Sahte e-faturadan en çok Türkiye etkilendi

1
ESET’in Kanada’daki Araştırma ekibi, fidye yazılımı Cryptolocker’in bir versiyonu olan ve çok hızlı yayılma gösteren TorrentLocker’i  inceledi. Bu fidye yazılımı ve türevleri, kullanıcıların dijital cihazlarında yer alan dosyaları ve fotoğrafları şifreliyor ve bu dosyaları geri vermek için de fidye talebinde bulunuyor. Fidye ise Bitcoin olarak talep ediliyor. En son dalgada, fidye yazılımı global olarak 40 bin sistemi etkisi altına aldı ve 280 milyondan fazla belgeyi şifreledi. Yayılma ağırlıklı olarak Avrupa ülkelerinde görülmekle birlikte Kanada, Avustralya ve Yeni Zelanda’yı da yoğun olarak etkilenmiş görünüyor. ESET, bu fidye yazılımının arkasındaki siber suçluların bu dalgada 600 bin dolar değerinde Bitcoin elde ettiklerini tahmin ediyor. Türkiye’de etkilenme yüksek ESET Kanada Araştırma Ekibi’nden Marc-Etienne M. Léveillé öncülüğünde yapılan çalışma sonucu, dünyada etkilenen 40 bin sistemden 11 bin 700 adetinin Türkiye’de olduğu tespit edildi. Türkiye’yi 9 bin 400’u aşkın etkilenmiş sistemle Avustralya, 4 bin 600’e yakın etkilenmiş sistemle de İtalya takip ediyor. Türkiye’de 100 milyonu aşkın şifrelenmiş dosya olduğu tahmin ediliyor. Siber suçlular, şifrelenmiş dosyaları açmak için 1000 ile 1500 Euro arasında değişen fidye ödemeleri talep ediyor. Nasıl bulaşıyor? ESET tarafından teknik olarak “Win32/Filecoder.DL“ olarak tanımlanan bu Crptolocker şifre yazılımı, Türkiye’de ağırlıklı olarak telekomünikasyon şirketlerinden geliyormuş gibi görünen sahte e-faturalar ve onların .exe uzantılı ekli dosyaları yoluyla bilgisayarlara bulaşıyor. Eklenti açıldığı an, zararlı yazılım sisteme  yükleniyor. Ardından bilgisayardaki dokümanları şifreliyor ve kullanılamaz hale getiriyor. Cryptolocker_Sifre Sahte güvenlik hissi yaratıyorlar “Saldırganlar, kurbanları kandırmak için sahte güvenlik hissi yaratmak adına herkesce bilinen simgeleri sayfalarına ekliyorlar” açıklamasını yapan Marc-Etienne M. Léveillé, şifre yazılımının zararlarını ortadan kaldırmak için dosyaları zaman zaman çevrim dışı yedeklemeyi öneriyor. Léveillé, “Eğer yedeğiniz bilgisayarınıza bağlı ya da ağ sürücüsü bağlanabilir durumdaysa, TorrentLocker bu içerikleri şifreleyebilir“ uyarısında bulunuyor. Neden Türkiye çok etkileniyor? ESET uzmanlarına göre Türkiye’deki geniş yayılmanın en temel nedeni, güncel olmayan işletim ve güvenlik sistemlerinin yoğun kullanımı. Güncel olmayan sistemler en büyük savunma zaafiyetini oluşturuyor. Bir diğer önemli neden ise kullanıcıların, meraklarına yenilip gelen dosyayı ısrarla açmaya çalışması. ESET uzmanları bu noktada uyarıda bulunuyor: “Antivirüs yazılımınız virüs uyarısı veriyorsa, dosyayı açmaya zorlamayın, ilgili kurumun çağrı merkezi yoluyla borç durumunuzu kontrol edin“. ESET NOD32, ESET Smart Security ve ESET Mobile Security gibi ESET ürünleri “Win32/Filecoder“ ve türevleri gibi Crytolocker tarzı gibi kötü amaçlı yazılımlara karşı koruma sağlıyor.

Yılbaşı alışverişi için 5 altın uyarı

0
Trend Micro, yılbaşı için çevrimiçi alışveriş platformlarını kullanacaklara önerilerde bulunuyor. Trend Micro’nun yaptığı araştırmaya göre çevrimiçi alışverişte en çok satın alınan ürünlerin başında bilgisayar, tüketici elektroniği, oyuncak ve kıyafet geliyor. Kullanıcıların bu ürünlere ilgisinin farkında olan bilgisayar korsanları sahte sipariş siteleri ve kimlik avı saldırıları gibi birçok yöntemle kredi kartı bilgilerimizi çalmaya çalışıyorlar. İnternet üzerinde herhangi bir sorun yaşamadan güvenli bir şekilde sevdiklerine hediye almak isteyen herkesin dikkat etmesi gereken noktalar ise şu şekilde:
  • E-postalarla gelen sahte sipariş sayfalarına dikkat edin
Siber suçlular kullanıcılara gönderdikleri e-postalarda özellikle herkesin ilgi gösterdiği ürünler için sahte kampanyalar içeren e-postalar yolluyorlar. Bu e-postalardaki bağlantılara tıklayıp alışverişini oradan yapan kişilerin kredi kartı bilgileri bilgisayar korsanları tarafından çalınıyor. Ne yapılmalı? Kullanıcılar gelen e postaları güvenlik yazılımıyla taramalı ve eğer şüpheli bir kaynaktan geldiğini düşünüyorsa itibar etmemeli.
  • İyi fiyata bir ürün almak için arama motorlarını kullanmayın
Web tehditleri arama motorlarında sıkça ilk sıralarda yer alabiliyor. Kötü niyetli kişiler tarafından düzenlenen popüler alışveriş sitelerinin sahte sürümleri, arama motorlarının ilk sonuçları arasında yer alabiliyor. Bu sitelerden alışveriş yapan kişiler ise kredi kartı bilgilerini doğrudan bilgisayar korsanlarına vermiş oluyorlar. Ne yapılmalı? Güvendiğiniz ve daha önceden alışveriş yaptığınız çevrimiçi alışveriş sitelerinin adreslerini internet tarayıcınıza kendi elinizle yazarak giriş yapın. Bu sayede arama sitelerinden yönlendirilerek değil, kendi yazdığınız doğru site adresiyle erişim sağlayabilirsiniz.
  • İndirim olasılıkların üzerindeyse inanmayın
Yarı yarıya promosyonlar ve aşırı indirimler görüldüğünde bir kez daha düşünmekte fayda var. Çünkü saldırganlar bu tür mesajları kullanmayı oldukça seviyor. Ne yapılmalı? İnternet üzerinde karşılaştığınız gerçekçi olmayan indirimler hakkında ilgili marka ile iletişime geçerek böyle bir şeyin gerçekten olup olmadığını araştırın.
  • Mobil cihazlardan çevrimiçi alışveriş yaparken dikkat edin
Eğer çok fazla çevrimiçi alışveriş yapıyorsanız ve bu alışverişlerinizi mobil cihazlar üzerinden gerçekleştiriyorsanız, mutlaka güvenilir mecraların uygulamalarını kullanın. Çünkü mobil görünüme sahip web sitelerinin sahtelerini üretmek saldırganlar için çok daha kolayken, kullanıcılar için anlaşılması bir o kadar zor oluyor. Ne yapılmalı? Mobil tarayıcı üzerinden alışveriş yapmak yerine büyük markalara ve güvenilir uygulama üreticilerine ait çevrimiçi alışveriş uygulamalarını kullanın. Mobil cihazınızı mutlaka kapsamlı bir güvenlik programıyla güvenlik altına alın.
  • Bir güvenlik çözümü kullanın
Gerçek zamanlı olarak güncellenen bir güvenlik yazılımı, kullanıcıların sahte web sitelerine girmesine engel olacak ve tehditlerden koruyacaktır. Mobil cihazları da koruyan güvenlik yazılımlarının tercih edilmesi kullanıcıların her platformda güvenli bir internet deneyimi yaşamasını sağlayacaktır.

