Amazon, Hepsiburada’yı satın alacak mı?

Dünyanın en büyük online satış marketlerinden biri olan Amazon hakkında dikkat çeken bir gelişme gündeme geldi. Hepsiburada yönetimi Webrazzi 2017 oturumlarında, gündeme damga vuracak bir konuya açıklık getirdi. Amazon, Hepsiburada’yı satın alacak mı?

amazon

Amazon, Hepsiburada’yı satın alacak iddialarına en net yanıt!

Webrazzi 2017 oturumlarına konuşmacı olarak katılan Hepsiburada Yönetim Kurulu Başkanı Hanzade Doğan Boyner, bir süredir yüksek sesle dile getirilen satın alma söylentilerine en net cevabı verdi.

TechInside olarak yerinde takip ettiğimiz etkinlik sırasında Hepsiburada Yönetim Kurulu Başkanı Hanzade Doğan Boyner‘in yaptığı açıklamayı sizlerle sıcağı sıcağına paylaşıyoruz.

Whatsapp canlı konum bilgisi verecek!

Boyner, gündemde olan söylentilerin tamamen asılsız ve gerçeklikten uzak olduğunu, Hepsiburada’nın öncelikli hedefinin ülkenin dijitalleşme sürecine fayda sağlamak olduğunu açıkladı. Müşterilere, iş ortaklarına ve ülkeye sağladıkları fayda ile kazanan bir şirket olduklarını dile getiren Boyner, tüm odaklarının bu konular üzerine olduğunu açıkladı.

WhatsApp canlı lokasyon gösterecek

0

Facebook’un popüler mesajlaşma uygulaması WhatsApp bugüne kadar arkadaşların birbirine lokasyon bilgileri göndermek için kullandığı önemli bir platform olarak da kabul görüyordu. Ancak WhatsApp şimdi Facebook Messenger ve Apple’ın iMessage’ı ile de uyumlu çalışacak şekilde lokasyon bilgisi gönderecek. 

Ayrıca arkadaşlar birbirlerine izin vermeleri halinde, belli bir süre boyunca lokasyon bilgilerini anı anına alabilecek. Böylece birinin hangi yol üzerinden geldiği, hangi yöne gittiği anı anına görülebilecek ve daha sağlıklı yol bilgisi vermek veya hareket halindeki bir arkadaşı bulup ona yetişmek mümkün olacak. 

Canlı lokasyon bilgisi 15 dakika, 1 saat veya 8 saatlik üç farklı seçenekle paylaşılacak. Kullanıcı isterse bu yayını süre bitmeden de kesebilecek. 

Google Takvim baştan sona yenilendi

Google, popüler ajanda hizmeti Takvim’i baştan sonra yenilediğini ve daha modern özelliklerle donattığını duyurdu.

Özellikle iş dünyasında önemli kullanım alanlarına sahip olan Google Takvim sayesinde iş arkadaşları birbirlerinin programlarını görebiliyor, bu verilere göre yeni toplantılar düzenlenebiliyor ve çoğu iş sürecinde Google Takvim önemli bir rol oynuyor.

Desktop bilgisayarlar için hazırlanan Google Takvim uygulaması ise çağı yakalamak için şimdi yeni özelliklerle güncellenmiş görünüyor. Yeni yetenekleriyle Takvim uygulaması artık IT yöneticilerine ofis içinde belli odaları veya alanları toplantı mekanı olarak belirleme yeteneği kazandırıyor. Böylece çalışanlar, bu toplantı odalarında uygun olan saatlerde toplantı randevuları verebiliyorlar.

Çalışanlar ayrıca kendilerin uygun saatlerde boş olan toplantı odalarını aratabiliyorlar. Bir iki toplantı odasının bulunduğu küçük işletmeler için çok can alıcı bir özellik olmasa da dev binalarda, binlerce çalışana sahip, onlarca toplantı odası bulunan kurumlar için bu özellik çok büyük önem taşıyor. Dolayısıyla daha fazla büyük kurumun Google Takvim’i ve diğer Google iş uygulamalarını kullanmayı cazip bulması bekleniyor.

Toplantı katılımcıları ayrıca randevu saatlerine projelerle ilgili ofis belgelerini ataşlayabiliyorlar. Böylece toplantıya katılacak herkes, projeyle ilgili dokümanlara daha kolay ulaşarak toplantı öncesinde konuyu inceleyebiliyorlar.

