Virgin Galactic 2018’de uzaya çıkıyor

0

Dünyanın ilk özel uzay taşımacılığı şirketi olarak kurulan ve yine devlet desteği olmadan inşa edilen dünyanın ilk uzay gemisini yapan Virgin Galactic, geçirdiği talihsiz kazaların ardından yeniden tasarlanmış güvenli uzay gemisi ile 2018’de uzaya ticari uçuşlara başlayacağını açıkladı.

NASA’nın düzenlediği, özel sektör uzay gemisi yarışmasını kazanan ve ardından uzaya turist taşımak için dünyanın sayılı zenginlerine 250 bin dolarlık biletleri satan Virgin Galactic, uzay gemisinin testleri sırasında 2014 yılında yaşanan kaza nedeniyle hem test pilotunu kaybetmiş hem de uzaya çıkış tarihini erteleyerek, uzay gemisini sıfırdan tasarlamaya koyulmuştu.

Test uçuşları bu yıl bitiyor

Şirket bu defa test uçuşlarını kademeli olarak genişleterek, her aşamada güvenlik önlemlerini detaylı olarak inceleyecek. Her şey yolunda giderse 2017 Kasım ayında yeni uzay gemisinin uzaydaki test uçuşları başlayacak. Uzaydaki testlerin de başarıyla sonuçlanmasının ardından 2018’de şirketin ilk ticari uçuşu yapılacak. Bu uçuşta, şirketin kurucusu, İngiliz iş adamı Sir Richard Charles Nicholas Branson da yer alacak ve ilk müşterileri ile beraber uzaya çıkıp yörüngede dolaştıktan sonra yeniden dünyaya inecek.

3D Baskı ile üretilen kano ödül kazandı

0

3D baskı teknolojisi her geçen gün hem faydalı hem de ilgi çekici alanlarda varlığını ve etkisini daha da arttırıyor. Almanya’da düzenlenen kano yarışması da bunlardan biri oldu. 

3D baskı ile üretilen kano yarışmada birinci oldu!

Almanya’da düzenlenen Concrete Canoe Regatta adı verilen şampiyonada boy gösteren kano, birincilik ödülünü kazandı. Bu yarışma Ren nehri üzeride 2 günlük bir süreyi kapsıyor ve çok sayıda insan kendi tasarımları olan kanolarını sergilemek ve yarışmak için bu turnuvaya katılıyor.

3d baskı kano
3d baskı kano

Çeşitli kategorilerde ödüller, bu turnuvada dağıtırlırken, tasarım ve inovasyon odaklı ödüller turnuvanın en önemli ödülleri arasında yer alıyor. Binden fazla katılımcının yer aldığı turnuvada, birincilik ödülünü SkelETHon isimli kano aldı. Bu kanonın en önemli özelliği ise 3D baskı teknoloji ile üretilmiş olması.

Kanoyu üreten firma bu yarışmayı şu ana kadar 3 kez arka arkaya kazanmış ve 4. ödülünü de bu şekilde almış oldu. 4 metre uzunluğa sahip olan kano için çelik fiber gövde ve yumuşatılmış beton kullanılmış. 2-3 mm kalınlığa sahip olan bu madde ile suya dayanıklılık sağlanırken, çelik fiber ile iskelet güçlendirilmiş.

Silinen dosyalar nasıl kurtarılır?

114 kilogram ağırlığa sahip olan kano, birden fazla şirketin ortak çalışması sonucunda üretildi. ETH Zurich Üniversitesi tarafından öncülüğü yapılan çalışmaya, DBT adlı bir şirket dijital tasarım ve fabrikasyon desteği için katıldı. PCBM ise maddelerin harmanlanması ve işleme tekniklerinde rol sahibi oldu.

3D baskı teknolojisinin bu tip araç tasarımlarında da kullanılması bu sektörün gelişmesi adına önemli bir hamle olarak nitelendirilebilir.

 

 

CEO’su Türk olan Push Doctor, 26 milyon dolar yatırım aldı

0

İngiltere merkezli olmasına karşın CEO pozisyonunda Eren Özağır‘ın yer aldığı Push Doctor girişimi, 26.1 milyar dolarlık bir seri B yatırımı aldı.

Hastaların doktorlarla video konferans yoluyla görüşmesini ve diğer sağlık kayıtlarını da dijital olarak tutabilmesini sağlayan servis, Accelerated Digital Ventures ve Draper Esprit’in liderliği ile birlikte European VCs Oxford Capital, Partech Ventures, ve Seventure Partners desteğiyle toplamda 26.1 milyon dolarlık yatırım almış oldu.

Dijital sağlık servisi ve uygulaması Push Doctor

Hastaların ilgili doktordan randevu alıp video konferans yaparak görüşebildiği bir sağlık uygulaması olarak başlayan Push Doctor, şu anda kendini bir dijital sağlık servisi ve uygulaması olarak tanımlıyor.

https://youtu.be/1P_N0q3uoGU

Uygulama ile binlerce doktora ulaşabilmenin yanı sıra hastalar reçete yazdırabiliyor veya reçetenin yenilenmesi noktasında yardım isteyebiliyorsunuz. Tabii ki farklı olarak Ada Health ve Babylon gibi benzer girişimler de gelişmeye ve büyümeye devam ediyor. 

Push Doctor

Uygulamaya göz atmak isterseniz uygulamayı iOS için buradan, Android için ise buradan indirebilirsiniz.

Sosyal medya ticareti ne kadar güvenli?

Son yıllarda Facebook, Instagram ve WhatsApp üzerinden yapılan satışlar kolaylık sağlasa da birçok tehlike barındırıyor. Ticari kaydı bulunmayan, sınırlı iletişim bilgisine sahip kişiler tarafından yapılan satışlar dolandırıcılık riskleri taşıyor.

