Lenovo ilk çeyrekte mutlu

0
Lenovo_Touch ScreenIDC’nin 2015 ilk rakamlarına göre dünya PC lideri Lenovo 2015 yılına çok iyi bir başlangıç yaptı. Lenovo yıldan yıla yüzde 20 büyüme ile 46 milyar dolarlık ciroya ulaştı. Alt kırılıma bakıldığı zaman ise gelirin yüzde 63’ünün PC’den, yüzde 25’inin mobil ürünlerinden, yüzde 9’unun ise diğer ürünlerden elde edildiği görüldü. PC’de dünya teknoloji devi Lenovo 76 milyon akıllı telefon sevkiyatıyla mobil pazarda dünya 3.’lüğünü korurken, 12 milyon tablet ve 600 bin sunucu sevkiyatıyla yine 3’üncü sırada yer aldı. Aynı zamanda Lenovo, PC işinde de oldukça yüksek bir performans göstererek, güçlü kar oranları ile 2 senedir devam eden birinciliğini korudu ve 60 milyon sevkiyat gerçekleştirdi. Lenovo Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Yang Yuanqing yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Lenovo güçlü ve dengeli bir performans sergilemeye devam ediyor. Yüzde 20’lik bir büyüme ile 46 milyar dolarlık bir ciroya ulaşmış durumdayız. Lenovo yeni satın almalar ve tutarlı organik büyümeler ile üç koldan büyüyor. Mobil Ürünler Grubu ve Girişim İşleri Grubu hızlı bir büyüme sergilerken; PC işi rekor pazar payı ve büyüyen karlılık oranı ile çok güçlü sonuçlar elde etmeye devam etti. PC işimiz rekor pazar payı ve büyüyen karlılık oranı ile çok iyi sonuçlar alıyor. Motorola Mobility’nin ve System x’in katkıları ile iyi bir büyüme ivmesi yakaladık. Bu alanda da zamanla PC gibi hızlı büyümeyi öngörüyoruz.”

KOBİ’lere ücretsiz e-Fatura semineri

0
Küçük ve orta ölçekli işletmeler için kullanıcı dostu ve bulut tabanlı finansal yönetim hizmeti sunan Paraşüt, işletme sahiplerinin ihtiyaç duydukları konularda destek olmayı misyon edinerek her ay düzenlediği ücretsiz eğitim ve seminerlerin altıncısını 28 Mayıs’ta gerçekleştirecek. Önümüzdeki yıllarda tüm işletmeler için zorunlu hale gelecek olan e-Fatura ve e-Arşiv uygulamaları hakkında detaylı bilgilendirme yapılacak olan seminer, FIT Solutions işbirliği ile Urban Station, Şişhane’de düzenlenecek. Seminere katılmak isteyenler Eventbrite üzerinden kayıt yaptırabilir. İşletme sahiplerinin finansal operasyonlarını verimli yönetebilmesini sağlayan Paraşüt’te yeni sunulmaya başlanan e-Fatura hizmeti ile, 2015 yılı boyunca ilk 1000 e-Fatura kullanıcısı Paraşüt üzerinden ücretsiz e-Fatura gönderip alabilecek. Uygulama ile ayrıca fatura ve cari hesap yönetimi, kredi kartı ile online tahsilat gibi finansal ve muhasebesel operasyonlar da yürütülebiliyor.

Verinin yeni derdi: “Canlı yayın”

0
periscopeArtık savaşlar bildiğimiz şekilde yaşanmayacak. En azından ekran karşısındaki halleri. Çünkü yakın bir zamana kadar üstlerinde devasa antenlerle boy gösteren ve adeta “ben özelim” diye haykıran büyük canlı yayın kamyonları yerini cebimizdeki akıllı telefonlara bırakmış durumda. Türkiye’de de yaygınlığını net bir şekilde gözlemleyebildiğimiz Periscope ve nispeten geride kalmış gibi görünen Meerkat uygulamaları alıştığımız “yayıncılığı” değiştirmiş durumda. Bu araçlar aynı zamanda “eyvah, her yaptığımız gözetlenecek” anlayışının, “ne yaptığımı herkes görmeli” mantığının yerleştiğini de gösteriyor. Rakamlarla ifade edelim. Twitter’ın “bunda iş var” diyerek daha resmi lansmanı yapılmadan 100 milyon dolar ve Twitter hissesi karşığı satın aldığı Periscope ve 40 milyon dolarlık yatırım almayı başaran Meerkat var karşımızda. Meerkat’in 21 Şubat, Periscope’un ise 26 Mart’ta hayatımıza girdiğini hatırlatalım. Bu ikiliden Periscope, dün iOS versiyonunun yanına Android versiyonunu da ekleyerek buradaki beklentiye yanıt vermiş oldu. Ek olarak Mayıs başında çıkan dedikodular arasında Facebook’un da Meerkat’i bünyesine katacağı haberlerinin olduğunu eklemek gerek. Kullanıcılar artık sadece uyumlu bir akıllı telefon (Periscope Android’de 4.4, Meerkat 4.3 ve üstü sürümlere yüklenebiliyor) ve güçlü bir internet erişimiyle kendi haber kanallarını oluşturur hale geldi. İçerikte sınır yok, ister kedinizin yaptığı doğumu canlı yayında paylaşın isterseniz de ortasında kaldığınız bir toplumsal olayı tüm gerçekleriyle, teknolojik olanakları çok daha güçlü televizyon kanallarından çok daha önce ve anında paylaşın. Ulaşılan kitle noktasında elbette farklar olacaktır ama kısa süre içinde bu kanalların fenomenleriyle karşılaşmak sürpriz olmayacak. Şirketler ciddi şekilde telaşlanmalı Periscope, Meerkat ve ileride bunlara katılabilecek yeni benzer servisler kullanıcıları ne kadar mutlu kılsa da şirketlerin ciddi ölçüde telaşlanması gerek. Özellikle de kitlelere hitap eden pazarlama departmanlarının. Çünkü tüketici davranışlarını, onlardan topladıkları verilerle analiz etmeye yeni yeni alışan şirketler, artık sadece önceden olanı değil, anı da tahmin etmek zorunda… Bir örnekle ilerleyelim; bugüne kadar sosyal medyada haklarında çıkan haber ve yorumları takip etmek ve buna uygun hizmetler geliştirmekle uğraşan -özellikle perakende sektöründeki- şirketler, artık canlı yayınları da takip etmek zorunda. Tüketicilerin, “Twitter’dan, Facebook’tan yazdım ama benimle ilgilenmediler” serzenişinde buluduğu şirketlerin karşısında artık “canlı yayında anlattım” ya da “Periscope’ta yayınladım ama dinlemediler” şikayetleri oluşmaya başlayacak. Zaten çalıştıkları ajanslardan aldıkları raporları değerlendirmekte bile ağırkanlı davranan şirketler, bu alana ilgi göstermezlerse “tüketici tercihi” olmaktan hızla uzaklaşacak. Kurulan, artık klişeleşmiş bir cümle vardır; “rekabette öne çıkmak için…” işte teknolojik zorunluluklara uyum sağlamayanlar bu cümleyi sarfetmekte artık çok daha zorlanacak. Milyon dolarlık girişim önerisi Bu yeni “canlı yayın” teknolojisinin beraberinde yeni iş modellerini getirmesi kimseyi şaşırtmamalı. Tıpkı her popüler sosyal medya kanalında olduğu gibi Periscope ve Meerkat için de yapılacak çok şey var. Bunların başında ise “yeni nesil sosyal medya uzmanlığı” değil, “veri analistliği” gelecek. Niye mi? Yukarıda özetlemeye çalıştığım tablodan en fazla fayda sağlayanlar, oluşan veri karmaşasından sağ çıkanlar olacak. Bunun yolu ise doğru analizlerden geçiyor. Pek çok şirket, bu yeni normale uyum sağlamak için mevcut ya da potansiyel müşterilerinin canlı yayın sırasında neler söylediğini iyi değerlendirmek zorunda kalacak. İşte milyon dolarlık girişim önerim de burada devreye giriyor… Eğer, gerçek zamanlı ses ve görüntü analizi yapan bir çözüm sunabilirseniz bu, hem veri analizinde çözümler sunan SAP, EMC, NetApp, SAS, Microsoft ve benzer veri uzmanı şirketlerin ilgisini çekecektir hem de doğrudan Twitter ve Facebook’un. Yapmanız gereken ilk iş, Periscope, Meerkat ya da benzer bir servisi kullananların, yaptıkları yayında “en çok hangi kelimeleri” telaffuz ettiğini konuşmalarından ayıklamak. İkinci aşamada ise, bu kelimeleri kullanırken takındıkları tavrı ve mimiklerini inceleyerek, konuya olumlu mu yoksa olumsuz mu yaklaştıklarını tespit etmek. Eğer bu verileri yaş grubu, yaşanılan şehir, ülke, kullanılan cihaz türü vb. kırılımlarla ayıklayabilirseniz yolunuz gerçekten açık. Benim tahminim, iki yıl içinde değeri çift haneli milyon dolarlara ulaşan bir şirketiniz olacağı. Günümüzde büyükler tarafından satın alınan şirketlerin satış tutarlarına baktığımızda hiç de tutmayacak bir senaryo değil, ne dersiniz?