Qualcomm, ilk 5G modem çipset testini başarıyla tamamladı

Qualcomm, yakın geleceğin en önemli teknolojik gelişmelerinden biri olacak 5G için çok önemli bir testi başarıyla tamamladı. İlk kez Snapdragon X50 5G modem çipseti ile 5G veri bağlantısı testi yapıldı ve sorunsuz geçildi.

Qualcomm Snapdragon X50 5G testi başarılı!

Tahminlere baktığımızda 5G teknolojisinin dünya için büyük bir etki yapması bekleniyor. Örneğin 5G ile birlikte 22 milyon yeni işin ortaya çıkması ile mal ve servisler noktasında 12.3 trilyon dolarlık etki yapması bekleniyor.

Gerçekleştirilen test ile ilgili konuşan Qualcomm Pazarlamadan Sorumlu Kıdemli Müdür Peter Carson, Snapdragon X50 5G modem çipsetinin ilk kez çalıştığını belirtirken, saniyede 1.25 Gbps hıza ulaşıldı. Teknoloji tamamen hazır olduğunda 5 Gbps verinin transfer edilmesi planlanıyor.

Şirketin beklentilerine göre ilk 5G ağları 2019 itibarıyla kullanılmaya başlanacak. Aynı yılın ilk yarısında ise akıllı telefonlar için de 5G teknolojilerini görüyor olacağız.

Google TV kanalı mı satın alacak?

0

İnternet üzerinde dev bir reklam mecrasına dönüşen ve tüm dünyadaki reklam satışlarıyla yılda 100 milyar dolara yakın para kazanan Google, şimdi gözünü TV sektörüne dikmiş olabilir.

ABD’deki 72 milyar dolarlık TV reklamları pazarından pay almak isteyen Google’ın bu amaçla bir TV kanalı satın almak istediğine dair haberler yaygınlaşıyor.

Şirket şimdiden ünlü TV kanalı CBS ile reklam satışı konusunda işbirliğine başlamış durumda. Google’ın ürün müdürü Rany Ng’ın açıklamasına göre, internet devi, CBS’in yeni ve hızla popüler olan Star Trek: Discovery dizisinin dijital dağıtımına reklam sağlamak üzere anlaşmaya varmış durumda. Bu Google için önemli bir zafer çünkü kendi reklam satış networkü olan bir tv kanalının reklamlarını satması için Google ile anlaşması, aynı zamanda Google’ın artık TV reklamverenlerine de hitap etmesi anlamına geliyor.

Google şimdilik TV kanallarına reklam hizmetleri için yazılım platformları satıyor gibi görünebilir ancak yüzlerce milyar dolar nakiti ve geliri olan Google’ın bununla yetinmeyeceğini ve TV sektöründe yeterince deneyim kazandıktan sonra kendi TV kanalını satın alarak, bu alandaki dev reklam pastasını kendi kasasına yönlendirmek isteyeceğini herkes tahmin edebiliyor.

Toyota yapay zekalı otomobillleri teste hazırlanıyor

0

Otomobil üreticileri uzun zamandır otonom araçlarını trafikte test ediyor. Bunların arasında Japon otomobil devi Toyoto da bulunuyor. Ancak Toyota şimdi otonom araçlarını bir sonraki aşamaya taşımak ve araçlara çok daha kompleks yapay zeka rutinleri yerleştirmek istiyor.

Japon devi bu amaçla geliştirecekleri yeni otomobili 2020 yılında teste başlayacaklarını da duyurdu. Yeni, yapay zekalı otomobiller, otonom araçlardan farklı olarak, kendi başına karar verebilen, daha ileri seviyede düşünen ve yolcularıyla diyalog kurabilen otomobiller olacak.

Toyota’nın geliştirdiği yapay zekalı asistanın ismi ise Yui. Amazon’un Alexa/Echo servisi gibi, Yui de kullanıcılarıyla sesle iletişim kuracak ancak aynı zamanda otomobili kullanacak ve kullanıcının sesli komutlarına göre otomobili yönlendirebilecek. “Sağdaki mağazanın önünde park et,” gibi komutları tanıyacak olan Yui, böylece aynı bir özel şoför gibi çalışacak. Aslında tüm otonom araç teknolojilerinin nihai hedefi, Level 5 olarak adlandırılan bu yapay zeka seviyesine ulaşmak. Toyota belki de bu teknoloji seviyesini örnekleyen ilk üretici olarak karşımıza çıkacak.

