
Netaş, FATİH Projesi’nde en iyi teklifi verdi

IBM’den mobil ekonomiye 1 milyar dolarlık yatırım

Şirketler kurucu CEO’larıyla daha başarılı

Davos’un gündeminde internet vardı

13 yaşında Intel’den yatırım aldı

Çevre dostu üretim için yeşil kimya şart
Küresel ısınma ve iklimsel değişikliklerle artan çevre bilinci dünya çapında birçok sanayi kuruluşunun üretim biçimlerini de gözden geçirmesine neden oluyor.
Son 7 yıldır yayınladığı küresel vatandaşlık raporlarıyla, iş hedefleri ile çevre sorumluluklarını bir arada nasıl yürüttüğünü ortaya koyan Xerox, üretim yapan sanayi kuruluşlarının ve her ölçekten işletmenin Yeşil Kimya yaklaşımı ile doğaya verdiği zararı minimize edebileceğini söylüyor.
Yeşil Kimya, üretim faaliyetleri sırasında ortaya çıkan toksik maddelerin ve atıkların azaltılmasını, geri dönüştürülebilir ve enerji verimliliği sağlayan malzemelerin kullanılmasını amaçlayan bir mühendislik görüşü. Yeşil Kimya, sanayi üretim şekillerini değiştirerek veya iyileştirerek yaşamın sürdürülebilirliğine önemli katkılarda bulunmayı amaçlıyor. Yeni üretim biçimlerinin keşfi ve yeşil kimya gibi alanlarda da bilimsel çalışmalar yapan Xerox Kanada Araştırma Merkezi, Yeşil Kimya anlayışını hakim kılabilmek için izlenmesi gereken adımları şu şekilde açıklıyor:
Toksik olmayan geri dönüştürülebilir malzeme kullanılmalı
Üretimi yapılacak tüm ürünleri toksik olmayan, kullanımı boyunca enerji verimliliği sağlayan, geri dönüştürülebilir veya doğada çözünebilir olarak tasarlamak gerekiyor. Geri dönüştürülebilir malzeme kullanımının artması ve bunların geri toplanıp tekrar üretilebilmesi üretim maliyetlerini çok önemli miktarlarda azaltıyor. Kağıt, cam, plastik, metal gibi her türlü atık malzemenin geri kazanımı doğa için hayati bir önem kazanıyor.
Petrol atığı ile üretilen materyallerden kaçınılmalı
Üretim hammaddesi olarak petrol kaynaklı hammaddelerin kullanımından kaçınmak, mümkün olduğunca yenilenebilir ve geri dönüştürülebilir hammaddeler kullanmak gerekiyor. Günümüzde üretim maliyetlerinin düşük olmasından dolayı özellikle tekstil sektöründe petrol atığından üretilen malzemelerin kullanımı giderek artıyor. Petrol atığı ile üretilen ürünlerin doğaya olduğu kadar, insan sağlığına da önemli zararları bulunuyor.
Güvenli çalışmak öncelik olmalı
İnsan sağlığına zararlı olmayan fabrika ve laboratuvar koşullarında çalışılması, üretim esnasında işçi sağlığı ve güvenliğinin en öncelikli üretim kriterleri arasında değerlendirilmesi Yeşil Kimya yaklaşımının olmazsa olmazı. İnsan sağlığına ve güvenliğine önem vermeyen üretim tesislerinin, üretim biçimlerinin de sürdürülebilir bir doğayı desteklemesi mümkün değil. Üretim tesislerinde; çalışan güvenliğine yönelik önlemlerin alınması, patlayıcı, yanıcı maddelerin kullanımı ve saklanması düzenli olarak kontrol altında tutulmalı.
İşlem sayısı ve atık miktarı azaltılmalı
İşlem sayısını en aza indirecek kimya uygulamalarını tercih edin. Üretim sonucu atık madde oluşmasını engelleyecek yöntemler geliştirin ve mümkün olduğunca az ve yenilenebilir hammadde ile en çok ürün üretmeye çalışın.
Üretimi süreçleri anlık takip edilmeli
SimaPro ve Ecoscale gibi üretim verilerinizi analiz eden programlar, sürdürülebilir kontrollü bir ürün ve hizmet sunumu sağlar. Ayrıca, kurum bünyesindeki kimyagerlerin ve üretim mühendislerinin gerçek zamanlı analizleri dikkate alınmalı ve gerekli düzenlemeler yapılmalıdır.
PR News’te Türk markaları
Türk Telekom ve TTNET, dünya çapında en başarılı kurumsal sosyal sorumluluk uygulamalarını belirleyen PR News Kurumsal Sosyal Sorumluluk Ödülleri’nde 2 proje ile finale kaldı. Türk Telekom Telefon Kütüphanesi, TTNET ise Engelsiz Tivibu ile yüzlerce aday proje arasından sıyrılarak finalist oldu.
Türk Telekom ve Boğaziçi Üniversitesi Görme Engelliler Teknoloji ve Eğitim Laboratuvarı (GETEM) iş birliği ile geliştirilen Telefon Kütüphanesi, ‘En Başarılı Kâr Amacı Gütmeyen Kuruluş-Özel Sektör İş Birliği’ kategorisinde finale kalmayı başardı. 2011 yılının aralık ayındaki Dünya Engelliler Günü’nde hayata geçirilen Telefon Kütüphanesi, görme engellilere verdiği hizmetin üçüncü senesini doldururken, toplamda 3 milyon dinlenme süresine ulaştı.
TTNET ise görme ve duyma engellilerin televizyon deneyimini kolaylaştıran ‘Engelsiz Tivibu’ hizmeti ile ‘Sosyal Fayda ve Ürün Dizaynı’ kategorisinde finale kaldı. Engelsiz Tivibu, görme engelli TTNET müşterilerine, kullandıkları ekran okuyucu programlarla Tivibu Web üzerinden kaliteli bir TV izleme deneyimi yaşatıyor. iOS işletim sistemine sahip tablet ve akıllı telefonlar için geliştirilen Tivibu Ev uygulaması, cihazların sesli kullanım özelliğiyle birleşerek konuşan kumandaya dönüşürken, Tivibu Ev ve Tivibu Web’e Engelsiz Tivibu klasörü eklenerek görme engelliler için sesli betimlemeli, işitme engelliler için ise betimlemeli alt yazılı film seçenekleri sunuluyor.
PR News Kurumsal Sosyal Sorumluluk Ödülleri 12 Mart tarihinde Washington’da düzenlenecek törenle sahiplerini bulacak.
Samsung yöneticileri satış danışmanı oldu
Samsung Electronics yenilikçi
ve öncü olma hedefi çerçevesinde, pazarlama ve kurumsal iletişim stratejilerini tüketicilerinin ihtiyaç ve talepleri doğrultusunda gerçekleştiriyor. Türk tüketicisinin ihtiyaç, talep ve sorularını daha yakından dinlemek adına gerçekleştirilen etkinliğe, Samsung Electronics Türkiye Başkanı Yoonie Joung öncülük etti.
Samsung Electronics Türkiye Başkanı Yoonie Joung konuyla ilgili şunları söyledi: “Samsung Electronics olarak, tüketicilerimizin ihtiyaç ve taleplerini karşılamaya yönelik ürünler ve teknolojiler sunmaya öncelik veriyoruz. Tüketicilerimiz çalışmalarımızın odak noktasını oluşturuyor. Bu nedenle onları daha yakından tanımak, taleplerini ve sorunlarını öğrenmek adına sahada bire bir iletişim kurduk. Aldığımız geri dönüşler geliştireceğimiz tüketici odaklı üretim ve pazarlama stratejilerimizi doğrudan etkileyecek.”

