Bosch, COVID-19 için hızlı test geliştirdi

0

Bosch Healthcare Solutions, Randox Laboratories Ltd. ile birlikte, dünyanın ilk tam otomatik moleküler tanı testlerinden birini geliştirdi

Bosch’un yeni, tam otomatik COVID-19 testi, doktor muayenehaneleri, hastaneler, laboratuvarlar ve sağlık merkezleri gibi sağlık tesislerinin hızlı tanıda bulunmasına yardımcı olacak. Hızlı moleküler tanı testi, Bosch Healthcare Solutions’ın Vivalytic analiz cihazı üzerinde çalışıyor. Bosch Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Volkmar Denner, “Bosch hızlı COVID-19 testinin, koronavirüs pandemisini mümkün olan en hızlı şekilde kontrol altına almada payı olmasını istiyoruz. Bu test, enfekte hastaların tespit edilmesini ve karantinaya alınmasını hızlandıracak” dedi.

Daha hızlı kesinlik, daha düşük yayılma hızı

Sadece altı hafta içinde geliştirilen hızlı test, numunenin alındığı andan sonucun geldiği ana kadar ölçülmek üzere 2,5 saatin altında bir sürede, hastalarda COVID-19 enfeksiyonunu tespit edebiliyor. Hızlı testin bir başka avantajı ise doğrudan bakım noktasında yapılabilmesi. Bu, değerli sayılabilecek bir süre olan numunelerin taşınması ihtiyacını ortadan kaldırıyor. Ayrıca hastaların sağlık durumu hakkında kesin bilgiyi daha çabuk elde etmesi ve enfekte kişilerin anında tespit edilerek karantinaya alınmasının sağlanması anlamına geliyor. Şu anda kullanılan testlerde hastalar, sonucu almak için genelde bir ila iki gün beklemek zorunda kalıyor. Dr. Denner, “Koronavirüse karşı mücadelede zaman oldukça önemli. Gidip gelmeye gerek olmadan doğrudan yerinde güvenilir, hızlı tanı. Bu, ‘Yaşam İçin Teknoloji’ örneği olan çözümümüzün sunduğu harika bir avantaj” dedi.

Ayırıcı tanı: 10 solunum patojeni eşzamanlı olarak teşhis ediliyor

Bosch’un hızlı testi, doğrudan tüm sağlık kurumları tarafından kullanılabilen dünyanın ilk tam otomatik moleküler tanı testlerinden biri. Tek bir numunenin sadece COVID-19 için değil, aynı zamanda influenza A ve B dahil olmak üzere 9 farklı solunum yolu hastalığı için de test edilmesine izin veriyor. Bosch Healthcare Solutions GmbH’nin Başkanı Marc Meier, “Bosch testinin özelliği, doktorlara daha fazla test yapması için zaman kazandıran ayırıcı tanı imkanı sunmasıdır. Ayrıca doktorlara, uygun tedaviye daha çabuk başlayabilmeleri için hızlı bir şekilde güvenilir tanı sağlıyor” dedi. Yeni geliştirilen test, nisan ayından itibaren Almanya’da, ardından da Avrupa’daki diğer ülkelerde ve dünyanın diğer bölgelerinde kullanıma sunulacak.

Bosch’un hızlı COVID-19 testi, Bosch Healthcare ile Kuzey İrlandalı medikal teknoloji şirketi Randox Laboratories Ltd. arasındaki iş birliğiyle geliştirildi. Meier, “İş ortağımız Randox ile birlikte, bu yenilikçi hızlı testi oldukça kısa bir süre içerisinde geliştirdik. Artık bu ürünü pazara sunabilecek konumdayız. Bosch Vivalytic analiz cihazı, hastalar ve sağlık çalışanları için mümkün olan en iyi korumayı garanti ederek doğrudan hastanede, laboratuvarda veya doktor muayenehanesinde testi güvenli ve güvenilir bir şekilde değerlendiriyor” dedi. Şu anda şirket, Robert Bosch Hospital gibi sağlık tesislerinde görev yapan doktorların ve hemşirelerin hızlı bir şekilde test edilerek başkalarına hastalığı bulaştırma riski olmadan görevlerine devam edebilmelerini sağlama konusunda nasıl yardımcı olabileceğini araştırıyor.

Bakım noktasında kolay uygulama

COVID-19 ile ilgili gerçekleştirilen çeşitli laboratuvar çalışmalarında Bosch testi, yüzde 95’in üzerinde doğru sonuçlar verdi. Hızlı test, Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) kalite standartlarını karşılıyor. Numune, bir swab yardımıyla hastanın burnundan veya boğazından alınıyor. Test için gerekli ayıraçları içeren kartuş, analiz için Vivalytic cihazının içerisine yerleştiriliyor. Analiz sırasında sağlık çalışanları, hastaların tedavisi gibi diğer görevlerle ilgilenebiliyor. Vivalytic analiz cihazı, özel olarak eğitim almamış olan sağlık çalışanlarının bile testi güvenilir bir şekilde yapabilmesine imkan sağlayacak kadar kullanıcı dostu tasarıma sahip bulunuyor. Bosch Vivalytic analiz cihazı, 24 saat içerisinde 10 adede kadar test yapabiliyor. Bu, günde 1.000 testin değerlendirilmesi için sadece 100 cihazın yeterli olduğu anlamına geliyor. Koronavirüsün dinamik yayılma hızı dikkate alındığında, laboratuvarlar zaten kapasitelerinin üstünde çalışıyor. Bu nedenle Bosch Vivalytic’in, mevcut test kapasitesini artırmaya yardımcı olacağı belirtiliyor.

Migros’ta online sipariş ver, mağazadan teslim al

Migros Sanal Market’in internet sitesi ya da mobil uygulama aracılığıyla sipariş verilip Migros mağazalarından teslim alınabiliyor

Müşteriler, Migros Sanal Market’in internet sitesi ya da mobil uygulaması aracılığıyla siparişlerini verip, seçecekleri Migros mağazasından ürünlerini teslim alabiliyor. Hızla yaygınlaştırılması için çalışılan “Mağazadan Teslim” uygulaması sayesinde alışverişte temas en aza indirilmiş oluyor. Ürünler Sanal Market internet sitesi ya da uygulamasından seçildikten sonra, online olarak ödeme yapılıyor. Son adımda ise yakın bölgelerdeki “Mağazadan Teslim” seçeneği bulunan marketler sıralanarak, müşterilerin siparişlerini teslim alacağı mağazayı ve saat aralığını seçmesi isteniyor.