Fujitsu’dan Türkiye’ye yatırım kararı

0
Altıncı kez düzenlenen ve artık gelenekselleşen Fujitsu Kamu Yararına Teknoloji Konferansı, dün Ankara’da gerçekleştirildi. Fujitsu Türkiye’nin yeni Genel Müdürü Selda Bağdat Bahadır‘ın da ilk kez bu ünvanla sahne aldığı etkinlikte, Fujitsu’nun Türkiye’yi yatırım yapacağı ülkeler arasına alması öne çıktı. Konuyla ilgili görüşlerini aldığımı Selda Bağdat Bahadır, bu gelişmeyle ilgili olarak; “Bu karar, bir anlamda Türkiye’nin WEMEIA bölgesinin yıldızı parlayan ülkelerinden biri olduğunun kanıtı” yorumunu yaptı. Her yıl olduğu gibi yine Fujitsu’nun üst düzey yöneticilerinin de yer aldığı 6. Fujitsu Kamu Yararına Teknoloji Konferansı’na katılan isimler arasında Fujitsu Depolama Ürün Grubu Başkanı Bernhard Brandwitte, Fujitsu Laboratuvarları Avrupa Bölgesi Başkan Yardımcısı Dr. Adel Rouz ve Fujitsu Global Sunucu Platformları Başkan Yardımcısı Udo Würtz birer sunum gerçekleştirdi. Japonya Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Takahiko Katsumata yaptığı konuşmada iki ülke arasındaki gelişen ticari ilişkilere dikkat çekerken, Türkiye’de faaliyet gösteren Japon şirketlerinin sayısının 200’e ulaştığına dikkat çekti. “İnsan odaklı inovasyon” Bu yılki teması “İnsan odaklı inovasyon” olarak belirlenen etkinlikte Fujitsu’nun bu bakış açısıyla geliştirdiği yenilikçi ürün ve çözümlere de yer verildi. Yalnızca teknoloji anlamında değil, toprağa ihtiyaç duymadan yetiştirilen ve satışına başlanan sebzelere ait bilgilerin de paylaşıldığı etkinlikte aktarılan her çözümün insan yaşamına olumlu anlamda getirdiği avantajlar öne çıkarıldı. Etkinlik sırasında görüşlerini aldığımız Fujitsu Türkiye’nin yeni Genel Müdürü Selda Bağdat Bahadır, Fujitsu’nun Türkiye’ye yatırım kararının, diğer dokuz ülke listelendiğinde daha da öne çıkacağını söyledi. Fujitsu’nun yatırım kararı aldığı diğer ülke ve bölgeler İspanya ve Portekiz’i içinde alan İber ülkeleri, Hollanda, Fransa, İtalya, Benelüks ülkeleri, Polonya, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan ve Hindistan olarak sıralanıyor.

Mobil finans uygulaması SaxoTraderGo

0
SB_Macbook_iPadAir2_iPhone6_lineup_SaxoTraderGO_01Dünyanın önde gelen online işlem ve yatırım uzmanı Saxo Bank’ın Türkiye iştiraki, Saxo Capital Markets Menkul Değerler A.Ş. kullanımı kolay yeni nesil akıllı işlem platformu SaxoTraderGo’yu yatırımcılarına sundu. Hem masaüstü hem de mobil versiyonları bulunan SaxoTraderGo ile dünya piyasalarında yatırım işlemlerinin geleceği şekillenecek. Platform, kullanım kolaylığı ve performansa odaklanılarak yaratıldı. Platformda bireysel yatırımcılarının işlemlerinin yüzde 20’sinin mobil platformlarda gerçekleştirildiği gerçeği de göz önüne alınarak masaüstü ve mobil cihazlar arasındaki entegrasyon kusursuz hale getirilirken, yatırımcıların güncel piyasa bilgi ve analist yorumlarına anında ulaşması sağlandı. SaxoTraderGo ile her yerde işlem fırsatı Kolay ve daha hızlı işlem yapmak isteyen yatırımcıların İhtiyaçlarına yönelik bir platform fikrinden yola çıktıklarını kaydeden Saxo Capital Markets Ülke Başkanı Egemen Kaya, “Dünya çapında yürüttüğümüz araştırmalarımız, Saxo Group yatırımcısının dünya piyasalarında daha hızlı, daha iyi ve kullanımı kolay bir işlem deneyimi istediğini gösterdi. Biz de SaxoTraderGO işlem platformu aracılığıyla onların piyasalarda daha çevik ve aktif biçimde çalışmalarına destek olmayı hedefledik. Nerede olurlarsa olsunlar, işlem fırsatlarını yakalamalarına yardımcı oluyoruz” dedi. SaxoTraderGO, yatırımcının cihazlar arasında entegre bir yolculuk yapmasını sağlamak için HTML5 kullanılarak geliştirildi ve yeni bir açık uygulama programı ara yüzüyle (API) inşa edildi. Saxo Bank’ın API’si hızlı geliştirme özelliği, cihazlar arasında içerik, işlem ve hesap hizmetlerinde hep aynı yatırımcı deneyimin yaşanmasını sağlıyor. Hesaplar ve yatırım enstrümanlarında alınan pozisyonlara ilişkin 150 fonksiyon bulunuyor. Ayrıca müşteriler hesap geçmişlerini, borsa veri aboneliklerini yönetebiliyor ve anlık fiyat uyarılarını alabiliyorlar. Saxo, bu yıl sonuna doğru aynı API’yi diğer finansal kurumlara ve yazılım geliştiricilerinin kullanımına açmayı planlıyor. Bireysel yatırımcı cihaz bağımsız işlem yapmak istiyor Konuyla ilgili bilgi veren Saxo Bank Platformlar Başkanı Christian Lund Hammer ise “Bugün bireysel müşterilerimizden elde ettiğimiz gelirin yüzde 20’si mobil ve tablet cihazlardan elde ediliyor. Ayrıca işlemlerin yüzde 75’i yatırım için birden fazla cihaz kullanan müşterilerden geliyor. SaxoTraderGO ile masaüstü bilgisayarlar, tabletler ve mobil telefonlarda aynı şekilde çalışan bir platform geliştirdik. Platform üstünde yapılan tüm kişisel ayarlar kullanılan tüm cihazlara korunarak, taşınıyor. Bireysel yatırımcılar artık nerede oldukları ve hangi cihazları kullandıkları fark etmeksizin yatırım fırsatlarını yakalayabilir ve eşsiz bir yatırım deneyimini yaşayabilirler” dedi. Hammer, sözlerine şöyle devam etti: “Yaptığımız araştırmalardan, her şeyin odak noktasının platform olduğunu anladık. Müşterilerimiz içerik ve analitik hizmetlerin yoğunluğu kadar daha hızlı, daha iyi ve kullanımı daha kolay yatırım deneyimi yaşamaya öncelik veriyor. Teknolojik üstünlük ile ön plana çıkan SaxoTraderGO, yatırımcıların rahatça kullandığı ve takdir ettiği bir platform olduğunu ortaya koyuyor. Sektörün en kullanışlı ara yüzlerinden birine sahip olan SaxoTraderGo, işlem öncesi, işlem sırasındaki ve işlem sonrası hizmetler arasında net bir ayrım yapan ve kullanımı kolay bir navigasyon özelliği sunuyor. WebSockets ve Network Accelaration gibi özelliklerle İnternet dünyasındaki en son teknolojiler kullanılarak platformun performansı da artırıldı.