Netflix yeni içeriklere 8 milyar dolar ödeyecek

0

Netflix, artan rekabet nedeniyle içerik üretimine ayırdığı bütçeyi artırdığını duyurdu. 2017 içinde yaptıkları plana göre, 2018’de yeni içerikler üretmek için 6 milyar dolarlık bütçe ayıran şirket yeni kararıyla birlikte 2018 bütçesini 8 milyar dolara çıkardı.

Şirketin bu kararı almasında, Amazon, Facebook ve Apple’ın 2018’de içerik üretmek için attığı ciddi adımlar da etkili oldu. İzleyicilerini teknoloji devlerine kaptırmak istemeyen Netflix’in 2018’de sansasyonel yeni diziler ve şovlarla seyirci karşısına çıkması bekleniyor.

Şirketin şef içerik yöneticisi Ted Sarandos’un açıklamasına göre Netflix’in 2018’de 80 yeni film çekmesi ve online platformda yayına sokması bekleniyor.

Dünyanın ilk “negatif emisyonlu” santrali!

İsviçre şirketi Climeworks, dünyanın ilk “negatif emisyonlu” santralini oluşturmak için İzlanda’daki bir jeotermal enerji santraliyle bir araya geliyor.

Birkaç yıldır uluslararası bir bilim adamı ekibi, yakalanan karbondioksiti katı minerallere dönüştürmek için yeni bir yol üzerinde çalışmaktaydı. CarbFix olarak adlandırılan proje, karbondioksiti suya bağlamayı ve daha sonra 700 metrelik yer altı suyuna pompalamayı içeriyor. Bu karbondioksit çözeltisinin, derin bazalt kaya ile teması halinde hızlıca bir karbonat minerali oluşturduğu bulundu.

Bu keşiften önce bu mineralizasyon sürecinin yüzlerce hatta binlerce yıllık bir süre alabileceği düşünülüyordu. Ancak CarbFix projesiyle bunun 2 yıldan kısa sürede gerçekleştiği keşfedildi. Ayrıca mineralize edilme oranının yüzde 95-98 seviyelerinde olmasının da negatif emisyon için önemli bir avantaj olduğu belirtiliyor.

Zürih’teki ilk ticari tesis, bir filtre ile karbondioksiti toplayarak karbondioksite ihtiyaç duyan işletmelere satıyor.

Facebook LinkedIn’le rekabete hazırlanıyor

0

2 milyar kullanıcıya sahip sosyal medya ağı Facebook aynı zamanda dünyanın en büyük kariyer ağı olmak için de önemli bir adım atıyor. 

Microsoft’un LinkedIn servisi ile rekabete hazırlanan Facebook’tan sızan ekran görsellerine göre, test kullanıcıları Facebook üzerinde CV’lerini hazırlamaya başladılar.

Yeni CV özelliği sayesinde kullanıcılar profesyonel profillerini CV görünümüyle Facebook hesaplarında saklayabilecekler. Daha sonra ise Facebook üzerinde yayınlanacak iş ilanlarına bu CV’ler üzerinden başvurmak mümkün olacak. Facebook’un bu yeni sistemle eleman arayacak şirketlerin ilanlarıyla büyük gelir elde etmesi ve aynı zamanda LinkedIn’in en büyük rakibi olması bekleniyor.

Western 40 TB’lık sabit disk geliştirecek

Western Digital, geçtiğimiz dönemde Toshiba’nın flash bellek teknolojisini satın almak için girişimlerde bulunmuş ancak bu girişim olumsuz sonuçlanmıştı. Depolama teknolojilerine yönelik çalışmalarına hız veren Western Digital birkaç yıl içinde bu alanda yeni bir dönemi başlatabilir.

Western Digital, mikrodalga yardımlı manyetik kayıt olarak da bilinen MAMR teknolojisini kullanarak 40 TB’lık depolama kapasitesine sahip sabit disk sürücüleri geliştiriyor. Çekirdek teknolojinin 2019 yılına kadar veri merkezlerinde yaygın şekilde kullanılacağını belirten şirket, 40 TB’lık sabit disklerin en geç 2025 yılında kullanımda olacağına inanıyor.

Kullanılan program ve uygulama sayılarındaki artış, çok daha fazla veri üretilmeye başlanması beraberinde depolama ve yedekleme sorunun getiriyor. Western Digital, standart teknolojilerin dışına çıkarak yeni nesil sabit diskler geliştirmeye çalışıyor. Gerek şirketler, gerek bireysel kullanıcılar için 40 TB’lık sabit diskler, harici disk taşıma zorunluluğunu ortadan kaldırabilir.

