Alman kamu kuruluşu EnBW, Avrupa’nın en büyük elektrikli araç hızlı şarj parkı için çalışmalara devam ediyor. Parkın açılışına kısa bir süre kaldı.
Avrupa’nın en büyük elektrikli araç hızlı şarj parkı
EnBW yaptığı açıklamada, bu yılın dördüncü çeyreğinde 52 elektrikli aracın yenilenebilir enerji kullanarak şarj edebileceği bir park açacağını duyurdu. Ayrıca bu parkın, Avrupa’nın en büyük halka açık hızlı şarj parkı olacağını belirtti.
Park, Kuzey Ren Vestfalya’daki Kamener Kreuz otoyol kavşağında yer alacak ve her biri 300 kW’lık yüksek güçlü şarj noktalarına yenilenebilir elektrik sağlayacak.
EnBW, 2025 yılına kadar Almanya’da 2.500 hızlı şarj tesisi işletmeyi hedefliyor. Bu sayı, büyük petrol şirketlerinin Almanya’daki benzin istasyonu filosundan daha fazlası anlamına geliyor.
Almanya, Kasım ayında, elektrikli araçlar ve duvar tipi şarj cihazları satın almak için tüketici indirimlerini artırmak ve eski araçları hurdaya çıkarmak için 3 milyar euroluk program başlattı. Bu gelişmelerle, Almanya’da sadece birkaç yıl içinde benzinli ve dizel araçlar tarihe karışacak diyebiliriz.
Analistler, kamuya açık olarak erişilebilen şarj noktalarının sayısının giderek artmasının, elektrikli araçların kullanımıyla ilgili endişeleri azaltacağını da vurguluyor.
Son günlerde ByteDance’ın halka arz olacağı yönünde birçok iddia yer alıyordu. Bu konuda beklenen resmi açıklama geldi.
ByteDance halka arz için hazır değil
ByteDance, geçtiğimiz ay eski Xiaomi yöneticisi Shou Zi Chew’i baş finans sorumlusu olarak işe almıştı. Bu transferden sonra ByteDance’ın halka arz olmak için plan yaptığına yönelik birçok söylenti ortaya çıkmıştı.
TikTok’un sahibi ByteDance Reuters’a yaptığı açıklamada, halka arz planlarımız hakkında son zamanlarda medyada spekülasyonlar var dedi. Bu aşamada henüz halka arz için hazır olmadıklarını ve bu yönde planlarının olmadığı da belirtildi.
ByteDance bu açıklamalarla şimdilik halka arz konusundaki iddiaları reddetmiş oldu. Ancak TikTok’un farklı bir versiyonu olan ve ByteDance’a ait olan Douyin’i New York veya Hong Kong’da listeleme imkanlarını araştırdığı belirtiliyor.
ByteDance, Çin, Avrupa veya Amerika Birleşik Devletleri’nde bulunmayan TikTok’u da içeren opsiyonel bir halka arza hazırlanıyor olabilir. ByteDance’ın finansal tarafta da en büyük şirketi olan TikTok’u bu planlarına dahil etmesi, piyasalara daha güçlü bir giriş yapmasını sağlayacaktır.
COVID-19 aşıları hızlı bir şekilde uygulanmaya devam ederken, bazı şirketler büyük ölçekli bir program hazırlıyor. Apple çalışanları aşı programına alınıyor.
Apple çalışanları aşı olabilecek
Apple yaptığı açıklamada, çalışanlarının COVID-19 aşıları yaptırmalarına yardımcı olmak için bir program başlattığını söyledi. Üstelik bu aşılar, Apple’ın ofislerinde yapılacak.
Apple sözcüsü aşı programı için eczane zinciri Walgreens Boots Alliance Inc (WBA.O) ile anlaştıklarını belirtti. Ayrıca açılacak bir web sitesi aracılığıyla çalışanlarının kayıt yaptırıp, randevu alabileceklerini vurguladı.
Apple, çalışanların aşılanmasına yardımcı olmak için bir program başlatan ilk büyük Silikon Vadisi şirketi oldu. Bu ayın başlarında Deutsche Bank AG (DBKGn.DE), çalışanlarına ofislerinde COVID-19 aşıları sunacağını söylemişti. Geçtiğimiz ay ise Amazon Inc (AMZN.O) Missouri, Nevada ve Kansas’tan başlayarak sahada çalışan ve sürekli fiziksel ilişkilerde bulunan çalışanlar için yerinde aşılamaya başladı.
