Firefox güncellemesiyle oyun performansı arttı, uyarı sistemi eklendi

0

Firefox yeni bir sürüme daha yükseltildi. WebGL 2 standardını destekleyen ilk tarayıcı olmayı başaran Firefox, bu alanda kullanıcılara daha fazla 3D grafiklerden faydalanma imkanı sunacak. WebGL 1’in sağlam temelini genişleten WebGL 2, pek çok önemli desteği sunarken oyun performansını arttırıyor. Kullanıcılara sağlanacak kaliteli oyun deneyimi aynı zamanda geliştiricilerin web üzerinde daha ilgi çekici görsel içerik oluşturmalarını sağlayacak. WebGL2 standardı Firefox ile Windows, MacOS ve Linux’ta desteklenecek. Firefox 51 sürümü ile gelen yeni özellik güncelleme ile cihazlara alınabilir.

Firefox tarafından paylaşılan özel bir demo ise şöyle;

Firefox Uyarı Sistemi Geliyor!

Oyunlar için sağlanan desteğin yanı sıra Firefox için kullanıcılar daha güvenli bir ortama kavuşacak. Firefox yeni sürümü ile e-posta hizmeti veya banka şifrelerini toplayan, ancak HTTPS ile güvence altına alınmayan web sayfası, potansiyel tehditler olarak daha net bir şekilde vurgulanacak ve kişiler bu web sitelerine karşı uyarılacak. Bugüne kadar Firefox, bir web sitesinin güvenli olduğunu yeşil bir kilit simgesi ile gösteriyordu. Yeni sistem ile birlikte mevcut uyarılar ise şöyle görülecek;

 

Önceki sistemde güvenli siteler için kullanılan uyarı sistemi
Önceki sistemde güvensiz siteler için kullanılan uyarı sistemi
Yeni sistemde güvenli siteler için kullanılan uyarı sistemi

Site ile ilgili detaylı bilgilere kilit üzerine tıklayarak öğrenebilecek kullanıcılara detaylı uyarılar gösterilecek. Bu uyarılar ise şöyle;

“Bağlantı Güvenilmez”

“Bu sayfa kişisel bilgileri tehlikeye atabilir”

2017 Ocak için internet raporu paylaşıldı

0

Her sene We Are Social, internet, mobil ve sosyal medya kullanımındaki güncel istatistikler için yıllık raporunu sunuyor. Yeni yıl itibari ile yeni web gelişmelerini yansıtan güncel bilgiler ve istatistikler 106 sayfalık raporda toplandı. Sosyal medya yardım aracı Hootsuite ile ortak bir çalışma yapan ajans,  dijital dünyadaki son istatistiklerin ve trendleri bir araya getirmek için 238 ülkeden veri topladığını açıklarken, ortaya muazzam bir çalışma çıkmış durumda.

İnternet Raporu Neler Diyor?

2017, internet kullanımında önemli bir kilometre taşını oluşturacak. Dünya nüfusunun yarısı artık internete bağlı. Bu, son bir yıla kıyasla toplam web kullanıcısı sayısındaki yüzde 10’luk bir artış olduğunu gösteriyor. Sosyal medya, yüzde 37’lik etkileyici bir toplam penetrasyonu elde etmek için, yıllık yüzde sekizlik bir sağlıklı büyüme elde etti. 2.789 milyar sosyal medya kullanıcısının 2.539 milyarı cep telefonları üzerinden bağlandı ve mobil kullanımında da oldukça etkileyici bir yıl geride bırakıldı.

Altta yer alan görselde, Birleşik Arap Emirlikleri internet erişiminde vatandaşların yüzde 99’unu kapsam altına alarak birinci sıraya görülüyor. En düşük kullanım oranı ise Kuzey Kore’de.  Bu istatistiklere göre Kuzey Kore’de internet kullanan kişi sayısı sadece 16 bin.

İnternet kullanımına göre We Are Social, mobil taramanın şu anda dünya internet trafiğinin yarısını oluşturduğunu ve yıllık mobil cihaz kullanım oranının yüzde 30’luk bir artış kaydettiğini söylüyor. Aşağıda yer alan raporda, mobil kullanım pastanın en büyük payını alırken, bilgisayar için yüzde20 oranında bir kayıp yaşanmış durumda.

106 sayfadan oluşan rapor ise şöyle;

Microsoft Windows 10 güvenliğini kolaylaştırıyor

0

Microsoft güvenlik konusunda kullanıcıların işini kolaylaştırmak adına Defender Güvenlik Merkezi’nin devreye alınacağını duyurdu. Yeni özellik ile birlikte antivirüs, tarayıcı kontrolleri ve uygulama ayarlarını tek bir pencerede hızlı bir bakış ile görülebilecek.

Ortalama bir kullanıcı için PC güvenliğini sağlamak çok kolay değil. Özelikle güvenlik noktasında temel bilgileri olmayan kişilerin kısa sürede mağdur duruma düşmesi mümkün. Bu nedenle Microsoft, Windows Defender Güvenlik Merkezi’ni Nisan ayında gelecek Windows 10 Creators Güncelleştirmesinin bir parçası olarak tanıtarak, güvenlik noktasında kullanıcılara kolaylık sağlayacağını duyurdu. Yeni sistem sayesinde koruma, performans ve daha pek çok önemli konuda ayarlar ve mevcut durumu tek ekrandan takip edebilmek mümkün olacak. Üstelik Microsoft’un bu konudaki en önemli amacı bilgisayarın sürekli güvenli olduğunun takip edilmesi ve güvenliğin önemsenmesi.

Microsoft Defender Security Center ekran görüntüsü

Yukarıda yer alan görselde de görülebileceği gibi bir bakışta beş farklı konuda kontrol sağlanabiliyor. Bu 5 madde ise şöyle açıklanabilir;

  1. Virüs ve tehdit koruması

Bu bölümde Windows Defender ya da üçüncü taraf uygulamaların kullanıldığı bilgisayarın güvenlik durumu kontrol edilebilir.

