
DataStar’dan fansız endüstriyel PC

Eric Schmidt: “İnternet gözden kaybolacak”

Akıllı telefondan sonra sırada akıllı masa var

O2 rekor fiyata alınabilir

AssisTT, Çorum’un ilk kurumsal çağrı merkezini açtı

BT’den şirketlere kişiselleştirilmiş video hizmeti
Dünyanın önde gel
en bilişim teknolojileri şirketlerinden BT Global Services (BT), firmalara özel video çözümleri sağlayan ve bu konuda öncüler arasında yer alan Idomoo ile özel bir işbirliği yaptığını açıkladı. BT, bu işbirliği kapsamında, “Cloud Contact” hizmet portföyüne kişiselleştirilmiş video yeteneklerini de ekliyor. Bu hizmetle birlikte şirketler, kısa, kişiye özel, yüksek kaliteli videoları milyonlarca müşteriye kolayca iletebilecek.
İngiltere’nin önde gelen iki bankası tarafından pilot uygulaması gerçekleştirilen “Cloud Contact kişiselleştirilmiş video hizmeti” teknolojisinde şirketlere, bir video mesaj şablonu sağlanıyor ve kişiselleştirilmiş mesaj üretmek için her bir müşteriye uygun verilerin kolaylıkla girilmesine imkan tanınıyor. Kişiselleştirilmiş sesli anlatım ve bireysel veriler, müşterilerin videonun kendisine özel olduğunu kolayca anlamasını sağlıyor.
Kişiselleştirilmiş video hizmeti, ilk pazarlama aşamasından müşteriyle ilişki kurulmasına kadar uzanan sürecin her aşamasında kullanılabiliyor. Birçok farklı dil, metin ve ses seçeneklerinin sunulduğu hizmette, bu seçenekler videoyu izleyen müşteri tarafından bizzat da seçilebiliyor. Bu çözümle görme engeli olan müşterilere de ulaşabilen şirketler için geleneksel yazılı belgeler ve sesli aramalar dönemi de sona eririyor.
Hizmetin buluttan sağlanması sayesinde şirketin bu teknoloji için ekstra bir yatırım yapmasına da gerek kalmıyor. Firmanın web tabanına kolayca entegre edilebilen bu hizmet, kişiselleştirilmiş videoların neredeyse gerçek zamanda yaratılmasına olanak sağlıyor. Üstelik şirketler mesajlarını, PC, tablet, akıllı telefon veya akıllı TV gibi diledikleri cihaza direkt olarak iletebiliyor.

Çalışanlar teknolojiyle daha mutlu
Bu yıl ikinci kez gerçekleştirdikleri Küresel Gelişen İşgücü Araştırması’nın sonuçlarını açıklayan Dell ve Intel, günümüz çalışanlarının konumunu da ortaya koydu.
Gelişen İşgücü Raporu, günümüzde nerede ve nasıl çalışıldığını ortaya koyarak, ofiste ya da evde çalışan profesyonellerin en iyi performansı sergileyebilmek için ne gibi teknolojilere ihtiyaç duydukları konusunda işverenlere önemli veriler sunuyor.
Araştırmada öne çıkanlar
Araştırmada ortaya çıkan temel eğilimler, çalışanların nerede ve nasıl çalıştıklarına, teknolojinin özel ve mesleki hayatlarını nasıl etkilediğine ve teknolojinin gelecekteki otomasyonu çevresindeki tahminlere odaklandı.
Her sorunu çözecek tek bir çözüm yok
Çalışanlar, ne zaman ve nerede çalışıyor olurlarsa olsunlar, işlerini tek bir cihazla yapmıyor, aynı anda birden çok cihaz kullanıyor. Masaüstü bilgisayar kullananların yarısından fazlası, aynı zamanda başka bir cihaz daha kullanıyor. İş için tablet ya da ‘2’si 1 Arada’ dizüstü bilgisayarı tercih edenler, bunları daima başka cihazlarla birlikte kullanıyor. Bununla birlikte, tablet ve ‘2’si 1 Arada’ kullanımı artıyor. Bu cihazlar, en çok yöneticiler tarafından ve gelişmekte olan ülkelerde tercih ediliyor. Performans, çalışanların iş cihazlarındaki önceliği olarak öne çıkıyor. Çalışanların yüzde 81’i, performansı birinci ya da ikinci en önemli unsur olarak gösteriyor.
