Microsoft bulut taşıma şirketi satın alıyor

0

Microsoft bulut taşıma şirketi Mover’ı satın almaya hazırlanıyor. Bu satın almayla Microsoft, bulut taşınması konusunda uzmanlardan faydalanarak, oluşabilecek hataları engelleyecek.

Microsoft bulut taşıma işlerini verimli hale getirecek

Microsoft, henüz maddi şartları açıklanmayan bir anlaşmayla, bulut taşıma şriketiMover’ı satın almaya hazırlanıyor. Microsoft, müşterilerin dosyalarını Windows, Office 365 ve Intune paketlerinden Microsoft 365’e geçirmelerine yardımcı olmak için Mover’in teknolojisinden yararlanmayı planladığını belirtti.

Microsoft’un şu anda FastTrack ve SharePoint gibi geçiş araçları bulunsa da müşterilere servis seçeneği olarak Mover’ın da eklenmesi hedefleniyor.

“Cloud File Migrations, for Business” sloganıyla hizmet veren Mover’ın, Microsoft 365’e planlama, analiz etme ve taşıma yetenekleri konusunda iyileştirme sunması bekleniyor.

Google G Suite Microsoft yöneticisini transfer etti

0

Google G Suite Microsoft yöneticisi Javier Soltero’nu transfer ettiğini açıkladı. Bu transferle Google G Suite, yönetim kadrosunu daha güçlü hale getirmeyi hedefliyor.

Google G Suite Microsoft çalışanını transfer etti

Eski Microsoft Kurumsal Başkan Yardımcısı ve AcompliInc.’in kurucu ortağı Javier Soltero, artık Google G Suite bünyesinde çalışacak. Javier Soltero kendi Twitter hesabından yaptığı paylaşımla, artık Google Apps ekibine liderlik edeceğini duyurdu.

JavierSoltero yaptığı paylaşımda: “Dünyanın dört bir yanındaki insanların yaşamları üzerinde böyle derin bir etkiye sahip olmak gerçek ve nadir bir ayrıcalıktır. Çalışmak için heyecanlıyım.” dedi.

Soltero daha önce Outlook Mobile’ın Genel Müdürlüğünü ve daha sonra, Outlook’un Kurumsal Başkan Yardımcılığını yapmıştı. 2018 yılında ise Cortana’dan Sorumlu Kurumsal Başkan Yardımcısı olarak çalışmaya başlamıştı.

Trend Micro bulut şirketi satın aldı

Trend Micro bulut şirketi Cloud Conformity’i satın aldığını açıkladı. Bu satın almayla Tren Micro, bulut teknolojisini geliştirmeyi hedefliyor.

Trend Micro bulut teknolojisini geliştirecek

Trend Micro, Avustralya merkezli bulut güvenliği şirketi Cloud Conformity’i, 70 milyon dolara satın aldığını duyurdu. Bu satın almayla Trend Micro, bulut altyapısı yapılandırmalarında göz ardı edilen güvenlik sorunlarının incelenmesini ve giderilmesini hedefliyor.

Ayrıca Cloud Conformity’inin tüm çalışanları da Trend Micro bünyesine katılacak. Şirket, mevcut Cloud Conformity müşterilerinin Trend Micro’nun mevcut 16.000 hibrit bulut müşteri tabanını daha da büyüteceğini belirtti.

Trend Micro CEO’su Eva Chen, daha fazla şirketin buluta geçtikçe müşteriler ve kendileri için yönetilmeyen risklerin ve bulut uygulamalarının iyileştirileceğini söyledi.

Tim Cook üniversite danışmanı oldu

0

Apple CEO’su Tim Cook üniversite danışmanı oldu. Cook, danışma kurulu başkanlığı göreviyle üniversitede hizmet vermeye başlayacak.

