Hindistan, IBM’in çalışma merkezi haline geldi

Bir zamanlar ABD’nin güç sembolü olan IBM, ABD merkezli iş gücünü azaltıyor. Son verilere göre IBM’in Hindistan’da Amerika’dan daha fazla çalışanı bulunuyor.

New York Times’a göre IBM, şu anda toplam iş gücünün üçte biri kadarını Hindistan’da istihdam ediyor. Hindistan’da 130.000 IBM çalışanı olduğu, Amerika’da ise IBM’in çalışan sayısının toplamda 100.000’den az olduğu belirtiliyor.

2002’de ABD’de yaklaşık 160.000 kişiyi istihdam eden şirketteki bu sayı çeşitli işten çıkarmalar ile 2009’da 105.000’e düşürülmüştü. IBM, daha sonrasında ise çalışan sayısı hakkında istatistikler vermeyi bırakmıştı. 2012’de Computerworld’ün IBM’in Hindistan’daki iş gücünün muhtemelen ABD’yi aştığı söylenmişti. Bugün ise bu tahminin gerçek olduğu öğrenildi. Aslında üç nedenden ötürü bu değişim pek de şaşırtıcı değil.

Hindistan, Amerikalı programcılara göre çok daha düşük ücretle çalışmak isteyen, İngilizce konuşan bir bilgisayar bilimi mezunları yetiştiriyor.

ABD Hindistan’dan ve diğer ülkelerden gelen göçü kısıtlıyor. Bu yüzden çok sayıda kişi geçici H-1B vizesi kapsamında çalışıyorlar.

Hindistan’da Başbakan Narendra Modi, Dijital Hindistan projesi kapsamında kendi teknoloji endüstrisini kurmaya çalışıyor. Bu, ülkenin en iyi teknologlarını Hindistan’da çalışmaya veya Hindistan’a dönmeye teşvik ediyor. Dolayısıyla Hindistan yazılımcılar ve teknoloji odaklı birçok şirket için avantajlar sağlıyor.

ABD’nin en hızlı satılan otomobilleri artık elektrikli

0

ABD’de yapılan bir araştırma ülkenin en hızlı satılan otomobillerinin artık elektrikli otomobiller olduğunu ortaya çıkardı.

İkinci el pazarında, benzinli ve dizel otomobillerin satışı için ortalama 33.6 gün beklenirken, elektrikli otomobillerin satışı sadece 24.6 gün sürüyor. Bu da elektrikli otomobillerin %27 daha hızlı satıldığını gösteriyor. 

Araştırma ikinci el piyasasında satışta olan 1-3 yaş arasındaki 2.3 milyon araç üzerinde gerçekleştirildi. Öte yandan sıfır model elektrikli otomobillerin satışı ABD’de toplam otomobil satışlarının sadece %1’ini oluşturuyor ancak elektrikli otomobillerin düşük fiyatları ve yüksek prestijleri yeni otomobil alırken elektrikli modellere olan ilgiyi de hızla artırıyor.

Facebook, Rusya’da engellenebilir!

Sosyal medya devi Facebook, engellenme tehlikesi ile karşı karşıya. Rusya, Facebook’un yerel kişisel veri saklama yasalarına uymadığı takdirde önümüzdeki yıl ülke genelinde engelleneceğini açıkladı.

Rusya’nın haberleşme gözlemcisi Roskomnadzor’dan gazetecilere verilen demeçte, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin tarafından onaylanan ve Eylül 2015’ten itibaren uygulanan yasaya Facebook’un uyması gerektiğini belirtti. Rus vatandaşlarının kişisel verilerini Rus sunucularına depolamasını gerektiren yasaya uyulmadığı takdirde, Facebook’un ülke genelinde engelleneceği açıklandı.

Interfax Haber Ajansı’nda Roskomnadzor başkanı Alexander Zharov; herkesin yasalara uyması gerektiğini, burada herhangi bir istisna olmayacağını ve 2018’de her şeyin değişeceğini belirtti. Geçtiğimiz hafta Rusya’da bu yasaya uymadığı gerekçesi ile Linkedin’e Rusya genelinde erişim engellenmişti.

Zharov ayrıca Google ve Alibaba’nın bu yasaya uyduğunu, Twitter’ın da yerelleştirme çalışmalarını 2018 yılının ortalarına kadar bitirmeyi planladığını açıkladı.