  1. Cihaz performans ve sağlığı

Bu bölümde ise bilgisayar için güncellemeler, sürücüler, depolama kapasitesi ve pil ömrü gibi bilgiler görülebilir. Üstelik temiz bir Windows kurulumu yapılması gibi desteklere de bu pencere üzerinden erişilebilir.

  1. Firewall ve ağ koruması

Ağ sorunlarını görmenizi ve bunlarla ilgili sorunları gidermeniz noktasında bu bölüm oldukça faydalı araçlara sahip.

  1. Uygulama ve tarayıcı kontrolü

Potansiyel kötü amaçlı siteler, tanınmayan uygulamalar ve dosyalara karşı uyarı veren alan, bilgisayar güvenliği için en önemli bölümlerden birisi.

  1. Aile ayarları

Çocuklarınızın çevrimiçi etkinliklerine ilişkin raporları kontrol edebileceğiniz ve görebileceğiniz alandır.

Windows Defender Güvenlik Merkezi ve diğer birçok yeni özellikler, belirtildiği gibi bu yılın Nisan ayında gelecek. İşletim sistemine yönelik Windows’un pek çok yeniliğini içerecek güncellemeler ile Windows 10 çok daha güçlü bir hale gelecek.

Hazırlanan tanıtım ise şöyle;

Sosyal medyada erkekler “like” konusunda daha hassas

İnsanlar arkadaşlarına gösteriş yapmak, mümkün olduğunca çok “like” almak ve kendileri hakkında iyi hissetmek için sosyal medya üzerinde farklı tavırlar sergileyebiliyorlar.

Bazıları ise çevreleri tarafından kabul görmek için uğraşırken gerçekleri saptırmaktan ve hayatlarını olduğundan daha iyi göstermekten geri kalmıyor. Kaspersky Lab’in araştırmasına göre, her on kişiden biri sosyal medyada daha fazla insanın beğenisini toplamak için gerçeği çarpıtıyor.

Araştırma ayrıca, beğeni peşindeki erkeklerin kadınlara oranla özel hayatlarını daha fazla paylaştığını gösteriyor. Türkiye’de on erkekten biri (%7), kadınlara (%3) kıyasla kendilerine ait müstehcen fotoğraflarını yayınlayabiliyor ve %9’u da arkadaşlarının vücutlarını açığa vuran bir şeyler giydikleri fotoğraflarını yayınlıyor.

Türkiye’de sosyal medya kullanıcıları

Türkiye’deki sosyal medya kullanıcılarının %16’sı, dikkat çekmek ve çok sayıda “like” almayı garantilemek için bir yerdeymiş gibi görünüyor veya yapmadığı halde bir şeyler yapıyormuş gibi davranıyor. Bu oran erkeklerde %18’e yükseliyor: Birçoğu hayatlarını gerçekçi bir şekilde paylaşmak yerine sosyal medyada ilgi çekmeyi tercih ediyor.

Araştırma, erkeklerin sosyal medyada “like” alma konusunda daha hassas olduğunu; beğeni toplamak için kadınlara oranla arkadaşları veya işverenleri hakkında utanç verici veya gizli olan şeyleri ortaya çıkarma ihtimallerinin daha yüksek olduğunu gösteriyor. Türkiye’deki erkeklerin %11’i kadınların %9’una kıyasla iş arkadaşıyla ilgili gizli bir bilgiyi açığa vurabileceklerini; %10’u işverenleriyle ilgili gizli bir paylaşım yapabileceklerini; %7’si de kadınların %5’ine göre bir arkadaşı için utanç verici olan bir şeyi ortaya çıkarabileceklerini belirtiyor.

Kadınlar umdukları gibi “like” almazlarsa üzülüyor ve hayal kırıklığına uğruyorlar. %23’ü, paylaşımlarını az sayıda kişinin beğenmesi halinde arkadaşları arasında popüler olmadıklarını düşünüyor; bu oran erkeklerde %21. Erkeklerin %23’ü ayrıca, kendileri için önemli olan biri onları “like”lamazsa üzüldüklerini de itiraf ediyor.

Erkeklerin, kendilerini ve arkadaşlarını gözler önüne seren içerikleri postalayarak “like” alma konusunda kadınlara oranla daha ileriye gidebilme eğilimine sahip olduklarını belirten Würzburg Üniversitesi’nden Medya Psikoloğu Dr. Astrid Carolus, erkeklerin sosyal uyuma daha az odaklanmış olduklarını ve bu nedenle daha çok risk almak isteyebileceklerine de değiniyor. Carolus, “Erkeklerin %15’i kadınların %8’ine kıyasla, alkol etkisi altındaki bir arkadaşının fotoğrafını çekebileceğini; %7’si kendini açığa vuran bir fotoğrafını yayınlayabileceğini; Başka bir %7’lik dilim de kadınların sadece %3’üne kıyasla, kendilerine ait müstehcen bir fotoğrafı yayınlayabileceğini açıklıyor” diyor.

Güvenlik açığına dikkat

Kaspersky Lab Sosyal Medya Başkanı Evgeny Chereshnev de konuya ilişkin aynı fikirde olduğunu belirtirken, aynı zamanda uyarıyor: “Sosyal medyadaki bu davranış biçimi insanları riske sokabilir. Sosyal onaylanma adına yapılan bu araştırma da gösteriyor ki, insanlar paylaşacakları içerik ile neyin gizli tutulması gerektiği arasındaki sınırı görmeyi bıraktılar; fakat hem kendimizin hem de başkalarının gizliliğini korumak önemlidir. Araştırmaya katılanların %58’i, fotoğraflarının arkadaşları tarafından herkesin görebileceği şekilde paylaşılmasından rahatsız olduğunu belirtiyor. Sonuçta, insanlar sosyal medyada paylaştıkları bilgiler konusunda daha bilinçli olmalı ve kendilerini ve sevdiklerini siber tehditlere karşı korumak için cihazlarına güvenlik yazılımı yüklemeli.”

