Lyft otonom sürüş tesisi kuruyor

0

Araç paylaşım servisi Lyft, Uber ile rekabetine otonom sürüş alanında da devam ediyor.

Uber’in Waymo’dan çaldığı ve kendince modifiye etmeye çalışırken ölümcül kazalara neden olduğu otonom sürüş teknolojisi çalışmalarında aynı hataları yapmak istemeyen Lyft, kendi test tesisini kuruyor. 

Uber insan hayatını hiçe sayarak test yaptı

Uber’in halka açık yollarda ağır kazalara neden olması ve şehir halkının otonom Uber araçlarını yollarda görmek istememesi nedeniyle, kendine ders çıkaran Lfyt, kendi teknolojilerini önce trafiğe kapalı özel tesisinde test edecek.

Lyft için dünya çapında 400 mühendis otonom sürüş teknolojisi geliştiriyor ve bu teknoloji tamamen Lyft’e özel bir çalışma olarak devam ediyor.

Şirket 2020 yılında, Waymo’nun da tercih ettiği Chrysler Pacifia modelinden bir otonom filo kurmayı planlıyor. Bu araçlar test tesisinde tüm zorlu engelleri başarıyla aşarsa, araçlar şehir içinde test sürüşlerine başlayacak.

Uber’in saldırgan ve umursamaz otonom sürüş politikasına oranla insan hayatına saygı gösteren bu politika Lyft’e yine puan kazandıracak gibi görünüyor.

SoundCloud telif ödemeye mi başlıyor?

0

Müzik paylaşım servisi SoundCloud, reklamlardan elde ettiği geliri telif hakkı sahiplerine ödeyebilmek için Dubset isimli bir startup ile ortaklık kurdu.

Bunlar kimin şarkıları?

Şarkıları, çalma listelerini ve remixleri yükleyen kullanıcılar bu şarkıların gerçek telif hakkı sahibi değilken, remixlerde kullanılan eserlerin gerçek telif sahiplerini tespit etmek için Dubset’in ses tanıma ve telifleme teknolojileri kullanılacak. 

Böylece ünlü bir şarkının içinden alınmış parçalarla oluşturulan remixler oynatıldığında, doğru kişiye veya şirkete telif hakkı ödemesi yapılabilecek.

 

Çin metrosu yüz tanımayla bilet satacak

0

2 milyar kişiye ulaşan Çin nüfusu, beraberinde kalabalık şehirlerin tüm sorunlarını da getiriyor. Bunların arasında, işe gidiş ve dönüş saatlerinde yollarda yaşanan aşırı yoğunluk da bulunuyor.

Metro yolcuları yüz tanıtarak ödeme yapacak

Çin’in başkenti Beijing’te şimdi metroda uzayan kuyrukların önünce geçmek için yeni bir teknoloji devreye giriyor.

Beijing belediyesi, metro girişlerine, özel yüz tarayıcıları yerleştirecek, ve trene binmek isteyenler bu tarayıcıların önünden geçerken yüzleri otomatik olarak taranacak, kimlikleri tespit edilecek ve metro ücreti kayıtlı kredi kartlarından tahsil edilecek. 

Böylece şehir sakinlerinin bilet satın almak veya ödeme yapmak için kuyrukta bekleme zorunluluğu kalkacak ve yolcuların trene akışı hızlanacak.

Foxconn 10 bin kişiyi çıkarıp robot çalıştıracak

0

Robotlar insanların işlerini ellerinden alacak mı almayacak mı tartışmaları daha henüz başlamıştı ki, iPhone’u üreten Çin’li taşeron elektronik üreticisi Foxconn, 10 bin kişiyi işten çıkararak yerlerini robotlarla dolduracağını açıkladı.

10 bin işçinin evine ateş düşecek

Toplamda 60 binden fazla çalışanı olan Foxconn’un planına göre şirket çalışan sayısını 50 bin kişinin altına düşürecek. LED ekran üretiminde çalışan 10 bin kişinin işini ise robotlar yapmaya başlayacak.