Yakında bütün Türkiye’ye yayılacak

Müşteriler, seçecekleri saat aralıklarından 1 saat öncesine kadar sipariş verilebiliyor. Sipariş teslim edilene kadar paketli ürünler özel hijyenik kasalarda, soğuk ürünler ise 0-4 derece arasında muhafaza ediliyor. İlk etapta Afyon, Amasya, Ankara, Bolu, Çankırı, Çorum, Eskişehir, İstanbul, Karabük, Kayseri, Kırşehir, Konya, Nevşehir, Tokat ve Zonguldak’ta başlatılan uygulamanın kısa zamanda tüm Türkiye’ye yaygınlaştırılması hedefleniyor. “Mağazadan Teslim” seçeneğinin bulunduğu mağazaların listesine Migros Sanal Market internet sitesi ve mobil uygulamasından erişilebiliyor.

Covid-19 ile yıldızı parlayan video konferans uygulamaları

Covid-19 dijital dünyadaki alışkanlıkları değiştirmeye devam ediyor. İnsanların eve kapanması toplantıların, eğitimlerin ve iş görüşmelerin online platformlardan sürdürülmesine sebep oldu.

Günümüzde bir çok online toplantı uygulaması bulunuyor. Skype ve Zoom platformları bunların en bilinenleri.

Öne çıkan video konferans uygulamaları

Zoom bana göre en başarılı toplantı uygulamalarından biri diyebilirim. Tüm cihazları desteklemesi, kolay arayüzü, kesintisiz kullanımı ve ücretsiz versiyonlarının sunduğu uygun şartlar bence bu uygulamayı ön plana çıkaran detaylar. Ayrıca, herhangi bir üyelik gerektirmeden toplantılara katılma özelliği de ciddi kolaylık. Eğitim kurumlarının çoğunun Zoom platformu aracılığı ile eğitimlerine devam ettiğini görüyorum. Kolay anlaşılabilir bir arayüzü olması öğretmenlerin adaptasyon sürecini de kısa sürede atlatmalarını sağlıyor.

Zoom, Ocak ve Şubat aylarında 5 Milyon’un altında olan indirilme sayısını 26 Mart tarihi itibari ile alınan veriye göre 27 milyona kadar çıkarmayı başardı. Bu artışa eğitim sektörünün ciddi etkisi olduğu düşüncesindeyim.

Skype uygulamasında değişim bu kadar ciddi oranda değil. Ocak ve Şubat aylarında 5 milyonun biraz altında indirilmeye sahip olan Skype’ın Mart ayı verisi 6.2 Milyon indirilme ile kaldı. Gerçi, Skype geçmişten gelen marka bilinirliği sayesinde cihazlara çok önceden yüklenmiş olabilir fakat Skype’ın mobil tarafta kendini geliştirmesi gerektiğine inananlardanım. Rakipleri bu konuda epey ilerlemiş durumda. Örneğin WhatsApp, maksimum 4 kişiye kadar sunduğu görüntülü konuşma fonksiyonu sayesinde Skype’ın önüne geçti diyebiliriz. Skype genel olarak kendini kurumsal bir toplantının yapılabileceği tarzda bir uygulama olarak konumlayamadı diye düşünüyorum. Rekabet ettiği uygulamalara baktığımızda genel olarak WhatsApp, Instagram gibi uygulamaları görüyoruz.

Bunlarla birlikte HouseParty, Tik Tok gibi görüntülü konuşmayı destekleyen sosyal uygulamalarda da ciddi oranda artış olduğu görülüyor. Örneğin HouseParty uygulaması Şubat ayında 300 Bin indirilmeye sahip iken Mart ayı verisi 5.1 milyona kadar çıkmış durumda. Şu an ki ortam, özellikle görüntülü konuşma deneyimi sunan uygulamalar için çok iyi bir pazar imkanı sunuyor.

Berkun Meral
Twitter

Koronavirüs kaygısıyla baş etmenin ipuçları

0

Pandeminin günlük yaşantımıza getirdiği kargaşa bir yana, şu an yaşadığımız belirsizlik durumu günden güne endişelerimizi artırıyor

İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Psikoloji Bölümü’nden Uzm. Psikolog Ceylin Sürek, koronavirüsün sebep olduğu kaygılara karşı tavsiyelerde bulundu. 

  • Günlük rutininize bağlı kalmaya çalışın

Mümkün oldukça aynı saatte uyanıp ve yatıp, günlük aktivitelerinizin yapabileceğiniz kısımlarını yapmaya çalışın. Çoğu çalışanlar evden çalışma sistemine ve öğrenciler de aynı şekilde online ders sistemine geçti. Bu sisteme geçen kişiler; her zamanki saatlerinde kalkıp, işlerini halledip, evde çalışmanın verdiği rahatlığı sürdürebilirler. Kendinize en sevdiğiniz yemeği ve içeceği hazırlayıp, en rahat ettiğiniz yere oturarak çalışıp evde kalmanın avantajlarını kullanabilirsiniz. Sporunuzu yapamadınız mı? Teknolojinin faydalarını kullanın. İlgilendiğiniz spor dalının çeşitli videolarını açıp, özgürce kendi sporunuzu yapacak bir alan oluşturabilirsiniz. Spor salonundaki gibi sosyalleşerek spor yapmak istiyorsanız da, online grup derslerini tercih edebilirsiniz. Kalabalık olmayan, evinize yakın yerlerde kısa yürüyüşler yapıp, temiz hava alabilirsiniz. Bedensel hareketsizlik strese bağlı tepkileri yoğunlaştırır bu nedenle aktif olun, ‘‘nasılsa evdeyim sonra yaparım’’ diye ertelemeyin.

  • Zamanı iyi değerlendirin

Evde yeterince zaman geçirememe durumundan rahatsız olanlar, zamanla ödüllendirildiniz. Eşinizle, çocuklarınızla ilgilenin. Onlarla ilişkinizi kuvvetlendirmek için bu durumu bir fırsat olarak görün. Fiziken izole olmanız, sosyal olarak da izole olmanız anlamına gelmiyor. Yine teknolojinin faydalarını kullanarak sevdiklerinizle, uzun zamandır görüşemediklerinizle konuşun. Onlarla bu dönem geçtikten sonra yapacaklarınızı planlayın. İzleyemediğiniz film, dizi ve okuyamadığınız kitap listesi yapın. Daha önce yapmadığınız bir yemeği, yapmayı deneyin. Evinizde yeni düzenlemeler yapın. Kendinize yararlı olacak ve ya ilginizi çeken bir online kursa yazılın. Kulağa basit gelse de, bu eylemlerde bulunmak kaygılarınıza bir süre ara vermenizi, rahatlamanızı ve yaşam kalitenizi arttırmanızı sağlayacaktır.

