Otonom kar aracı geliştirildi

Otonom araç teknolojisi geliştikçe, şirketler bu teknolojiyi kullanmanın yeni yollarını keşfediyor. Son olarak Daimler bu amaçla otonom kar aracı geliştirdi. Yeni nesil kar aracı özellikle havalimanlarında kolaylıkla kullanılabilir.

Otonom kar aracı pistleri temizliyor

Otomatik Pist Zemin Bakımı (AAGM) olarak adlandırılan projede Daimler, otomatik kar araçlarını deniyor. Almanya’nın eski Pferdsfeld hava üssü, bu projede otomatik kar aracı testleri için kullanılıyor. Fraport AG ile ortak geliştirilen projede şu anda toplam 4 adet kar küreme aracı bulunuyor.

Otonom araç teknolojilerindeki gelişmeler ağır iş makinelerini de etkiliyor. Bu projede uzaktan kumanda seçeneği de bulunuyor ve Daimler’in daha önce kullanmadığı telematik temelli araç kontrol teknolojilerini de içeriyor. Uzaktan Kamyon Arabirimi (RTI) olarak adlandırılan teknolojiyle araç fonksiyonları kumandayla kontrol edilebiliyor. RTI ile 14 tane kamyonu aynı anda uzaktan kontrol etmek mümkün.

Havalimanlarında kullanılan kar küreme araçlarının otonom hale getirilmesiyle daha az personel ile daha hassas ve daha ucuz temizlik hedefleniyor.

Softbank teknoloji pazarına 880 milyar dolarlık dev bütçeyle saldıracak

0

Japonya’nın dev GSM şirketi ve teknoloji yatırımcısı SoftBank, bugüne dek, dünyada dev teknoloji yatırımları yapmak, büyük teknoloji şirketlerini veya önemli patentleri satın almak için kullandığı 100 milyar dolarlık bütçesini 880 milyar dolara çıkartma kararı aldı.

100 milyar doalrlık bütçesiyle teknoloji dünyasının en önemli yatırımcıları arasında yer alan SoftBank, 1 trilyon dolara yaklaşacak yeni yatırım bütçesiyle, dünyadaki en büyük teknolojisi oyuncusu konumuna yükselebilir. SoftBank, ayrıca bu dev fonla Japonya’nın 70’ler ve 80’lerde sahip olduğu teknoloji liderliğinin önümüzdeki dönemde yeniden Japonya kontrolüne geçmesine de yardımcı olacak.

CEO’su Masayoshi Son’ın Türkiye’de üç yıldızlı otellerde tatil yapmayı sevmesiyle ve dünyanın en büyük mobil işlemci üreticisi ARM’ı satın aldığı 31 milyar dolarlık dev anlaşmayı Bodrum’da üç yıldızlı bir otelin restoranında imzalamasıyla 2016’da Türkiye gündeminde de geniş yer bulan Japon SoftBank, 880 milyar dolarlık fonu, Vision Fund 1, 2 3, ve 4 olarak dörde bölecek. Bu yeni fonlar her iki üç senede bir kurulacak ve toplamda 880 milyar dolarlık bir büyüklüğe ulaşacak. Her Vision Fund, kendi içinde özerk bir yönetime sahip olacak ve kendi kaynaklarıyla yeni yatırım alanları tespit ederek çalışmalarını sürdürecek.

SoftBank mevcut 100 milyar dolarlık fonuyla şimdiden dünyanın en büyük teknoloji şirketlerinin ortağı veya sahibi konumunda bulunuyor. Bunların arasında Nvidia, ARM, Improbable, WeWork gibi şirketler ve Uber’in %20 hissesi de mevcut. Şirketin 880 milyar dolarlık fonla Facebook’un, Google’ın, Microsoft’un, Samsung’un veya Apple’ın çoğunluk hisselerini satın almak için teklif vermesi ise hiç şaşırtıcı olmayacak.

Rusya ulusal kripto paraya hazırlanıyor

0

Rusya lideri Putin, dijital paraya olan yoğun ilgi nedeniyle, Rusyanın milli parası Ruble’yi kripto para formatına çevirecek çalışmalar için zamanın geldiğini duyurdu.

Rus hükmetinden sızan bilgilere göre Putin, kriptoRuble geliştirilmesi için emri verdi bile. Bitcoin ve diğer dijital para birimlerini regule etmek için ağır bir çalışma yapan Rus finans otoriteleri, Rus vatandaşlarının kullanımına sunmak üzere kripto Ruble üzerinde de çalışmaya başladı.

Rus medyasının CryptoRuble ismini verdiği devlet kaynaklı kripto Ruble hakkında henüz detaylı bilgi yok. Ancak iddialara göre, Rusya hükumeti CryptoRuble’nin dolaşımını serbest bırakacak ancak kara para aklamayı önlemek için kaynağı açıklanamayan CryptoRuble’den %13 oranında vergi alınacak. Elbette CryptoRuble, Bitcoin gibi madencilikle değil, devlet tarafından üretilerek piyasaya sürülecek. 

Rusya Ulaştırma Bakanı Nikolay Nikiforov da medyaya söylentiler hakkında demeç vererek CryptoRuble çalışmalarını doğruladı ve “Bunu eğer biz yapmazsak, iki aya kalmaz Avrupalı komşularımız yapacak,” ifadelerini kullandı.

Hyperloop ilk resmi desteğini aldı

Elon Musk’ın yeni nesil raylı ulaşım sistemi Hyperloop için ilk resmi destek ABD’de Maryland Valisi’nden geldi. Musk, Haziran ayında Twitter’dan Washington DC ile New York arasında Hyperloop sistemi kurmak için devletle anlaştıklarını açıklamış ancak ardından devlet kurumlarından yalanlama gelmişti. Bunun üzerine geri adım atan Musk, projenin üzerinde biraz daha çalışacaklarını açıklamıştı.