Şirketin sözcüsüne göre, LED ekran üretiminin %75’i böylece otomasyona geçmiş olacak. Foxconn fabriklarına yapay zeka entegre etmek içinse 345 milyon dolarlık yatırım yapacak. Foxconn’un LED ürünlerini Apple satın almıyor ancak pek çok TV ve monitör üreticisi ekran panellerini Foxconn’dan alıyor.

Çinli dev şirketin bu denemeden memnun kalması halinde çok daha fazla işçiyi çıkartarak fabrikalarını büyük oranda robotlaştırması bekleniyor.

Google, yapay zekalı gazeteci geliştiriyor

0

Yapay zeka nedeniyle işlerini kaybetme riski yaşayanlar arasına gazeteciler de katıldı. Google’ın, internetten topladığı bilgileri belli bir şablona oturtarak haber yazacak bir robot geliştirmek için 800 bin dolar yatırım yapması, gazeteciler için de yolun sonuna gelindiğini işaret ediyor.

Gazetecilik mesleği bitiyor mu?

Günde 30 bin haber yazabilecek olan robotun, farklı konularda yayın yapan haber siteleri için düşük maliyetle içerik üretmeyi hedeflediğinin altı çiziliyor.

Gazeteci robot, internette belirlenmiş kaynaklardan ve sosyal medyadan oluşturduğu bilgileri derleyerek, haber oluşturacağı vurgulanıyor ancak haberleri detaylandırmak ve habere dair öyküyü derinlemesine incelemek için yeniden gazetecilere ihtiyaç duyulacağı da hatırlatılıyor. Ayrıca, yapay zekalı gazetecilerin, internette kasıtlı olarak yayılacak sahte haberlerle yanıltılabilme riskinin de yüksek

Singapur, sahte haber yasası hazırlıyor

0

Sahte haberler bütün dünyanın başına bela oldu. Önceleri internet trollerinin eğlenmek için kullandığı bir yöntem olan sahte haberlerin, dünyanın en büyük ülkelerindeki seçim sonuçlarını etkileyerek siyaseti dizayn edebildiği ortaya çıkınca, tüm ülkeler önlem almaya başladı.

Peki gerçekten sahte mi?

ABD ve Avrupa’da siyasetçiler sahte haberlere karşı sert önlemleri yürürlüğüe koyarken şimdi de Singapur’da bir sahte haber yasası gündeme geliyor.

Buna göre, Singapur’da tespit edilen sahte haberler, hükumet kontrolündeki bir birim tarafından hızla erişime engellenecek.

Ancak öte yandan Singapur’un basın özgürlüğü alanında, 180 ülke içinde 150. sırada olması, bu yasanın özgür basını susturmak için kullanılabileceği endişesi de dile getiriliyor.

Adobe uygulamaları içinden canlı video yayını başlıyor

0

Adobe, Creative Suits uygulamaları içinden, canlı yayın yapılmasını sağlayacak bir güncellemeye hazırlanıyor. 

Adobe video paylaşım çağına kayıtsız kalmadı

Şirket, Udemy tarzı eğitim videolarıyla, kullanıcıların yeteneklerini paylaşması ve eğitim videolar hazırlamalarına imkan vermek. 

Tasarımcılar, grafikerler, video kurgu, animasyon uzmanları uygulamaların ekran görüntüleri üzerine seslerini ve gerekiyorsa, görüntülerini de ekleyerek eğitici videolar hazırlayacak ve hatta bunları canlı yayınlayabilecekler. 

[bzk url=https://www.techinside.com/adobedan-540-milyon-dolarlik-satin-alim/]

Diğer bir deyişle, Adobe Creative Suits de artık kendi video yıldızlarını yaratacak.