Tim Cook üniversite danışma kurulu başlanı oldu

Çin’de yerel haber kaynaklarından verilen bilgilere göre Apple CEO’su Tim Cook, Pekin’deki Tsinghua Üniversitesi’in danışma kurulu başkanı oldu. Ekonomi ve yönetim alanında yapılacak başkanlıkla Tim Cook, ilk kez danışma kurulu başkanlığı görevi yürütecek.

2018-2019 yıllarında 70 üyeden oluşan Tsinghua Üniversitesi danışma kurulunda 70 üye yer almaktaydı. Bu 70 üye arasında Alibaba’nın kurucusu JackMa, Facebook CEO’su Mark Zuckerberg, Tesla CEO’su ElonMusk ve Softbank Yönetim Kurulu Başkanı Masayoshi Son gibi önemli isimler bulunuyordu.

South MorningChina Post isimli kaynağa göre, Tim Cook bu görevi sayesinde iPhone üretiminde zorluklar yaşanması durumunda üst düzey yöneticilerden destek talep edebilir.

Tsinghua Üniversitesi Cuma günü yaptığı açıklamada, TimCook’un üç yıl boyunca danışma kurulunun başkanlığını üstleneceği duyuruldu.

Microsoft açık kaynaklı projelerini duyurdu

0

Microsoft açık kaynaklı projelerini duyurdu. Bu projelerde Alibaba ile iş birliği gerçekleştirilerek bulut odaklı çözümler hedeflendi.

Alibaba ile Microsoft açık kaynaklı projelerini duyurdu

Microsoft ve Alibaba tarafından geliştirilen iki yeni açık kaynaklı proje, işletmelerde kullanılmak üzere tasarlandı.

Dapr isimli projede, olay odaklı işe dayanıyor. Dapr ile mikro hizmetler ve bulut gelişimlerinin işletmeler için erişilebilir hale gelmesi hedefleniyor.OAM yani Açık Uygulama Modeli isimli diğer projede ise uygulama dağıtımını, ölçeklendirmeyi ve yönetimi otomatikleştirmek için uygulamaların tanımlanması sağlanıyor. Microsoft, OAM için AlibabaCloud ile ortaklık da yaptı.

OAM projesinin, geliştiriciler ile kullanıcılar arasındaki boşluğu doldurması ve uygulamalar için daha verimli iyileştirme çalışmaları yapılmasını sağlayacağı belirtiliyor.

Hidrojenle çalışan kamyon geliştirildi

Hyundai hidrojenle çalışan kamyon modeliyle lojistik sektöründe yeni bir dönemi başlatacak. Bu kamyonun 29 Ekim’de ABD’de tanıtılacağı açıklandı.

Hyundai hidrojenle çalışan kamyon

Günümüzde Tesla gibi şirketler, otonom kamyon projeleri üzerinde çalışsa da bu araçların yaygınlaşması hem teknolojik hem de ekonomik nedenlerden dolayı zaman alacak. Hyundai, bu geçiş sürecinde lojistik sektörüne göre daha ulaşılabilir bir proje gerçekleştirdi.

29 Ekim’de tanıtılacak olan Hyundai’ın hidrojen yakıtlı kamyonu,1930’lu yılların tasarımından ilham alınıyor.HDC-6 Neptün isimli modelde, hız göstergesi gibi sürüş bilgileri aracın ön camında yer alıyor ve klasik – fütüristik tasarım bir arada sunuluyor.

Aracın teknik özellikleri hakkında ise henüz resmi bir bilgi paylaşılmadı. Tanıtım öncesinde 2 adet fotoğrafı sızdırılan kamyon, özellikle lojistik şirketleri tarafından merakla bekleniyor.

Amazon’da son tarihi geçmiş ürünler mi satılıyor?

3PM isimli bir araştırma firması, Amazon’da son tarihi geçmiş ürünler satıldığını iddia etti. Amazon, sözcüsü, duruma hemen müdahale ettiklerini ve ürünler kaldırdıklarını açıkladı.