Şimdi o projeye ilk resmi destek Maryland Valisi’nden geli ve valilik, Washington ile New York arasına kurulacak, ayrıca Maryland durağı da olacak Hyperloop projesini desteklediklerini açıkladı. Vali Twitter’dan yaptığı duyuruda, Baltimore ve Washington’a uzayacak olan proje için hazır olduklarını vurguladı. Böylece Musk’ın Haziran ayında duyurduğu projenin artık inşaatına başlanmak üzere olduğu anlaşıldı.

Musk, Hyperloop tünellerini yerin üzerinden geçirmek yerine, daha sağlıklı ve güvenli olacak şekilde, yeni kurduğu tünel kazma şirketi Boring Company ile yer altından geçirmeyi planlıyor. 

Google, Lyft’e 1 milyar dolar yatırım yaptı

Google’ın geliştirdiği otonom araç teknolojisini çaldığı suçlamasıyla Uber’le davalık olan Alphabet, şimdi de Uber’in en büyük rakibi Lyft ile ortak oluyor.

11 milyar dolarlık şirket değerlendirmesiyle Lyft’e 1 milyar dolar yatıran Alphabet artık araç paylaşım işinde hem Uber’in hem de Apple’ın büyük rakiplerinden biri haline dönüştü.

Öte yandan bu yatırımın ilginç bir anlam da taşıyor. Alphabet, kendi yatırım şirketi Google Ventures ile yıllar önce Uber’e henüz yeni kurulmuş bir şirketken, küçük bir pay ile ortak olmuştu. Google Ventures’ın ana şirketi olan Alphabet’in şimdi Uber’in rakibine ortak olması Alphabet’in Uber’i gözden çıkarmış olduğunu ve hisselerini satacağını ortaya koyuyor. Son dönemde halk gözünde ağır darbe alan Uber’in Lyft karşısında aldığı yenilgilerin arasına, hissedarlarını kaybetmek de yazılmış oldu.

Google Ventures’in yöneticileri ise Alphabet’in bu son yatırımı hakkında, “Alphabet ve Google Ventures farklı kazanç stratejileri ile tamamen bağımsız hareket eden iki kuruluş,” yorumunu yapıyor.

LinkedIn otomatik reklam videolarını başlattı

0

Profesyonel amaçlı kullanılan en popüler ağlardan biri olan LinkedIn, otomatik oynatma (autoplay) şeklinde çalışan video reklamlarını kullanıma sundu.

LinkedIn

LinkedIn otomatik oynatılan video reklamlara başladı!

LinkedIn Sponsorlu İçerik adı altında kapalı beta formunda video reklam testlerine başladığını duyurdu. Bu süreç native video servisinin başlamasından sadece iki ay sonra kullanıma sunuldu. Beta yetkisine sahip hesaplar arasında Microsoft Canada ve Prudential Financial gibi isimler de var.

Video reklam “sponsorlu” etiketi ile otomatik oynatma aktif şekilde yayınlanacak. Bu etiket ise içeriğin paralı verilen reklam olduğunu ifade ediyor. Video reklamlar ise şimdilik sadece mobilde çalışıyor.

Adobe büyüme hedefini açıkladı

Reklamlar, şirket yönetimi, şirket sayfası ve vitrin sayfalarından siteye yüklenebiliyor. Diğer reklam platformlarında olduğu gibi burada da hedef kitlesi oluşturma ayarları mevcut. Beta kullanıcıları ise reklam performanslarını takip edebileceği alanlara sahip olacak. Beta sürecinden sonra daha fazla ölçüm kriterinin de olacağı tahmin ediliyor.

LinkedIn’in bu projesi ilk kez 2012 yılında başlatılmıştı. 2012 yılında başlayan bu çalışmada otomatik oynatma yoktu ve YouTube’a göre biraz etkisiz kalmıştı. Bu çalışma ise bir kaç yıl sonra durduruldu. Mobil ortamdaki varlığını iyice güçlendirip, Microsoft tarafından satın alınan LinkedIn, aradan geçen yıllar sonrasında autoplay destekli video reklamlarla geri döndü.

Hibrit bulut teknolojisi yerel veri merkezlerinde yükseliyor

Günümüzde CIO’ların en fazla tercih ettiği çözüm hibrit bulut olarak göze çarpıyor. IDC verilerine göre, kurumsal işletmelerin yüzde 80’inden fazlası 2017 yılında hibrit bulut altyapısını kullanacak. M2S’in verilerine göre Türkiye’deki KOBİ’lerin yüzde 71’i bulut bilişime sıcak bakarken, yüzde 57’si BT hizmetlerinde yerel şirketleri tercih ediyor.

Yalnız IDC’nin Avrupa çapında gerçekleştirdiği araştırmaya göre, işletmelerin yüzde 90’ı kendilerine ait sistemler ile bulut tabanlı iş yükleri arasında bağlantı kurmayı hibrit buluta geçişte en büyük bariyer olarak görüyor.

Sunucu barındırma sistemi neden önemli?

İşte bu noktada sunucu barındırma hizmetleri devreye giriyor. Sunucu barındırma hizmeti veren veri merkezleri, genel bulut platformları için ideal erişim noktaları sunuyor. Sunucu barındırma hizmetinden faydalanan işletmeler, esnek ve kesintisizliği odak noktasına alan yapısından dolayı BT birimlerini veri merkezlerine taşımayı seçiyorlar. IDC araştırmasına göre, 2018 yılında şirketlerin yüzde 65’inin BT varlıkları, sunucu barındırma (Colocation), sunucu kiralama ve bulut veri merkezlerinde yer alacak.

radore

Radore Veri Merkezi Genel Müdürü Sadi Abalı, “Özellikle işletmelere yakın yerel veri merkezlerinin sundukları stratejik avantajlarla daha fazla tercih edildiğini görüyoruz. Yalnızca daha yüksek performans değil anında destek hizmetleri, ihtiyaca göre ölçeklendirme, güvenlik, bulut teknolojilerine hakim personel, felaket kurtarma gibi kritik konular yerel veri merkezleri ve sunucu barındırma hizmetlerini öne çıkarıyor” dedi.