İngiltere’de siber casus şefi Çin’in teknolojiye hükmetme planları hakkında konuştu. Batı’nın bu konuda önlem alması gerektiğini belirtti.
Siber casus uzmanı açıkladı: Çin dünya teknolojisine hükmedebilir
İngiltere’nin önemli siber casuslarında Jeremy Fleming, Batı’nın Çin’in önemli gelişen teknolojilere hakim olmaması ve “küresel işletim sisteminin” kontrolünü ele geçirmemesi için acilen harekete geçmesi gerektiğini söyledi.
GCHQ casus ajansı direktörü Fleming, Batı’nın yapay zeka, sentetik biyoloji ve genetik gibi teknolojilerin kontrolü için bir savaşla karşı karşıya olduğunu söyledi. Fleming, Imperial College London’da “Önemli teknoloji liderliği Doğuya doğru hareket ediyor” dedi. Çin’in bu alanda güçlenmesinin, küresel işletim sistemini kontrol etme potansiyeline karşılık geldiğini de belirtti.
Fleming, dünya güçlerinin en iyi teknolojiyi geliştirerek, en iyi beyinlere sahip insanları işe alarak ve teknolojileri yönetecek küresel standartlara hakim olarak geleceği şekillendirmek için rekabet edeceklerini söyledi.
Fleming, Çin’in küresel standartlar hakkındaki tartışmalara hükmetmeye çalışırken, “devlet gücünün tüm unsurlarını kontrol etmek, tasarlamak ve pazarlara hakim olmak” istediğini söyledi.
Bankalararası Kart Merkezi (BKM), 2021 yılının mart ayına ilişkin kartlı ödeme verilerini açıkladı. BKM’nin verilerine göre, mart ayı sonunda Türkiye’de 78 milyon adet kredi kartı, 142,5 milyon adet banka kartı ve 46,8 milyon adet ön ödemeli kart kullanılıyor.
2020 yılının mart ayı ile kıyaslandığında kredi kartı adedinde yüzde 10’luk, banka kartı adedinde yüzde 6’lık, ön ödemeli kart adedinde ise yüzde 39’luk artış yaşandı. Toplam kart sayısı ise 267,3 milyon adede ulaşarak geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 12 oranında artış gösterdi.
Tablo 1: Kart Sayıları (Milyon Adet) Gelişimi
Kart Sayıları (Milyon Adet)
2020 Mart
2021 Mart
Değişim
Kredi Kartı
70,9
78
%10
Banka Kartı
134,6
142,5
%6
Ön Ödemeli Kart
33,6
46,8
%39
Toplam
239,1
267,3
%12
Mart ayında 127 milyar TL tutarında kartlı ödeme yapıldı
BKM verilerine göre, kredi kartları, banka kartları ve ön ödemeli kartlar ile mart ayında yapılan toplam ödeme tutarı bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 48 artarak 127 milyar TL oldu. Bu ödemelerin 106,3 milyar TL’si kredi kartları ile yapılırken 18,9 milyar TL’sinde banka kartları, 1,5 milyar TL’sinde ise ön ödemeli kartlar kullanıldı.
Buna göre, kredi kartı ile ödemelerde önceki yılın aynı dönemine göre büyüme oranı yüzde 47, banka kartı ile ödemelerde yüzde 48 olurken ön ödemeli kartlar ile yapılan ödemelerde ise bu oran yüzde 232 olarak gerçekleşti.
Tablo 2: Kartlı Ödeme Tutarı (Milyar TL) Gelişimi
Kartlı Ödeme Tutarı (Milyar TL)
2020 Mart
2021 Mart
Değişim
Kredi Kartı
72,4
106,3
%47
Banka Kartı
12,7
18,9
%48
Ön Ödemeli Kart
0,5
1,5
%232
Toplam
85,5
126,7
%48
Kartlarla yapılan ödemelerde en fazla artış kamu/vergi ödemeleri sektöründe görüldü
Mart ayında kartlarla yapılan ödemelerin sektör dağılımı incelendiğinde geçen yılın aynı dönemine göre en fazla büyüme yüzde 236 artış ve 6,8 milyar TL’lik ödemeyle kamu/vergi ödemeleri sektöründe gerçekleşti. Bu artışta vergi borcu yapılandırmalarının ilk taksitlerinin ödenmesinin etkili olduğu görüldü.