NASA’dan Türk gençlerine gurur veren ödül!

0
ISEF_KazananlarDünya çapında STEM (Science, Technology, Engineering, Mathematics) alanına pek çok proje ile katkı sağlayan teknoloji devi Intel’in sponsorluğunda Amerika Birleşik Devletleri’nde gerçekleşen geleneksel Uluslararası Bilim ve Mühendislik Fuarı (ISEF) çerçevesinde düzenlenen yarışmalar sonuçlandı. Fuarda Türkiye’yi temsil eden projelerden ikisi toplamda dört ödüle layık görülerek Türkiye’yi gururlandırdı. Mayıs ayında Amerika Birleşik Devletleri’nde gerçekleştirilen 66. Uluslararası Bilim ve Mühendislik Fuarı’nda bu sene 70’in üzerinde ülkeden 1.700’ü aşkın öğrenci, toplam 4 milyon dolarlık ödül ve burs için yarıştı. Pittsburgh’ta gerçekleştirilen etkinliğe Türkiye’den katılan projeler TÜBİTAK Ortaöğretim Öğrencileri Araştırma Projeleri yarışmasından seçilmişti. Türkiye adına yarışan dokuz projeden 2’si dört farklı ödüle layık görüldü. Intel’in eğitim ve girişimciliğe yaptığı önemli yatırımlardan biri olan Uluslararası Bilim ve Mühendislik Fuarı’na katılabilmek amacıyla her yıl farklı ülkelerdeki yerel yarışmalara 7 milyona yakın öğrenci katılıyor. ABD’de Society for Science and The Public tarafından düzenlenmekte olan fuar, 1997 yılından beri Intel sponsorluğunda gerçekleştiriliyor. Türkiye’den katılan projelerden olan, radyasyondan koruma amacıyla geliştirilen kıyafet, American Chemical Society’den ikincilik ve NASA’dan üçüncülük ödülleri alırken; kimya alanında da ikincilik büyük ödülüne layık görüldü. Proje kapsamında geliştirilen yeni radyasyon önleyicisinin, gelecekte başta tıbbi uygulamalar olmak üzere, endüstri, tarım ve askeri alanlarda da geniş bir kullanım alanına sahip olacağı öngörülüyor. Altın Telde Direnç ve İletkenliğin Kuantize Özelliğinin Görüntülenmesi projesi ise fizik ve astronomi alanında üçüncülük büyük ödülüne layık görüldü. Projeyi gerçekleştirmek için DNA biyomolekülleri ile çalışıldı. “Gençlerimiz ülkemizi başarıyla temsil ettiler” Intel Türkiye Genel Müdürü Burak Aydın, “Intel olarak inovasyon kültürünün gelişmesinde gençlerin rolünün çok büyük olduğuna inanıyoruz. Bu nedenle, dünya çapında 70 ülkede eğitime katkı yönünde son 10 yılda 1 milyar doların üzerinde yatırım yaptık. Eğitim çalışmalarımız kapsamında Türkiye’de Milli Eğitim Bakanlığı ile yapılan işbirliği çerçevesinde yaklaşık 200 bin öğretmen ve 100 bin öğrenciye ulaşıldı. Şu anda İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile yürütülmekte olan Gelecekte Eğitim Projesi ile de İstanbul’da bulunan 120 bin öğretmene eğitimde teknoloji kullanımı alanında eğitimler sağlanması için çalışılıyor. Tüm bunların yanı sıra, Intel olarak Türkiye’den milyar dolarlık teknoloji girişimleri çıkmasına katkıda bulunabilmek için çaba gösteriyoruz. Intel Türkiye olarak bu konu üzerinde ısrarla çalışıyoruz, hayallerimiz büyük, yapacak çok işimiz var. Başarılı olmak zorundayız, çünkü biliyoruz ki, en güçlü toplumlar, girişimci toplumlardır. Bu çerçevede, lansmanı Mart ayında Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanımız Sayın Fikri Işık’ın katılımlarıyla gerçekleşen ‘Galileo İcat Kiti Üniversitelerde’ projemizin Türkiye’de bugüne kadar uygulanmayan ölçekte ve katma değerde bir proje olduğunu da memnuniyetle ifade etmek isterim. Proje kapsamında 37 üniversiteden 60 hocamıza 1050 adet Galileo icat kiti hibe edildi. Bu üniversitelerdeki öğrenciler de Galileo icat kitleri ile geliştirdikleri projeleriyle tüm Türkiye’ye yönelik olarak Orta Doğu Teknik Üniversitesi ile birlikte yürütmekte olduğumuz bir yarışmaya başvuru yapabiliyorlar. Yarışma birincisine 25 bin TL nakit ödülün yanı sıra, bu yıl Avrupa’da düzenlemekte olduğumuz Challenge Up yarışmasının finali niteliğindeki 30 Kasım – 2 Aralık tarihleri arasında Londra’da düzenlenecek olan zirveye doğrudan katılım hakkı sağlıyoruz. Finalistler zirvede, içinde Intel Capital’in de olduğu girişim sermayesi şirketleri ile bir araya gelme imkânına sahip olacaklar. Orta Doğu Teknik Üniversitesi ile bu yıl gerçekleştirdiğimiz önemli bir proje de San Francisco’da açılan Tjump girişimci hızlandırma merkezinin teknoloji ortağı oluşumuz. Türk girişimcileri ABD’de bulunan yatırımcı ve girişimciler ile buluşturmanın giriçimcilerimizin ufkunu genişleteceğini ve milyar dolarlık teknoloji girişimleri yolunda önemli bir adım atılmış olacağını düşünüyoruz” şeklinde konuştu. Gençlerin bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik dallarına ilgilerini artırmak için düzenlenen Intel ISEF yarışması da, bu çalışmaların önemli bir ayağı olduğunu belirten Aydın, sözlerinin şöyle sürdürdü: “Türk gençlerinin, TÜBİTAK tarafından seçilen projelerinin Intel ISEF’ten ödüllerle dönmesinden, NASA’nın gençlerimizin projesini ödüle değer bulmasından büyük gurur duyuyoruz. Bu ödüller, Türkiye’den milyar dolarlık teknoloji girişimleri çıkarma çalışmalarımız için bize umut veriyor. ”

