Çalışanların yükünü hafifletecek sanal robotlar iş başında

0

Yeni nesil otomasyon şirketlerinden biri olan Robusta, yapılanmasını hızlandırdı. Şirket Robusta RPA isimli ürünü ile finanstan insan kaynaklarına, müşteri ilişkilerinden satın almaya kadar tüm iş akışlarını yazılım robotları aracılığıyla hızla otomasyona geçiren projelere imza atıyor. Sanal robotlar göreve başlıyor diyebiliriz.

Robusta RPA ile sanal robotlar iş başında

Tanıtımı yapılan Robusta RPA, manuel süreçleri yapay zeka destekli ürünlerle birlikte otomatik hale getiriyor. Gelişmiş sanal robotlar standart iş süreçlerini de böylece otomatikleştiriyor. 

Konu ile ilgili açıklama yapan Robusta Genel Müdürü Murat Dayanıklı, ““Ofis çalışanlarının gün içerisinde zaman ayırdıkları pek çok rutin, tekrar eden ve öngörülebilir görevleri bulunuyor. Bu görevler şirketlerin iş yükünü artırmanın yanı sıra çalışanların daha katmadeğerli işlere odaklanmalarını zorlaştırıyor. Çalışan davranışını taklit edebilen otomasyon teknolojileri yardımıyla işleri hızlandıran, iş süreçlerinin kalitesini ve tutarlılığını artıran, işlerin ölçeklenebilmesini destekleyen ve maliyet avantajı sağlayan çözümümüz RPA şirketlere verimlilik kazandırıyor. Tekrarlı işleri çalışanların üzerinden alan sanal robotlar ile firmalar artık işlerinin ana fonksiyonlarına odaklanabiliyor.” dedi.

Ayrıca Robusta Ürün Geliştirme Direktörü Mustafa Orakçı da yapay zekanın iş dünyasının bir parçası haline geldiğine değindi. Yeni ürün ile şirketlerin verimliliklerinin 5 kata kadar artacağının altını çizdi.

Wi-Fi’ın 20 yıllık serüveninden 20 dönüm noktası

0

1999’dan bu yana hayatımızda olan Wi-Fi’ın 20 yıllık macerasından notlar...

Bir dizi teknoloji şirketi, 1999‘da Kablosuz Ethernet Uyumluluk İttifakı’nı (WECA) kurdu. 30 Eylül 1999’da da 802.11b kablosuz LAN standardı ticari ürünlerde kullanıma sunuldu. Bu tarih, bugün Wi-Fi olarak bilinen kablosuz ağların başlangıcı kabul edilir. Cisco da Wi-Fi’ın 20’nci yılında, bu teknolojinin evrimini ve yakın geleceğini özetleyen 20 kritik gelişmeyi derledi.

Wi-Fi tarihi

  • 1. 1971-Wi-Fi’ın ilk adımları: Hawaii Üniversitesi’nde ALOHAnet adı verilen bir ağ sistemi oluşturuldu. Kablosuz iletişimin daha da geliştirilmesi ve ilerleyen zamanlarda Wi-Fi ağlarının ortaya çıkması için gerekli temel atılmış oldu.

  • 2. 1997-802.11 geliyor: 2Mbps’ye varan hızlara imkân veren 802.11 standardının ilk sürümü tanıtıldı.

  • 3. 1999-WECA’nın doğuşu: Yarım düzine teknoloji şirketi Kablosuz Ethernet Uyumluluk İttifakı’nı (WECA) oluşturdu. 2002‘de WECA adını Wi-Fi Alliance olarak değiştirdi.

  • 4. 1999-802.11b-İlk ‘Wi-Fi’ standardı: ‘Wi-Fi’ adı altında ortaya çıkan ilk standart olan 802.11b duyuruldu. Kullanılabilirlik ve hız açısından 802.11’den üstün olan 802.11b’nin, Wi-Fi devriminin ilk başlangıç noktası olarak kabul edilir.

  • 5. 1999/2000-İlk ticari 802.11b cihazlar görücüye çıkıyor: Wi-Fi popüler dizüstü bilgisayar da dahil olmak üzere ticari cihazlarda boy göstermeye başlar. Artık bilgisayarınız sizinle seyahat edebilecektir. Wi-Fi ticari anlamda giderek daha popüler hale gelir.

  • 6. 2004-Wi-Fi gökyüzünde: Yolculara Wi-Fi erişimi sunan ilk ticari uçuş gerçekleşti.

  • 7. 2005-Wi-Fi sözlükteki en yeni kelime: Wi-Fi terimi Merriam-Webster’ın sözlüğüne eklendi.

  • 8. 2009-802.11n sektörü kökünden değiştiriyor: Yeni 802.11n (Wi-Fi 4) standardı tanıtıldı. 802.11n, MIMO teknolojisi sayesinde iletim hızlarının artırılmasını sağladı, bu da daha fazla antenin daha fazla veri akışı oluşturmasına imkân verdi. Maksimum aktarım hızı da neredeyse 9 katına çıktı. (54 Mbps vs. 450 Mbps)

  • 9. 2010-Yeni inovasyon dalgası: Cisco CleanAir teknolojisi, Aironet 3500 Access Point serisine monte edildi. 

  • 10. 2011-Yeni trend ‘Hotspotlar’: Dünya çapındaki “Wi-Fi hotspot”larının (kamusal alanda kablosuz yerel ağdan internete erişim sağlayan bölge) sayısı 1 milyonu aştı.

  • 11. 2012-Wi-Fi artık evlerimizde: Yeryüzünde her 4 haneden biri Wi-Fi’ya bağlı hale geldi.