  • Kontrol edebildiklerinize odaklanın

Kontrol edemedikleriniz hakkında kaygılanmaktansa, kontrol edebildiğiniz durumlara bakın. Bu virüsün ne kadar yayıldığını ya da size nereden bulaşabileceği gibi durumları düşünmek, kaygınızın artmasına neden olacaktır. Bunları düşünmektense, kontrolü ele alın ve yapabileceklerinize bakın. Kişisel bakım ve sağlık uygulamalarından başlayabilirsiniz. Sağlıklı beslenin, uyku düzeninize dikkat edin, ellerinizi iyi yıkayın, bedeninizi aktif tutun ve egzersiz yapın. Bağışıklığınızı nasıl güçlendirebilirsiniz, araştırın. Diğer yandan, dışarı çıkmanız gerekiyorsa bunla ilgili önlemler alın, dezenfektan kullanın, sosyal mesafeye dikkat edin, kıyafetlerinizi değiştirin, evinizi havalandırın. Düşününce ne kadar kontrol edebildiğiniz durumun olduğunun farkına varın, elinizdeki gücü hissedin. Kontrolünüzü davranışlarınızla sınırlamayın, düşünce gücünüze de odaklanın.

  • Kaygılarınızı somutlaştırın

Kaygımızı düşünceye dökmediğimiz durumlarda onun esiri olabiliyoruz, bu nedenle kaygınızı somutlaştırın. Kendinize sorun; “en kötü senaryo ne olabilir ve bunun gerçekleşme ihtimali ne kadardır” Kanıtlara bakın. Negatif düşüncelerinizi bir kağıda yazıp, alternatiflerini bulmayı deneyebilirsiniz. Örneğin; ‘‘bu virüsten asla kurtulamayacağız’’ diye endişelendiğinizde pandemilerle ilgili geçmişteki gerçeklere göz atıp, alternatif ve gerçekçi düşünceler oluşturabilirsiniz. Pandemilerin belli bir süreden sonra sona erdiğini ve dünya düzeninin geri geldiğini, kendinize hatırlatabilirsiniz.

  • Kendinize yüklenmeyin ve yavaşlamayı öğrenin

Kendinize karşı şefkatli olun. Zor bir dönemden geçiyorsunuz ama yalnız değilsiniz. Normaldeki üretkenliğinize ulaşamadığınızda ya da yapacağınız işe bir türlü konsantre olamadığınızda, durun ve kendinize yüklenmemeniz gerektiğini hatırlayın. İdeal olmayan koşullarda elinizden geleni yapmaya çalışıyorsunuz, bu durumu farkına varın. Kendinize hata payı verebilirsiniz. Yavaşlamayı deneyin, böylece günlük yaşamınızdaki basit zevkleri daha fazla takdir edebilirsiniz. Anda kalın. Bir aktivitede bulunurken telefonunuzu sürekli yanınızda tutmayın, yaptığınız şeye odaklanın. Yavaş yemeyi öğrenin, lezzetleri ve dokuları takdir edin. Bunu yaparsanız; hem daha az yemekle doygunluk yaşarsınız, hem de yemeğin tadından daha fazla zevk alırsınız. Arkadaşlarınızla, ailenizle konuşurken onlara odaklanın, başka şeylerle ilgilenmeden dinleyin. En basit şeyden bile zevk almaya ve bunun eğlenceli yönlerini bulmaya çalışın. Örneğin; bulaşıkları acele yıkamak yerine suyun ve köpüklerin dansını görün. Bu tarz işlere bakış açınızı değiştirdiğinizde; bunları iş yerine, keyifli aktivitelere dönüştürme fırsatı bulursunuz.

  • Bilimsel kaynaklara bağlı kalın ve sürekli medya akışının içinde kalmayın

Birçoğumuz her şeyden haberdar olmak istiyoruz ve sürekli gelişmeleri takip ediyoruz. Öncelikle bu bilgilendirmeleri, güvenilir kaynaklardan izleyin ve okuyun. Uzman olmayan kişilerin önerilerine itibar etmeyin. Diğer yandan virüsle ilgili sürekli haber okumak ve sosyal medyada olmak endişelerimizi arttırabilir. Bu nedenle kendinize sınırlamalar koyun. Elinizde telefonu sürekli tutmayın. Örneğin; film izlerken kendinizi sürekli haberleri kontrol etme ihtiyacında bulmayın, anda kalın ve filmin zevkini çıkarın. Sonradan bu bilgiye zaten ulaşacaksınız, kaygı havuzunun içinden çıkmaya fırsat bulmuşken, tekrar geri dalmayın.

  • Biraz kaygılanmanın her zaman olumsuz bir durum olmadığını farkına varın

Sürekli kaygı ve panik halinde olmak insanı yorar ve hayat kalitesini düşürür. Ancak küçük dozda kaygı bizlere yardımcı olur. Ne kadar keyifsiz bir duygu olsa da kaygı bizleri, potansiyel tehlikeli durumlara karşı hazırlıklı olmamıza ve kendimizi korumamıza teşvik eder. Örneğin, şu an sahip olduğumuz koronavirüs ile ilgili kaygılar; dışarı çıkmamamıza, çıkarsak kalabalık yerlerden kaçınmamıza, ellerimizi sık yıkamamıza, dezenfekte etmemize ve dokunduğumuz yerlere ekstra dikkat etmemize neden oluyor. Ancak kaygı düzeyinin yüksek seviyelere ulaşması olumsuz durumlara yol açabilir. Panik olduğumuz durumlarda duygularımız reaktif, düşüncelerimiz mantıksız ve davranışlarımız da dürtüsel olabilir. Bu panik hali insanları gereksiz olmayan şeyleri almaya itebilir ve başkalarının ihtiyaçlarını karşılayamama problemlerini ortaya çıkarabilir. Unutmayın ki panik; virüsten daha hızlı yayılır, bu nedenle zincirleme bir reaksiyona neden olabilir. Böyle durumlarda baş etme becerilerinize odaklanın. Bu durumla ilgili neler yapabiliyorsunuz onlara bakın.

