Uydudan canlı video dönemine giriyoruz

0

Uydu görüntüleri, hem teknoloji şirketleri hem de devletler ve farklı ticari kuruluşlar için önemli bir kaynak oluşturuyor. Otonom sürüş teknolojisi için detaylı uydu görüntülerine ve haritalandırma servislerine ihtiyaç duyan teknoloji şirketleri kadar, şehir gelişimini takip eden kamu kurumları da sık sık uydu görüntülerine talep gösteriyorlar.

İngiltere’de Earth-i isimli bir şirket şimdi uydu görüntülerini bir adım öteye götürerek, bu ihtiyaçlara daha detaylı cevap vermeyi umuyor.

Earth-i’nin dünya yörüngesine göndereceği uydular, 1 m çözünürlüğünde yeryüzü görüntüleri alabilecek. Bu uydular aynı zamanda canlı video görüntüsü de gönderebilecek. Yani, bir zamanlar sadece askeri/istihbarat servislerinin kullanabildiği bu teknolojik imkanlar şimdi özel sektörün ve kamu yönetimlerinin kullanımına açılıyor.

Böylece örneğin, şirketten hizmet alan bir şehrin güvenlik görevlileri, şüpheli araçları kuşbakışı olarak anı anına takip edebilecekler. Belediyeler ormanlardaki kaçak kesimleri anında yakalayabilecek, şehir yöneticileri şehrin durumunu anı anına takip edebilecek. Dolayısıyla akıllı şehir uygulamaları yeni imkanlara ve yeteneklere kavuşabilecek.

Öte yandan özel şirketlerin de yeni servise büyük ilgi göstermesi bekleniyor. Yatırım şirketlerinin, ülkelerin limanlarını, şirketlerin depolarını takip ederek ticaret yoğunluğunu görebileceği ve böylece menkul kıymetler piyasalarında daha  isabetli yatırımlar yapması mümkün olacak.

 

Genç girişimciler Fellow 2017 ile fırsat buluyor!

1

Türkiye’de girişimcilik konusunda farkındalık yaratmak, girişimcilik kültürünü yaymak ve gençlere girişimciliğin bir kariyer alternatifi olduğunu aşılamak isteyen Türkiye Girişimcilik Vakfı, girişimci adaylarına ilham vermeye devam ediyor. Girişimcilik Vakfı bu misyonla girişimcilik ekosistemine yeni adaylar katmak için Fellow Programı 2017 başvuru sürecini başlattı.

17-05/30/img_9376.jpg

Fellow Programı’na dahil olmak isteyen öğrencilerin, 23 Haziran‘a kadar bu adresindeki başvuru formunu doldurup Girişimcilik Vakfı’na göndermesi gerekiyor. Başvuru formunun ardından motivasyon videosu çeken öğrenciler bir sonraki aşamaya geçme hakkına sahip oluyor. Altı adımdan oluşan seçim sürecinin devamı yenilikçi ve bilimsel yöntemler aracılığıyla adayların motivasyonunu ve girişimcilik potansiyelini ölçen özel kişilik testlerinden ve seçim komitesiyle yapılacak online ve yüz yüze mülakatlardan oluşuyor. Programa başvurabilmek için T.C. vatandaşı olmak, Türkiye’de ikamet etmek, Türkiye’de bir üniversiteye girmeye hak kazanmış ve kayıt yaptırmış olmak, ekim ayından itibaren Türkiye’deki üniversitelerin 1, 2 ve 3. ve 4. sınıflarında okuyor olmak gerekiyor.

Geleceğin girişimci adayları ne kazanacak?