NHS hack konusunda uyarılarda bulundu

Ulusal Sağlık Sistemi (NHS) liderleri, yaygın hack saldırılarının hastalar ve sağlık kuruluşları için önemli bir risk olduğu uyarısında bulundu.

VMWare ve Intel tarafından yapılan bir araştırmanın verileri, Ulusal Sağlık Sistemi’ndeki (NHS) IT liderlerinin endişelerini ortaya koydu. Araştırmaya göre ankete katılanların neredeyse üçte biri gizli hasta verilerinin bilgisayar korsanları tarafından sızdırıldığına kesin gözüyle bakıyor. Sağlık kuruluşu personelleri için ise ankete katılan liderlerin yüzde 80’i güvenliğin sağlanamadığını düşünüyor.

Liderlerin üçte birinden fazlası, ekibinin siber güvenlik altyapısını ve stratejisini geliştirme becerilerine sahip olmadığını, yüzde 62’si ise ekipman veya tesislere yapılan saldırıların hastalara zarar verebileceğini söylüyor.

Liderlerin yüzde 28’i, siber saldırılar sonucu vasıflı personeli kaybettiklerini ve yüzde 70’i daha fazla yatırım ile daha fazla personele ihtiyaç duyulduğunu belirtiyor.

Endişe verici bu verilere rağmen hükümetin 21 milyon pound’luk fonlamasının bu konuda yardımcı olması bekleniyor.

Sarahah 95 milyon kullanıcıya ulaştı!

0

Anonim mesajlaşma uygulaması Sarahah, Sanpchat sayesinde ABD’de viral oldu. Son günlerin en hit uygulamalarından olan Sarahah Wall Street Journal’daki bir rapora göre 95 milyon kullanıcıya ulaştı.

Uygulama, kullanıcıların anonim bir şekilde bildirim vermesine ve geri bildirim almalarına olanak tanıyor. Suudi programcı Zain el-Abidin Tawfiq tarafından geliştirilen uygulama Şubat ayında piyasaya çıkmıştı. Ancak Temmuz ayı itibari ile App Store’da büyük bir çıkış yakaladı ve şimdilerde hit olmayı başardı.

Tawfiq, Journal’a yaptığı açıklamada uygulamayı aslında iş arkadaşları arasında anonim geri bildirim vermek için bir ofis aracı olarak kurduğunu ancak gençler arasında popüler hale geldiğini belirtti.

Uygulamadaki kullanıcı adı kısmında kişilerin Sanpchat kullanıcı adlarını yazmaları ile uygulamanın görünürlüğünün ve popülerliğinin arttığı söyleniyor. Sarahah şu anda App Store’un en iyi ücretsiz uygulamalar listesinde 40, en iyi sosyal paylaşım uygulamaları arasında ise 7. sırada bulunuyor

Tesla Powerpack 1.5 milyon dolar tasarruf sağladı

0

Avustralya’daki Logan şehri Tesla Powerpack sayesinde 1.5 milyon şebeke bağlantı masrafından tasarruf sağladı. Tesla Powerpack, üretilen güneş enerjisini depolayarak, gün ışığının olmadığı zamanlarda şebekeden bağımsız çalışmayı mümkün kılacak.

Elektrik şebekesinden oldukça uzaktaki bir bölgede kurulan su deposu için kullanılan Powepack, gün ışığını olmadığı zamanlarda da çalışmayı mümkün kılıyor. Su klorlama tesisi, güneş sisteminden enerji üretilemediği zamanlarda elektrik şebekesine ihtiyaç duyuyordu ve bu bağlantı yaklaşık 1.5 milyon dolarlık masrafa neden olacaktı.

200.000 kişiye hizmet veren tesis yeni Powerpack ile 24 saat hizmet verebilecek. 95kWh’lik Powerpack pil, Avustralya’ya kurulacak ilk Tesla pili olma özelliği taşıyor.

Off-grid sistemin hem yenilebilir enerji ile çalışması hem de istenilen bölgede kurulabilmesi projedeki en büyük avantaj olarak gösteriliyor.

Facebook yüz tanıma teknolojisini test ediyor

Apple’ın Face ID’si ile büyük tartışmalara neden olan yüz tanıma teknolojisi bu sefer Facebook tarafından gündeme geldi. Facebook, hesap kurtarma işlemi için yüz tanıma teknolojisini test ediyor.