Alibaba strateji değişikliği ile büyümesini sürdürüyor

Çinli perakende devi Alibaba Group Holding, bulut ve dijital medya girişimlerine odaklanması ile birlikte gelirlerini arttırmayı başardı. Markanın üçüncü çeyrek gelirinde yüzde 54’lük artış yaşandığı açıklandı. Bu rakamlar analistlerin tahminlerinin dahi üstünde yer aldı.

Alibaba, Çin e-ticaret piyasasının doygunluk belirtileri göstermeye başlamasıyla birlikte bulut, yapay zeka ve lojistik projeleri ile yeni gelir alanları yaratmaya başladı. Gelir artışına ilişkin paylaşılan son raporlarda yüzde 48’den yüzde 54’e doğru bir artış yaşandığı ifade edildi.

Alibaba Elektronik Ticaret Gelirlerinin Payı Azalıyor

Alibaba’nın farklı alanlardan gelir elde etmeye başlaması, gelir dağılımında elektronik ticaretin payını düşürüyor. Öyle ki geçen yılın üçüncü çeyreğinde elektronik ticaret gelirinin payı yüzde 92 olurken son dönemde bu oran yüzde 87’ye geriledi.  Yaşanan artış ve olumlu tablo, şirketin hissedarlarına da kazandırdı. Hissedarlar için net gelir yüzde 43 artış gösterdi ve böylece 2.57 milyar dolara yükseldi.

Biten çeyrek ile ilgili Alibaba tarafından yalpan açıklamalarda önemli detaylar da paylaşıldı. Buna göre önemli detaylar şöyle;

  • Gelir, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 54 artışla 7.669 milyon ABD doları oldu.
  • Temel ticaret gelirleri, yıllık bazda yüzde45 artışla 6,708 milyon dolara yükseldi.
  • Bulut bilişim gelirleri yıllık bazda yüzde 115 artarak 254 milyon ABD dolara yükseldi
  • Dijital medya ve eğlence gelirleri yıllık bazda yüzde 273 artarak 254 milyon ABD dolara yükseldi.
  • Yeni girişimlerinden elde edilen gelirler yıllık bazda yüzde 61 artışla 122 milyon ABD Dolara yükseldi.
  • Bulut bilişim sektörü müşteri sayısı 651.000’den 765.000’e yükseldi.
  • Net gelir 2.471 milyon ABD doları, operasyonlardan elde edilen gelir ise 976 milyon ABD doları oldu
  • Serbest nakit akışı 4.915 milyon dolar oldu.

Tesla 3 ay içinde tam otonom sürüşe geçiyor

0

Tesla’nın patronu Elon Musk, yeni yayınladıkları “Geliştirilmiş Otopilot” uygulamasını 3 veya 6 ay içinde “tam otonom” sürüşe çevireceklerini açıkladı.

Yeni yayınlanan Enhanced Autopilot uygulaması Tesla otomobillerinin çok daha gelişmiş biçimde, “sürücüsüz” şekilde hareket edebilmesini sağlıyordu. Yeni uygulama, araçların otobanda zigzaglar yapabilmesini, aşırı virajlı yollarda daha konforlu sürüş sergilemesini, karmaşık şehir içi yollarda çok daha güvenli şekilde hareket edebilmesini sağlıyordu.

Sürüş asistanı mı yoksa tam otonom sürüş mü?

Aslında Tesla bu uygulama sayesinde otomobillerine pratik olarak otonom sürüş teknolojisi kazandırmış bulunuyordu ancak yasalar henüz bu özelliğe izin vermediği için uygulamanın tanımı “sürüş asistanı” olarak geçiyordu.

Ancak Michigan’da yürürlüğe giren yeni trafik yasası şehir içinde tam otonom otomobillerin kullanımına izin verdiği için Tesla, Michigan yasalarına göre otonom olarak adlandırılmış uygulamasını kullanıma sokacak.

Tesla araçlarının hepsinde şu anda 8 kamera, 1 radar ve 360 derecelik ultrasonik donanıma sahip. Tesla araç satılırken bu kameraların 4’ünü aktifleştiriyor ve aracı “sürüş asistanı teknolojisi” ile satıyordu. Dileyenler “tam otonom” sürüş uygulamasını satın aldığında firma 8 kamerayı da kullanıma açıyor.

Siber tehditlere Bitdefender, HVI ile kalıcı çözüm getiriyor

0

Uluslararası pazarın en güçlü markalarından birisi olan Bitdefender, Citrix Zirvesi 2017’de yeni projelerini tanıttı.

9 Ocak ile 11 Ocak tarihleri arasında California’da gerçekleştirilen etkinlik, sektör için önemli gelişmeleri sunarken, zirvede dikkat çeken yeniliklerden bir tanesi Bitdefender Hypervisor Introspection olarak adlandırılan Bitdefender’ın yeni servisi oldu.

Bitdefender HVI Ne?

Kısaca Bitdefender HVI olarak adlandırılan Bitdefender Hypervisor Introspection servisinde temel amaç sistemleri kalıcı tehditlere karşı yüksek düzeyde korumak. XenServer API’ler ile uyumlu bir şekilde çalışabilen yeni servis, pek çok noktada avantaj sağlıyor. Hedef odaklı saldırı,  bilinmeyen tehditleri algılama başarılı bir şekilde çalıştığı gibi hypervisor desteği ile bu işlemler çok daha yüksek seviyelerde yapılabiliyor.

İşletmelere Özel Çözümler

Konuyla ilgili tanıtımlarda Citrix Çekirdek Altyapı Ürün Pazarlama Müdürü Marc Trouard-Riolle görev alırken, Riolle “Citrix XenServer, Bitdefender ile çalışarak, sanal makine iç gözlemesine sahip ilk ticari hipervizör haline geldi ve müşterilerin hipervizör düzeyinde gelişmiş güvenlik tehditlerini kolayca algılamalarına ve engellemelerine olanak tanıdı. Hypervisor Introspection gerçekten siber güvenlik dünyasında bir oyun değiştirici. Müşterilerimiz için sofistike bir çözüm, ancak XenServer dağıtımının bir parçası olarak kullanımı kolay.” diyerek sistemi kısaca özetledi.

İşletmeler Bu Çerçeveden Nasıl Yararlanabilir?

