
Erstream 4K videolar için özel sıkıştırma geliştirdi

6. Girişimci Akademisi’nde 1000 girişimci bir arada

Hedefli atakların kurbanı olmayın!
Intel Security tarafından Enterprise Strategy Group’a (ESG) hazırlatılan Tackling Attack Detection and Incident Response (Saldırı Tespit ve Olay Müdahalesi) başlıklı yeni raporda, kurumların güvenlik stratejileri, siber saldırı ortamı, olaya müdahale etmede yaşanan zorluklar ve ihtiyaçlar değerlendirildi. Anket sonuçlarına göre, güvenlik alanında çalışanlar, güvenlik olaylarıyla boğulmuş durumda; geçtiğimiz yıl her bir şirket için ortalama 78 inceleme yapılmış olup bu olayların yüzde 28’i, siber saldırılar arasında en tehlikeli ve potansiyel olarak en çok zarar veren saldırı şekli olan hedefli saldırı niteliğindeydi. Ankete katılan bilgi işlem ve güvenlik profesyonellerine göre, saldırılara müdahale etme sorunlarını aşmak için daha iyi tespit ve analiz araçlarını kullanmak, verilecek olan eğitimlerle personelin verimlilik ve etkinliğini arttırmak başlıca çözümler arasında yer alıyor.
ESG’de kıdemli yönetici analist olarak çalışan Jon Oltsik,saldırı tespit ve tepki konusunda “zaman” ve “saldırının yol açacağı zarar” arasında çok büyük bir korelasyon olduğunun altını çiziyor. Oltsik’e göre organizasyonun tespiti, soruşturması ve tepki vermesi ne kadar uzun sürerse, kıymetli verilerin ihlalinin önüne geçmek de bir o kadar zorlaşıyor. Bu yüzden Oltsik, CISO’ların saldırı verilerini toplamanın ve işlemenin, tehdit tespiti ve cevabındaki önemini hep akılda tutmaları gerektiğini öğütlüyor. Konuyla ilgili Intel Security Türkiye ve Azerbaycan Ülke Sorumlusu İlkem Özar’la konuştuklarımız videomuzda.
NFC ile cepten bulut tabanlı temazsız ödeme

Bir günde 87 bin uçak yere çakılacak!

Defne Telekomünikasyon Filistin’de faaliyete başladı
20’den fazla ülkede, telekom operatörlerine farklı çözümler sunan Defne Telekomünikasyon ve 140 ülkede binin üzerinde şebekeye ağ ekipmanları sunan Ericsson, bilgi ve deneyimlerini birleştirerek ortak geliştirdikleri projelere bir yenisini daha ekledi. Defne Telekomünikasyon ve Ericsson işbirliği ile Filistin’in lider operatörü Jawwal’ın abonelerinin komşu ülke iletişim ağlarına istem dışı dahil olmalarını önleyen Border Roaming Controller çözümü devreye alındı. Bu çözüm ile aboneler, faturalarına farkında olmadan yansıyacak roaming bedellerinden kurtuldu.
Defne Telekomünikasyon Genel Müdürü Oğuz Haliloğlu, Filistin’de mobil abonelerin sıklıkla karşılaştığı en önemli sorunlardan birinin, komşu ülke operatörlerinin ağlarına istem dışı otomatik bağlanma olduğunu belirterek, anlaşma ile ilgili şu bilgileri verdi: “Ülke sınırları yakınında, komşu ülke iletişim ağlarının sinyalleri bazen daha kuvvetli olabilir ve bu bölgelerde bulunan aboneler istemeden otomatik olarak yabancı iletişim ağına bağlanabilir ve servislerini kullanabilir. Bu da abonelerin farkında olmadan yüksek roaming ücretlerine tabii kalmalarına, ‘fatura şoku’ yaşamalarına neden olabilir. Müşteri memnuniyetsizliği ve bu nedenle yaşanan çeşitli tazminat sorunları ile sonuçlanan bu problem, operatörün gelirlerine ve maliyetlerine de olumsuz etki yapar. Filistin’de de bu sorun sıklıkla yaşanıyordu.”
Oğuz Haliloğlu sözlerine şöyle devam etti, “Gelişmiş ve kaliteli müşteri hizmeti verebilmek, ve hem kendilerinin hem de abonelerinin maliyetini azaltabilmek için, mobil operatörler iletişim ağlarının kapsamı olduğu her yerde abonelerine kendileri servis verebilmek ister.
Defne Telekomünikasyon’un Ericsson işbirliğiyle Jawwal iletişim ağında hizmete soktuğu Border Roaming Controller ürünü, kendi iletişim ağı kapsama alanı içinde olan sınır bölgelerdeki abonelerinin farkında olmadan komşu ülke iletişim ağına geçmelerini engelleyen akıllı bir çözüm.”
Filistin’in lider mobil ve sabit hat operatörü olan Jawwal’ın Switching Departmant Manager’ı, Khaldoun Qawasmi, Border Roaming Controller servisinin abonelerinin yaşadığı önemli bir soruna çözüm getirdiğini belirterek, “Hem kaliteli hizmet verebilmek, hem de abonelerimizin maliyetlerini azaltabilmek için Defne Telekomünikasyon ve Ericsson ile önemli bir hizmeti gerçekleştirdik. Projenin uygulamaya geçmesinin ardından, roaming ücretlerinin abonelerimizde yaratmış olduğu müşteri memnuniyetsizliği giderilirken, iletişim ağı gelirimiz de yükseldi,“ diye konuştu.
Ericsson Key Account Manager’ı, Hekmat Daqqah, Filistin’de gerçekleştirdikleri anlaşmadan duydukları memnuniyeti dile getirerek; “2006 yılından bu yana Defne Telekomünikasyon ile farklı ülkelerde birçok önemli proje gerçekleştirdik. Birlikte, Filistin’in lider operatörü Jawwal ile yine önemli bir anlaşmaya ve projeye imza attık. Orta Doğu ve Afrika ülkelerindeki GSM operatörleri ve telekomünikasyon ağları için birçok çalışmayı da beraber yürütmeye devam ediyoruz. Defne ile olan işbirliğimizi daha uzun yıllar yenilikçi servislerle de devam ettireceğiz.” dedi.
Yealink’in akıllı konferans çözümü: CP860