Türkiye’nin en hızlı büyüyen veri merkezi Radore, BT sistemlerini güvenilir şartlarda barındırmak isteyen işletmeler için fiziki koşulları, enerji, iklimlendirme, ağ altyapısı ve fiziksel güvenlik kriterleri ile sürekli kontrol altında tutulan profesyonel bir ortam sağlıyor. Veri merkezi salonları, raf (rack) tipi sunucu ve ağ donanımlarının barındırılması için özel olarak yapılandırılırken, kiralanacak alan veya kabinlerin, proje altyapısının teknik özelliklerine göre seçilmesine olanak tanıyor.

Adobe yüzde 20 gelir artışı hedefliyor

Adobe, 2018 yılı mali hedeflerini açıkladı ve gelecek yıl için 8.7 milyar dolar gelir elde etme hedefinde olduğunu belirtti. Şirket yüzde 20’lik bir gelir ve yüzde 30’luk bir kazanç artışı ön görüyor.

Rakamlar, Adobe MAX kullanıcı konferansında yatırımcılar ve finansal analistlerle yapılan bir brifingde paylaşıldı. Adobe CEO’su Shantanu Narayen yaptığı açıklamada, hedeflerinin devam eden ivmelerini ve liderliklerini yansıttığını, insanlara ve işletmelere dijital deneyimler sunmaya devam edeceklerini söyledi.

Pazar araştırması bilgilerine göre şirketin toplam adreslenebilir pazarı 2020’ye kadar yaklaşık 83 milyar dolar olacak. Şirket, hisse başına GAAP kazançlarını yaklaşık 4.40 dolar ve GAAP dışı kazanç başına yaklaşık 5.50 dolar olarak hedefliyor.

Şirket, dijital medya segmentinde en fazla büyümeyi (yıllık% 23 artış) bekliyor. Adobe Analytics Cloud ve Adobe Marketing Cloud için işletme hizmeti ve vadeli tekliflerin yanı sıra Adobe Experience Cloud aboneliğindeki gelirinde yüzde 20’lik bir büyüme ve Experience Cloud’dan elde edilen toplam gelirde yüzde 15 büyüme hedefleniyor. Adobe yöneticileri ayrıca, Q4 2017 gelir ve hisse başına kazanç hedeflerini tekrar teyit ediyor.

Dijital ödemelerin pazar payı artıyor

Asya-Pasifik e-ticaret pazarı, yılda ortalama yüzde 12 oranında büyüyor ve tahminlere göre 2021’de 2.1 trilyon ABD dolarlık pazar payına sahip oluyor. Bölgedeki tüketicilerin e-cüzdanlar ve banka havaleleri gibi dijital ödemelere yönelmeleri bu yükselişte oldukça önemli bir paya sahip.

Worldpay istatistiklerine göre Singapur, Çin ve Güney Kore gibi 36 küresel pazardaki e-cüzdanlar, kredi kartı ve bankamatik kartı gibi online ödeme seçenekleri pazar payının giderek artmasını sağladı. Örneğin dünyanın en büyük e-ticaret pazarı olan Çin’de, e-cüzdanlar artık genel ödemelerin yüzde 62’sini oluşturuyor ve çoğu tüketici Alipay, Tenpay ve WeChat Pay gibi dijital platformları kullanmayı tercih ediyor. En çok kullanımda ikinci sırada ise yüzde 10’luk kullanım ile kredi kartları yer aldı.

Bir başka Asya bölgesi olan Hong Kong’da ise 2021 yılına kadar online ödemelerin yüzde 28’inin dijital cüzdanlar ile yapılacağı tahmin ediliyor. Hindistan’da ise yüzde 26’lık kullanımla e-cüzdanlar en popüler ödeme yöntemi ve 2021 yılına kadar kredi kartı kullanımının yüzde 12’den yüzde 8’e düşmesi bekleniyor.

Worldpay’ın Asya-Pasifik genel müdürü Phil Pomford ödeme verileri hakkında “Farklı Asya pazarlarındaki tüketicilerin ödeme yapma tercihleri konusunda önemli farklılıklar olsa da sabit olan şey kredi ve bankamatik kartı gibi daha geleneksel seçeneklerden uzaklaşıyoruz ve bunun yerine e- cüzdanlar, banka havaleleri gibi ödemelere yöneliyoruz” dedi.

Değişen piyasa koşullarına ayak uydurabilmek ve değişen tüketici ödeme tercihlerine pazardan pazara cevap vermek için çevrimiçi iş merkezlerinin çok çeşitli ödeme seçeneklerini desteklemesi gerekiyor. Çevrimiçi alışveriş yapan kişilere ülke genelinde en yaygın kullanılan ödeme yöntemi ile alışveriş yapma şansı veren işletmeler, rakiplerinden önde olacaklardır.

Türkiye’de kaç kişi kredi kartı kullanıyor?

Yabancı turistlerin Türkiye’de yaz tatilinde yaptığı harcama geçen yıla göre yüzde 72 arttı. Bankalararası Kart Merkezi (BKM) verilerine göre Haziran ve Eylül ayı arasını kapsayan yaz tatili döneminde yabancı kartlarla yurtiçinde 10,9 milyar TL’lik kartlı ödeme yapıldı.

Geçen yılın aynı döneminde bu tutar 6,3 milyar TL olarak gerçekleşmişti. Bu artışla beraber 2016 yılının Haziran-Eylül döneminde yüzde 3 olan yurtiçinde yapılan kartlı ödemeler içindeki yabancı payı 2017 yılının aynı döneminde yüzde 5’e ulaştı. Yabancı kartlarla yapılan ödemelerin ortalama işlem tutarı 449 TL olarak gerçekleşirken, bu ödemelerin yüzde 31’ini internetten yapılan kartlı ödemeler oluşturdu.