Sosyal medya kullanımının popülaritesiyle beraber; Facebook, Instagram, Messenger ve WhatsApp gibi platformlardan alışverişe rağbet de gün geçtikçe artıyor. Kullanıcılar özellikle dikey kategoride karşılaştıkları bu yeni kanallar üzerinden çok hızlı bir şekilde sipariş oluşturup ödemeyi tamamlıyor; ticari satıcılar ise oldukça ilgi gören bu cazip satış kanalları üzerinden yaptıkları satışlar ile müşterilerini rakiplerine kaptırmayıp cirolarını artırıyor.

Ancak tüketiciler, hemen her satış kanalında olduğu gibi bu platformlar üzerinden de kötü sürprizler ile karşılaşabiliyor. Bu kolay alışveriş yöntemleri çok hızlı ve pratik olsa da bazı problemleri ve dolandırıcılık risklerini de beraberinde getiriyor.

Ürün alınan firmanın yasal olması büyük önem taşıyor

PayU Türkiye risk yönetiminden sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Tarık Tombul, sosyal medya kanalları üzerinden ürün alacak tüketicilere kötü sürprizlerle karşılaşmamaları adına bir dizi tavsiyede bulunuyor. Bu tavsiyelere göre:

  • Tüketiciler kötü sürprizler ile karşılaşmamak, karşılaşılması durumunda haklarını arayabilmek adına satıcı ya da sağlayıcının kayıtlı tüzel bir kişilik olup olmadığına, vergi numarasına, ticari unvanına, açık adresine, telefon ve diğer erişim bilgilerine dikkat etmeli
  • İptal/iade ve ürün gönderim politikalarının varlığını ve daha önceki siparişlere ilişkin tüketici yorumlarını incelemeli
  • Ürün ile birlikte fatura gönderileceğinden emin olmalı
  • Satılan ürün ya da hizmetin fiyatının düşük olduğu durumlarda ürün ya da hizmetin imitasyon/fake olabileceğini göz önünde bulundurmalı
  • Ödeme işlemi esnasında kart bilgilerini mesajlaşma uygulamaları ya da SMS üzerinden kesinlikle paylaşmamalı
  • Cep telefonuna gelen doğrulama şifresini üçüncü kişilerle paylaştığında, yapılan işleme itiraz hakkını kaybedebileceğine dikkat etmeli
  • Satın aldığı ürünün üzerindeki etiketi mutlaka kontrol etmeli
  • E-ticaret Cayma Hakkı sayesinde satın aldığı ürün ya da hizmetten hiçbir neden göstermeksizin 14 gün içinde cayma hakkı olduğunu unutmamalı
  • Yapılan alışverişlerde sorun yaşanması durumunda bir an önce hak arama süresi içerisinde Tüketici Hakları Derneği’ne başvurmalı
  • Tüzel kişiliğe sahip olmayan satıcılardan satın alınan ürün ya da hizmetler söz konusu olduğunda ise başlatılan yasal süreçlerin sonuçsuz kalabileceğini bilmeli

Ticari kaydı bulunmayan, sınırlı iletişim bilgisine sahip kişiler tarafından yapılan satışlar; son kullanıcı tarafında yarattığı problemler ve olası dolandırıcılık girişimleri nedeniyle e-ticaret ekosistemi ile sosyal medya üzerinden ticarete büyük zarar veriyor. İletişim adresi veya internet sitesi bulunmayan satışların neden olduğu memnuniyetsizliklerde tüketici haklarını aramak ise imkansıza yakın.  

Volvo benzinli araç üretimini 2019’da sonlandırıyor

0

Volvo, sadece petrol türevleri ile çalışan otomobil üretimine 2019 yılında son vereceğini açıkladı. Çin’in sahip olduğu, İsveç çıkışlı otomobil üreticisinin planlarına göre, 2019 ile beraber ya tam elektrikli motorlar ya da hibrid motorlar üretecek. 

Firma ayrıca, 2019 ve 2021 yılları arasında tamamen elektrikle çalışan 3 yeni model piyasaya sürecek. Şirketin CEO’su Håkan Samuelsson’ın açıklamasına göre, Volvo 2025 yılına kadar toplam 1 milyon adet elektrikli araç satmayı planlıyor.

Volvo geçtiğimiz hafta da Nvidia ile akıllı sürüş teknolojileri geliştirmek üzere ortaklık kurduklarını açıklamıştı. Şirket ayrıca Google ile “Android işletim sistemiyle çalışan bir otomobil” geliştirmek üzere işbirliği yapıyor. Ancak bu Android Auto sistemi değil, otomobilin tüm fonksiyonlarını kontrol etmeyi sağlayacak özel bir Android sürümü olacak. Volvo bunu başarırsa, Android ilk defa telefonlardan sonra bir otomobili de tümüyle kontrol eden işletim sistemi olacak.

Samsung hafıza çiplerine 18 milyar dolar yatıracak

0

Güney Koreli elektronik devi Samsung, hafıza çipi üretimine 18 milyar dolarlık yatırım yapacağını açıkladı. Şu anda hafıza çipi üretiminde dünya lideri olan Samsung bu yatırımla beraber, konumunu güçlendirmeyi planlıyor.

Şirketin planına göre, Güney Kore’deki iki fabrikayı güçlendirmek ve modernleştirmek için 2021 yılına kadar bu fabrikalara toplam 17,7 milyar dolarlık yatırım yapılacak. Fabrikalardan biri Pyeongtae şehrinde bulunuyor ve kısa süre önce inşaatına başlanan fabrika, dünyanın en büyük hafıza çipi fabrikası olacak. Böylece mobil cihazların yaygınlaşmasıyla büyük talep gören hafıza çipleri konusunda Samsung elini iyice güçlendirmiş olacak.