Yüzde 40 oranında Amazon’da son tarihi geçmiş ürün var

E-ticaret sektöründeki şirketlerin yaşadığı en büyük problemlerin başında, kendi izledikleri satış politikasını sisteme dahil olan satıcılara net olarak aktaramamak yer alıyor. Dünyanın en büyük e-ticaret şirketlerinden Amazon da bu şirketler arasında bulunuyor.

3PM isimli bir araştırma şirketi, Amazon’daki satıcıların sattığı gıda ürünlerine yönelik bir araştırma gerçekleştirdi. Araştırma sonuçlarına göre satıcıların en az yüzde 40’ı, son kullanma tarihi geçmiş ürünler satıyor. Ayrıca ürünlerin nereden geldiği konusunda da şüphe olduğu belirtildi.

Amazon sözcüsü yaptığı açıklamada, tarihi geçmiş ürünleri satıştan kaldırdıklarını ve bu ürünlerin tespiti için yapay zeka – insan iş birliği odaklı yeni çözümler geliştirdiklerini duyurdu.

Netflix orijinal içerikler için borç alacak

Netflix orijinal içerikler için borçlanmaya karar verdi. Bu borçlanma ile Netflix orijinal içeriklerini daha kaliteli bir hale getirmeyi hedefliyor.

Netflix orijinal içerikler için 2 milyar dolar borç alacak

Netflix, yayın platformu anlamında çok başarılı bir platform olsa da kendi ürettiği orijinal içeriklerde bu başarıyı yakalayabildiğini pek de söyleyemeyiz. Kendi orijinal içeriklerini daha kaliteli hale getirmek isteyen Netflix, yeni bir planlamaya gidiyor.

Bu planlama kapsamında Netflix, 2 milyar dolar borç alarak orijinal içeriklerine ve diğer projelerine yatırım yapacak. Aynı dönemin geçen yılında 12 milyar dolar borcu olan şirket, bu ek ödeme ile borcunu artırmış olacak. Ancak uzun vadede yeni yatırımın Netflix’in gücünü artırabileceği belirtiliyor.

Ayrıca Apple ve Disney gibi şirketlerin de bu sektöre giriş yapması nedeniyle, 2020 yılında yayıncılık sektöründeki rekabette artış bekleniyor.

Y kuşağının yüzde 75’i şirketleri kurumsal, sosyal ve çevre sorumluluklarıyla değerlendiriyor

0

Esnek çalışmanın yükselişi, iş yapış şekillerini de değiştiriyor. Bu değişim sadece kârlılık üzerinde değil firmaların yetenekli bireyleri cezbetme ve elde tutma kapasiteleri üzerinde de etkili oluyor

Emlak şirketi JLL’nin raporuna göre, kurumsal yapıların neredeyse üçte biri 2030 yılında esnek çalışma yerlerine dönüşecek ve bunun sadece faaliyet maliyetleri açısından değil, bir sonraki nesilden yetenekli insanları firmaya çekmek ve elde tutmak açısından da sonuçları olacak.

Yetenekli kişilerin edinilmesi ve ‘esnek jenerasyon’

Bir işte başarılı olma her zaman bir adım önde olmakla ilgili oldu; ancak rekabet durmaksızın devam ettiği için, önde gelen şirketleri rakiplerden ayıran şey çalışan kalitesi olmuştur. JLL’nin EMEA Kurumsal Araştırma Biriminin Başkanı Tom Carroll, iş alanının yetenekli bireyleri cezbetmek için de büyük bir faktör olduğuna inanıyor.

Carroll şunları söylüyor: “Esnek ofis alanları belirli yetenekteki insanları, özellikle de genç insanları cezbediyor. Bu insanlar ofis ortamının bir yandan daha az geleneksel olmasını, diğer yandan da dijital ve ürün inovasyonu anlamındaki ihtiyaçları karşılamasını istiyor”. Bu görüş, 80 ülkede 15 binden fazla iş insanının fikrini bir araya getiren IWG Global işyeri araştırması‘nın rakamlarıyla da destekleniyor. Grup çatısı altında Regus’u da bulunduran IWG’nin araştırmasına göre bir çalışan, iki işverenden teklifler aldığında, yüzde 80 gibi yüksek bir oranda, esnek çalışma imkânı sunmayanı reddediyor.