Yabancı kartlarla yurtiçinde yapılan ödemelerin sektör detayında dağılımı incelendiğinde ise en fazla payın yüzde 22 ile havayolları sektöründe olduğu görülüyor. Havayolları sektörünü yüzde 18 pay ile konaklama, yüzde 14 pay ile giyim ve aksesuar, yüzde 7 pay ile market ve AVM ile kuyumculuk sektörleri takip ediyor.

 

Yabancı kartlarla yapılan ödemeler beş bölgede yoğunlaşıyor

Yaz döneminde yapılan kartlı ödemelerin il bazında dağılımı incelendiğinde, turistlerin en fazla ödeme yaptığı ilin İstanbul olduğu görülüyor. Yabancıların Türkiye’de yaptığı kartlı ödemelerin yüzde 49’u İstanbul’da yapıldı. İstanbul’u takip eden iller ise Antalya, Muğla, İzmir ve Trabzon oldu. Bu illerimizde yapılan işlemlerin, yabancıların yaptığı tüm kartlı ödemeler içindeki payı yüzde 85 oldu.

Öte yandan BKM 2017 yılı Eylül ayı verilerini açıkladı. BKM’nin verilerine göre Eylül ayı sonunda Türkiye’de 61,3 milyon adet kredi kartı, 127,3 milyon adet banka kartı kullanılıyor. 2016 yılının Eylül ayı ile kıyaslandığında kredi kartı sayısı yüzde 6 artış gösterirken, banka kartı sayısında ise yüzde 11’lik artış görülüyor.

Öte yandan BKM 2017 yılı Eylül ayı verilerini açıkladı. BKM’nin verilerine göre eylül ayı sonunda Türkiye’de 61,3 milyon adet kredi kartı, 127,3 milyon adet banka kartı kullanılıyor. 2016 yılının Eylül ayı ile kıyaslandığında kredi kartı sayısı yüzde 6 artış gösterirken, banka kartı sayısında ise yüzde 11’lik artış görülüyor.

Banka kartları ve kredi kartları ile eylül ayında toplam 57 milyar TL’lik ödeme yapıldı. Bu tutarın 50,9 milyar TL’si kredi kartları ile yapılırken, 6,1 milyar TL’sinde banka kartları kullanıldı. Buna göre önceki yılın aynı dönemine göre büyüme oranı banka kartı ile ödemelerde yüzde 37, kredi kartı ile ödemelerde ise yüzde 14 oldu.

3D baskılı göğüs kafesi implante edildi!

0

Daha önce nadir rastlanan kemik bir kanseri teşhisi konan New Yorklu 20 yaşındaki kadına, CSIRO ve Anatomics tarafından üretilen bir 3D baskılı göğüs kafesi implante edildi.

3D baskılı titanyum ve polimer göğüs kafesi, CSIRO tarafından Melbourne merkezli tıbbi cihaz şirketi Anatomics ile ortak olarak üretildi. 3D baskı, implantların kişiye özel olarak üretilmesini sağladığı için benzersiz bir uyum gösteriyor. Ayrıca üretimin hızlı bir şekilde yapılabiliyor olması da hastanın ameliyat için beklediği süreyi büyük ölçüde kısaltıyor.

CSIRO ve Anatomics, daha önce 2015 yılında İspanya’da 54 yaşındaki sarkom hastasına göğüs kafesi protezleri üretmek için ortaklık kurmuştu. Cerrahi ekip karmaşık geometrik yapı nedeniyle 3D baskının kullanılmasına karar vermiş ve cerrahi operasyondan sadece 12 gün sonra hasta taburcu edilebilmişti.

Sağlık sektöründe kullanılan 3D baskı teknolojisi, cerrahi ekipmanların hastanın anatomisine uygun bir şekilde tasarlanıp, hızlı bir şekilde üretilmesini sağlıyor. Ayrıca medikal üreticiler için de baskı işlemi için gereken miktarda titanyum kullanılmasını sağlayarak, atık malzeme oluşmasını önlüyor.

Uber otonom araç testi için sahte şehir kuruyor

0

Uber kendisi için otonom araçlarını test edecek bir şehir bulmakta zorluk çekmeye devam ediyor. Uberin otonom araçlarının önce izin almadan Kaliforniya yollarında görülmesi ABD çapında krize neden olmuş, Kaliforniya valisine “sizden izin almak zorunda değiliz,” cevabını veren Uber için federal hükumet araya girerek Uber’i uyarmak zorunda kalmıştı. 

Ancak bu da Uber hakkındaki şikayetleri dindirmeye yetmedi. Uber’in test araçlarının çok tehlikeli manevralar yaptıkları, kırmızı ışıkta geçtiği, yayaları ezmesine ramak kaldığı gibi şikayetler giderek çoğaldı. 

Uber şimdi, içinde gerçek insanların olmadığı, güvenli bir test ortamı yaratmak için kendisine sahte bir şehir kuruyor.

Pittsburgh’ta minyatür bir alanda kurulan küçük şehirde araçlarını test etmeye başlayan Uber, bir yandan da minyatür şehrini geliştirmeye ve yolların etrafına dekorlar kurmaya devam ediyor. Almono ismi verilen minyatür şehirde aynı zamanda sahte otomobiller, manken şehir sakinleri ve farklı senaryoları test etmek için gerekli dekorlar bulunuyor. Uber, 42 dönüm üzerine kurulan Almono tesisini genişletmek için şimdi Pittsburgh şehir yönetiminden gelecek izni bekliyor. Bu tesis sayesinde Uber araçlarının şehir içi manevralarını hızla geliştirmesi bekleniyor.

Samsung Round 360: 4K 360 derece çekim yapabilen kamera

0

Samsung Round 360 kamera, San Francisco‘da düzenlenen Samsung Geliştirici Konferansı‘nda görücüye çıktı.

Samsung Round 360 özellikleri

Yeni kamera adından da anlaşılabildiği gibi 4K çözünürlükte 360 derece kayıt yapabiliyor ve gerek canlı yayında gerekse de video kaydında izleyenlerin her yeri yüksek kalitede görmesi sağlanıyor. 