İşletmeler için çok büyük kayıpları önleyebilecek olan bu sistem için verilen bir örnek, durumu en iyi şekilde anlatıyor. Bu teknolojinin kullanılmış olması halinde, Bangladeş Merkez Bankası’ndan 81 milyon dolar çalınmasının önüne geçilebileceği açıklandı. Aynı zamanda pek çok farklı bakanın özelikle SWIFT platformundaki açıklar nedeniyle zarar görmesi de yine HVI ile önlenebilirdi. Öyle ki HVI kötü niyetli saldırı teknikleri tanınmasını, APT yaşam döngüsü zincirini kalıcılık elde etmeden durdurmasını ya da kuruluşla uzlaşmasını sağlıyor.

Sektörde Gelecekte Beklentiler Ne?

Siber güvenlik alanında geleceğe yönelik yapılan tahminlerde tablo oldukça riskli görünüyor. Öyle ki sadece siber güvenlik için 1 trilyonu aşan harcamanın yapılması bekleniyor. Bu doğrultuda 2021 yılına kadar pazarda yapılacak harcamalar 6 trilyonu aşacak. Tüm bu süreç kuşkusuz siber güvenliğin yüzde 100 oranında sağlanmasını mümkün kılmayacak ve bu süre içerisinde her gün milyonlarca insan siber saldırıların hedefinde olacak ve çoğu kişi çeşitli mağduriyetler yaşayacak.

Üzgünüz diyerek 250 bin dolar istiyorlar

0

Geçen yıl Ukrayna’ya yönelik siber saldırılarda tespit edilen KillDisk truva atının yeni versiyonu, siber suçlular tarafından bu kez fidye yazılımı olarak kullanılıyor. KillDisk, şifrelediği dosyaların kullanıcılarından ‘üzgünüz’ diyerek 250 bin dolar fidye talep ediyor.

Adından da anlaşılacağı gibi tam bir yok edici olan KillDisk zararlı yazılımı, geçmişte Ukrayna’daki elektrik şebekelerine yönelik siber saldırılarda kullanılmış, sistemleri kilitlemiş, hatta bazı sistem disklerini de tamamen çalışamaz hale getirmişti.

ESET Güvenlik Uzmanı Robert Lipovsky, KillDisk’in yeni bir türevini tespit ettiklerini duyurdu. Ancak bu yeni KillDisk eskisinden de karanlık işler yapabiliyor. KillDisk, bilgisayar sistemlerindeki verileri şifreleyerek fidye talep ediyor. Ayrıca bu kez sadece Windows değil, Linux sistemleri de tehdit ediyor. Bu son hamle ile saldırganlar özellikle pek çok kurumsal yapıda kullanılan Linux’u da hedeflerine ekleyerek saldırı alanlarını genişletmiş oldular.

Dudak uçuklatan fidye talebi

Sistemlere bulaşan yeni KillDisk, dosyaları şifreledikten sonra kullanıcıya ‘üzgünüz’ diye başlayan bir mesaj gönderiyor ve 250 bin dolara karşılık gelen 222 Bitcoin para ödeme talep ediyor.

Mesaj şöyle:

Üzgünüz, ama verilerinizin şifrelenmesi başarı ile tamamlandı, bu durumda verilerinizi kaybedebilir veya 1Q94RXqr5WzyNh9Jn3YLDGeBoJhxJBigcF blockchain.info ile 222 btc ödeme yapabilirsiniz. İletişim: e-mail:[email protected]

Neden fidye yazılımına dönüştürüldü?

Saldırıları inceleyen Robert Lipovsky’ye göre, Ukrayna’daki enerji şebekelerinde görüldüğü gibi yakın geçmişte siber casusluk ve siber sabotaj operasyonları için kullanılan KillDisk’e fidye yazılımı işlevselliğinin eklenmesi biraz alışılmadık gibi görünüyor. Lipovsky şunları söylüyor: “Yaklaşık 250 bin dolar tutarındaki yüksek fidye yüzünden mağdurların ödeme yapma olasılığı çok düşük ve ayrıca ödeseler bile mağdurun verilerini geri alma şansının zayıflığı göz önüne alındığında, bu gerçek bir fidye yazılımı saldırısı yerine daha çok tabuta çakılan son çiviye benziyor.”

Ödeme yapmayın, yedekleme yapın

Lipovsky, açıklamasını şöyle sürdürüyor: ”Gerçek amaç ne olursa olsun, her zaman yaptığımız tavsiyemiz hâlâ geçerlidir. Fidye yazılımının bir kurbanı olduysanız, verilerinizi geri alma garantisi olmadığı için ödeme yapmayın. Bunun yerine, yedeklemeler, güncellenmiş yazılımlar ve saygın bir güvenlik çözümü ile önceden önleme üzerine odaklanın.”

Amazon Prime Video 14 komedyene sıfır sansür vaat etti

0

Netflix ile başlayan orjinal içerik sektöründe farklı gelişmeler yaşanıyor. Sektörde Netflix’e rakip olmaya çalışan Amazon’un aboneliğe dayalı video stream hizmeti Amazon Prime Video için önemli bir gelişme duyuruldu. Amazon tarafından yapılan anlaşma ile birlikte 14 yeni komedyen için 0 sansür kuralı uygulanacak. Huffington Post’ta yer alan habere göre anlaşma dahilinde hazırlanacak orijinal videolar sıfır sansürle 60-80 dakika uzunluğunda olacak ve sadece Amazon Prime Video’da gösterilecek. Bu bakımdan Prime Video üyeliği olan kişiler bu içerikleri platformda izleyerek sansürsüz komedi keyfi yaşayabilecek.

Amazon Prime Video Hangi Komedyenleri Ekrana Getirecek?

Amazon tarafından anlaşma imzalayan komedyenler arasında Verma, Sorabh Pant, Kanan Gill, Kenny Sebastian, Zakir Han, Biswa Kalyan Rath, Naveen Richard, Anuvab Pal, Varun Thakur, Azeem Banatwalla, Neville Shah, Aadar Malik ve S Aravind yer alıyor.