 

Ruslar shotgun’lı drone yaptı

0

Rusya Savunma Bakanlığı için çalışan özel bir şirket, havadaki drone’ları avlamak için, üzerinde bir Shutgun silahı bulunan özel bir drone geliştirdi.

Sanal gerçeklik gözlüğü ile bir operatör tarafından kullanılan avcı drone, güçlü manevra kabiliyeti ve güçlü motorları sayesinde havadaki kimliği belirsiz drone’lara kolayca yaklaşıp, optimal mesafeden üzerindeki shotgun’ı ateşleyerek hedefteki drone’u düşürebiliyor.

Shotgun silahları kuş avlarında da kullanılan, hareketli ve uçan hedeflere karşı etkili bir silah ve Shotgun ile drone avlama fikrinin, diğer savunma şirketleri tarafından da ilgi göreceği düşünülüyor.

Öte yandan bu yeni drone, sivil kullanımlar için satılan drone’ların da basit modifikasyonlar ve silah eklemeleriyle kolayca etkili bir suikast veya terör silahına dönüştürülebileceğine dair endişeleri de yeniden gündeme taşıdı. Türkiye dahil, dünyanın pek çok ülkesinde de terör gruplarının, silahlandırılmış drone’lar ile saldırılar yapmaya çalıştığı kısa süre önce görülmüştü.

Rus üreticinin yayınladığı demo görüntüyü ise aşağıda izleyebilirsiniz.

 

Volkswagen Çin’de elektrikli otomobil üretmeye başlıyor

0

Alman otomobilleri otomotiv dünyasında büyük saygı görüyor olabilir ama onlar bile artık Çin’de üretiliyor. 

Alman otomotiv devi Volkswagen, tamamen elektrikli olacak ID.3 modelini Şangay’daki fabrikada üretmeye kararı aldı.

Yılda 300 bin otomobil üretecek

Yıllık 300 bin adet üretilecek ID.3 Volkswagen’in yeni modüler elektrikli otomobil platformunu kullanıyor. Bu platform ile farklı batarya kapasitelerine ve özelliklere sahip araçları hızlı bir şekilde tasarlayıp piyasaya sürmek mümkün olacak.

Volkswagen 2028 yılında 22 milyon elektrikli otomobil satmayı hedefliyor. Bunun için de dünya çapındaki fabrikalarını elektrikli otomobil üretebilecek şekilde dönüştürüyor. Şirketin elektrikli otomobil satış hedeflerinin yarısını ise Çin’deki satışlar oluşturuyor.

ABD devleti, dijital okunabilir veri yayınlayacak

0

ABD Başkanı Trump, yeni imzaladığı yönetmelikle, tüm devlet kurumlarının yayınladıkları belgelerin ve verilerin, dijital olarak kolay okunabilir formatlarda bulunmasını zorunlu kıldı.

Fotoğraf yerine metin formatı

Daha önce, verilerin format gözetilmeksizin, yığın şeklinde internet üzerine konulması nedeniyle, çoğu veri üzerinde bilgi aramanın büyük bir külfet oluşturması, ABD yönetiminin bu konuda bir standartizasyon getirmesini gerekli kılmıştı.

Yeni yönetmelikle beraber, kongrede ve senatoda yayınlanan veriler, kararlar, gizliliği kalkıp halka açıklanan veriler, yerel kamu kuruluşlarının yayınları, açıklamalar, raporlar ve tüm devlet belgeleri internet üzerinde, belli bir standartta yer alacak. Bu verilerin cep telefonları ve laptoplar gibi cihazlarda kolayca okunabilmesi ve metin üzerine araştırma yapılabilmesi mümkün olacak. 

Bu nedenle özellikle üzerindeki gizliliğin kalktığı ve internete konulan eski belgelerin, “mikro film” yani fotoğraf formatlı olması nedeniyle, bu belgelerin metin formatına dönüştürülmesi gerekecek. 