Telefon üreticilerinin yeni gözdesi Orta Doğu

0
dubaiTelefon üreticileri için şu sıralar işler çok da iyi gitmiyor. IDC’nin raporlarına göre 2015’de dünyada daha az telefon satılması bekleniyor. Raporların da söylediği gibi dünyanın pek çok köşesinde satışlar düşüyor. Fakat bir istisna var ki, üreticiler oraya gönderdikleri her malı satıyor, satışlarını büyüterek geri dönüyorlar. Satış performansıyla üreticilerinin yeni gözdesi haline gelen bölge, Orta Doğu. Öyle ki, bu yeni yükselen pazarda daha hızlı satış yakalamak, daha çok insanın dikkatini çekmek ve bölgede daha güçlü olmak isteyen telefon üreticileri yeni ürün lansmanlarını da doğrudan Orta Doğu şehirlerinde yapmaya başladı. Bir zamanların gözdesi Los Angeles, Londra, Berlin gibi telefon lansman şehirleri ışık hızıyla gözden düşmeye başladı. Öyle ya, para neredeyse üreticilerin en sevdiği şehir de orası. Şimdilik listenin tepesine, Dubai yükselmiş görünüyor ancak İstanbul’un da o listede yükseldiğini görmek için fazla beklemek zorunda kalmayabiliriz. Orta Doğu’da telefon satışlarının artması, bölgenin doğal bir parçası olan Türkiye’yi de telefon üreticilerinin önemli bir hedefi haline getirdi. Gemilerle dev telefon kargolarını Çin’den, Güney Kore’den Orta Doğu’ya taşıyacak olan üreticiler, hemen aynı bölgede yer alan Türkiye’de de pazarlama kampanyalarına hız verdiklerinde, çok düşük bir lojistik maliyetle, Türkiye’de de yüksek satış rakamları yakalamış olacaklar. Elbette bu detayın farkında olan telefon üreticileri şimdiden Türkiye’ye hangi modelleri, hangi miktarlarda göndereceklerini planlamaya başladılar. Pazarlama kampanyalarının hazırlıkları da diğer bir yandan sürüyor. Çok yakında medyada çok yoğun telefon/tablet reklamları hatta sonbahar gibi İstanbul’da yeni ürün lansmanları görecek olursam şaşırmayacağım. Peki, rakamlar ne diyor? Rakamlara bakınca durumun ciddiyeti anlaşılıyor. IDC’nin raporlarına göre, geçtiğimiz yıl dünyada %27,6 büyüyen telefon pazarı bu yıl %11,3 oranında büyüyecek görünüyor. Yani büyüme hızı yarıdan fazla düşmüş durumda. Kısaca söylemek gerekirse, telefon pazarında deniz bitiyor. Büyümenin yarının da altına inmesindeki önemli bir faktör, Çin pazarının doyuma ulaşmış olması. Artık Çin’de kolay kolay mal satılmıyor zira Çin’li üreticiler sayısız model ve markayla, Çin halkına hem ucuz hem de güçlü telefonlar ulaştırıyorlar. Çin’in dar gelirli halkının da her sene telefon değiştirmek gibi bir takıntısı bulunmuyor. Ama Orta Doğu öyle mi? Petrol zengini Orta Doğu’lu komşularımızın daha çekecek çok selfie’si, yeni Mercedes’leri hakkında sosyal medyada açacak çok albümleri var. Elbette her yıl yenilenen telefon modelleri de en büyük tutkularının başında geliyor. Biz Orta Doğu’da savaş var, herkes birbirini yiyor diyoruz ama Orta Doğu’nun zenginleri yeni telefon almaya doymuyor. Sadece onların satın aldıkları telefonlar, telefon üreticilerinin satış gelirlerinde çok önemli bir rakam oluşturuyor Bu sırada telefon satışları konusunda çok da umutsuz olmayalım. Telefon üreticilerini ağlatan asıl neden, “büyümenin yavaşlaması”. Yani daha çok kâr etmeyi beklerken, biraz daha az kâr edecekleri için endişeleniyorlar. 2015 yılında dünyada 1.45 milyar adet telefon satılacak. Bunun 1.1’i Android, 237 milyonu iOS, 47 milyonu da Windows telefonları olacak. Dört yıl sonra ise, yani 2019’da beklenti toplam 1.93 milyar telefon satışı. Yani neredeyse 2 milyar telefon. Yani dünyadaki insanların yaklaşık 3’te biri o sene yeni bir telefon alacak. Önceki yıllarda alınacak telefonları da hesaba katacak olursak, 2015-2019 yılları arasında yaklaşık 7-8 milyar adet telefon satılmış olacak ki, bu rakam toplam dünya nüfusundan fazla… İşte bu dev rakamlarla oynayan dev telefon üreticilerinin, önümüzdeki kısa dönem için göz bebeği, Orta Doğu ve Türkiye olacak gibi görünüyor. Hazır olalım.  

optivo müşteri zekası kavramına odaklandı

0
Optivo+Uluslararasi+Direktoru+Jens+FischlerE-posta pazarlama şirketi optivo’nun Uluslararası Direktörü Jens Fischler, e-posta pazarlama alanında yeni bir kavram olan müşteri zekası (customer intelligence) ile ilgili bilgi verdi. Fischler, müşteri zekası sayesinde, e-posta pazarlama faaliyetinin başarıya ulaşması için gerekli olan segmentasyonun tam anlamıyla sağlanabildiğine, böylece müşteri ilişkilerinde sürdürülebilir ilişkiler kurulabildiğine dikkat çekti. “Başarılı e-posta pazarlaması, mevcut verinin kalitesine ve analizine dayanıyor” diye konuşan Jens Fischler, “Bu, e-posta kanalı kadar, diğer kaynaklardan elde edilen verilerle de ilgili. Silo mantığı ile çalışmak artık geride kaldı. Günümüzde pazarlama departmanları, online mağaza, sosyal medya ve web analizi gibi birçok farklı kaynaktan elde edilen verilere sahipler. Bu verinin nasıl anlamlı bir şekilde ‘tercüme edileceği’ ve hedefler doğrultusunda kullanılacağı, büyük verinin kendisinden daha önemli bir hale geliyor” dedi. Müşteri zekası neler başarabilir? Müşteri zekası sayesinde şirketlerin müşterilerini daha yakından tanıma ve daha iyi anlama fırsatını elde ettiklerini vurgulayan Fischler, “Bu da müşterilerin bireysel olarak adreslenmesini ve beklentilerinin bireysel olarak karşılanmasını beraberinde getiriyor” dedi ve müşteri zekasının e-posta pazarlamaya sağladığı başlıca avantajları şu şekilde sıraladı: Mutlu müşteriler “Daha önce gerçekleştirilen kampanyalara ilişkin tüm ayrıntılara sahip olmak, müşterilerle gelecekte kurulacak iletişimin kişiye özel olmasını sağlar. Ek olarak, önceki satın almalar gibi müşteri verisine gerçek zamanlı erişim, müşterinin beklentilerinin daha efektif biçimde gerçeğe dönüştürülmesine yardımcı olur. İyi ayrıştırılan veri sayesinde, e-postalar kişilerin beklenti ve ihtiyaçlarına yönelik tam olarak düzenlenebilir; doğru kampanya bilgisi, doğru alıcıya, doğru zamanda ulaştırılır. Daha verimli Müşteri zekasının kullandığı basit sorgu tasarımları, uzun Excel listelerinin ya da dahili BT kaynaklarının kullanılmasına gerek bırakmıyor. Önceden hazırlanmış değerlendirme seçenekleri sayesinde, raporlar da verimliliği artıracak şekilde kişiye özel ve hedeflenmiş olarak hazırlanabiliyor. Maliyetleri düşürüyor Modern şirketlerin yüksek beklentilerini karşılamak üzere geliştirilen üst düzey bir e-posta pazarlama yazılımının parçası olarak müşteri zekası, ayrıntılı analizlerde de ek maliyetleri azaltıyor. Karmaşık analizler için zaman harcamak yerine, tamamen kampanya konseptine odaklanmak mümkün oluyor. Daha yüksek geri dönüş Müşteri beklentilerinin daha iyi adreslenmesi, satışlarda artışı da beraberinde getirir. Müşteri zekası sayesinde, müşterilere iletilen teklifler kendileri ile daha ilgili olurken, sağlanan bilgi de daha ayrıntılı oluyor. Böylece e-posta pazarlaması için yapılan yatırımın geri dönüşü de yükseliyor. Segmentasyon her şeydir Müşteri zekası, öncelikle toplanan verilerin hedeflenmiş aksiyonlara dönüştürülmesinde kullanılmalı. Bunun için de e-posta pazarlama yazılımı içindeki tüm müşteri aktivitelerinin ve gereksinimlerinin düzenli olarak incelenmesi gerekir. Profesyonel sistemler, demografik, davranışsal ve işlem tabanlı müşteri bilgisini sürekli olarak işlerler. Böylece yeni segmentler oluşturulması sağlanır. İyi bir segmentasyon sayesinde, hedef müşterilere ilişkin bilgiler ham veri yığını içinden kolaylıkla çekilebilir. Müşterinin ilgisini farklı yöne çekmek Müşteri zekası sayesinde, müşteri ilişkilerini yönlendirmek de kolaylaşır. Örneğin, konuya ilgi göstermeyen ya da aktif olmayan müşteriler, tanımlanabilir ve hedef bir segmentasyon içine alınabilir. Müşteriler, mevcut statüleri, aksiyonları ve tercihlerine göre önceden tanımlanan segmentlere yerleştirilerek sınıflandırılabilir. Veri havuzlarının entegrasyonu Başarılı bir müşteri zekası için, çeşitli kaynaklardan elde edilen verinin entegre edilmesi ön koşuldur. CRM, web analizi ya da mağaza sistemleri de e-posta iletişiminde kullanılabilir. Bu, müşterilerin adreslenmesinde bütünsel bir yaklaşıma olanak tanır. Farklı kaynaklar arasındaki takasın karşılıklı olması, adreslemenin de sürekli bir dönüşüm içinde olmasını sağlar ve e-posta pazarlama her zaman doğru bir konumlandırma üzerinde çalışır.”