  • 12. 2013-802.11ac ile daha yüksek hız: 1 Gbps’in üzerine çıkan 802.11ac standardı tanıtıldı.

  • 13. 2015-Wi-Fi artık yaşamın vazgeçilmez bir parçası: International Data Corporation’ın araştırmasında, Wi-Fi gıdadan sonra insanların mahrum kalmak istemedikleri ikinci şey çıktı. Hatta katılımcıların yüzde 18’i Wi-Fi’yı ilk sıraya koydu.

  • 14. 2018-Wi-Fi majör bir ekonomik etkene evriliyor: Wi-Fi teknolojisinin küresel ekonomik değeri 2 trilyon dolara ulaştı.

  • 15. 2018-13 milyar Wi-Fi cihazı: Dünya çapındaki Wi-Fi cihazlarının sayısı 13 milyara ulaştı. Bu da kişi başına neredeyse 2 Wi-Fi cihazı düşmesi anlamına geliyordu.

  • 16. 2019-Ve Wi-Fi 6 doğuyor: 5 Gbps hızlara ulaşan Wi-Fi 6 kullanıma sunuldu. 5G ağları ile aynı temel üzerine inşa edilen ve tamamlayıcı teknolojiler olarak nitelenen Wi-Fi 6, daha öngörülebilir bir kullanıcı deneyimi sunmakla kalmıyor internet bağlantılı cihazların pillerini de daha az yıpratıyor. 

  • 17. 2021-Hotspot sayısı 10 yılda 500’e katlanacak: Araştırmalarına göre, global hotspot sayısı 2 yıl içinde 500 milyonu geçecek. Bu rakam, 10 yıl öncesine göre 500 kat daha fazla.

  • 18. 2022-Ortalama hız artmaya devam ediyor: 2017’de 24.4 Mbps olan ortalama bağlantı hızının, 2022 itibariyle 54.2 Mbps’e çıkması öngörülüyor.

  • 19. 2022-Wi-Fi geleceğin internetinin lokomotifi olur: Wi-Fi, internet erişiminde en öncelikli kaynak haline gelecek. Cisco’nun VNI araştırmasına göre, global internet trafiğinin yüzde 59’u Wi-Fi üzerinden gerçekleşecek.

Türkiye mobil oyun araştırması açıklandı

0

Türkiye’de her 5 kişiden 2’sinin zihnini tazelemek için başvurduğu dostu, avuçlarının içindeki mobil oyunlar, gün geçtikçe bilinirliğini sürdürüyor

 AdColony ve Nielsen Sports’un uzman bakış açısıyla gerçekleştirdikleri “Mobil Oyun Araştırması” Türkiye’deki mobil oyun oynama alışkanlıklarına ilişkin verileri gözler önüne serdi 2017 yılından sonra 2019 yılında yenisi gerçekleştirilen araştırma, mobil oyunların modasının her geçen gün arttığına dair  bilgiler içeriyor. 

Kullanıcıların yüzde 74’ü reklam izlemeye gönüllü

Sanılanın aksine, kullanıcılar reklamları yüzde 74 gibi çok yüksek bir oranla kendi istekleri ile izliyor. Bunun yanı sıra, diğer bir şaşırtan bilgi ise, 2017 yılında kullanıcıların  yüzde 22’si mobil reklamların ilgilerini çektiğini belirtirken 2019 yılındaki araştırmaya göre mobil oyuncuların yüzde 64’ünün bu reklamları ilgi çekici bulması.  Katılımcıların yüzde 57’si merak edip reklama tıklarken yüzde 34’ü reklamda gördükleri ürün ile ilgili internette araştırma yapıyor. Yüzde 8’i ilgili ürün/hizmeti internetten ya da mağazadan satın alırken, yüzde 12’si arkadaşına bahsediyor. Böylelikle kullanıcılara her anlarında ulaşabilmek adına markalar için mobil oyunlardaki reklamlar bulunmaz birer fırsat haline geliyor.

Mobil kullanıcıların yüzde  94’ü haftada en az bir kere mobilde oyun oynuyor

2017 yılında yapılan araştırmada mobil oyuncuların yüzde 79’u haftada bir kere veya daha fazla oyun oynarken, 2019’da yapılan araştırmada bu oran yüzde 94’e çıkmış durumda. Telefonlarında 1 ile 3 oyun bulunduranların oranı yüzde 53’ten yüzde 66’ya tırmanmış. 

Mobilde oyun oynamak için yer zaman mekân ayırımı yapmıyor

Mobil oyuncuların gündelik hayattan sıyrılmak ve keyif almak için kendilerine ayırdıkları bu oyun zamanı, 2017’de oyuncuların yüzde 44’ü için, 2019’da ise oyuncuların yüzde 61’i için 0-30 dakikalık bir dinlenme molası olarak karşımıza çıkıyor.

 Oyun oynamaya ayıracak bu kadar zamanı nereden buluyorlar?

 2017 yılında olduğu gibi kullanıcıların mobil oyunlar oynamaya en çok adadıkları zaman dilimi akşam saatleri. 2019 yılındaki araştırmamız da gösteriyor ki kullanıcıların yüzde 49’u 20.00-23.00 saat diliminde yani prime time’da TV karşısında dinlenme zamanlarını mobil oyunlar ile taçlandırıyorlar.

Günümüzün büyük bir çoğunluğunda bize eşlik eden mobil oyunları kullanıcıların yüzde 45’i toplu taşımada yolculuk ederken, yüzde 22’si bir kafede arkadaşını beklerken, hatta yüzde 27’si ofiste işlere biraz ara verip kafa dağıtmak ve yeniden odaklanmak için tercih ediyorlar.