Bitcoin New York borsasına girdi


MasterCard yeni servisi Send’i tanıttı

Alibaba’nın vergisi Yahoo’yu yaktı!

Dünya Bilgi Toplumu ve Telekomünikasyon Günü

Pebble batıyor mu?

Twitter yeni rekorunu Güney Amerika’da kıracak

Yükselen değer: Güney Amerika
Twitter, bir sonraki rekorunu ise Güney Amerika’dan çıkaracağa benziyor. Bunun iki önemli nedeni var: Brezilya’da düzenlenen FIFA Dünya Kupası ve yine Brezilya’nın başkenti Rio de Janerio’da düzenlenecek Yaz Olimpiyatları. Araştırma sonuçları da bu iddiayı destekliyor. GlobalWebIndex’in raporuna göre aktif Twitter kullanıcılarının yüzde 23’ü Güney Amerika ülkelerinde bulunuyor. 16-64 yaş aralığındaki kullanıcıları baz alan araştırmaya göre en yüksek pay ise yüzde 29 ile Ortadoğu ve Afrika bölgesinde. Araştırmada son 1 ay içinde herhangi bir cihazdan Twitter hesabına giriş yapmış olan kullanıcılar değerlendirmeye alınmış. eMarketer’in Nisan 2015 tarihli araştırmasına göreyse ülke bazında Brezilya Güney Amerika ülkeleri arasında 14.2 milyon kullanıcıyla ilk sırada bulunuyor. 2013-2019 arasının ele alındığı projeksiyona göre bu ülkede 2019 sonunda 17.8 milyon Twitter kullanıcısı bulunacak. İkinci sırada yer alan Meksika‘nın 8.1 milyondan 11.2 milyona, üçüncü sıradaki Arjantin‘in ise 4.1 milyondan 5.9 milyon kullanıcıya çıkması bekleniyor. Bölge genelinde 2013’te yüzde 43.6’lık bir kullanıcı artışı yaşanırken, bu oranın nüfusun daha fazla kesimine ulaşması nedeniyle yıldan yıla azaldığı görülüyor. 2015 sonu için öngörülen bölgedeki toplam Twitter kullanıcısı ise 30 milyonu geçiyor.Yeni rekor Güney Amerika’dan çıkacak