Çamaşır yıkayan ve ütü yapan mobil uygulama: Mr Jeff

0

Mobil uygulama Mr Jeff, temizlenmesini ya da ütülenmesini istediğiniz çamaşırlarınızı ne zaman ve nereden isterseniz alıp teslim ediyor

2015 yılında kurulan İspanyol startup şirketi Mr Jeff, mobil uygulaması aracılığıyla erişilebilen bir çamaşırhane hizmeti sunarak çamaşırlarınızın yıkanmasını sağlıyor. Kuru temizleme, ütü ve çamaşır yıkama olarak üç ayrı hizmeti bir arada sunan Mr Jeff, aylık sabit bir ücret karşılığı kıyafetlerinizi istediğiniz adres ve saatte alıp, yıkayıp ütüleyip 48 saat içinde teslim ediyor.

50’dan fazla franchise verdi

Şu anda İstanbul’da hizmet veren Mr Jeff, kısa zamanda diğer şehirlere de yayılmayı hedefliyor. Avrupa, Ortadoğu ve Afrika genelindeki çamaşır yıkama ve kuru temizleme hizmetlerine olan talep nedeniyle franchise ile büyümeye devam eden Mr Jeff, Türkiye’yi de en önemli bölgesel pazarlardan biri olarak görüyor. Kasım ayı içinde İstanbul İzmir ve Ankara 3 ilde 7 aktif şubesi olması beklenen Mr Jeff, 50’nin üzerinde franchise anlaşmasını tamamladı. Mr Jeff’in hedefi ise yıl sonuna kadar bu rakamı 150’ye ulaştırmak.

30 Ekim’de ismi değişti, “Jeff” oldu

Türkiye pazarına Mr Jeff adıyla giren şirket, 30 Ekim itibarıyla dünyada Beauty Jeff ve Fit Jeff adı altında güzellik ve fitness servisleri vermeye başlayacağı için Jeff adıyla yola devam edecek. Beauty Mr Jeff ve Fit Mr Jeff hizmetleri Türkiye’de ise yeni yılda hizmete girecek.

ABD’nin %38’i işsiz kalacak

0

ABD’deki robot korkusu hızla büyüyor ve bu konuda yapılan araştırmalar da korkuyu körükleyecek sonuçlar ortaya çıkarıyor.

Robotların işsizliğe etkisinin analiz edildiği yeni araştırmaya göre, ABD’de önümüzdeki 15 sene içinde, halkın %38’i robotlar yüzünden işlerini kaybedecek.

Araştırma şirketi PwC tarafından hazırlanan çalışmaya göre fabrikalardaki otomasyon, otonom otomobiller, marketlerde kasiyerlerin, restoranlarda garsonların yerini alacak robot ve yapay zeka sistemleri nedeniyle önümüzdeki 15 yıl içinde ABD’yi çok büyük bir sosyal travma bekliyor. İşlerini kaybedecek olan bu insanlara yeni iş alanları bulmak veya sabit bir asgari gelir ve sosyal güvence sağlamak, ABD yöneticilerinin en büyük problemlerinden biri olacak.

Öte yandan robotlarla başı belada olan sadece ABD değil. Gelişmiş ülkelerin bir çoğu aynı problemi yaşayacak. İngiltere’de 15 yıl içinde robotlar nedeniyle oluşabilecek iş kaybı, halkın %30’unu tehdit ediyor. Japonya’da bu oran %21, Almanya’de ise %35.

ABD’de veya diğer ülkelerde sadece “düşük eğitim düzeyi” ve kas gücü gerektiren şoförlük, garsonluk gibi meslekler değil, son derece pahalı ve zor bir eğitim alan, finans sektöründeki uzmanlar da namlunun ucunda. Finans kurumlarındaki yapay zeka kullanımı şimdiden çoğu çalışanı işinden edebilecek duruma ulaştı. Sadece çağrı merkezi çalışanları değil, milyonlarca dolarlık fonları yöneten yüksek eğitimli, yüksek maaşlı, orta ve üst düzey yönetici konumunda beyaz yakalı çalışanlar bile işlerini yapay zekaya terk etmek zorunda kalabilir.