Çalışmanın nerede yapıldığı da kullanılan cihazlar üzerinde etkili oluyor. Finansal hizmetler, kamusal sağlık hizmetleri ve devlet kuruluşları başta olmak üzere, çalışanların yüzde 62’si, işyerindeyken birincil iş cihazı olarak masaüstü PC’yi görüyor. Ancak evde çalışılırken dizüstü bilgisayarlar da masaüstü bilgisayarlar kadar sık kullanılıyor. Çalışanlar, evlerinde kişisel nedenlerle teknolojinin daha mobil formlarına geçerken; dizüstü bilgisayar, tablet ve ‘2’si 1 Arada’ kullanımı ofise oranla yükseliyor.
Ofis hâlâ kral
Çalışanlar artık farklı yerlerde iş yapabilseler de ofis hâlâ birincil çalışma ortamı olmayı sürdürüyor. Çalışanların yüzde 97’si, zamanlarının en azından bir kısmını işverenlerinin ofisinde geçiriyor. Gelişmiş ülkelerde çalışanların ise haftada ortalama 32 saati ofiste geçiyor.
Gelişmekte olan ülkelerdeki çalışanlar için bu süre 26 saat. Küresel olarak çalışanların yüzde 35’i, ortalama olarak haftada 2 saat herkese açık yerlerde çalıştığını belirtiyor. Çalışanlar, ortalama olarak haftada dört saat dışarıda (örneğin, bir müşterinin ofisinde), 5 saat de evlerinde çalışıyor. Ofiste geçirilen ortalama süre ise haftada 29 saat.
Her 5 çalışandan 1’i kulaklık takıyor
Tüm bunlara ek olarak ofisteki dikkat dağıtıcı unsurlar da sorun olarak görülüyor. Ofis merkezli çalışanların yüzde 76’sı en verimli çalışmayı ofis ortamında ve kendi masalarında gerçekleştirdiğini belirtirken; yüzde 48’lik kesim ise ofis ortamında sık sık çalışmasının bölündüğünü ifade ediyor. Çalışanların neredeyse 5’te 1’i ofiste kulaklık ya da kulak tıkacı kullanırken; çalışmasının sık sık bölündüğünü belirtenlerde bu oran iki katına çıkıyor.
Araştırma sonucuna göre, ofisin bireyler arası iletişimin artmasına da çok büyük bir katkısı olmuyor. Çalışanların yüzde 51’i fiziksel olarak yakınlarında bulunan çalışma arkadaşlarıyla doğrudan konuşmak yerine, çoğu zaman internet üzerinden mesajlaşarak ya da e-posta yoluyla iletişim kuruyor.
Kim daha üretken? Ofistekiler mi, dışarda çalışanlar mı?
Evden çalışanlar hakkındaki algılar değişiyor. Artık insanların yüzde 52’si, evden çalışanların ofiste çalışanlar kadar ya da daha fazla üretken olduklarını düşünüyor. Bununla birlikte, bu algının her yerde değiştiği de söylenemez. Çin, Hindistan, Türkiye ve BAE’deki 10 çalışandan 4’ü, evden çalışanların daha az üretken olduklarına inanırken; gelişmiş ülkelerdeki çalışanların yüzde 29’unun bu konuda kesin bir fikri yok. Herhangi bir süreyle evde çalışanların yarısı, evde ofise kıyasla daha üretken olduklarını düşünüyor. Kalan yüzde 50’nin yüzde 36’sı, evde ve ofiste eşit derecede üretken olduklarına inanıyor. Sadece yüzde 42’lik bir kesim, evde daha az üretken olduğunu söylüyor.
Evden çalışanın stresi daha az, ama…
Araştırma, evden çalışmanın faydalarını da ortaya koyuyor; çalışanların yüzde 30’u daha fazla uyuyor, yüzde 40’ı daha az otomobil kullanıyor ve yüzde 46’sı kendisini daha az stresli hissediyor. Ancak evde de her şey mükemmel değil. Eşler, çocuklar, anne babalar ve ev hayvanları çalışmayı bölebiliyor ve çalışanların yüzde 20’si evden çalıştığında daha az egzersiz yaptığını, yüzde 38’i ise daha fazla atıştırdığını belirtiyor.
Vakit yetmiyor, işler evde tamamlanıyor
Teknolojideki yenilikler devam ettikçe, insanlar mesleki yükümlülüklerini ne zaman ve nerede yerine getireceklerini seçme konusunda daha fazla esnekliğe sahip oluyor. Tüm dünyada çalışanların yüzde 64’ü, en azından bazı işlerini mesai saatlerinden sonra evlerinde tamamlıyor. Gelişmekte olan ülkelerde, işverenler çalışanlardan giderek yükselen bir oranda evdeyken erişilebilir olmalarını bekliyor. Bu ülkelerdeki çalışanların yüzde 83’ü, iş e-postalarını mesai saatlerinden sonra da kontrol ettiklerini söylüyor. Gelişmiş ülkelerde ise bu oran yüzde 42.