Öte yandan Samsung, Çin’in Xian şehrinde bulunan NAND işlemcisi üreten fabrikasını da büyütmek için plan yapıyor. Toshiba’nın Japonya’daki NAND fabrikasını satmasıyla sektöre yeni ve hevesli bir oyuncunun gireceğinin farkında olan şirket Xian fabrikasına yatırım yaparak yaklaşan sert rekabete de hazırlanıyor.

Dijital cüzdanların cüzdanı geliyor

Avrupa’nın en büyük fintech, ödeme sistemleri ve finansal hizmetler etkinliklerinden biri olan Money 20/20 Europe’da ülkemizi ‘Fintech İstanbul’ sponsorluğundaki Finartz, Getir ve Botudio temsil etti.

Finansal teknolojiler alanında dünyanın en büyük organizasyonu olarak kabul edilen Money 20/20‘nin Avrupa ayağı 26-28 Haziran’da Danimarka’nın başkenti Kophenag’da gerçekleşti. Üç gün süren etkinlik, dünyanın her yerinden binlerce ziyaretçiye ev sahipliği yaparken 400’den fazla  konuşmacı da sektördeki son gelişmeler hakkında bilgi aktarımı yaptı.

Money 20/20 Europe’da konuşulan konular “API’lar”, “Blockchain” ve “Dijital Cüzdanlar” oldu 

Katılımcı şirketlerden Finartz’ın Kurucusu ve Genel Başkanı Cihan Demir, etkinlikte en çok, PSD2 regülasyonunun ve bu regülasyondan dolayı ortaya çıkacak API’ların nasıl paraya çevrileceğinin üzerinde durulduğunu belirtti. Buna karşın Finartz şirketinin odaklandığı asıl konunun PSD2’nin son kullanıcı deneyimi üzerinde yaratacağı yenilikler olduğu konuşuldu.

‘Dijital Cüzdanların Cüzdanı’ gelecek

Cihan Demir, etkinliğin en önemli diğer gündeminin ‘dijital cüzdanların cüzdanı’ (wallet of wallets) olduğunu söyledi. Artık müşterilerin bir çok dijital cüzdan ile uğraşmak istemediğini, bu yüzden tüketicinin akıllı telefonları ya da onlara ait işletim sistemi sağlayıcıları tarafından oluşturulan ‘dijital cüzdanların cüzdanı’ kavramının yakın gelecekte hayatımıza geçeceğini belirtti.

Ayrıca Money 20/20 Europe’un daha büyük bir alan ihtiyacı doğduğundan dolayı önümüzdeki yıldan itibaren Hollanda’nın başkenti Amsterdam’da düzenleneceği açıklandı. Money 20/20 Europe, 4-6 Haziran 2018’de Amsterdam RAI Gösteri ve Kongre Merkezi’nde gerçekleşecek.

Microsoft Skype’ın tasarımında radikal değişime gidiyor

0

Microsoft, popüler uygulaması Skype’ın tasarımını değiştiriyor. Ancak bu haber, çoğu Skype kullanıcısını mutlu etmeyebilir çünkü yazılım devinin amacı Skype’ı gençlerin çok daha fazla kullandığı bir uygulamaya dönüştürmek. Bunun için de gözünü Snapchat kullanıcılarına dikmişe benziyor.

Microsoft’un planladığı değişimlerin arasında Skype’ı Snapchat’e çevirecek tasarımlar bulunuyor. Skype için zengin ve “renkli” kişiselleştirmeler, video yayını sırasında kullanılabilecek zengin emojiler artık uygulamanın standardı olacak.

Yeni değişikliklerin ilk kez yayına girmesi şimdilik çok yakın görünmüyor. Skype ekibi yeni tasarımları yaklaşık 18 aylık bir sürecin sonunda ilk kez Android kullanıcılarına sunacak. Ardından ise iOS ve Windows kullanıcıları yeni Skype ile tanışacak.

Ancak profesyonel dünyanın popüler uygulamaları arasında yer alan Skype’daki bu Snapchat benzeri değişimlerin çoğu  profesyoneli uygulamadan kaçırıp yeni bir alternatif aramaya yönlendirmesi de büyük ihtimal olarak görülüyor.

Photobucket, Amazon ve eBay’den fidye istiyor

10 yıldan uzun zamandır hizmet veren fotoğraf paylaşım servisi Photobucket, özellikle üçüncü parti sitelere, forum platformlarına imaj dosyası yüklemek isteyenler için verdiği embed hizmetiyle büyük rağbet görüyordu.

Ancak ünlü site, embed hizmetini bir anda durdurarak, Amazon, eBay ve sayısız forum platformundaki görsellerin kırılmasına neden oldu. Amazon gibi alışveriş servislerinde binlerce ürünün fotoğrafı şu anda, Photobucket’in gönderdiği “Fotoğrafın görünmesi için hesabınızı güncellemeniz gerekiyor,” uyarısı veriyor.

Photobucket bu yeni gelişme hakkında medyaya açıklama yapmadı ancak değişen kullanıcı sözleşmesine göre, fotoğrafların embed kodunun çalışması için kullanıcıların yıllık 400 dolarlık abonelik ücreti ödemesi gerekiyor. Pek çok kullanıcı ise istenen bu ücreti fidye olarak yorumladı.

Amazon veya eBay üzerinde ürün satan ancak görsellerini Photobucket üzerinden yüklemiş olan kişiler, işlerinin devam edebilmesi için sayıları binleri bulan ürün fotoğraflarını ya rakip fotoğraf servislerine yükleyip ardından embed kodlarını Amazon ve eBay’de tek tek elle güncellemek zorunda ya da Photobucket’e 400 dolarlık abonelik ücretini ödemek durumunda. Sosyal medyada ise Photobucket’e ağır tepkiler yağıyor ancak servis hiçbir kullanıcıya cevap vermediği gibi medyadan gelen sorulara da otomatik cevap gönderiyor ve servisin milyonlarca kullanıcıya sahip bulunduğunu, milyarlarca fotoğraf barındırdıklarını vurgulayarak bunların çok azının embed servisini kullandığını, etkilenen kullanıcı sayısının ise çok az olduğunu belirtiyor.