Sao Paulo Belediyesi, Uber benzeri uygulama geliştiriyor

Sao Paulo şehri, taksi şoförlerinin paylaşım ekonomisinde rekabet etmesine yardımcı olmak için kendi uygulamasını başlatacak. Ulaştırma ve Prodam Bölümü tarafından yürütülen bir projeyle geliştirilen SPTaxi, Ocak 2018’den itibaren sınırlı sayıda sürücüye açık olacak.

SPTaxi ile sıradan taksi şoförleri, Uber gibi uygulamaların sunduğu özelliklerle donatılacak. SPTaxi uygulaması yolcu güvenliğini artırmak için coğrafi referanslı sürüş verileri, ücret tahminleri ve indirimleri gibi çeşitli özelliklerle sahip olacak.

38.000 taksi şoförü bulunan Sao Paulo’nun Belediye Başkanlığına göre SPTaxi, sürücülerin mevcut hareketlilik uygulamalarını iyileştirmelerine yardımcı olacak. “Akıllı Şehir” olma planları yapan Sao Paulo Belediyesi “akıllı ulaşım” için yenilikler geliştirmeye çalışıyor. Özelleştirme ve yerel altyapı dahil olmak üzere proje 633.000 dolara tamamlanacak.

Birçok ülkede vergi tartışmaları nedeniyle tartışmalara neden olan Uber’e yönelik belediye düzeyinde bu şekilde bir alternatif getirilmiş olması “çözüm odaklı” bir yaklaşım olarak karşılanıyor.

Sosyal medya reklamcılığı tabuları

0

Çağımızın en büyük haberleşme ve reklam kanalları olan sosyal medya için her geçen gün farklı çalışmalar yapılıyor. Özellikle sosyal medya reklamları için oluşan tabular da bir hayli dikkat çekici. Peki bu tabular nelerdir? Gerçekten başarılı bir sosyal medya reklamcılığı için gerekli mi?

Sosyal medya reklamları hakkında tabular!

Tabu 1: Güzel video için profesyonel düzenleme ve videolar gerektirir!

Markarlar reklam stratejileri için videolara çok büyük yatırımlar yapıyor. Profesyonel düzeyde video kurguları ve özel içerikler gibi. Tüm amaç reklam ile sosyal medya da etkileşim yaratabilmek ise bu yatırımlar gerçekten gerekli mi? Bir sosyal medya videosu üretebilmek için ciddi yatırımlar yapılması önemli bir tabu.

Aslında, amatörlük kokan videolar sosyal medya ortamında çok daha etkin bir viral etkisi yaratabilir. Ultra profesyonel düzeyde videolar üretmek yerine, amatörlük kokan, gerçek hayattan girişimler de hedefe ulaşmanızı sağlayabilir.

Tabu 2:  Mobil dostu videolar “dikey” olmak zorunda’

Mobil cihazların artan kullanımı, reklamcılığı da mobile hızlı bir şekilde taşıdı. Akıllı telefonlarda denenen farklı yöntemlere rağmen mobil dostu videolar halen daha en çok ilgi çeken reklam türlerinin başında geliyor. Bu noktada ise videoların yatay veya dikey modda oluşu ise bir yol ayrımına sebep olabiliyor.

Şu ana kadar 16:9 formatta hem yatay hem de dikey yayınlanan reklamların aksine, Facebook tarafından yayınlanan rapor ile desteklenen 1:1 gerçeği ortaya çıktı. Squarebox adı verilen 1:1 görüntü oranı, diğer görüntü tiplerine oranla çok daha ilgi çekerek dikey video hakkındaki tabuyu da yıkmış oldu.

Darkweb kullanıcıları risk altında!

 

Tabu 3: YouTube artık iş yapmaz!

Artan video paylaşım platformları ile YouTube’un değer kaybettiği yönünde bir tabu var ancak bu çok yanlış. Sosyal medya reklamcılığı için YouTube’un önemi çok kritik bir seviyede. Google tarafından satın alınan YouTube, aylık 150 milyon tekil izleyici gibi bir rakam ile sosyal medya ve video paylaşımları konusunda hala zirvede. 

 

Tabu 4: Video uzunluğu 3 dakikanın üstünde çıkmamalı!

Artan tüketimle birlikte, kullanıcıların videolara ve içeriklere gösterdiği odaklanma süresi de düşüyor. Ortaya çıkan ve kulaktan kulağa dolaşan yorumlara göre bir video 3 dakikadan daha uzun olmamalı. Peki bu doğru mu?