ABD’de yüksek hızlı internet yaygınlaşıyor

0
Google Fiber’in gigabit bağlantılarının hızlı olduğunu mu düşünüyorsunuz? Google’ı unutabilirsiniz zira Minneapolis’tekiler için gelecekte bu hız adeta 56k gibi kalacak. Amerikalı internet servisleri şirketi US Internet şehre önümüzdeki yazdan itibaren şehre saniyede 10 gigabit hızında bağlantı sağlayacağını açıkladı. Servis aylık 400 dolarlık ücretiyle biraz pahalı da olsa, daha “normal kalan” gigabit internet 65 dolarlık ücrete sunulacak. Firmanın yüksek hızlı interneti sadece şehrin batı yakasındaki 30.000 hane için sunulacak. Üstelik Minessota bölgede interneti hızlanan tek eyalet olmayacak. Bir başka proje Kentucky’nin doğu kısımlarına yüksek hızda internet getirecek. Eyaletin doğu kısımları tam olarak bir teknoloji cenneti olmasa da devlet görevlileri bunu değiştirebilecek bir anlaşmaya imza attılar. Önümüzdeki birkaç yıl içinde Macquire Capital 5 Kentucky şehrinden geçen bir fiber ağı kuracak ve 2018 yılına kadar tüm eyalet fiber ile donatılacak. Milletvekili Hal Rogers anlaşma hakkında “Doğu Kentucky limitsiz teknoloji tümcesi ile eş anlamlı olacak. Coğrafi problemlerden dolayı çizilen sınırlar ortadan kalkacak” diye konuştu.

Müşteriye neden iyi davranılmalı?

0
Hayır, iş dünyasının her tarafında böyle olduğu içim değil. Müşteriye (veya bir tedarikçiye, çalışana, patrona) karşı neden nazik olunması gerektiğinin en büyük sebebi, müşterinizle sıradan bir buluşmanızın aslında son buluşmanız olması ihtimali. Forbes’tan Micah Solomon’un anlattığına göre kendisi bir sabah uyandığında hiç bir şirket sahibinin görmek istemediği bir şey görmüş: müşterisinin gazetedeki ölüm ilanından kendisine bakan yüzünü. Bir zamanlar birlikte çalışmaktan gurur duydukları, sektörde oldukça deneyimli ve sevilen bir kişiymiş. Hüzünlü bir şekilde notlarını karıştırarak son görüşmelerinde onunla ilgili yazdıklarını bulmuş. Notlarında küçük aksaklıklarla başlayan bir proje ve kendilerine işleri düzeltmeleri için merhametli bir şekilde şans veren bir müşteri görmüş. Elbette kimse bunun o kişinin son projesi olduğunu bilmiyormuş. Aslında müşterisi Solomon’un şirketinden kaynaklanan sorunları onlara küçük ve önemsiz göstermiş zira tarzı o şekildeymiş. Bunu da e-postalarında önce şirketin yaptığı iyi şeylerden bahsedip sonra esas sorunlarından bahsederek yapmış. Böylece en sonunda taraflar arası ödeme işlemi gerçekleşirken tatminkar bir hava varmış – sorunlar taraflar arasında nazik bir şekilde iletilmiş ve kalpler kırılmamış. Bu da ilişkileri sonlandırmak için gayet iyi bir aşama zira bir daha karşınızdaki kişiyle hiç görüşmeyebilirsiniz.

ABD’de PlayStation ve Xbox hizmetleri çöktü

0
Hackerlar dün meydana gelen Sony Playstation ve Microsoft Xbox oyun konsollarındaki servis kesintisini üstlendiler. Playstation ve Xbox yetkilileri ağlardaki servis kesintisini Twitter üzerinden yaptıkları açıklamalarla doğrulayarak hizmeti tekrar ulaşılabilir hale getirmek için çalıştıklarını ifade ettiler. “Lizard Squad” isimli bir Twitter hesabı kesintileri üstlenerek “tüm ülkeyi kontrol altına aldıklarını” iddia etti. Çarşamba günü açılan hesap cevap ve yorum isteklerine dönüş yapmadı. Lizard Squad ismi daha önceden de sanal dünyada karışıklık çıkarmış bir hacker grubunun adı olarak biliniyor. Grup ay başındaki Playstation Network ve Xbox Live ağındaki çöküntüleri de üstlenmişti. Servisin gitmesinden dolayı kullanıcılar da kızmış durumda. Xbox, Twitter üzerinden yaptığı açıklamada servisin ne zaman geri döneceğini bilmediğini söyledi.

Netaş Cezayir’de

0
Netaş, Cezayir’in mobil operatörlerinden ATM Mobilis’in 2G ve 3G transmisyon altyapısının iyileştirilmesi ve radyo frekansı (RF) optimizasyonu çözümlerini içeren proje kapsamında, ilk yıl tutarı yaklaşık 8,6 milyon dolar olan beş yıllık sözleşme imzaladı. Yıllık kendini yenileyen ve toplamda 5 yıllık bir kontrata bağlanan projenin 30 Kasım 2019’da tamamlanması bekleniyor. Netaş proje kapsamında PIWORKS firmasıyla iş ortaklığı yapacak. Cezayir’in 3 GSM operatöründen biri olan devlet iştiraki Telecom Algerie’nin GSM operatörü ATM Mobilis, 2013 yılı itibarıyla yaklaşık 10,6 milyon aboneye sahip. Netaş, operatörlerin mevcut kullandığı altyapı sistemlerini verimli hale getiren ve optimizasyon imkânı sağlayan çözümü sayesinde, etkili altyapı iyileştirmesi gerçekleştirerek operatörün hizmet kalitesini artıracak. ATM Mobilis, proje sayesinde yatırım yapmadan mevcut altyapısını ve GSM ağını daha etkin kullanarak gelir artışı sağlayacak. 1 Aralık 2014 tarihinde başlayan projede, henüz bir ay tamamlanmadan 75 baz istasyonunda yapılan çalışma doğrultusunda temel performans göstergelerinde yüzde 50, işletme giderlerinde ise %70 oranında iyileştirme gerçekleştirildi. 5 yıl sonunda projenin değeri 64,2 milyon dolar olacak  Netaş CEO’su C. Müjdat Altay 5. yılın sonunda projenin toplam iş hacminin 64,2 Milyon ABD Dolarına ulaşmasını beklediklerini belirterek “Netaş olarak, ‘Dünya standartlarında çalışan, Türkiye’nin ve bölgenin 1 numaralı sistem entegratörü olmak’ vizyonu doğrultusunda çalışıyoruz. Cezayir’de gerçekleştirdiğimiz bu proje, bölgenin lider teknoloji markası olmak için attığımız önemli bir adım. Netaş; kendi teknolojisini üretme yetkinliğine sahip, mühendislik ve Ar-Ge yönü güçlü, dinamik bir yapısı olan benzersiz bir sistem entegratörü olarak faaliyet gösteriyor. Bu özelliklerimiz sayesinde ATM Mobilis’te olduğu gibi katma değeri yüksek, nitelikli ve kompleks projeler için müşteriler Netaş’a güveniyor. Cezayir dışında Bangladeş, Kazakistan gibi yakın coğrafyadaki ülkelerde gerçekleştirdiğimiz projeler var. Bu projeleri önümüzdeki dönemde artırmayı hedefliyoruz. Türkiye’nin, bulunduğu bölgede bir teknoloji üssü olması ve kendi teknolojisini ihraç eden bir ülke haline gelmesi için Netaş olarak elimizden geleni yapıyoruz” dedi.

