Sony yardım fonu için destek olacak

Sony yardım fonu ile küresel ölçekte koronavirüs ile mücadele edecek. Bu mücadelede Dünya Sağlık Örgütü’nden çalışanlara kadar geniş ölçekte destek sağlanacak.

100 milyon dolarlık Sony yardım fonu

Koronavirüsle mücadelede birçok teknoloji şirketi elini taşın altına koydu. Şirketler tıbbi ekipmanların üretiminden yardım fonlarının oluşturulmasına kadar farklı alanlarda destek sağlamaya devam ediyor.

Akıllı telefon piyasasında neredeyse yok olmasına rağmen halen dünyanın önde gelen teknoloji şirketlerinden biri olan Sony de bu konuda duyarsız kalmadı. Sony, küresel yardım fonuna 100 milyon dolarlık destekte bulunacağını açıkladı. Fondaki 10 milyon dolar ile Dünya Sağlık Örgütü’ne yardım edileceği duyuruldu.

Ayrıca Sony’nin yardım fonunda parayla çalışanların, eğitimcilerin ve sanatçıların da destekleneceği belirtildi. Sony’nin bu yardım fonuna küresel ölçekte bulunan 110 bin çalışanı adına katıldığı belirtildi.

Sony’niN CEO’su Kenichiro Yoshida, geleceğimizi tehdit eden koronavirüs salgını ile mücadele için küresel bir şirket olarak ellerinden geleni yapacaklarını söyledi. Bu küresel yardım fonunda Facebook, Google, Microsoft, Cisco, American Express ve Spotify gibi dev teknoloji şirketleri yer alıyor.

Google Lens, artık bir milyar nesneyi tanıyor

0

Geçen yıl yayınlandığında, 250 bin kadar nesneyi tanıyabilen Google’ın yapay zekalı fotoğraf uygulaması, artık 1 miyar sınırını aştı.

Online alışverişte yeni seçenek

Google lens bu yeteneğini büyük oranda, online alışveriş sitelerindeki taramalarından kazandığı için şu anda daha çok gündelik hayat için kullanılan ticari ürünleri tanıyabiliyor. Ancak şu anda satışı olmayan 90’lı yıllardan kalma bir Japon oyun konsolunu tanıması mümkün olmuyor. Elbette bir koleksiyoncunun bu tür bir konsolu popüler bir açık artırma sitesinde satışa koyup Google Lens’in tanıyabileceği şekilde isimlendirmesi halinde durum değişebilir.

Google, bu yetenek sayesinde, Android kullanıcılarının çevrelerinde gördükleri ve merak ettikleri bir ürünün fotoğrafını çekerek, satın alabilecekleri online mağazalara ulaşmalarını ve satın almanın gerçekleşmesi halinde de bu alışverişten komisyon alabilmeyi planlıyor.

Koronavirüs internet altyapısını etkiledi mi?

0

Koronavirüs salgını, internet kullanımında da önemli bir artışa neden oldu. Peki koronavirüs internet altyapısında sorunlara neden oldu mu?

Koronvirüs internet hizmetini etkiledi mi?

Avrupa Birliği’ndeki telekomünikasyon pazarının düzenleyici kuruluşu BEREC, koronavirüsün internet altyapısına etkilerine yönelik açıklamalarda bulundu. BEREC, bu konuda endişe duymaya gerek olmadığını belirtti.

AB Komisyonu, kroonavirüs salgını nedeniyle, video yayını yapan birçok platformdan yayın kalitelerini düşürmelerine yönelik çağrıda bulunmuştu. Bu çağrı sonrasında AB kullanıcılarına normal HD (yüksek tanımlı) kalitesi yerine SD (standart tanımlı) akışları sunmaya başladı. Daha sonra Amazon Prime Video , Disney + ve Facebook da bu çağrıya uyum sağlamıştı.

BEREC tarfından yapılan açıklamada, operatörlerin ek trafik yüküyle başa çıkmayı başardığı belirtildi. Ayrıca müşteri dostu olarak alınan önlemlerin etkili olduğu ve hizmette herhangi bir aksama yaşanmadığı belirtildi.

BERECE bu olağanüstü durumda, hizmet sağlayıcıların olağan hizmetlerine devam etmeyi başardığı vurgulandı. BEREC video kalitelerinin düşürülmesinin, oyun güncellemelerinin nispeten kullanımın az olduğu saatlerde yayınlanması gibi hamlelerin hizmetin sorunsuz sağlanmasında önemli bir rol oynadığını belirtiyor.

Siber COVID-19’a dikkat

0

Küresel COVID-19 salgınına paralel olarak siber saldırılar arttı. Salgının siber güvenlik etkisine dikkat edilmeli

İlk Koronavirüs vakalarının doğrulanmasından sonra ‘Coronavirus ve COVID-19’ alan adı alımlarındaki artış geçen haftalarda zirveye çıktı. KPMG Türkiye’den Servet Gözel bunların çok büyük bölümünün dolandırıcılık amaçlı olduğunu kaydetti, “Korku ve endişe gibi duygu durumlarından beslenen siber suçlulara karşı uyanık olmayı öneriyoruz” dedi.