Üzerinde 17 kamera lensine sahip ürün, bu yılın dördüncü çeyreğinde satın alınabilir olacak. Konferansta konuşan Samsung Electronics Başkan Yardımcısı Taeyong Kim, bu ve benzeri kameralarla elde edilen yüksek çözünürlüklü VR içeriklerinin daha iyi görüntülenmesi adına şirketin daha iyi bir mobil VR teknolojisi üzerine çalıştığını belirtti.

İlk Gear VR gözlüğünü 2014 yılında çıkaran şirket, Oculus mağazasında 1,000‘in üzerinde uygulama barındırması ve cihazın sadece 100 dolar gibi bir fiyat etiketi olmasıyla öne çıkıyor. Yeni VR teknolojisinin ise öncelikli olarak daha iyi görsel deneyi sunacağı belirtiliyor. 

Samsung Round 360 ise tabii ki şirketin Gear 360 modeline göre çok daha pahalı olacak. Ürünün üzerindeki kameralar 1/2.0 inç boyutlu ve F/1.8 diyafram değerine sahip. Ayrıca ürünün üzerinde 6 adet mikrofon, LAN, USB-C bağlantı noktası, 10 GB RAM ve 40 GB dahili depolama alanı bulunuyor. Kameranın toplam ağırlığı ise 1.9 kg.

StartersHub XO ile yatırımcılarla girişimciler bir araya geldi

0

Türkiye’nin girişimcilik platformlarından StartersHub’ın girişim geliştirme programı StartersHub XO’yu başarıyla tamamlayan 9 girişim, 18 Ekim’de The Seed’de gerçekleşen Demo Day’de ürünlerini, iş modellerini, program boyunca gösterdikleri büyümeyi ve bu büyümeyi devam ettirmek için gereken yatırım ihtiyaçlarını yatırımcılara, girişim sermayesi fonları temsilcilerine ve StartersHub iş ortaklarına sundu.

Programı başarıyla tamamlayan ve ürününü pazara çıkaran girişimler, StartersHub’tan 250 bin Dolara kadar yatırım almaya hak kazandı.Türkiye’nin önde gelen girişimcilik platformlarından StartersHub’ın girişim geliştirme programı StartersHub XO’yu başarıyla tamamlayan 9 girişim, 18 Ekim’de The Seed’de gerçekleşen Demo Day’de ürünlerini, iş modellerini, program boyunca gösterdikleri büyümeyi ve bu büyümeyi devam ettirmek için gereken yatırım ihtiyaçlarını yatırımcılara, girişim sermayesi fonları temsilcilerine ve StartersHub iş ortaklarına sundu.

Programı başarıyla tamamlayan ve ürününü pazara çıkaran girişimler, StartersHub’tan 250 bin Dolara kadar yatırım almaya hak kazandı.

9 değerli girişim Demo Day’de yatırımcılarla bir araya geldiAna partnerleri İş Bankası, Microsoft, Intel ve Gedik Yatırım olan StartersHub XO’nun 2017 programının odak alanları Nesnelerin İnterneti, Büyük Veri ve Finansal Teknolojiler oldu.

Arçelik A.Ş, Marsh, Münich Re, Acıbadem Sigorta, Cardtek ve Başaksehir Living Lab’in de destek olduğu programa seçilen 15 girişim, 6 ay süren program boyunca takım özelinde belirlenen performans metriklerine göre her ay değerlendirildi.

Ürünlerini en doğru şekilde pazara çıkarmak için ihtiyaçları doğrultusunda düzenli olarak alanlarında uzman, sektörel başarılara imza atmış mentorlarla görüştüler ve eğitimlerden faydalandılar. Son aşamaya kadar başarıyla gelebilen 9 girişim bir yandan pazarlama ve satış faaliyetlerine odaklanırken diğer yandan da yatırımcı sunumları üzerinde çalışıyorlar.

Demo Day’de sahneye çıkan girişimler

Güvenlik kameralarından elde edilen görüntüleri işleyerek yüz tanıma, insan/nesne/hayvan tanıma, sınır koruma, bölge koruma yapan yüksek doğruluk oranlı güvenlik çözümü EyeDius, toplu konutlardan banka uygulamalarına kadar birçok alanda kullanılmaya başlandı.

Kişilerin dijital metinlerinden yaşam tarzları, izledikleri televizyon programları, gittikleri kafelerden kullandıkları ürünlere kadar veri analizi sağlayarak markalara tüketicileri hakkında anlık, hızlı analizler sunan Kimola Demo Day’de yatırımcı karşısına yenilenen ürün ve iş modeliyle çıktı. 

Altı ay önce bir ön muhasebe programı olan Noffix, bugün artık stok yönetimi, dosya yönetimi ve iş yönetimi de yapabilen çok yönlü ofis yönetim sistemine dönüştü. 11 banka ile yapılan hesap entegrasyonu ile kullanıcılar tüm kurumsal hesaplarını Noffix üzerinden takip edebilecek. İkinci versiyonun lansmanı ile birlikte Noffix ürünleri hem Türkiye’de hem de Katar’da kullanılmaya başlanacak.

Onlock’un geliştirdiği akıllı kilit sistemi, kullanıcı kabul testlerinin hemen ardından raflardaki yerini alacak. Daha şimdiden 1000’in üzerinde ön sipariş alan ekip, yoğun çalışmalarının sonuçlarını almak üzere.

Araçlar için büyük veri platformu olan Ottoo, hazırlamış olduğu bulut tabanlı Connected-Car platformu ve geliştirdiği “Smart Fleet” uygulaması sayesinde, firmalara mevcut iş modellerinin iyileştirilmesi sürecinde hazır altyapı sunuyor. Ayrıca yine kendi platformunu kullanarak, bireyler özel “Akıllı Araç Asistanı” uygulamasını da hayata geçirdi. Ottoo, şu an birçok kurumsal şirkete pilot uygulama için 100 adet demo ürününün dağıtımına başladı.