e-Ticaret şirketlerinin yarısı siber saldırıya uğradı

DataStar’dan fansız endüstriyel PC

Eric Schmidt: “İnternet gözden kaybolacak”

Akıllı telefondan sonra sırada akıllı masa var

O2 rekor fiyata alınabilir

AssisTT, Çorum’un ilk kurumsal çağrı merkezini açtı

BT’den şirketlere kişiselleştirilmiş video hizmeti
Dünyanın önde gel
en bilişim teknolojileri şirketlerinden BT Global Services (BT), firmalara özel video çözümleri sağlayan ve bu konuda öncüler arasında yer alan Idomoo ile özel bir işbirliği yaptığını açıkladı. BT, bu işbirliği kapsamında, “Cloud Contact” hizmet portföyüne kişiselleştirilmiş video yeteneklerini de ekliyor. Bu hizmetle birlikte şirketler, kısa, kişiye özel, yüksek kaliteli videoları milyonlarca müşteriye kolayca iletebilecek.
İngiltere’nin önde gelen iki bankası tarafından pilot uygulaması gerçekleştirilen “Cloud Contact kişiselleştirilmiş video hizmeti” teknolojisinde şirketlere, bir video mesaj şablonu sağlanıyor ve kişiselleştirilmiş mesaj üretmek için her bir müşteriye uygun verilerin kolaylıkla girilmesine imkan tanınıyor. Kişiselleştirilmiş sesli anlatım ve bireysel veriler, müşterilerin videonun kendisine özel olduğunu kolayca anlamasını sağlıyor.
Kişiselleştirilmiş video hizmeti, ilk pazarlama aşamasından müşteriyle ilişki kurulmasına kadar uzanan sürecin her aşamasında kullanılabiliyor. Birçok farklı dil, metin ve ses seçeneklerinin sunulduğu hizmette, bu seçenekler videoyu izleyen müşteri tarafından bizzat da seçilebiliyor. Bu çözümle görme engeli olan müşterilere de ulaşabilen şirketler için geleneksel yazılı belgeler ve sesli aramalar dönemi de sona eririyor.
Hizmetin buluttan sağlanması sayesinde şirketin bu teknoloji için ekstra bir yatırım yapmasına da gerek kalmıyor. Firmanın web tabanına kolayca entegre edilebilen bu hizmet, kişiselleştirilmiş videoların neredeyse gerçek zamanda yaratılmasına olanak sağlıyor. Üstelik şirketler mesajlarını, PC, tablet, akıllı telefon veya akıllı TV gibi diledikleri cihaza direkt olarak iletebiliyor.