Şirket, yüz tanıma teknolojisini iki etaplı SMS ile kimlik doğrulamasının yapılamadığı veya e-posta hesabına erişimin kaybedildiği durumlarda kullanabilmek için geliştiriyor. Ayrıca farklı bir ülkede farklı bir IP adresi ile giriş yapıldığında kimlik doğrulaması isteyen platformun, yüz tanıma teknolojisi ile daha pratik ve daha hızlı olacağı söyleniyor.

Yüz tanıma teknolojisinin, kullanıcılar için güvenilir olduğu ve bilgisayar korsanlarından korunabildiği kanıtlandığı takdirde kullanıcılar için aktif hale getirilmesi planlanıyor.

Facebook, şu anda hesap kurtarma işlemi için hangi fotoğrafın hangi arkadaşınıza ait olduğunu veya “güvenilir arkadaş” olarak atadığınız kişinin sizi onaylamasını kullanıyor. Ayrıca yüz tanıma teknolojisinin kullanımı Facebook için ilk değil. Platforma fotoğraf ekleme yaptığınızda eşleştirme sistemi ile size “arkadaşınızı etiketlemek ister misiniz?” önerisinde bulunuyor.

IBM, Hindistan şirketi mi oldu?

0

ABD’nin en büyük şirketlerinden biri olan IBM’in çalışan sayısı hakkındaki istatistik, ABD önemli bir tartışmayı başlatmak üzere.

Başkan Trump’ın ABD şirketlerinin ülkedeki işsizliği azaltacak yatırımlar yapması gerektiği yönündeki çağrıların aksine IBM’in Hindistan’daki çalışan sayısının ABD’deki çalışanların sayısından fazla olduğu ortaya çıktı.

150 ülkede ofisleri ve çalışanları olan IBM’in her ülkede çalışanının olması normal kabul ediliyor ancak Hindistan’daki aşırı rakamlar, IBM’in Hindistan şirketine dönüştüğü esprilerinin yapılmasına neden oldu.

ABD’de 100 bin çalışanı olan IBM’in Hindistan’da ise 130 bin çalışanı bulunuyor. Hindistan’daki çalışanlar arasında önemli yapay zeka araştırmacıları, pazarlama kampanyalarında çalışanlar, yazılım mühendisleri veya otonom sürüş projelerini yürüten teknik ekipler yer alıyor. Öte yandan IBM’in ABD’deki çalışan sayısının son 10 yılda 130 binden 100 bine düşürmüş olması ancak Hindistan’daki çalışan sayısını sürekli artırması, Trump’ın öfkesini üzerine çekeceği beklentisini de ortaya çıkarıyor.

Google Silikon Vadisi’nde 10 bin ev yapacak

0

Silikon Vadisi’nde hızla büyüyen ev problemi nedeniyle teknoloji şirketlerinin genç çalışanları yaşayacak ev bulamıyorlar. Ev fiyatlarının astronomik boyutlara ulaşması nedeniyle kampüs içinde yatıp kalkan, şirketin otoparkına çektikleri kamyonları eve dönüştüren çalışanlar da var.

Google, Silikon Vadisi’nde kuracağı yeni kampüsünde bu sorunun yaşanmaması için kampüs içine 10 bin evden oluşan bir yaşam bloğu da ekleyecek. Bu sayede hem Google çalışanları kampüse yakın yaşama imkanı bulacaklar hem de bölgedeki ev talebi rahatlamış olacak.

Ancak Google bu ev projesine bir şart koşuyor. Bölgenin yerel yönetimiyle pazarlık yapan Google, kampüs için verilen iznin üzerine 75 bin metre karelik ek ofis binası için de izin istiyor ve bu iznin verilmesi halinde evleri inşa edeceğini belirtiyor. Yerel yönetimin ise eli kolu bağlı görünüyor. Bölgedeki bütün şirketler, yerel yönetimden ev projelerine destek vermesini ve daha fazla müteahidi ev yapmaları için bölgeye davet etmelerini istiyor.

Google’ın akıllı asistanı nasıl olacak?