Kamu/vergi ödemeleri sektörünü sırasıyla, yüzde 92 artış ve 9 milyar TL’lik ödeme ile giyim ve aksesuar, yüzde 89 artış ve 9,5 milyar TL’lik ödeme ile elektronik eşya, yüzde 75 artış ve 4,3 milyar TL’lik ödeme ile mobilya ve dekorasyon, yüzde 65 artış ve 2,9 milyar TL’lik ödeme ile de eğitim/kırtasiye sektörleri takip etti.
Tablo 3: En Fazla Kartlı Ödeme Tutarı (Milyar TL) Artışı Görülen Sektörler
Sektörel Kartlı Ödeme Tutarı (Milyon TL)
2020 Mart
2021 Mart
Değişim
Kamu-Vergi Ödemeleri
2
6,8
%236
Giyim ve Aksesuar
4,7
9
%92
Elektronik Eşya
5
9,5
%89
Mobilya ve Dekorasyon
2,5
4,3
%75
Eğitim/Kırtasiye
1,7
2,9
%65
İnternetten kartlı ödeme tutarı geçen yılın 2 katına ulaştı
İnternetten kartlı ödemeler marketten yemek siparişlerine, perakendeden vergi ödemelerine kadar hayatın her alanında tercih edilmeye ve hızla yaygınlaşmaya devam ediyor. İnternetten kartlı ödeme tutarı mart ayında, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 100 artarak, 33 milyar TL’ye ulaştı.
İnternetten kartlı ödemelerin toplam kartlı ödemeler içindeki payı ise, geçen yıl mart ayında yüzde 19 iken bu yıl yüzde 25’e ulaştı; yani her 4 TL kartlı ödemenin 1 TL’si internetten gerçekleşti.
Tablo 4: İnternetten Kartlı Ödeme Tutarı (Milyar TL) Gelişimi
İnternetten Kartlı Ödeme Tutarı (Milyar TL)
2020 Mart
2021 Mart
Değişim
İnternetten Kartlı Ödeme Tutarı
16,4
32,7
%100
Toplam Kartlı Ödemeler İçindeki Payı
%19
%25
İnternetten ödeme gerçekleştirilen kart sayısı yüzde 38 artarak 26 milyona ulaşırken, internetten ödeme yapılan işyeri adedi yüzde 37 artarak 70 bin adedi geçti
Mart ayında toplam 26 milyon farklı kart ile internetten ödeme gerçekleşirken bu sayının geçen yıla göre yüzde 38 oranında arttığı görülüyor. Bu durum internetten kartlı ödemelerin kullanıcılar tarafından ne kadar yaygın kullanıldığına işaret ediyor.
İşyeri tarafında da dijital dönüşüm hızla devam ederken mart ayında internetten kartlı ödeme gerçekleşen işyeri adedi geçen yıla göre yüzde 37 artarak 73 bin adede ulaşmış durumda. Hem kart kullanıcısı hem de işyerlerinde yaşanan bu dönüşüm internetten ödemelerin ne kadar hızlı yaygınlaştığını gösteriyor.
Tablo 5: İnternetten Ödeme Yapılan Kart ve İşyeri Adedi
İnternetten Ödeme Yapılan Kart ve İşyeri Adedi
2020 Mart
2021 Mart
Değişim
İnternetten Ödeme Yapılan Kart Adedi
(Milyon Adet)
Türkiye’de girişimcilik ekosistemini geliştirmek ve gençlere ilham vermek üzere kurulan Türkiye Girişimcilik Vakfı tarafından girişimcilik potansiyeli yüksek gençler için özel olarak hazırlanan Fellow Programı’na katılmak ve GİRVAK fellow’u olabilmek için başvurular başladı.
Girişimcilik Vakfı, girişimcilik fikirlerine değil potansiyellerine bakarak seçtiği, Türkiye’nin dört bir yanından okuduğu üniversite ve bölüm fark etmeksizin tüm gençleri eşsiz bir yolculuğa katılmaya davet ediyor.
Fellow Programı’na katılmak isteyen öğrenciler, 14 Haziran 2021 tarihine kadar www.girisimcilikvakfi.org adresindeki başvuru formunu doldurarak başvurularını gerçekleştirebilecek.
Programa, Türkiye’de ikamet edip T.C. vatandaşı olan, bir üniversiteye girmeye hak kazanmış ve kayıt yaptırmış, üniversitelerin hazırlık, 1, 2, 3 ve 4. sınıflarında okuyan 17-24 yaşları arasındaki tüm gençler katılabiliyor.
Fellow Programı gençlere neler sunuyor?
