Casper’ın yeni COO’su Feray Karaman oldu!

0
Türkiye’nin teknoloji markası Casper’da üst düzey atama gerçekleşti. Casper’da ithalat departmanında başladığı kariyerinde, pazarlama ve ürün geliştirme alanlarındaki çeşitli görev ve sorumluluklarıyla 21 yılı aşkın süredir hizmet veren Feray Karaman, Casper’ın Operasyondan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı (COO) pozisyonuna atandı. Avrupa ve Orta Doğu’nun en büyük bilgisayar üretimi tesisine sahip olan ve bilgisayar sektöründe üst üste 3. kez lider seçilen Casper’ın COO’su Karaman, yeni süreçte üretim hacmini genişletip hem bireysel hem de kurumsal alanda öncü marka olmaya devam etmeyi hedefliyor.

“Türkiye’nin Teknolojisine Yön Vermeye Devam Edeceğiz”

Casper’da uzun yıllardır hizmet veren Casper COO’su Feray Karaman, “Casper’da tüketici beklentilerine en uygun hizmet ve ürünleri sunabilmek için bilgimizi, global çaptaki teknolojilerimizi ve hizmetlerimizi sürekli güncelliyoruz. Yıllık 1 milyon adet cihaz üretim kapasitemizle tüketicimizin ihtiyaç duyduğu cihazları onlara özel tasarlayıp sunabiliyoruz. Genişleyen yatırımlarımızla, Türkiye’nin teknolojisine dün ve bugün olduğu gibi yarın da yön vermeye devam edeceğiz.” açıklamalarında bulundu. Feray Karaman Kimdir? Almanya doğumlu olan Feray Karaman, eğitimini Boğaziçi Üniversitesi İktisat Bölümünde tamamladı. Kariyerine 1999 yılında üniversite öğrencisiyken Global Menkul Değerler A.Ş.’de Ekonomist Yardımcısı olarak başlayan Karaman, 2001 yılında Casper Bilgisayar A.Ş.’ye katıldı. 21 yıllık Casper kariyerinde dış ticaret ve tedarik zinciri operasyonlarından pazarlama ve ürün geliştirmeye kadar olan tüm süreçlerde sorumluluklarını başarıyla yerine getirdi. 2013 yılında “Yılın En İyi 10 CMO”su arasında yer alan Feray Karaman, 2022 Eylül ayı itibarıyla Casper’ın Operasyondan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı olarak çalışmaya başladı. Karaman evli ve bir çocuk annesi.  

Turkcell Geleceği Yazanlar Projesi ne sunuyor?

0
Teknoloji, her geçen gün biraz daha gelişiyor ve içinde bulunduğumuz dünyayı şekillendiriyor. Bu durum, yeni iş alanlarının doğmasına neden oluyor. Yazılım ve kodlama alanı günümüzün en güncel konulardan biri. Ülkemizde de yazılıma ilgi duyan ve öğrenmeye nereden başlarım diye soru soran insan sayısı artıyor. Bu noktada ise insanların imdadına ücretsiz eğitimleriyle Turkcell Geleceği Yazanlar platformu yetişiyor. SDN Genel Yayın Yönetmeni Tolga Cem Küçükyılmaz, bu projeyi sizler için anlattı.

Turkcell Geleceği Yazanlar Projesi ne sunuyor?

Turkcell Geleceği Yazanlar Instagram hesabı: https://www.instagram.com/gelecegi.yazanlar/

Geleceği Yazanlar’a katılmak için: https://kariyerim.turkcell.com.tr/gelecegi-yazanlar

2013 yılından bu yana kullanıcılarına ücretsiz yazılım eğitimleri sunan Turkcell Geleceği Yazanlar platformu, bu alana ilgi duyan herkesi geleceğe hazırlamaya devam ediyor. Toplumun tüm kesimlerinin hayallerini gerçekleştirmesini ve geleceğin dünyasına hazır olmasını amaçlayan Turkcell, bu çalışmasıyla yazılım öğrenmek isteyen herkes için imkansızlıkları ortadan kaldırıyor.