  • Meditasyon ve nefes egzersizleri deneyebilirsiniz

Kaygınızı azaltmak için meditasyon ve nefes egzersizleri deneyebilirsiniz. Diğer yandan egzersiz yapmak, farklı bir aktivitede bulunmak, sosyalleşmekte kaygı seviyenizin inmesine yardımcı olur. Yardım istemekten çekinmeyin, duygu ve düşüncelerinizi paylaşın. Birçok terapist internet üzerinden online terapi yapmakta, bu servisten faydalanabilirsiniz.

  • Bu durumun geçici olduğunu kendinize hatırlatın

Unutmayın, yalnız değilsiniz. Din, ırk, renk ayırt etmeyen bu virüse karşı tüm dünya olarak savaştayız. Geçmişte insanlık nasıl diğer virüsleri atlattıysa, bu virüsü de birlik ve beraberlik içinde atlatacağız. Evde sıkılıyorum dediğinizde, gece gündüz uyumadan bizler için çalışan sağlık çalışanlarını düşünün. Salgının durması ve normal yaşamımıza dönmemiz için çalışan dünya uzmanlarını düşünün ve bu durumun geçici olduğunu kendinize hatırlatın. 

​Sabancı Üniversitesi Nanoteknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi Covid-19 kiti üreticilerine altyapısını açıyor

0

Merkez, COVID-19 mücadelesinde aktif rol alan kit geliştirici, firma ve kamu kuruluşlarına alt yapısını açıyor

In-vitro tanı kitleri konusunda profesyonel bir kurguya, bilgi birikimi ve alt yapıya sahip olan Sabancı Üniversitesi Nanoteknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi (SUNUM), COVID-19 mücadelesinde aktif rol alan kit geliştirici, antikor/biyolojik ajan üreten firmalar ile kamu kuruluşlarına alt yapısını açıyor.

Sanal işbirliği platformu kurgulandı

Halihazırda değerlendirme aşamasında olan NANOSIS projesi kapsamında SUNUM, “Sağlık için takip ve tanıya yönelik hızlı, ekonomik ve özgün nanoteknolojik bileşen, ürün ve sistemlerinin geliştirilmesi” teması ile enfeksiyon hastalıklarının basit, hızlı ve ekonomik tanısı odağında çalışmalar planlanmakta. Bu kapsamda 24 stratejik ortak ile birlikte tanı kitleri, biyosensörler ve evde sağlık kavramları gibi önleyici tıp çalışmaları ve sağlığı olumsuz etkileyen ajanların moleküler yöntemlerle saptanmasına yönelik ihtiyaçları göz önünde bulundurarak bir sanal işbirliği platformu kurgulandı.

 

İngiliz GSM şirketleri kotaları kaldırdı

0

Coronavirüsü nedeniyle yaşanan pandemide evlere kapanmak zorunda kalan insanların dünya ile tek bağlantısı internet kaldı.

İnternet herkese yetecek mi?

Büyük İngiliz telekom operatörleri şimdi ev abonelerininin internet paketlerindeki kotaları kaldırmak için düğmeye bastılar.

GSM şirketleri de kendi aboneleri için daha fazla kota sağlamak veya daha uygun fiyatlı abonelikler geliştirmek için çalıştıklarını bildirdiler. 

Öyle görünüyor ki, Covid-19 karantinasının daha uzun süre devam edeceği düşünülüyor ve telekomünikasyon şirketleri de kendilerini bu defakto duruma hazırlıyorlar.

 

Facebook, Koronavirüs Bilgi Merkezi’ni Türkçe olarak hayata geçirdi

0

Merkez, aynı zamanda bireylerin sağlıklı kalmaları ve ailelerini ve topluluklarını desteklemeleri için alabilecekleri önlemleri de paylaşıyor

Facebook, Sağlık Bakanlığı da dahil olmak üzere birçok yerel ve küresel sağlık kuruluşunun COVID-19 ile ilgili paylaştığı en güncel bilgilerin ve kaynakların yer aldığı “Koronavirüs (COVID-19) Bilgi Merkezi”ni Türkçe olarak hayata geçirdiğini duyurdu. Merkez, aynı zamanda bireylerin sağlıklı kalmaları ve ailelerini ve topluluklarını desteklemeleri için alabilecekleri önlemleri de paylaşıyor.

Takibe başlanabilmesi için Türkiye’deki Facebook kullanıcılarının haber kaynaklarının en üstünde belirecek olan Koronavirüs (COVID-19) Bilgi Merkezi, Sağlık Bakanlığı’nın yanı sıra Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) gibi küresel sağlık kuruluşları tarafından paylaşılan gerçek zamanlı güncellemelere ve sosyal mesafe ve COVID-19’un yayılmasını önleme ile ilgili yardımcı makalelere, videolara ve gönderilere yer verecek.

Haber başlıkları günlük olarak güncellenecek

Merkezin en üstünde yer alan ana istatistikler ve hem küresel, hem de bölgesel haber başlıkları günlük olarak güncellenecek. Kullanıcılar, sağlık kuruluşlarının paylaştıkları son güncellemelerle ilgili bildirim almak ve bunları haber kaynaklarında görebilmek için merkezi takip edebilecek.

Facebook, geçtiğimiz hafta Türkiye’deki Facebook kullanıcılarını platform üzerinden Sağlık Bakanlığı’nın resmi internet sitesine yönlendiren “Koronavirüsün Yayılmasını Önlemeye Yardımcı Ol” başlıklı açılır iletiyi hayata geçirdiğini duyurmuştu. Şirket, aynı zamanda platformlarında koronavirüs ile ilgili yanlış ve zararlı bilgilerin yayılmasını engellemek adına Sağlık Bakanlığı’na finansal ve teknik destek de sunuyor.

TÜBİSAD: “Bilişim sektörü Ekonomik İstikrar Kalkanı Paketi kapsamına dahil edilmeli”

0

TÜBİSAD sektörün ekonomik olarak desteklenmesine yönelik çağrıda bulundu

Türkiye bilgi ve iletişim teknolojileri sektöründe yüzde 95’in üzerinde bir paya sahip olan, 200’e yakın şirketi temsil eden Bilişim Sanayicileri Derneği (TÜBİSAD), yaptığı açıklamayla koronavirüs salgınının bilişim sektörüne etkisine ilişkin görüşlerini ve önerilerini paylaştı.