Yöneticiler için iş hayatı ile özel hayat arasındaki sınır, diğer çalışanlarda olduğundan daha belirsiz. Yöneticiler, diğer çalışanlara göre özel teknolojilerini iş için daha sık kullanıyor (yüzde 37’ye karşılık yüzde 64). İş teknolojisini özel amaçlar için kullanmak üzere eve götürüyor (yüzde 20’ye karşılık yüzde 45) ve işte kişisel web sitelerini / uygulamalarını / yazılımlarını kullanıyorlar (yüzde 49’a karşılık yüzde 67).
Tüm dünyada çalışanların yarısından fazlası, kişisel cihazlarını iş için kullanıyor ya da gelecekte bunu yapacaklarını düşünüyor; yüzde 43’ü ise kişisel cihazlarını, şirketlerinin haberi olmaksızın, gizlice iş için kullanıyor. Akıllı telefonlar ve dizüstü bilgisayarlar bu alanda başı çekiyor.
Teknoloji nasıl bir role sahip?
Dünyada her dört çalışandan biri işyerinde kendilerine sunulan teknolojiden etkilendiklerini, üretkenliklerini artıracak daha iyi teknolojilerin sunulması durumunda yeni bir işe geçmeyi düşünebileceklerini söylüyor. Yetersiz teknoloji yüzünden işlerinden ayrılmaya en yatkın olanlar ise medya ve eğlence sektöründe çalışanlar. Özellikle yönetici pozisyonunda ve gelişmekte olan ülkelerde çalışanlar, mevcut işverenleriyle çalışmaya devam etmek için en ileri teknolojiyi bekliyor; aksi takdirde başka işleri değerlendiriyorlar.
Çalışanların yüzde 76’sı, geçen yıl teknolojinin çalışmalarında etkili olduğunu belirtirken; yüzde 46’sı teknolojinin üretkenliklerini artırarak daha hızlı iletişim kurmalarını sağladığını belirtiyor.
Çalışanlar, teknolojinin geleceği konusunda genel olarak iyimserler; teknolojinin değişip gelişmeye devam edeceğine ve işgücüne farklı yeterlilikler sağlayacağına, ancak insanların çalışma biçimini köklü bir şekilde değiştirmeyeceğine inanıyorlar. Gelecekte klavye yerine ses tanıma teknolojisinin kullanılacağını (yüzde 92), tüm bilgisayarların el hareketlerini algılayacağını (yüzde 87) ve klavye ile farenin tarihe karışacağını düşünüyorlar (yüzde 88).
Çalışanlardan sadece yüzde 34’ü kendi yaşam süreleri içinde işlerinin tamamen otomatik olarak yapılacağı bir teknolojinin mümkün olacağını düşünüyor. Gelişmekte olan ülkelerde, özellikle BAE, Hindistan ve Türkiye’de çalışanlar teknolojiye bağlanmaya daha istekliyken; Birleşik Krallık, ABD ve Japonya’da çalışanlar çalışma hayatlarında daha fazla insani unsur görmek istiyorlar.




BTS Bilişim, Microsoft’un Silver Partner’ı oldu
Yazılım çözümleri geliştirme ve danışmanlık alanında uzman kadrosu ile müşterilerine hizmet veren BTS Bilişim, sertifikasyon sürecini tamamlayarak Microsoft’un Silver Partner’ı oldu.
Müşterilerinin ihtiyaç duyduğu alanlarda özel yazılım çözümleri sunan BTS Bilişim, Microsoft ile olan çözüm ortaklığı seviyesini daha da yükselterek devam ettirmeyi hedefliyor.
BTS Bilişim, yazılım çözümlerini ve danışmalıklarını şu sektörlere sunuyor: İlaç üreticisi, ithalatcı ve pazarlamacıları, biyoteknoloji üretici ve pazarlamacıları, tıbbi cihaz üretici ve pazarlamacıları, gıda üretici pazarlamacı ve dağıtıcıları, mümessil ecza depoları, kimyasal üretici ve pazarlamacıları, laboratuvarlar, veteriner, kozmetik, gıda takviyesi üretici ve pazarlamacıları, bankalar, genel üretim tesisleri, kamu kuruluşları, yüksek teknoloji üretici ve pazarlamacıları, otomotiv üretici ve pazarlamacıları, enerji üreticileri ve lojistik sektörü.