Çözüm gençlerden, destek Intel’den

0
Gençlere, proje geliştirme eğitimleri, işbirliği fırsatları, mentorluk ve yatırım desteği sunarak iş çözümlerini hayata geçirmede gerekli tüm aşamalarda destek olan ve Türkiye’de gerçekleştirilen en kapsamlı girişimcilik ve sosyal inovasyon projesi olan Intel Çözüm Kumbarası’nda final heyecanı yaşandı. Çözüm Kumbarası projesi kapsamında bir yıl boyunca 6 ilde, 6 üniversite ziyaret edilerek 1665 genç ile buluşuldu. Ashoka, Endeavor ve Galata İş Melekleri (GBA) işbirliğiyle hayata geçirilen projede, daha iyi bir toplum ve gelecek için teknoloji kullanımıyla toplumsal faydanın sağlandığı yenilikçi iş çözümlerinin üretilmesi amaçlandı. Çözüm Kumbarası’nın finalinde, son 10 proje arasından en iyi üçü jüri üyeleri tarafından belirlendi. Online alışverişler üzerinden sivil toplum örgütlerine destek sağlayan ve kar amacı gütmeyen sosyal girişim olan Yuvarla birinci, duruş bozukluklarını önlemeyi amaçlayan giyilebilir sağlık cihazı Paó ikinci ve MENA-CIS bölgesini kapsayan vizyonla hareket eden lokal bir kitlesel fonlama platformu olan Fongogo ise üçüncü seçildi. “Dünyadaki tüm toplumların geleceğine yatırım yapıyoruz” Türkiye’de gerçekleştirilen en kapsamlı girişimcilik ve sosyal inovasyon destek projesi olma özelliği taşıyan Çözüm Kumbarası’nın ödül alan ilk üç projesinin basın toplantısında bir konuşma yapan Intel Yeni Teknolojiler Bölümü Dünya Başkan Yardımcısı Ayşegül İldeniz;  bugüne kadar hep gelişmiş ülkelerden çıkan inovasyonun, son yıllarda artık gelişmekte olan ülkelerden de çıkmaya ve dünyaya yayılmaya başladığını vurguladı. İldeniz,  Türkiye’nin sahip olduğu genç nüfus ile önemli bir inovasyon potansiyeli taşıdığının ve sosyal inovasyon projeleri ile daha iyi bir geleceğin bizleri beklediğinin altını çizdi. Intel Türkiye Genel Müdürü Burak Aydın, Intel olarak yenilikçi bakış açılarını inovasyon ağırlıklı böyle bir projeye aktardıkları için memnun olduklarını belirtti. Gelişen teknolojiye herkesin uyum sağlaması gerektiğinin altını çizen Aydın, “Intel olarak sadece teknolojinin değil, dünyadaki tüm toplumların geleceğine yatırım yapıyoruz. Gençleri odak noktamız olarak belirliyor ve çalışmalarımızı bu yönde sürdürüyoruz. Intel inovasyon ve ekonomik gelişime, toplumsal ihtiyaçlara teknolojik çözümler getirerek katkı sağlıyor” dedi. Çözüm Kumbarası’nın sosyal inovasyon ve girişimcilikte yarattığı farka da dikkat çeken Aydın, “Çözüm Kumbarası diğer oluşumlardan farklı olarak çok yönlü bir birliktelik sunuyor ve girişimci adaylarımızın fikirlerinin gelişimine katkı sağlayacak tüm destek ve yönlendirmeleri bir arada sunarak yüksek fayda sağlıyor. Çözüm Kumbarasına katılan tüm projeler bizi çok heyecanlandırdı.  Teknoloji bazlı geliştirilen sosyal inovasyon projelerinin Türkiye’nin gelişiminde büyük katkısı olacağı kanısındayım.” dedi. Aydın sözlerine şöyle devam etti: “Biz Çözüm Kumbarası’nda ilk üçe giren projeleri belirlerken, iş ortaklarıyla birlikte sosyal sorunlara reel ve sürdürülebilir çözümler sunan ve potansiyel barındıran fikirleri seçmeye çalıştık. Ödüle layık görülen üç proje de özgün, yenilikçi ve teknolojiye kolayca adapte olacak parlak fikirler. Bundan sonraki süreçte de bu projelerin inovatif bir yaklaşımla çözümler üreteceğine dair inancımız tam.”

PİLOTT’a ODTÜ’den Kristal Ağaç ödülü

0
Türk Telekom, ODTÜ Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen Kristal Ağaç Ödül Töreni’nde PİLOTT Girişimcilik Programı ile ödül kazandı. 2014 yılı içerisinde fark yaratmış, yenilikçi düşüncelerini hayata geçirmiş ve başarılı olmuş girişimcileri ve kurumları ödüllendirmek amacıyla ODTÜ Genç Girişimciler Topluluğu tarafından düzenlenen Kristal Ağaç Ödül Töreni’nde PİLOTT, ‘Yılın Girişimci Destekçi Kurumu’ seçildi. Kristal Ağaç Ödülü’nü Türk Telekom adına PİLOTT Yöneticisi Duygu Öktem aldı. PİLOTT, girişimci adaylarını başarılı işler yapmaya teşvik etmesi ve girişimcileri en çok destekleyen program olması sebebiyle ödüle layık görüldü. PİLOTT ile hayaller gerçek oluyor PİLOTT ile birlikte Türk Telekom, girişimcilik ekosistemini güçlendirmeyi ve girişimcileri desteklemeyi hedefliyor. Program ile sektöre ve Türk Telekom Grubu’nun hizmet ağına katkı sağlayabileceği öngörülen girişimciler, Türk Telekom’un bilgi birikiminden, kanallarından ve altyapı imkanlarından yararlanabilmenin yanı sıra Türk Telekom’la stratejik ve ticari iş birliği geliştirme fırsatı yakalıyor. Programın sonunda seçilen ilk 3 girişim Silikon Vadisi’ne yaptıkları seyahat ile dünyanın önemli girişimci ve yatırımcılarıyla bir araya gelerek birlikte potansiyel yatırım ve iş birliği fırsatlarını değerlendirme şansı yakalıyor.