Raporun önsözünde IWG’nin Kurucusu ve İcra Kurulu Başkanı Mark Dixon şunları söylüyor: “Dünya genelindeki işletmelerin yüzde 62’sinde esnek iş yeri politikası uygulanması hiç de şaşırtıcı değil. Pek çok sektörde patronlar artık olağan bir çalışma gününün nasıl olması gerektiğini dikte etmemekte. ‘Esnek nesil’ olarak bilinen bu kesim artık dediğini yaptırıyor”.

Yeşile dönüş ve kurumsal sorumluluk

İşletmeler artan şekilde kurumsal ve sosyal sorumlulukları ve çevre üzerindeki etkileriyle değerlendiriliyor. Cone Communications tarafından yürütülen bir araştırmaya göre, Y kuşağının yüzde 75’i “sorumlu” bir şirket olarak gördükleri bir şirkette çalışmak için ücretlerinde kesinti olmasını kabul ediyor. Bir şirketin çevre üzerindeki olumsuz etkisini asgari düzeye indirirken, personelinin iş yaşam dengesinin iyileştirmeye yardımcı olmasının bir yolu da esnek çalışma ortamlarından geçiyor.

Örneğin, personelin gitmesi gereken tek bir merkezi lokasyon yerine, esnek çalışma; firmaların yetenekli personellerinin yaşadıkları yerlere daha yakın olan daha küçük, uydu ofisler kurmalarına imkan vermekte. Yani şirketler, yetenekli kişinin kendisine gelmesini beklemek yerine, onun yakınına gidiyor.

Grup çatısı altında Regus’u da bulunduran IWG araştırmasına göre, işe gitme stresinin, “özellikle trafikte veya kalabalık toplu ulaşımda uzun zamanlar harcanmasını gerektiren durumlarda” azaltılması, hem işletmelere hem de çalışanlara yarıyor. Çalışanlar işlerine zamanında ve zinde bir şekilde gittiği için bundan kazançlı çıkan taraf yine işletme oluyor. Rapora göre, işletmelerin yüzde 75’i işe gidiş yolculuklarının süresini azaltmak için esnek çalışma koşullarını hayata geçiriyor.

Porsche ve Boeing şehir içi hava ulaşımı pazarı için ortaklık kuruyor

0

Bu ortaklık, yeni şehir içi hava ulaşımı ekosisteminin geliştirilmesine yönelik çabalara katkı sağlayacak

Porsche ve Boeing, şehir içi hava ulaşımı pazarını keşfetmek ve şehir içi trafiğini hava sahasına genişletmekiçin bir anlaşma imzaladı. İki şirket, bu ortaklıkla, pazar güçlerini artıracak ve kişisel şehir içi hava araçlarının geleceğini incelemeye ilişkin çalışmalarını kuvvetlendirecek.

Anlaşmaya ilişkin bir değerlendirme yapan, Porsche Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Detlev von Platen, “Porsche, spor otomobil üretimine dayalı faaliyet alanını genişleterek şehir içi hava ulaşımı için önde gelen bir marka olmayı hedefliyor. Bu, uzun vadede, ulaşımın üçüncü boyutuna geçmek anlamına gelebilir. Alanlarında önde gelen bu iki küresel şirketin güçlerini, geleceğin potansiyel ana pazar segmentlerinden birine yön vermek için birleştiriyoruz.” dedi.

İki şirket anlaşma için uluslararası ekip kuracak

İki şirket, ortaklığın bir parçası olarak, kapsamında premium araçların kullanım durumu ve pazar potansiyeli analizi de olan şehir içi hava ulaşımının çeşitli yönlerini ele almak üzere uluslararası bir ekip kuracak.