SAP’den sosyal dezavantajlı çocuklara teknoloji eğitimi

Türk Telekom’dan iş yeri müşterilerine avantajlı çözümler
İş yerlerinin en büyük teknoloji ve çözüm ortağı Türk Telekom, Avantaj Bizden Dünyası ile müşterilerine ihtiyaçları olan ürünleri pratik, kolay ve avantajlı fiyatlarla sunmaya devam ediyor. İş yerleri, Türk Telekom’un Multinet ile gerçekleştirdiği iş birliği kapsamında akaryakıt, kuru temizleme, kargo ve mobil sağlık gibi hizmetlere indirimli fiyatlarla sahip olma avantajı elde ediyor. İş yeri müşterileri, Teknobadi’den yapacakları mobil web sitesi yapımı ve mobil web sitesi tasarımı hizmetlerine de yarı fiyatının altında sahip oluyor.
İş yerleri, ihtiyaçlarını Multinet ile avantajlı fiyatlarla karşılayacak
Türk Telekom Avantaj Bizden Dünyası, iş yeri müşterilerine özel pek çok fırsatı Multinet ile indirimli fiyatlarla sunuyor. Multinet ile Multi Avantaj Business ekosistemine giren müşteriler, MNG Kargo (yurt içi) ve Fedex Kargo’dan (yurt dışı) gönderimlerini yüzde 50 indirimle yaparken, Damla Su siparişlerinde yine yüzde 50’lik indirime sahip oluyor. Öte yandan Dry Taxi Kuru Temizleme’den yüzde 40 indirim kazanan iş yeri müşterileri, Acıbadem mobil sağlık hizmetlerinde de yüzde 35 oranında indirim şansı yakalıyor. Müşteriler akaryakıt alışverişlerini ise Shell’den yüzde 3 indirimle yapabiliyor.
Müşterilerin kampanyadan yararlanması için 8288’e MULTINET yazıp boşluk bırakarak başında sıfır olmadan alan kodu ile beraber iş numaralarını (Örnek: MULTINET 212XXXYYZZ) SMS olarak göndermeleri yeterli. İş yeri müşterileri, yanıt olarak dönen kampanya kodunu Multinet’in kampanyaya özel 0212 272 37 37 numarasını arayarak, sipariş esnasında kullanabilecektir.
Teknobadi’den yarı fiyatının altında mobil site paketleri
Türk Telekom iş yeri müşterileri, www.teknobadi.com/turktelekom sitesinden satın alacakları mobil site ürünlerine yüzde 70’e varan indirimlerle sahip oluyor. İş yerleri, Teknobadi ile yapılan iş birliğiyle hazır mobil web site paketleri için 139 TL yerine 69 TL öderken, mobil web sitesi tasarımı için de 599 TL yerine 199 TL ödeyip önemli bir avantaj elde ediyor. Hızlı, güvenilir, fonksiyonel mobil site tasarımları ile iş yerleri artık müşterilerine mobilden de ulaşıyor.
Avea, Nokia Networks ile 4G’ye hazır
2015’in ilk çeyreğinde ihalesinin yapılacağı belirtilen 4G frekanslarında operatörler de hazırlıklarını artırdı. Bu kapsamda Avea‘nın İstanbul’daki Teknoloji Merkezi’nde dün hareketli ve hızlı saatler yaşandı.
Nokia Networks ekipmanlarıyla gerçekleştirilen üç farklı test, 4G sonrası yaşamımızda neler değişeceğini de göstermiş oldu. Düzenlenen toplantıda bir konuşma yapan Avea Networks Grup Direktörü Cemal Baki, ulaşılan 3,6 Gigabit hızın yüksekliğine dikkat çekerken, test sırasında kullandıkları ekipmanların halihazırda Türkiye’nin yarısından fazlasında kurulu olduğunu belirtti.
4G’ye geçişin 3G’den daha hızlı olacağını da ifade eden Baki, bu altyapıya hazır olduklarını, kullanımdakilerle aradaki farkın yazılım ve bazı kartlar olduğunu da belirtti.