Güneş sisteminde yüzen proje!

0
Bundan uzun yıllar önce, 1976 senesinde ünlü astrofizikçi Carl Sagan ortaya ilginç bir fikir atmış ve büyük ilgi görmüştü. Sagan’a göre, güneş sisteminde güneşten enerjisini alarak gezinen bir araç yapmak mümkündü. Bugüne kadar hayal olarak görülen fikir, şimdilerde gerçek bir projeye dönüşüyor. Sagan’ın kurduğu ve Bill Nye tarafından yönetilmekte olan kâr amacı gütmeyen oluşum, The Planetary Society bahsi geçen düşü gerçek yapıyor. Mecra prototipini ürettiği LightSail adlı sistemle uzayda gezintiye çıkacak, güneşten enerjisini alarak adeta yüzecek. Birkaç yıldır geliştirilen projenin toplamda 4.5 milyon dolara mal olacağı daha önceden dile getirilmişken, şimdiye kadar bu meblağın belli bir kısmı toplandı bile. Ekip ise şimdi geriye kalan 1.2 milyon doları toparlamanın peşinde. 2016’daki ilk gerçek görevine çıkabilmesi için Kickstarter bağış kampanyası başlatılan LightSail, 200 bin dolarlık ilk aşamayı geçti bile. Bitimine yaklaşık 1 ay kalan bağım kampanyası şimdiye kadar 735 bin dolar topladı bile. İlgili kampanyaya buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.

Büyük veride büyük ortaklık

0
Yapılan yeni işbirliği kapsamında Sabancı Üniversitesi bünyesinde Behavioral Analytics & Visualization Lab kuruldu. Türkiye’de ilk ve tek olan laboratuvarla ilgili tanıtım toplantısı 25 Mayıs 2015, Pazartesi günü Karaköy Minerva Palas’ta gerçekleşti. Laboratuvarın tanıtım toplantısının açış konuşmasını Sabancı Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nihat Berker gerçekleştirdi. Ardından MIT Media Lab kurucularından ve Dünya Ekonomik Forumu Büyük Veri Girişimi Eş Başkanı Prof. Alex Pentland bir konuşma yaparak konuşmasında “Büyük Veri Analitiği ve İşbirliğinin Önemi”nden söz etti. Prof. Pentland sözlerine 1995 yılında MIT’de başlatılan giyilebilir teknoloji çalışmalarını anlatarak başladı. Bu çalışmalardan elde edilen verilere ve bugün kullanılan bazı teknolojilerin o zamandan tasarlandığına dikkat çekti. Prof. Pentland, bu teknolojiler sayesinde büyük verinin toplandığını belirtirken, büyük verinin kullanım alanlarını sağlıktan giyime uzanan geniş bir yelpazede örnekler vererek anlattı. Bu alanda yapılan çalışmalar sayesinde elde edilen verilerin insanların, hem iş hayatında hem de sosyal hayatlarında işbirlikleri kurmalarını ve daha fazla sosyalleşmelerine destek olduğunun altını çizdi. Son olarak laboratuvar direktörleri Sabancı Üniversitesi Yönetim Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Burçin Bozkaya ve Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Selim Balcısoy laboratuvar etkinlikleri hakkında bilgi verdiler. İstanbul masasının finans, telekom ve şehir planlaması alanında karar vericiler, analistler ve diğer paydaşları aynı veri etrafında buluşturan önemli bir veri manalandırma ve analiz aracı olacağını öngördüklerini ifade etti. Behavioral Analytics & Visualization Lab Hakkında Büyük Veri’nin analizi günümüzde giderek önem ve yaygınlık kazanan bir alandır. Laboratuvarın kurulumu öncesinde Sabancı Üniversitesi, MIT Media Lab ve finans sektörünün lider firmalarının işbirliği ile bu doğrultuda bazı çalışmalar gerçekleştirildi. Bu çalışmaların olumlu sonuçlar üretmesi üzerine yeni ve daha kapsamlı bir Lab bünyesinde araştırmaların devam edilmesine karar verildi. Özellikle finans, telekom, perakende, araştırma, sağlık sektörleri için Büyük Veri çok önemli. Bir firma, gerek kendi sağlayacağı Büyük Veri üzerinde yapılan araştırma sonuçlarından, gerekse farklı bir sektörden gelen verilerin analizi ile elde edilecek sonuçlardan faydalanabilir. Ayrıca bu sonuçları yeni iş modellerine, ürün ve servislerine dönüştürmesi de mümkündür. Laboratuvarda MIT Media Lab Human Dynamics Group öğretim üyeleri ve araştırmacıları ile birlikte yakın çalışarak araştırmalar yürütülecek. Human Dynamics Group, insanların günlük hayattaki ve sosyal ortamlardaki davranışlarını farklı kaynaklardan toplanabilen ‘Büyük Veri’nin analizi ile açıklamaya çalışmakta ve sözkonusu davranışları tahmin etmeye yönelik matematiksel modeller ve teknikler geliştirmeyle ilgileniyor. Bu konular aynı zamanda yeni kurulan laboratuvarın da ilgi ve çalışma alanları arasında yer almakta olup ek olarak “veri görselleştirme”, yani “karmaşık ilişkisel veritabanlarını görselleştirme” yoluyla anlamlaştırma üzerine de çalışmalar yürütülecek.Sabancı Behavioral Analytics & Visualization Lab bünyesinde yürütülecek büyük veri analitiği çalışmaları, insanların, sosyal grupların ve tüketicilerin farklı ortamlardaki hareketlerini matematiksel model ve ilişkilerle açıklayacak. Bu çalışmalardan elde edilecek model ve bulgular, ilgili grupların, sektör analistlerinin ve yöneticilerinin yeni iş modelleri geliştirmelerine yönelik demo ve prototipler oluşturma potansiyeline sahip olacak. Elde edilecek sonuçların iş dünyasında uygulanması mümkün olabilecek. Ayrıca temel araştırma düzeyinde akademik dünyayı yakından ilgilendirecek bulgu ve sonuçların elde edilmesi de mümkün olabilecek. Laboratuvarda Sabancı Üniversitesi ve MIT öğretim üyelerinin yönetim ve danışmanlığında yüksek lisans ve doktora öğrencileri ile doktora sonrası araştırmacıların çalışması planlanıyor. Laboratuvar stratejik ortakların sağlayacağı farklı kaynaklardan gelecek veriler üzerinde çeşitli araştırma projeleri üretecek. Bu kapsamda öğrencilerin master ve doktora tezlerini yazabileceği araştırma çalışmaları gerçekleştirmelerini bekleniyor

Dünya halkları hangi rüyaları görüyor?