Çalışanlar teknolojiyle daha mutlu
Bu yıl ikinci kez gerçekleştirdikleri Küresel Gelişen İşgücü Araştırması’nın sonuçlarını açıklayan Dell ve Intel, günümüz çalışanlarının konumunu da ortaya koydu.
Gelişen İşgücü Raporu, günümüzde nerede ve nasıl çalışıldığını ortaya koyarak, ofiste ya da evde çalışan profesyonellerin en iyi performansı sergileyebilmek için ne gibi teknolojilere ihtiyaç duydukları konusunda işverenlere önemli veriler sunuyor.
Araştırmada öne çıkanlar
Araştırmada ortaya çıkan temel eğilimler, çalışanların nerede ve nasıl çalıştıklarına, teknolojinin özel ve mesleki hayatlarını nasıl etkilediğine ve teknolojinin gelecekteki otomasyonu çevresindeki tahminlere odaklandı.
Her sorunu çözecek tek bir çözüm yok
Çalışanlar, ne zaman ve nerede çalışıyor olurlarsa olsunlar, işlerini tek bir cihazla yapmıyor, aynı anda birden çok cihaz kullanıyor. Masaüstü bilgisayar kullananların yarısından fazlası, aynı zamanda başka bir cihaz daha kullanıyor. İş için tablet ya da ‘2’si 1 Arada’ dizüstü bilgisayarı tercih edenler, bunları daima başka cihazlarla birlikte kullanıyor. Bununla birlikte, tablet ve ‘2’si 1 Arada’ kullanımı artıyor. Bu cihazlar, en çok yöneticiler tarafından ve gelişmekte olan ülkelerde tercih ediliyor. Performans, çalışanların iş cihazlarındaki önceliği olarak öne çıkıyor. Çalışanların yüzde 81’i, performansı birinci ya da ikinci en önemli unsur olarak gösteriyor.
Çalışmanın nerede yapıldığı da kullanılan cihazlar üzerinde etkili oluyor. Finansal hizmetler, kamusal sağlık hizmetleri ve devlet kuruluşları başta olmak üzere, çalışanların yüzde 62’si, işyerindeyken birincil iş cihazı olarak masaüstü PC’yi görüyor. Ancak evde çalışılırken dizüstü bilgisayarlar da masaüstü bilgisayarlar kadar sık kullanılıyor. Çalışanlar, evlerinde kişisel nedenlerle teknolojinin daha mobil formlarına geçerken; dizüstü bilgisayar, tablet ve ‘2’si 1 Arada’ kullanımı ofise oranla yükseliyor.
Ofis hâlâ kral
Çalışanlar artık farklı yerlerde iş yapabilseler de ofis hâlâ birincil çalışma ortamı olmayı sürdürüyor. Çalışanların yüzde 97’si, zamanlarının en azından bir kısmını işverenlerinin ofisinde geçiriyor. Gelişmiş ülkelerde çalışanların ise haftada ortalama 32 saati ofiste geçiyor.
Gelişmekte olan ülkelerdeki çalışanlar için bu süre 26 saat. Küresel olarak çalışanların yüzde 35’i, ortalama olarak haftada 2 saat herkese açık yerlerde çalıştığını belirtiyor. Çalışanlar, ortalama olarak haftada dört saat dışarıda (örneğin, bir müşterinin ofisinde), 5 saat de evlerinde çalışıyor. Ofiste geçirilen ortalama süre ise haftada 29 saat.
Her 5 çalışandan 1’i kulaklık takıyor
Tüm bunlara ek olarak ofisteki dikkat dağıtıcı unsurlar da sorun olarak görülüyor. Ofis merkezli çalışanların yüzde 76’sı en verimli çalışmayı ofis ortamında ve kendi masalarında gerçekleştirdiğini belirtirken; yüzde 48’lik kesim ise ofis ortamında sık sık çalışmasının bölündüğünü ifade ediyor. Çalışanların neredeyse 5’te 1’i ofiste kulaklık ya da kulak tıkacı kullanırken; çalışmasının sık sık bölündüğünü belirtenlerde bu oran iki katına çıkıyor.
Araştırma sonucuna göre, ofisin bireyler arası iletişimin artmasına da çok büyük bir katkısı olmuyor. Çalışanların yüzde 51’i fiziksel olarak yakınlarında bulunan çalışma arkadaşlarıyla doğrudan konuşmak yerine, çoğu zaman internet üzerinden mesajlaşarak ya da e-posta yoluyla iletişim kuruyor.
Kim daha üretken? Ofistekiler mi, dışarda çalışanlar mı?