Türkiye’deki ilk 4×4 MIMO testi
Yapılan demoda üç farklı test gerçekleştirildi. İlk testte, 4×4 MIMO özelliğine sahip Nokia Networks cihazıyla deneme yapıldı. Cemal Baki, bu testin Türkiye’de ilk kez Avea tarafından gerçekleştirildiğini kaydederken, test sırasında 4GB’lık bir film yaklaşık 1,5 dakika içinde indirildi. Baki, kullanılan ekipmanın şu an cep telefonlarının içine girecek kadar küçülmediğini, ancak 1 yıl içinde bunun gerçekleşmesinin beklendiğini de ifade etti.
Gerçekleştirilen son testte ise 24 adet telefon, 4G için kurulan sisteme bağlandı. Her bir telefonun 150 Mbit’lik hızlara ulaştığı testte toplamda 3.6 Gbit’lik hıza ulaşıldı.
Toplantı sırasında görüşlerini de aldığımız Nokia Networks Türkiye Satış Direktörü Özlem Öztürk Sağlıkova ise Avea ile uzun yıllardır birlikte hareket ettiklerini belirtti. Dünyada çeşitli ülkelerde 4G altyapısı kurulumları gerçekleştirdiklerini belirten Sağlıkova, bu teknolojiyi Türkiye’de sunmaktan duydukları memnuniyeti belirtti.
Yöneticiler nesnelerin interneti hakkında ne düşünüyor?

Dropbox, mobil yazılım şirketi aldı
Geçtiğimiz gün yapılan açıklamaya göre bulut teknoloji servislerinin önde gelen isimlerinden olan Dropbox, bir başka markayı daha kendi bünyesine geçirdi. Mobil yazılım ürünleri ve mühendislik çözümleri ile öne çıkan İsrail merkezli CloudOn‘u satın alan marka, şirketin 30 çalışanını da kendi ekibine katmaya karar verdi. Öte yandan CloudOn, Dropbox’ın İsrail’deki merkezlerinden biri haline gelecek.
Milyonlarca dolar nakdi ile eli güçlü şekilde yeni atılımları kendi çatısı altına alan Dropbox, daha çok üst seviyedeki küçük çaplı mühendislere gözünü dikiyor. CloudOn’un yöneticisi Ilya Fushman ise yeni sahiplerinin ilk kez bu kadar yüksek sayıda çalışanı bulunan bir markayı satın aldıklarını dile getiriyor.
CloudOn’un dokuz milyonluk kullanıcı kitlesi mobil cihazlar üzerinden Word, Excel ve diğer dosyaları düzenleyebiliyor. Fushman’ın açıklamasına göre şirketin bu hizmeti 15 Mart 2015 tarihinde sona erecek ve tüm servisler Dropbox üzerinden verilecek.
Facebook, mobilde 1 milyara ulaşıyor
eMarketer’a göre bu yılın her bir ayında mobil cihazlar üzerinden Facebook’a ulaşım değeri 1 milyarı bulacak. Küresel pazardaki Facebook kullanıcılarının yüzde 70’i ve 2018’e kadar düzenli giriş yapacak kitlenin üçte biri mobil telefonları tercih edecek, toplam kullanıcı sayısı ise 1.34 milyara ulaşacak.
Bilindiği gibi Facebook’un reklam gelirleri son 12 ayda neredeyse ağırlıklı olarak mobil kullanım üzerinden gelmişti. Bir önceki sene, 2013 yılında Facebook’un 6.99 milyar dolarlık reklam gelirinin yüzde 45’i ise tamamen mobil reklamlar ile sağlandı. İçerisinde bulunduğumuz 2015’te ise mobil reklamlar total gelirin yüzde 73’ünü kapsayacak (10.90 milyar dolar) ve bu değer küresel pazar için geçerli olacak.
Öte yandan eMarketer’a göre dünya genelindeki mobil Facebook kullanımı 1.58 milyara ulaşıyor. Bu kullanım oranının Çin ve Rusya’daki güçlü alternatif ve rakiplere rağmen gerçekleşeceği de belirtiliyor.
ABD‘de de durum değişmiyor. Ülkedeki Facebook üyelerinin yüzde 80’i (123.1 milyon kişi) mobil telefonlar üzerinden platforma erişim sağlayacak. ABD’deki reklam gelirlerinin yüzde 74’ünün de mobilden sağlanacağı iddia ediliyor.
Dünyanın en büyük ikinci Facebook kitlesine sahip olan Hindistan‘da ise bu yıl ilk kez mobil telefon kullanıcılarının sayısının öne geçmesi bekleniyor. İki yıl sonra bu oran Amerika’daki mobil kitlenin de önüne geçmeyi başaracak. Üçüncü en büyük pazar olan Endonezya’da benzeri bir durumun olacağı belirtiliyor.