Sanayi 4.0’a adım adım

Networking protokollerine imza atan CC-Link Partner Association (CLPA) ve PROFINET & PROFIBUS International (PI), işbirliğine imza attı.

Dünyanın pek çok farklı ülkesinden temin edilen farklı makineler ve sistemler arasında şeffaf bilgi akışı sağlayarak iletişimi kolaylaştıracak bu yeni işbirliği ile fabrikalardaki otomasyon sistemlerinin esnekliğinin artırılması hedefleniyor. Sektörde bir ilk olan bu çalışma, Sanayi 4.0 vizyonunu gerçeğe dönüştürme yolunda önemli bir adım olarak dikkat çekiyor.  

Günümüzde Sanayi 4.0 ve Endüstriyel Nesnelerin İnterneti’nin (IIoT) ivme kazanmasıyla birlikte otomasyon sektörü, makine üreticilerini ve networking uzmanlarını heyecanlandıran çok sayıda gelişmeye sahne oluyor.

Son zamanların en önemli gelişmelerinden biri ise Asya ve Avrupa’nın en yaygın networking protokollerine imza atan CC-Link Partner Association (CLPA) ile PROFINET & PROFIBUS International (PI) arasında başlatılan işbirliği oldu.

CC-Link IE ve PROFINET networkleri arasında tam bir entegrasyon sağlayan işbirliği, tüm dünyada fabrikalardaki makineler arası iletişimin kolaylaşması ve globalleşmesi adına yeni yollar ve olasılıklar sunan önemli bir adım olarak öne çıkıyor. Sektörde bir ilk olan bu çalışma, iki networking kuruluşu arasındaki işbirliğinin ilk aşaması olarak görülüyor.

İşletmelerin üretim makinelerini dünyanın çok farklı ülkelerinden temin edebildiği gerçeğinden hareketle geliştirilen işbirliği, tesise entegre edilen yeni bir makinenin farklı bir protokol mimarisiyle iletişim kurmasının mümkün olmadığı durumları ortadan kaldırmayı hedefliyor. Farklı makineler ve ağlar arasında şeffaf bilgi akışı sağlayarak bağlanabilirliği destekleyen bu entegrasyon, üretim süreçlerinde verimliliği yükseltmeye hazırlanıyor.

Sanayi 4.0 vizyonunu gerçeğe dönüştürme yolunda büyük adım

Yeni işbirliğinin sanayicilere küresel faaliyetlerinde maksimum esneklik tanıyacağını belirten CLPA Ülke Müdürü Tolga Bizel, “Bu işbirliği, Endüstriyel Nesnelerin İnterneti’nin (IIoT) önemli bir parçası. Her iki kurum da Sanayi 4.0’dan tam anlamıyla avantaj sağlamak için sektörde teknoloji liderleri arasında bu tür anlaşmalar yapılmasının son derece önemli olduğuna inanıyor. CLPA ve PI, Sanayi 4.0 vizyonunu gerçeğe dönüştürme yolunda birlikte hareket ederek bu konuda sektörde rol model olmayı hedefliyor” şeklinde açıklamalarda bulundu.

Sanayi 4.0 evresiyle birlikte fabrikaların üretim süreçlerindeki büyük veri miktarının hızla arttığına dikkat çeken Tolga Bizel, “Pek çok veri çok sayıda cihaz tarafından gerçek zamanlı olarak oluşturularak süreçlerin şeffaf bir şekilde görüntülenmesini sağlamak üzere paylaşılıyor. Bu sürecin başarılı yönetilmesi ise Sanayi 4.0’a uyumlu fabrikaların hayata geçirilebilmesi için büyük önem taşıyor” diyerek sözlerini tamamladı.

Silinen dosyaları kurtarmak!

0

Silinen dosyalar nasıl kurtarılır? Kullandığımız bilgisayarlarda veya depolama cihazlarında özenle sakladığımız kişisel dosyalarımız isteğimiz dışında gelişen olaylarla veya yanlışlıkla silinirse büyük üzüntü yaratabilir. Bu nokta kullanıcıların silinen verilerini kurtarmak için yapmaları gereken şey ise güvenilir veri kurtarma yazılımlarını kullanmak. Bu yazılımlardan biri olan EaseUS Data Recovery Wizard yazılımı ile verilerin nasıl geri getirilebileceğiniz anlatacağız.

Silinen dosyalar nasıl kurtarılır?

EaseUS firmasının Data Recovery Wizard isimli yazılımı, Windows, Mac, Android, iOS gibi önemli işletim sistemleri üzerinde veri kurtarma desteği sunuyor. Windows ve Mac ortamlarında Data Recovery Wizard adı ile yer alan uygulama, Android ve iOS için MobiSaver adıyla kullanımda. Bu uygulamalara erişmek için buraya tıklayabilirsiniz.

17-06/30/easeus-data-recovery-wizard.png

Bu yazılımların ücretli ve ücretsiz sürümleri mevcut. Ücretsiz sürümler belirli oranda veya miktarda veri kurtarma yapabilirken, ücretli sürümler çok daha geniş kapsamlı veri kurtarma yeteneklerine sahip. Silinen dosyaları ek olarak, formatlanmış harddisk ve hafıza kartı ve sürücülerden veri kurtarabilmek oldukça önemli bir detay. Peki silinen verileri bu yazılım yardımı ile nasıl geri getirebiliriz? Dilerseniz bu işlemi adım adım sıralayalım.