Adcolony ve Nielsen işbirlği ile gerçekleştirilen ”Mobil Oyuncular Araştırması” kapsamında İstanbul, Ankara, İzmir’de yaşayan, 3 ayda bir ve daha sık mobil oyun oynayan 15-55 yaş arası mobil oyuncular ile bilgisayar destekli internet anketi yöntemiyle yürütüldü. 

Görsel: Volkan Biçer, AdColony EMEA & LATAM Genel Müdürü 

Turkcell ikinci el telefon satışına başlıyor

0

Turkcell, ikinci el telefon alış ve satış hizmeti vererek doğa dostu hizmetlerine bir yenisini ekliyor

Turkcell Bireysel Satıştan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Kadri Özdal bireysel müşteri tarafında sunulan yeni hizmetler ve uygulamalarla ilgili bilgi verdi.

Geçtiğimiz hafta düzenlenen basın toplantısında paylaşılan uygulamalardan biri de, yenilenmiş ikinci el telefonların satışa sunulması oldu. Hayata geçirilen yeni proje ile hem kullanılmış cihazları Turkcell’in internet sitesi üzerinden satmak mümkün hale geliyor hem de yetkili teknik servis testinden geçirilip orijinal parçalarla yenilenmiş ürünler bir yıl garantili olarak alınabiliyor. Bu sayede seçkin cihazlara ekonomik seçeneklerle ulaşmak mümkün hale geldiği gibi, ikinci el pazarındaki değişken standartlardan kaynaklanan müşteri memnuniyetsizliği de azaltılıyor. Kayıt dışı ekonominin önüne geçilirken, yenilenmiş cihaz tercih eden müşterilere yasal olarak güvenli bir alışveriş platformu sunuluyor. Kullanılmış cihazlar atıl şekilde durmak yerine bu şekilde ekonomiye kazandırılıyor. Aynı zamanda sıfır cihaz talepleri azalacağı için cari açığa sebep olan ithalat oranındaki azalma sayesinde ülke ekonomisine katkı sağlanıyor.

Kadri Özdal: “Çevre duyarlılığı bilincini artırdığımız projelerimizi sürdüreceğiz”

 Çevreye karşı sorumluluğu ve etki alanlarını tüm iş süreçlerinde değerlendiren bir şirket olduklarını vurgulayan Turkcell Bireysel Satıştan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Kadri Özdal, şöyle konuştu: “Pazar araştırmalarına göre son bir yıl içinde ikinci el cep telefonu alma eğilimi yüzde 7’den yüzde 11’e çıktı. Artık Turkcell online mağazamızdan ikinci el telefon alım ve satım işlemleri gerçekleştireceğiz. Teknolojik değişimlere ve trendlere ayak uydurmak için tüketiciler sıklıkla telefonlarını yeniliyorlar. Birleşmiş Milletler Küresel E-atık İzleme Raporu’nun verilerine göre ortalama bir akıllı telefon iki yıl kullanılıyor ve ardından yenisi ile değiştiriliyor. Bunun da etkisiyle, dünyada günde yaklaşık 100 bin ton elektronik atık oluşuyor. Cep telefonlarının yeniden kullanılması doğal kaynakları koruma ve elbette enerji tasarrufu anlamında çevreyi korumaya yardımcı oluyor. Türkiye’de bir kişinin yıllık elektronik atık oranı 7,9 kilogram. Toplamda bir yılda ülkemizde 600 bin ton elektronik atık oluşuyor. Eğer ülkemizdeki elektronik atıkların tamamı geri dönüştürülebilseydi 800 milyon euro’dan fazla gelir elde edilirdi. Dünya Ekonomik Forumu ‘Elektronikte Yeni Bir Dairesel Vizyon’ raporuna göre, küresel elektronik atık üretiminin yıllık değeri 62 milyar dolar. Elektronik atıkların büyük kısmını cep telefonları oluşturuyor. Biz bu yeni uygulamamız ile bu oranı azaltmayı hedefliyoruz. Tekrar kullanılabilir materyallerin katı atık depolama sahalarından uzak tutulmasına katkı sağlayacağız. Aynı zamanda kayıt dışı cep telefonu satışında bir fark yaratacağız.”

Telefonlar nasıl satılacak?

İkinci el cihazını satmak isteyen tüm operatör müşterileri; turkcell.com.tr üzerinden online formu doldurarak bu işlemi yapabilecek. Teklifi kabul ettikleri takdirde, cihazları gelip alınacak ve ücreti hesaplarına nakit olarak yatırılacak. Cihaz satışı gerçekleştirenler ayrıca dönemsel olarak, farklı seçeneklerde sunulan hediye çeklerine sahip olacaklar.

 

KVKK’dan izinsiz fotoğraf ve görüntüye kokartlı önlem

0

KVKK, düzenlediği konferans, toplantı ve seminerlerde sunduğu kokart tercihleriyle, katılımcıların görüntü ve fotoğrafının izinsiz çekilmesinin önüne geçiyor

Kişisel Verileri Koruma Kurumu (KVKK), toplantı, seminer, konferans gibi etkinliklerde izinsiz görüntü ve fotoğraf alınmasını engelleyen bir uygulama başlattı. Kurumun öncülük ettiği uygulama sayesinde, artık bu tarz etkinliklerde, ilgili kişinin izni olmadan, kişisel veri olarak kabul edilen fotoğrafı çekilemeyecek, görüntüsü alınamayacak.