MasterCard, girişimcileri Start Path ile destekliyor
Her yıl Avrupa’dan sekiz girişimci şirket seçen ve girişimcilere 12 aylık eğitim sunan MasterCard, Start Path eğitim programını bu yıl Nisan ayında başlatacak. Türk girişimcilerin katılımına da açık Start Path’te başvurular 19 Şubat tarihine kadar alınacak.
İnovatif ticaret çözümleri geliştirmek isteyen ya da çözümünü şimdiden test aşamasına getirmiş girişimciler arasından Mart ayında yapılacak değerlendirmede seçilecek 8 şirket, 12 aylık hızlandırma programının ilk etabında Dublin’de eğitime katılacak. MasterCard’ın global uzman havuzundan eğitmenlerle birlikte MasterCard partnerleri de girişimcilerin iş fikirlerini geliştirmeleri için mentorluk sunacak.
Dublin’deki eğitimin ardından mentorluk süreci sahaya taşınacak. Şirketler tam kapasiteyle çalışarak, MasterCard’ın stratejik müşterileriyle bir araya gelecek. Kritik çözümler ve özel ürünler ortaya koyma ve iş modellerini hayata geçirme fırsatı bulacak. Start Path Europe katılımcıları böylece yaratıcı fikirlerini MasterCard’ın geniş partner ağıyla buluşturma şansını yakalayacak. Start Path Europe için başvurular 19 Şubat’a kadar f6s.com/mastercardstartpath adresinden toplanıyor.
Bilişim sektörüne 10 bin kişi aranıyor
Bilişim, işsizliğin görülmediği, tam tersine işgücü açığının giderek arttığı bir sektör. Açığın 50 bin civarında olduğu tahmin edilen sektörde çalışan sayısı ise yaklaşık 150 bin. Türkiye Bilişim Sanayicileri Derneği (TÜBİSAD) verilerine göre sektör 2013’te yüzde 12 büyüyerek 61.6 milyar TL’ye ulaştı.
Yenibiris.com’da, 2014 yılında en fazla iş ilanı verilen sektörler arasında bilişim 7. sırada yer alıyor. Başta yazılım uzmanı olmak üzere bu dönemde işe alınacak kişi sayısı 10 bine yakın. Yenibiris.com verilerine göre firmalar, en çok yazılım uzmanı ve teknoloji satışında uzman kişileri arıyor. Yazılımda en fazla talep görenler ise sırasıyla .NET yazılım uzmanı, ASP.NET yazılım uzmanı, mobil yazılım uzmanı, web yazılım uzmanı, PHP yazılım uzmanı ve Front End yazılım geliştirme uzmanı. Doldurmakta en zorlanılan pozisyonların başında Java yazılım geliştiricisi geliyor.
Araştırmaya göre en çok aranan ilk 10 pozisyon ve aranılan personel sayısı yaklaşık olarak şu şekilde sıralanıyor;
1- Yazılım uzmanı / %16 / 1600 kişi
2- Satış temsilcisi / %12 / 1200 kişi
3- Sistem ve network uzmanı / %10 / 1000 kişi
4- Grafik/Web tasarım uzmanı / %7 / 700 kişi
5- Veritabanı yöneticisi / %5 / 500 kişi
6- Teknik servis elemanı / %5 / 500 kişi
7- Yönetici asistanı – Sekreter / %3 / 300 kişi
8- SEO (Arama Motoru Optimizasyonu) uzmanı / %3 / 300 kişi
9- Yazılım test uzmanı / %2 / 200 kişi
10- Eğitim destek elemanı / %2 / 200 kişi
Y Kuşağı’na göre geleceğin sektörü
Deloitte tarafından bu yıl dördüncüsü gerçekleştirilen ‘Y Kuşağı Araştırması’ Davos’ta, Dünya Ekonomi Forumu’nda açıklandı. Y Kuşağı’nın günümüzde hangi sektörleri cazip bulduğuna, bu cazibeye sebep olan faktörlere, lider ve lider organizasyon olmayı nasıl tanımladığına ışık tutan araştırma, 1982 ve sonrasında doğan, aralarında Türkiye’nin de bulunduğu gelişmiş ve gelişmekte olan 29 ülkede, 7 bin 800 kişinin katılımıyla gerçekleştirildi.