Turkcell ile yazılım eğitiminde Türkçe kaynak dönemi

Yazılım öğrenmek pek çok insanın gerçekleştirmek istediği bir hayal olsa da bu süreçte yaşanan sıkıntıların başında kaynak bulmak geliyor. Ancak Turkcell Geleceği Yazanlar platformu ile bu sorunu ortadan kaldırıyor. Bu alanda içerik üreten alanında uzman eğitmenlerle anlaşan teknoloji devi, pek çok alanda Türkçe içerik desteği sağlıyor. Bugüne kadar sekiz milyon kullanıcı; Türkçe mobil ve web programlama başta olmak üzere yeni teknolojilerle ilgili içerikler barındıran Geleceği Yazanlar platformundan ücretsiz olarak faydalandı, yüz binlerce kişi sertifika almaya hak kazandı. Geleceği Yazanlar’da eğitimler dışında yer alan Blog alanında teknoloji içeriklerine ulaşabilir, dilerseniz uzmanı olduğunuz alanda içerik de yazabilirsiniz. Forum alanında merak ettiğiniz soruların yanıtlarını bulabilir, Türkiye’nin en büyük yazılımcı topluluğundan destek alabilirsiniz. İş ilanları alanında Turkcell ve Grup şirketlerde yazılım alanındaki iş fırsatlarını bulabilir, iş başvurusu yaparak kariyerinize yeni bir adım atabilirsiniz. Geleceği Yazanlar platformunun Türkiye’nin yazılım alanında hakettiği yere gelmesi, yazılım ekosisteminin büyümesi/gelişmesi için de hayata geçirdiği pek çok program bulunuyor.

Pazarlamacılar müşteri beklentilerinin yükseldiğini söylüyor

Dünya çapında pazarlama liderleriyle yapılan araştırmaya göre, kalıcı müşteri ilişkileri kurmak için gelişmiş stratejilerle her zamankinden daha fazla araca, teknolojiye ve veriye sahip. Dünya çapında 6.000 pazarlama liderinin katıldığı bir ankete dayanan The State of Marketing 2022 araştırması, pazarlamacıların belirsizlik karşısında nasıl geliştiğini, üçüncü taraf tanımlama bilgilerinin kullanımdan kaldırılmasına nasıl hazırlandıklarını, müşteri deneyimini iyileştirdiğini ve değişen müşteri ihtiyaçlarını karşılamak için inovasyon yaptıklarını vurguluyor. Rapor, pazarlamacıların her zamankinden daha iyimser olduğunu ve pazarlamacıların yüzde 87’sinin çalışmalarının bir yıl öncesine göre daha fazla değer sağladığını söylüyor. Rapordaki bazı bulgular şu şekilde: ♦ Her üç pazarlamacıdan biri bütçe kısıtlamalarının zor olduğunu söylüyor. ♦ Pazarlamacıların yüzde 75’i hala üçüncü taraf verilerine yatırım yapıyor olsa da yüzde 68’i üçüncü taraf verilerinden geçiş yapmak için tam olarak tanımlanmış bir stratejileri olduğunu söylüyor. ♦ Pazarlamacılar, uzlaştırmaları gereken veri kaynağı sayısını neredeyse ikiye katlamayı bekliyor: 2021’de 10 ve 2022’de 15 kaynaktan 2023’te 18’e çıkması bekleniyor. ♦ Pazarlamacıların yüzde 71’i müşteri beklentilerini karşılamanın bir yıl öncesine göre daha zor olduğunu söylüyor.

Sanal gerçeklik cihazı pazarında Çin atak yapıyor

0
Sanal gerçeklik cihazı pazarında Çin, 2026 yılına kadar ulaşacağı 25 milyondan fazla cihaz ile sektörde önemli bir atak yapıyor. Pekin’de Sanayi ve Bilgi Teknolojileri Bakanlığı liderliğindeki beş bakanlık tarafından sanal gerçeklik, ülkenin 14. beş yıllık planı kapsamında dijital ekonomi için kilit bir endüstri olarak sınıflandırıldı. Araştırma firması IDC, Çin’in bu yılın ilk yarısında yarım milyondan fazla sanal gerçeklik ve artırılmış gerçeklik cihazı sevk ettiğini söyledi. Plan ayrıca, bakanlıkların donanım ve yazılım satışlarını içerdiğini söylediği sektörün toplam değerini 350 milyar yuan’ın üzerine çıkarma hedefini de içeriyor. Çin’in 2026 yılına kadar 100 çekirdek şirketi beslemesi ve sektör için 10 kamu hizmeti platformu oluşturması gerekeceği de belirtildi. Devlet destekli bir düşünce kuruluşu olan Çin Bilgi ve İletişim Akademisi, Salı günü Çin’in eylem planı için motivasyonunun, sanal gerçekliği önemli bir endüstri olarak tanımlayan ABD ve Güney Kore hükümetleri bağlamında görülmesi gerektiğini söyleyen bir rapor yayınladı.