Bilişim sektörünün sürekliliğini ve gelişimini risklere karşı koruyacak öneriler şöyle sıralanıyor:

  • Ekonomik İstikrar Kalkanı Paketi’nde yer alan muhtasar, KDV, SGK primlerine yönelik desteklerin bilgi teknolojileri sektörüne de uygulanması
  • Hizmet sektöründe faaliyet gösteren firmaların yapı taşını teşkil eden insan kaynağının korunması amacıyla,  önümüzdeki üç ay boyunca, başka iş bularak ayrılanlar hariç tutularak, aynı sayıda ve ücrette istihdam sağlayan firmalardan (çalışan sayısının %3-5’ten daha fazla azalmaması durumunda ) SGK ve muhtasar alınmaması, ihtiyaç duyulması halinde üç ay daha uzatılması
  • ‘Kısmi Çalışma Ödeneği’nin bilgi teknolojileri sektörüne de uygulanması 
  • Uzaktan çalışmayı teşvik edici desteklerin sağlanması, düzenlemelerin yapılması, bilişim sektörü, teknoparklar ve Ar-Ge merkezleri için süresiz olarak etkin hale getirilmesi
  • Özellikle uzaktan çalışmayı destekleyecek bilgisayar, tablet vb. donanım alımlarında, yazılım ve hizmetlerde, yerli ve yabancı ayırmaksızın, ÖTV ve KDV’lerin %8‘e indirilmesi
  • Küçük ve orta ölçekli yazılım ve hizmet üreten bilişim işletmelerine yönelik Kamu kaynaklı kabul ve ödeme süreçlerinin hızlandırması
  • GEKAP (Geri Kazanım Katılım Payı) uygulamasının bir yıl ertelenmesi

 

Zoom kullanıcı verileri için yeni karar aldı

0

Zoom kullanıcı verileri paylaşımı konusunda yeni bir karar aldı. Zoom’un artık kullanıcı verilerini Facebook’a iletmeyeceği belirtiliyor.

Zoom kullanıcı verilerini paylaşmayacak

Tüm dünyada koronavirüs nedeniyle remote çalışmada çok ciddi sayılarda artış yaşanıyor. Bu artışla birlikte Microsoft Teams, Slack, Zoom gibi platformlara da talep artıyor.

Online görüşme platformu Zoom, artan taleple stratejisinde de bazı değişikliklere gidiyor. Daha önce kullanıcı verilerini Facebook ile paylaştığı için eleştirilen Zoom, bu konuda geri adım atmaya karar verdi. Zoom kullanıcıların yaşadıkları şehirler, saat dilimleri ve cihazları ile ilgili bilgileri Facebook’a gönderiyordu.

Zoom bu verileri üçüncü parti şirketlerle paylaşmak için kullandığı kodu artık devre dışı bıraktığını duyurdu. Bu da Zoom’un artık kullanıcı verilerini Facebook ile paylaşmayacağı, kullanıcıların gizliliğine daha fazla önem vereceği belirtiliyor. Uzaktan eğitim nedeniyle ülkemizde de kullanıcı sayısı önemli bir artış gösteren Zoom’un bu hamlesinin, kullanıcılar tarafından beğenilmesi bekleniyor.

Google Duo katılımcı sayısını artırıyor

Görüntülü sohbet uygulaması Google Duo katılımcı sayısını artırmaya karar verdi. Daha önce 8 olan katılımcı sayısı artık 12’ye çıkarılıyor.

Google Duo katılımcı sayısı 12 oluyor

Koronavirüs salgınının artmasıyla birçok şirket uzaktan çalışma sistemine geçiş yaptı. Bu da Google Meet, Microsoft Teams ve Google Duo gibi platformlara talebin artmasına neden oldu.

Google’ın sahibi olduğu Google Duo ile kullanıcılar 8 katılımcıya kadar görüntülü görüşme yapabilmekteydi. Ancak koronavirüs sonrası artan talep nedeniyle Google Duo katılımcı sayısını 12’ye çıkarma kararı aldı.

Google Ürün ve Tasarım Müdürü Sanaz Ahari, Google Duo’nun yeni katılımcı sayısıyla ilgili açıklamayı kendi Twitter hesabı üzerinden paylaştı.

Görüntülü sohbet platformlarında yüksek katılımcılı bir toplantı yapılmak istenildiğinde, genellikle ücretli paket satın almak zorunlu hale geliyor. Apple FaceTime 32, Skype ve Messenger ise 50 kişiye kadar görüntülü konuşma imkanı sağlıyor. Google Duo’nun bu hamlesinin, nispeten az katılımlı görüntülü görüşmeler için önemli bir fayda sağlayacak diyebiliriz.

Dyson solunum cihazı üretiyor

Elektrikli süpürge sektörünün dev ismi Dyson solunum cihazı üretmeye başladı.  Dyson şimdiden 10 bini aşkın sipariş almış durumda.

Dyson solunum cihazı siparişleri alıyor

Koronavirüs salgını nedeniyle oluşan tıbbi ekipman ihtiyacı için farklı sektörlerden üreticiler harekete geçti. Özellikle otomotiv ve elektronik eşya üreticileri, bu konuda çok hızlı bir şekilde reaksiyon almaya başladı.

Elektrikli süpürge sektöründeki lider şirketlerden biri olan Dyson da bu konuda harekete geçti. Dyson, 10 gün içinde yeni bir solunum cihazı tasarlayarak bu konuda çok hızlı bir reaksiyon almayı başardı. CoVent isimli bir solunum cihazı tasarlayan şirket, şimdiden sipariş toplamaya ve tıbbi ekipman ihtiyaçlarını gidermek için harekete geçmeye başladı.

Paylaşılan bilgilere göre İngiltere hükümeti CoVent’ten şimdiden 10 bin adet sipariş almış durumda. CoVent’in özellikle kurulan geçici hastanelere önemli bir destek sağlaması bekleniyor. Ayrıca CoVent’in siparişlerine Nisan ayı başlarında başlanacağı da belirtiliyor.

Ayrıca James Dyson da uluslararası sağlık kuruluşlarına 5 bin adet solunum cihazı bağışlayacağını da duyurmuştu. 10 milyar dolarlık kişisel serveti olan James Dyson, sosyal sorumluluk konularındaki hassasiyetiyle de dikkat çeken isimler arasında yer alıyor.

Drone ile koronavirüs testi yapılacak

0

Avustralya merkezli yürütülen bir proje kapsamında drone ile koronavirüs testi yapılmaya başlanacak. Böylelikle kalabalıklar için genel bir tarama yapılabilecek.

Drone ile koronovirüs testi için ilk adım

Tüm dünyada tehlikeli boyutlara ulaşan koronavirüs salgını için Dünya Sağlık Örgütü çok sayıda test yapılmasını öneriyor. Avustralya merkezli Pandemic Drone isimli projeyle bu alanda yeni bir adım atılacak.