Kurumun uygulaması kapsamında, etkinliklerde fotoğraf çekimi yetkili personel tarafından yapılabiliyor. Kişisel veri ihlalinin önüne geçilebilmesi amacıyla fotoğrafının çekilmesine izin veren ve vermeyenlerin anlaşılması için de bu kişilere kırmızı ve yeşil renkli kokartlar dağıtılıyor. Katılımcılar salona girmeden önce tercihlerine göre kırmızı ya da yeşil renkli kokartlardan birini yakasına takıyor. Salonda yeşil renk etiket takılan koltuklara oturan ve yeşil kokart takan ziyaretçilerin fotoğrafı çekilebiliyor. Kırmızı etiketli koltuklara oturan ve kırmızı kokart takan konukların fotoğrafı ise çekilemiyor.

Kişisel verilerin korunmasına yönelik ilgi gün geçtikçe artıyor

Kurumda konferans salonunun girişine konulan, dikkat çekecek boyutlardaki aydınlatma metinlerinde, toplantıya gelen katılımcılara, kişisel verilerinin ne amaçla ve nasıl işleneceği de açıkça izah edilerek, ayrıntılı bilgilendirme yapılıyor.

Kişisel Verileri Koruma Kurumu Başkanı Faruk Bilir, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, kurumdaki hassasiyetin, tüm veri sorumlularına örnek olması gerektiğini belirterek, şunları söyledi:

“Kişisel Verileri Koruma Kurumuna gelen ziyaretçilere fotoğraf, görüntü ve kimlik bilgileri gibi verilerin nasıl ve ne amaçla işlendiğini açıkça anlatıyoruz. Bu konuda farkındalık oluşturmak amacıyla kokart uygulamasını hayata geçirdik. İlgili kişilerden aldığımız olumlu geri bildirimler de bu uygulamanın faydalı ve yerinde olduğunu gösterdi. Veri koruma kültürünün yaygınlaşması adına aynı hassasiyetin, çeşitli etkinliklerin düzenlendiği kurum ve kuruluşlarda da olmasını temenni ediyorum. Kurum olarak sergilediğimiz bu öncü yaklaşımla, toplumda kişisel verilerin korunmasına yönelik ilginin daha da artacağına inanıyorum.”

Elektriği devletten alma dönemi bitti

0

Elektriği devletten aldığını düşünen tüketiciler elektrik piyasasının serbestleştiğini ve tedarik şirketlerini değiştirebilme hakları olduğunu bilmiyor. Tedarikçi değiştirmeyenler ise tasarruftan mahrum kalıyor

2019 yılında tedarikçi değiştirmede mesafeli sözleşme uygulamasına da geçilmesiyle tüketiciler için tedarikçi değişikliği süreci oldukça kolay hale gelirken, potansiyel tasarruf tutarları da bir hayli artmış oldu. Kullanıcılar elektrik tedarikçileri arasından kendisine en uygun olanı seçip daha ucuz bir fiyattan elektrik kullanabiliyor. Ancak bundan birçok tüketicinin haberi yok.

Şimdiye kadar 5 milyona yakın tüketici tedarikçi değiştirdi

Elektrik tedarikçileri karşılaştırma ve değiştirme internet sitesi EnCazip’in derlediği verilere göre Türkiye’deki toplam elektrik tüketicisi sayısı 45 milyon civarında. Sektörün açıldığı günden beri elektrik tedarikçisi değiştirme rekoru 4,7 milyon serbest tüketici sayacının bulunduğu 2017 yılının Kasım ayında kırıldı, aynı dönem için serbest tüketici sayısı ise 10 milyon dolaylarındaydı. Bu tarihten sonra elektrik piyasasının içine girdiği koşullardan dolayı elektrik şirketleri satış yapamaz hale geldi ve tedarikçi değiştiren tüketicilerin sayısında hızlı bir düşüş oldu ve 2019 yılının Eylül ayında bu rakam 204 bine kadar geriledi.

Bu verilere göre toplam tüketicilerin çok azı elektrik tedarikçisini değiştirirken, elektrik tedarikçisini değiştirme hakkını elde etmiş olmasına rağmen bu hakkını kullanmayan tüketicilerin oranının düşük olduğu gözlendi. Bunun en büyük nedeni ise ulusal tarifeler yüzünden karsız hale gelen elektrik şirketlerinin tüketicilere satış yapamamış olması olarak öne çıktı. Ancak çok yakın zamanda elektrik fiyatlarının zamlanmış olması ile özellikle Kasım ayından itibaren ciddi sayıda tüketicinin tedarikçi değiştirerek zamlardan etkilenmeyeceği öngörülüyor.

 

Play Store bireysel kredi uygulamalarını kaldırdı

0

Google, yasal olan bireysel kredi uygulamalarını Play Store’dan kaldırdı. Bu karar sonrasında Apple’dan bir hamle gelip gelmeyeceği şimdiden merak ediliyor.

Bireysel kredi uygulamaları neden kaldırıldı?

Bankacılık ve finans işlemleri beraberinde birçok kolaylığı getirse de bununla birlikte dolandırıcılık faaliyetleri de önemli ölçüde artıyor. Bu nedenle teknoloji şirketleri ve yayıncıları, güvenilir olmayan uygulamalar ve hizmetler için yaptırımlar yapabiliyor.

Google, Play Store’da yer alan ve yasal olarak faaliyet gösteren bazı kredi uygulamalarına yönelik yeni bir inceleme yaptı. Bu inceleme sonrasında bazı uygulamalar, uygulama mağazasından kaldırıldı. Google tarafından yapılan açıklamada, gerekçe olarak aldatıcı ve zararlı terimlerin yer almasının, bu kararda etkili olduğu belirtildi.