Gözel, son haftalarda dolandırıcılık amaçlı hareketlerde artış gözlemlediklerini bildirdi. “Son haftalarda ‘COVID-19’ ve ‘Coronavirus’ benzeri alan adı alımlarındaki artış çok dikkat çekici. Bunların büyük kısmının dolandırıcılık amaçlı olduğu görülüyor. Salgının yüksek oranda yayıldığı ülkelerde phishing (oltalama) saldırıları aynı ölçüde artıyor. Dünya Sağlık Örgütü, salgın sürecinde yaşadıkları siber saldırılarda iki kattan fazla artış olduğunu açıkladı. Kendilerine sağlık veya araştırma kuruluşu görünümü veren saldırganların kullanıcıları e-posta yoluyla suiistimal etmeye çalıştığı vakalar bildiriliyor” diye konuştu.

Gözel, siber saldırılara karşı önerilerini şöyle sıraladı:

  • Uzaktan bağlantılar etkin ve güvenliği sağlanmış kanallar üzerinden gerçekleştirilmeli.
  • Bilgisayarların, telefonların ya da içinde kurumsal verilerin olduğu cihazların saldırıya uğrama ihtimaline karşı veri güvenliğinin sağlanması için etkili önlemler alınmalı.
  • Uzaktan bağlantıların sağlanmasında ilgili kişilere işlerinin gerektirdiği kadar erişim yetkisi verilmeli.
  • Ağ, sunucu ve sistemlerdeki yetkilerin iş gereklilikleri temel alınarak özelleştirilmesi kritik önemde.
  • Şirketlerin olası siber vakaları önleyebilmek için olay yönetimi süreçlerinin varlığından ve işlerliğinden emin olmaları gerekli.
  • Kritik dönemlerden geçerken bilgi teknolojilerine yönelik anahtar personel ve onların yedekleri teyit edilmeli.
  • Sistemlerin kullanımına devam etmek için veri merkezleri ve felaket kurtarma merkezlerinin sürekliliği sağlanmalı.

IKEA maske ve dezenfektan üretmeye başladı

Koronavirüs nedeniyle üretim stratejisini değiştiren şirketler arasında IKEA da katıldı. IKEA maske ve dezenfektan üreterek, artan ihtiyacı karşılayacak.

IKEA maske ve dezenfektan ihtiyacını karşılayacak

Koronavirüs salgını, birçok ülkede tıbbi ekipman ve cihaz açığının ortaya çıkmasına neden oldu. Dünya devi birçok şirket, artan bu ihtiyacı karşılamak için üretim stratejisinde değişiklik yapıyor.

Artan maske ve dezenfektan ihtiyacını karşılamak için IKEA da üretim stratejisini değiştirdi. Mobilya sektörünün dev ismi İsveç merkezli IKEA, mağazalarının da kapalı olması nedeniyle maske ve dezenfektan üretmeye başladı. IKEA’nın bu ürünlerin Avrupa ülkelerinde dağıtımına başladığı da belirtildi.

Ayrıca IKEA, çalışanlarına sunduğu imkanlarla da bu zor dönemde dikkat çekiyor. ABD’de bulunan 50 mağazasını kapatan IKEA, saatlik çalışan 18 bin çalışanını mağdur durumda bırakmayarak ücretli izin verdi. IKEA’nın çalışanlarının maaşlarını aynı şekilde ödemeye devam etmesi de sektörde takdir toplayan hareketlerden biri oldu.

Bing logosu değişecek mi?

0

Microsoft, arama motoru Bing logosu için yeni çalışmalara başladı. Microsoft, akıcı tasarım için Bing’in logosunda değişime gidebilir.

Bing logosu için çalışmalar devam ediyor

Microsoft son yıllarda tasarım konusunda önemli değişiklikler yapıyor. Özellikle 2018 yılında Office paketi için Microsoft’un yaptığı tasarım değişikliği büyük bir ses getirmişti.

Benzer şekilde 2019 yılında Microsoft, 100’den fazla simgeyi yeniden tasarlamayı planladığını duyurmuştu. Daha sonra ise Windows 10 simgelerinde önemli değişiklikler yaşanmaya başlamıştı. Microsoft özellikle akıcı tasarıma geçiş yaparak, kullanıcıların daha çok ilgisini çekebilecek tasarımlar üzerinde çalışıyor.

Keskin dönüşlere sahip olan Bing logosunun, akıcı tasarım çalışmaları kapsamında daha kıvrımlı bir hal kazanması için çalışmalar devam ediyor. Microsoft, Bing’in yeni logosunu henüz resmi olarak yayınlamadı. Yeni logo için kullanıcı deneyimi araştırmalarından olumlu geri dönüşler alınırsa, Bing’în logosunun değişecek.

Microsoft siber saldırı uyarısı yaptı

0

Microsoft siber saldırı için hastaneleri uyardı. Özellikle uzaktan çalışma sistemine geçilmiş olmasıyla, artan siber saldırılar, hastaneler için risk oluşturuyor.

Microsoft siber saldırı için hastanelere bilgi verdi

Wuhan’da ortaya çıkan siber saldırı, neredeyse tüm dünyayı etkisi altına aldı. Birçok sektörde şirketler uzaktan çalışma sistemine geçiş yaptı. Hatta hastanelerde sağlık ve temizlik personelleri dışındakiler de uzaktan çalışma sistemine geçmesiyle, virüsün yayılımının azalmasını sağlıyor.

Kuruluşların birçoğu VPN ağlarını kullanarak, çalışanlarının güvenli şekilde kuruluş ağına bağlanmasını ve işlerin yine aynı şekilde ilerlemesini sağlıyor. Ancak koronvirüsün aniden yayılması, bazı şirketlerin hazırlıksız bir şekilde yakalanmasına neden oldu ve bu da siber saldırı riskinin artmasına neden oldu.