Tüm bu öngörüler gerçekleşirse, dünyada önemli bir sosyal patlama ve yapay zekaya karşı büyük bir direncin oluşması da gündeme gelebilecek.

ABD’lilerin siber güvenlik bilgileri yetersiz

0

ABD’lilerin yüzde 72’si iki faktörlü kimlik doğrulamayı tanımlayamıyorken, yüzde 70’i de HTTPS’nin işlevini bilmiyor

Pew Araştırma Merkezi’nin ABD’li 4 binden fazla yetişkine yönelttiği 10 soruluk siber güvenlik testinde ilginç sonuçlara ulaşıldı. ABD’liler ve Dijital Bilgi araştırması kapsamında elde edilen sonuçlara göre, ABD’deki yetişkinlerin önemli bir çoğunluğunun siber güvenlik, mahremiyet ve dijital yaşam ile ilgili konularda yetersiz olduğu raporlandı. Dünyada 500 milyondan fazla kullanıcıyı koruyan Bitdefender Antivirüs’ün Türkiye Operasyon Direktörü Alev Akkoyunlu’ya göre, ülkemizde de siber güvenlik bilinci yetersiz ve yapılacak çalışmalarla bu bilinç düzeyinin artırılması gerekiyor.

İki faktörü kimlik doğrulamasını bilmiyorlar

Anketin ortaya koyduğu en ilginç sonuçlardan biri, katılımcıların sadece yüzde 28’inin iki faktörlü kimlik doğrulamasını tanımlayabilmesiydi. 2FA veya iki faktörlü kimlik doğrulamasının, genellikle bir SMS olarak veya e-postaya gönderilen ikinci bir giriş koduyla online hesapların güvence altına alındığı bir güvenlik önlemi olduğunu dile getiren Alev Akkoyunlu, iki faktörlü kimlik doğrulaması sayesinde saldırganların, kullanıcı adı ve şifreleri çalsa bile, kullanıcının telefonuna veya e-posta hesabına erişemediği için hesabı devralamayacağını belirtiyor. 

Gizli Mod İnternet Kullanımı O Kadar Da Gizli Değil

Ankete katılanların yüzde 24’ü, gizli mod ile internet kullanımının tarayıcı verilerini sonsuza dek herkesten gizlediğini düşünüyor. Yine aynı anket sonuçlarına göre, ABD’liler sadece yüzde 30’u HTTPS’nin işlevinin ne olduğunu biliyorken, ankete katılanların yarısından fazlası ağ tarafsızlığı hakkında hiçbir bilgiye sahip değil.

Saldırı çeşitleri bilinse de çözümlere dair fikir yok

Ankete katılanların başarılı olduğu konu ise yüzde 67’sinin kimlik avı dolandırıcılığı ve gerçekleştiği mecralar hakkında bilgilerinin yeterli olması. Ancak saldırı çeşitlerinin bilinmesinin saldırılardan korunmaya yetmediğini dile getiren Alev Akkoyunlu’ya göre, kullanıcıların alınabilecek önlemleri de bilmesi gerekiyor. 

YouTube masaüstüne yeni özellikler ekledi

0

Google’ın popüler video paylaşım servisi YouTube, masaüstü ve tablet kullancıları için kullandığı web sitesine yeni özellikler ekledi.

Masaüstü ve tablet deneyimi zenginleşiyor

Artık daha yüksek çözünürlüklü kısa gösterimler yapan videolar daha açıklayıcı bir gönüme kavuştu. Ayrıca ana sayfada gösterdiği satır sayısınıda düşüren YouTube böylece daha derli toplu bir ana sayfa görünümüne ulaşmış oldu.