Wistia tarafından yapılan bir araştırmaya göre, izleyicilerin yarısı videoları maksimum 12-13 dakika süre boyunca izliyor. Sonrasında ise ilgi büyük oranda dağılıyor. Bu da 3 dakikadan uzun video olmamalı tabusunu yıkmak için yeterli bir veri.

Tim Cook: “İkinci bir dil değil, kodlama öğrenin”

Apple CEO’su Tim Cook, son Fransa gezisinde öğrencilerin ikinci bir dil öğrenmelerinden ziyade kodlama öğrenmelerinin daha faydalı olabileceğini belirtti. Cook, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile bir görüşme yaparken Fransız medya kuruluşu Konbini’ye açıklamalarda bulundu.

Tim Cook: “10 yaşında bir Fransız öğrenci olsaydım sanırım benim için kodlamayı öğrenmek, İngilizce öğrenmekten daha önemli olacaktı. Kodlama, dünyadaki 7 milyar insana kendinizi ifade edebileceğiniz bir dil” dedi.

Büyük bir iş arama web sitesi olan Glassdoor, son zamanlarda Cook’un önerilerini destekleyen bir rapor yayınlamıştı. Raporda, web sitesinde en çok ödeme yapılan işlerin üçte birinin programlama öğeleri gerektirdiği belirtilmişti.

Ancak Cook, kodlama öğrenmenin yararlarının yüksek ücretlerin çok daha ötesinde olduğunu, sadece bilgisayar bilimcilerin değil herkesin kodlama bilmesi gerektiğini söyledi. Kodlamanın temelinde yaratıcılık ve tasarım kabiliyeti yattığı için kodlama bilmek çalışanların yaptığı işlerde yenilikçi yaklaşımlarda bulunabilmelerini sağlıyor.

Dark web kullanıcıları şantaj altında

0

Dark web ile ilgili son zamanlarda hareketli günler yaşanıyor. Hollanda polisinin bu ağ üzerinden uyuşturucu ticareti yapan kişilerin izini sürmesinden sonra, şimdi de bilinmeyen bir kişi dark web üzerinden uyuşturucu alan kullanıcılara şantaj yapmaya başladı.

Bir Reddit kullanıcısı tarafından ortaya çıkarılan bilgilere göre kimliği bilinmeyen bir kişi, kullanıcılara 60 dolar değerinde Bitcoin talep eden şantaj mektubu gönderdi.

Dark Web kullanıcılarına şantaj mektubu

Gönderilen mektupta “Yasa dışı aktivitelerde bulundun ve gözümüz üzerindeydi” ifadesi yer alırken, kimliğin deşifre edilmemesi için bir Bitcoin hesabına 60 dolar değerinde ödeme yapılması isteniyor.

Dark web

Mektup, popüler uyuşturucu pazarı TradeRoute’ın kapanmasından tam dört gün sonra kullanıcılara ulaşmış. Şu ana kadar bu mektubun kaç kişiye gittiğiyle alakalı net bir veri yok. Ancak Bitcoin hesabına şimdiden bir kişi 60 dolar ödeme yapmış gibi görünüyor.

Vergi çanları teknoloji devleri için çalıyor

0

Apple, Google, Microsoft, Intel, Amazon gibi ABD teknoloji devlerinin tüm kazandıkları parayı İrlanda’daki ofislerine yönlendirerek İrlanda’daki düşük vergilendirmeden yararlanma kurnazlığının sonu gelmiş olabilir.

Avrupa Birliği ABD’nin dev teknoloji şirketleri için vergi usulsüzlüğü yaptıkları nedeniyle milyarlarca dolar cezalar açıklarken bu cezaların ödenmesinin önündeki en büyük engel olan ABD hükumetinin Avrupa Birliği’nin argümanlarını kabul etmeye yaklaştığı vurgulanıyor. 

Fransa Maliye Bakanı Bruno Le Maire yaptığı açıklamada, ABD’li meslektaşlarının cezalar konusundaki söylemlerinin yumuşadığını ve AB ile ABD arasında bir anlaşmanın mümkün olacağını açıklaması da teknoloji devlerinin köşeye sıkıştığını ortaya koyuyor.

AB kurumları Obama döneminde ABD şirketlerine dev vergi cezaları kestiğinde bu Obama yönetiminin sert tepkisiyle karşılaşıyordu ve şirketlerden önce Obama yönetimi, İrlanda’daki vergi yasalarını hatırlatarak şirketlerin yasa dışı bir işlem yapmadığını savunuyor ve ABD şirketlerini korumaları altına alıyorlardı. AB kurumları ise ABD ile arasındaki ticari ilişkileri zedelememek için sert manevralar yapmaktan çekinerek kestikleri cezaları tahsil edemeden dosyaları bürokrasi sürecinde bekletiyorlardı.