Hatta geçtiğimiz günlerde Marriott Otel Zinciri bu konuda güvenlik açğı yaşamış ve 5,2 milyon müşteri verisinin ihlal edilmiş olabileceğini duyurmuştu.

Microsoft yayınladığı bir blog yazısıyla uzaktan çalışan kişilerin şirketlerin verilerinin güvenliği için bazı güvenlik adımlarını uygulaması önerildi. Özellikle gelecek güvenlik güncellemelerinin yapılması önerildi. Ayrıca Microsoft, şirket için önemli olan belgelere çalışanlar dahil olmak üzere erişimlerin kısıtlanması önerisinde bulundu.

Take-Two koronavirüs ile mücadeleye bağış yapacak

Koronavirüsün tüm dünyayı etkilemesiyle, birçok şirket elini taşın altına koydu. Oyun sektörünün önemli isimlerinden Take-Two koronavirüs ile mücadele için bağış yapacağını duyurdu.

Take-Two kroonaivürs için bağış yapıyor

Koronavirüs salgınıyla mücadele için farklı sektörlerden destekler gelmeye devam ediyor. Üretim sektöründe faaliyet gösteren dev isimler tıbbi ekipman üretimi konusunda destek sağlarken, hizmet sektöründeki isimler ise bağış yaparak desteklerine devam ediyor.

Son olarak oyun sektörününün önemli isimlerinden Take-Two’dan bu konuda bir destek geldi. Take-Two; NBA 2K20, GTA Online gibi birçok oyunda 1 Nisan ila 31 Mayıs arasındaki oyun içi gelirlerinin yüzde 5’ini salgınla mücadele kapsamında bağışlanacağını duyurdu.

Ayrıca koronavirüs nedeniyle birçok ülkede vatandaşların evde daha çok vakit geçirmeleri nedeniyle, oyun sektöründeki şirketlerin gelirlerinde artış görülüyor. Bu nedenle Take-Two’nun da gelirlerinin artacağını söyleyebiliriz.

McKinsey, COVID-19’da şirketlerin direncini artıracak bir kriz yönetimi modeli tasarladı

0

McKinsey & Company, koronavirüs döneminde şirketlerin daha dirençli olmasına yönelik bir kriz yönetim modeli oluşturdu

Yönetim danışmanlığı firması McKinsey & Company, insani boyutta trajik sonuçlar doğuran COVID-19 salgınının küresel ekonomiye etkilerini yönetmek ve şirketlerin başarılı bir kriz yönetimi ile direncini artırmak üzere yenilikçi bir model tasarladı. ‘Entegre yönetim modeli’ olarak adlandırılan bu yöntem, McKinsey’nin 90 yılı aşkın deneyimi, 65’ten fazla ülkedeki çalışmaları ve farklı şirketlerle gerçekleştirdiği iş birliğinin sonucu olarak geliştirildi.

Entegre yönetim modeli, COVID-19 gibi daha önce yaşanmamış ve belirsizliklerin hakim olduğu bir süreci yöneten her bir şirketin farklı ihtiyaçlarının olacağının bilinciyle hazırlandı. Şirketlere, majör riskleri yönetmelerine yönelik şirketlerine özel tasarlanmış aksiyonları hızlı ve esnek bir şekilde uygulamalarını sağlayacak bir koordinasyon sistemi sunuluyor. Böylece şirketler daha bütüncül bir yaklaşımla öngörülerde bulunabiliyor ve reaktif olmak yerine mevcut ve gelecek koşullara uygun adımlar atabiliyor.

COVID-19 için etkin bir yönetim modeli

McKinsey’nin hataları elimine etmek ve COVID-19 şartları altında efektif bir kriz yönetimi gerçekleştirmek üzere sunmuş olduğu stratejik yaklaşım, şirketin kalbi olan yönetim merkezinin 5 temel takımdan oluşan entegre bir yapıda inşa edilmesine dayanıyor. Çevik (agile) modelde tasarlanan bu yapı, entegrasyon takımı tarafından koordine edilse de tüm takım liderlerine darboğazlardan çıkışı ve oluşan koşullara hızlı bir şekilde yanıt vermelerini sağlayacak derecede otonom alan tanıyor.

Takım 1: Yönetim entegrasyonu

Bu takım, diğer dört ekibin de içinde bulunduğu yönetim merkezinin koordinasyonunu sağlıyor. Salgın ve buna yönelik çalışmalarda tüm bilgi ve aksiyonların doğru ve gerçek zamanlı paylaşılması için tek kaynak olan bu merkezin temel amacı, genel atmosferi, çerçeveyi belirlemek. Bu doğrultuda tüm ekiplerle iki yönlü, yakın bir iletişim kurmalı. C-seviyesi liderler tarafından yönetilen bu ekipte epidemiyoloji uzmanı, proje koordinatörü ve senaryo planlama analisti de bulunmalı. Bu takımın diğer ekiplerin çalışmalarını entegre edebilmeleri ve başarıya ulaşabilmeleri için ihtiyaç duydukları tüm kaynakları kullanma yetkileri olmalı. Ekibin temel sorumlulukları ise şu şekilde sıralanabilir:

  • Sorunların çözümü ve karar alınmasında yetkili olmak
  • İhtiyaç duyulan yerde ve zamanda yeterli kaynakların sunulmasını sağlamak
  • Senaryolara ve koşullara göre, tüm ekiplerin iş akışları çerçevesinde aksiyonlara dayalı bir portföyün koordinasyonunu gerçekleştirmek
  • Toplantı, eğitim vb. ihtiyaç duyulan araçlardan yararlanarak senaryolara göre ekip liderlerini eş bilgi ve deneyim seviyesine ulaştırmak