Rekor sosyal medya reklam harcamalarında da kendisini gösterecek
Güney Amerika’nın bu çıkışı sosyal medyada yapılan reklam harcamalarında da etkisini gösteriyor. Yine eMarketer’in rakamlarına göre bölgedeki sosyal medya odaklı reklam harcamaları 2015 sonunda 700 milyon dolara yaklaşacak. Fikir vermesi için tüm dünyadaki sosyal medya reklam harcamalarından Twitter’ın 2 milyar dolar, Facebook’un 15.5 milyar dolar ve LinkedIn’in 903 milyon dolar gelir elde ettiğini ekleyelim. 2015 için dünya genelindeki beklenti 23.6 milyar dolar. Pastadan büyük dilimi alan Kuzey Amerika’nın 2013’teki 4.94 milyar dolarlık hacminin bu yıl 10 milyar dolar barajını aşacağını, Güney Amerika’nın ise Olimpiyatlar’ın düzenleneceği önümüzdeki yıl 700 milyon dolara ulaşacağını söylememiz gerek. WorldWebIndex’in araştırmasında oran olarak en fazla aktif Twitter kullanıcısına sahip olan Ortadoğu ve Afrika bölgesi ise reklam harcamalarında son sırada yer alıyor. Mecra farketmeksizin geçen yıl 100 milyon dolar barajını aşabilen sektörün 2017 sonunda bile ancak 280 milyon dolara çıkması bekleniyor.Autodesk, Windows 10 ve Hololens’e giriyor
Autodesk, 3B yazıcı platformu Spark’ın Windows 10 sürümünde yer alacağını duyurdu. İki şirket, 3B dijital modellerin Microsoft HoloLens’le çalışabilir olması için de işbirliğini sürdürüyor.
3B tasarım yazılımı şirketi Autodesk, geleceğin dijital ve fiziki üretim trendlerini hızlandırmak için Microsoft’la gerçekleştirdiği işbirliği kapsamında, Windows 10 sürümünde açık kaynaklı 3B baskı platformu Spark ile yer alacak. Şirket 3B modelleme yazılımlarını Microsoft’un hibrit gerçeklik ortamı Microsoft HoloLens’e uyumlu hale getirmeyi de hedefliyor.
Windows 10’a 3B baskı desteği
İşbirliğinin ilk adımı olarak Autodesk Spark 3B baskı yazılımının, Windows 10’da yer alması sağlanacak. Bu sayede Windows kullanıcıları en iyi ve güvenilir 3B baskı deneyimine doğrudan erişebilecek ve “katmanlı üretim” (additive manufacturing) sürecini çeşitli yazılım, malzeme ve yazıcı tercihlerine göre kolayca yürütebilecekler. SPARK API’lerini Microsoft geliştirici topluluğuna ücretsiz olarak sunacak olan Autodesk, böylece 3B baskı endüstrisinin erişim alanını ve büyümesini hızlandırmayı amaçlıyor. Autodesk ve Microsoft, 3B baskı teknolojisini daha ulaşılabilir hale getirmeye yönelik ortak hedefleri doğrultusunda 3B Üretim Formatı (3MF) Konsorsiyumu’nun kurucu üyeleri olacak ve standart bir 3B veri paylaşımı ve baskı formatı geliştirmek üzere birlikte çalışacak.
Autodesk HoloLens ile uyumlu çalışacak
İşbirliğinin ikinci adımında Autodesk yazılımları ile yaratılan 3B modellerin, Microsoft HoloLens sanal gerçeklik ortamına yerleştirilmesi hedefleniyor. Maya ya da Fusion 360 gibi Autodesk yazılımları ile gerçekleştirilen dijital modellerin HoloLens’in sunduğu hibrit gerçeklik ortamında görüntülenebilmesini sağlayacak olan çalışma kapsamında, oyun geliştiriciler ve film yapımcıları yeni nesil eğlence deneyimlerini çok daha kolay hayata geçirebilecekler. Tasarımcılar ve mühendisler ise ürün geliştirme sürecinin tasarım aşamasında, tam ölçekli bir modeli dijital olarak görüntüleyebilecek ve üretime geçmeden önce fiziki prototip hazırlamak için gereken ekstra zaman ve maliyetten tasarruf edebilecekler. Gelecekte tasarımcı ve mühendisler, Fusion 360 gibi Autodesk yazılımları ile fikirlerini 3B modellere dönüştürebilecek; modellerini HoloLens’le görüntüleyip Spark uyumlu yazıcılardan 3B baskısını kolayca alabilecekler.
Periscope üzerinden ilk marka lansmanı

Netflix 100 milyar dolara koşuyor

Canon, Lifecake uygulamasını satın aldı

Operasyon Buhtrap kullanıcıları tehdit ediyor

Kurumsalda ideal çözüm: Panasonic Toughpad FZ-M1
Panasonic’in kesintisiz mobil çalışma anlayışına yönelik dayanıklı tabletleri Panasonic Toughpad sayesinde enerji şirketleri artık tüketici tabletlerinin kısa pil ömrü, az dayanıklılık ve çalışmaya uygun olmayan ekran gibi dezavantajlarıyla vedalaşıyor. 150 cm yükseklikten düşmelere karşı dayanıklılığı testlerle sabit olan Toughpad FZ-M1 toz ve suya karşı uluslararası IP65 direnç standartlarını karşılıyor ve -10 ila +50 derece arasındaki sıcaklık koşullarında verimli bir şekilde çalışabiliyor.
Tüketici tabletlerinde bulunmayan dayanıklılık: Panasonic Toughpad FZ-M1
Intel CoreTMi5 işlemcili, tamamen dayanıklı, fansız çalışan 7 inç tableti olan FZ-M1 yalnızca 540 gram ağırlığa ve 18 mm kalınlığa sahip. Cihaz geniş bağlantı ve esneklik seçenekleriyle öne çıkıyor. 4G mobil geniş bant, GPS ve anten özellikleri sayesinde anlık bilgi paylaşımının hayati önem taşıdığı enerji sektöründeki mobil çalışanlar bilgi ve verileri anlık olarak paylaşabiliyorlar. Mini-Serial, LAN, NFC, akıllı kart okuyucu, 1D/2D barkod okuyucu, UHF RFID, tam boyut USB 3.0, micro SD, kulaklık, DC-In ve microSIM ürünün opsiyonel özellikleri arasında yer alıyor. Ortam ışığı sensörü gibi dahili pil ömrü tasarruf teknolojilerine sahip olan Toughpad FZ-M1, 2 saat süreli şarj edilen değiştirilebilir pili ile 8 saat boyunca çalışabiliyor. Daha uzun süre çalışma ihtiyacı bulunan kullanıcılar için çalışma anında değiştirilebilir pil kurulumu ayarlanabilir giriş seçenekleri ile yapılabiliyor.