İnsan trafiği yoğun olan kapalı alanları daha sağlıklı hale getirmeyi amaçlayan Pastel Innovation, akıllı sterilizasyon robotu Pastel iGiene’in ürün geliştirmesini tamamladı ve ilk demosunu Los Angeles Camii’nde gerçekleştirdi.

Mesajlaşma uygulamaları üzerinden bir arkadaşınızla konuşur gibi ürünlerinizin satılmasını ve güvenli bir şekilde satın alınmasını sağlayan Paym.es, Ağustos ayında yaptığı lansmanda, Facebook Messenger üzerinde sosyal medyadan satış ve alışveriş yapan kullanıcıları buluşturdu. Şimdilerde ise Azerbaycan ve Rusya pazarına giriş için pazarlama çalışmalarına başladı.

İlk kez StartersHub’ın ikinci yaş gününde kullanıcı karşısına çıkan Servo Kiosk’un akıllı buzdolabı, geçtiğimiz günlerde de bir reklam ajansına konumlandırılarak ajans çalışanlarına sağlıklı ve taze yemek sunmaya başladı. Ekip ayrıca Londra’da IoT etkinliğine katılarak uluslararası mentorlerin beğenisini kazandı.

Fiziksel kredi kartı olmadan hızlı ve kolay ödeme deneyimi yaşatan TagPay, dokunmatik ekranlı tüm akıllı telefonlarda kullanılabilen yeni nesil mobil cüzdan ve ödeme teknolojilerini Fransa ve İngiltere’deki potansiyel müşterilerine sundu.

StartersHub Kurucularından Ersin Pamuksüzer, StartersHub XO Programı’yla ilgili şunları söyledi: “Startershub olarak alanında başarılı ekiplerle Türk girişimcilik  ekosisteminde yer almanın gururunu yaşıyoruz. Bir sonraki aşama olarak girişimlerimizin global başarılarına şahit olabilmek için kolları sıvadık.”

StartersHub’un ana partnerlerinden olan İş Bankası Dijital Bankacılık Müdürü Mehmet Fahri Can ise StartersHub XO Programına yönelik şu açıklamada bulundu: “Ana destekçilerinden olduğumuz, tecrübeli bir ekip tarafından yürütülmüş olan StartersHub XO programının 6 aylık sürecinin son gününde girişimlerle, program ortaklarıyla ve bu ekosistemin tüm taraflarıyla bir arada olmaktan dolayı çok mutluyuz. 


Biz de bu süreç boyunca girişimlere mentorluk desteği verirken önemli kazanımlar elde ettik, girişimlerden de farklı bakış açıları öğrendik. Umarım hayal ettikleri başarıya ulaşma yolunda katkı sağlayabilmişizdir. Programı başarıyla tamamlayan tüm girişimleri tebrik ediyorum.”

Ana partnerlardan Microsoft Orta Doğu Yazılım Geliştirme Ekosistem Direktörü Behice Funda ise “StartersHub XO Programı, Türkiye’nin geleceğinde önemli rol oynayacak olan IoT dönüşümünü destekleyecek önemli bir program oldu. Özellikle bu alanda çalışan girişimlerin nelere ihtiyaç duyduklarını anlamamız ve bundan sonraki çalışmalarımızı bu yönde geliştirmemiz için de önemli bir öğreti oldu.” dedi.

Programın ana partnerlarından Gedik Yatırım Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Can Pamir StartersHub XO Programı ile ilgili şu ifadeleri kullandı:

“Gedik Yatırım olarak teknolojinin önünü açan projelerin geliştirilmesinde çok önemli bir rol üstlenen StartersHub’ın programlarına gerek finansal açıdan gerekse bilgi ve deneyim açısından aktif olarak desteklemekten büyük bir mutluluk duyuyoruz. Bu projelerin yakın bir gelecekte büyük ve başarılı şirketlere döneceğine inanıyoruz.”

StartersHub, yürüttüğü başarılı girişim geliştirme programları ile %65’i yurt dışı olmak üzere 100’ü aşkın ülkeden 2500’den fazla başvuru alarak girişimciler için önemli bir çekim merkezi haline geldi.  StartersHub, son iki yılda 29’u Türkiye, 13’ü yurt dışı merkezli olmak üzere 42 girişime toplam 6,5 Milyon TL değerinde yatırım yaptı. 

Google’dan makine öğrenme kodu yazan yapay zeka!

Google’ın otomatik makine öğrenme sistemi AutoML, son zamanlarda kendi sistemini oluşturan kodlardan daha verimli makine öğrenme kodları hazırladı. Başka bir deyişle, öğrenci (robot) şimdi öğretmen oldu.

AutoML, yapay zeka programlamasında birinci sınıf eksikliğin bir çözümü olarak geliştirildi. Kendi kendine öğrenen ve kod oluşturabilen makine öğrenme yazılımı AutoML, kodun hangi alanlarının geliştirilebileceğini belirlemek için binlerce simülasyon gerçekleştiriyor. Değişiklikleri yapıyor ve hedefine ulaşıncaya kadar bu döngüyü sürdürüyor.

AutoML, bir maymunun daktilo tuşlarına basarak Shakespeare’in kitabını yazdığı sonsuz maymun teoreminin temsili bir uygulaması olarak karşımıza çıkıyor. Kendisini kodlayan araştırmacılardan daha iyi olan AutoML, görüntü tanıma görevinde yüzde 82’lik yüksek bir doğruluk kaydetti.

Yeni nesil makine öğreniminin yaratıcılarından olan AutoML, şirket içi ve şirket dışı birçok uygulamada kullanılabilir. Yarının makinaları sadece öğrenmekle kalmaz, kendi kendine güncelleme yapabilir ve öngörülemeyen sorunları çözmek için özel programlar oluşturabilirler.

Yapay zeka nanobotlar, süper insanlara yükseltebilir

IBM Hursley İnovasyon Merkezi’ndeki kıdemli bir mucit, vücudun hücrelerini, kemiklerini ve kaslarını onarmak ve geliştirmek için yapay zekalı nanobotların yirmi yıl içinde insanlara implante edilebileceğini ön görüyor.