Takım 2: İş gücünün korunması

COVID-19 salgın süreci, işlerin her zamanki gibi akmasına olanak tanımıyor. Şirketlerin sağlık ve iş güvenliği uygulamaları ile uyumlu bir şekilde çalışanlarını desteklemek için planlar geliştirmeleri gerekiyor. Bu plan, salgın süresince ortaya çıkabilecek ihtiyaçlara göre değiştirilebilecek, esnek bir yapıda olmalı. Şirketlerin benzer segmentte farklı kurumlarla bu plan ve politikaları değerlendirmeleri doğru uygulamaları hayata geçirmelerine yardımcı olacaktır.

Etkili bir iş gücü koruma modelini tasarlamak için Dünya Sağlık Örgütü ve ulusal sağlık örgütlerinin belirlediği prensiplerden yararlanmak, net ve sade bir dil kullanmak önem taşıyor. Bu model, yöneticilere oluşan acil durumlarda hızlı hareket etmelerini sağlayacak bir otonomi de sağlamalı. Özgür ve iki yönlü iletişim sayesinde de yöneticiler uygulamaları kolaylıkla aktarabilir ve kontrol edebilir, çalışanlar da kişisel güvenlikleri ve diğer konulardaki görüşlerini güvenle paylaşabilir.

İş gücü koruma ekibinde yer alması önerilen uzmanlar; İK lideri, güvenlik birimi yetkilileri, hukuk uzmanı, iletişim uzmanı ve kamu denetçisinden oluşuyor. Bu ekibin görev kapsamında ise şunlar bulunuyor:

  • İhtiyaca bağlı olarak temel uygulama dokümanları, konuların bir üst yönetime aktarılma kriterleri ve iletişim modelleri ile önleyici eylemler de dahil olmak üzere aksiyon planlarını hazırlamak
  • Gizli geribildirim ve raporlama da dahil olmak üzere çok kanallı iletişimi yönetmek
  • Üçüncü partiler için uygulama ve teşvikleri uyumlu hale getirmek
  • Çalışanların evden çalışmalarına olanak tanıyan iletişim platformlarını kurmak ve sürekliliklerini sağlamak. Bu platformlara görüntülü ve sesli konferans, ekran paylaşımı, rapor paylaşımı, anket, sohbet ve diğer interaktif özellikleri mümkün kılacak yazılım araçlarını entegre etmek
  • Çapraz çalışma saatleri gibi uygulamalardan yararlanarak ve aynı zamanda fiziksel izolasyon normlarına saygı göstererek ve sağlık taramaları gerçekleştirerek üretkenliğin korunmasına hizmet etmek
  • Konuların çözümlenmesi ve karar süreçlerinde net sorumluluklar ve zaman çizelgeleri içeren yol haritaları hazırlamak
  • Yerel ve ulusal siyasi liderler ve sağlık yetkilileri ile iletişimi sağlamak

Takım 3: Tedarik zincirinde dengenin sağlanması

Şirketlerin salgınla birlikte tedarik zincirindeki mevcut aksaklıkları, stok durumlarını ve genel olarak da tedarikçilerin bu süreçten nasıl etkileneceğini belirlemesi gerekiyor. Çoğu şirketin tedarikçilerinin yer aldığı Çin’de COVID-19 vakalarının azalması ve üretim tesislerinin yeniden çalışmaya başlaması ile birlikte şirketler, tedarik zincirlerinde dengeyi hızlıca sağlamaya odaklanıyor. Bu tesislerin yeniden çalışmaya başlamalarını desteklemenin yanı sıra şirketler, köprü stratejiler oluşturmalı ve talep yönetimi, lojistik için ön rezervasyon, satış sonrası stoklarının kullanımı ve tedarikçilerin öncelikli müşterileri arasında yer almak gibi yöntemlerden faydalanmalı. Online kanallardan ürünlerin satışına başlanması ile birlikte olağandışı taleplerle karşılaşılması gibi durumlara da hazırlık yapılmalı ve ihtiyaca göre uzun vadeli stabilizasyon stratejilerine başvurulmalı. Bu dönemde şirketler, talep planlarını güncellemek, tedarik ağlarını optimize etmek ve yeni tedarikçiler belirlemek zorunda kalabilir. Bu yöntemler, kriz sürecinden bağımsız olarak her zaman tedarik zincirini dirençli ve sağlam kılmak için kullanılabilir.

Tedarik yönetimi lideri, tedarik süreçlerinden sorumlu müdür, tedarik zinciri analisti, bölge yöneticileri ve lojistik müdürü uzmanlarından oluşan bu ekip, 4 temel iş akışını yönetmeli:

  • 1., 2. ve 3. seviye tedarikçilerin risk şeffaflığını sağlamak, tedarikçilerin yeniden üretime geçmelerini desteklemek, siparişleri yönetmek ve nitelikli, yeni tedarikçileri şirket ağına kazandırmak
  • Nakliye yönetimi, lojistik ön rezervasyonları gerçekleştirmek ve transferleri optimize etmek
  • Kritik tedarik ihtiyaçlarını belirlemek, ihtiyaca bağlı olarak temin edilen ürünleri sınırlı olarak sunmak, lokasyonları optimize etmek
  • Stok kodu (SKU) talepleri için senaryo bazlı satış ve operasyon planlaması yapmak ve üretim ve kaynak temini için planlamayı yönetmek