Dünyada bir “sesli asistan” furyası yaşanıyor. 2014 yılında tanıtılan Amazon Alexa‘nın ardından şimdi de 7 inç boyutlu ekrana sahip Amazon Echo Show tüketicilerle buluştu. Bildiğiniz gibi geçtiğimiz aylarda Apple da Siri destekli asistan hoparlörü HomePod’u tanıtmıştı.

    
    

Gelen bilgiler ise, Google‘ın çok yakında Amazon Echo Show‘a rakip olacak bir ürün ile kullanıcıların karşısına çıkacağı yönünde.

Google sesli asistanı nasıl olacak?

Akıllı ev pazarındaki yarışta Google‘ı rakiplerine yaklaştıracak bu ürün, şimdilik “Manhattan” kod adıyla alınıyor ve Echo Show‘da olduğu gibi 7 inç boyutlu ekranla geleceği söyleniyor.

YouTube, Google Asistan, Google Photos ve video arama özelliklerini bünyesinde barındıracak bu akıllı asistan, Nest ve diğer akıllı ev ürünlerini de kontrol edebilecek. Android işletim sistemi kullanacak cihaz, bu sayede üçüncü parti uygulamalardan da faydalanabiliyor olacak.

Şimdilik Google akıllı asistanının ne zaman resmi olarak tanıtılacağı bilinmiyor. 

Elon Musk şehirler arası uzay gemisi yapıyor

0

2017 Uluslararası Astronomi Kongresi’nde bir konuşma yapan Elon Musk, “Eğer Mars’a insan gönderebiliyorsak, başka şehirlere neden göndermeyelim?” sorusunu sorarak SpaceX ile uzaydan şehirler arası yolculukları mümkün kılacak teknolojiler üzerinde çalıştıklarını açıkladı.

SpaceX’in uzay gemileriyle dünyadaki herhangi iki şehir arasındaki yolculuğun bir saatin altına ineceğini hatırlatan Musk, New York’tan Shanghai’ya aynı yolculuğun uçakla 15 saat sürdüğünü hatırlattı.

Musk bu tür bir yolcu taşımacılığı için SpaceX’in ne zaman çözüm üreteceğine dair bir açıklama yapmadı ancak onu tanıyanlar, bir konudan bahsetmeye başlamasından kısa süre sonra şaşırtıcı sürprizlerle medya önüne çıktığını bildiğinden, Elon Musk’ın önümüzdeki aylarda SpaceX’in şehirler arasında yolcu taşıyacak bir uzay gemisi geliştirdiğini açıklamasının mümkün olabileceğini düşünüyor.

Bu tür bir teknoloji dünya için yeni de sayılmaz. Virgin’in sahibi Richard Bronson’ın, Nasa’dan ödül almasını sağlayan ve hava alanından uçak gibi kalkan uzay gemisiyle uzaya çıkıp inebildiğini biliyoruz. Elon Musk bu tasarımı daha ileri götürerek, dünyadaki hava limanları arasında “uzay gemileri” ile yolcu taşımayı planlıyor olabilir.

 

Uber, işitme engelli sürücüler için yeni bir özellik duyurdu

Uber, sağır ve işitme engelli sürücülerini desteklemek için uygulamasına bu ay yeni bir özellik ekledi. Uygulamadaki yeni özellik sayesinde sürücü ile müşteri arasında rahat bir iletişim sağlanacak.

Milyonlarca geziyi organize eden Uber, müşteri ve sürücü arasında uyum sağlanabilmesi için işitme engellilere yönelik ek desteklerde bulunuyordu. Ancak uygulamasında yaptığı son güncelleme ile işitme engelli sürücü ile işaret dili bilmeyen müşterinin kolay bir şekilde iletişim kurabilmesini sağlıyor.

Uygulama, işitme engelli bir sürücüyle eşleşildiğinde Amerikan İşaret Dili’nde (ASL) bazı temel kelime ve cümleleri öğrenme seçeneği sunuyor. Müşteri, “Merhaba” ve “Teşekkür ederim” gibi temel kelimeleri seçerek sürücü ile kolaylıkla iletişim kurabiliyor.

Uber’in İşitme Engelliler Farkındalık ayına özel olarak yaptığı bu güncelleme, iş süreçlerinde iletişimin önemini ortaya koyuyor.

Donald Trump Facebook’ta o sayfayı beğenenleri istiyor!

0

Facebook bugünlerde ABD Adalet Bakanlığı’nın talep ettiği kimlik tespiti isteği ile sarsılıyor. 