17-06/30/start-1.png

Öncelikle, tarama yapmak istediğimiz alanı seçerek başlıyoruz. Bu nokta, özel bir konum, bir disk veya kayıp/silinmiş disk alanı (kesit) gibi seçenekler karşımıza çıkacak. Bunlardan birini veya birden fazlasını seçerek taranacak kısımları belirliyoruz.

17-06/30/scan-2.png

Üstteki ekranda göründüğü üzere, yazılım hızlı bir tarama işlemi sonrasında, ilk olarak silinmiş veya çöp kutusundan atılmış dosyaları listeliyor. Bu hızlı tarama sonrasında, sektör sektör tarama otomatik olarak başlayacak. Bu süreç, ilk taramadan daha uzun sürecek ve tarama işleminin yarıda kesilmemesi önemli bir detay.

17-06/30/deep-scan-3.png

Derin tarama işlemi de sonlandıktan sonra, hızlı ve derin tarama sonuçları üstteki ekran olduğu gibi karşımıza çok anlaşılır bir şekilde listeleniyor. 

17-06/30/preview-4.png

Tarama sonuçlarının ardından önizleme ekranına geçilebilir. Bu ekran 3 ana parçaya ayrılıyor. Sol kısımda klasör (directory tree) alanı, orta kısımda tarama sonrasında bulunan ve kurtarılmaya hazır olan dosyalar, sağ kısımda ise bu dosyaların önizleme görselleri gösteriliyor. Bu ekranı kullanarak kurtarılacak verilen tam olarak ne olduğunu net bir şekilde görebilirsiniz.

17-06/30/recover-5.png

Kurtarmak istediğiniz verilerin tamamını veya istediğiniz kısmını belirledikten sonra yapmanız gereken şey ise, bu dosyaları geri getirileceği hedef klasörünü belirlemek. Bu noktada dikkat edilmesi gereken şey ise yeni hedef klasörünün veya sürücüsünün, verilerin daha önce kaybolduğu sürücüde olmaması. Özetle, hedef klasörü başka bir disk, USB bellek veya başka bir disk birimi olmak zorunda. Bu adımları gerçekleştirdikten sonra verilerin kurtarılma sürecini başlatabilirsiniz.

17-06/30/export-6.png

Silinen verilerin geri yüklenme işlemi geçecek olan süre, kurtarılacak verilerin miktarı ile doğru orantılı. Yani çok büyük veya toplam dosya kapasitesi yüksek bir kurtarma işlemi uzun sürebilir. Bu işlemin yarım kalmaması önemli bir nokta. 

Kurtarma işlemlerinin ardından dilerseniz yazılımın sunduğu kayıt dosyaları (log) ile ne gibi süreçlerin gerçekleştiğini de kayıt altına alabilirsiniz. 

EaseUS Data Recovery Wizard yazılımı, Windows ve Mac ortamlarında bu işlemleri kolay bir şekilde yapabiliyor. MobiSaver yazılımı ise Android ve iOS işletim sistemli cihazlarda kurtarma işlemi yapabiliyor. 

Son dönemin en çok konuşulan siber saldırılarından biri olan WannaCry için de çözüm sunan EaseUS’ın yazılımları ile .wncry veya .wcry şeklinde uzantısı değişen ve erişim engeline takılan verilere erişebilirsiniz. WannaCry virüsü, orjinal dosyayı silip, kopyasını şifreli hale getirmekte. EaseUS yazılımları ise silinmiş olan orjinal verileri sorunsuzca geri getirebiliyor. 

Bu linke tıklayarak hangi tip virüslü dosyaların kurtarılabileceğiniz görebilirsiniz. Bu link ise EaseUS yazılımlarının işletim sistemlerine göre dağılımını ve ücretli / ücretsiz sürümlerini sizlere sunacak.

Ödeal’dan yepyeni bir hizmet: Ödeal POS!

0

Türkiye’de ilk kez akıllı telefonlar aracılığı ile banka ve kredi kartlarından ödeme imkanı almayı sağlayan Ödeal, Profilo Ödeme Sistemleri’yle karşınızda. Ödeal’ın yeni ürünü Ödeal POS, yeni nesil masaüstü yazar kasalara bağlanabilirken, anlaşmalı bankalar için tek POS üzerinden taksit imkanına ek olarak tüm bankalar için tek komisyon oranı gibi farklı avantajlar sunuyor.

Ödeal Cepte POS uygulaması ile Türkiye’de ilk kez, işletmelere cep telefonları üzerinden banka ve kredi kartlarıyla tahsilat yapma kolaylığı sağlayan Ödeal, geliştirdiği yeni ürünü Ödeal POS ile ödeme sistemlerine yeni bir bakış açısı getirmeyi amaçlıyor.

Ödeal POS tüm bankalar için tek komisyon oranı sunuyor

Şirketin yeni çıkardığı ürünle ilgili bilgi veren Ödeal Kurucu Ortağı Fevzi Güngör:

Ödeal POS ilk olarak belirli yazar kasalarla kullanılıyor olsa da yakın bir zamanda diğer yazar kasalarla da kullanılması için çalışmalarımız devam ediyor. Bu ürünün diğer cihazlarda kullanılan sistemlere göre farklı avantajları var. Örneğin; Ödeal POS ile anlaşmalı tüm bankaların kredi kartları için tek cihaz üzerinden taksit işlemi yapılabilirken her banka için farklı komisyon oranları ödemenize gerek kalmıyor. Yapılan anlaşmalar dahilinde şu an World, Maximum ve Paraf markalı kredi kartları ile taksitli işlem yapılabiliyor. Üstelik Ödeal POS için verimsizlik ücreti, minimum ciro şartı ve kullanım taahhüdü bulunmuyor.” şeklinde konuştu.