Takım 4: Müşteri ilişkileri yönetimi

Genelde şirketler, temel müşteri segmentlerine yaptıkları yatırımlar ve onların ihtiyaç ve davranış değişikliklerini öngörme kabiliyetleri sayesinde yıkıcı süreçleri başarıyla aşıyorlar. Örneğin; Çin’de müşteri talepleri düştü ancak yok olmadı. Bunun aksine tüketiciler büyük oranda online alışverişe yöneldiler ve başta gıda olmak üzere her türlü ihtiyaçları için sipariş vermeye devam ediyorlar. Dolayısıyla şirketler çok kanallı dağıtım stratejilerinin bir parçası olarak online kanallara daha fazla yatırım yapmalılar. Bu yatırım online satışı gerçekleştirilen ürünlerin kalitesi ve teslimatlarını en iyi şekilde gerçekleştirmeyi kapsamalı. Aynı zamanda şirketler, değişen tüketici tercihlerinin kalıcı olabileceğini, salgın öncesi dönemdeki normlara dönmeyebileceğini göz önünde bulundurmalılar.

Bu ekip içerisinde satış ve pazarlama lideri, finansal analist, müşteri ilişkileri ve stok yöneticileri yer almalı ve 3 temel iş akışından sorumlu olmalılar:

  • B2B müşterilerle iletişimi sağlamak ve senaryo bazlı risk iletişimi geliştirmek
  • Müşteri deneyim yolculuğu boyunca gerekli değişiklik ve geliştirmeleri yaparak müşteri kaybını önlemek, müşterilerle bire bir ilgilenen ekiplerin eğitimini desteklemek ve hizmet yönetimini kontrol etmek
  • COVID-19 sürecine dair bilgi ve uygulamalar hakkında müşterilerle iletişimi sağlamak

Takım 5: Finansal sağlamlık

Şirketler kendi şartlarına özel tasarlanmış senaryolar geliştirmeli. Bu kapsamda uzmanlar analitiklerden yararlanarak gelir ve gideri etkileyecek kritik faktörleri belirleyebilir ve bunların değerlemelerini yapabilir. Aynı zamanda her bir senaryoya göre finansal modellemeler yapılmalı ve likiditeye etki edebilecek etkenler belirlenmeli. Bunlara yönelik olarak da şirket aksiyonları planlanmalı. Bu aksiyonlar gelir-gider hesaplarının optimize edilmesi, maliyet yönetimi, belirli yatırımlardan çekilme ve şirket satın alma-birleşmeyi içerebilir.

Bu ekip içerisinde CFO, strateji ve iş geliştirme lideri, maliye yöneticisi, hukuk departmanından bir temsilci ve bir ya da daha fazla finansal analist yer almalı. Temelde ise iki iş akışını yönetmeliler:

  • Güncel epidemiyolojik ve ekonomik görünüm kapsamında senaryolar geliştirmek
  • Farklı senaryolara göre finansalları ve işletme sermayesini yönetmek

SpaceX Zoom kullanımını yasakladı

Son günlerde video konferans platformu Zoom güvenlik açıkları ile gündeme geliyor. Uzay çalışmalarına öncülük eden SpaceX Zoom kullanımını yasakladı.

SpaceX Zoom kullanmaktan vazgeçti

Kronoavirüs salgını nedeniyle birçok şirket video konferans platformlarını daha sık kullanmaya başladı. Ancak bu platformların daha fazla kullanılması, şirketleri bilgi güvenliği konusunda zor durumda bırakabiliyor.

Daha önce iOS kullanıcılarının verilerini Facebook ile paylaştığı ortaya çıkan Zoom’un, son olarak uçtan uca şifreleme kullanmadığı tespit edilmişti. Bu da kullanıcıların platforma giriş bilgilerinin çalınmasını, davetli olmayan katılımcıların toplantıya katılabilmesini mümkün hale getirmekte.

Uzay sektörünün lider şirketlerinden SpaceX de Zoom platformunu kullanmaktaydı. Ancak art arda gelen güvenlik açığı haberlerinden sonra SpaceX, tüm çalışanlarının Zoom kullanmasını yasakladı.

Böylelikle çalışanların Zoom hesapları da güvenlik amacıyla bloke edildi. SpaceX tarafından kullanıcılara gönderilen mailde, iletişim aracı olarak e-posta, metin veya telefon kullanmaları konusunda bilgi verildi. Koronavirüs döneminde çok hızlı bir yükseliş yaşayan Zoom, son güvenlik olayları da nedeniyle büyük bir kullanıcı kitlesi kaybedecek gibi görünüyor.

Dizüstü bilgisayar satışları artacak

Koronavirüs salgını nedeniyle 2020’nin ilk çeyreğinde üretim sektörü geriye gitti. Ancak yeni bilgilere göre ikinci çeyrekte dizüstü bilgisayar satışları artacak.

Dizüstü bilgisayar satışları toparlanmaya başlayacak

Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkan koronavirüs salgını, üretim sektöründe düşüşe neden oldu. Birçok şirket salgın nedeniyle üretim tesislerini geçici de olsa kapatmak durumunda kaldı.

Üreticilerin faaliyetlerini durdurması, donanım sektöründe tedarik zincirinde de aksamalara neden oldu. Birçok dizüstü bilgisayar markasının üretim merkezinin Çin’de bulunması, çalışan sayısında yaşanan eksiklik, tedarik zincirindeki aksamalar 2020 yılının ilk çeyreğinin dizüstü sektörü için kötü geçmesine neden oldu.