Donald Trump’ın başkan seçilmesinden bir hafta sonra Facebook’ta açılan Anti Donald Trump sayfasını beğenen 6000 kişinin kimliğini öğrenmek için Facebook’a ve Internet kayıtlarını tutan regülatör kurumlar üzerinde baskı kuran Adalet Bakanlığı 3 kez istek göndermesine rağmen istediği cevapları alamadı.

Şimdiyle Amerikan Sivil Özgürlükle Birliği (ACLU), Adalet Bakanlığı’nı dava etmeye hazırlanıyor. Sayfayı beğenen 6000 kişinin ABD Anayasası’nda yer alan ifade özgürlüğü haklarını kullandığını vurgulayan ACLU, bu kişilerin kimliklerinin sorgulanamayacağını dile getiriyor.

Adalet Bakanlığı daha önce de Donald Trump karşıtı yayın yapan bir web sitesini ziyaret eden 1.3 milyon kişinin IP adreslerini ve kimliklerini öğrenmek için mahkeme kararı çıkarmış ancak bu karara karşı da yüksek mahkemede karşı dava açılmıştı.

Google YouTuber’ların cebindeki parayı mı istiyor?

0

Google, YouTuber’ların önemli bir gelir kaynağı olan Patreon servisinin kullanımını izne bağladı. 

Pek çok YouTuber, Google reklamları üzerinden kazanç sağlayabildiği gibi Patreon servisi üzerinden gelen bağışlarlar da düzenli olarak gelir elde ediyor. Ancak Google yeni yaptığı açıklamayla, Google tarafından onay almamış kanalların videolarından maddi gelir elde etmesini yasakladı.

Bu yasağın içine Patreon gibi bağış servisleri girdiği gibi, YouTuber’ların çeşitli markalarla yaptıkları reklam anlaşmaları da giriyor.

YouTube’dan onay almamış YouTuber’lar artık kanalları üzerinde Patreon linkini de gösteremeyecekler. YouTube bunu otomatik olarak engellemiş durumda. YouTube ayrıca, 10 binden az izlenme sayısı olan kanallarda reklam gösterimini de sonlandırıyor. Patreon’dan bağış almasına izin verilen YouTuber’ların ise Patreon gelirlerinden komisyon alınması bekleniyor.

Öte yandan Patreon üzerinden bağış almadan sadece YouTube reklamlarından kazanç sağlamaya çalışan pek çok kanalın da detaylıca açıklanmayan bahanelerle “kuralları çiğnediği” için kapatıldığı biliniyor. Bu durumda YouTuber’ların kapatılmaya itiraz etmesi de çoğu zaman sonuç vermiyor. 

Öyle görünüyor ki, artık YouTube’dan çok daha büyük bir video paylaşım platformu olan Facebook ve Instagram, Twitch ile ağır darbe alan YouTube’a son darbeyi indirmek üzere. Gelir kaynakları kapatılan çok sayıda YouTuber’ın platform için video içerik üretmeyi kesmesi bekleniyor.

Roku borsada yüzde 30 yükseldi!

Dijital içerik akışı şirketi Roku, borsada halka açılma sonrası 14 dolardan fiyatlanmış, daha ilk saatlerde hızlıca yükselerek 15.78 dolardan işlem görmeye başlamıştı. Şu anda ise yaklaşık yüzde 30 artışla, 18 doların üzerinde işlem görüyor.

Ana işi Apple TV ve Chromecast ile rekabet eden donanım aygıtları üzerine olan Roku, Amazon, Hulu, Netflix ve YouTube’dan dijital içerik akışı ile gelir elde ediyor.

Şirket, 2016 yılında 399 milyon dolar gelir sağlamasına rağmen 43 milyon dolar zarara uğramıştı. 2015 yılını ise 320 milyon dolar gelir ve 38 milyon dolar kayıp ile geçirmişti. Yıl bazında kayıp yaşayan şirket, borsaya çok hareketli bir giriş yaptı.

Büyük tedirginliklerle halka açılan Roku, finans uzmanlarının borsaya açılan yeni şirketler için hedeflenmesi gereken oran olarak belirttiği yüzde 20-30’luk artışa ilk günden ulaştı. Hisselerdeki bu yükseliş, şirketin daha fazla pay satabileceği anlamına geliyor.