0
The Atlas’tan Roc Morin’in başlattığı bağımsız bir araştırma, dünya halklarının gördüğü düşleri ve bunların kendi kültürlerine göre şekillenişini detaylandırdı. Morin, Facebook’ta açtığı World Dream Atlas adlı proje sayfasında, dünyanın her bölümünden, her türde insanın rüyalarını paylaşmasını talep etmiş. Son 10 aydır devam eden projede 17 ülkeden yüzlerce insan düşlerini anlatmış. Rüyaların kendine özgü kuralları olduğunu belirten isim, yaşadığımız en anlamlı ve değişken tecrübelerin aslında manasız olduğunun altını çiziyor. Yani düşler mantık sınırlarını ardımızda bıraktığımız birer forma dönüşüyor. Farklı kültürlerde, değişik anlamlar verilen rüyaların genellikle ilahi sebeplere bağlandığını gördüğünü ekleyen Roc Morin, yaşam alanlarının da etkisini hatırlatıyor. Meksika gibi suç oranı yüksek yerlerde şiddet içerikli rüyaların öne çıktığını söylerken, nükleer felaketler ile tanışmış ülkelerin ve komşularının bununla ilgili ürkütücü kabuslar gördüğünü dile getiriyor. Hindistan gibi dini inançların öne çıktığı bölgelerde ilahi içerikler, daha seküler olan Batı’da ise yaşamın zorlukları ya da bir ünlü ile ilgili düşler dikkat çekmiş.

Siber sektörde maaşlar yükseliyor

1
Bilişim güvenliği alanında çalışan uzman isimler gelen verilere göre son dönemde maaşlarında artışa tanık oluyor. Askeri kuvvetlerden özel sektöre adım atan güvenlik uzmanları söylenene göre ortalama olarak 112 bin dolar seviyesinde bir gelire kavuşuyor. Bu görevlerde bulunan kimseler ise ABD hükümeti tarafından federal çalışmalarda yer almaları için tercih ediliyor. Söylenene göre güvenlik ve sivil mercilerdeki boşlukları doldurmaksa 1 yılın yaklaşık olarak 6 ayını kapsıyor. Özel şirketlerde ise bu durum günler ya da en fazla 6 hafta ile sınırlı oluyor. Geçtiğimiz Ocak ayı itibariyle 1.100 askeri billişim güvenlik uzmanı ve 730 sivil büro siber uzmanı, 14 bin kişilik özel eğitime dahil oldu. Böylece bu alanda yetişecek ve hükümete destek verecek olası çalışanların da kalite ve değeri yükseltilmiş oldu. Raporlara göre 2014’te federal siber güvenlik çalışanları ortalama olarak 110 bin 500 dolar, sözleşmeli kişilerde 114 bin dolar seviyesinde maaşlar alıyordu. ABD özel sektörü siber uzmanları içinse bu yıl 118 bin dolarlık bir ödeme dile getiriliyor. Bu arada direkt olarak Beyaz Saray tarafından verilen yetki ile söz konusu mecralardaki yetkililer, sivil alandan siber güvenlik uzmanlarını daha hızlı ve kolay şekilde işe alabilmekte. Hatta Mart ayında 3 bin sivil uzman askeri kuvvetlere destek için imza attı.

“Veri merkezinizi şekillendirin”

0
2009 yılında ABD Silikon Vadisi’nde kurulan Nutanix, küresel büyümesini sürdürerek Türkiye’de de faaliyete başladı. Şirketin bölge müdürü Mehmet Tarımcı ile düzenledikleri etkinlikte sohbet ettik.

TRAFI Toplu taşıma uygulamasına büyük yatırım

0
trafiToplu taşıma alanında faaliyet gösteren bir mobil uygulama olan ve Türkiye’de çok hızlı bir büyüme yakalayan TRAFI, Octopus Investments tarafından 6.5 milyon $ tutarında yatırım aldı. Böylece TRAFI’nin mevcut yatırımcılarından Practica Capital’in yanına Octopus Investments ve EBRD Venture Capital Investment Programme ile BaltCap firmalarının yatırımları da eklenmiş oldu. 2013 yılında Litvanya’da kurulan TRAFI, Apple’ın “2014’ün en iyi uygulamaları” listesinde üst sıralarda yer aldı. Gerçek zamanlı verilerden ve kullanıcı raporlarından beslenen, tamamen kendi geliştirdiği algoritmalardan yararlanan rota planlama hizmeti sayesinde TRAFI kullanıcılarına en üst düzey kullanım deneyimi sunuyor. Şu anda Türkiye, Litvanya, Letonya, Estonya, Brezilya’da hizmet veren TRAFI, 6.5 milyon $’lık yeni yatırımını; yeni pazarlara girmek, ekibini genişletmek ve mevcut altyapısını ilerletmek amacıyla kullanacak. TRAFI’nin kurucusu ve CEO’su olan Martynas Gudonavicius konu hakkında şunları söyledi: “Dünyaca ünlü yatırımcılar tarafından böyle bir destek almak bizi gerçekten çok heyecanlandırıyor. İlk olarak birkaç yeni şehre odaklanmak ve toplu taşıma alanındaki yetersiz bilgilendirmeye son vermek amacındayız.” Karmaşık ulaşım ağlarına sahip olan, büyüyen pazarlarda çok büyük bir potansiyel görüyoruz ancak bu alanlarda iletişim alanında sorun yaşandığı da çok açık. Bu da yolcuların günlük toplu ulaşımını aksatmakta ve zorlaştırmakta. TRAFI işte bu alanlarda mevcut çözümlerden farklı olarak yepyeni bir yaklaşım getiren yeni bir platform olacak.” Octopus’ta Ventures takımının üyesi olan Simon King ise konu ile ilgili şu yorumu yaptı: “Octopus olarak bizler Avrupa’da başarılı ekipleri desteklemenin önemine inanıyoruz. Litvanya’nın en önde gelen takımlarından olan TRAFI ile yaptığımız işbirliği konusunda son derece heyecanlıyız.” TRAFI Hakkında TRAFI özellikle gelişmekte olan pazarlara odaklanmış, Apple tarafından “2014’ün En İyi Uygulamaları” listesinde üst sıralarda yer almış, dünyanın en gelişmiş toplu taşıma uygulamasıdır. Eşsiz teknolojisi ve patentli algoritma sistemi TRAFI’nin rakiplerine ve resmi kaynaklara göre çok daha gelişmiş bir toplu taşıma hizmeti sunmasını sağlamaktadır. 2013 yılında Litvanya’da Jurgis Pasukonis, Mantas Vizbaras, Martynas Gudonavicius ve Algimantas Krasauskas tarafından kurulan TRAFI, toplu taşıma alanına bilimsel bir yaklaşım getirmiş ve kurulduğundan bu yana toplu taşıma kullanımına güvenin artmasını hedeflemiştir. http://www.trafi.com