Ancak Trump’ın ABD şirketlerinin gelirlerini ülkeye getirmeleri konusundaki arzusu ABD devletinin teknoloji şirketleri için sağladığı koruma şemsiyesini devreden çıkarmış gibi görünüyor. Trump yönetimi şimdi dev teknoloji şirketlerini ABD’ye dönmeye zorlamak için Avrupa’daki avantajlı vergi ortamının sonlanmasına yardımcı olacağı ve Avrupa Birliği’nin kestiği dev cezalara karşı çıkmayacağı anlaşılıyor.

Bir diğer deyişler, teknoloji devleri için artık kazandıkları dev paralar için dev vergiler ödeme dönemi başlıyor gibi görünüyor. 

Mars’ta Snapchat çalışacak mı?

0

Elon Musk, internet üzerinden yaptığı bir soru&cevap buluşmasında, SpaceX’in çok merak edilen Mars kolonizasyonu planları hakkında detaylı bilgiler verdi.

Mars’tan internete bağlanmanın mümkün olup olmayacağını soranlara, Dünya ile Mars arasında veri transferinin 3 ile 22 dakika arasında zaman aldığını, dolayısıyla Mars’tan Snapchat’e bağlanmanın mümkün olacağını vurguladı.

Mars’ta sadece birkaç kişinin yaşamayacağını ve gidenlerin dünyadan kopmayacağını, gezegene şehirlerin ve fabrikaların kurulacağını, sayısız şirketin Mars’ta operasyona yapacağını açıklayan Musk bu amaçla Mars ve Dünya arasında sürekli gemilerin gidip geleceğini hatırlattı. 

SpaceX’in yere kendi başına inip sonra tekrar uzaya çıkabilen uzay gemileri geliştirmelerinin önemli bir amacı da, Mars’a inen gemilerin tekrar uzaya çıkabilmesi. Dolayısıyla Mars’a giden insanlar aynı gemilerle geri dönebilecekler.

Mars’ta kurulacak fabrikalarda, Mars’taki kaynaklardan elde edilecek enerji kaynaklarının işleneceğini ve uzay gemileri için yakıt üretileceğini de vurgulayan Musk, bu karşılıklı seferler sayesinde Mars’ta milyonlarca insanın yaşadığı şehirleri kurmanın mümkün olacağını hatırlattı.

Mars soru&cevap etkinliği sırasında, Dünya şehirleri arasında uçması için tasarlanan BFR roketlerini da hatırlatarak bu roketlerin bugünkü yolcu uçakları gibi, tekrar tekrar kullanılacak şekilde dayanıklı olacağını ve Mars’ta da kullanılabileceğini vurguladı.

BFR roketlerini tanıtan videoyu aşağıda izleyebilirsiniz:

 

Elektrikli araç devrimi petrol üreticilerini yaktı

Son yüz yıldır petrol dünyanın en büyük ve stratejik ekonomik ürünü olarak çarkları döndürüyordu. Petrol üreticisi devletlerin ve şirketlerin dev kazançları bu ekonomiyi aynı zamanda savaşların da en büyük sebebi haline dönüştürmüştü.

 Araştırma ve danışmalık şirketi Longview Economics’in şef ekonomisti Chris Watling’in yorumuna göre, elektrikli araçlar konusunda yaşanan devrim nedeniyle petrol fiyatlarının önümüzdeki 6 yıl içinde 10 dolara kadar düşmesi bekleniyor. Bu da 5 sene öncesine kadar 100 doların üzerine çıkan ancak jeopolitik çekişmeler nedeniyle bugün 50 doların altına kadar inen petrolden gelir elde eden ülkeler ve şirketler için kabus anlamına geliyor.

Suudi Arabistan’ın petrol devi Saudi Aramco’un yöneticilerinin yıllardır devletin kontrolünde olan şirketi acele şekilde halka açmaya çalışması da bu iddiayı güçlendiriyor. Şirket yöneticilerinin petrolün fiyatı 10 dolara düşmeden ve şirketin piyasa değeri erimeden önce şirketi yüksek kazançla satmaya çalıştıkları vurgulanıyor.