Fellow Programı’na katılma şansı bulan gençler, program kapsamında ulusal ve uluslararası bir ağın parçası oluyor. Her iki ayda bir rol model alabilecekleri başarılı girişimcilerle bir araya gelerek onların hikâyelerinden ilham alma fırsatını yakalayacak olan girişimci adayları, üniversitelerinde girişim elçileri olarak görev alıyor.
Seçilen fellow’ların en önemli misyonları arasında kendi çevrelerinde girişimcilik kültürünü yaymak, çarpan etkisi yaratmak ve Girişimcilik Vakfı’nın “giveback” felsefesi doğrultusunda toplumdan aldıkları destekle kazandıkları deneyimi yine toplumla paylaşarak başarıyı çoğaltmak bulunuyor. Seçim sürecini başarıyla tamamlayan fellow’lar, program kapsamında bir yıl boyunca burs almaya hak kazanıyor.
Challenger Programı
Fellow Programı kapsamında, programa başvuranlar arasında hazırlık, 1’inci ve 2’inci sınıfta okuyan, girişimcilik potansiyeli yüksek gençler Challenger Programı’nda bir araya geliyor. Her iki ayda bir online ChallengerUp’larda bir araya gelen challenger’lar, ilham verici girişimci hikayelerini dinliyorlar.
Online olarak gerçekleşen ChallengerUp’larda tematik, eğitsel içerikler üzerine alanında uzman kişiler misafir ediliyor. Challenger’ların istedikleri alanlarda ve kendilerini geliştirebilmeleri için çeşitli uzaktan eğitim araçlarına ve programlarına katılımları sağlanıyor. Ayrıca, girişimcilik ekosisteminde bulunan girişimlerde veya kurumsal şirketlerde staj ve ilk çalışma deneyimleri için fırsatlar paylaşılıyor. Challenger’lar kendileri gibi özelliklere ve hedeflere sahip gençlerle, GİRVAK çatısı altında bir yıl süresince aynı toplulukta var oluyorlar.
GİRVAK Genel Müdürü Mehru Aygül, “Girişimcilik Vakfı olarak 7. yılımızda ulaştığımız 24 milyon gençle girişimcilik kültürünü yaygınlaştırmak ve ülkemizde girişimciliğin önündeki engelleri kaldırmak için çalışıyoruz. Dünyada eşi benzeri olmayan gençlik programlarımızla her yıl yüz binlerce gence yeni bir geleceğin ilhamını veriyoruz.
Dünya olarak içinden geçtiğimiz bu zor dönemde de değişimin ve geleceğin girişimcilikle iyileşeceğine inancımız tam. Bu yıl da üniversite öğrencisi gençlerimizi Fellow Programı’na başvurmaya, eşsiz bir network ve onlarla aynı bakış açısını paylaşan güçlü gençlerle bir araya gelerek eşsiz bir yolculuğa çıkmaya davet ediyoruz.”
Birleşik Krallık’ta bir postanenin kullandığı yazılım, açıkların nelere yol açabileceğini gösteriyor. Kötü yazılım nedeniyle, postane işçileri suçsuz yere hapis cezası aldu.
Kötü yazılım potane işçilerini suçlu gösterdi
Son 20 yıldır Birleşik Krallık Postanesi çalışanları, Horizon adlı ve kusurlu bir yazılımla uğraşıyor. Bu yazılım, çalışanları on binlerce sterlini çalmış gibi gösteriyordu.
Hatta yazılım nedeniyle bazı çalışanlar suçlardan hüküm giydi ve hapis cezası da aldı. Postane ise inatla yazılıma güvendiğini bildiriyordu. On yıllarca süren mücadelenin ardından 39 kişi kendilerinin suçsuz olduğunu kanıtlamayı başardı.
Janet Skinner, yazılımın 59 bin sterlinlik bir açık göstermesinin ardından hapishaneye girdiğini ve iki çocuğundan 9 ay ayrı kaldığını söylüyor. Ayrıca çalışanların mahkumiyet nedeniyle bu dönemde iş bulma şanslarının da kalmadığı vurguluyor. Yazılımın hatalı bulunacağı anlaşıldıktan sonra yazılımı sağlayan şirketin yöneticisi kayıplara karıştı.
Çalışanların bir kısmının ise aradaki fark tutarı kendi maaşlarından ödediğini, hatta evlerini satmak durumunda kalanların da olduğu belirtiliyor. Artık ilerleyen süreçte Horizon’u ve bu yazılımı savunanları zorlu günler bekliyor.
Sosyal medya devlerinin yöneticileri, ABD’de senato karşısına çıkmaya hazırlanıyor. Yöneticiler, öneri algoritmaları ile ilgili bilgi paylaşacaklar.