Turkcell Superonline’dan süper hizmet SüpereSor

0
Turkcell Superonline, teknoloji dünyasıyla ilişkileri kolaylaştıran yeni bir hizmeti müşterileriyle buluşturdu. Turkcell Superonline bireysel müşterileri, teknoloji uzmanları ile uzaktan bağlantı ve 7/24 kesintisiz canlı destek imkanı sunan SüpereSor ile artık bilgisayarda yaşadıkları her türlü sorunu hızlı ve güvenilir şekilde çözebiliyor. Yazılım güncellemesinden e-posta kurulumuna geniş hizmet içeriği SüpereSor kapsamında sunulan hizmetler arasında bilgisayarların performans ayarlarının güncellenmesiyle yavaşlık sorunlarının çözümü; kamera, yazıcı, tarayıcı gibi tanımlama bilgisi gerektiren bilgisayar çevre birimlerinin kurulumu ve desteği yer alıyor. Aynı zamanda satın alınan yazılımların kurulumu ve gerekli ayarları SüpereSor ekibi tarafından gerçekleştirilebiliyor. Sistemi bozan ve yavaşlatan virüs, trojan gibi zararlı kodların temizlenmesi; işletim sisteminin sürüm güncellemesi ve yükseltmesi ile e-posta hesap kurulum ve ayarları da SüpereSor bünyesinde verilen hizmetler arasında yer alıyor. İlk ay ücretsiz Turkcell Superonline müşterilerinin teknolojide yeni çözüm ortağı SüpereSor ilk ay ücretsiz olarak sunuluyor. Herhangi bir taahhüt gerektirmeyen SüpereSor uygulamasının aylık fiyatı 4,90 TL; telefonla destek imkanı içeren Alo Destek paketi ile birlikte ise 6,90 TL.

Türkiye’de patent sayıları artıyor

0
Türk Patent Enstitüsü tarafından açıklanan 2014 yılı başvuru rakamlarına göre Türkiye’de 2014 yılında alınan patent sayısı, 2013 yılına göre sadece yüzde 3 oranında artış gösterdi. 2014 yılında Türkiye’de yerli şirketlerin patent başvuru sayısı genel toplamda 4 bin 665 adet olarak gerçekleşti. 2013 yılında ise bu rakam 3 bin 930 adet olmuştu. Türkiye’deki yabancı şirketlerin ise patent başvuru sayısında ise bir önceki yıla oranla büyük bir değişiklik olmadığı dikkat çekerken, 2014 yılında 7 bin 470 adet olarak gerçekleşen patent başvuru sayısı 2013 yılında 7 bin 526 adet rakamına ulaşmıştı. Destek Patent Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Yamankaradeniz, daha fazla patentli ürün üreterek dünya pazarlarına açılması gerektiğine dikkat çekerek, “Türkiye”nin 2023 hedeflerine ulaşması için gerçekleştirilebilir hedefler koyması ve belirli sektörlerdeki şirketleri doğrudan teşvik etmesi gerekiyor. 2023 yılına önümüzde 8 yıl var, çok fazla zamanımız kalmadı.” diye konuştu. Yerli ve yabancı patent başvurusu 12 bin 135 adet oldu Türkiye’de 30 yılı aşkın süredir patent ve marka tescil vekili hizmeti veren Destek Patent Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Yamankaradeniz, 2014 yılında gerçekleşen ve Türk Patent Enstitüsü (TPE) tarafından yayınlanan patent başvurusu rakamlarını değerlendirdi. 2014 yılında patent başvurusu sayısı geçtiğimiz yıla oranla yüzde 3 artış kaydetti. Türkiye’de yerli ve yabancı şirketlerin patent toplam başvuru sayısı 2014 yılında ise bu sayı 12 bin 135 adet olurken 2013 yılında 12 bin 53 adet adete ulaştı.

CMC’nin Anadolu çalışmaları tam gaz

0
Anadolu’ya yaptığı yatırımlarla şehirlerin kalkınmasına önemli katkılar sağlamayı ve gençlere kariyer imkânları oluşturmayı amaçlayan CMC, Türkiye İş Kurumu’na (İŞKUR) bağlı Şanlıurfa Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü tarafından düzenlenen “3. Kariyer Günleri” etkinliğinde, “Kentte En Fazla İstihdam Sağlayan Şirket” ödülünü aldı. Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi Konferans ve Sergi Salonu’nda düzenlenen törende CMC, Şanlıurfa’da istihdamın artırılması amacıyla İŞKUR’la yaptığı işbirliği ve kentte yeni iş imkânlarının yaratılması yönündeki çalışmaları nedeniyle ödüle layık görüldü. Şanlıurfa Valisi İzzettin Küçük’ün de katıldığı törende, kentte İŞKUR aracılığıyla en fazla istihdam sağlayan kuruluşlar arasında yer alan CMC’ye plaketini Karaköprü Merkez İlçesi Belediye Başkanı Nihat Çiftçi verdi. CMC Genel Müdürü Tolga Başarır, Şanlıurfa’da böyle bir ödül almaktan büyük memnuniyet duyduklarını belirterek “Malatya’dan sonra Şanlıurfa ilimizde de en büyük işveren konumuna geldik. Anadolu’da açacağımız yeni lokasyonlarda da aynı başarıyı gösterip, ülkemize istihdam sağlamaya devam edeceğiz. İlerleyen dönemde Şanlıurfa’daki lokasyonumuzda görev yapan çalışan sayımızı 2 bine çıkarmayı hedefliyoruz. Anadolu’ya yaptığımız yatırımlarla sürdürülebilir ekonomik kalkınmaya destek olmaya ve Türkiye’nin birçok ilinde iş olanaklarının artırılması amacıyla İŞKUR’la işbirliği içinde çalışmaya devam edeceğiz” dedi.

GPS’li kuryeler alışverişi nasıl değiştiriyor?