Fellow Programı’na katılma fırsatını yakalayan gençler, program dahilinde ulusal ve uluslararası bir ağın parçası oluyor. Her iki ayda bir rol model alabilecekleri başarılı girişimcilerle bir araya gelerek onların hikayelerinden ilham alma şansını elde edecek olan başarılı gençler, üniversitelerinde girişim elçileri olarak görev yapıyor. Seçilen Fellow’ların en önemli misyonlarından biri ise, kendi çevrelerinde girişimcilik kültürünü yaymak, çarpan etkisi yaratmak ve Girişimcilik Vakfı’nın giveback felsefesi doğrultusunda toplumdan aldığı destek ile kazandığı başarıyı yine toplumla paylaşarak başarıyı çoğaltmak. Seçim sürecini başarıyla tamamlayan Fellow’lar aynı zamanda program kapsamında 12 ay boyunca aylık 500 TL burs almaya hak kazanıyor.

17-05/30/girvakfellowsc-01.jpg

Girişimcilik Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Sina Afra, yalnızca ilham mekanizmasını kullanarak yetenekli gençleri girişimciliğe teşvik etmenin önemine değinerek, girişimcilik kültürünü geliştirmek için altyapı oluşturmak gerektiğini ve bunun için en doğru başlangıç noktasının da üniversiteler olduğunu belirtiyor. Bu yıl Fellow Programı’na 100 bine yakın başvuru beklediklerini dile getiren Afra, yeni dönemle ilgili şunları söylüyor:

“Önceki yıllarda Fellow seçim süreçlerinde beklentimizin çok üstünde başvuru sayısıyla karşılaştık: Programa binlerce üniversite öğrencisi, 81 ildeki 190’dan fazla üniversiteden başvurdu. Girişimcilik ekosistemine katkısının büyük olacağını öngördüğümüz gençlerle buluşmak için bu yıl yine yeni Fellow’ları aramıza katacağız.

Girişimcilerle buluşmaların yanı sıra Fellow’larımızı Türkiye ve dünyadaki önde gelen konferanslara ve yurtdışındaki girişimcilik anlamında örnek teşkil eden merkezlere götürmeye devam edeceğiz. Girişimcilik önümüzdeki yıllarda Türkiye’yi en çok kalkındıracak akımlardan biri çünkü girişimcilik yenilik demek, AR-GE demek, istihdam demek. Türkiye’de girişimcilik kültürünü geliştirmek ve bu yolla sosyal ve ekonomik kalkınmayı hızlandırmak amacıyla çıktığımız bu yolda üçüncü senemizde Fellow 2017 Programı ile bu heyecanımıza ortak olacak gençleri bekliyoruz. Kurulduğumuz günden bu yana, direkt ve dolaylı olarak 2,5 milyon gence dokunduk.

Şu anda Türkiye’nin her bölgesinden, Diyarbakır’dan Sakarya’ya, 100 Fellow’umuz ve 36 mezunumuz var. Bundan beş yıl sonrasını düşünürsek, yüzlerce gencin Girişimcilik Vakfı programından geçeceğini söyleyebiliriz. Gitmek istediğimiz nokta ise girişimciliğin gençler arasında ciddi bir kariyer alternatifi olması. Bu yolda yürürken, Türkiye’nin özellikle kadın girişimcilere çok ihtiyacı olduğunun da altını çizmek isterim.”

Amazon kasasız marketlerini açmaya başlıyor

Amazon 2016 yılında içinde hiç kasa ve kasiyer bulunmayan, Amazon kullanıcılarının içeri girip istediği her şeyi çantasına atarak serbestçe dışarı çıkabileceği akıllı bir market konsepti tanıtmıştı.

ABD’de insanların yapay zeka nedeniyle işsiz kalma tartışmalarını daha da alevlendiren bu kasiyersiz ve kasasız market konsepti şimdi gerçeğe dönüşmek üzere.

Sıra yok, ödeme yok

Amazon’un yaptığı bir patent başvurusunda, “No Lines. No Checkout. (No, Seriously.)” cümlesini kendi adına tescil ettiği anlaşıldı. “Sıra yok. Ödeme yok. (Cidden yok)” anlamına gelen bu ifade, Amazon’un kasasız robot marketlerini açmaya yaklaştığının işareti olarak kabul edildi.