Evden çalışanlar hakkındaki algılar değişiyor. Artık insanların yüzde 52’si, evden çalışanların ofiste çalışanlar kadar ya da daha fazla üretken olduklarını düşünüyor. Bununla birlikte, bu algının her yerde değiştiği de söylenemez. Çin, Hindistan, Türkiye ve BAE’deki 10 çalışandan 4’ü, evden çalışanların daha az üretken olduklarına inanırken; gelişmiş ülkelerdeki çalışanların yüzde 29’unun bu konuda kesin bir fikri yok. Herhangi bir süreyle evde çalışanların yarısı, evde ofise kıyasla daha üretken olduklarını düşünüyor. Kalan yüzde 50’nin yüzde 36’sı, evde ve ofiste eşit derecede üretken olduklarına inanıyor. Sadece yüzde 42’lik bir kesim, evde daha az üretken olduğunu söylüyor.
Evden çalışanın stresi daha az, ama…
Araştırma, evden çalışmanın faydalarını da ortaya koyuyor; çalışanların yüzde 30’u daha fazla uyuyor, yüzde 40’ı daha az otomobil kullanıyor ve yüzde 46’sı kendisini daha az stresli hissediyor. Ancak evde de her şey mükemmel değil. Eşler, çocuklar, anne babalar ve ev hayvanları çalışmayı bölebiliyor ve çalışanların yüzde 20’si evden çalıştığında daha az egzersiz yaptığını, yüzde 38’i ise daha fazla atıştırdığını belirtiyor.
Vakit yetmiyor, işler evde tamamlanıyor
Teknolojideki yenilikler devam ettikçe, insanlar mesleki yükümlülüklerini ne zaman ve nerede yerine getireceklerini seçme konusunda daha fazla esnekliğe sahip oluyor. Tüm dünyada çalışanların yüzde 64’ü, en azından bazı işlerini mesai saatlerinden sonra evlerinde tamamlıyor. Gelişmekte olan ülkelerde, işverenler çalışanlardan giderek yükselen bir oranda evdeyken erişilebilir olmalarını bekliyor. Bu ülkelerdeki çalışanların yüzde 83’ü, iş e-postalarını mesai saatlerinden sonra da kontrol ettiklerini söylüyor. Gelişmiş ülkelerde ise bu oran yüzde 42.
Yöneticiler için iş hayatı ile özel hayat arasındaki sınır, diğer çalışanlarda olduğundan daha belirsiz. Yöneticiler, diğer çalışanlara göre özel teknolojilerini iş için daha sık kullanıyor (yüzde 37’ye karşılık yüzde 64). İş teknolojisini özel amaçlar için kullanmak üzere eve götürüyor (yüzde 20’ye karşılık yüzde 45) ve işte kişisel web sitelerini / uygulamalarını / yazılımlarını kullanıyorlar (yüzde 49’a karşılık yüzde 67).
Tüm dünyada çalışanların yarısından fazlası, kişisel cihazlarını iş için kullanıyor ya da gelecekte bunu yapacaklarını düşünüyor; yüzde 43’ü ise kişisel cihazlarını, şirketlerinin haberi olmaksızın, gizlice iş için kullanıyor. Akıllı telefonlar ve dizüstü bilgisayarlar bu alanda başı çekiyor.
Teknoloji nasıl bir role sahip?
Dünyada her dört çalışandan biri işyerinde kendilerine sunulan teknolojiden etkilendiklerini, üretkenliklerini artıracak daha iyi teknolojilerin sunulması durumunda yeni bir işe geçmeyi düşünebileceklerini söylüyor. Yetersiz teknoloji yüzünden işlerinden ayrılmaya en yatkın olanlar ise medya ve eğlence sektöründe çalışanlar. Özellikle yönetici pozisyonunda ve gelişmekte olan ülkelerde çalışanlar, mevcut işverenleriyle çalışmaya devam etmek için en ileri teknolojiyi bekliyor; aksi takdirde başka işleri değerlendiriyorlar.
Çalışanların yüzde 76’sı, geçen yıl teknolojinin çalışmalarında etkili olduğunu belirtirken; yüzde 46’sı teknolojinin üretkenliklerini artırarak daha hızlı iletişim kurmalarını sağladığını belirtiyor.
Çalışanlar, teknolojinin geleceği konusunda genel olarak iyimserler; teknolojinin değişip gelişmeye devam edeceğine ve işgücüne farklı yeterlilikler sağlayacağına, ancak insanların çalışma biçimini köklü bir şekilde değiştirmeyeceğine inanıyorlar. Gelecekte klavye yerine ses tanıma teknolojisinin kullanılacağını (yüzde 92), tüm bilgisayarların el hareketlerini algılayacağını (yüzde 87) ve klavye ile farenin tarihe karışacağını düşünüyorlar (yüzde 88).
Çalışanlardan sadece yüzde 34’ü kendi yaşam süreleri içinde işlerinin tamamen otomatik olarak yapılacağı bir teknolojinin mümkün olacağını düşünüyor. Gelişmekte olan ülkelerde, özellikle BAE, Hindistan ve Türkiye’de çalışanlar teknolojiye bağlanmaya daha istekliyken; Birleşik Krallık, ABD ve Japonya’da çalışanlar çalışma hayatlarında daha fazla insani unsur görmek istiyorlar.