Araştırmacılar, yıllardır insan sağlığını iyileştirmede bu küçük robotların potansiyelleri üzerine çalışmalar yürütüyor. 30 Ağustos’ta Nature dergisinde yayınlanan bir araştırmada, araştırmacılar kanserden etkilenen bölgelere implante edilen nanobotların sadece bir dakika içinde kanserli hücreleri öldürebileceklerini keşfedilmişti.

Rice Üniversitesi Kimya Bölümü’nden araştırmacı Víctor García-López’e nanobotlar hakkında; “Moleküler ölçekli hareket, özellikle nanomekanik eylemi kullanarak hücresel iki katmanlı tabakalar vasıtasıyla delinebileceğini gösteriyoruz” dedi. Dolayısıyla bu nano ölçekteki robotlar, birkaç yıl içinde kanser gibi günümüzün zorlu hastalıkların önüne geçilmesini sağlayabilir.

Ayrıca nanobotların yumuşak yapıda üretilmeye başlanması ve hatta bazı nanomakinelerin vücutta çözünebilir hale gelmesi tıp ve robot endüstrisinin işbirliği için gelecek vaat ediyor.

EngageYa Türkiye yerel ofisini açtı!

Native reklamcılık platformu EngageYa (Engage Your Audience) Türkiye’de yerel ofisini açtı. EngageYa, yalnız güçlü algoritma tabanlı öneri motoru ile değil, aynı zamanda native widget’leri ile doğrudan ve programatik satın almaya dayalı reklamverenlerin bütçelerini kolayca birleştirme ve yönetme olanağı sağlayarak, premium yayıncıları ve medya satın alma ajanslarını güçlendiren benzersiz SaaS platformu çözümü ile tanınıyor.

EngageYa, her ay 10’dan fazla coğrafyada doğrudan en üst sıralardaki web sitelerinden gelen, yaklaşık 10 milyarı Türkiye’den olmak üzere 40 milyardan fazla gösterimi yönetiyor. NTV, ShiftDeleteNet, Habertürk, Listelist, Bloomberg, Sporx, CNN, CondeNast gibi web siteleri, okuyucularının bağlılığını sağlamak ve gelirlerini aydan aya artırabilmek için EngageYa widget’lerini kullanıyor.

2017 yılının başında EngageYa, daha önce Genart Medya bünyesinde Twitter’ın Türkiye Satış Direktörü olarak görev yapan İlter Avcı’yı Ülke Müdürü olarak atayarak, ajans ve doğrudan satış ekibi, operasyon ve ürün müdürleri istihdamı ile Türkiye ekibini büyüttü. EngageYa, yerel ofis ve profesyonel ekip üyeleri sayesinde GroupM, Zer, Vivaki, Carat, United People gibi önde gelen ajanslarla da güçlü iş birlikleri kurarak Türkiye’de aktif olan global ve yerel markalara hizmet vermeye başladı.

EngageYa’nın önümüzdeki dönem için ana hedefi, kullanıcıların etkileşimini artırmak ve native kampanyalarından yeni gelir yaratmak üzere web sitesi alanlarının akıllı kullanımını sağlayarak yayıncılara ve medya ajanslarına üstün içerik tabanlı çözümler sunmak olacak.

Teknolojisi ve iş operasyonları sayesinde odaklı ve hızla büyüyen EngageYa, 2015-2017 dönemi için trafik ve gelir hedeflerini aşıp, önde gelen yerel yayıncılardan oluşan ve hızla büyüyen bir ağ da kurdu. EngageYa Türkiye’ye ve dünyaya teknoloji tabanlı farklı çözümler getirdikçe, bu tür ağların sayısının artması da planlanıyor.

EngageYa’nın teknolojisi native alanında meydan okuyacak

Markalar ve reklamcılar, native reklamcılığın ne kadar güçlü olduğunun farkına varırken, EngageYa da salt performans faaliyetlerine değil, aynı zamanda ölçülebilir marka farkındalığı faaliyetlerine de odaklanıyor. Bu bağlamda, markalar ile kitleleri arasında doğru, ölçülebilir cazip içerik pazarlama çözümleri sunuyor.

EngageYa, faaliyetlerini gerçekleştirirken marka güvenliği ve şeffaflığın yanında kişiselleştirme, ölçülebilirlik ve marka görünürlüğünü de ön plana çıkarıyor.

EngageYa, her zaman yayıncı ve reklamveren ihtiyaçlarını uyumlu hale getiren yeni katma değerli çözümler getirerek native reklam alanına meydan okumanın yollarını da arıyor.

EngageYa, dört yeni ürününü tanıttı

2017 yılı içinde yeni tanıtılan ürünleri arasında olan Native Video, Sponsorlu Makaleler (Advertorial) ve Native Mobile SDK (Mobil IOs/Android Uygulamalar İçin Yazılım Geliştirme Kiti), High Impact Native formatları henüz kullanılmayan yayıncı varlıklarından faydalanılarak gelir elde edilmesi ve yerel-küresel kitlelerle iletişim kurulması için gerekli ölçeklenebilir çözümler sunuyor.

EngageYa, önümüzdeki aylarda daha fazla native içerik çözümleri tanıtacak ve hem yayıncılara hem de reklamverenlere SaaS platformu ile ileri teknoloji tabanlı çözümler sunacak.

Çeşitli analitik araçlar üzerinden içerik önerme alanında teknolojik üstünlüğünü kanıtlayan EngageYa ürünleri, içerik sağlayıcılara; sitede geçirilen süre, düşük çıkma oranı, yüksek kullanıcı etkileşimi gibi önemli faydalar sunmaya devam edecek.

Native reklamlar, 2021’de reklamcılık gelirlerinin yüzde 70’ini oluşturacak

Business Insider’a göre native reklamlar 2021’de tüm reklamcılık gelirinin yüzde 70’ini oluşturacak. ABD’de native reklamcılık gelirlerinin 2018’de 21 milyar dolara ulaşacağı tahmin ediliyor. Native reklam harcamalarının önde gelen alanları ise sosyal medya olarak gösteriliyor.