Hücresel IoT ağ geçidi pazarı 1 milyar doları geçti

Dünyanın önde gelen IoT pazar araştırması sağlayıcısı Berg Insight, hücresel IoT ağ geçitleri ve yönlendiriciler pazarı hakkında yeni bulgular yayınladı. 2021 yılında küresel olarak yaklaşık 1.15 milyar ABD doları değerinde toplam piyasa değeriyle 4.5 milyondan fazla hücresel IoT ağ geçidi sevk edildi. Pandeminin ardından talebin toparlanmasıyla yıllık satışlar yüzde 14 oranında arttı. Endüstri aynı zamanda hücresel modüller ve CPU’lar gibi temel bileşenlerin tedarikini kısıtladı ve bu da teslimat sürelerinin uzamasına neden oldu. Satış büyümesi 2022’ye kadar devam etti, ancak ana bölgelerde ekonomik koşullar sıkılaştığı için 2023’te muhtemelen yavaşlayacak. 2026 yılına kadar, hücresel IoT ağ geçitlerinin satışından elde edilen yıllık gelirin, yüzde 14’lük bir bileşik yıllık büyüme oranında (CAGR) büyüyerek tahmin döneminin sonunda 2.18 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Hücresel IoT ağ geçitleri, yerel bir ağdaki cihazlara birincil veya yük devretme hücresel bağlantısı sağlayan genel amaçlı yönlendiriciler, ağ geçitleri ve modemleri içerir. Ürün kategorisi, güvenlik ve uç bilgi işlem için gelişmiş işlevsellik uygulayarak, basit ağ cihazlarından cihazlar için toplama noktalarına geçtiğimiz on yıllar içinde evrilmiştir. Piyasa, işletmeler faaliyetlerini dijitalleştirdikçe, varlıkları ve iş güçlerini uzak ve geçici konumlarda birbirine bağlama ihtiyacından hareket ediyor.

Türk Telekom Ventures’dan girişim sermayesi yatırım fonu

0

TT Ventures, artık girişim yatırımlarını “TT Ventures Girişim Sermayesi Yatırım Fonu” ile yapmaya başlıyor. Türk Telekom Grubu’nun yatırımcılarından biri olduğu fon, global büyüme potansiyeline sahip inovatif teknoloji girişimlerine yatırım yapacak. Yerli ve yabancı yatırımcıların katılımının amaçlandığı bu fonun, Türk Telekom Grubu’nun da stratejik destekleri ile yatırımcılarına finansal getiri sağlaması hedefleniyor.

TT Ventures, Türkiye’deki girişimcilik ekosisteminin büyümesine katkı sağlamak motivasyonuyla çalışmalarını sürdürüyor. TT Ventures ile İstanbul Portföy Yönetimi A.Ş. arasında “TT Ventures Girişim Sermayesi Yatırım Fonu” kurulması için anlaşma sağlandı ve fon kuruluşuna ilişkin Sermaye Piyasası Kurulu’na yapılan başvuru onaylandı.

“Girişimcilere ve yatırımcılara değer katmayı amaçlıyoruz”

TT Ventures Genel Müdürü Muhammed Özhan, konuya ilişkin şöyle konuştu: “TT Ventures olarak, girişimlere doğru büyümenin kapılarını açmak ve girişimcilik ekosistemini büyüterek Türkiye’yi geleceğe taşımak amacıyla çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu doğrultuda; Türk Telekom Grubu’nun da yatırımcılarından biri olacağı “TT Ventures Girişim Sermayesi Yatırım Fonu”nu hayata geçirdik.

Özellikle yerli ve yabancıların katılımının amaçlandığı fonumuzun Türkiye girişim ekosistemi için oldukça önemli olduğunu düşünüyoruz. Biz, büyüme potansiyeli yüksek, teknoloji odaklı girişimlere yatırım yapmayı hedefliyoruz. Ayrıca Grubumuzun sağladığı destekler ve stratejik sinerjinin getireceği ivme ile uzun vadeli değer yaratarak, fonun yatırımcılarına da stratejik ve finansal fayda sağlamayı amaçlıyoruz. Bu fon, yatırım stratejimizin ilk ayağı olmakla birlikte yakın zamanda bu alandaki yeni adımlarımızla küresel düzeyde bir yapıya ulaşmayı amaçlıyoruz.”

Esnek yatırım modelleriyle daha fazla girişime destek

Yatırım portföyünü zenginleştirmeyi amaçlayan TT Ventures, kurulan “TT Ventures Girişim Sermayesi Yatırım Fonu” ile birlikte kurumsal yapılar, girişim sermayeleri ve melek yatırımcılardan, global finans kuruluşlarından ve diğer çeşitli yatırımcılardan daha yüksek hacimli fon toplama imkânı kazanıyor. Ayrıca bu fon sayesinde TT Ventures’ın, esnek yatırım modelleri ile daha çok girişime yatırım yapması mümkün olacak.

Türk Telekom’un Kurumsal Girişim Sermayesi Şirketi olarak 2018 yılında kurulan TT Ventures, erken ve orta aşama girişimleri Türk Telekom’un desteği ve yatırımı ile büyütmek ve girişim ekosistemine değer sağlamak üzere kuruldu. TT Ventures şu ana kadar 13 şirkete yatırım yaptı.