Ancak salgının Çin’de kontrol altına alınmaya başlaması sayesinde sektörde toparlanma yaşanacak gibi görünüyor. DigiTimes tarafından paylaşılan bilgilere göre, dizüstü bilgisayar satışlarında 2020 yılı ikinci çeyreğine artış yaşanacak.

Üretim tesislerinin yeniden faaliyetlerine başlayabilmesi ve hayatın kısmen normale dönmesiyle ikinci çeyrekte satışlarda da artış yaşanacak. Bu artışta, şirketlerin dizüstü bilgisayarlara göstereceği talebin önemli bir rol oynayacağı tahmin ediliyor.

Uydu radyo hizmeti SiriusXM ücretsiz oldu

0

Koronavirüs salgını nedeniyle birçok hizmet sağlayıcı, Premium özelliklerini geçici olarak ücretsiz hale getiriyor. Son olarak uydu radyo hizmeti SiriusXM de ücretsiz oldu.

Uydu radyo hizmeti SiriusXM Premium kısa süreliğine ücretsiz

Tüm dünyada artan koronavirüs tehlikesi, hayatı neredeyse durma noktasına getirdi. Birçok ülkede vatandaşlara salgının yayılımının yavaşlaması için evde kal şeklinde çağrılar yapılıyor.

Kullanıcıların evde geçirdikleri sürenin artmasıyla, internet kullanımında da ciddi bir artış yaşanıyor. Bu artışla beraber film, dizi ve müzik platformlarına talep artıyor. Hizmet sağlayıcılar da bazı Premium hizmetlerini kısa süreli ücretsiz hale getirerek, kullanıcılara destek olmaya çalışıyor.

Son olarak uydu radyosu alanında bilinen firmaların SiriusXM, Premier isimli Premium hizmetini kısa süreliğini ücretsiz yaptığını duyurdu. Böylelikle kullanıcılar 15 Mayıs tarihine kadar SiriusXM Premier’i herhangi bir ücret ödemeden kullanabilecek.

SiriusXM’in yaptığı bu kampanyanın bitmesiyle, yeniden 13 dolarlık fiyat etiketi üzerinden hizmet verilmesi gerekiyor. Kullanıcıların hizmetten kısa süreliğine ücretsiz yararlanabilmesi için SiriusXM’in Twiter paylaşımındaki linki kullanması gerekiyor.

Zoom güvenlik açıkları ile gündemde

0

Koronavirüs nedeniyle Zoom gibi video konferans platformlarında yoğun bir ilgi artışı meydana geldi. Ancak son günlerde Zoom güvenlik açıkları ile gündeme geliyor.

Zoom güvenlik konusunda yetersiz mi?

Hayatı neredeyse durma noktasına getiren koronavirüs salgını, üretim ve hizmet sektöründe aksamalar yaşanmasına neden oluyor. Koronavirüs nedeniyle birçok şirket, çalışma düzenini ev ortamına taşıdı.

Bu nedenle iş odaklı video konferans ve mesajlaşma platformları yoğun bir ilgi görmeye başladı. Mart ayında Microsoft Teams günlük 44 milyon aktif kullanıcıya ulaşırken, Slack eş zamanlı olarak 2.3 milyon kullanıcıya ulaştığını duyurmuştu. Benzer şekilde Zoom da aktif kullanıcı sayısında önemli bir artış yaşıyor.

Ancak geçtiğimiz günlerde Zoom’un iOS kullanıcılarının verilerini Facebook ile paylaşması gündem olmuş ve Zoom bu verilere erişim sağlayan kodu kaldırdığını duyurmuştu. Bu kez de Zoom’da uçtan uca şifreleme olmadığı, bu nedenle Microsoft kullanıcı adı ve şifresinin ele geçirilebilir olduğu ortaya çıktı.

Uçtan uca şifreleme olmaması kullanıcıların kimlik bilgilerinin ortaya çıkmasına ve davetsiz katılımcıların da görüşmeye katılabilmesine neden olabiliyor. Zoom tarafından yapılan açıklamada ise şu anda Zoom’da uçtan uca şifrelemeyi etkinleştirmenin mümkün olmadığı belirtildi.

Kickstarter çalışanları sendikalaşıyor

0

Teknoloji şirketlerindeki çalışanların sendikalaşması süreci hızlanarak devam ediyor. 

Sendikalı teknoloji çalışanları

Her yıl milyarlarca dolarlık topluluk fonlamasını yönlendiren Kickstarter’ın çalışanları da şimdi sendikalaşma konusunu görüşüyorlar. 

Çalışanların ortak bir karar verebilmek için oylaamaya gideceği vurgulanıyor. Eğer oylama sonucunda olumlu karar çıkarsa, çalışanlar sendika kuracak veya mevcut bir sendikayla anlaşarak işveren şirketle artık sendikayı muhatap edecekler.

Google, Facebook, Apple ve Amazon gibi dev teknoloji şirketlerinde de onbinlerce çalışan son dönemde sendikalaşarak işverenle masaya oturma yolunu tercih etmeye başladı.