Ayrıca daha önemli olarak, kullanıcıların uzun zamandır istediği “izleme sırasına ekle” tuşu da artık preview görüntünün üzerinde, “daha sonra izle” butonunu altına yerleştirildi. Böyelce kullancılar beğendikleri ve izlemek için sıraya almak istedikleri videoları, çok pratik şekilde, az sonra izleyecekleri videolar sırasına alabilecekler.

Yeni özellikle henüz tüm dünyaya ulaşmadı ancak YouTube tüm ülkeler için güncellemeleri yayına almaya başladı.

,

Intel modüler işlemci mimarisi geliştiriyor

0

Intel, donanım pazarında büyük bir değişim yaratacak çok önemli bir politika değişikliğine gidiyor.

İşlemci kullanımında yeni çağ

Dev işlemci üreticisinin, 2019 sonunda hayata geçireceği modüler işlemci mimarisi üzerinde çalıştığı vurgulanıyor. Modüler işlemciler sayesinde, kullanıcılar eskiyen, yetersiz kalan işlemcilerinin üzerine yeni çekirdekler ve işlemciler ekleyerek, bilgisayarlarının işlem gücünü büyütebilecekler. 

Bu yapı halihazırda RAM mekanizmasında kullanılıyor ve bilgisayar sahipleri, yetersiz gelen hafıza mekanizmasını yeni Ram’ler ekleyerek güçlendirebiliyor. Ancak işlemci gücü yetersiz kaldığında çoğunlukla yeni bir bilgisayar satın almak gereği ortaya çıkıyordu.

Modüler işlemci mimarisinin, satın alınan bilgisayarların ömrünü uzatacağı için donanım/PC üreticileri için gelir kaybı yaratması riski de bulunuyor ancak Intel ve donanım üreticileri bu sorunu, kullanıcıların ilk aşamada çok ihtiyaç duymayacağı fazla işlemci gücüne sahip işlemciler yerine daha düşük işlemci gücüne sahip, daha düşük fiyatlrı PC’ler tasarlayarak çözmesi mümkün görünüyor. Böylece donanım üreticilerinin satışlarının yükselmesi olasılığı artıyor.

Uber Waymo teknolojisinden vazgeçemiyor

Kurucusu Travis Kalanick’in CEO olduğu dönemde, Waymo’dan ayrılan bir mühendisi işe alıp Waymo’nun otonom sürüş teknolojilerini çalan ve bu eylemi mahkemede tespit edilerek Waymo’ya tazminat ödemeye mahkum edilen Uber, Waymo’nun teknolojilerini kullanmaktan vazgeçemiyor.

Yatırımcıları fazla umutlanmasın

Otonom sürüş konusunda kendi patentli teknolojilerini geliştirene kadar Waymo’ya patent ödemesi yapmak zorunda olan Uber’den sızan bilgiler, şirketin kendi teknolojisini geliştirebilmekten çok uzakta olduğunu ortaya koyuyor.

Waymo’ya mahkemede anlaşma karşılığında 245 milyon doalr tazminat ödeyen ve yüklüce hisse senedi veren Uber hakkında hazırlanan bir uzman raporu basına sızdı.

SEC’e açıklama yapma zorunluluğu olan Uber, bu rapor ışığında, yatırımcılarına, “önümüzdeki uzun dönemde Waymo’ya yüksek patent ücretleri ödemeye devam edeceğim,” mesajı verdi. Diğer bir deyişle, Uber’in kazandığı paranın önemli bir bölümü Waymo’nun yani Google/Alphabet’in kasasına gidecek. 

O son hırsızlığı yapmaycaktın Travis.

 

 

Akademisyenleri girişimciye dönüştüren LeanLab Programında 2. dönem başlıyor

0

Programda başvurular 15 Kasım’da sona eriyor

İstanbul Kalkınma Ajansı’nın desteği ve Özyeğin Üniversitesi’nin ev sahipliğinde ilk dönem faaliyetleri gerçekleştirilen “LeanLab: Akademiden Girişime Yenilikçi Dönüşüm Programı” için ikinci dönem başvuru süresi 15 Kasım’da bitiyor. 