Uygulama sahipleri tarafından bu karar tepki toplamış olsa da Google geri adım atmayacak gibi görünüyor. Benzer bir hamlenin App Store için Apple’dan da gelip gelmeyeceği şimdiden merak ediliyor.

Araçlarda biyolojik savunma dönemi

Tesla’nın araçlarında kullandığı biyolojik savunma modu, araç sürücüleri için birçok kolaylık sağlıyor. Böylelikle hem sağlık açısından güvenlik sağlıyor hem de sürüş konforu aynı şekilde devam ediyor.

Tesla’nın biyolojik savunma modu

Tesla, araçlarında sunduğu birçok güvenlik moduyla elektrikli araç piyasasındaki rekabette ön plana çıkamaya çalışıyor. 2015 yılında geliştirilen biyolojik silah savunma modu ise en ilginç modlar arasında yer alıyor.

Model S’e eklenen bu modda, Tesla özel hava filtreleriyle araç içine giren havayı temizliyor. Bu sayede araç içine giren hava 99.97 oranın filtrelenebiliyor.

Şirketin CEO’su Elon Musk, bu yıl meydana gelen orman yangınlarının hava kalitesini ciddi derecede düşürdüğünü ve bu modun araçlar için gerekli olduğunu belirtiliyor. Bir Tesla kullanıcısı Reddit’te paylaştığı videoda, orman yangınının olduğu alandan geçerken hava filtreleri sayesinde sağlığının dumandan etkilenmediğini belirtmişti.

Microsoft klavyeleri satışa çıkıyor

0

Yeni Microsoft klavyeleri artık satışa çıkıyor. Bu yeni klavyelerde hem tasarım hem de yeni tuşlarla bir takım yenilikler sunuluyor.

Microsoft klavyeleri 15 Ekim’de satışta

Microsoft, yazılım ve servis konusunda sunduğu hizmetin yanı sıra birçok donanım ürününe de sahip. Microsoft’un özellikle kullanıcı dostu ola klavye ve Mouse modelleri, kullanıcılar tarafından büyük ilgi görüyor.

Bir süredir tekrar eden özelliklerin ötesine geçmek isteyen Microsoft, klavyelerinde bu kez önemli değişikliğe gidiyor. 15 Ekim’de satışa çıkacak olan yeni klavyelerde Office ve Emoji tuşları yer alacak.

Kullanıcılar, emoji tuşuna bastığında Microsoft’a gömülü halde gelen emojiler kullanıcılara listelenecek. Böylelikle istenilen şekilde seçilip emoji gönderimi yapılabilecek. Office tuşuna basıldığında ise O, T, W, X, P, D, N, Y ve L tuşları kullanılacak Outlook ve Powerpoint gibi Office programlarına kolaylıkla erişim sağlanabilecek.

Ergonomik tasarıma sahip olan Microsoft klavyesinin 59.99 dolar, Bluetooth bağlantılı küçük klavyenin ise 49.99 dolara satışa çıkacağı belirtiliyor.

3D baskılı drone üretilecek

0

Airbus ve Local Motor ortaklığıyla, 3D baskılı drone üretilecek. Bu ortaklık, havacılık teknolojilerinde önemli bir verimlilik sağlayabilir.

3D baskılı drone ortaklığı

Havacılık sektörünün dev ismi Airbus, 3D baskı alanın faaliyet gösteren Local Motor ile yeni bir ortaklık kurdu. Bu ortaklık kapsamında iki şirket, drone ve otonom araç üretimi yapacak.

Local Motor CEO’su Jay Rogers yaptığı açıklamada, günümüz ulaşım altyapısının esnek olmadığını ve bunun ciddi bir yatırıma yol açtığını söyledi. Mikrofabrika üretim anlayışının, bu durumu değiştireceği ve daha az parçayla daha verimli üretim yapılabileceği belirtiliyor.

LM tarafından 2016 yılında geliştirilen Oli isimli servis aracında yüzde 90 daha az parça kullanılmış ve yüzde 100 geri dönüştürülebilir malzeme tercih edilmişti.

İki şirketin yaptığı ortaklıkla hem droneların hem de otonom araçların daha verimli bir şekilde üretilmesi planlanıyor.

Kripto para cüzdanı Calibra davalık oldu!

0

Facebook’ın kripto para cüzdanı Calibra davalık oldu. Aynı logonun kullanılması iddiasıyla açılan davada, Facebook’un başı bir kez daha derde girdi.

Current, kripto para cüzdanı Calibra için dava açtı

Facebook, kripto para birimi Libra için çalışmaya devam ederken birçok sorunla karşılaşıyor. MasterCard ve Visa gibi destekçilerin projeden çekilmesi Facebook’u zor durumda bırakırken, bu kez de başka bir bankayla mahkemelik olundu.

Facebook kripto para cüzdanı olarak geliştirdiği Calibra’nın logosu için Current isimli bir bankadan yeni iddialar eldi. Current, Calibra’nın logosunun kendilerininkine benzmekle kalmadığını, birebir aynısı olduğunu iddia ederek bunun için mahkemeye başvurdu.

Kripto para cüzdanı
Kripto para cüzdanı

Ancak bu sorun hem Current hem de Calibra tarafından kaynaklanmayabilir. Character isimli bir tasarım şirketinin, her iki logoyu da tasarlamış olması bu benzerlikte önemli bir paya sahip gibi görünüyor. Ancak yine de mahkemenin ne karar vereceği şimdiden merak ediliyor.