0
2015 yılında Starbucks, telefonunuzdan sipariş verdikten sonra Mocha Frappuccino’nuzu direkt size ulaştırmayı deneyecek. Volvo’nuz mu var? Şubat ayından bu yana Volvo On Call denemesi Roam kuryelerin paketlerinizi ve market siparişlerinizi arabanıza teslim etmesini olanaklı hale getiriyor. Ve ABD’nin çeşitli yerlerinde eski iki yönlü iletişime sahip dağıtıcıların yerini sıradan insan kuryeleri, konum verileri ve çok gizli algoritmalar alıyormuş gibi gözüküyor. Adeta GPS cihazı giymiş bir gelecek görüyoruz. volvo * 2001 yılında patlayan dotcom balonunun önemli isimleri arasında aynı gün dağıtım firmaları Urbanfetch (2000 yılında operasyonlarını sonlandırdı), Webvan ve Kozmo.com (ikisi de 2001 yılında kapandı) vardı. Özellikle Kozmo dağıtım ücreti almamasıyla hafızalarda yer etmişti, ağzına kadar malzeme ile dolu depolarının masraflarına rağmen. Peki bugün ne değişti? İlk olarak, mobil cihazlardan satın alım işlemleri yıllık yüzde 50 oranında büyümeye devam ediyor. E-ticaret sektörünün kalanı ise yüzde 10 büyüme oranında. Bu teknoloji, alışveriş alışkanlıklarımızı değiştiriyor. Mobil cihazlar ödeme yapma kadar dağıtımda da giderek artan bir şekilde kullanılıyor. Jaron Waldman dört yıl boyunca Apple’ın konum servisleri, yerel aramalar, kullanıcı pozisyonlama ve coğrafi kodlama ile ilgili projelerden sorumlu konum takımını yönetti. Sonra kendi şirketi olan Curbside’ı kurmak için şirketten ayrıldı. Waldman, “Bir bakıma şu aynı gün dağıtım servislerinin hızın önemli olduğu ürünleri evinize ulaştırmada artık son demlerini yaşadığını fark ettik” diyor. Müşteriler bir ürün satın alarak onu teslim almaya geldiklerinde Curbside onların konumlarını arka planda paylaşarak dükkan çalışanlarını müşterinin geldiği yönünde uyarıyor. Waldman “Geldiğinizde sizi isminizle karşılıyorlar, ürününüzü arka koltuğunuza koyuyorlar ve hepsi 15 saniye sürüyor, inanılmaz keyifli bir deneyim” diyor. Bunun için Waldman iki sorunu çözmek zorunda kalmış. Birincisi Curbside’ı müşterinin yakında olduğu ve ürün teslim almaya geldiği hakkında dükkanları isabetli bir şekilde uyaracak hale getirmek ve bunu müşterinin pilini sömürmeden yapmasını sağlamak olmuş. İkincisi de stokları isabetli bir şekilde yansıtmak olmuş. Dükkanların stok yönetim sistemleri her zaman mükemmel olmadığından bir ürün bir müşterinin sepetinde olsa bile veri tabanı onu rafta gösterebiliyormuş. Waldman eBay tarafından 2010 yılının aralık ayında 75 milyon dolara satın alınan Milo’nun izlerini takip ettiğini söylüyor. O zamandan bu yana perakendeciler daha çok envanter kaydını çevrimiçi sergiledi, müşteriler mobil satın almaya yöneldi ve mobil cihazlar artık bir müşterinin konumunu paylaşmak için daha az pile ihtiyaç duyuyor. Waldman ürününü inanılmaz sayıda erken aşama kullanıcının bulunduğu ve pazaryeri cümbüşünün yoğun olduğu Silikon Vadisi’ni içinde barındıran San Francisco’da deneyeceğini söylüyor. curb * Bastian Lehmann “anti-Amazon sistemi” olarak tanımladığı bir GPS dağıtımı servisi olan Postmates’i kurmak için Londra’dan Silikon Vadisi’ne gelmiş. “Amazon gelir ve şehrin dışına bir depo kurar. Biz ise şehrin kendisinin bizim depomuz olduğunu söylemeyi tercih ediyoruz. Var olan envanteri anlamaya çalışıyoruz, şehri hackliyoruz ve bu envanterleri yerlerine ulaştıran bir alay dağıtıcı insanla çalışıyoruz” diyor. Şirketin sıradan insanlardan oluşan kuryeleri bisiklet, motosiklet ve arabalar ile çalışıyor ve ABD’deki en büyük talep üzerine dağıtım servisini oluşturuyorlar. Postmates 17 şehirde haftada 25.000’den fazla teslimat gerçekleştiriyor. Fiyatlandırma 5 ile 12 dolar arasında değişiyor ve yoğun saatlerde bazı ek ücretler uygulanabiliyor. Lehmann’da Postmates fikrini 2005 yılında bulmuş ancak o da Waldman gibi akıllı telefonlardaki gelişmelerin “tüm bunları mümkün hale getirdiğini” söylüyor. Postmates artık müşteri sayısından ziyade kurye sayısının yetersiz olduğunu söylüyor. postmate * Washio’nun kurucusu ve CEO’su Jordan Metzner “Latin Amerika’dayken çamaşırlarımı yıkatmak çok kolaydı ama Amerika’da zorluklarla karşılaştım” diyor. Latin Amerika’da bir Meksika dürümcüsü zinciri kurmak için 5 sene harcamış. Temiz kıyafetlere olan ihtiyacının verdiği hareketle ve Uber’in başarısından da etkilenerek çamaşır yıkama ve kuru temizleme üzerine talep üzerine çalışan bir servis geliştirmeye başlamış. 2013 yılının Mart ayında hizmete açılan servis şu an Amerika’da 6 şehirde hizmet veriyor. Kullanıcılar kıyafetlerinin alınması ve geri getirilmesi için 30 dakikalık süre aralıklarını seçiyorlar ve sistem bir günlük bir geri dönüş süresi sunuyor. Metzner de diğer girişimciler gibi akıllı telefonlar olmadan yaptığı işin mümkün olmayacağını düşünüyor. “Ninjalar olarak adlandırdığımız sürücülerimizi yönlendirmek ve tekrar yönlendirmek için kendi algoritmalarımızı geliştirdik. Biri gecikeceği zaman veya park yeri bulamadığında gelecekteki siparişlerini diğer sürücülere aktarıyoruz ve ne zaman düzenine geri dönerse o zaman siparişlerini ona vermeye devam ediyoruz” diyor. Metzner ayrıca şirketin hacminin Ekime kadar olan süreçte 11 kat büyüdüğünü söylüyor. Genel olarak talep üzerine ticaretin “bugüne kadar var olmamış bir Pazar ve müthiş bir fırsat” olduğuna inanıyor. washio Dağıtımın son on yılı Yeniliklerin çoğu Silikon Vadisinde gerçekleşiyor. Ancak İngiltere’de Samwer kardeşlerin başarılı ABD modellerini diğer pazarlar için kopyalamada uzmanlaşmış şirketi Rocket Internet Londra için bir yemek dağıtımı uygulaması olan EatFirst’ü Ağustos ayında, Londra’nın merkezi için bir çamaşır yıkama uygulaması olan ZipJet’i de Kasım ayında piyasaya sürmüş. Washio’dan Jordan Metzner “Çoğu kişi işlerinin kopyalanmasını bir onur olarak sayar” diyor. GPS temelli kurye dağıtım servisi Shutl İngiltere’de 2010 yılından bu yana hizmet veriyordu ve geçtiğimiz sene eBay tarafından satın alındı. İlk çalışanı olan Guy Westlake yakın zamanda şirketten ayrılarak Lavanda adını verdiği bir ev merkezli dağıtıcı çamaşırcı ağı kurdu ve şu an Islington’da hizmet veriyor. Kozmo’dan 15 sene sonra, tüm bu değişimi akıllı telefonlar sağladı. 2004-2006 yılları arasında Blackberry’nin yayılması, ardından 2007 yılında da iPhone’un çıkışıyla birlikte bugün ABD’li yetişkinlerin yüzde 58’i bir akıllı telefona sahip ve İngiltere’de bu oran yüzde 72. 15 yıl önce dotcom balonunda anlık kurye hizmetleri gelecek vadediyordu. Şimdi ise ceplerde giderek yaygınlaşan akıllı telefonlar sayesinde GPS dağıtımları gelecek vadediyor.