Görünüşe göre Amazon, özellikle orijinal içerikleriyle Hindistan gibi kabalık bölgelerdeki etkinliğini arttırmaya çalışıyor. Şirket Aralık 2016’da yaptığı açıklamada Hindistan dahil olmak üzere 200 ülkede Prime Video servisinin kullanıma sunulduğunu duyurmuştu. Amazon’un bu hamlesi öncesinde aslında Netflix 2016’nın Eylül ayında Hindistan’da orjinal stand up komedi dizisi üzerine bir atılım gerçekleştirmişti. Bu hamlenin hemen ardından Amazon Prime Video ile Amazon’un da devreye girmesi oldukça dikkat çekici.

Konuyla ilgili yapılan değerlendirmelerde ise içeriklerin farklı platformlarda yayınlanması ihtimali üzerinde duruldu. Hindistan Ceza Kanunu’nun 292. Maddesi 294. Bölümü (Kamusal alanda müstehcenlik yasası) gibi düzenlemeler sansürsüz içerikler üzerinden sorunların yaşanabileceğini gösteriyor.

Netflix orjinal şovlara yatırımını sürdürüyor

0

Netflix, 19 yıllık geçmişinde en büyük çeyreği geride bırakmayı başardı. Piyasada büyük bir beklenti yaratan abone sayısında güncellenen son rakamlara göre 750 milyon abone geçildi ve böylece piyasadaki beklentiler de karşılandı. Netflix’in bir yıl önce 190 ülkede gerçek zamanlı aktarım hizmetini başlatması rakamların kısa süre içerisinde artmasını sağlarken, Netflix için yapılan açıklamalar ve raporlar da son durumu gözler önüne seriyor. Öyle ki şu anda Netflix abonelerinin yüzde 47’si ABD dışında başka bir yerde.

Netflix’te Son Rakamlar Nasıl?

Netflix için satışlar da geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 36’lık bir artış yaşandı. 2,48 milyar dolara çıkan satışlar Netflix’in başarılı bir yılı geride bırakmasın sağladı. Hissedarlar için bu önemli bir gelişme olarak görülürken tüm bu olumlu gelişmeler sayesinde Netflix’in hisseler yüzde 8 artış gösterdi ve 143.46 Dolar seviyesine yükseldir. Netflix için yaşanan bu artış sonrasında 60 milyar dolar değerinde bir markanın oluşması sağlandı.

Netflix Orjinal Şov Yatırımları Kazanca Dönüşüyor!

Netflix için en önemli gelişme ise orjinal içeriğe yapılan yatırımların artık kazanca dönüşmesi. Uzun zamandan beri orijinal içerikler ile sistemi destekleyen yönetimi Netflix için bu konuda başarıya ulaşmış durumda.  Sadece 2016 yılında Netflix, orjinal içerikler için 5 milyar dolar yatırım yaptı. Netflix’in gelişimi Google’da dahi görülüyor. Yapılan uluslar arası aramalarda özelikle aranan 10 kişinin 5’i Netflix’in orijinal içeriklerinde yer alan isimlerdendi. Markanın yeni planları ise 1000 saatlik yeni içerikler için 6 milyar dolarlık yatırım yapmak. Bu rakamlara bakıldığında 2016’ya göre iki kat bir artış yaşanacağı söylenebilir.

ABD’ye yönelik yapılan yeni araştırmaya göre (Parks Associates verilerine göre) ABD’de genişbantlı tüm evlerin yarısı Netflix aboneliğine sahip.

Google Voice modern tasarım ile geliyor

0

Bu ayın başında Google Voice güncellemesi yapıldı. Google yeni sürümü ile birlikte mobil ve web üzerinden VoIP arama servisinin yenilenmiş bir sürümünü başlatarak bu alanda fark yaratmayı başardı ve oldukça dikkat çekti. Yıllardan beri Google Voice için büyük bir yenilik yapılmadığından dolayı geliştirmelerde tasarıma da ağırlık verildi. Yeni Google Voice ile birlikte artık fotoğraf paylaşımı, grup sohbetleri, sesli mesaj transkripsiyonu gibi birkaç yeni özellik de içeriyor.

Google Voice Yeni Özellikleri Neler?

Yeni uygulamada, gelen kutusu, kısa mesajlar, aramalar ve sesli mesajlar için ayrı sekmelerin oluşturulduğu görülüyor.  Görüşmeler sürekli bir dizinde olacağından dolayı görüşmelerin kontrol altında tutulması da mümkün. Voice sonrasında piyasaya sunulan Hangouts uygulamasının Voice uygulamasını geri planda tutacağı şeklinde yorumlansa da beklenen olmadı. Kullanıcılar bu uygulamadan vazgeçmek istemedi. Google bu endişeleri gördüğü gibi Voice için büyük bir adım daha atmaya karar verdi ve yeni değişikliği başlattı. Güncellenmiş Voice uygulaması, aşamalı olarak kullanıma sunulduğundan dolayı birkaç hafta içinde kullanıcıların yüzde 100’üne ulaşması bekleniyor. Uygulama için ilk güncelleme Android işletim sistemleri alacak. Sonrasında ise iOS’a gelecek.

Google mobil arama sonuçlarında kitap önizlemeleri gösterilecek

0

Son dönemlerde kitap ve e-kitaplara yönelik farklı firmalar tarafından geliştirmeler yapılırken, son haber Google’dan. Mobil arama deneyimini arttırmak isteyen Google kitap önizlemelerinin direk akıllı telefonunlar üzerinden görüntülenmesini sağlayacak.

Google için değişikliği Satyajeet Salgar duyururken açıklamalar Twitter’da yapıldı. Google masaüstü aramasına eklenen özelliğin artık mobil için de getirildiği belirtildi. Kitap önizleme olarak Türkçe’ye çevrilebilecek özellik, “Preview book” olarak adlandırılıyor.

Kitap Önizlemeleri İlk ABD’de Başladı

Dolayısıyla başlangıç aşamasında Amerika gibi özelliğin kullanıma sunulduğu bölgelerde kişiler bu özellikten faydalanabilecek. Fakat özellik için küçük bir detay daha var. Öyle ki Google Kitap arama içinde bir kitapta önizleme varsa ancak bu özellik aktif olarak kullanılabilecek.