Mükellef yurt dışında büyümeye devam ediyor!

0
Türkiye, ABD, İngiltere, Almanya’nın yanı sıra Estonya üzerinden Avrupa Birliği ülkelerinde şirket kuruluşu ve tüm finansal süreçlerin yönetimi konusunda online bir platform olarak girişimcilerin hayatını kolaylaştıran Mükellef; hizmet verdiği ülke ağını genişletiyor. Mükellef, hizmet sunduğu ülkelerin arasına şimdi de Hollanda’yı ekledi.

Mükellef’in yeni durağı Hollanda oldu

Hizmet ağına yeni ülkeleri eklemeye devam edeceklerini belirten Mükellef ve Workhy’nin Kurucusu Okan Şafak şunları söyledi; “Dünyanın her yerinden Avrupa’ya açılmak isteyen girişimcilere hayallerini gerçekleştirme yolunda hizmet vermeyi sürdürüyoruz. Bu kapsamda Hollanda açılımını yapmaktan dolayı mutlu ve gururluyuz. Hollanda’ya açılma nedenlerimizin başında lojistik kolaylıklar, e-ticaret hacminin büyüklüğü ve girişimcilere sunduğu vergi avantajları geliyor. Bundan sonra Workhy Hollanda ofisi aracılığıyla girişimciler Hollanda’ya gitmeye gerek kalmadan şirketlerini kurarken, tüm finansal yönetim ihtiyaçlarını platformumuz üzerinden online olarak karşılayabilecekler. Mükellef ve Workhy olarak yurt dışında her ay 150’den fazla şirket kuruyoruz. Özellikle İngiltere, Amerika ve Estonya pazarı yoğun ilgi görüyor. Bu yıl içinde şu ana kadar yurt dışında 600’ün üzerinde şirket kuruluşuna imza attık. 2022 yılının sonunda ise toplam 1000 şirketi yurt dışında kuracağız.’’

Yapay zeka tedarik zinciri sorunlarıyla nasıl baş edebilir?

0
Ürünlerin zamanında tedarik edilememesi hem müşteriler hem de üreticiler için kaos yaratmaktadır. Tedarik zinciri kesintisi nedeniyle şirketler genellikle bozulabilir ürünlerin bozulması, talepte azalma ve geri dönmeyen müşterilerle karşı karşıya kalır. Tedarik zinciri sorunu tek bir sektörle sınırlı değil, hemen hemen her sektörü kapsıyor. Bu tedarik zinciri sorunlarının üstesinden gelmek için yapay zekanın nasıl kullanılabileceğine bakalım. Kamyon şoförlerinin eksikliği olabilir mi? Hayır, aksama için tek bir şeyi suçlayamayız. İleri teknoloji eksikliği, gerçek zamanlı veri mevcudiyeti ve yeni teknolojileri benimseme konusunda tereddüt gibi sorunlar bu soruna katkıda bulunuyor. Tedarik zincirinde ortaya çıkan zorlukların ardındaki neden , mevcut envanter ve planlama sistemlerinin sabit teslim süreleri ve talep tahmini üzerinde çalışması, oysa gerçek dünyanın dinamik teslim süreleri üzerinde çalışmasıdır. Tedarik liderleri ve finans yöneticileri tarafından kötü karar verme ve kötü planlama ile sonuçlanır ve sonuçta liman tıkanıklığına neden olur. Liderler, bunu düzeltmek için planlama girişimlerini durdurmalı ve gönderilerini güçlü bir şekilde yönetmelidir. Tedarik Zincirinde Yapay Zeka Kullanım Örnekleri Yapay zekanın artan popülaritesi ile tedarik zinciri sürecini geliştirme ve sorunsuz hale getirme şansı büyük. Bazı kritik kullanım durumlarına bir göz atalım: #1: Gönderi Tahmini #2: Yüksek Maliyetli Müşterilerin Önceliğini Düşürün #3: Kar Marjlarını Artırın #4: Daha Hızlı Nakliye