Deloitte Türkiye Strateji, İş Geliştirme ve Pazarlama Lideri Uğur Süel, Y kuşağının bu sektörü tercih etmesinde onu eğlenceli bulmasının yanında; sektörle yenilikçi, esnek, inisiyatif kullanabilmeyi eşleştirmesinin de bulunduğuna dikkat çekiyor.
Araştırmanın dikkat çeken sonuçları ise şu şekilde;
Y Kuşağı’nın en çok tercih ettiği sektör Teknoloji, Medya ve Telekomünikasyon (TMT): Y kuşağı öncelikli olarak çalışmak istediği sektörü TMT olarak belirtiyor (Global %46 – Türkiye %63). Türkiye’de sektör tercihi kadın – erkek arasında farklılık gösteriyor. Kadınların %58’si TMT’yi tercih ederken, erkeklerin %67’si TMT diyor. Türkiye’de TMT’nin ardından kadınlar için hizmet ve kamu sektörü geliyor. Erkekler için ise ikinci sırada enerji ve doğal kaynaklar sektörü yer alıyor. Türkiye’de en az rağbet gören sektör ise ulaştırma ve dağıtım.
Y Kuşağı en çok büyük ölçekli global şirketlerde çalışmak istiyor: Ancak ilginç nokta gelişmekte olan ülkelerdeki Y kuşağı, gelişmiş ülkelerdeki gençlere kıyasla bunu çok daha fazla tercih ediyor. Aynı zamanda gelişmekte olan ülkelerde girişimci ruh iki kat daha fazla ön plana çıkıyor. Gelişmekte olan ülkelerdeki Y kuşağı ya kendi işinin patronu olmak istiyor ya da global köklü firmada liderlik yolunda yürümek istiyor. Türkiye’deki Y kuşağının her iki kişisinden biri, büyük ölçekli, global firmalara talep gösteriyor. Her 4 kişiden biri de kendi işini kurmak istiyor.
Y Kuşağına göre gerçek lider stratejik düşünen, ilham veren, vizyoner ve iletişim becerileri kuvvetli olan kişidir: Türkiye’de ise stratejik düşünmenin yanı sıra kararlılık, demokratik yaklaşım, inovasyon ve hitabet gücü de ön plana çıkıyor.
Y Kuşağı’na göre bir kurumu çalışanlarına karşı davranışı lider yapar: Y Kuşağının bir kurumu lider olarak tanımlamasında en belirleyici özelliği kurumun çalışanlarına karşı davranışı (eğitim ve kariyer fırsatları) oluşturuyor. Daha sonra ise yenilikçi olması (yenilikçi ürün ve hizmetler sunması), kurumun topluma sağladığı katkı ve finansal başarı geliyor.
Liderler beklentiyi karşılamakta zorlanıyor: Hem günümüz liderleri hem de Y Kuşağı (eğer onlar lider olsaydı) için organizasyonların geleceğini garanti altına almak ve verimlilik öncelik taşıyor. Ancak Y Kuşağı mevcut liderlerin kâr ve kişisel gelirlere daha fazla öncelik verdiğini düşünüyor. Diğer yandan kendileri lider olsalar insan faktörüne (çalışanların refahı, gelişimi) daha çok önem vereceklerini belirtiyor. Bu da lider kurum tanımlarıyla örtüşüyor.
Her iki kişiden biri lider olmak istiyor: Hem globalde (%53) hem de Türkiye’de (%55) her iki Y Kuşağı üyesinden biri lider olmak istiyor. Gelişmekte olan ülkelerdeki Y Kuşağı (%65), gelişmiş ülkelerdeki Y Kuşağına (%33) göre liderlik pozisyonu ile daha çok ilgileniyor.
KOBİ’ler buraya
Fujitsu; nihai müşteri ve onların kanal ortaklarına yönelik, giriş seviyesinde güçlü depolama sistemleri sunuyor. Yeni Fujitsu ETERNUS DX60 S3; küçük ve orta ölçekli işletmelerin (KOBİ) artan veri yönetimi ihtiyacını karşılamak amacıyla etkin bir maliyet çözümü sunuyor. Özel müşteri desteği sağlayan Fujitsu SELECT iş ortakları tarafından satışı yapılan sistem; kurulum, yapılandırma, işletme ve bakımının kolaylığıyla ön plana çıkıyor. Sistem, uygun maliyetle sürekli artan veri miktarlarının yönetilmesini ve depolanmasını sağlıyor.