Kitap önizlemeleri için paylaşılan ekran görüntüsü ise şöyle;

Google mobil arama için getirilen yeni özellikten ekran görüntüsü.

Kitap önizleme bağlantısını tıkladığınızda Google Kitap Arama’daki kitap önizleme ara yüzüne geçiş yapılacak ve buradan kitap için ön inceleme gerçekleştirilebilecek.

IBM’den yeni blockchain ekosistemi

0

Blockchain, sektörlerin ticari işlemlerini gerçekleştirme biçimini dönüştürme potansiyeline sahip çok yeni bir teknoloji.

Bu platform birlikte çalışan sektör oyucularından oluşan ve işletmelerin blockchain teknolojisinin ağ etkisinden yararlanmasına olanak sağlayan eksiksiz bir ekosistem gerektiriyor. IBM (NYSE: IBM), bu kuruluşlara destek sağlamak amacıyla, blockchain ağlarının oluşturulmasını hızlandırmaya yardımcı olacak bir blockchain ekosistemini hayata geçiriyor.

IBM’den Blockchain teknolojisi için önemli yatırım

IBM Sektör Platformları Üst Düzey Başkan Yardımcısı Bridget Van Kralingen konuyla ilgili görüşlerini, “Blockchain teknolojisinin gelecekteki büyümesi ve benimsenmesi, güçlü bir ekosistemin oluşturulmasına bağlı. İş ağları, ancak yenilikçilerin, sektör uzmanlarının ve altyapı sağlayıcılarının ticari işlemlerin gerçekleştirilme biçimini yeniden tanımlayacak yeni yöntemlerle bir araya gelmesi durumunda kritik yoğunluğa ulaşabilir” şeklinde açıklıyor. “Hyperledger Projesi bu anlamda, önemli bir dönüm noktası teşkil ediyor. İşte bu nedenle IBM, geliştiricilerin birlikte çalışabileceği bir ortam sağlayarak bu oyuncuların blockchain ağları oluşturmasını hızlandırmaya yardımcı olacak yatırımlar yapıyor.”

Blockchain ekosistemi programı, risk sermayesi işletmecileri, yeni kurulan şirketler, sistem bütünleştiricileri, bağımsız yazılım satıcıları ve kurumsal geliştiriciler gibi gerçek ağlar kurmak isteyen yenilikçiler için tasarlandı. IBM, bu farklı türlerdeki kuruluşları desteklemek için fikir aşamasından uygulama aşamasına geçilmesinde gereksinim duyulan süreyi kısaltmayı amaçlayan eğitim ve araçlar sağlayacak. IBM blockchain profesyonelleri, geliştiricilere destek sağlayan ve sorunların giderilmesine yardımcı olan Hyperledger Fabric Slack kanalı aracılığıyla “çalışma ortamı” sağlayacak. Bunlar, iş kullanıcılarına ve geliştiricilere yönelik olarak developerWorks üzerinde mevcut olan kurslara ve eğitim modüllerine ek olarak sunulacak.

Bunları şu anda geliştirme aşamasında bulunan ve blockchain uygulamalarının yaratılmasını hızlandırmayı amaçlayan kod kitaplıkları, akıllı sözleşme şablonları ve araçları tamamlayacak.

Bu programlar, Linux Foundation Hyperledger Fabric v1.0’ın ve blockchain ağlarının iş yapma biçimini dönüştürmesi beklenen IBM Blockchain platformunun desteklenmesi amacıyla tasarlandı. Hyperledger Fabric v1.0, internet ağı modeline benzer şekilde, modüler bir yaklaşım sağlayacak.

Resmi rapor: Galaxy Note 7 bataryaları neden patladı?

0

Pazartesi günü dünya genelinde yapılan yayın ile kapsamlı bir basın toplantısı düzenleyen Samsung, Galaxy Note 7 modellerindeki patlamaların sebebini anlattı. Uzun zamandan beri merak edilen sorunun yanıtı için iyi bir hazırlık yaptığı görülen Samsung telefonların başarısızlığa nasıl gittiğini gösteren ayrıntıları aktararak durumu görsel anlatımlarla destekledi.

Galaxy Note 7 Bataryaları Neden Patladı?

Toplantıda markanın farklı birimlerindeki yetkili isimler söz alırken, yapılan açıklamaların tümünde bataryadan kaynaklanan bir patlamanın yaşandığı ifade edildi. Üstelik Samsung acı bir gerçeği de itiraf ederken bataryalarda iki farklı hatanın yapıldığını söyledi. Galaxy Note 7 bataryaları neden patladı noktasında bugüne kadar çok farklı iddialar gündeme gelmiş olsa da Samsung’un resmi açıklamaları bu konuda son noktayı koydu.

Bataryalarda yaşanan hatalar için geri toplama işlemini yapan Samsung, iade edilen cihazların bataryalarında da hatanın olduğunu açık bir şekilde dile getirdi. Üstelik ikinci yapılan hatanın tek sebebi acele etmek. Samsung geri toplama ve iade sürecini hızlandırırken, sadece mevcut soruna odaklanarak çözüm getirdiği gibi bu sırada bataryalarda patlamaya sebebiyet verebilecek diğer bir hataya imza attı.

Yapılan bu açıklamalarda özelikle batarya hataları görsel olarak anlatılarak, olayın daha somut bir şekilde anlaşılması sağlandı. Paylaşılan infografik şöyle;

Batarya A ve batarya B olarak ikiye ayrılan bataryalarda iki farklı patlayıcı hata bulunuyor. Normal ve Abnormal olarak gösterilen görseller sayesinde cihazlardaki patlamaya sebebiyet veren anormal durumu kolayca fark edebilirsiniz.