Sony saldırısı hakkında bilmediğiniz 9 şey

0
24 Kasım’da Sony Pictures’ın bilgisayar ağına yapılan yıkıcı saldırının yansımaları ve yağmur gibi gelen şirket içi belge sızıntıları dünyanın dört bir yanında yankı uyandırdı. ABD başkanı Barack Obama Cuma günü yaptığı açıklamada Sony’nin saldırının merkezindeki film olan “The Interview”i gösterime çıkarmaktan vazgeçerek yanlış bir şey yaptığını söyledi. FBI o günün daha öncesinde saldırının arkasında Kuzey Kore’nin olduğu sonucuna vardığını açıklamıştı. Saldırganlar Sony’nin bilgisayar ağına sızmışlar ve Hollywood stüdyosunun sırlarını açığa çıkaran binlerce e-posta ve finansal belgeler yayınlayarak Kuzey Kore’nin liderinin suikast ile öldürüldüğü komedi filminin yayınlanmamasını talep etmişlerdi. İfşa edilen sırlardan bazıları biraz ilginçti, birkaçı da şok edici gizlilik ihlallerini ortaya çıkarıyordu. Kalanları bireysel itibarları sarsabilecek düzeydeydi. Dedikoducu yöneticilerden perde arkasında dönen anlaşmalara kadar, işte Sony hakkında öğrendiğimiz 9 şey. Açığa çıkan bu bilgiler daha önce bazı yayınlarda yayınlanmıştı. barack1 1) Küçümsenmiş bir Google kadar kızgın bir şey yoktur Google, Sony ve diğer Hollywood stüdyolarının internet içeriği engelleme kanunlarını (Stop Online Piracy Act – SOPA ve Protect Intellectual Property Act – PIPA) yeniden canlandırmaya çalışma ihtimallerine sinirlenmiş. Google’ın baş hukuk müşaviri Kent Walker iğneli bir blog yazısı kaleme almış. Walker, “Bu hikayedeki hayal kırıklığına uğratıcı kısımlardan biri de tüm bunların MPAA’nın kendisi, yani ‘birinci anayasa değişikliğini ve sanatçıların fikir özgürlüğünü korumak ve kollamak’ için kurulan bir organizasyon için ne anlama geldiği.” diye yazdı. “Peki öyleyse neden interneti gizlice sansürlemeye çalışıyor?” 2) Google yasalarla savaşacak – fakat kazanacak mı? Google, SOPA’nın niyetini yasama dışı yollarla canlandırma amacının bir parçası olarak, Mississippi devlet baş savcısı Jim Hood’un kendisine 79 sayfalık mahkeme celbi gönderdiğini açıkladı. Bunun sızan Sony e-postalarındaki mahkeme celpleri ile benzer olduğunu açıklayan şirket savaşacağını söyledi. sopa 3) “The Interview” Dışişleri Bakanlığı’ndan onay almış Filmdeki bazı hassas noktaların farkında olan Sony Pictures CEO’su Michael Lynton, komedi filmini bir Dışişleri Bakanlığı yetkilisine izletmiş ve gösterime çıkmadan aylar öncesinden onay almış. İsmi verilmeyen yetkili Kim Jong-Un’un öldürülmesini gösteren sonu bile onaylamış. 4) Snapchat CEO’su Evan Spiegel’in sevgiye ihtiyacı varmış Spiegel Snapchat’in yönetim kurulu üyelerinden olan Lynton’a yazdığı e-postaların sızmasına o kadar üzülmüş ki kendini bir yürüyüşe çıkmak zorunda hissetmiş. Snapchat çalışanlarına yazdığı bir mesajda “Tüm sabah boyunca ağlayacakmışım gibi hissettim” diyerek ardından yürüyüşe çıktığını ve lise hocasına denk geldiğini söyledi. CEO “Bana sarıldı. Buna gerçekten ihtiyacım vardı.” dedi. 5) Kanye’nin bile sunuma ihtiyacı var Görünen o ki Kanye West “The Interview” filminde bir dakikalık role sahip. Bunun belki de West’in kreatif direktörü Elon Ruthberg’in Sony Pictures eş başkanına bir film hakkında sunum yapması ile bir bağlantısı vardır. Daily Beast’in haberine göre Ruthberg “Hem sinematik hem de teknolojik yenilik içeren büyük bir film projemiz var, dolayısıyla ben de Sony’i düşündüm ve konuşmak istedim” diyor. 6) QR kodları Google Glass’tan daha değerli Daha fazla Sony e-postası Snapchat’in Google Glass’a benzer araçlar yapan bir firmayı 15 milyon dolara ve iBeacon’ları ve QR kodları okuyan bir teknoloji geliştiren bir başka firmayı da 50 milyon dolara satın aldığını ortaya çıkardı. 7) Mark Zuckerberg “The Social Network”ten nefret etmiş Zuckerberg’in Facebook’un geçmişi hakkındaki filmi sevmediğini zaten biliyorduk ancak Sony’nin sızan e-postalarına kadar Zuckerberg’in filmi tüm gücüyle engellemeye çalıştığından haberdar değildik. Business Insider’ın haberine göre Lynton bir e-postasında “Zuckerberg’e ‘The Social Network’ün çıkışını durdurmaya çalıştığı zamanlarda dedim ki ‘kimse üniversitedeki ikinci yılının araştırılmasını veya sergilenmesini istemez’” diyor. face 8) Davalar Eski ve şimdiki Sony çalışanları davalarda yer alacak. Sony’nin daha iyi bir bilgisayar güvenlik sistemine sahip olmayarak çalışanların kişisel bilgilerine gereken özeni göstermediğine dair ilk dava açıldı. 9) En pahalı film mi? Tüm bunları başlatan filmin başrol oyuncularının zararı ise iyi karşılanmış. Seth Rogen’a 8,4 milyon dolar ve James Franco’ya 6,5 milyon dolar ödeme yapılmış. Bloomberg’e göre belki de hiç gösterime çıkmayacak bir filme toplam 44 milyon dolar harcanmış. Peki film gerçekten hiç gösterime çıkmayacak mı? Barack Obama’nın Cuma günü yaptığı “Sony yanlış yaptı” açıklamasından sonra Sony Pictures bir bildirim yayınladı ve “The Interview” filminin montaj odasında kalmaması için “farklı bir platform” aradığını söyledi. Facebook ve Snapchat yorum yapmaktan kaçındı. Sony Pictures yorum isteklerine cevap vermedi. interview