Tüketici davranışını anlamak büyümede kritik rol oynuyor

0
Güneydoğu Asya’nın dijital ekonomisinin bu yıl brüt değerinin 200 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Ancak çevrimiçi hizmetlerin benimsenmesi bölge genelinde olgunlaştıkça pazar oyuncularının büyümeyi sürdürmek için tüketici davranışını anlamaları gerekecek. Google, Temasek ve Bain & Company tarafından ortaklaşa yayınlanan bu yılki e-Conomy SEA raporuna göre, şu anda altı Güneydoğu Asya pazarında yaklaşık 460 milyon internet kullanıcısı ikamet ediyor. Bunların 100 milyonu son üç yılda çevrimiçi oldu. Altı ülkenin (Singapur, Tayland, Vietnam, Malezya, Endonezya ve Filipinler) toplam nüfusu 600 milyondan fazla. Bozulan tedarik zincirleri, jeopolitik gerilimler ve enflasyon dahil olmak üzere küresel ters rüzgarlara rağmen, Güneydoğu Asya dijital ekonomisi bu yıl GMV’de 200 milyar dolara ulaşma yolunda ilerliyordu. Bu, raporun 2016’da ilk kez yayınlanmasında yapılan tahminlerden üç yıl önceydi. Dijital hizmetlerin benimsenmesi olgunlaştıkça ve büyüme yörüngeleri yavaşladıkça bu kritik olacaktır. Örneğin, yeni internet kullanıcılarının büyüme oranları 2020’de yüzde 11 ve 2021’de yüzde 10’a ulaşmıştı. 20 milyon kullanıcının ilk kez çevrimiçi olmasıyla bu yıl daha da yavaşlayarak yüzde 4’e düşmesi bekleniyor. Google’ın Güneydoğu Asya başkan yardımcısı Stephanie Davis Perşembe günü raporun lansmanında yaptığı konuşmada, dijital benimseme olgunlaşmasıyla birlikte, pazar oyuncularının büyüme için artan boşluğun kilidini açmak için tüketici segmentleri genelinde kullanım davranışını daha iyi anlamaları gerekeceğini söyledi.

IoT telesağlık hizmetlerini nasıl geliştirebilir?

Nesnelerin İnterneti (IoT), telesağlığı bir sonraki seviyeye taşıyabilir. COVID-19 pandemisinden önce telesağlık, ABD’deki toplam sağlık hizmeti hacminin yüzde 1’inden daha azını oluşturuyordu. Bu sanal bakımı sağlamak için IoT cihazlarının kullanılması avantajlarını daha da ileri götürebilir. Bu olasılıklardan bazılarına bir göz atalım. Uzaktan Hasta İzleme IoT’nin telesağlık hizmetlerini geliştirmesinin en büyük yollarından biri, tıp uzmanlarının hastaları uzaktan izlemesine izin vermektir. Acil Durum Uyarıları Benzer şekilde, sağlık giyilebilir cihazları, hastaların sağlık faktörlerini izleyebilir ve olağandışı bir şey tespit ettiklerinde insanları uyarabilir. İlaç Hatırlatıcıları Daha az acil bir notta, IoT hastaları ilaçlarını almaları gerektiğinde uyarabilir. Kronik rahatsızlıklar için reçetesi olan kişilerin yaklaşık yüzde 40-50’si tüm dozları almıyor veya gerektiğinde almıyor. Telesağlığın kendisi hala oldukça yeni ama kısa sürede etkileyici bir büyüme kaydetti. IoT cihazlarıyla birleştirmek, bu büyümeyi daha da ileriye taşıyacak ve yeni bir sağlık hizmeti erişilebilirliği çağını başlatacak.

Bulut altyapısı yüzde 24 büyüdü

0
Amazon, Microsoft ve Google kazançlarını rapor etti. Bu raporlarla, bulut altyapı pazarının geçen yılın aynı dönemine göre 11 milyar dolar artarak bu çeyrekte 57 milyar doları aştığı ortaya çıktı. Synergy Research’ün verilerine göre bu, yüzde 24’e varan bir büyüme anlamına geliyor. Bu pazardan görmeye alışık olduğumuz büyüme olmayabilir, ancak ekonomik istikrarsızlık döneminde oldukça iyi performans göstermeye devam ediyor. Synergy baş analisti John Dinsdale, bu yavaşlamayı birkaç faktöre bağladı. Her şeyden önce, pazar büyüklüğü arttıkça büyümenin azaldığını belirten büyük sayılar yasası vardır. Bunu, ABD dışındaki kazançları etkileyen güçlü bir dolar ve Çin’de küçülen bir pazarla birleştirdiğinizde, bir etkisi oluyor. Ayrıca, hem AWS hem de Microsoft tahminlerinde yetersiz kalırken, yalnızca Google’ın analistlerin bulut geliri beklentilerini yendiğini belirtmekte fayda var . Genel uyarılar, burada kamuya açık olarak bildirilen miktarlarla eşleşen sayılar için geçerlidir. Synergy, sayılarında genel platform, altyapı ve barındırılan özel bulut hizmetlerini sayar. Bireysel şirketler tarafından rapor edilen toplam gelir, Synergy’nin saymadığı diğer unsurları da içerebilir. Ekonomik dalgalanmalara rağmen, pazar şaşırtıcı derecede güçlü olmaya devam ediyor ve şirketler kesinti yapacak yerler arıyor olsa da, bulut harcamalarını azaltmak o kadar kolay değil çünkü bugünlerde çoğu işletme için temel önemde. Bulutta doğan çoğu şirket birdenbire bir veri merkezi inşa etmeyecek ve buluta geçişin ortasında olanlar, bulutun iş çevikliğine getirdiği tüm avantajlar nedeniyle iş yüklerini taşımaya devam etmelidir.