İş fikirlerini yatırımcılarla buluşturacak programda girişimci akademisyenler program başında düzenlenecek kısa süreli kampın ardından 5 hafta süreyle bir araya gelecek ve mentorlar eşliğinde projelerini geliştirecek. Program sonunda düzenlenen kamp ile de dönüştürücü deneyimlerini tamamlayacak katılımcılara bu dönem, program ortağı Boğaziçi Üniversitesi ev sahipliği yapacak.

ABD ve uluslararası muadiller incelendi

Başta ABD olmak üzere uluslararası muadilleri incelenerek tasarlanan programda akademisyen ve araştırmacıların üniversite kampusları ve laboratuvarların dışına çıkarak potansiyel müşteri görüşmeleri yapmaları ve bu sayede akademik temelli ileri seviye teknolojilerin ekonomik değere dönüşme süreçlerinin hızlandırılması teşvik ediliyor.

Ticarileşme potansiyeline sahip, fikri mülkiyet temelli bir teknolojisi ya da hızla pazara erişebilecek iş fikri olan akademisyen ve doktora öğrencileri için özel olarak tasarlanan “LeanLab: Akademiden Girişime Yenilikçi Dönüşüm Programı”, İstanbul Kalkınma Ajansı (İSTKA) tarafından Girişimcilik Mali Destek Programı kapsamında destekleniyor. Proje için http://www.leanlab-project.com adresi üzerinden başvuruları kabul ediliyor.

Ford, elektrikli otomobillere 850 milyon dolar yatıracak

0

Ford, ABD Michigan’da elektrikli otomobil üretmek için yeni bir fabrika kuracak.

Meksika’dan ABD’ye taşınan fabrika

Bölgede 900 kişiye de iş imkanı sağlayacak olan fabrika için 850 milyon dolar bütçe ayıran Ford, bu kararıyla ABD Başkanı Trump’ın da gözüne girmeyi başardı.

Ford daha önce bu yeni fabrikalarını ABD dışındaki, iş gücü ucuz ülkelerde açmayı planlıyordu anca Trump’ın baskısıyla yatırımlar ABD içine kaydı.

Aslında bu yatırım Ford’un elektrikli motorlara geçiş için planladığı 11.1 milyar dolarlık yatırım planının sadece bir parçası.

Michigan’daki fabrikada, 2021 yılında ise Ford’un ilk otonom aracı seri üretime girecek. 

Mastercard inovasyon liderlerinin 5 özelliğini açıkladı

0

Araştırma sonucuna göre, 50 özellik arasında 5 özellik şirketleri inovasyon lideri yapıyor

Mastercard ve Harvard Business Review Analytic Services’in gerçekleştirdiği ve inovasyonun ne olduğu sorusuna cevap aradığı Business Innovators Index – Become 2020 araştırması, dünya genelinde iş hayatındaki liderlerin bakış açılarını ortaya koyarak, bugünün müşteri odaklı ortamında yeniliğin tanımını açık bir şekilde ortaya koyuyor. Araştırma sonucuna göre; hız, veri odaklı karar verme, üst yönetimin inovasyona bağlılığı, girişimcilik kültürü ve müşteri odaklılık olarak özetlenen bu 5 özellik, inovasyon lideri olarak tanımlanan şirketlerin tamamı için geçerli olan ortak özellikler. Become 2020 araştırmasına göre veriye dayalı karar veren ve risk alan kuruluşlar rakiplerine göre açık ara öne geçiyorlar.