Elektrikli yapıştırıcı geliştirildi

0

MIT’de çalışan John Hart isimli bir bilim insanı, elektrikli yapıştırıcı geliştirmeyi başardı. Bu sayede elektronik devreler daha küçük boyutlarda üretilebilir.

Elektrikli yapıştırıcı nasıl çalışıyor?

Günümüzde elektronik bileşenler çok küçük boyutlara ulaşmış olsa da bunlar bir devre kartına basmak oldukça emek isteyen bir süreç haline geliyor. hatta artık devre kartı basma işlemlerinin tamamen makine tezgahlarda yapıldığını söyleyebiliriz.

Ancak bu devreleri daha küçük hale getirmek için önümüzde iki seçenek var. Bunlardan birincisi, makineler daha hassas hale getirilmesi, ikincisi ise yeni bir tekniğin kullanılması.

MIT’den John Hart’ın geliştirdiği yöntem ise bu alandaki çalışmalara yeni bir soluk getiriyor. Gerilim uygulandığında aktif hale gelen bir elektrikli yapıştırıcı geliştiren Hart, bu sayede daha küçük boyutlarda devrelerin üretilebileceğini söylüyor.

Böylelikle daha küçük ve daha hafif devrelerle, daha verimli cihazlar geliştirilebilir.

NVIDIA ışın izleme desteği sunacak

0

NVIDIA ışın izleme desteğini, klasik PC oyunlarına kazandırmaya çalışıyor. Böylelikle ışın izleme destekli oyun sektörünün büyümesi hedefleniyor.

Klasik oyunlar için NVIDIA ışın izleme desteği hazırlıyor

Işın izleme destekli oyun pazarı, büyümeye devam etse de klasik oyunlar tarafından destekli olmaması, bu sektörün önünde engel oluşturuyor. DSOGaming isimli bir web sitesi, bu sektöre yönelik oldukça ilginç bir detay yakaladı.

DSOGaming tarafından paylaşılan bilgilere göre NVIDIA, PC oyunlarında RTX yani ışın izleme desteği üzerine bilgi sahibi bir çalışan arıyor. Bu da NVIDIA’nın RTX desteğini klasik oyunlarına sunabileceği anlamına geliyor.

RTX desteğinin, klasik bir oyunla hayata geçebileceği belirtiliyor. NVIDIA’nın 2015 yılında satın aldığı Lightspeed Stüdyoları, bu uyarlamada en önemli çalışma etkisine sahip olabilir. PC oyunlarını NVIDIA Shield gibi cihazlar için uyarlayan Lightspeed Stüdyoları’nın, RTX uyarlamasında nasıl bir yol izleyeceği şimdiden merak ediliyor.

Uber teslimat şirketi satın alıyor

Uber teslimat şirket Cornershop’u satın almaya hazırlanıyor. Ulaşım sektörünün dev ismi Uber, bununla sınırlı kalmayarak teslimat sektörüne de adım atıyor.

Uber teslimat şirketiyle yeni döneme giriyor

Sunduğu ulaşım hizmeti ve araç paylaşım politikasıyla Uber, küresel ölçekte dünyanın en büyük ulaşım şirketi haline geldi. Ancak Uber, sadece ulaşım sektöründeki başarısıyla bilinmek istemiyor.

Teslimat şirketi Cornershop’u bünyesine katmaya hazırlanan Uber, bu satın almayı 2020 yılında tamamlayacak. Cornershop, özellikle restoranlar için teslimat hizmeti sunuyor ve elektrikli bisiklet kiralama hizmeti veriyor.

Şili, Meksika, Peru ve Toronto’da hizmet veren bu şirket, aynı isimle aynı sektörde Uber ismi çatısı altında hizmet vermeye devam edecek. Uber’in böylelikle teslimat sektöründe de tecrübe kazanması ve bu alanda temel atması planlanıyor.

Türkiye Kadın Girişimcilik Endeksi açıklandı

0

Araştırma, kadın girişimcilerin profilini anlamak, iş kurma sürecindeki deneyimlerini, motivasyonlarını ve yaşadıkları zorlukları değerlendirmek amacıyla gerçekleştirildi

Türkiye Kadın Girişimciler Derneği (KAGİDER) ve Türk Tuborg’un destekleri ile gerçekleşen “Türkiye Kadın Girişimcilik Endeksi” çalışması açıklandı. 

438 kadın girişimci ile görüşüldü

Kadın girişimcilerin profilini anlama, iş kurma sürecindeki deneyimlerini, motivasyonlarını ve yaşadıkları zorlukları değerlendirmek üzere yapılan araştırma için Türkiye’de ağırlıklı olarak KAGİDER üyesi olan 438 kadın girişimci ile görüşüldü. Araştırmaya katılan kadın girişimcilerin yüzde 67’si evli, yüzde 67’si çocuk sahibi, yaklaşık yarısı (yüzde 51) 40 yaş altı girişimcilerden oluştu. Katılımcıların eğitim durumu Türkiye genelinin oldukça üzerinde olan araştırmada kadın girişimcilerin ağırlıklı olarak metropolden, diğer bir deyişle İstanbul, Ankara ve İzmir’den gelmesi bu sonuçta etkili oldu.

Kadın girişimcilerin üçte birii yurtdışında da faaliyet gösteriyor

Kadın girişimcilerin kurdukları şirketlerin faaliyet alanları incelendiğinde önde gelen sektörlerin toptan ve perakende ticaret ile imalat olduğu tespit edildi. Kadın girişimcilerin kurduğu şirketlerin yüzde 57’si 1-5 çalışanlı şirket statüsünde. Kadın girişimcilerin kurdukları şirkete yüzde 75 oranında sahip olduğu görülüyor ve kurulan her 3 şirketten 1’i hem Türkiye’de hem de yurtdışında faaliyet gösteriyor.