Ayrıca, Boeing, Porsche ve Boeing’in yan kuruluşu Aurora Flight Sciences ile birlikte dikey iniş kalkış yapabilen tamamen elektrikli hava aracı için bir konsept geliştiriyor. Bu üç şirketin yanı sıra Porsche’un yan kuruluşları Porsche Mühendislik Hizmetleri GmbH ve Studio F.A. Porsche mühendisleri, aracın prototipini tamamlayıp testlerini gerçekleştirecek.

Pilotlu ve otonom hava araçlarının birlikte güvenle var olabileceği yeni nesil ulaşım ekosisteminin temellerini atan Boeing NeXt’in Başkan Yardımcısı ve Genel Müdürü Steve Nordlund ise  “Bu işbirliği, güvenli ve verimli yeni bir ulaşım ekosistemi geliştirmeye dönük çabalarımıza katkıda bulunmasının yanı sıra premium şehir içi hava araçlarının geliştirilmesi için önde gelen bir otomobil markasıyla beraber araştırma yapma fırsatı sunacak. Porsche ve Boeing, şehir içi hava ulaşımını tüm dünyada özendirmek için hassas cihaz mühendisliğini, tarz ve inovasyonu bir araya getirecek,” açıklamasında bulundu.

Şehir içi hava ulaşımı pazarının 2025’ten sonra hızlanacağı öngörülüyor 

2018 yılında Porsche Consulting tarafından yapılan araştırma, şehir içi hava ulaşımı pazarının 2025 yılı sonrasında ivme kazanacağını öngörüyor. Araştırma ayrıca, şehir içi hava ulaşımı çözümlerinin, mevcut geleneksel kara ulaşımı araçlarına kıyasla daha az maliyet ve daha fazla esnekliğin yanı sıra daha hızlı ve verimli bir şekilde yolcu taşımacılığı yapabileceğini belirtiyor. 

BTK, sektörün ikinci çeyrek verilerini açıkladı

0

Elektronik haberleşme sektörünün ikinci çeyrek karnesi belli oldu

Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) 2019 ikinci çeyrek dönemine ait elektronik haberleşme sektörü verilerini yayımladı. BTK’nın paylaştığı verilerden yaptığımız derlemeyi aşağıda bulabilirsiniz:

-Sektörde faaliyet gösteren operatörlerin 2019 yılının ikinci çeyreğinde net satış gelirleri toplamı yaklaşık 16,2 milyar TL oldu. 

-Bu dönemde sabit telefon abone sayısı yaklaşık 11,5 milyon,
mobil abone sayısı ise yaklaşık 81.6 milyon oldu. Mobil
penetrasyon oranı yüzde 99,5 olurken, makineler arası iletişim
(M2M) abone sayısı ve 0-9 yaş aralığındaki nüfusu çıkarıldığında, mobil penetrasyon oranı yüzde 113,7 seviyesinde görülüyor. 2019 yılı
ikinci çeyreğinde, 476 dakikalık ortalama aylık mobil kullanım
süresi ile Türkiye, önceki dönemde olduğu gibi incelenebilen
Avrupa ülkeleri arasında ilk sırada yer aldı. Bu dönemde
yaklaşık 2,9 milyon abone numarasını taşıdı ve bugüne
kadar taşınan numara sayısı toplamda yaklaşık 128,8 milyon
oldu.

Eve kadar fiber abonesi yüzde 47 arttı

-Genişbant verilerine bakıldığında, 13,8 milyonu sabit abone,
61,5 milyonu mobil abone olmak üzere toplam yaklaşık 75,3
milyon genişbant internet abone sayısına ulaşıldı. İnternet
abone sayısı bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 4,9 arttı. En yüksek artış yüzde 46,6’lık bir oranla Eve Kadar Fiber
abone sayısında, ardından yüzde 14,4’lük bir oranla da Kablo
İnternet abone sayısında gerçekleşti. Sabit genişbant
abonelerinin aylık ortalama data kullanımı 114,5 GB oldu.