Kuzey Kore’nin interneti geri geldi

0
Kuzey Kore’nin interneti birkaç saatlik kesintinin ardından Pazartesi gecesi saat 9 civarında geri geldi. Servisin geri gelişi ABD’nin veya diğer herhangi bir ülkenin Sony’nin hacklenmesine cevap olarak Kuzey Kore’ye DDoS (Distrubuted Denial of Service) saldırısı yaptığı iddialarını da zayıflatmış oldu. Reuters’ın ilettiği bir habere göre “Web sitelerini web tabanlı saldırılardan koruyan ve ABD merkezli olan CloudFlare’in CEO’su Matthew Prince, Kuzey Kore’nin internetinin geri gelişi hakkında ‘herhangi bir ülke tarafından desteklenmediğinin iyi bir kanıtı zira eğer öyle olsaydı servis hala geri gelmemiş olurdu’ dedi.” ABD’de özellikle tatil alışverişi sezonunda yaşanacak internet kesintisi, 24 saat veya daha az sürse bile inanılmaz boyutlarda etki yapabilirdi. Ancak Kuzey Kore gibi çok az kişinin internet erişiminin olduğu bir ülkede kesinti Kuzey Koreli vatandaşların gündelik hayatına çok az etki etti. Kesinti saldırının yerine genel bir teknik arıza sebebiyle oluşmuş veya kasıtlı olarak gerçekleşmiş olabilir. Siber saldırılardaki şöhretine rağmen Kuzey Kore internet altyapısı çok sağlıklı değil. Tüm ülke sadece tek bir internet servis sağlayıcısı kullanıyor ve sadece 1000 adet internet adresine sahip. Dışarıdaki dünya ile tek bağlantısı Çin devletinin sahip olduğu Telekom şirketi China Unicom ile sağlanıyor. Şirket ABD’li yetkililerin kendilerinden istediği gibi Kuzey Kore’nin kullandığı sunucuları kapatabilir veya kendi DDoS saldırısını yapabilirdi ancak Çin hükümetinin resmi görüşü hala Kuzey Kore’nin saldırıda payı bulunduğuna dair bir kanıtın bulunmadığı yönünde. north2

Türkiye’de çoğu insan çevrimiçi işlem yaparken dikkatsiz

0
Siber suçluların ilgisini sadece banka kart numaraları çekmez; çevrimiçi bankacılık ve e-ödeme hesaplarının oturum açma bilgileri de kesinlikle ilgi alanlarındadır. Yine de Türkiye’de katılımcıların yüzde 34’ü kişisel ve mali verilerini girdikleri sitelerin güvenlik düzeylerine az da olsa dikkat ettiklerini kabul ettiler. Kullanıcıların beşte biri hassas kaynaklarına giriş şifrelerini korumak için hiçbir çaba göstermiyor. Katılımcıların yüzde 27’sı ise kendilerinden emin bir şekilde “para çalınan siber suçlar nadir vakalardır ve benim başıma gelmesi pek mümkün değildir” sözleriyle durumu ifade ettiler.   Türkiye’de katılımcıların yüzde 45’i mali verilerini internet erişimi olan cihazlarda depoluyor. Aslında kullanıcılar veri depolamayı güvence altına almak için özel programlar kullanmaya özen gösterselerdi durum bu kadar da riskli olmazdı. Maalesef göstermiyorlar. Örneğin Android akıllı telefonların sadece yüzde 51’inde kurulu güvenlik çözümleri mevcut. Daha da önemlisi akıllı telefonların yüzde 31’i ve Android tablet bilgisayarların yüzde 41’i cihazı kullanıma açmak parola koymak gibi basit bir ayardan dahi yoksun.   Diğer taraftan çok sayıda kullanıcı, siber suçluların mali bilgi avında olduğunun kanıtlarıyla ilk elden karşılaşıyor. Geçtiğimiz 12 ayda, katılımcıların yüzde 12’si banka yetkilisinden oldukları iddia edilen ve parola ya da diğer bilgileri isteyen şüpheli e-postalar aldıklarını bildirdi. Kullanıcıların yüzde 14’ü e-ödeme hesaplarına erişebilmek için erişim bilgilerini soran internet sayfalarına yönlendirildiklerini ifade ettiler.   “Kullanıcılar güvenlik önlemlerini göz ardı ettikleri takdirde dolandırıcıların kurbanı olabilirler. Bununla birlikte, bankalar çoğunlukla bu ihmalkârlığın zararını ödemek zorunda kalıyor. Bu denli çok sayıda dikkatsiz kullanıcı ile bankalar ve e-ödeme sistemlerinin operatörleri finansal ve itibari risklere karşı, siber suçları önleyebilen uzmanlaşmış güvenlik çözümleri kullanarak kendilerini güvence altına almalıdır” Kaspersky Fraud Prevention bankalara, ödeme işlemcilerine ve e-ticaret şirketlerine çevrimiçi veya mobil kanallarında meydana gelebilecek dolandırıcılık vakalarını engellemek için uzmanlaşmış çözümler sunuyor. Bu çözümler gerekli tüm tedbirleri alarak son kullanıcıları ve işletmeleri korur, onlara güvenli bir müşteri tecrübesi yaşatıyor. Kaspersky Fraud Prevention çözüm paketi, kötü amaçlı yazılımları durdurup ortadan kaldırdığı gibi, hesap ele geçirme ve kimlik bilgilerini çalma denemelerini de engelliyor.

Paraşüt’ten finansal okuryazarlık eğitimi

0
Küçük ve orta ölçekli işletmeler için kullanıcı dostu ve bulut tabanlı finans yönetim hizmeti sunan Paraşüt, girişimcilerin ihtiyaç duydukları konularda destek olmayı görev edinerek ücretsiz eğitimler düzenlemeye başladı. Kısa bir sürede Hollanda merkezli “Revo Capital” ve ABD merkezli girişim sermayesi fonu olan “Ribbit Capital”den aldığı yatırımlarla kendisi de başarılı bir girişimcilik örneği olan Paraşüt, eğitimlere tematik olarak ayda bir devam edecek. Kasım ayında Neura Mali Müşavirlik ile “Finansal Okuryazarlık” eğitimi düzenleyen Paraşüt, yoğun talep üzerine aynı eğitimin ikincisini 18 Aralık 2014 tarihinde Urban Station Şişhane şubesinde 30 kişinin katılımıyla gerçekleştirdi. Ocak ayında ise Kılıç & Partners ile hukuk eğitimi düzenleyecek olup, katılım 20-25 kişiyle sınırlı olacaktır. Eğitim duyuruları, Paraşüt’ün web sitesine üye olarak ya da sosyal medya hesaplarından takip edilebilir. Paraşüt, küçük ve orta ölçekli işletmelerin gelir-gider takibini yapabileceği ve finansal operasyonlarını verimli yönetebilmelerini sağlayan bir kontrol paneli niteliği taşıyor. Fatura oluşturma ve yazdırma, kredi kartı ile çevrimiçi tahsilat, ödeme takibi için otomatik hatırlatmalar ve raporlamalar gibi pek çok hizmet ve bilgiyi tek elden yanıtlıyor. Ocak ayında ekonomik fiyatlarla e-Fatura hizmeti de sunmaya başlayacak olan Paraşüt, küçük ve orta ölçekli işletmelere fatura operasyonlarında zaman ve maliyet tasarrufu sağlayacak.