Girişimcilik geçmişi

Kadınlar girişim geçmişi açısından değerlendirildiğinde, kadın girişimcilerin kurdukları şirkete odaklanıp çoğu zaman başka bir işte çalışmadıkları, şirketin kuruluş aşamasında en çok aileden borç aldıkları, yakın geçmişte en fazla Türkiye’deki özel şirketler ile işbirliği yaptıkları görülüyor. Kadınların henüz şirket kurup, geliştirip, satma oranı oldukça düşük seviyede. Satış sebepleri ise iyi bir fırsat görüp değerlendirmekten ziyade anlaşmazlıklar ve maddi sorunlar olarak göze çarpıyor.

Kadının girişimcilik algısı

Araştırma kapsamında, Türkiye’deki kadın girişimcilerin, girişimcilik hikâyelerinin başlangıç aşamasına yönelik motivasyonları “ihtiyaç” ve “fırsat” içeren ifadelerle sorgulandı. Kadın girişimcilerin büyük çoğunluğu girişimcilik hikâyelerinin temelinde ilgili dönemde bir fırsat görmenin ve değerlendirmenin yer aldığı ifadesine katılıyor. Kadın girişimcilerin özbenlik algıları ve erkek girişimcilere yönelik algıları bu alanda gelişimi etkileyen önemli unsurlar olarak öne çıkıyor. Araştırma kapsamında görüşülen katılımcılar için kadın girişimci olmak en fazla cesaret, güç, bağımsızlık, özgürlük gibi sıfatlarla özdeşleştiriliyor. Girişimcilik algısı metropollerdeki kadın girişimciler için daha çok cesaretken, metropol dışı illerde ise güçlü olmak, diğer bir deyişle tüm zorluklara göğüs germek olarak yorumlanıyor. Girişimci olmaya yönelik paylaşımlarda kadın girişimcilerin kuvvetli pozitif duygulara değinen yorumları bulunuyor. Kadın girişimciler kendilerini borcuna sadık olarak niteliyor ve özbenlik algılarında para yönetimi ile ilgili konular ve mütevazılık ön planda yer alıyor. Genç girişimcilerin kadın girişimci algısı daha iddialı.

Gelecek planları ve ihtiyaçlar

Kadın girişimcilerin eşleri ve ailelerinden sonra en büyük destekçisi, kendileri gibi iş kurmuş olan kadın girişimci arkadaşları. Ancak, daha fazla kurum ile işbirliği kurma ve iletişim ağlarından yararlanmaları gelecekteki ihtiyaçları açısından önem arz ediyor. Kadın girişimciler yurtdışına açılmak istiyor ve geleceğe yönelik değerlendirmeleri umut vadediyor. Kadın girişimcilerin en fazla ihtiyaç duydukları konu finansal destek olarak gözüküyor.

Görsel: (Soldan) Damla Birol (Türk Tuborg Genel Müdürü), Emine Erdem (KAGİDER Başkanı) 

Göçmenlere özel yeni mobil uygulama: PeerBie Türk – Amerikan Topluluğu uygulaması

Geçtiğimiz aylarda, Türkiye’nin yerli sosyal ağ uygulaması olmak için yola çıkan ve Türkiye’de ilk tanıtımını “PeerBie Üniversitem” ile yapan PeerBie şimdi de ABD’li Türkler için özel uygulamasını piyasaya sunuyor

Türkiye’nin yerli sosyal ağ uygulaması olmak için yola çıkan ve sosyal ihtiyaçlara uygun uygulama geliştiren PeerBie son olarak göçmenlerin birbirleri ile yardımlaşması ve bilgi alışverişini kolaylaştırabilmek amacıyla geliştirdiği “PeerBie Türk – Amerikan Topluluğu – PeerBie TAC” uygulaması ile mağazalardaki yerini aldı. Göçmenlerin hayatını ve bulundukları bölgedeki kendisi gibi diğer göçmenlerle etkileşime geçilmesini sağlamak içgörüsü ile geliştirilen uygulama, ziyaretçileri Amerika’ya daha önceden yerleşmiş, daha önce ziyaret etmiş ve şu an Amerika’da yaşayan Türklerle sosyal ağ üzerinde bir araya getirerek, anlık haberleşmeleri ve özel olarak belirlenmiş tüm ihtiyaçlara cevap verebilecek şekilde tasarlandı.

Uygulamanın kullanım alanları

PeerBie TAC Kurucusu Semih Seçer, uygulamanın kullanım alanlarını şöyle açıklıyor:

 -Uygulama ile Amerika yolculuğunuz ile ilgili merak ettiğiniz her konuda yardım alabilirsiniz.

– Kendiniz için en uygun konu başlıklarını tartışabilir, sorularınızı yönetebilirsiniz.

– Kendinize özel mesaj grupları oluşturabilir, beklediğiniz cevabı anlık bildirimlerle görebilirsiniz.

– Size özel kanallara katılabilir, sizin için en doğru kişilerle etkileşime geçebilirsiniz.

– İkinci el alım – satım ile ihtiyaç olunan ürünleri takip edebilir, satabilir veya kiralık ilanlarını takip edebilirsiniz.

– Doktor, avukat, işyerleri, konsolosluklar ve elçiliklerin lokasyon ve iletişim bilgilerine anında ulaşabilirsiniz.