Araştırma, şirket yöneticilerini inovasyona yaklaşımlarına göre, liderler, takipçiler ve arkada kalanlar olarak 3 gruba ayırıyor: Liderler, Takipçiler ve Arkadan Gelenler

Liderler tüm organizasyonların yüzde 17’sini oluştururken, ortalama inovasyon skorları 88. Bu kuruluşlar en geniş inovasyon yeteneklerine sahipler. 66 ortalama inovasyon puanına sahip olan Takipçiler, şirketlerin yüzde 42’sini oluşturuyorlar. En yüksek orana sahip bu grup, süreç, insan kaynağı, finansman, müşteri deneyimi ve veri ve teknoloji olmak üzere tanımlanan beş inovasyon ilkesinden sadece bazılarına sahipler. Takipçiler’e çok yakın sayıda çıkan Arkadan Gelenler grubu ise şirketlerin yüzde 41’ini oluşturuyor ve ortalama inovasyon puanları 37.

İnovasyon liderlerini ayıran özellikler

1. Become 2020 kapsamında görüşme yapılan CEO’ların çoğu inovasyonda hıza öncelik veriyor. Beklemektense yeniliği sürdürmek için değişiklikleri mümkün kılan “test et ve öğren” yaklaşımını benimsiyorlar. Yıllık değil aylık, hatta haftalık düşünüyorlar.

2. CEO’lar, inovasyonla ilgili kararlarını veriye dayandırıyorlar. Birçoğu müşterilerini daha iyi anlamak ve sonuçları ölçmek için veriyi kullanıyorlar ve bu verileri ayrıştırmak için gelişmiş analizler yapıyorlar. Gerçek yenilikçiler, tek başına ticari sezgi yeterli olmadığı için birden fazla veri kaynağından yararlanıyorlar.

3. Araştırmaya katılan inovasyon liderlerinin yüzde 90’ı ayrıca, inovasyona inanıyorlar ve öncelik veriyorlar; çalışanları arasında yenilikçi fikir ve davranışları somut ödüllerle teşvik ediyorlar.

4. Become 2020 araştırmasına katılan CEO’lar girişimcilik kültürünü de ciddiye alıyor. CEO’ların yüzde 84’ü bu tür bir şirket kültürünün risk alma isteği yarattığını, farklı açılardan bakmanın, kaçırılabilecek fikir ve görüşleri ortaya koyduğunu düşünüyor. Bu nedenle de çalışanların bir girişimci gibi hareket etmeleri için teşvik ediyorlar.

5. Katılımcıların neredeyse yarısı, şirketlerden ihtiyaçlarını karşılayacak yeni ürün, hizmet ve özellikler bekliyor. Müşterilerin neye ihtiyaç duyduğunu ne istediğini veya şirketlerden ne beklediğini, ürünleri veya hizmetleri nasıl, ne zaman ve nerede kullandıklarını bilmeden onları tatmin edecek yenilikler yapmak mümkün değil. Araştırmaya katılan CEO’lar ise müşterilerini faaliyetlerinin odağına almadıklarında müşteri taleplerinin gerisinde kalma riskiyle karşı karşıya kalındığının bilincindeler.

CEO’nun İnovasyon El Kitabı

İnovasyon, yarının dünyasını bugünün dünyasından daha iyi hale getirmek için en önemli araç. Become 2020, çeşitlilik, hesap verebilirlik ve yenilikçi bir vizyonla, şirketler için bir inovasyon yol haritası da çiziyor. Bu kapsamda Mastercard, Become 2020 için yapılan CEO görüşmeleri verilerini derleyerek “CEO’nun İnovasyon El Kitabı” da yayımladı. El kitabında “liderler” olarak tanımlanan Accion, Bass Pro Shops, Citigroup, Coca-Cola, IBM, Lyft, PayPal, Ronald McDonald House, Salesforce, ServiceNow, University of Maryland, Baltimore County ve Verizon şirketlerinin CEO’larının pozitif değişimi ve inovasyonu teşvik eden 50 özelliği detaylı olarak yer aldı.