Profilo Ödeme Sistemleri ile birlikte yürüttüğü proje kapsamında Ödeal, geliştirdiği yeni ürünü sayesinde; masaüstü yazar kasalara bağlanma özelliğine sahip ilk POS Cihazı olma özelliğine de sahip. Ödeal POS ürünü şu an için Profilo YK-8200, YK PS-300, Telestar TLS-8100 ve .Farex FR-8300 cihazları ile kullanılabiliyor.

Mitsubishi Electric ile sürücüsüz araç dönemi!

0

Mitsubishi Electric, sürücüsüz araç kullanımı için gerekli olan geniş bir çözüm yelpazesi sunmayı amaçlıyor. Patentli Mobil Haritalama Sistemi’nin yapay zeka ile birleştirilmesi, sürücüsüz araç kullanım sürecini hızlandırmaya yardımcı oluyor.

Güvenli sürücüsüz araç kullanımı için hassas 3D sokak haritaları oluşturan haritalama sistemi, konsept otomobil ve farklı diller konuşan insanlar veya işitme engelli bireyler arasındaki iletişim uygulaması, Mitsubishi Electric tarafından geliştirilen ana uygulamalar olarak göze çarpıyor.

Mitsubishi Electric ile güvenli sürücüsüz araç kullanımı

Otomatik haritalandırma teknolojisinde, yapay zeka yardımıyla üç boyutlu haritalar hatasız ve hızlı bir şekilde hazırlanıyor. Mitsubishi Electric’in geliştirdiği Mobil Haritalandırma Sistemi, bir araç tavanına monte edilen sensörlerden, kameralardan ve lazerlerden yararlanarak santimetre kesinliğinde 3D haritalar hazırlamak için verileri gerçek zamanlı olarak topluyor.

Mobil Haritalandırma Sistemi, sürüş sırasında lazer tarayıcılar, kameralar ve GPS antenlerinden oluşan bir sistemle toplanan 3D konumsal yol ve yol kenarı yapıları bilgilerini 10 cm ya da daha az hata payıyla mutlak bir doğrulukla veriyor. Yapay zeka, sadece gerekli olan verilerin alınması ve tanınması konusunda kesinliği arttırarak manuel harita oluşturma yöntemlerine kıyasla 10 kat daha hızlı harita oluşturulmasını sağlıyor. Sistem aynı zamanda konvansiyonel metotlara göre daha düşük maliyet içeriyor.

Geçmiş yol haritası verilerinin karakteristik noktalarını ve Mobil Haritalandırma Sistemi ile ölçülen en yeni verileri otomatik olarak çıkaran Mitsubishi Electric teknolojisi, böylelikle karakteristik noktaların eşleşmediği farkları ve değişiklikleri ayırt edebilme imkanı sunuyor. Bu teknoloji sayesinde, dinamik 3D haritaların bakımı ve güncellenmesi, her seferinde tüm haritayı güncellemek yerine yalnızca değişen noktaların otomatik olarak çıkarılmasıyla daha hızlı bir şekilde gerçekleştirilebiliyor.

Mitsubishi Electric; yollar, trafik işaretleri, etraftaki nesneler ve araçlar hakkında sürekli güncel, statik ve yüksek doğrulukta bilgiler sağlayan dinamik 3D haritaların oluşturulması, bakımı ve güncellenmesi konusundaki teknolojilerinin konuyla ilgili temel teknolojiler haline gelmesini hedefliyor. Bununla birlikte Quasi-Zenith uydu sistemi ve yüksek doğrulukta yer belirleyici teknolojileri ile güvenli otomatik sürüş için gerek duyulan santimetre seviyesinde konumlandırma verilerini sağlamayı amaçlıyor.

Otomatik sürüşün öncüsü olarak tasarladığı konsept aracı EMRAI xDAS 3.1’i ilk kez Cebit Fuarı’nda tanıtan Mitsubishi Electric, bir dizi inovatif sürüş yardımı teknolojisinin bir arada kullanıldığı bu konsept araç ile sürüş geleceğini birebir deneyimleme fırsatı sunuyor.

Mitsubishi Electric’in geliştirdiği bir diğer yeni teknoloji ise farklı dilleri konuşan ya da işitme engeli olan kişiler arasındaki engelleri ortadan kaldıran inovatif iletişim uygulaması. Dünyada bir ilk olarak geliştirilen Ses Aktivasyonlu Çizim Uygulaması, konuşulan sözcükleri parmak hareketlerini takip ederek tablet ekranına aktarıyor. İnovatif çizim ve tercüme özellikleri içeren uygulama çok daha kolay iletişimi mümkün kılıyor.

Twitter Trump’ın fişini çekebilir

0

ABD Başkanı Donald Trump’ın son dönemlerdeki agresif Twitter paylaşımları, Trump’ın Twitter hesabının kapatılmasıyla sonuçlanabilir. Twitter’dan gelen bilgiler şirket yöneticilerinin bu seçeneği ciddi ciddi tartışmaya başladığını gösteriyor.

Trump bir süre önce bir gazeteci kadını hedef alan saldırgan paylaşımlarda bulunmuş, dün ise CNN televizyonunu temsil eden bir kişiyi dövdüğünü gösteren bir güreş videosu paylaşmıştı. Paylaşımlarında başkalarını tehdit eden, saldırgan tonlar kullanan Trump’ın başkan olmasa, yapılan şikayetler sonucu hesabının çoktan kapatılacağını savunan Twitter kullanıcıları da sosyal medya servisinin yönetimine hesabı kapatmaları için baskı yapıyorlar.

Şiddet vurgusu yapmak, tehdit içeren tweet’ler atmak Twitter’ın kullanıcı sözleşmesine tamamen aykırı bir durum. Ancak ABD Başkanı’nın hesabını kapatmak da ayrıca cesaret isteyen bir durum. Twiter bunu yapacak olursa, ya kahraman olacak ya da karşılaşacağı ağır yaptırımlarla kepenklerini kapatmak zorunda kalacak. Jack Dorsey’in  başkanın öfkesini doğrudan üzerine çekmeden bu sorunu nasıl çözebileceklerine dair Twitter yöneticileriyle yaptığı toplantılar son derece zor geçiyor gibi görünüyor.