– Staj, iş ilanlarını takip edebilir ve yeni iş fikirleri bulabilirsiniz.

– Diğer göçmenlerle bir araya getirecek etkinlikler düzenleyebilir, oluşturulmuş etkinlikleri takip edebilirsiniz.

– Gezilecek yerler hakkında bilgi alabilir, seyahatlerinizi planlayabilirsiniz.

– Green card, vize, göçmenlik ve askerlik gibi konular hakkında son gelişmeleri yakından takip edebilirsiniz.

Uygulama kullanıcı dostu arayüzü ile; hashtag (#) ile arama yapılmasına ve bildirimlerin kişiselleştirilmesine müsaade ediyor.

Çin’de 5G ön kayıtları 10 milyona ulaştı

0

1,2 milyar mobil aboneye sahip ülkede 5G için ön kayıtlar alınmaya başlandı

Çin’de 5G teknolojisi için ön kayıtların 10 milyona ulaştığı açıklandı. Ülkede faaliyet gösteren üç operatörün sitelerinde açıkladığı verilere göre, Çinli mobil kullanıcılar 5G teknolojisine yoğun ilgi gösteriyor ve geçtğimiz hafta paylaşılan rakamlar ülkede ön kayıtlar 10 milyona erişti.

Üç operatörün verilerine baktığımızda China Mobile’ın 5,72 milyon ile en çok ön kaydı yaptığınız görüyouz. China Unicom’daki ön kayıt 1,99 milyon olurken, China Telecom 1,96 milyon ön kayda ulaşmış durumda. Operatörlerin ön kayıtları bu seviyeye ulaşsa da, bu talebe denk gelen sayıda cihaz bulunmadığı da gelen haberler arasında.

5G için yüzde 30 indirim

Üç operatörün bu sayıya ulaşmasında duyurdukları indirimler de önemli. Zira, dünyanın en büyük operatörü olan China Mobile, beş yıldan fazla süre abonesi olanlara yüzde 30 indirim yapıyor. Bu süre beş yıldan az ise yüzde 20 indirimlik söz konusu. China Telecom ve China Unicom’da da yüzde 30’luk indirim mevcut ama süre üç yıl olarak belirlenmiş. Her iki operatör yüzde 20’lik indirimi üç yılın altındaki süre için uyguluyor. Öte yandan, ülkede 5G için verilecek hizmetler için fiyat belirlenmediğini not edelim.

Ülkede 5G’ye sahip telefonlardan bazıları hakkında da bilgi verelim: Örneğin Eylül ayında piyasaya çıkan Vivo Nex 3, 798 dolarlık fiyatla tüketicilere ulaşıyor. Huawei Mate 30, 699 dolar etikete sahip iken diğer bir model olan Xiaomi 9 Pro ise 517 dolar fiyatla satışa çıktı. Çin’de belirli bölgelerde 5G’nin deneme amaçlı kullanıldığını aktaralım.

Hemşire robot geliştirildi

0

Moxi isimli hemşire robot, beta testlerini başarılı bir şekilde tamamladı. Robotun hastanelerde ve çeşitli sağlık kuruluşlarında kullanılması hedefleniyor.

Hemşire robot: Moxi

Otomoasyon, sağlık hizmetlerinde de yeni bir dönüşümün başlamasını sağlıyor. Gelecekte hasta bakıcı işlerinin ve hemşireliğin robotlar tarafından yapılması hedefleniyor.

Hemşirelik yapması için geliştirilen Moxi isimli bir robot, geçtiğimiz yıl tıbbi bir tesiste testlere başlamıştı. Austin merkezli Diligent Robotics tarafından geliştirilen Moxi, yapılan bu testlerini başarılı bir şekilde tamamladı. ABD’de bulunan dört farklı hastanede çalışan Moxi, yakın gelecekte hastanelerdeki en büyük yardımcı olabilir.

Moxi’nin tıbbi eşyaları ulaştırmak ve hastalarla ilgilenmek gibi rutin işleri yerine getirmesi bekleniyor.

Gelecekte hemşirelere duyulan ihtiyacın Moxi gibi robotlarla karşılanması bekleniyor. ABD’de 2024 yılındaki hemşire ihtiyacının, 2014 yılına kıyasla yüzde 16 daha fazla olacağı tahmin ediliyor.

Facebook’un gizli donanım bölümü ikiye ayrıldı

0

Facebook’un son derece gizli şekilde işlettiği ve Building 8 adını verdiği donanım departmanında hangi ürünlerin geliştirildiğini bilmiyoruz ancak bu birimin ABD savunma bakanlığı ile çalıştığına dair çok ciddi şüpheler bulunuyor ki, bölümün başına da eski Savunma Bakanlığı’nın gizli silahlar geliştiren DARPA laboratuvarlarının eski yöneticisi geçmişti.

Sanal gerçeklikte sonraki adım mı?

Bu gizli birim şimdi ikiye ayrıldı. Resmi açıklamalara göre, beyin-bilgisayar arayüzü veya diğer deyişle VR donanımları geliştiren Building 8, yakında beynimize bağlanacak aparatlarla bilgisayarları kontrol etmemizi sağlayacak veya ABD, Facebook sayesinde, beyinlerimizi kontrol edecek, bilemiyoruz ama bu gizli departmanda bazı değişimler oluyor.

Şimdi ise Building 8 departmanını “kapatan” Facebook, buradaki projeleri iki farklı birim altında topladı. Yeni kurulan Sanal Gerçeklik departmanı altında yer alacak birimler, Building 8’de “ne olduğunu bilmediğimiz” gizli projeleri geliştirmeye devam edecekler.