Öte yandan petrol fiyatındaki bu dramatik düşüşün, elektrikli otomobil devrimini henüz yapamamış ülkelerde benzinli motorlara olan talebin de yüksek kalmasına yol açması bekleniyor. Watling’e göre, petrolün dünyanın ekonomik sisteminden çıkması 100-120 yılı bulacak. Benzer bir dönüşümün 1800’lerde kömürün başına geldiğini, petrolün kömürün yerini almasına rağmen kömürün hala demir-çelik işletmelerinde ve küçük oranda evlerde kullanılmaya devam ettiğini hatırlamak gerekiyor.

İran halkı Twitter’da Trump’a yüklendi

0

Twitter hizmete girdiği günden beri karşılaştığı en büyük protesto hareketini yaşıyor olabilir. ABD Başkanı Trump’ın Twitter hesabı, milyonlarca İranlı’dan gelen mesajlarla protesto ediliyor.

İran’la Uluslarası Atom Ajansı arasındaki nükleer anlaşmadan çekileceğini ve İran’a yeniden yaptırımlar getireceğini açıklayan Trump’a 2 milyondan fazla İranlı tepkisini Twitter’da gösterdi ve Başkan’ın Tweetlerini yorum bombardımanına tutmaya başladılar.

Normalde 4-5 bin civarında yorum alan Trump’ın diğer tweetlerinin yanında 2 milyondan fazla yorum alan İran tweet’leri, sosyal medyanın halkın kendini dile getirmek için ne kadar önemli bir mecra olduğunu da ortaya koyuyor. İran halkının, İran’daki sosyal medya yasaklarına karşı farklı yollarla sosyal medyaya eriştiği de biliniyor.

ICO’lar iyi bir yatırım aracı mı yoksa dolandırıcılık mı?

1

Geçtiğimiz haftanın en dikkat çekici haberlerinden biri, Wikipedia Vakfı‘nın kurucusu Jimmy Wales‘tan geldi: “ICO’lar mutlak dolandırcılık aracı olabilir” (Kaynak: Coindesk). Bu açıklamanın arkasında yatan nedenleri daha detaylı incelemek ve ICO’ların (Initial Coin Offerings) ne olduğunu daha iyi anlamak gerekli. Çünkü, şu anda bir kesimin “mutlak övdüğü” ve bir kesimin “mutlak dolandırıcılık” olarak gördüğü ICO kavramı önümüzdeki senelerde “mutlak ihtiyaç” olacak.

ICO Nedir?

Öncelikle ICO’ların ne olduğunu tekrar hatırlayalım. ‘Initial Coin Offering’ girişimin kullanıcılara arz ettiği başlangıç değeri olarak görülebilir. Bir şirket yasal hisse senetlerini, ana nedeni olarak sermaye girişi yapmak için halka arz eder, buna halka arz ya da IPO (Initial Public Offering) deniyor. Son dönemde girişimler sıklıkla bir para birimi veya sanal değer oluşturarak, girişimlerinin kurulması veya büyümesi için bunları kullanıcılara satıyor ve sermaye oluşturuyor, buna ICO (Initial Coin Offering) deniyor.

Nasıl hazırlanıyor?

170’den fazla ICO kampanyasında 1.5 milyar dolar’ın üzerinde para toplandı ve geçtiğimiz ay girişimler tarafındna, 10’dan fazla ICO yapıldı. Bu ICO’ların popüler olmasının nedeni şüphesiz Ethereum üzerinde geliştirilen Smart Contract’lardır. Çünkü bu kontratlar, Ethereum Blockchain ağında işlemlerin otomatik yapılmasını sağlıyor. Örneğin yazılmış ve daha sonra değiştirilmesi mümkün olmayan bir Smart Contract’a maddi değer (Ether) yolluyorsunuz ve bu Smart Contract sizin cüzdanınıza, kampanya için daha sonra kullanılmak üzere üretilen dijital değerlerden otomatik olarak yolluyor. Ve birçok girişim eğer hedeflenen tutar yakalanamazsa yolladığınız maddi değeri sizin cüzdanınıza otomatik olarak geri gönderen kodları kontratlarına ekliyorlar.

White Paper

Başarılı bir Initial Coin Offering yapabilmek için gerekli olan adımların başında girişimin ne yaptığını, neyi hedeflediğini, ne kadar para toplanmasının hedeflendiğini ve bu toplanan paraların nerelere harcanacağını detaylı bir şekilde anlatan White Paper hazırlanması geliyor. Bu White Paper’ın, girişiminizin, toplanan paranın nasıl harcanacağının detaylı, ikna edebilen ve güvenilir bir şekilde hedeflenen kullanıcılara anlatabilmesi gerekiyor.