Öneri algoritmaları tehlikeli mi?
27 Nisan’da Facebook, Twitter ve YouTube’dan yöneticiler, algoritmaların değerlendirileceği bir Senato duruşmasına katılacaklar. Duruşmada Facebook içerik politikası başkan yardımcısı Monika Bickert, Twitter ABD kamu politikası başkanı Lauren Culbertson ve YouTube ABD kamu politikası sorumlusu Alexandra Veitch yer alacak.
Duruşmada platformların kullandığı öneri algoritmaları değerlendirilirken, aşırıcılık ve yanlış bilgilendirme konusundaki etkileri ele alınacak. Genel olarak platformların, aşırı olaylarda tetikleyici olup olmadığı görüşülecek.
Stanford Doktora adayı Becca Lewis, Kongre Binası saldırısından bir yıl önce yayınladığı bir Medium gönderisinde, yalnızca öneri algoritmasının değil, tüm YouTube’un aşırı sağ propagandayı yaymak için bir araç olduğunu öne sürmüştü.
Duruşma sonrasında ise bu platformlara herhangi bir ceza uygulanması beklenmiyor. Yapılacak görüşmelerin ardında tavsiye ve gelecek planlaması niteliğinde kararlar ortaya çıkabilir.
Yayınlanan yeni sürümle Oculus özelleştirilebilir sanal gerçeklik çalışmasına ne aşamada olduğunu gösterdi. Kullanıcılar artık geniş kontrollere sahip oluyor.
Oculus özelleştirilebilir sanal gerçeklik sunuyor
Oculus, özellikle yüz özellikleri için çok daha fazla özelleştirme sunan yeni bir versiyon yayınlayacak. Bu versiyonda kullanıcılar yüz ve vücut üzerinde geniş bir kontrole sahip olacak.
Bu versiyonlar birlikte kullanıcılar gözler, burunları ve hatta yüz kırışıklıklarını seçebilecekler. Ayrıca vücut tipleri, sakallar, makyaj, giyim ve diğer kişisel dokunuşlar için daha fazla seçenek olacak. Oculus’un iddialarına göre yeni sürümde kullanıcılara kentilyondan daha fazla seçenek sunuluyor.
Oculus, makine öğrenimine dayalı hareket tahmini sayesinde karakter hareketlerinin de daha doğal görüneceğini belirtiyor. Genişletilmiş sürümler basit eklemeler gibi görünebilir. Ancak Oculus Quest 2 ve Facebook’un VR platformlarının daha fazla benimsenmesini sağlayabilir. Kullanıcılara ve geliştiricilere özelleştirilebilir nitelikte daha rahat bir çalışma imkanı sağlanması, bu alanda Oculus’un elini daha güçlü hale getirecek.
Dünyanın en güçlü gelgit türbini Orbital O2, Dundee Limanı’ndan Orkney Adaları’na yola çıktı. Orbital O2, Birleşik Krallık’a enerji sağlayacak.
Dünyanın en güçlü gelgit türbini: Orbital O2
Yenilenebilir enerjide gelgit enerjisi genellikle göz ardı ediliyor olsa da büyük bir potansiyele sahip. Özellikle de Birleşik Krallık, gelgit enerjisinin bu potansiyelinden yararlanmaya çalışıyor.
Marine Power’ın geçtiğimiz günlerde duyurduğu, dünyanın en güçlüsü olarak nitelendirilen gelgit türbini Orbital O2 için artık geri sayım başladı. Bu türbin, Orkney Adaları açıklarındaki Avrupa Deniz Enerjisi Merkezi’ne bağlandıktan sonra 2 MW güç sağlayacak. Türbinin yıl içinde yaklaşık 2 bin Birleşik Krallık hanesine enerji sağlayabileceği belirtiliyor.
Projenin inşaatı 2019’da başladı. O2, Orbital’in önceki nesil SR2000 gelgit türbinini temel alıyor. Yaklaşık 72 metre büyüklüğünde olan türbin, okyanusta dalga enerjisini elektrik enerjisine dönüştürecek.
Birleşik Krallık, gelgit projelerine pek de yabancı değil. 2015 yılında bir şirket, ülkenin kıyılarının açıklarında dünyanın ilk gelgit lagünlü enerji santralini kurmak istiyordu. Ancak o dönem hükümet tarafından proje reddedilmişti. Son yıllarda ise hükümet bu tip projeler ılımlı yaklaşıyor.