En hızlı büyüyen segment ise gelecek iki yılda yüzde 200’den fazla büyümesi beklenen native-display alanlar olacak. Türkiye’de ise IAB Türkiye’nin açıkladığı 2017 yılı ilk 6 ay verilerine göre, dijital reklam yatırımlarında 2016’nın aynı dönemine oranla en yüksek büyüme oranının native ve video reklamcılıkta olduğu görülüyor.

Adobe, yapay zeka ile yazı fontu arama hizmetini başlatıyor

0

Beğendiğiniz bir ilan panosunda veya posterde tasarımcının kullandığı yazı tipini bulmak istediğinizi varsayalım. Tasarımcılar bunu genellikle deneme yanılma yöntemiyle buluyor. Ancak şirketin abonelik yazı tipi servisi Adobe Typekit, bunu çok basit hale getiren yeni bir özellik başlatıyor.

Typekit’teki görsel arama seçeneği ile beğenilen yazı tipinin bulunduğu görüntü platforma yüklenebiliyor. Daha sonra şirketin Sensei Yapay Zeka platformu, o yazı tipini kitaplığındaki mevcut bir yazı tipi ile eşleştirmeye çalışıyor.

Bu hizmeti kullanabilmek için sadece Typekit’e resminizi yükleyin, resmin fontlar için taranmasını istediğiniz görüntünün kısmını işaretleyin ve geri kalanı servise bırakın.

Adobe, aynı özelliği fotoğraflardan renk paletleri ve desenleri çekmeyi sağlayan Capture CC mobil uygulamasında da kullanıyor. Adobe bu tip yapay zeka algoritmaları ile kullanıcıların tasarımlarındaki işlemlere daha kolay karar vermelerine sağlıyor.

Ampulden az enerji harcayan yeni imageRUNNER serisi!

0

Canon, çok işlevli yazıcı grubundan imageRUNNER ADVANCE serisine dahil olan en yeni ürünleri imageRUNNER ADVANCE C256i, imageRUNNER ADVANCE C356i ve imageRUNNER ADVANCE C356P’yi tanıttı.

En yüksek üretkenliği sağlamak için tasarlanmış olan serinin yeni yazıcıları ile Canon; her boyuttaki işletmelere göre özel olarak uyarlanan, toplam baskı maliyetini düşüren, enerji verimliliği sağlayan, iş akışını iyileştiren ve üstün görüntü kalitesi sunan yenilikleri ile dikkat çekiyor.

Kullanıcı yorumları ile şekillenen ve gelilşen imageRUNNER ADVANCE C255, imageRUNNER ADVANCE C355 serilerini temel alarak geliştirilen yeni imageRUNNER ADVANCE C256/356 serileri işletmelere, dakikada 35 sayfaya kadar baskı hızına sahip, modern ve hepsi-bir-arada cihazlar sunuyor.

Modern dizayn, pratik kullanım

Kullanımı oldukça kolay olan seriler 10,1 inç dokunmatik, renkli ekranla çalışıyorlar. Bunun yanı sıra ev, ofis kullanıcılarından KOBİ’lere ve büyük ofis binalarına kadar birçok modern iş ortamına uyacak şekilde kompakt olarak tasarlandılar.

Canon’un V2 renk teknolojisini, geliştirilmiş durum özelliklerini ve belge dayanaklılığı ile renk sabitliği sağlayan CS tonerlerini birleştiren imageRUNNER ADVANCE C256/356 serileri, yüksek hacimli baskı işlerinde bile tutarlı sonuçlar sunuyor. Tüketiciler, aynı zamanda profesyonel kalitede çıktılar elde etmek, zamandan tasarruf sağlamak, zımbalama ve sıralama işlevleri de dahil olmak üzere, cihazların çeşitli belge işleme özelliklerini de kullanabiliyorlar.

Çok yönlü imageRUNNER ADVANCE C256/356 serileri, tüm parkur genelinde baskı, taramayı kontrol etmeyi sağlayan ve merkezi bir çözüm sunan Canon’un uniFLOW ve Therefore yazılımları ile uyumluluğu sayesinde, zahmetsiz belge yönetimi de sağlıyor. Kullanıcıların hareket halindeyken baskı ve tarama işlerini yürütebilmelerine olanak tanıyan mobil baskı seçeneği de üretkenliği yükseltiyor.

Kullanıcılar, doğrudan bir kablosuz bağlantı ile Canon’un mobil uygulaması Canon PRINT Business, Apple AirPrint ve Mopria gibi uygulamalara erişebilmenin yanı sıra, Canon’un Evrensel Oturum Açma Yöneticisi (ULM) ile maliyetleri yönetebiliyor ve baskı politikası belirleyebiliyorlar.

Cihazların gelişmiş tarama işlevleri, güvenli kullanıcı erişimi sağlamanın yanında, belgeleri Google Drive, Evernote ve Dropbox gibi birçok bulut platformunda paylaşabilme olanağı sunuyor. Yeni MFP’lerde standart olarak gelen HDD Şifreleme, IP/MAC adres filtresi, IPSEC ve yeni kablosuz LAN doğrulama gibi en son güvenlik özellikleri, güvenlik ayarlarının yönetimi ve uygulanmasını kolaylaştırıyor.

imageRUNNER ADVANCE C256/356 serileri teknik özellikleri

• A4 renkli MFP’ler

• Dakikada 25 sayfa baskı hızı (imageRUNNER ADVANCE C256 serisi)/ Dakikada 35 sayfa (imageRUNNER ADVANCE C356 serisi)

• Kompakt tasarım

• 10,1 inç renkli dokunmatik ekran

• V2 renk ve CS toner teknolojileri

• Wi-Fi bağlanabilme

• Google Drive, Evernote ve Dropbox’un dahil olduğu bulut hizmeti eklentileri

• Apple Air Print ve MOPRIA Print ile uyumlu

• Düşük enerji tüketimi, Blue Angel sertifikalı