Ekip

Bunun yanında Initial Coin Offering yapacak ekibin, açık şekilde adları, yaptıkları işler, önceki girişimleri ve yeteneklerini gösteren içerikler hazırlanması gerekiyor. Buna girişim ekibinin güvenilirliğini sağlamak adına ihtiyaç var. Örneğin, ilk defa girişim kuracak ya da daha önce kurduğu girişimlerde belirgin hatalar yapmış ya da gerekli teknik bilgiye sahip olmayan ekiplere yatırım yapmadan önce tekrar düşünülmesi gerekebilir.

Pazarlama

Bu hazırlanan içeriklerin ve girişimin insanlara anlatılabilmesi, geniş bir kitleye yayılabilmesi için gerçekten kaliteli bir pazarlama yapılması gerekiyor. Hedeflenen kitle, Ethereum ya da Bitcoin sahibi olunca, yapılacak olan reklamlar daha çok bu kullanıcıların takip ettiği, haber siteleri, analiz siteleri ve sosyal medya hesapları oluyor. Toplanan paralar genellikle milyon dolar olduğu için, bu işler için pazarlama bütçelerinin epey yüksek olduğunu belirtelim.

Kodlama

Ardından asıl en önemli olan kısma, karar yapısının, mimarisinin, hedeflerin ve sürelerin belirlendiği ve asla değiştirilemediği Smart Contract’ın yazılması kısmı geliyor. Burada Ethereum Blockchain veritabanı üzerinde çalışan, bir kere yayınlandıktan sonra değiştirilemeyen bir koddan söz ediyorum. Bu kod kontratın içerisinde genellikle hedeflenen tutar, başlangıç ve bitiş tarihleri, hedeflenen tutar belirlenen tarihte yakalanamaz ise paraların göndericilere otomatik olarak geri aktarılacağı ve ilk satın alımlar için %10-%20 v.s. gibi promosyonların sağlandığı bilgileri kodlanıyor. Tekrar ediyorum, bu bilgiler bir kere Ethereum Blockchain veritabanında paylaşıldıktan sonra değiştirilmesi mümkün değil.

Neden çok kıymetli ve neden dolandırıcılık?

Tabii ki ekibin, işleri anlatan White Paper’ın, pazarlama çalışmalarının güvenilirliği ve önemi atlanamaz. Fakat ICO kampanyalarının temelinde Smart Contract’lar yatıyor. Eğer bu Smart Contract kodlarını okuyamıyorsanız (ki bunun için yazılım geliştiricisi olmanız gerekebilir) yapacağınız şey, ekibe, White Paper’a, pazarlamaya ya da herhangi başka birşeye güvenmek. Fakat Smart Contract’ların sizi aldatma ihtimali yok ve yazıldığı gibi çalışıyorlar. ICO’lara yatırım yapan çoğu kişi Smart Contract’ların içeriğini okuyamadığı için bu tarz dolandırıcılıkların önünün açık olduğu konusunda Jimmy Wales haklı olabilir. Çünkü başarılı olan örneklerin yanında, bir çok kişi hızlı para kazanma yöntemi olarak dolandırıcılık amaçlı hazırlanabilir.

Bununla beraber, geçtiğimiz aylarda yaşanan initial coin offering patlamasının, Ocak ayında 10$ seviyesinde olan Ethereum’un Mayıs sonunda yaklaşık 40 kat artarak 400$ seviyesine çıkmasında etkili olduğunu düşünüyorum. Yani 10 dolar’ken aldığınız 1 Ether, 390 dolar arttığında bunun bir kısmı ile daha büyük kar elde edebilmek için kolayca risk alabilir ve ICO’lara katılabilirsiniz. Ethereum fiyatlarının çok fazla artmayıp daha stabil olmaya başlaması ile ICO sayılarında düşüşler de görülebilir.

Kitlesel fonlamayı çok kolaylaştırması, takibinin kolay ve kurallarının sabit olması sebebiyle ICO’lar çok değerli ve önümüzdeki yılların en önemli Fintech olayları arasında görülebilir. Fakat bu yatırımları düzenleyen ve yöneten güvenilir (belki devlet) kuruluşların olması, hem yatırımcıların güveni açısından hem de toplanan paraların girişim içerisinde kullanımının denetlenebilmesi açısından, yatırımları daha cazip ve mantıklı hale getirebilir.