CNN editörleri, paylaşılan video hakkında Twitter’a soru sorduklarında Twitter yöneticilerinin bu videoyu bir kural ihlali olarak görmediklerini, yapılanın politik bir mizah kurgusu olarak değerlendirdiklerini açıklamaları da dikkat çekmişti. Diğer bir deyişle, Twitter başkanın paylaşımlarına şimdilik hoşgörüyle yaklaşmayı tercih ediyor ancak baskılar arttığında veya Trump yeni bir paylaşımla tüm dünyayı çok ettiğinde hesabı kapatmak zorunda kalabilirler. 

İşte tartışmalara neden olan o video:

https://www.youtube.com/watch?v=hHvLtn2BhOk

Dropbox borsaya gidiyor

0

Popüler bulut depolama servisi Dropbox’tan sızan bilgiler, şirketin 2017 sonunda hisselerin halka arz edeceğini işaret ediyor.

Halka arz için uzmanlar aramaya başlayan Dropbox’ın, bu işlemden önemli bir gelir elde ederek, artan rekabet ortamında rakipleriyle baş etmek için yeni atılımlar yapması bekleniyor. Şirket en son 2014 yılında toplam 10 milyar dolarlık değerlendirmeyle yatırımcılardan fon toplamıştı. Borsaya açılırken bu değerin çok üzerinde bir fiyatlandırma yapması bekleniyor. Ancak bu sırada, Microsoft, Amazon ve Google’ın sunduğu depolama servisleriyle rekabet etmek zorunda kalan Dropbox’ın yatırımcılardan nasıl ilgi göreceği de merak ediliyor.

Dropbox’ın önemli bir rakibi olan Box, 2015’te halka arz edildiğinde borsada toplam 1,6 milyar dolarlık değerlendirmeyle karşılaşmıştı. Daha önceki yatırım turlarında ise yatırım fonlarından 2,4 milyar dolarlık değerlendirmeyle fon toplamıştı.

 

Microsoft binlerce kişiyi işten çıkaracak

0

Akıllı telefonların önlemeyen yükselişi ile hızla kan kaybeden PC sektörü, işleri PC sektörüne bağlı Microsoft’u da vurdu. Şirket içinden sızan bilgiler Microsoft’un önemli bir politika değişikliğinin eşiğinde olduğunu ve şirketin odağını PC’lerden çekip bulut hizmetlerine odaklanmaya hazırlandığını söylüyor. 

Bu gelişme ise Microsoft’un binlerce kişiyi işten çıkarması anlamına geliyor. Şirketin ilk aşamada dünya çapındaki Microsfot mağazalarını kapatması veya burada çalışanların sayısını azaltması bekleniyor. Bu sırada Microsoft’un kurumsal müşterilere hizmet eden servisleri de kıyımdan nasibini alacak gibi görünüyor.

Microsoft Amazon’la sert rekabete hazırlanıyor

Microsfot’un odaklanmak istediği yeni “altın madeni” ise bulut servisleri, yani Azure. Şirket, diğer alanlardan kaydırdığı kaynaklarını Azure platforunu güçlendirmek ve yaygınlaştırmak için kullanacak. Bu adımla beraber şirket aslında kullanıcılarını sunucu yazılımları satın almak yerine, bulut tabanlı sunucu servislerini kullanmaya teşvik etmeye başlayacak. 

Intel de geçen yıl benzer bir politika değişikliği ile şirket odağını PC’lerden ve laptoplardan çekip, veri merkezlerine, sunuculara ve bulut servislerine yönelteceğini açıklamış ve 15 bin kişinin işine son vereceğini açıklamıştı.

Microsoft’un ise toplamda kaç kişiyi işten çıkaracağı şimdilik kesin değil.

Hyundai IONIQ Hybrid satışa çıkıyor!

0

Hyundai, yenilikçi hibrit teknolojisine sahip IONIQ Hybrid modelini Türkiye’de satışa sundu. Hyundai IONIQ, elektrikli (EV), Plug-in Hybrid (PHEV) ve Hybrid (HEV) motorun sadece tek bir gövdede buluştuğu dünyadaki ilk otomobil olma özelliğine sahip.

Hyundai IONIQ Hybrid özellikleri

Doğrudan benzinli veya dizel herhangi başka bir versiyonu olmadan hibrit olarak üretilen Hyundai IONIQ, tamamen yeni bir otomobil olarak Hyundai’nin Türkiye’deki model gamına katılıyor. Yeni bir platform ve esnek motor özellikleri sunan IONIQ, farklı tasarımıyla Hyundai’nin geleneksel çizgilerine bambaşka bir bakış açısı getiriyor.

Hyundai Assan Genel Müdürü Önder Göker, gerçekleştirilen basın lansmanında “Geleceğin teknolojileri artık alternatif yakıtlı otomobiller. Hyundai olarak bizler de hibrit segmentine son derece kaliteli ve bir o kadar iddialı bir modelle giriş yapıyoruz. Hyundai IONIQ Hybrid, hem segmentinin hem de markamızın en şık ve estetik modellerinden. Bu sebeple heyecan verici tasarıma ve hibrit teknolojisine sahip IONIQ modelimizden 500 adet satmayı hedefliyoruz” dedi.

IONIQ Hybrid, yeni geliştirilen 1.6 GDI, dört silindirli Kappa benzinli motora sahip. Fakat bu benzinli motora ek olarak son teknoloji Lityum-İyon Polimer pil ile beslenen 43,5 beygirlik bir elektrik motoru daha bulunuyor. Her iki motorun birleşmesiyle toplam 141 beygir güç üreten IONIQ, 265 Nm toplam maksimum tork değerine de sahip. Yeni geliştirilen ve yüzde 96 güç transfer verimliliği sunuyor. 