Washington Üniversitesi araştırmacıları, deepfake haritaları için araştırma yaptı. Deepfake teknolojisi, artık birçok alanda kullanılıyor.
Deepfake uydu haritaları gerçeğine çok yakın
Deepfake kavramı veya yapay zeka tarafından üretilen sentetik görüntüler, öncelikle insanların istemsiz tasvirleriyle bağlantılıydı. Ancak farklı alanlarda da deepfake, tehlike haline gelmeye başladı.
Araştırmacılar, gerçek görünümlü ancak tamamen sahte şehirlerin haritalarını üretmek amacıyla uydu görüntülerini manipüle etmek için kullanılabileceğini gösterdi. Washington Üniversitesi’nden Bo Zhao liderliğindeki çalışma, deepfake’i haritacılığa uygulamanın içerdiği riskleri ve fırsatları göstermeyi amaçlıyor.
Deepfake uydu haritaları
Ekip, üç farklı şehrin uydu görüntüleri üzerinde bir makine öğrenimi sistemi eğitti: Seattle, yakındaki Tacoma ve Pekin. Her birinin, tıpkı bir ressamın veya medyanın yaptığı gibi kendine özgü bir görünümü var. Örneğin, Seattle daha büyük yeşilliklere ve daha dar sokaklara sahip olma eğilimindeyken, Pekin daha monokrom yapıya sahip. Sistem bir sokak haritasının ayrıntılarını uydu görünümündekilerle ilişkilendirmeyi öğrendi.
Bu makine öğrenimi aracı, bir sokak haritası verildiğinde, bölgenin nasıl görüneceğine dair gerçekçi görünümlü sahte bir uydu görüntüsü ortaya çıkarıyor. İncelemeler, sahte haritaların gerçek harita kadar keskin olmadığını ve muhtemelen hiçbir yere gitmeyen caddeler gibi bazı mantıksal tutarsızlıklar olduğunu gösteriyor. Ancak ilk etap için bu haritaların oldukça gerçekçi olduğunu söyleyebiliriz.
İşlemci pazarında her şirket çok zor günlerden geçiyor. Üretim sorunu devam ederken, Intel hisseleri düşüş yaşadı.
Intel hisseleri yüzde 7 düşüş gösterdi
Bu yıl CEO olarak şirkete geri dönen Patrick Gelsinger, iki fabrika inşa etmek ve fabrikalarını diğer çip üreticilerine açmak ve çip üretim kapasitesini artırmak için 20 milyar dolar harcama planları olduğunu açıkladı.
Intel, analistlerin ortalama beklentilerinin altında kalan ikinci çeyrek kar tahminini açıkladı. Şirketin Finans Direktörü George Davis, Reuters’e yaptığı açıklamada, şirketin yeni 10 nanometre ve 7 nanometre üretim teknolojilerini geliştirmeye yatırım yapması nedeniyle daha düşük kâr beklediğini söyledi.
Gelsinger ayrıca, otomotiv endüstrisinin çok zor durumda kalması nedeniyle bu sektöre yönelik planlarını genişleteceklerini belirtti. Refinitiv verilerine göre hisse senedindeki mevcut medyan fiyat hedefi 65 dolar seviyelerinde. 40 analistin yaptığı analizde, 26 analist hisseyi elde tutma veya düşük derecelendirme tahmininde bulunurken, 14 analist alış ve yüksek değerleme tahmininde bulundu.
Yaşanan üretim ve stok sorunu, üreticilerin devasa ölçekte yatırım yapmasını gerektirecek.
Samuel Indyk isimli analist, Intel’in ABD’deki en değerli işlemci üreticisi unvanını kaybedeceğini belirtiyor.
Honda elektrikli otomobil satışlarına yönelik gelecek planını belirledi. 2040 yılında Honda, tamamen elektrikli otomobil satacak.
Honda elektrikli otomobil satışına odaklanıyor
Honda, 2040 yılına kadar elektrikli otomobil harici satışlarını durduracağını söyledi. Otomobil üreticisi, küresel olarak satışlarının yüzde 40’ının 2030’a kadar elektrikli ve yakıt hücreli araçlardan oluşmasını hedefliyor. Honda bu satışların 2035’te yüzde 80 ve 2040’ta ise yüzde 100’e ulaşmasını hedefliyor.
Honda; General Motors, Ford, Volkswagen, Volvo ve diğerlerinin geçtiğimiz aylarda benzer vaatlerde bulunmasıyla tamamen elektrikli bir geleceğe imza atan en son otomobil şirketi oldu. Honda ayrıca 2050 yılına kadar “tüm ürünler ve kurumsal faaliyetler için karbon nötr” olacağını söyledi.