Pandemic Drone isimli projeyle, Güney Avusturalya Üniversitesi ve Draganfly Inc. şirketi işbirliği yapıyor. Projenin temel hedefinde ise drone üzerinde bulunan sensörlerle, solunum yolu hastalığı buluan kişilerin tespit edilmesi yer alıyor.

Geliştiriciler Pandemic Drone projesiyle insanların vücut ısılarının, öksürme, burun çekme ve soluk alma verilerini takip edilecek. Böylelikle toplum içinde kişilerin direkt olarak tespit edilmesi sağlanacak.

İlk olarak 2017 yılında grip tarzı rahatsızlıkları tespit etmek için başlatılan bu proje, koronavirüs tehlikesi nedeniyle farklı semptomları da takip edebilecek seviyeye getirildi. Projenin şu an için kesin başarıyla çalışmadığı ancak hızlı müdahaleleri kolaylaştırabileceği belirtiliyor.

Apple koronavirüs sitesi yayınladı

0

Apple kronoavirüs testine ihtiyaç olup olmadığının belirlenmesi için yeni bir web sitesi yayınladı. Bu site, kulalnıcılar tavsiye niteliğinde yardımcı oluyor.

Apple koronavirüs web sitesi yayında

Teknoloji sektörü, kroonavirüsle mücadelede online ve yenilikçi çözümler sunmaya çalışıyor. Teknoloji şirketleri, özellikle yayına aldıkları web siteleri ile bu konuda kullanıcılara yardımcı olmaya çalışıyor.

Sektörün öcü şirketlerinden Apple, kullanıcılara bilgilendirme yapmak amacıyla yeni bir web sitesi yayına aldı. Yayınlanan yeni web sitesinde, kullanıcılara koronavirüse yakalanmamaları için çeşitli tavsiyelerde bulunuluyor. Ayrıca kullanıcılara koronavirüsle iligli online bir test de yapılıyor.

ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri, Beyaz Saray Koronavirüs Grubu ve ABD Federal Acil Durum Yönetim Ajansı ile işbirliği yapılarak oluşturulan bu web sitesi, kullanıcılara semptomlarla ilgili çeşitli sorular yöneltiliyor. Kullanıcıların verdikleri cevaplara göre koronavirüs testi yaptırması gerekip gerekmediğiyle ilgili öneri sunuluyor.

Apple, bu web sitesinin sadece tavsiye amacıyla kurulduğunu, bu nedenle yerel sağlık kuruluşlarına da başvurmanın mutlaka gerekli olduğunu belirtiyor. Şu anda İngilizce olarak sunulan bu web sitesinin, önümüzdeki günlerde Türkçe desteği alıp almayacağı henüz bilinmiyor.

Google Benim İşletmem için yeni özellik

Koronavirüs salgını nedeniyle Google Benim İşletmem için önemli bir yeni özellik daha geldi. Artık işletmeler ‘geçici olarak kapalı’ seçeneğini kullanabilecek.

Google Benim İşletmem için yenilik

Koronavirüs salgını, birçok işletmenin dijital ortamda yürüttüğü stratejisinde de değişiklik yapmasını zorunlu hale getirdi. İşletmeler, müşterilerle iletişim kurmak ve bilgilendirmeler yapmak için dijital ortamları yoğun şekilde kullanmaya başladı.

Google da bu konuda işletmelerin bilgilendirme yapmalarını kolaylaştıracak yeni bir özellik ekledi. Google arama motoruna eklenen özellikle, daha önce Google İşletmeler’e kayıtlı işletmeler müşterileri için ek bilgilendirmeler yapabiliyor.

Yeni eklenen özellikle işletmeler ‘geçici olarak kapalı’ seçeneğini işaretleyebiliyor ve müşterilerine geçici süreyle kapalı olduklarını bildirebiliyor.

Özellikle artan koronavirüs salgını birçok işletmenin faaliyetlerinde aksamalara neden oldu. Bazı işletmeler çalışma saatlerinde değişikliğe giderken, birçok işletme de geçici süreyle kapanma kararı aldı. Google da bu değişime ayak uydurarak Google İşletmeler’e yeni özellik eklemiş oldu.

Slack kullanıcı rekoru kırdı

Remote çalışmada yaşanan artışla birlikte Slack kullanıcı rekoru kırdı. Eş zamanlı olarak 12,5 milyon kullanıcı Slack’te aktif oldu.

Koronaviürs döneminde Slack kullanıcı rekoru kırdı

Koronavirüs salgını kapsamında birçok şirket uzaktan çalışma metodu uygulamaya başladı. Böylelikle çalışanların şirket içinde ve toplu alanlarda enfekte olma ihtimallerinin azaltılması hedeflendi.

Uzaktan çalışmada yaşanan artışla, iş odaklı uygulamalara da talep arttı. Özellikle Microsoft Teams ve Slack, bu dönemi çok verimli bir şekilde geçirmeye başladı.

150’den fazla ülkede faaliyet gösteren iş odaklı iletişim platformu Slack, koronavirüs döneminde yeni kullanıcılar kazanmayı başardı. Bu artışla birlikte Slack’in 16 Mart tarihli verilerine göre kullanıcı rekoru da kırıldı. Slack, 16 Mart tarihinde platformda 12,5 milyon kullanıcının aynı anda aktiflik gösterdiğini duyurdu.

Geçtiğimiz günlerde IBM’in 350 bin çalışanı için Slack ile anlaşması gibi büyük ölçekli anlaşmalar da platformun kullanıcı kazanmasında büyük bir rol oynadı.

Benzer şekilde Microsoft Teams de koronavirüs döneminde kullanıcı bazlı yükseliş yaşayan platformlar arasında yer alıyor. Microsoft Teams Mart ayının başında günlük 44 milyon aktif kullanıcıya ulaştığını duyurmuştu.

Evden çalışırken dikkat edilmesi gereken 11 konu

0

Okulların tatil olduğu Türkiye’de pek çok şirket de personelini evden çalıştırma eğiliminde. Bu, kurum verilerine bilgisayar ve telefonlarla uzaktan erişim yapılması anlamına geliyor

Uzaktan erişim, çeşitli siber güvenlik riskleri de beraberinde getiriyor. ESET Türkiye Ürün ve Pazarlama Müdürü Can Erginkurban, kurum dışında çalışılması durumunda cihazlara dijital virüslerin bulaşmaması için şirketlerin ve personelin dikkat etmesi gerektiği konulara dikkat çekti.