Tablet pazarı darbe almaya devam ediyor

Araştırma şirketi Strategy Analytics tarafından hazırlanan yeni bir rapor, enflasyonun ve pandemi sonrası koşulların insanların tabletleri bir ihtiyaç değil bir lüks olarak görme biçimini değiştirdiğini gösteriyor. Tabletler evden çalışma ihtiyacından lüks bir ürün olma yönünde geçiş yaşadı ve toplam pazar 2022’nin üçüncü çeyreğinde yıllık bazda yüzde 16 düştü. Bu genel pazar düşüşüne rağmen, bazı pazar satıcıları hedef kitlelerine uygun şekilde hizmet eden ürünler ve teşvikler yaratarak kategoride başarılı bir şekilde rekabet edebildiler. Apple yüzde 39 pazar payı ile en büyük pazar payı sahibi olmaya devam etti. Çalışma, Apple’ın hakimiyetini, enflasyonun etkisinden aynı ölçüde etkilenmeyen daha zengin müşterilere hitap eden daha yüksek ürün portföyüne bağlıyor. Apple’ın sahip olduğu pazar payı pastasının devasa dilimine rağmen, yıldan yıla büyümede yüzde 14’lük bir düşüş yaşadı. Bununla birlikte, Samsung ve Amazon sırasıyla yüzde 4 ve yüzde 5’lik düşüşler yaşadı. 7.2 milyon sevkiyatla Samsung, beklenenden daha iyi performans gösterdi ve yüzde 19 ile ikinci en büyük pazar payını elinde tuttu. Sürekli büyüyen Android portföyü bu başarıda büyük rol oynuyor.

Şehirlerde İHA kullanımı kötü fikir olabilir

0
İHA’ların ulaşımda devrim yaratacağının beşinci , belki de onuncu yılındayız. Ancak şimdiye kadar bunu gösterecek çok az şeyimiz var. Belki de bir milyarderin kârını doldurmak veya zenginlerin trafiği atlamasına izin vermek yerine, bu hırsları dinlenmeye ve bu teknolojinin gerçekten iyi yapabileceği yerlere odaklanmanın zamanı geldi. İsviçre’de Matternet ile birbirine yakın birkaç hastane arasında, dronların normalde ambulans veya kurye ile taşınacak laboratuvar numuneleri, kan vb . kitleri taşıması en önemli kullanım alanı diyebiliriz. Drone’lar acil sağlık hizmetlerinin verilmesinde kritik bir görev üstleniyor. “Hava taksileri” sadece zenginler için özel helikopterlerdir. “Hava taksileri” terimini popüler hale getirmek, parlak bir propagandaydı. Çünkü bunlar gerçekten belli ki sadece özel helikopterler. Yolcu dronları, teslimat dronlarının karşılaşacağı birçok zorlukla karşı karşıya kalacak: özel evlerin ve işyerlerinin üzerinden uçmak için büyük sorumluluk, düzenleyiciler, nereye uçarlarsa veya insinler sürekli gürültü kirliliği ve hepsinden endişe verici, inanılmaz sınırlı kapasite önemli bir sorun diyeibliriz.