4.5G’de aylık veri kullanımı 7,3 GB oldu

-4.5G  abone sayısı, 2019 yılı Haziran ayı sonunda 73,4
milyonu geçti. Ancak bazı vatandaşların cihazı veya
SIM kartının 4.5G hizmetine uyumlu olmaması nedeni ile aktif olarak bu hizmeti kullanabilenlerin sayısı ise yaklaşık 43,6
milyon olarak gerçekleşti. Mobil genişbant internet abonelerinin aylık ortalama kullanımı 5,6 GB düzeyinde iken,
cihazı ve SIM kartı 4.5G hizmetine uygun olan 4.5G abonelerinin veri kullanımı ise aylık 7,3 GB oldu.
-Fiber altyapı açısından ise bir önceki yılın aynı döneminde
338 bin 68 km olan fiber uzunluğu, 2019 yılı ikinci çeyreğinde
364 bin 549 km’ye ulaşmış ve yüzde 8 oranında bir artış gerçekleşti. 

Drone ile kayıp çocuk bulundu

0

ABD’de, drone ile kayıp çocuk bulundu. Bu kayıp vakasında fotoğrafçının drone’u, 600 kişilik arama kurtarma ekibinden daha etkili bir çalışma gerçekleştirdi.

Drone ile kayıp vakası çözüldü

ABD’nin Minnesota eyaletinde, bir çocuğun kaybolması haberlerinin ardından 600 kişilik arama kurtarma ekibi 10 saat boyunca çalıştı. Bu durum karşısında yardımcı olmak isteyen bir fotoğrafçı ise drone’u ile arama kurtarma çalışmalarına katıldı.

Isı takip özelliğine sahip drone sayesinde kayıp çocuk, evinden yaklaşık 1.5 km mesafedeki bir mısır tarlasında bulundu. Yanında köpeği ile bulunan Ethan’ın sağlık durumunun ise gayet iyi olduğu belirtildi.

Böylelikle bir fotoğraf drone’unun bile arama kurtarma vakalarında ne kadar etkili bir sonuç verdiği görüldü. Fotoğrafçı Fines ise konuyla ilgili olarak, böyle bir duruma kayıtsız kalamayacağını ve hemen harekete geçtiğini belirtti.

Teslimat drone’u kullanılmaya başlandı

0

ABD’de Wing isimli bir şirket, teslimat drone’u kullanmaya başladı. İki şirketle yapılan anlaşma kapsamında, ürünler müşterilere drone’la ulaştırılacak.

Teslimat drone’u hizmete başladı

Google’ın sahibi olan Alphabet, Wing isimli teslimat şirketiyle lojistik alanında da birçok yeniliği getirmeye hazırlanıyor. Daha önce prototip proje olarak drone ile teslimatlar yapan Wing, bunu artık iş süreçlerine entegre ediyor.

Wing’in, FedEx ve Walgreens şirketleriyle yaptığı anlaşmayla, bu şirketlerin ürünleri Wnig tarafından drone’lar kullanılarak teslim edilecek. Yani bir müşteri Walgreens’ten bir parfüm satın aldığında, bu parfüm kendisine drone ile ulaştırılacak. Üstelik bunun yaygınlaşması için teslimatlarda herhangi bir ek ücret de alınmayacak.

Christiansburg kentinde başlatan teslimatlarda, müşterilere teslimat süresi için de garanti veriliyor.

Daha önce Avustralya ve Finlandiya’da yapılan teslimat testlerinin ardından, drone’lar ABD’de iş süreçlerinde kullanılmaya başlanıyor.

Yapay deri teknolojik cihazda kullanıldı

0

Bristol Üniversitesi tarafından geliştirilen yapay deri teknolojik cihazlarda kullanıldı. Bu yapay derinin, dokunmatik ekran teknolojisini geliştireceği belirtiliyor.