8 Aşamalı Test Sürecine Geçiliyor!

Yaşanan bu patlama olaylarından iyi bir ders alan Samsung, üretimini gerçekleştirdiği tüm cihazlardaki tüm bataryalar için kapsamlı bir test programı uygulayacak. Yapılacak bu testlerin her birinde bataryanın güvenliği kontrol edilecek. Bu konuyla ilgili yapılan paylaşımlara göre her bir batarya için uygulanacak 8 adım ise şöyle olacak;

  1. Dayanıklılık testi
  2. Görüntü testi
  3. X-Ray testi
  4. Şarj ve deşarj testi
  5. TVOC testi
  6. Sökme testi
  7. Hızlandırılmış test
  8. OCV testi
Yeni 8 aşamalı batarya test süreci

Bu testler sayesinde Galaxy Note 7 bataryaları neden patladı gibi bir soruyla daha karşılaşmak istemeyen Samsung, işini biraz daha sağlama alacak. Bu açıdan bundan sonraki süreçte benzer bir hatanın görülmesi pek beklenmiyor.

Zyxel Türkiye’de yeni yapılanma

0

MEA AVP ve Zyxel Türkiye(Zyxel İletişim Teknolojleri A.Ş.) Genel Müdürü Vefa Tarhan, Türkiye Genel Müdürlük görevini Zyxel Avrupa Başkanı Lee Marsden’a devrediyor.

Zyxel bünyesindeki bu yeni yapılanmanın ardından Vefa Tarhan, Ocak 2017 sonu itibariyle mevcut diğer bölgesel sorumluluklarıyla birlikte MEA ve Türkiye’de bölgesel büyük projelerde iş geliştirme çalışmalarında bulunacak.

Zyxel Türkiye ofisini 2007 yılında kuran ve 10 yıldır yöneten Tarhan, bu süre zarfında Türkiye ekibi ile beraber birçok başarılı projeye imza attı. Bu yeni oluşumun ardından Türkiye ofisi, mevcut Zyxel Avrupa bölgesel yönetimi altında faaliyetlerini sürdürmeye devem edecek.

Bu değişimin EMEA olarak yeni bir çalışma formasyonu olduğunu belirten Vefa Tarhan yeni yapılanma ile ilgili söyle konuştu:

“Mevcut durum, Zyxel Türkiye’nin Avrupa operasyonuna katılım planının ilk adım olarak ele alınabilir, Avrupa bölgesi içinde hızla büyüyen bir yapıya sahip olan Zyxel Türkiye son 5 yılda iş hacmini ikiye katladı. Kanal ve Servis Sağlayıcı iş birimleri organizasyon olarak iki farklı yapı şeklinde ayrıldı. Bu durum neticesinde iş alanlarına odaklanıldı ve pazara olumlu yansıdı. 10 yılda Türkiye’de fark yaratan çok güzel işler yaptık. Zyxel çok bilinen ve sevilen bir marka oldu. 4 milyonu aşkın aktif internet ve ağ ürünleri kullanıcısına ulaştık. Son üç yılda iş hacmimizi yaklaşık üç kat artırdık. Türkiye Zyxel’in odağında yer alan ve çok önem verdiği bölgelerden biri. Yatırımlarımız ve büyümemiz sürecektir. Avrupa başkanımız Lee Marsden’a Türkiye’de başarılar diliyorum.”

Zyxel Avrupa Başkanı Lee Marsden ise yaptığı açıklamada “ Vefa Tarhan’a çok teşekkür ediyoruz. Onun tecrübesi ve Zyxel’e katkıları Zyxel’in Türkiye’deki başarısında büyük rol oynadı. Birlikte Zyxel ve MEA da çalışmaktan ve işlerimizi büyütmekten, markamızı yaymaktan mutluluk duyacağız.”

Çin’de VPN kullanmak yasa dışı ilan edildi

0

Çin, internet üzerindeki sansür girişimlerini sıkılaştırıyor. Çin Endüstri ve Enformasyon Bakanlığı, ülkede hizmet verecek tüm VPN servislerinin, kendilerinden onay alması gerektiğini ve onaylanmamış bir VPN servisini kullanmanın yasa dışı olduğunu ilan etti.

İzinsiz VPN kullanmak suç olacak

Çin’de şu anda dünyanın en çok ziyaret edilen 1000 web sitesinden 135’i yasaklı durumda. Çin kullanıcıları bu sitelere erişmek için VPN servislerini kullanıyorlar. Ancak yeni yönetmelikle, ülkede hizmet verecek VPN’lerin bu yasaklara uyması gerekecek. Çin yasaklarını uygulamayan VPN’leri kullanmak ise kullanıcıların başını derde sokabilecek.

Çin, Mart 2016’da da pek çok VPN servisinin ülkedeki kullanımını engellemeyi başarmıştı. Çok sayıda firma, ücret ödedikleri VPN servislerinin çalışmamasından şikayet etmişti.

Çin, Mart 2018’e kadar, internette her türlü yasa dışı, kural dışı sorunu çözerek, ülke yönetmeliklerine tam uygun bir internet servisi sağlamak için kampanya başlatmış bulunuyor. Bu hedefe odaklanmış olan tüm kurumlar da, internette belirlenmiş sansür kurallarını uygulamak için her türlü önlemi almak, adımı atmak durumunda. Önümüzdeki aylarda, Çin’den çok daha radikal sansür uygulamalarının haberlerini almamız mümkün. 

ABD’de 2,1 milyon kişi hala Dial-up kullanıyor

0

ABD’li internet servis sağlayıcısı AOL’un araştırması, ülkede internete bağlanma alışkanlıkları hakkında ilginç sonuçları ortaya çıkardı.

Şirketin araştırmasına göre ülkede hala 2,1 milyon kişi, Dial-up yöntemiyle internete bağlanıyor. üstelik 56kbps hızıyla internete bağlanan bu kişiler her ay 20 dolar ücret ödemeye de devam ediyorlar.

56kbps hızıyla internete bağlanan bir kişinin, ortalama bir web sayfasını açabilmesi için 5 dakikadan fazla zaman gerekiyor. Ancak bu kullanıcıların sayısında yavaş bir düşüş de görünüyor. 2014’te, 2,4 milyon kişi olan Dial-up kullanıcı sayısı, 2015’te 2,2 milyona, 2016’da ise 2,1 milyona düşmüş durumda.