BTS Bilişim, Microsoft’un Silver Partner’ı oldu
Yazılım çözümleri geliştirme ve danışmanlık alanında uzman kadrosu ile müşterilerine hizmet veren BTS Bilişim, sertifikasyon sürecini tamamlayarak Microsoft’un Silver Partner’ı oldu.
Müşterilerinin ihtiyaç duyduğu alanlarda özel yazılım çözümleri sunan BTS Bilişim, Microsoft ile olan çözüm ortaklığı seviyesini daha da yükselterek devam ettirmeyi hedefliyor.
BTS Bilişim, yazılım çözümlerini ve danışmalıklarını şu sektörlere sunuyor: İlaç üreticisi, ithalatcı ve pazarlamacıları, biyoteknoloji üretici ve pazarlamacıları, tıbbi cihaz üretici ve pazarlamacıları, gıda üretici pazarlamacı ve dağıtıcıları, mümessil ecza depoları, kimyasal üretici ve pazarlamacıları, laboratuvarlar, veteriner, kozmetik, gıda takviyesi üretici ve pazarlamacıları, bankalar, genel üretim tesisleri, kamu kuruluşları, yüksek teknoloji üretici ve pazarlamacıları, otomotiv üretici ve pazarlamacıları, enerji üreticileri ve lojistik sektörü.
SAP’den sosyal dezavantajlı çocuklara teknoloji eğitimi