Halka açılma öncesi en büyük paydaş olan Menlo Ventures şirketin yüzde 35,3’üne ikinci sıradaki Fidelity ise yüzde 12,9’una sahipti.

Airbus ve HAX hızlandırıcı program başlatıyor

0

Havacılık endüstrisi devlerinden Airbus, Shenzhen merkezli dört aylık bir hızlandırıcı program oluşturmak için donanım yatırım şirketi HAX ile yeni bir planlama yaptı.

Hızlandırıcı program hava trafiği yönetimi, algılama sistemleri, özerk uçuş ve çarpışmalardan kaçınma dahil olmak üzere, uçan arabaların çeşitli özelliklerine yönelik çalışan yeni şirketlere yardımcı olacak. Airbus ve HAX uzmanlarından tavsiyeler ve rehberlik içeren dört aylık program, başarılı bulduğu yeni şirketlere üst limit olarak 100.000 dolar tutarında bir yatırım önerecek.

Airbus ayrıca Vahanna projesi aracılığıyla kendi dikey kalkış ve iniş tekniğini (VTOL) geliştiriyor. Vahanna projesi Silikon Vadisi dünyasında yatırımcıların ve mühendislik eğitiminin odak noktası haline geldi.

Devamı gelmesi beklenen yeni programın, otonom hava aracı geliştirilen kuruluşların tanınmasını sağlayacak. Ayrıca program sayesinde muhtemel yeni yatırımlar ve işbirlikleri ile kısa mesafeli kentsel hava taşımacılığın önündeki zorluklar daha kolay kalkacak.

Japonya kendi dijital para birimini geliştiriyor

0

Dijital para birimlerinin popülerleşmesi ve kullanışlı birer finansal enstrüman oldukları gerçeği Japon bankalarının gözünden kaçmadı. Japonya’da bankaların oluşturduğu bir konsorsiyum, halkın dijital para ihtiyacını karşılayacak yeni bir para birimi geliştirmek üzere karar aldıklarını açıkladı.

Liderliğini Mizuho Financial Group ve Japan Post Bank’ın yaptığı finansal konsorsiyum, yeni dijital para birimini 2020 Tokyo Olimpiyat Oyunları’na yetiştirmek istiyorlar. Böylece ülkeye gelecek olan çok sayıda turistin, harcamalarını dijital para ile yapmaları mümkün olacak.

Japon Merkez Bankası ve ülkedeki finansal regülatör kurumlar tarafından da desteklenen proje, hem Japonya’da hem de dünyada dijital para birimlerinin kabulü açısından da önemli bir gelişme. Japonya ekonomisi şu anda %70 oranında nakit para ile gerçekleşiyor. Ulusal bir dijital paranın yaygın kullanıma girmesiyle insanlar alışverişlerini sadece telefonlarıyla onay vererek gerçekleştirebilecekler. 

Amazon Web Servers, Bahreyn’de veri merkezi kuruyor

0

Amazon Web Servers, Orta Doğu’da güçlenmek amacıyla Bahreyn’de 3 yeni veri merkezi kuracağını açıkladı. Şirket duyuruyu, Bahreyn hükumeti ile anlaşmasından hemen sonra yaptı. Bu veri merkezleri aynı zamanda Amazon’un Orta Doğu ülkelerindeki ilk veri merkezi olma özelliği de taşıyor. Dolayısıyla Amazon’un daha önce yeterince ilgi göstermediği Orta Doğu bölgesinden artık büyük beklentileri olduğu da dikkat çekiyor.

AWS’in faliyet gösterdiği 44 bölgeden 16’sında bu tür dev veri merkezleri bulunuyor. AWS’in genişleme planına göre Bahreyn veri merkezi bulunduran 22. bölge olacak.

Veri merkezleri, dev müşterilerin yoğun veri trafiğini rahatlatarak AWS servislerinin daha hızlı ve etkin çalışmasına yardım ediyor. Dolayısıyla şirketin büyümek ve rakipleriyle baş etmek istediği bölgelerde veri merkezi kurması önemli bir avantaj kazanmasına neden oluyor.