ETERNUS DX60, daha önceki sürümlerle karşılaştırıldığında; daha hızlı bağlantı arabirimi, yüksek performansı, iyileştirilmiş fiyat-performans oranı, iki katına çıkarılan önbellek boyutu ile geliştirilmiş snapshot ve replikasyon özellikleriyle dikkat çekiyor. Sistem diğer yandan, genellikle daha pahalı ve yüksek sınıf sistemlerde bulunan sanallaştırılmış sunucu ortamları desteği ve Thin Provisioning gibi kurumsal özellikleri de bünyesinde barındırıyor. Ayrıca geleneksel kapasite tabanlı modellere oranla daha öngörülebilir lisanslama modeli kullanan, daha zengin özellikler içeren ETERNUS SF sürümüne de yükseltilebiliyor.
Fiyatlandırma ve kullanılabilirlik
Fujitsu ETERNUS DX60 S3 depolama sistemi, dünya çapında yaygın kanal ortakları aracılığıyla ya da Fujitsu’dan direkt olarak temin edilebiliyor. ETERNUS SF Express depolama yönetimi paketi de fiyata dahil olarak sunuluyor.
Türkiye’de eSpor profesyonel ligine kavuştu
Türkiye’de eSpor kavramının en büyük destekçisi Riot Games Türkiye, gnçtrkcll ve Coca-Cola Zero işbirliğiyle Türkiye’nin ilk profesyonel eSpor ligi olan ‘League of Legends Şampiyonluk Ligi’nin başladığını düzenlediği basın toplantısıyla duyurdu.
Dünyada milyonlara hitap eden eSpor heyecanını Türkiye’ye taşıyan Şampiyonluk Ligi, sezon boyunca profesyonel takımların çekişmeli mücadelesine sahne olacak. İnternet üzerinden canlı yayınlanacak Lig boyunca gerçekleştirilecek müsabakalar sonucunda final mücadelesine hak kazanan takımlar, Ağustos’ta gerçekleştirilecek muhteşem finalde Türkiye Şampiyonluğu için mücadele edecek. Şampiyon takım ise uluslararası arenada Türkiye’yi temsil edecek.
Beşiktaş, eSpor liginde mücadele edecek dünyadaki ilk spor kulübü oldu
Türkiye’nin ilk ‘Profesyonel eSpor Ligi’ni hayata geçirmenin eSpor’u desteklemek adına ortaya koydukları çabalar için önemli bir dönüm noktası olduğuna dikkat çeken Riot Games Türkiye eSpor Yöneticisi Bora Koçyiğit, şunları söyledi:
“Riot Games olarak Türkiye’de eSpor kavramını daha geniş kitlelerle buluşturmak ve yaygınlaştırmak için büyük çaba gösteriyoruz. Bu çabalarımız neticesinde dünyada bir ilk gerçekleşti ve Beşiktaş profesyonel eSpor ligine dahil oldu. Bunun bir benzeri daha yok. Geçtiğimiz yıl 10 binden fazla kişinin katılımıyla Ülker Sports Arena’da gerçekleştirdiğimiz League of Legends Türkiye Finali’nden lider ayrılan takımın Dünya Şampiyonası’nda bölge elemelerine kadar yükselmesi bizim için büyük bir adımdı. Bu yıl gnçtrkcll ve Coca-Cola Zero işbirliğiyle bu vizyonumuzu bir adım daha ileri taşıdık ve Türkiye’nin ilk Profesyonel eSpor Ligi olan Şampiyonluk Ligi’ni hayata geçirdik.”
Türkiye’de lisanslı eSporcu sayısı 3 bine yaklaştı
Tüm dünyada kısa sürede büyük hayran kitlelerine ulaşan eSpor, ülkemizde de büyük bir ilgiyle karşılanıyor. Türkiye’de eSpor adına 7 bin 757 kayıtlı takım, 42 bin 664 takıma kayıtlı oyuncu ve 2 bin 560 lisanslı sporcu yer alıyor. Riot Games eSporun gelişmesi için 2014 yılı içerisinde 700’den fazla turnuva gerçekleştirdi.
Onbinleri statlarda, milyonları ekran başında topluyor
eSpor, seyirci konusunda da büyük bir kitleyi peşinden sürüklüyor. Geçtiğimiz yıl 12 Temmuz’da gerçekleştirilen League of Legends Türkiye Büyük Finali için 10 binden fazla eSpor sevdalısı Ülker Sports Arena’ya akın etmiş, 265 bin 550 kişi final mücadelesini bilgisayarları başından canlı olarak izlemişti. Seul’de gerçekleştirilen League of Legends Dünya Şampiyonası finali de 27 milyondan fazla izleyiciyi ekrana bağlamıştı.