ZyXEL’den kişiye özel bulut servisi
ÇMD’den genç liderlere tam destek
itelligence’da yeni isimler


Vodafone Smart 4 Power’ı tanıttı

- 3000 mAh pil ömrü
- 5 inç qHD IPS çoklu-dokunmatik (multitouch) ekran
- Android 4.4 KitKat işletim sistemi
- LTE (CAT 4) / 150 Mbps’ye kadar indirme (download) hızı
- 4 GB dahili depolama alanı, 32 GB’ye kadar mikro SD kart desteği
- 1 GB RAM
- Konuşma süresi: 24 saat (2G), 18 saat (3G), 12 saat (4G)
- Bekleme (standby) süresi: 480 saat (2G), 360 saat (3G), 240 saat (4G)
IFA 2014’te gözden kaçmaması gereken nedir?
#UNGOVFORUM 4-5 Eylül’de İstanbul’da
CIO’lar için başarıya giden üç kritik etken
Mohamed Talaat’a Türkiye görevi

IBM Watson’dan stratejik adımlar
Samsung’tan KOBİ’lere güzellik
Microsoft ‘teknoloji kampı’ başvuruları başladı
Tüm dünyada Microsoft’un, üniversitelerin herhangi bir bölümü ve sınıfında okumakta olan teknoloji meraklısı, bilgi seviyesi ne olursa olsun, öğrenme ve öğrettiklerini paylaşma tutkusu olan üniversite öğrencilerini davet ettiği, Microsoft Student Partners programına başvurular başladı.
Öğrencilerin kendilerini birçok alanda geliştirebilecekleri ve Microsoft teknolojileri konusunda bilgi edinebilecekleri program, 21-23 Eylül tarihlerinde Microsoft yetkilileri tarafından düzenlenecek eğitim kampıyla başlayacak. Programa kabul edilen öğrenciler daha sonra aldıkları eğitimler kapsamında Microsoft’un akademik alanlarda yürüttüğü projelerde görev alabilecek.
Program kapsamında öğrenciler, dönem içinde takımlar halinde gerçekleştirecekleri projelerde takım ruhunu kavramak ve sorumluluk almak konularında kendilerini geliştirirken, Microsoft teknolojilerini yakından tanıma olanağına sahip oluyor. Yeni dönem başvuruları kabul eden programa dileyen üniversite öğrencileri MSP program başvuru formu ile (http://aka.ms/msptr) kayıt olabiliyor.
Bu tarz programlar Microsoft gibi büyük işletmelerin başarılı öğrencileri cezbedip kazanması için büyük önem taşıyor.
TechInside Podcast – Bölüm 8
İşi bırakan spam yaptı