 

Start-up yatırımları için önemli tavsiyeler

0

E-ticaret sektörünün öncü hizmet sağlayıcısı Inveon’un moderatörlüğünde, smartcon 2017 İstanbul etkinliği kapsamında gerçekleştirilen “Teknolojinin Midas’ı Olmak” isimli panelde, erken aşama girişimcilik ekosistemi masaya yatırıldı. Yomi Kastro’nun moderatörlüğünde panele katılan Ömer Erkmen, Numan Numan ve Rina Onur, kendi yatırımlarından da örnekler vererek start-up’ların ihtiyaçlarına ışık tuttu.

Smartcon 2017 İstanbul etkinliği kapsamında “Teknolojinin Midas’ı Olmak” adlı panelin moderatörlüğünü yapan Yomi Kastro, panelist olarak Yatırımcı ve Mentor Ömer Erkmen, 212 Yönetici Direktörü Numan Numan ve 500 İstanbul Kurucu Partneri Rina Onur’u ağırladı.

‘Potansiyeli çok yüksek start-up’ları bulup çıkartmak ve bunları daha da başarılı kılabilecek katkıları yapmak’ konusu çerçevesinde süren panelde, başarılı bir start-up’ın yapı taşları, kurucu ekibin özellikleri , birbirleri ve iş süreçleriyle olan dinamikleri, startup’lara hangi konularda destek olunması gerektiği ve Türkiye çıkışlı bir start-up’ın unicorn olabilmesi için hangi aşamalardan geçmesi gerektiği konuşuldu.

İnternet ve teknoloji girişimlerine erken aşama yatırımlar yapan Inventures ile dijital ticaret operasyonları kurup yöneten Inveon’un Kurucu Ortağı ve CEO’su Yomi Kastro, “Bir start-up kurucusunun sahip olması gereken en önemli kabiliyetin, kendi zihnini yönetebilmesi olduğunu düşünüyorum” diyerek, bir start-up’ın henüz kurulum aşamalarında dikkat edilmesi gereken konulara değindi.

Start-up için en önemli  unsurlar nedir?

İyi bir start-up kurucusunun öncelikle iyi bir insan olması gerektiğine vurgu yapan Ömer Erkmen, “Kurucunun kim olduğu, iş değil insan olarak kim olduğu çok önemli. Kişinin iyi bir kurucu olup olmadığını ise zamanla, kişisel olarak tanıyarak anlayabiliyoruz. Kurucular sonrasında start-up için en önemli olan diğer unsurlar ise, girişimin yapıldığı pazar ve bu pazara sunulan ürün” dedi.

Ömer Erkmen’den sözü alan Numan Numan, “Planın icra edilmesi çok önemlidir. Doğru zamanda, doğru işin yapılması lazım. Kurucu takımın birbirini çok iyi tanıması ve birbirini tamamlaması lazım. Ancak bundan sonra start-up için bir başarı şansından söz edilebilir” dedi.

Rina Onur, “Yüksek regülasyonlu pazarlarda yeni start-up’ların çok hızlı büyüyebildiklerini görüyoruz. Bunun nedeni, eski şirketlerin regülasyonlar nedeni ile rehavete kapılması ve hızlarını yavaşlatmaları. Bu durum, akıllı bir eylem planı yapmış bir çok start-up’a avantaj sağlıyor” diye açıklamada bulundu.

Konuya farklı bir açıdan yaklaşan Ömer Erkmen ise, “İdeal bir start-up’ın kendisi ile birlikte pazarı da büyütmesi beklenir. Yeterince yıkıcı gücü olan bir start-up, küçük ve önemsiz görünen bir pazarı bir anda geliştirebilir” dedi.

Numan Numan, “Başarılı bir start-up’ın önündeki en büyük engellerden biri adam kayırmadır. Bunun çok olduğu bir sektörde iyi bir start-up, ne kadar etkin bir ürün veya hizmet yaratmış olursa olsun, başarılı olamayabilir” dedi.

Bir start-up’ın gelişebilmesi için yatırımın şart olmadığı ortak görüşünü dile getiren panelistler, “Start-up’lar mümkünse yatırım almamaya çalışsınlar. Çünkü yatırım, alınabilecek en pahalı para. En azından aldığı yatırımın 3 ila 5 katını geri ödemeyi göze alan ve bunu yapabilecek start-up’ların yatırım almalarını tavsiye ederiz. Aksi halde bu yatırım, tüm iş süreçlerinden daha büyük bir ayak bağı olabilir” diyerek yeni girişimcilere tavsiyede bulundular.