Mondelēz, GlassHouse Türkiye ile anlaştı

0
İki farklı yedekleme yazılımı kullanan ve yedeklerini teypte tutan Mondelēz, yedekleme ortamını basitleştirmek ve kritik verileri diske taşımak amacıyla çıktığı yolda GlassHouse Türkiye ile yürümeyi tercih etti. Mondelēz BT Ekibi, EMC’nin Networker ve DataDomain çözümlerini kullanarak yeni nesil tekilleştirme teknolojilerine geçiş yaptı. Eski sistemde karmaşık ve yönetimi zor bir yedekleme altyapısına sahip olduklarını belirten Mondelēz Bilgi Teknolojileri Servisleri Yöneticisi Kaan Yüksek, süreçle ilgili şu bilgileri verdi: “EMC ürünlerini, globalde kullanılmasının yanında alanının en iyisi olduğunu bildiğimiz için tercih ettik. Uzman bir ekibin desteğiyle bu yeniliği gerçekleştirmek ise bizim için çok önemliydi. GlassHouse Türkiye ekibinin ihtiyacımız olan her an ulaşılabilir olmasından, sorunumuza hızlı ve kesin çözümler sunmasından çok memnunuz. Gerçekleştirdiğimiz bu projeyle yedekleme ve restore sürelerimiz kısaldığı gibi verilerimizi daha hızlı ve kolay erişilebilir bir ortama taşımış olduk. Kaliteli ürün ve uzman ekip desteği önemli bir ayrıcalık.” Gerçekleştirdikleri projeler sonrasında aldıkları olumlu yorumların kendilerini motive ettiğini belirten GlassHouse Türkiye CEO’su Emre Pekar, müşteri memnuniyetinin en önemli öncelikleri olduğunu sözlerine ekledi.

IAB Türkiye’nin Avrupa’daki etkisi artıyor

0
Dr.Mahmut.KursunDünyada 42 ülkede faaliyet gösteren ve dijital reklamın, internetin gelişmesi için çalışan Interactive Advertising Bureau’nun (IAB) Türkiye’deki temsilcisi IAB Türkiye, Avrupa’da yeni bir başarıya imza attı ve bir kez daha IAB Avrupa’nın Yönetim Kurulu’na seçildi. Önümüzdeki 2 yıl boyunca Yönetim Kurulu’nda görev yapacak olan IAB Türkiye Başkanı Dr. Mahmut Kurşun gelişmeyi şu sözlerle değerlendirdi: “IAB Avrupa AdEx Benchmark 2014 raporuna göre, dijital reklam yatırımları Avrupa’da 30.7 milyar Euro’ya ulaştı ve internet Avrupa toplamında televizyondan sonra ikinci büyük mecra konumuna geldi. Bildiğiniz gibi Türkiye’de de benzer bir seyir izlendi ve dijital artık ikinci büyük reklam mecrası olarak konumunu perçinlemiş durumda. Aynı rapor,Türkiye’nin dijitalde Avrupa’nın en hızlı büyüyen 4. ülkesi olduğunu ortaya koydu. Bir de işin yaratıcılık boyutu var.Dijital reklamı yaratıcılık ve yatırımın geri dönüşü ekseninde değerlendiren MixxAwards Avrupa yarışmasında bu yıl, 24 kategoride verilen 29 ödülün 11’i, yani neredeyse her 5 ödülün 2’si Türkiye’ye geldi. Ödül töreninde hepimiz ajans ve reklamverenlerimizin başarılarıyla gurur duyduk. Dijitalin 2015’te Avrupa toplamında birinci sıraya çıkacağı öngörülüyor. 5-6 yıl içinde benzer bir gelişmeyi Türkiye’ye de yaşayacağımıza inanıyorum.” 2015 – 2016 döneminde IAB Avrupa Yönetim Kurulu’nda şu isimler görev alacak: ÜLKELER IAB Almanya Simona Ruch IAB Danimarka Allan Sørensen IAB Fransa Valérie Chavanne IAB İngiltere Guy Phillipson IAB İspanya Antonio Traugott IAB Polonya Wlodek Schmidt IAB Slovenya Tomaz Pernovsek IAB Türkiye Dr. Mahmut Kurşun IAB Yunanistan Constantine Kamaras ŞİRKETLER AppNexus Nigel Gilbert ADTECH Erhard Neumann BBC Advertising Anne Goodman comScore Mike Read Google Thierry Geerts GroupM John Wittesaele Meetrics Philipp von Hilgers Microsoft Andy Hart nugg.ad Karim Attia OMD Nikki Mendonca MixxAwards Avrupa’da Türkiye’ye 11 ödül Ödül töreni her yıl Interact Kongresi sırasında gerçekleştirilen MixxAwards Avrupa’ya katılan ajanslar toplam 11 ödülle ülkeye döndü. Bu yıl jüride IAB Türkiye üyesi 41?-29’dan Alemşah Öztürk’ün de görev aldığı MixxAwards Avrupa’da, Ürün Lansmanı Kategorisi’nde Vodafone – BJK Formaya Ruhunu Kat kampanyasıyla Mindshare ve Mobilike Altın Mixx alırken, Yenilikçi Online Reklam Çözümleri Kategorisi’de Altın Mixx Yıldız Holding – UNO Ekmeğinizi Elletmeyin kampanyasıyla Arno Brasco, Mobilike ve Open Medya’nın oldu. Türkiye’nin diğer ödülleri ise şöyle dağıldı: • Entegre Kampanyalar Kategorisi Gümüş: Pembeyi Yakala / Unilever Elidor / Manajans JWT / Mobilike • En İyi Sosyal Veri ve İçgörü Kullanımı Kategorisi Gümüş: Gnctrkcll İnteraktif Festival – Turkcell / Wanda Digital • Mobil Marka Destinasyon Siteleri Kategori Gümüş: Samsung Galaxy Note 4-El Yazısından Analiz / Samsung Türkiye / Starcom MediaVest Group Türkiye / Mobilike • Ürün Lansmanı Kategorisi Gümüş: iPhone 6 Vodafone’dan Alınır / Vodafone/ Mindshare • Yenilikçi Online Reklam Çözümleri Kategorisi Gümüş: Samsung Galaxy Note 4-El Yazısından Analiz / Samsung Türkiye / Starcom MediaVest Group Türkiye • Marka Farkındalığı ve Konumlandırma Kategorisi Bronz: Pembeyi Yakala / Unilever Elidor / Manajans JWT / Mobilike • Mobil Aplikasyonlar Kategorisi Bronz: Katil Senin Elinde / Samsung Türkiye / Starcom MediaVest Group Turkey • Mobil Marka Destinasyon Siteleri Kategori Bronz: Vodafone- BJK Formaya Ruhunu Kat / Mindshare / Mobilike • Viral Kategorisi Bronz: Cornetto Yalın Video Klip / Unilever / Mindshare

Facebook içeriğe para ödemeye mi başlıyor?