Korona virüsünün karantinaya aldığı sektörlerdeki yöneticilere tavsiyeler

0

Korona Virüsü, ilaç, temizlik ve gıda gibi sektörlerin yoğunluğunu artırırken; ulaşım, turizm, perakende, yiyecek-içecek sektörlerini de adeta karantinaya alarak iş yapamaz duruma getirdi

Bugün daralan sektörlerde ayakta kalmayı başaran markaların, ileride yönetim kitaplarında, örnek vakalar olarak yer alacağını vurgulayan Assessment Systems Genel Müdür Yardımcısı Ebru Bağran, virüsün etkisi azaldığında da iş dünyasında hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını söyleyerek, yöneticilerin artık eski normlara dönmeyi ummak yerine yeni iş modelleri ve yeni iş şartlarına hazırlık yapmaları ve bu durumu iyi okumaları gerektiğini belirtiyor. Özellikle daralan sektörlerde yöneticilerin kısa dönemde sergilemeleri gereken kritik yetkinlikleri ise şöyle sıralıyor:

Karar Alma Tarzınızı Gözden Geçirin

Ekonomideki dengelerin çok hızlı değiştiği, bu riskli ve muğlak ortamda, tüm yöneticilerin şu an için şirketleri için en kötüyü planlama zorunluluğu var. Her yöneticinin, bu grafiğin en dip noktasını ve bu dip noktada şirketinin ne kadar süre ve şartta dayanabileceğini çok detaylı analiz etmesi gerekiyor. Bu durum bazen, maalesef çok sert ve kabullenmesi çok zor kararları da almayı gerektirebilir ancak bu kararları zamanında ve cesaretle alabilmek gerekli. Erken ya da geç karar almak, bu dönemde yöneticilerin en sık yaptığı hataların başında geliyor.

Yanlış karar almamak için ise, yöneticiler gündemi en sağlam kaynaklardan çok yoğun takip etmeli. Bilgi kirliliğinden arınmış verileri bir arada değerlendirerek, belirsizliği olabildiğinde netleştirmeli. Karar alırken, sadece sektör ya da ülke gündemlerine odaklanmak ya da sadece kısa vadeli duruma kitlenmek yerine daha geniş bir çerçeveden bakmaları gerekiyor. Dolayısıyla yöneticilerin bu dönemde sadece risklere odaklanmayıp, az sayıda fırsatı da hızlı şekilde görüp değerlendirmesi büyük önem taşıyor.

Tünelin Ucundaki Işığı Tanımlayın

Bu durumun kısa vadedeki etkileri sert olsa da uzun vadede durum şekil değiştirecek ve yeni ş yapış şekilleri ortaya çıkacaktır. Ancak mevcut şirketin en erken normale dönmesi ne kadar sürer? Ne yapılırsa bu sert etki daha az olabilir? Yöneticinin bunları tanımlaması ve kendine bir hedef belirlemesi gerekiyor. Sadece defansta kalmak yerine, alternatif çözüm yolları düşünmek; asla pes etmemenin en büyük göstergesidir. Yapılan araştırmalarda dayanıklı olup, belirlenen hedefe yoğunlaşan yöneticilerin, ekiplerinde de performansı ve motivasyonu arttığı gözüküyor. Her ne kadar uzaktan çalışırken, ekip ruhunu korumak zor olsa da böyle zamanlarda ekipleri ortak bir hedefte buluşturmak daha kolaydır. Bu hedef çalışanlara, rutin hedeflerden daha anlamlı gelir. Dolayısı yöneticilerin, ekiplerini kısa, orta ve uzun vadede olmak üzere belirleyeceği ortak bir amaçta buluşturması önem kazanıyor.

Duygularınızın Orkestra Şefi Olun

Bu dönemi daha iyi atlatmak için yöneticilerin, bazı duygularının sesini kısıp, bazılarının da normalden daha fazla açması gerekiyor. Konsantrasyonu azaltan ve odaklanmayı engelleyen endişe ve stresi olabildiğince yönetebilmek bu dönemde önem kazanıyor. Özellikle üst düzey yöneticiler daha fazla çalışarak, kendilerini rahatlatan ve motivasyonlarını artıran aktiviteleri fark etmeden ikinci plana atıyorlar. Oysa bu süreçte aileye zaman ayırmak, evde moralinizi düzelten aktivitelerde bulunmak, yaratıcılığı ve başarıyı artırır. Sürece daha sağlıklı bakmak için zihinsel dinginlik sağlar. Diğer yandan çoğunluğun negatife odaklandığı bir ortamda, ileride olabilecek iyi durumları düşünmek, iç enerji ve motivasyonu korumaya yardımcı olur ve sizi dayanıklı kılar.

Adaptasyon Becerinizi En Üst Düzeye Taşıyın

Yaşam alışkanlıklarının değiştiği, hem iş hem de ev yaşamında konfor alanımızdan çıktığımız bu dönemde insanların en çok zorlandıkları durum yeni şartlara adapte olmak. Özellikle değişimler, kişilerin yaşamını daha da zora sokan nitelikte olduğunda direnç daha yükseliyor. Yöneticiler değişimin gerekliliğini hızlı kavrayıp, hemen adapte olduklarında öncü rol oynuyorlar. Ekiplerini de yeni duruma daha kolay adapte edebiliyor. Örneğin, bu süreçte hizmetlerini en hızlı online platforma taşıyanlar, uzaktan çalışmaya en hızlı adapte olanlar bir adım önde süreci yürütebiliyor.

Lamborghini tıbbi ekipman üretimine başladı

0

Lüks otomotiv sektörünün dev ismi Lamborghini tıbbi ekipman üretimine başladı. İlgili ürünlerin üretimi, Lamborghini Ar-Ge departmanı tarafından yapılıyor.