Tam yapılmış güncellemeler. Yazılım şirketleri yayınladıkları güncellemelerle kullanıcılarına sadece yenilikleri yansıtmaz. Aynı zamanda yazılımlarındaki güvenlik seviyesini de yükseltirler. Hackerlar ise siber saldırı gerçekleştirmek için sistem açıklarını kollarlar. Bu nedenle ilk kural, maliyeti de olsa, yazılımları güncel tutmak, program yamalarını düzenli olarak yüklemektir.

Kurum içi güvenlik politikası. Herkes her dosyaya ulaşamamalı. Kurum içinde bir güvenlik ve gizlilik politikası oluşturulmalı. Erişim kuralları belirlenmeli, duyurulmalı. Güvenlikle ilgili personele yüklenecek rol ve sorumluluklar tanımlanmalı. Çalışanları eve göndermeden bunların anlaşılması sağlanmalıdır.

Uzaktan Erişim, VPN ve 2FA. Uzaktan erişimde kullanıcılar tipik olarak VPN bağlantısı ve RDP ile şirket verilerine ulaşır. Ancak bu tür bağlantılarda var olan şifreler yetersiz kalır. Günümüzde birçok saldırı, tek şifre ile girilebilen açık RDP uygulamaları üzerinden yapılıyor. Şirket verilerine uzaktan erişimde mutlaka çift faktörlü kimlik doğrulama kullanılmalı (2FA – Two-factor authentication). Tıpkı online banka girişlerinde olduğu gibi, ilgili kişinin telefonuna SMS veya uygulama aracılığı ile ikinci bir giriş şifresi iletilmesi güvenliği artıracaktır. .

Uç nokta güvenliği. Uç nokta güvenlik yazılımları, çok kullanıcılı sistemlere yönelik birden fazla koruma katmanı sağlar. Ayrıca merkezi bir yönetim konsolu üzerinden denetim ve raporlama imkânı sunar. Kullanılan cihaz şirket ağı dışında bile olsa güvenlik ilkeleri uzaktan yönetilebilir. Evde kullanılan cihazların da bu güvenlik ağına entegre olması sağlanmalıdır.

E-posta güvenliği. Kurumlara ulaşan virüs ve zararlı yazılımların çoğu, özelikle de fidye yazılımları, çalışanlara gelen e-postalar özellikle de istenmeyen e-postalar (spam) yoluyla ulaşır. Şirketin posta sunucularını koruyan güvenlik yazılımları, ek güvenlik katmanı sağlar. Gelişmiş antispam filtreleriyle zararlı mesaj ve eklentileri kullanıcıya ulaşmadan durdurur. 

Veri Güvenliği (DLP). Data Loss Prevention (DLP)  yazılımları, kurum cihazlarından kaynaklanabilecek veri sızıntılarını izlemeye ve engellemeye yöneliktir. Çalışanlar, önemli verilerini şirket dışında bir oluşuma taşıyamaz. Dünyaca ünlü bir DLP çözümü olan Safetica, veri sızıntısı sonucu oluşacak maddi zararlardan ve itibar kaybından korur. Ayrıca şirket verilerini çalışanlara ait cihazlara karşı da denetim altında tutar.

Güçlü şifreler. Sistemlerde zayıf şifreler kullanılmamalı, alfa numerik, karmaşık şifreler belirlenmeli, sık aralıklarla değiştirilmeli ve benzer şifrelerin tekrar kullanılması engellenmelidir.

Yedekleme. Hangi sektörde olursa olsun, örneğin bir fidye saldırısı sonucu şirket verilerinin ulaşılmaz hale gelmesi; güven, itibar, bilgi, iş ve para kaybı anlamına gelir. Olabilecek her tür siber sadırı veya meydana gelebilecek her tür fiziksel felaket için şirket verileri mutlaka yedeklenmeli. Üstelik mümkünse başka bir lokasyona kopyalanmalıdır.

Hırsızlıklar ve şifreleme. Bilgisayarın, tabletin veya cep telefonunun çalınması, uzaktan çalışma ortamlarında sıklıkla başa gelen olaylardır. Çalışanlar, cihazlarını güvenli yerde tutmalı ve mümkünse güvenlik kilidi kullanmalı. Günümüzde verinin değeri, cihazın değerinden çok çok fazla. Bu nedenle bilgi işlem departmanları, tüm cihazların sabit ve çıkarılabilir disklerini uzaktan şifreleyerek en azından verilerin güvenliğini sağlamalı. 

USB aygıtlar. Taşınabilir bellek aygıtları, evde ve işte çok fazla kullanılırlar ve çoğu zaman zararlıların taşınmasında büyük rol oynarlar. Güncel bir güvenlik yazılımı, bu aygıtlar üzerinden gelebilecek riskler konusunda da korur.

Kablosuz ağlar: Herkese açık kablosuz ağlardan temkinli faydalanılmalı. Özellikle muhasebesel veya finansal işlemleri, herkese açık Wi-Fi noktaları aracılığıyla yapmak oldukça sağlıksızdır. İnternete erişmek için, çalışanın kendi telefonunu mobil erişim noktası olarak değerlendirmesi, açık ve güvensiz Wi-Fi bağlantılarını kullanmaktan çok daha güvenlidir.

Huawei Ar-Ge faaliyetlerini artırıyor

Koronavirüs salgının etkilerinden kurtulmak için çalışan Huawei Ar-Ge faaliyetlerini artırıyor. Çin merkezli teknoloji devi, yüzde 90 kapasiteye döndüğünü duyurdu.

Huawei Ar-Ge çalışmalarına hız veriyor

Birçok üretici koronavirüs salgını nedeniyle üretimde aksamalar yaşanıyor. Huawei, salgın kaynaklı üretim aksamasını Ar-Ge gibi yenilikçi faaliyetlere yönelerek atlatmaya çalışıyor.

Çin merkezli teknoloji devi Hauwei’nin CEO’su Ren Zhengfei yaptığı açıklamada, üretim ve geliştirme faaliyet kapasitelerini yüzde 90 seviyelerine çıkardıklarını duyurdu. Zhengfei, 3 Şubat itibariyle faaliyetlerine yeniden başladıklarını belirterek, salgın sonrasında artacak olan talepleri karşılamak için hazır olduklarını söyledi.

Ayrıca ABD tarafından uygulanan yaptırımlara rağmen yeni çözümler geliştirmeye devam ettiklerini ve Ar-Ge harcamalarını artırdıklarını vurguladı. Zhengfei, koronavirüs pandemisine rağmen finansal konuda bazı artışlar beklediklerini de belirti.