Eski donanımlar hala kullanılıyor

 

Bazı kullanıcıların, eski donanımlarını çalıştırmak zorunda kaldıkları için, sadece e-mail okumak, hava durumuna bakmak gibi ihtiyaçlarla dial-up aboneliklerini devam ettirdikleri düşünülüyor. Öte yandan ABD’de evlerin %70’inin geniş bant internete erişiminin olduğu biliniyor ve bunların %80’de 25 Mbps ve üstü hızları kullanıyorlar.

Dial-up kullanıcılarının sayısının hızlı bir düşüş göstermiyor olması ise operatörler açısından önemli soru işaretlerinden birini oluşturuyor. Kullanıcı sayısı fazla olduğu için operatörler Dial-up servisinden önemli bir gelir elde etmeye devam ediyorlar.

LinkedIn tasarımı değişti

0

LinkedIn Microsoft tarafından alındıktan sonra önemli bir yenilik içerisine girerken, en radikal karar tasarım için alındı. LinkedIn için yapılan açıklamalarda LinkedIn tasarımı için yeni bir çalışma yapıldığı duyuruldu.

Yeni LinkedIn Tasarımı Nasıl?

LinkedIn tasarımı için tercih edilen detaylar kullanıcılar tarafından şu ana kadar oldukça olumlu karşılandı. Yeni tasarımda en plana çıkan detaylar şöyle;

  • Gelişmiş arama
  • Yenilenen masaüstü tasarımı
  • Daha pratik mesajlaşma sistemi
  • İçeriğin daha ön planda tutulduğu tasarım

LinkedIn tasarımı için yaşanan değişiklikler resmi blog aracılığı ile paylaşılırken, tasarım değişikliği ve çalışmalarına yönelik önemli bir video çalışması da yayınlandı. Paylaşılan video ise şöyle;

LinkedIn arama özelliği için kişilerin bundan sonraki süreçte daha kolay bir şekilde sonuca ulaşabileceği duyurulurken, LinkedIn için çok önemli olan iş ilanları ve gruplar, arama sonuçlarında daha iyi ve sonuca odaklı olarak gösterilecek.

LinkedIn yenilenen mesajlaşma alanı

LinkedIn 7 Sekmede Kullanılacak

LinkedIn için yapılan değişiklikte site 7 sekmede toplanmış durumda. Bu sekmeler ise şöyle;

  • Ana sayfa
  • Mesajlaşma
  • Bildirimler
  • İş ilanları
  • Profilim
  • Profesyonel ağım
  • Arama

Kategorilerin kapsamlı bir şekilde hazırlanması, site üzerinden yapılacak işlemlerde daha kolayca ilgili alana ulaşılmasını sağlayacak. Üstelik ilgili sayfalarda kullanıcılara yardımcı olacak öneriler de unutulmamış. Önümüzdeki günlerde daha fazla kullanılacak sistem için gerçek ve kapsamlı değerlendirmeler yapılabilecek.

Yenilenen ara yüz

Akıllı evler 2017’de nasıl gelişecek?

0

“Akıllı” kavramı daha fazla alanda karşımıza çıkarken, insanların günlük yaşamına en büyük etkiyi yapacak “akıllı” evler olacak. Evlerde günlük işlerde kullanılan eşyaların akıllanması, çok daha kısa süre içerisinde işlerin yapılmasını sağlayacağı gibi pratik bir kullanım sunacak. Uzaktan kontrol imkanı elde edeceğimiz akıllı evler, böylece evde olmasak dahi kontrolü elimizde tutmamızı sağlayacak. Peki, 2017 yılına yönelik tahminler neler?

Son yıllarda iyi bir gelişme yaşayan akıllı evler için kuşkusuz daha büyük yenilikler bizi bekliyor. Bu süreç içerisinde özelikle veri toplamanın iyi bir şekilde yapıldığı akıllı evlerde; ihtiyaçlar, beklentiler çok daha net bir şekilde ortaya çıkarıldı. Bu yönde çalışacak firmalar, bize pek çok yeniliği getirebilir.

Gün Işığı İle Ev Uyanacak

Akıllı evlerde günün ışığının görülmesi ile birlikte ev de uyanacak. Sabah perdelerin ya da panjurların açılması akıllı evlerin çok basit bir yeteneği olacak. Cep telefonları, akıllı saatler ve hatta fitness bantları bile evler ile uyumlu bir hale geleceğinden dolayı evleri küçük ekranlardan yönetebileceğiz.

Akıllı, Ekonomik Tüketimler Sağlanacak!

Akıllı evlerde en önemli detay ise ısınma ve ya aydınlatmada ekonomik bir şekilde ihtiyaçların karşılanması olacak. Tüm sistemler kontrol altında olacağı gibi eve gelmeden önce ısı istenilen düzeye getirilebilecek. Ayrıca açık unutulan lambalar ya da diğer enerjiler sistem tarafından kapatılabilecek. Evde en ideal ısınma ve aydınlatma için yapay zeka bizlere gerekli desteği sunacak. Üstelik yapay zekanın öğrenebilir yapısı sayesinde evdeki alışkanlıklarımızı belirli bir süre sonra rutin hale gelmesi de sağlanacak.

Buzdolabı, fırın gibi mutfaklarda kullandığımız beyaz eşyalardan duşlara kadar her alanda yapay zeka ve nesnelerin internetinin bir örneğini görebileceğiz.  Amazon Echo gibi sistemlerin dahil olacağı evler, komutlar ile çalışacağı gibi internet üzerinden sipariş vermek için cihaz kullanmadan sadece sesli bir şekilde ihtiyacımızı karşılayabileceğiz.

Her ne kadar geleceğe yönelik yapılan tahminlerde robotların ev işlerinde yardımcı olacağını düşünsek de robotlar için yakın gelecekte çok büyük yenilikler beklenmiyor. Özellikle akıllı evler için geleceğe yönelik tahminlerde nesnelerin interneti ve yapay zeka ile donatılan üst teknolojiye sahip evler olacak.