Lamborghini tıbbi ekipman desteği sunacak

Tüm dünyayı etkileyen koronaviürs salgını, tıbbi ekipman konusunda küresel ölçekte ihtiyaç artışına neden oldu. Bu neden farklı sektörlerden üreticiler de bu konuda destek vermeye başladı.

Wolksvagen ve Ford’un ardından lüks otomotiv sektörünün dev ismi Lamborghini de bu alanda destek vermeye başladı. Lamborghini Ar-Ge departmanında, tıbbi maskeler ve yüz siperleri için üretime başlandı. İtalya’da bulunan Lamborghini fabrikasında, bazı bölümler sadece tıbbi ekipman üretimi için yeniden uyarlandı. Lamborghini uyarlanmış bu üretim tesisiyle ilgili yeni fotoğraflar da paylaştı.

Lamborghini’nin günlük olarak 1000 adet tıbbi masket ve 200 adet yüz koruyucu polikarbonat siper üretimi yapacağı belirtiliyor. Üstelik koruyucu yüz siperlerinin üretiminin 3D yazıcılarla yapılacak olması da bu fabrikadaki dönüşümün yenilikçi olduğunu gösteriyor.

Lamborghini CEO’su Stefano Domenicali, böyle acil bir durumda üzerlerine düşeni yapacaklarını söylüyor.

Slack, Microsoft Teams için video arama yapacak

0

Covid-19 epidemisi nedeniyle dünya çapında insanlar evlerine kapanıp home-ofis çalışmaya başlamışken, Slack veya Microsoft Teams gibi takım çalışması uygulamaları daha da önem kazandı.

Evden çalışmayı kolaylaştıran işbirliği

Slack şimdi, rakibi Teams uygulamasına bağlantı kurarak, dileyen kullanıcıların Teams kullanıcılarıyla video konferans yapmasını mümkün kılıyor.

Bunun için, Slack kullanıcılarının hesaplarına Teams uygulamasını kurmaları gerekli. Ardından Teams ve Slack üzerinde çalışan ekipler birbirleriyle iletişim kurabilecekler.

Ford ventilatör üretmeye başlıyor

0

Koronavirüs salgını nedeniyle oluşan tıbbi ekipman ihtiyacına, Ford tarafından da destek verilecek. Strateji değiştiren Ford ventilatör üretimine başlıyor.

Ford ventilatör için 20 Nisan’ı hedefliyor

Koronavirüs salgını birçok ülkede tıbbi ekipman ve cihaz açığına neden oldu. Bu nedenle farklı sektörlerden birçok üretici, bu ihtiyacı karşılayabilmek için üretim stratejisini değiştiriyor. Özellikle otomotiv sektöründe, tıbbi ekipman üretimi konusunda çok önemli destekler geliyor.

Son olarak ABD Başkanı Trump tarafından yapılan çağrıya, Ford tarafından cevap geldi. Ventilatör üretimine başlayacak olan Ford, bunun için GE Healthcare ile iş birliği yaptı. Üretimin, Ford’un Michigan’daki komponent fabrikasına kullanılacağı belirtiliyor.

Ford tarafından yapılan açıklamada üretimin 20 Nisan’da başalyacağı duyuruldu. Ford’un üretim tesisini devreye almasıyla kısa sürede ayda 30 bin adet ventilatör üretim hedefine ulaşılacağı belirtiliyor.

Bu ventilatörlerin hava basıncıyla çalışması ve elektrik enerjisine ihtiyaç duymaması nedeniyle kullanımının çok daha pratik ve kolay olacağı belirtiliyor. Trump, 100 günlük süreçte 100 bin adet ventilatör üretimi hedeflerinin olduğunu duyurmuştu.

Yıldız Holding start-up’lara destek olacak

Yıldız Holding’in start-up’ları desteklemek amacıyla başlattığı yeni bir hızlandırma programı başlattı. 3 farklı start-up’a yatırım yapacak olan Yıldız Holding, ikinci dönemi haziran ayında başlatacak.

Start-up’lara destek başlıyor

Yıldız Holding’in global iş ortağı Sente Foundry ile yürüttüğü programa seçilen girişimciler, pazarlama ve perakende teknolojileri, tedarik zinciri teknolojileri ve tüketici deneyimi konusunda çözümler üretiyor.

Program kapsamında 500 başvuru arasından detaylı bir çalışmayla ön eleme sürecini tamamladıklarını anlatan Yıldız Holding Yönetim Kurulu Üyesi Yahya Ülker, “Dünyanın dört bir yanından yeni girişimcileri büyük şirketlerle buluşturan iş ortağımız Sente Foundry ile şubat ayında başlayan altı haftalık verimli bir çalışma gerçekleştirdik. Bu süreçte belli süreçleri başarıyla geçerek seçilen yedi start-up’ı sadece dinlemekle kalmadık, onlara Yıldız Holding ve şirketlerinin deneyimini de aktararak mentorluk yaptık. Aralarından seçtiğimiz üç girişime de program kapsamında yatırım yapacağız. Gelecek dönemde Yıldız Holding olarak start up’lara verdiğimiz desteği sürdürmek, inovatif proje ve fikirlerle Yıldız Holding şirketlerine destek sağlamayı hedefliyoruz” dedi.
Yıldız Holding Hızlandırma Programı’na seçilen start-up’lar, VibeVision, TradeMonday ve DeepNeep şirketleri oldu.

İkinci döneminin Haziran 2020’de başlaması planlanan program gıda hammaddeleri, yeni ürünler ve ambalaj alanlarına odaklanacak.