2
Facebook veya diğer sosyal ağlar, hızlı şekilde yaygınlaşırken dünya önemli bir detayı gözden kaçırdı. Sosyal medyada kullandığımız içeriği üreten insanların emeklerini kullanırken onların kazanç edinemiyor olmasını görmezden gelmeye başladık. Sosyal medya servisleri, yani Facebook veya Twitter ya da diğerleri, kendilerini içerik üreten sanatçıların işlerini tanıtarak müşteri bulmalarına yardımcı olan birer mecra olarak konumlandırmayı tercih ettiler. Oysa, sosyal medyada yayınlanan her içerik ve elbette o içeriğe bağlanmış reklam linkleri sayesinde, sosyal medya siteleri onlarca milyar dolar kazanırken, içerikleri üreten yazar, gazeteci, ressam, fotoğrafçı, sinemacı gibi sanatçılar, bu kazançtan pay alamadılar. Büyük bir gazetede, dün çektiğiniz bir fotoğrafın veya yazdığınız bir haberin yayınlandığını ama size hiçbir telif ödenmediğini düşünün… İçerik üreticilerini son derece rahatsız eden bu durum bir süredir Facebook’un da gündeminde olacak ki, sosyal medya devi şimdi yeni atılımlar içinde. patreon-jack-conte-600x369Kicktstarter, Indiegogo veya Patreon gibi topluluk fonlaması servisi olarak yayına başlayan Tugboat Yards sitesini satın alıp kapatan ve geliştiricisi Andrew Anker’i bünyesinde çalıştırmaya başlayan Facebook’un, içerik üreticilerine gelir sağlayacak bir iş modeli üzerinde çalışmaya başladığından şüpheleniyoruz. Facebook bu yeni sistemi, kullanıcılarının Facebook’ta yayınlanan sanat eserlerine, makalelere, resimlere, fotoğraflara, videolara bağış yapabileceği şekilde de kuruyor olabilir, doğrudan Facebook tarafından sağlanmış araçlarla üretilen, Facebook içinde yayınlanan eserlerin reklamlardan veya kullanıcılardan aldığı gelirle fonlanması gibi bir sistem de kuruluyor olabilir. Veya milyar dolarlara varan topluluk fonlaması pazarında Kickstarter ya da Indiegogo’ya rakip olacak kendi topluluk fonlama servisini kurmaya karar vermiş olabilir. Bakalım Facebook’un Andrew Anker’la anlaşmasının arkasından hangi sürpriz servis çıkacak? Ama  Facebook’un Instant Articles servisinden de anladığımız üzere, içerik üreticileri artık sosyal medyada yayınlanan içerikleri nedeniyle oluşan reklam gelirlerinden pay istemeye başladılar ve Facebook da tüm içerik kaynakları kendisine kapatılmadan önce içerik üreticilerini tatmin edecek bir gelir modeli yaratmaya çalışıyormuş gibi görünüyor.

Huawei Kalite Odaklı MBB Zirvesi

0
Leroy_Blimegger_HuaweiGünden güne artan MBB abone sayısı, son kullanıcı ihtiyaçlarının karşılanması ve artan talepler özelinde önemli bir servis deneyimi ve altyapı gerektiriyor. Sektör analistleri ve 28’den fazla bölgesel telekom operatörü, 21 Mayıs 2015’te, İstanbul’da Huawei Kalite Odaklı MBB Zirvesi’nde bir araya gelerek, bu alandaki yeni trendleri masaya yatırdılar. Operatörler, en iyi kullanıcı deneyimi için en yeni girişimlerini aktarırken, en kaliteli MBB ağının yapılandırılması için sektörel deneyimlerini Zirve’de paylaştılar. İki gün süren konferans boyunca Orta Asya, EMEA (Doğu Avrupa, Akdeniz ve Kuzey Afrika) ve Rusya’dan katılan bölgesel operatörler, deneyimlerini ve yeni fikirlerini, paralel oturumlar ve konferanslar boyunca paylaştılar. Artan kullanıcı sayısı gibi süreç içindeki zorluklar, operasyonel maliyetlerin azaltılması, servis kalitesinin artırılması ve müşteri deneyiminin en iyi hale getirilmesi, Zirve’nin temel başlıklarıydı. IDC Araştırma Direktörü Emir Halilovic ve Analysis Mason Kıdemli Analisti Anil Rao, sektörel analiz odaklı bakış açısıyla görüşlerini katılımcılarla paylaştılar. Sektördeki en yeni trendler, karşılaştırmalar, ağ performans ölçümleri ve müşteri deneyimini en iyi hale getirmek için farklı öneriler, yine öne çıkan konular arasındaydı. “Huawei Global Başkan Yardımcısı Dr. Leroy G. Blimegger Jr. etkinlikte yaptığı konuşmada; “MBB çağında operatörler, kaliteli bir ağ yapısı oluşturmak ve büyük veri servislerini artırmak için birçok zorlukla mücadele ediyorlar. Operatörlerin hedef performansını ölçen ve bu anlamda baskı altında çalışmalarına da yol açan, birçok karşılaştırmalı ve karmaşık test tekniği mevcut. Marka testlerini geçmek akılcı yatırımlar yapmak ve trafik dengesini yönetmek, son derece kritik. Huawei Açık Laboratuvar verilerine göre, 2016’da aktarım servisleri, toplam trafiğin %70’ini meşgul edecek. Aktarım servislerini garantiye almak, bu anlamda son derece önemli. Kilit olaylar, ağ üzerinde farklı gerekliliklere yol açabilir. Örneğin online bir market promosyon aktivitesini ele alalım. Operatörler için, bu tür bir operasyonun başarısı son derece önemlidir” dedi. OTA Operasyonlar Direktörü Adel Dekali de konuşmasında; “Buraya katılan 28 operatöre baktığımızda, her birinin aynı gelişim fazında olmadığını gözlemliyoruz. Diğer yandan, hepimiz benzer zorluklarla mücadele ediyoruz. OTA her zaman müşterileri için en mükemmel servis deneyimini hedefliyor. Bu Zirve, bölgeler arası telekom operatörleri için, fikir ve deneyimlerin sektörel paydaşlara aktarılması açısından da önemli bir platform” dedi. IDC Araştırma Direktörü Amir Halilovic ise konuşmasında şöyle dedi; “MBB çağında, telekom operatörleri için müşteri deneyiminin önemi yadsınamaz. Müşteri deneyimi, ağ kalitesiyle tamamen doğru orantılı. Devasa bir rekabetin ve operasyon giderlerinin baskısı altında, daha verimli yatırımlar yapmak, tüm telekom operatörler için, zorunluluk haline geldi. Ağ yatırımlarını, kullanıcılar için son derece önemli olan ağ kalitesi ekseninde, dengeli olarak yapmak son derece kritik.

Türkiye Imagine Cup’ta

0
microsoftimaginecupMicrosoft Imagine Cup 2015 online yarı finaline, Türkiye’nin farklı üniversitelerden 4 öğrenci katılmaya hak kazandı. Türkiye adına yarışacak öğrenciler, ‘CloudCar by Desdenova’ isimli proje ile Microsoft Azure kullanarak otomobilleri olası arızalara karşı önceden uyarmayı ve daha akıllı hale getirmeyi amaçlıyor. 2003 yılından beri dünyanın farklı şehirlerinde düzenlenen ve dünyanın en büyük öğrenci teknoloji yarışmalarından Microsoft Imagine Cup 2015’te Türkiye’nin farklı üniversitelerinden katılan Kanber Demir, Sezgin Ege, Yavuz Gedik ve Hasret Soysal isimli öğrenciler yarı finalde yarışacakDünya finali Microsoft’un Seattle’daki genel merkezinde yapılacak olan yarışmada kazanan öğrenci 50 bin dolarlık ödülün sahibi olurken, Microsoft CEO’su Satya Nadella ile de tanışma fırsatı yakalayacak. Bu yıl yine üç büyük yarışmaya ev sahipliği yapan Imagine Cup’ta öğrenciler, ‘Dünya Vatandaşlığı’, ‘Oyun’ ve ‘İnovasyon’ alanlarında geleceği şekillendirecek çözümler sunuyor. Cloud Car ile araç arızalarını önceden tahmin edecekler ‘CloudCar by Desdenova’ isimli projeleriyle inovasyon dalında yarı finale kalan Türkiye ekibi, Microsoft’un bulut bilişim çözümlerini otomobillerde kullanarak ülkemizin önemli bir sorunu olan trafik kazalarını azaltmayı, araç bozulmalarını önceden tahmin etmeyi ve kazalar gerçekleştiğinde aracın olayla ilgili bilgileri yetkililere anlık göndermesini amaçlıyor.