Greener girişimi sürdürülebilirlik sağlıyor

0
Pek çok tüketici ve şirket, çevre üzerindeki etkilerini azaltmak ister ancak nereden başlayacağını veya gerekli değişiklikleri nasıl sürdüreceğini bilemeyebilir. Avustralyalı bir temiz teknoloji girişimi olan Greener’in kurucusu Tom Ferrier yardım etmek istiyor. Sürdürülebilirlik ve iklim eyleminin karmaşık olması gerekmediğini savunuyor. Girişimi, tüketicilerin ve işletmelerin sürdürülebilirliği anlamalarına ve farklı satın alma kararları vermek gibi emisyonlarını azaltmalarına yardımcı olmak için karar verme sürecini basitleştirmeye yöneliktir ve ABD ve Birleşik Krallık’taki tüketicilerin yaklaşık yüzde 88’ini öneren bir istatistiğe işaret ediyor. İşletmelerin daha sürdürülebilir olmalarına yardımcı olmalarını istiyor. Greener, tüketiciler için kullanıcının banka hesabına bağlanan, müşterilerin karbon etkileri hakkında bilgi edinmelerini ve 250’den fazla marka için potansiyel satın almalara dayalı olarak daha çevreci alışveriş konusunda daha iyi seçimler yapmaları için öneriler almalarını sağlayan bir uygulama sunuyor. Çift taraflı bir teknoloji çözümü sunan Greener, aynı zamanda her büyüklükteki işletmeye, işletme türüne, büyüklüğüne, işletme modeline ve mevcut sürdürülebilir faaliyetlere dayalı olarak ayak izini azaltmaya yönelik özel çözümler sunuyor. Girişimin kurucusu Ferrier, bir işletmenin sürdürülebilirlik yolculuğunda nerede olduklarını görebileceğini ve karbon emisyonlarını ve atıklarını azaltmak için neler yapabilecekleri konusunda kişiselleştirilmiş, net tavsiyeler verildiğini söyledi. Şirket, tüketici uygulaması denemelerinden, alışveriş yapanların satın alımlarından kaynaklanan emisyonları yüzde 23 oranında azaltmasına yardımcı olduğunu gördü. Şirket ayrıca, alışveriş yapanların yeşil olmayan rekabet hizmetlerinden daha yeşil işletmelere geçmesiyle birlikte yüzde 10’a varan bir müşteri büyümesi elde etti.

Lyft insan sürücülerin işlerine devam edeceğini düşünüyor

Lyft kurucu ortağı ve başkanı John Zimmer, Lyft platformundaki insan sürücülerin yakın zamanda otonom araçlarla değiştirilmeyeceğini söyledi. Zimmer: “Önümüzdeki on yılda daha az sürücüye ihtiyaç duyacağımız herhangi bir yeri hayal edemiyorum” dedi. Ytonom araçların gelecekte sürüşlerin yüzde 1 ila yüzde 10’unu idare etmesini öngördüğünü belirtti. Zimmer: “Sektörümüzde yaptığımız şey, kat edilen araç kilometrelerinin belki de yüzde 1’ini temsil ediyor. Genel işimizin büyümesi için çok daha fazla yer var” ifadelerini kullandı. Son on yılda, 112 milyondan fazla Lyft sürücüsü 3 milyardan fazla yolculuk yaptı. Zimmer, otonom araçların daha geniş ticari hizmete gireceğini düşündüğü bir zaman çizelgesini taahhüt etmekte tereddüt etti. Zimmet: “Her zaman sadece birkaç yıl uzakta olduğunu düşünüyorum, ancak tahmin etmesi çok zor. Teknik bir sorunun bu son yüzdesi ve sonra otonom araçlar için maliyeti düşürmeniz gerekiyor” dedi.

Hibrit çalışma kadınlarda daha zorlu oluyor

0
Deloitte’un araştırmasına göre, teknoloji, medya ve telekom sektörlerindeki kadınlar, hibrit çalışma programlarına uyum sağlamakta zorluk çekiyor. Bu da kadınların düşük motivasyon seviyeleri, daha yüksek stres ve tükenmişlik duyguları ve kötü iş-yaşam dengesi bildirdiğini öne sürüyor. Analiz; teknoloji, medya ve telekomünikasyon sektöründeki kadınların yüzde 51’inin hibrit bir ortamda, yüzde 39’unun ise uzaktan çalıştığını buldu. Aynı çalışma, kadınların hibrit bir ortamda çalışmayı tamamen uzaktan veya tamamen yüz yüze çalışmaktan daha zor buldukları sonucuna varmıştır. Aynı zamanda, teknoloji, medya ve telekomünikasyon sektöründeki kadınların yalnızca üçte biri, üretkenliklerinin ve motivasyonlarının işte iyi veya aşırı derecede iyi olduğunu ve yalnızca üçte birinin iş-yaşam dengesinden memnun olduğunu söyledi. Peki, herkes bu konuda övünüyorken, neden bu sektörlerdeki kadınlar hibrit çalışmadan memnun değiller? Deloitte’un küresel teknoloji sektörü lideri Gillian Crossan, kadınların hibrit çalışmanın öngörülemez doğasından hoşlanmadıklarını söylüyor. Çalışanların, özellikle de kadınların, ofise ne zaman gideceklerine dair kesin programlar almalarının önemli olduğunu açıklıyor. Deloitte’un İşyerindeki Kadınlar araştırmasına göre , hibrit ortamlarda çalışan kadınların yüzde 52’si profesyonel faaliyetlerden dışlanma yaşıyor.

