay zeka yüzünden işlerini kaybedecek. Kısa süre önce dev Japon yatırım şirketi SoftBank ABD’de 50 milyar dolarlık teknoloji yatırımı yapacağını açıklamıştı ki, bu gelişme de medyada, pek çok sektörde insan gücüne ihtiyacı ortadan kaldıracak teknolojik gelişmeleri beraberinde getireceği endişesiyle yoğun olarak tartışılmıştı. Bir diğer deyişle ABD şu anda, yapay zeka ve teknolojik gelişimler nedeniyle ağır bir işsizlik tehlikesi ile yüzleştiğini  resmen kabul etmiş bulunuyor. Çözüm için yapılacakları ise Obama yönetimi değil, birkaç hafta sonra koltuğa oturacak Trump tartışacak.

Crytek kapanıyor mu?

0
Türk asıllı oyun yapımcısı zor günler geçiriyor. Crysis ve FarCry serisi ile 10 yıl önce adını duyurmaya başlayan ve endüstrisinin önemli oyucularından biri haline gelen Crytek’in bir süredir maaşları ödeyemediği ve nakit krizi içinde düştüğü dile getiriliyordu. Crytek şimdi, bazı ofislerini kapatmaya ve işten çıkarmalara başladı. Kalan çalışanlar için de maaş çeklerinin ödenmesinin son derece yavaş gerçekleştiği vurgulanıyor.

Şirket krizden kurtulamadı

Şirket iki yıl önce de benzer bir krizle karşılaşmış ve iki ofis dışında tüm stüdyolarını kapamak zorunda kalmıştı. Şirketin kurucusu Avni Yerli yaptığı basın açıklamasında, işten çıkarmaların ve stüdyo kapatmalarının, Crytek’in sağlıklı bir şekilde ayakta kalmaya devam edebilmesi için bir zorunluluk haline geldiğinin altını çizdi. Avni Yerli’nin açıklamasına göre, şirket beş stüdyoyu kapatacak ve yeniden ana uğraş konusu olarak, Crysis oyununa ve CryEngine’a odaklanacak. Şirket bu şekilde nakit krizini çözerek, hayatta kalmayı başaracak. Şirketin İstanbul ofisi ise kapatılacak ofisler arasında değil. Crytek, İngiltere ve ABD yerleşimli stüdyolarını kapatacak. Ayrıca Avrupa ve Uzak Doğu’daki ofisler de faaliyetlerine devam edecek. İngilter ve ABD ofisleriyle beraber Homefront: Revoluiton oyun serisinin hakları da başka bir yapımcıya satılacak. Crytek daha önce de ona ait olan Far Cry serisinin haklarını satarak önemli bir gelir elde etmişti. Far Cry daha sonra Crytek’ten bağımsız olarak farklı bir yapımcıyla yoluna devam etti. Crytek’in geliştirdiği oyun motoru CryEngine ise piyasada çok önemli oyunlar için temel taşı oluştururken bu oyunların toplamda milyarlarca dolara varan cirolar elde ettiği biliniyor. Crytek, endüstride çok nadir görülen başarılı oyun motorlarında birini geliştirmenin yanında aynı zamanda inovatif bir oyun stüdyosu olarak, adından söz ettiren, kült haline gelen oyunlara da imza atmasıyla tanınıyor. Bu kadar başarılı bir şirketin ise nakit sıkıntısına düşerek sorun yaşaması, piyasadaki tüm aktörleri şaşırtıyor.