Çin’de yaklaşık 150 bin işçisi bulunan Huawei’nin finansal hedeflerini yıllık bazda azaltması bekleniyordu. Ancak Zhengfei’nin açıklamalarından da görüldüğü kadarıyla Hauwei olumsuz bir tablo çizmek istemiyor. Zhengfei ayrıca, ABD merkezli şirketlerin ‘müşteri olarak’ Hauwei’ye ihtiyacı olduğunu da söylüyor.

Spotify bağış sayfası hazırladı

Koronavirüs nedeniyle Spotify bağış sayfası hazırladı. Toplanacak bağışlarla ekonomik olarak zorlanan müzik sektörüne destek sağlanacak.

Spotify bağış toplayacak

Koronavirüs salgını film, dizi, müzik sektörünü de olumsuz etkiledi. Birçok proje salgın nedeniyle durdurulmak zorunda kaldı.

Müzisyenler, yeni parçalar ve albümler çıkaramamanın yanı sıra konser de veremedikleri için bu süreçte zor durumda kaldı. Birçok sanatçının evden gelir elde edemiyor oluşu da Spotify’ı harekete geçirdi.

Spotify, koronavirüs salgınının müzisyenler üzerindeki ekonomik etkilerini azaltmak için bağış sayfası hazırladı. COVID-19 Music Relief isimli bu sayfa ile kullanıcıların farklı müzik vakıflarına bağış yapmaları sağlanıyor. Toplanan bu bağışlar, ilgili vakıflara ve dolayısıyla ilgili müzisyenlere aktarılıyor.

Vakıf listesi şimdilik MusiCares, PRS Foundation ve Help Musicians ile sınırlı. Spotify’ın da bu vakıflar için yaklaşık 10 milyon dolarlık bağışta bulunacağı ve vakıflar aracılığıyla müzisyenlere destek verileceği belirtiliyor.

E-ticarette corona virüs (Covid-19) etkisi

 

İnsanların evlerde kalması, çeşitli alışveriş kısıtlamaları, kapalı merkezler derken e-ticaret hizmeti sunan firmalar için yeni bir çağın başlangıcı oluyor. Sokağa çıkma yasağı kaygısı ile stok yapmaya çalışan insanlar, sokağa çıkmanın güvenli olmadığını düşündükleri için e-ticaret firmalarını kullanıyorlar. Peki bu durum e-ticaret alışkanlıklarımızı nasıl değiştirdi, istatistiklerle inceleyelim.

E-ticarette corona virüs etkileri

Öncelikle belirtmek isterim ki aşağıda vereceğim rakamlar çeşitli istatistik ve e-ticaret sitesi sahipleri ile birebir yaptığım görüşmeler aracılığı ile edindiğim ortalama rakamlardır. Bu yüzden platformlara bölündüğünde sapmalar yaşanabilir.

Veriler e-ticaret sektörünün yoğun bir şekilde çalışmalara devam ettiğini ifade ediyor. Ürün satışlarında son 30 günlük rakamlara bakarsak yüzde 25’lik bir artış görünmekte. Ancak, satışı yapılan ürün kategorilerinde ciddi bir değişkenlik var. 

Hijyen ürünlerinin satışları 2 kat artış gösterdi!

Deterjan, sabun, dezenfektan, eldiven, maske, tuvalet kağıdı ve kolonya satışları e-ticaret sitelerinin stoklarını zorlar duruma geldi. Burada medyanın payı da oldukça yüksek. Özellikle sabun, dezenfektan ve kolonya üzerine haber yapılması bu 3 malzemenin satışını ciddi anlamda artırdı. Hatta devlet bu ürünlerin üretimi için meslek liselerini fabrika olarak kullanmaya başladı. 

Sanal market satışlarının yüzde 60 oranında arttığı söyleniyor. Bu durum sanal marketlerin kurye sıkıntısı çekmesine sebep olmaya başladı. Bazı sitelerde siparişlerinizi bir hafta sonraya vermek durumunda kalabiliyorsunuz. Özellikle yerel girişimlerin doğru stratejilerle mevcut durumdan kazançlı çıkacağını düşünüyorum.

Hobi ürünleri de olumlu etkilenenlerden. Özellikle puzzle satışları yüzde 65, kitap satışları ise yüzde 25 artış gösterdi. Bağışıklık sistemini düzenlemeye yarayan gıda takviyelerinin satışları ise deyim yerindeyse uçmuş durumda; Bitkisel ürünlerin satışları yüzde 45, C Vitamini satışları ise yüzde 85 artış gösterdi. Spor ürünlerinde ise ortalama yüzde 10’luk bir artış var. 

Stream platformları konusunda sürekli farklı haberler yayınlanıyor. Şu an insanların evde olmasından dolayı tüm platformlarda ciddi bir izleyici artışı var. Çok yakında bu artışları net olarak paylaşacakları düşüncesindeyim. 

Giyim sektörü olumsuz etkilenen sektörlerin bir tanesi. Muhtemelen insanlar evlerinden dışarı çıkamadığı için giyim konusundan uzak durmayı tercih ediyorlar. Bu durum sektördeki satışların yüzde 25 düşmesine sebep olmuş. 

Turizm sektörü için rezervasyonlarda yüzde 80’lik bir düşüş var. Bu düşüşün medyada çıkabilecek olumlu haberler ile son dakikada toparlanacağı düşüncesindeyim. 

Teknolojide son durum

Son olarak teknoloji ürünlerinden bahsetmek istiyorum.

Teknoloji ürünleri ekonomik durumun belirsizliğinden en çok zarar gören ürün kalemi olacak gibi görünüyor. İnsanların evde kalmasından ve bir çok kesimin işsizlik korkusu yaşamasından olsa gerek teknolojik ürün satışlarında yüzde 40’a varan bir düşüş gözlemliyoruz. Bu düşüşün bir çok teknoloji firmasının ürün lansmanlarını iptal etmek zorunda olmalarından da kaynaklandığı düşüncesindeyim.

Örneğin, 26 Mart tarihinde yapılan Huawei P40 lansmanı sadece dijital platformlarda yayınlandığı için son kullanıcı açısından ne yazık ki harekete geçirici bir etkinlik olamadı. Bazı markalar ise ürünlerini sessiz sedasız piyasaya çıkarmak zorunda kaldı. Bakalım ilerleyen günlerde teknoloji devleri nasıl bir adım atacak.

Berkun Meral
Twitter