Yapay deri teknolojik cihazlarda yeni bir dönem başlatabilir

Günümüzde akıllı cihazlar konusunda önemli bir aşama geçilmiş olsa da dokunmatik ekran teknolojisinin halen aynı seviyelerde olduğunu söyleyebiliriz. Bristol ve Paris’te bulunan araştırmacılar, dokunmatik teknolojisini bir adım öteye taşıyacak bir çalışmaya imza attılar.

İnsandaki deri katmanını taklit eden bu çalışmada, yapay deri üretildi. Daha sonra akıllı telefon ve bilgisayar touchpad’i gibi yerlere eklenen bu yapay derinin, kullanıcı hissiyatını ve konforunu artırdığı belirtiliyor.

Araştırmada, silikon bir yapı olan bu yapay deride bulunan elektrotların, teknolojik cihazlarda kullanılmasını sağladığını belirtiyor. Araştırmacıların sıradaki hedefinde ise yapay deriyi daha gerçekçi hale getirmek yer alıyor.

Görselleri 3 boyutlu yapan yapay zeka geliştirildi

0

MIT araştırmacıları, bir ve iki boyutlu görselleri 3 boyutlu yapan yapay zeka geliştirdi. Bu yapay zeka ile videolarda netlik artırılabilecek.

2 boyutlu görselleri 3 boyutlu yapan yapay zeka

Temel olarak kullanılan tüm görsel veriler, üç boyut alanına ek olarak zaman boyutuyla dört boyuta sahip. Ancak bazı videolarda görüntülerden kaynaklı netlik sorunları yaşanabiliyor.

MIT araştırmacıları, geliştirdikleri yeni sinir ağı ile videoyu iki türlü karşılaştırıyor. Karşılaştırmalardan birinde uzun pozlama, diğerinde ise orijinal yüksek boyut bulunuyor. Daha sonra videolar karşılaştırılarak, bulanık görüntüler yeniden yaratılabiliyor.

Yapılan testlerde, yürüyen bir kişinin 24 karesi yeniden yaratılabildi. Araştırmacılar 3 boyutlu görüntü oluşturma çalışmasının, özellikle tıbbi görüntüler netleştirmede kullanılabileceğini belirtiyor.

Robotlar için kavrama algoritması geliştirildi!

0

MIT araştırmacıları, robotlar için kavrama algoritması geliştirdi. Bu algoritmayla, robotların kavraması önemli ölçüde iyileştirildi.

Algoritma ile robotlar için kavrama artırıldı

Nesneleri tutarken kavrama şekli insanlar için her ne kadar pratik olsa da bunu robotlara entegre etmek oldukça uzun ve zorlu bir süreç. Bunun için çeşitli algoritmalar bulunsa da robotların kavramasında henüz pek ileriye gidilmiş değil.

MIT araştırmacıları, robotların kavrama işlemini en iyi şekilde yapabilmesi yeni bir algoritma geliştirdi. Kavranacak nesnenin fiziksel yapısını göz önünde bulundurup, daha sonra kavrama şeklini ayarlayan bu algoritmanın, diğer algoritmalara kıyasla en iyi kavrama şeklini verdiği belirtiliyor.

Böylelikle robotlar, nesneleri kavramak için en iyi noktayı belirleyip, daha sonra kavrama işlemini yapabilecek. Geliştiriciler, bu robotlar sayesinde 500 saniyelik bir kavrama işleminin 1 saniyeye düşeceğini belirtiyor.

Yeni kavrama algoritmasıyla özellikle üretim bantlarındaki süreç çok hızlı bir hale gelebilir.

Xiaomi yapay zeka uzmanı transfer edecek

0

Xiaomi yapay  zeka uzmanı transfer ederek, sesli asistanını geliştirmeye hazırlanıyor. Sesli asistanın daha iyi hale getirilerek, kullanıcı deneyiminin artması hedefleniyor.