Honda’nın yeni CEO’su Toshihiro Mibe, Honda’nın Japonya hükümetinin 2030’a kadar emisyonlarda yüzde 46’lık bir azalma hedefine ulaşmasına yardımcı olmaya kararlı olduğunu belirtti. Mibe, Honda’nın önümüzdeki 6 yıl içinde elektrifikasyon dahil olmak üzere araştırma ve geliştirme girişimlerine toplam 46.3 milyar dolar yapacağını açıkladı.
Apple, podcast abonelik hizmetinde artık tek başına olmayacak gibi görünüyor. Yeni iddialara göre Spotify podcast stratejisini değiştiriyor.
Spotify podcast stratejisinde yeniliğe gidiyor
Wall Street Journal, Spotify’ın kendi ücretli podcast sistemini açıklayacağını iddia etti. Apple’ın aksine Spotify, podcastler için net bir ücret talep etmeyecek ve üyelik istemeyecek.
Bunun yerine podcast yayıncıları kendi ücret skalalarını belirleyebilecek. Spotify tarafında resmi bir açıklama yapılmadı ancak reklamcılık sorumlusu Dawn Ostroff, podcast alanında herkese yer olduğunu belirtti.
Patreon, Pocket Casts, Stitcher ve Amazon Wondery’nin hepsi daha önce ücretli podcast’ler sunmuştu. Spotify ile ilgili çıkan bu iddialar, podcast tarafında Apple ile Spotify arasında şu anki ve gelecekteki rekabeti ortaya koyuyor. Apple, yakın gelecekte ücretli podcast aboneliklerine sahip tek teknoloji devi olmayabilir.
Podcast kayıt platformu Riverside.fm 9.5 milyon dolarlık yatırım topladı. Podcast sektöründeki artışla, platformlar da büyüme gösteriyor.
Podcast kayıt platformu Riverside.fm büyümeye devam ediyor
2020 yılı, Zoom gibi büyük telekonferans yazılımlarından Zencastr gibi çözümlere kadar birçok alanda büyümeye neden oldu. İş yapma şeklimizdeki değişim, dinleme alışkanlıklarımızı da değiştirdi.
Tel Aviv merkezli Riverside.fm podcasyt kayıt hizmetiyle hızlı bir şekilde büyümeye devam ediyor. Platform son olarak 9.5 milyon dolarlık yatırım almayı başardı. Riverside.fm bu yatırımı personel sayısını artırmak da hizmet platformunda daha fazla özellik sunmak için kullanacak.
Yatırım turunu yöneten Seven Seven Six kurucusu Alexis Ohanian, bir içerik oluşturucu olarak Riverside’ın kalitesinin eşsiz olduğunu ve yeni düzenleme yeteneklerinin eşsiz olduğunu söyledi.
Riverside.fm, kayıpsız ses ve 4K video parçalarını uzaktan her bir kullanıcının sistemine kaydederek, teknik aksaklık türlerinden nihai sonucu kurtaran uzak bir video ve ses platformudur. Finansman turunun yanı sıra şirket, platformuna bir dizi yazılım güncellemesi de sunuyor.
İsviçreli ANYbotics’in ANYmal robotu Spot ile kıyasıya rekabet ediyor. Dört ayaklı iki robot da birbirine çok benziyor.
ANYmal robot Spot ile kıyaslanıyor
Boston Dynamics’in ünlü robotu Spot, satışa çıkmasının ardından yaygınlaşmaya devam ediyor. Spot farklı sektörlerde kullanılırken, birçok rakibi de bulunuyor.
ANYmal robot, şimdiye dek Spot’un en büyük rakipleri arasında görülüyor. ANYbotics, dört ayaklı ANYmal robotu bir sonraki seviyeye taşımaya hazır olduğunu duyurdu. Robot, özellikle enerji ve endüstriyel tesisler gibi yerleri, 7 gün 24 saat devriye gezmek için tasarlandı.
Robotun üzerine monte edilmiş, görsel, akustik ve termal kameralar dahil olmak üzere inceleme için bir dizi farklı sensör içeren özelleştirilebilir bileşenler bulunuyor. ANYmal, merdivenlerden yukarı yürüyebilir ve daha geleneksel tekerlekli robotikler için başka türlü erişilemeyen alanlara girebilir. Denetimleri bağımsız olarak gerçekleştirebilir ve pil azaldığında şarj yuvasına dönebilir.