IONIQ Hybrid, fastback formuyla da dikkat çekiyor. Hava akışını yönetmek için geliştirilen tasarımı sayesinde sınıfındaki en aerodinamik otomobillerinden biri olarak öne çıkıyor. Sadece 0.24 gibi olağanüstü bir Cd değeri sunabilen otomobil, bunu aktif ve pasif aero özellikleriyle birleştiriyor.

Müşterilerinin çeşitli yaşam tarzlarına uygun olarak geliştirilen IONIQ, akıllı telefon kullanıcılarının büyük çoğunluğu için Catering, Apple CarPlay ve Android Auto dahil olmak üzere birçok bağlantı özelliğini bir arada sunuyor. 7-inç TFT bilgi ekranıyla takip edilebilen hibrit sisteminin yanı sıra multimedya ünitesi de kokpitteki bu teknolojik ekrandan yönetilebiliyor. Ayrıca 8 inç navigasyon ve bilgi eğlence sistemi de sunan otomobilde kablosuz şarj özelliği de bulunuyor.

Hyundai IONIQ Hybrid, Türkiye’de iki farklı donanım seviyesiyle satışa sunuluyor. Elite Plus DCT 123.900 TL, daha donanımlı ve daha üst düzey özelliklere sahip Progressive Pack donanım seviyesine sahip IONIQ Hybrid ise 149.900 TL’lik etikete sahip.

NATO, Petya saldırısına cevap verecek!

0

Üçüncü Dünya Savaşı WannaCry veya Petya gibi fidye virüsleri nedeniyle patlayabilir.

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’in geçtiğimiz hafta NATO’nun siber saldırıları savaş nedeni sayma hakkı bulunduğuna dair açıklamasını haber yapmıştık

NATO şimdi bu kararının arkasında duracak gibi görünüyor. Batı dünyasının askeri ittifağı, Petya virüsünün basit bir hacker saldırısı olmadığını ve bu virüsün tamamen politik/siyasi amaçlarla hazırlanmış bir saldırı olduğunu düşünüyor.

Ukrayna’yı tamamen felç eden, günlük yaşamı durduran, ekonomiyi tam anlamıyla çökerten Petya virüsünün, Ukrayna ile savaş halinde olan Rusya tarafından geliştirilip kontrol edildiğini düşünen NATO, Rusya’nın adını doğrudan dile getirmese bile bu saldırının bir ülke yönetimi tarafından yönetildiğinin altını çiziyor. Buna karşılık Ukrayna gizli servisi, saldırının arkasında Rusya’nın bulunduğunu da resmen dile getirmiş durumda. 

NATO’nun siber güvenlik ordusu saldırı yapacak

Saldırıya karşılık verme kararı alan NATO şimdi siber güvenlik departmanı NATO Cooperative Cyber Defence Centre of Excellence (CCD COE) ile sorumlu olduğunu düşündüğü ülkeye karşı siber saldırı planlıyor. Estonya’da bulunan ve NATO tarafından sponse edilen ve işlevi siber güvenlik araştırmaları merkezi olarak geçen CCD COE’nin yöneticileri, Petya’ya karşılık vermek için hazırlık yaptıklarını da doğruladı. Böylece NATO ilk kez, bir başka ülkeye siber saldırı düzenleyeceğini de duyurmuş oldu. Ancak saldırının hangi ülkeye yapılacağı açıklanmadı. Rusya’nın bu saldırıdan ağır yara alması halinde, Putin’in çok daha agresif bir yanıt verip vermeyeceği ise şimdiden kestirilemiyor ancak pasif bir görüntü sergileyerek Rus kamuoyunda oy kaybetmek istemeyecek Putin’in ağır bir cevap verme ihtimali çok yüksek olarak görülüyor. Dolayısıyla, Üçüncü Dünya Savaşı’na giden yol Petya virüsünden geçiyor olabilir.

Elon Musk, Model 3’ün çıkış tarihini açıkladı

0

Tesla’nın uzun zamandır beklenen, “düşük fiyatlı” elektrikli otomobili Model 3’ün piyasaya çıkış tarihi kesinleşti.

Tüm yasal izinleri tamamladıklarının altını çizen Musk, aracın 7 Temmuz Cuma gününden itibaren yollara çıkabileceğini duyurdu. Ancak Musk, ilk 30 müşteriye aynı anda teslimat yapabilmek için çıkış tarihini 28 Temmuz olarak belirlediklerinin altını çizdi. Böylece, Model 3’ü satın almak için ön ödeme yapan ilk 30 kişi 28 Temmuz günü araçlarını teslim alabilecekler. Bu teslimat sırasında ise büyük ihtimalle medyanın ilgisini çekecek önemli bir basın lansmanı da yapılacak.

Tesla Model 3’ün kalan siparişleri ise bu teslimatın ardından hızla bitirilecek. Üretim hızı artarak devam edecek. Ağustos ayı boyunca sadece 100 otomobil fabrikadan çıkacak ancak Eylül’de bu sayı 1500 olacak. Ekim’de ise 20 bin sayısına ulaşılacak. 

Model 3 ile beraber Tesla artık fiyat olarak benzinli araçlarla rekabet edebilecek bir fiyat politikasına sahip olacak. Araçlar, tek şarjla şehirler arası yolları kat edebilecek yeteneğe sahip olacak ve Model 3’ler sayesinde şehirlerdeki elektrikli araç sayısı arttıkça, şehir yönetimleri ve yatırımcılar, elektrikli araçların şarj ihtiyaçlarına uygun çözümleri de şehir alt yapısına entegre edecekler. Dolayısıyla, Model 3 için elektrikli araç devriminde önemli bir adım yorumu yapılıyor.