Xiaomi yapay zeka uzmanı Povey’i transfer edecek

Çin merkezli teknoloji devi Xiaomi, son yıllarda yapay zekaya ağırlık vererek sesli asistanlarını geliştirmeye çalışıyor. Ortaya çıkan son iddialara göre Xiaomi, dünyaca ünlü yapay zeka uzmanı Daniel Povey’i transfer etmeye hazırlanıyor.

Bu transferle Xiaomi, yapay zeka destekli sesli asistanı XiaoAI’ı geliştirmeyi planlıyor. Bu yılın başlarında kullanıma sunulan ve 100 milyon cihazda aktif olan XiaoAI, şu anda yalnızca Çin’deki telefonlarda kullanılabiliyor.

Povey de Twitter hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda bu yılın sonunda Çin’e gidebileceğini ve Xiaomi ile birlikte çalışabileceğini duyurdu. Xiaomi, bu transferle birlikte XiaoAI’ı küresel bir marka haline getirebilir.

John Hopkins Üniversitesi’nde doçent olan Povey’in üniversitedeki iş hayatı skandallarla doluydu. Daha önce bir öğrenci protestosu sırasında kapatılan üniversite binasına kesici aletle girmeye çalışan Povey, üniversitedeki işinden kovulmuştu. Kovulduktan sonra ise Facebook tarafından işe alınmıştı.

Solucan robot geliştirildi

0

ABD ve Çin’deki araştırmacıların ortaklığıyla solucan robot geliştirildi. Solucan robot tasarımında, sinaptik transistörler kullanılarak elastik yetenek kazandırıldı.

Elastik solucan robot tasarımı

Araştırmacılar, sibernetik sistemlerle doğadan ilham alarak yeni bir robot tasarımı yaptı. Solucanların hareket mekanizmasını taklit eden bu tasarımda, sinaptiktransistörler kullanıldı.

Nöronlarla benzer şekilde çalışan bu transistörler, solucanın gerilme ve sıkışma hareketlerine yüzde 50 oranında uyum sağlayabilir. Bu da solucan robota elastik bir hareket mekanizması kazandırıyor.

Robotun bu alanda önemli bir adım olduğu ve gelecekte yapay protezlerin geliştirilmesinde kullanılabileceği belirtiliyor. Böylelikle protezlerde yaşanan elastiklik sorunu önemli ölçüde çözülebilir.

Microsoft CEO’su ek ödeme aldı!

Microsoft CEO’su Satya Nadella, yıllık bazdaki performansında gösterdiği başarıyla ek ödeme aldı. Bu ödemeyle, Nadella’nın maaşı geçen yıla göre yüzde 66 arttı.

Microsoft CEO’su için 42.9milyndoalr ek ödeme

Büyük teknoloji şirketleri, yıllık bazda ekonomik anlamda yakaladıkları başarı sonrasında ek ödeme almaya hak kazanıyor. Microsoft, bunu en çok uygulayan şirketler arasında yer alıyor.

Yıllık maaşı 2.3 milyon dolar olan Microsoft’un CEO’su Nadella, geçtiğimiz yıl ek ödemelerle birlikte toplamda 25,8 milyon dolar maaş almıştı. Bu yıl da Microsoft’un ekonomik anlamda başarıyı yakalamasıyla Nadella, ek olarak 42,9 milyon dolarlık ek ödeme almaya hak kazandı. Böylelikle Nadella, yıllık bazda maaşını geçen yıla kıyasla yüzde 66 artırdı.

Nadella’nın 2014’te 84 milyon dolarlık pirim alması ise tüm teknoloji sektöründe büyük ses getirmişti.

Apple’ın CEO’su Tim Cook’un ise 2918 yılında 3 milyon dolar olan yıllık bazdaki maaşına 15,7 milyon dolarlık ek ödeme almıştı.