Türk Telekom’dan iş yeri müşterilerine avantajlı çözümler
İş yerlerinin en büyük teknoloji ve çözüm ortağı Türk Telekom, Avantaj Bizden Dünyası ile müşterilerine ihtiyaçları olan ürünleri pratik, kolay ve avantajlı fiyatlarla sunmaya devam ediyor. İş yerleri, Türk Telekom’un Multinet ile gerçekleştirdiği iş birliği kapsamında akaryakıt, kuru temizleme, kargo ve mobil sağlık gibi hizmetlere indirimli fiyatlarla sahip olma avantajı elde ediyor. İş yeri müşterileri, Teknobadi’den yapacakları mobil web sitesi yapımı ve mobil web sitesi tasarımı hizmetlerine de yarı fiyatının altında sahip oluyor.
İş yerleri, ihtiyaçlarını Multinet ile avantajlı fiyatlarla karşılayacak
Türk Telekom Avantaj Bizden Dünyası, iş yeri müşterilerine özel pek çok fırsatı Multinet ile indirimli fiyatlarla sunuyor. Multinet ile Multi Avantaj Business ekosistemine giren müşteriler, MNG Kargo (yurt içi) ve Fedex Kargo’dan (yurt dışı) gönderimlerini yüzde 50 indirimle yaparken, Damla Su siparişlerinde yine yüzde 50’lik indirime sahip oluyor. Öte yandan Dry Taxi Kuru Temizleme’den yüzde 40 indirim kazanan iş yeri müşterileri, Acıbadem mobil sağlık hizmetlerinde de yüzde 35 oranında indirim şansı yakalıyor. Müşteriler akaryakıt alışverişlerini ise Shell’den yüzde 3 indirimle yapabiliyor.
Müşterilerin kampanyadan yararlanması için 8288’e MULTINET yazıp boşluk bırakarak başında sıfır olmadan alan kodu ile beraber iş numaralarını (Örnek: MULTINET 212XXXYYZZ) SMS olarak göndermeleri yeterli. İş yeri müşterileri, yanıt olarak dönen kampanya kodunu Multinet’in kampanyaya özel 0212 272 37 37 numarasını arayarak, sipariş esnasında kullanabilecektir.
Teknobadi’den yarı fiyatının altında mobil site paketleri
Türk Telekom iş yeri müşterileri, www.teknobadi.com/turktelekom sitesinden satın alacakları mobil site ürünlerine yüzde 70’e varan indirimlerle sahip oluyor. İş yerleri, Teknobadi ile yapılan iş birliğiyle hazır mobil web site paketleri için 139 TL yerine 69 TL öderken, mobil web sitesi tasarımı için de 599 TL yerine 199 TL ödeyip önemli bir avantaj elde ediyor. Hızlı, güvenilir, fonksiyonel mobil site tasarımları ile iş yerleri artık müşterilerine mobilden de ulaşıyor.