Robot şu anda pilot olarak konuşlandırılıyor ve robot için ön siparişler açılmış durumda. Bu yılın ikinci yarısında robotun teslimatlarına başlanması bekleniyor. ANYmal piyasaya çıktıktan sonra, Spot ile rekabette yeni bir dönem başlayacak diyebiliriz.
Apple, App Store dolandırıcılıkları ile mücadele etmeye çalışsa da bu çabası yeterli görülmüyor. Soruşturmada Apple’ın savunması yetersiz bulundu.
Büyüyen tehlike: App Store dolandırıcılıkları
Apple, dün Senato’daki antitröst duruşması sırasında App Store’da abonelik dolandırıcılarını dizginleyemediği için sorgulandı. Teknoloji geliştiricileri, Apple’ın App Store’daki dolandırıclıkları küçümsediğini ve buna dikkat etmediğini bildiriyor.
Kosta Eleftheriou isimli bir geliştirici, bir kullanıcıyı dolandıran 600 bin dolarlık kripto para cüzdanı uygulamasını bildirmişti. Bununla birlikte gizli bir çevrimiçi kumarhane içeren çocuk oyunu, kullanıcıları yılda 5 milyon dolardan dolandıran bir VPN uygulaması, App Store’da bildirilen dolandırıcılıklardan sadece bazıları oldu.
Apple’ın Baş Uyum Sorumlusu Kyle Andeer ise Apple’ın App Store’daki güveni sağlamlaştırmak için yüz milyonlarca dolar harcadığını bildirdi. Ancak Andeer, söz konusu dolandırıcılık vakalarıyla ilgili net bir bilgi paylaşmadı.
Facebook haber akışı algoritmasında gelecekteki değişiklikleri bildirmek için bazı testlere başladı. Bu testlerde, yeniden yapılandırmaya gidilecek.
Facebook haber akışı algoritması değişiklikleri bildirecek
Facebook yaptığı duyuruda bir dizi haber akışı algoritması testi yapacağını duyurdu. ABD Kongre Binası’na yapılan saldırıda Facebook’un oynadığı rol, bu testlerin arkasındaki ana neden oldu.
Özellikle Facebook, insanların hangi içeriği ilham verici bulduğunu, hangi içeriği daha az görmek istediklerini (siyaset gibi) ve genel olarak hangi konularla ilgilendiklerini öğrenmeye çalışacak. Örneğin, direkt olarak gönderinin altında “Bu gönderiden ne kadar ilham aldınız?” sorusu yönletilerek kullanıcılardan cevap alınacak.
Başka bir test ise insanların görmek istediklerini yansıtmak için Facebook Haber Akışı deneyimi üzerinde çalışacak. Facebook, arkadaşlarınızın beğendiği için size içerik önerileri sunmayı durduracak.
Özellikle siyaset Facebook için bir sorun haline geldi. Yıllardır sosyal ağ, siyasi söylemleri kızıştırmak, algoritmaları aracılığıyla kullanıcıları kutuplaştırmak ve radikalleştirmek, geniş ölçekte yanlış bilgi dağıtmak ve bölücü bir tıklama tuzağı ekosistemini teşvik etmekle suçlandı.
Amazon’un kasiyersiz teknolojisi için yeni bir adım atılıyor. Amazon Go satış noktalarına benzer teknoloji, süpermarketlere geliyor.
Amazon’un kasiyersiz teknolojisi yaygınlaşıyor
2018’den beri piyasada olan Go mağazalarında alışveriş yapanlar, giriş kapılarından geçerken telefonlarını kullanıyor. Kameralar ve raf sensörleri, müşterilerin alışveriş arabalarına ne koyduklarını izliyor.
Mağazadan çıktıklarında ise müşterilerin aldıkları ürünler için otomatik olarak ücretlendirme yapılıyor. Amazon kasiyersiz mağaza teknolojisini, yaygınlaştırmak istiyor. Bu teknolojinin bir veya iki yıl içinde süpermarketlere geleceği belirtiliyor.
Sızan bilgilerde Bloomfield süpermarketinin inşası için Amazon’a yönelik çalışmaların devam ettiği vurgulandı. Amazon şimdiye dek 12 Fresh mağazası ve açtı ve ABD’de buna yönelik daha fazla mağaza açılacağı belirtildi. Amazon’un teknolojisini 4 yıldızlı mağazalarda sunacağı bunun yanı sıra kitapçılarda da bu teknolojiyi görebileceğimiz iddia ediliyor.