Tijen Armağan Enocta genel müdürü oldu
Teknoloji bağları, büklüm büklüm yolları…
- Türkiye teknolojiyi üretemiyor. Teknolojiyle ilişkimiz tüketmekten ibaret.
- Teknoloji harcamalarında donanımdan yazılıma / hizmete doğru bir geçiş gerekiyor.
- Türkiye’de teknoloji geliştirmeyi dünyadaki lider ülkelerle rekabetçi kılabilmek mevcut yapıda mümkün değil. Pek çok meselenin içinde duymaktan bıkmış olabilirsiniz ama ‘ekosistem’ denen o sihirli ortam oluşmadıkça bu topraklarda birilerinin bir şeyler geliştirmesi ancak kişisel hırs, inat, sermaye ve sabrıyla mümkün.
- Devletin sunduğu teşvikler 1960’lı yılların mantığını taşıyor. Bizdeki mevcut muafiyet ve teşvik adı altındaki devlet destekleri hala internet öncesi devirde (1960’larda) şirket ve çalışanların fiziki bir ortamda bir arada olmasını gerektiren çağın mantığını taşıyor. Bir alan belirlenecek, buraya teknoloji geliştirme bölgesi imtiyazı tanınacak ve insanlar fiziken o binalara toplanacak. Bunun karşılığında işveren vergi yükümlülüklerinde indirime tabi olacak. Peki evinde bir uygulama, oyun ya da benzeri bir hizmet geliştirecek kişinin bu denklemdeki yeri nedir? Ya da teknolojinin geliştirmek için fahiş fiyatlı teknoparklara mahkum olmanın mantığı?
- Türkiye’deki teknoloji geliştirme bölgesi stratejisi uygulama tarzıyla üniversiteleri fahiş fiyatlarla emlakçılık hizmeti sunmaktan öteye götürebilmiş değil. O desteğe en çok ihtiyaç duyan genç girişimciler daha yolun başında oyun dışında kalmak zorunda. Pek çok büyük ölçekli firma hiçbir şey geliştirmeden personelinin büyük bölümünü bu alanlara taşıyarak karını şişiriyor sadece.
- Teknoloji geliştirmeye aday girişimciler tanıtım eksikliği yüzünden kamunun artarak süren teknoloji teşvik ve hibe programlarının çoğundan haberdar bile değil. Oysa devlet neredeyse kapıyı çalan herkese para saçıyor (abartı payımın ‘biraz’ olduğunu iddia ediyorum). Üniversite, vakıf ve özel grupların emsalleri de cabası.
- Ne var ki desteklerin çoğu girişimcinin yapacağına değil yaptığına arka çıkmayı yeğliyor. Dolayısıyla fikir sahibinin şansı tutabileceği nefesle orantılı.
- Kamu ve özel sektörün himayesindeki bütün bu cansuyu projelerinin bir çatı kurum ya da oluşum tarafından duyurulması, anlaşılır bir şekla sokulması ve yol-yordam gösterilmesi gerekiyor (girişimci adam uğraşır, bulur, yapar demeyin. Silikon Vadisi’ndeki risk sermayedarlarının anılarını okursanız orada dahi girişimcilerin çoğunun bu konularda ne denli beceriksiz olduğunu görürsünüz. Girişimcinin öncelikli işi teşvik taramak, şartname çözmek, başvuru danışmanları ayartmak değil; hayalini hayata geçirmek).
- Türkiye’nin bilişim sektörü ağırlıklı olarak yabancı yazılım, donanım ve hizmetlerin pazarlaması üstüne kurulu. Bu dev sistemin cirosunu, istihdamını ikame etmek kısa vadede mümkün değil (üstelik bu yapı alanın da satanın da işine geliyor).
- Birçok ışıltılı başarı öyküsüne sahip (ve bu yüzden gölgesindeki dev hüsranları gizleyebilen) internet sektörünün girişimcilerinin çoğunun hedefi tam zamanlı bir işte çalışmadan kısa yoldan para kazanmak. Oysa bugünün internetinde şartlar her zamankinden daha eşitsiz, zorlu ve yüksek çıtalı.
- İnternet girişimcilerini destekleme (yani parlak fikirlere para yatırıp pay kapma) hevesiyle oluşan sermaye grupları tercihlerini neredeyse sadece e-ticaret sitelerinden yana yapınca Türk interneti mantar gibi açılan (ve aynı hızla kapanan) satış siteleriyle doldu. Ayakta kalabilen bir avuç örnek ise ilgiyi diri tutabilmek için varını yoğunu reklama yatırıyor. Kumarda kazanan hep masa; e-ticarette ise Google ve Facebook.
- Lafı geçmişken varlık modelini reklam gelirine bağlamış binlerce siteden esirgenen bütçelerin Google, Facebook, Twitter, LinkedIN, Foursquare gibi mecralara kolayca akıvermesi de ayrı bir bindiği dalı kesme öyküsü.
- Bütün bunlar yeterli gelmediyse unutmamamız gereken bir diğer gerçek de ‘Türk kullanıcısı’. Türk malını sevmez, tercih etmez, çok mecbur değilse kullanmaz. Acı ama gerçek. Garip geldiyse kendi hafızanızı yoklayın derim.
Xerox sahte ürünlere savaş açtı
Nesnelerin İnterneti sizi çağırıyor

- Broadcom yeni nesil Bluetooth bağlantı işlemcisi (BT 4.1 desteği)
- Beş adet mikro elektronik algılayıcı
- G-Sensor (hız ve ivme ölçer)
- Gyroscope (yönelim ölçer)
- E-compass (pusula)
- Baramotre (basınç ölçer)
- Nem ve ısı ölçer
- iOS ve Android için ücretsiz uygulama
- iBeacon teknoloji desteği
- Kablosuz şarj
- NFC
- Geliştirme yazılım kiti