NetApp’tan 2014’ün unutulmaz verileri

0
Sauber F1 Takımı, her bir Grand Prix’de otomobil başına yaklaşık 200 gigabytes veri topladı. 100’den fazla yerleşik sensör, gerçek zamanlı analiz ve ayarlamalar için canlı telemetrik verileri NetApp mobil veri merkezine aktardı. Facebook kullanıcıları, ALS araştırmalarına destek vermek için 17 milyondan fazla “ice bucket challenge” videosu paylaştı. Bu videolar 440 milyon insana ve 10 milyar görüntülemeye ulaştı. 2014 FIFA Dünya Kupası’nın son maçı ile ilgili dakikada 618.725 tweet atıldı. Maç, Facebook’ta 280 milyon etkileşim yarattı. Brezilya’daki São Paulo Üniversitesi, NetApp, Cisco ve Citrix işbirliğiyle Latin Amerika’nın ilk ve en büyük özel bulut ortamını yarattı. 150 veri merkezini 6 veri merkezinde birleştirdiler. Böylece yüzde 300‘lük veri artışına rağmen, depolama gereksinimlerini yüzde 90 azaltmış oldular. NASA’nın Kepler Uydusu, 150 bin yıldızdan alınan veri sayesinde daha önce görülmemiş 715 yeni gezegen keşfetti. Böylece bilinen gezegenlerin sayısı yaklaşık 1.700’e ulaştı. Sochi’deki Kış Olimpiyat Oyunları, 120 bin saatlik TV ve dijital yayın meydana getirerek 4.1 milyar izleyiciye ulaştı. Tarihteki en büyük kuraklıkla mücadele eden Kaliforniya’daki mühendisler ve bilim insanları, NetApp depolama çözümlerini kullanan Kaliforniya Doğal Kaynaklar Ajansı’nın çalışmaları sayesinde 100 yıllık su, iklim ve nüfus verilerini elde etti. Çin e-ticaret devi Alibaba yılda ortalama 11.3 milyar siparişe ve 231 milyon aktif tüketiciye ulaştı. Eylül ayında gerçekleştirdiği ilk halka arzda 21.8 milyar elde ederek ABD tarihindeki en büyük ilk halka arz işlemini gerçekleştirdi. Ellen DeGeneres’in ünlülerle birlikte 86. Akademi Ödülleri’nde çektiği selfie, televizyon yayını henüz bitmeden 2 milyon kez retweet edildi. DeGeneres bu özçekimle Twitter rekorlarını altüst etti. NetApp’ın bugüne kadar geliştirdiği en güçlü tümleşik depolama sistemi FAS8080 EX Haziran’da piyasaya sürüldü. FAS8080 EX, 4 milyon IOPS değerinde performans ve 4.6 petabyte depolama imkânı sunuyor. Sadeliği ve zorluğuyla ön plana çıkan mobil oyun Flappy Bird, yalnızca Şubat ayında 100 ülkede 50 milyon yüklemeye ulaştı. U2 “Invisible” single’ını Super Bowl XLVIII reklamında ücretsiz olarak sunduktan sonra şarkı, iTunes’da bir saat içinde 1 milyondan fazla yüklemeye ulaştı. netapp_infografik

Turkcell şebekesi 3G hızını üçe katladı

0
Turkcell, uzun süredir yürüttüğü hazırlıkları tamamlayarak şebekesini Üç Taşıyıcılı (Triple Carrier) mobil internet teknolojisi ile uyumlu hale getirdi. Dünyanın en hızlı 3G’sini sunan Üç Taşıyıcılı mobil internet teknolojisi ile 63,3 Mbps’e varan veri indirme hızı yeteneği Türkiye’nin 81 ilinde Turkcell şebekesine entegre edildi.  2009’da 3G ile başlayan 21 Mbps hızlarını müşterisine deneyimleten Turkcell, 2011 yılında bu hızı ikiye katlayan Çift Taşıyıcı (Dual Carrier) teknolojisi ile Türkiye’yi ilk defa 42 Mbps hızla tanıştırmıştı. Bugün ise Turkcell Üç Taşıyıcılı mobil internet teknolojisi ile mobil internet hızını üçe katlayarak 63,3 Mbps şebekesinde desteklemeye başlayan dünyadaki ilk ve tek mobil operatör oldu. Aynı zamanda veri yükleme teknolojisinde de tek taşıyıcıdan çift taşıyıcıya yükseltme yapılarak veri yükleme hızlarında iki kat artış sağlandı ve 11,5 Mbps’a varan hızlara ulaşıldı. Üç Taşıyıcılı mobil internet teknolojisi, şebekeye herhangi bir taşıyıcıdan erişen bir kullanıcıya diğer taşıyıcılardaki mevcut kaynakları daha verimli kullanma imkânı tanıyor. Böylece web sayfalarının açılış hızı, video dosyalarının veri indirme hızı gibi ölçütlerde önemli oranda iyileşme sağlanıyor. Turkcell şebekesinde Çift Taşıyıcılı internet teknolojisi hizmetini de aynı anda sunmaya devam edecek. Turkcell Genel Müdürü Süreyya Ciliv: Mevcut en hızlı 3G teknolojisi, dünyada ilk kez Turkcell şebekesinde “Turkcell takımı olarak en yeni teknolojileri Türkiye’nin en güçlü network altyapısını kullanarak müşterilerimizin ve tüm Türkiye’nin hizmetine sunuyoruz. Şimdi de, 81 ildeki şebekemizi en hızlı 3G teknolojisini sunacak şekilde yapılandırdık. Her zaman olduğu gibi bugün de en hızlı mobil internet hızını, Turkcell altyapısı farkıyla sunmaya başladık. En hızlı 3G’yi sunmanın mutluluğunu yaşıyoruz, diğer taraftan 4G için çalışmalarımızı ve yatırımlarımızı da son hızda sürdürüyoruz. Önümüzdeki dönemde de teknolojimizle, inovasyon gücümüzle ve üstün network’ümüzle müşterilerimizin yanında olmaya devam edeceğiz.”

Tim Cook yılın CEO’su seçildi

1
Birçok ünlü ismin bulunduğu listenin başına yerleşen Cook, kariyerine yeni bir başarı daha ekledi. Apple’ın tepe yöneticisi Tim Cook yılın CEO’su seçildi. CNN Moneytarafından bu ünvana layık görülen Cook, iş dünyasından birçok ünlü ismin bulunduğu listede adını en üste yazdırmayı başardı. Ünlü ismin bu başarısının ardındaki en büyük unsur olarak Apple’ın yüzde 40 oranında artan hisse senetleri gösteriliyor. iPhone 6, Apple Watch ve Apple Pay Steve Jobs’ın 2011 yılında CEO’luktan ayrılmasından sonra koltuğu ilk devraldığında hissedarlara ve Apple severlere güven veren Tim Cook, aradan geçen sürede tartışmalara konu olsa da şirketi iyi bir noktayataşımayı başardı. Özellikle bu yıl içinde, iPhone 6’nın hızlı bir başlangıç yapması, Apple Pay ve Apple Watch’ın yarattığı heyecan Cook’a başarıyı getirdi. Steve Jobs’ın şiddetle önerdiği isimdi Steve Jobs gibi efsane bir ismin ardından o boşluğu doldurmanın zorluğuna karşın, Jobs’ın kendisine verdiği destekle işe başlayan Tim Cook, kendi çizgisini ürünlere yansıtmayı başardı. iOS 6’dan iOS 7’ye geçişteki radikal tasarım değişimde, Scott Forstall gibi şirket içinde güçlü bir ismin görevine son verilmesinde, yıllarca büyümeyen iPhone ekranının 4.7 inç ve 5.5 inç’e çıkmasında, küçük ekranlı iPad Mini’de hem Cook imzası vardı. Bakalım başarılı CEO gelecekte ne gibi başarılara imza atacak? Kaynak: ShiftDelete.Net