Volvo akü modülleri üretecek

Volvo Group’un Belçika’nın Gent kentindeki kamyon fabrikası, 2025 yılında akü modülleri üretmeye başlayacağını duyurdu. Şimdiye kadar grup, gruba hem hücreler hem de modüller sağlamak için ortaklara bağımlıydı. Gent’te akü modülü üretim kapasitesi kurma yatırım kararı, Volvo Group’un akü sistemleri için gelecekteki değer zincirini şekillendirmesi için bir başka önemli adımdır. Gent’teki yeni pil modülü üretim hattı, hem ortaklardan hem de İsveç’te planlanan pil hücresi fabrikasından pil hücrelerini kullanmalarına izin verecek. Volvo Group, modül üretiminin bu ilk adımı için 75 milyon euro yatırım yapmayı planlıyor. İsveç, Göteborg’daki Volvo Group kamyon montaj fabrikası, yaklaşık 95.000 kişiyi istihdam ediyor ve 190’dan fazla pazarda müşterilere hizmet veriyor. Volvo Group, dünyada bunu yapan ilk küresel üretici olan ağır hizmet tipi elektrikli kamyonlar inşa ediyor. Volvo Trucks, şirketin en önemli ürün yelpazesi olan ağır hizmet kamyonlarının elektrikli versiyonlarının seri üretimine başlıyor: Volvo FH, Volvo FM ve Volvo FMX Bu kamyonlar toplam 44 ton ağırlıkta çalışabilir ve üç model yaklaşık olarak temsil edilir. 2023’ün ikinci yarısında Ghent’teki tesis ayrıca akülü elektrikli ağır hizmet kamyonları üretmeye başlayacak. Bu elektrikli kamyonlara güç sağlamak için gereken pil paketleri Ghent fabrikasında üretiliyor.

AB 2035’te tüple çalışan araçları yasaklayacak

Avrupalı milletvekilleri, AB’nin 27 üye devletini, 2035 yılına kadar tüple çalışan araba ve kamyonetlerin satışını etkin bir şekilde yasaklayan bir planı kabul etmeye ikna etti. Komisyonun binek otomobiller ve hafif araçlar için revize edilmiş azaltma hedeflerini onaylamak için bir anlaşmaya vardılar. Avrupa Parlamentosu’nun baş müzakerecisi Jan Huitema: “Sıfır emisyonlu araba satın almak ve kullanmak tüketiciler için daha ucuz hale gelecek. Bugün, 2030 hedeflerinin iddialı bir revizyonu konusunda Konsey ile bir anlaşmaya vardığımız ve 2035 için %100 hedefini desteklediğimiz için memnunum. Bu çok önemli. 2050 yılına kadar iklim nötrlüğüne ulaşmak ve temiz sürüşü daha ekonomik hale getirmek” dedi. Anlaşmaya göre, 2030’dan itibaren yeni arabalar, 2021 seviyelerine kıyasla karbondioksit emisyonlarında yüzde 55’lik bir indirime de uymak zorunda. Minibüsler yüzde 50’lik bir kesintiye uymak zorunda. Buna ek olarak anlaşma, mevcut AB fonlarının sıfır emisyonlu araçlara ve ileriye dönük ilgili teknolojilere geçiş için harcanması gerektiğini belirtiyor. Komisyon ayrıca, her iki yılda bir, bölgenin 2025’ten itibaren sıfır emisyonlu karayolu hareketliliğine yönelik ilerlemesini detaylandıran bir rapor yayınlama sözü verdi.

Otonom araç girişimi yatırım bulamadığı için kapanıyor

Ford ve Volkswagen’den milyarlarca dolar toplayan umut verici bir kendi kendine sürüş otomobil teknolojisi geliştiricisi olan Argo AI, yaptığı açıklamada Ford’un üç aylık kaybından girişimi suçladığını duyurdu. Ford’a göre, eski Google ve Waymo mühendisi Bryan Salesky tarafından yönetilen girişim, 2.000 çalışanını gelişme hakkında bilgilendirdi ve bazılarına otomobil üreticilerinde iş teklif edileceğini söyledi. Argo yeni yatırımcılar bulamadı, bu yüzden Ford finansmanı durdurdu ve bunun yerine sürücü yardım teknolojisine odaklandı. Ford, Argo yatırımındaki 2.7 milyar dolarlık nakit dışı vergi öncesi değer düşüklüğü nedeniyle üçüncü çeyrekte 827 milyon dolarlık net zarar bildirdi. Argo, Ford’un kendi kendini süren arabaları ve kamyonları ticarileştirmek için gerekli yazılım ve bileşenleri geliştirmede Alphabet’in Waymo ve GM destekli Cruise’unu yakalamaya yönelik cesur bir çaba olarak başladı. Volkswagen, 2019 yılında Argo’ya 2.6 milyar dolar yatırım yaparak girişime katıldı. Girişimin daha iyi finanse edilen AV şirketlerinden biri olduğu göz önüne alındığında, ölümü şok edici.