Şirket içinden sızan bilgilere göreyse Amazon, ‘go’ adını verdiği bu marketleri sadece ABD’de açmakla kalmayacak, kısa süre içinde İngiltere’de de şubeleri hayata geçirecek. İngiltere Amazon için ABD dışındaki önemli bir merkez. Şirketin İngiltere’de çok önemli yapay zeka laboratuvarları, drone geliştirmek merkezleri bulunuyor. Dolayısıyla yapay zekalı marketlerin Avrupa’da ilk olarak İngiltere’de açılması sürpriz olmayacak.

Amazon go marketleri hakkında daha önce yayınlanmış tanıtım filmini aşağıda izleyebilirsiniz:

Japonya kargo drone’larına ve otonom araçlara hazırlanıyor

1

Uzun yıllar dijital teknolojiye önderlik eden Japonya, ülkede büyük bir değişime hazırlanıyor. Hükumetin 9 Haziran’da açıklayacağı yeni gelişim planından sızan bilgilere göre, Japonya 2020 yılında ülkede dronelar ile kargo taşımacılığını resmen başlatacak. Ancak gelişmeler bununla da sınırlı değil. Hükumetin planlarına göre, 2022 yılında Japonya otoyollarında otonom kamyonlar yük taşımaya resmen başlayacak.

Japonya ayrıca ülkenin alt yapısında sosyal hizmetlerinde yapay zekayı hizmete sokmak için de hazırlık yapıyor. Sağlık sisteminde önemli oranda yapay zeka uygulamalarının devreye girmesi, büyük verinin de teşhis ve tedavi süreçlerini hızlandırması bekleniyor.

Japon hükumeti bu gelişmelerin toplum hayatına hızlı şekilde yayılabilmesi için bazı büyük şirketlere uygulamada kolaylık sağlamayı da planlıyor. Böylece, örneğin drone’lar ile kargo taşıyacak şirketlerin şehir üzerinde drone’lar uçururken katı yönetmeliklerle uğraşmasının önüne geçilecek. Ancak bu kolaylıklar geçici olacak ve şirketlerin zaman içinde çıkarılacak yeni yönetmeliklere uymaları istenecek.

Yaşlılara kim bakacak?

Japonya’nın bu konuda acele etmesi de anlaşılır bir durum. Otonom araçların, robotların, yapay zekanın bir an önce toplum hayatına girmesini isteyen Japonya böylece kısa süre sonra içine düşeceği “iş gücü” açmazını robotlarla geçmeyi planlıyor zira Japonya’da nüfus hızla yaşlanıyor ve yakında ülkedeki işleri yapacak genç iş gücü bulmak hiç kolay olmayacak. Öte yandan çalışmayacak durumda olan yaşlılara da bakılması ayrıca bir problem. Japonya en azından robotların yaşlıların ihtiyaçlarını karşılamak için önemli bir girişim olacağını düşünüyor.

Vodafone abonelerine özel Ramazan fırsatı!

0

Vodafone, geleneksel Ramazan kampanyalarına bu yıl da devam ediyor. Dijital Bereket Paketi konseptiyle hayata geçirilen kampanya kapsamında Vodafone’a gelen abonelere seçtikleri tarifelere ek olarak ücretsiz alabilecekleri, iletişim ve iletişim dışı faydalardan oluşan, 3 ay geçerli kapsamlı bir paket sunuluyor.

Vodafone’un Dijital Bereket Paketi ile abonelere tüm A101 mağazalarında geçerli 50 TL‘ye varan hediye çekinin yanı sıra 6 GB’a varan hediye internet ve her yöne 3000 dakikaya varan konuşma hakkı da veriliyor. Ayrıca, her gün SMS ile günün menüsü, yemek tarifleri ve iftar-imsak saatlerinden oluşan zengin içerikli ücretsiz Ramazan Servisi sunuluyor. Vodafone, yeni Ramazan kampanyasıyla ailelerin bütçelerine 70 milyon TL’lik katkı sağlamayı hedefliyor.

Vodafone abonelerine özel tarifeler

Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Engin Aksoy’un ev sahipliğinde düzenlenen toplantıda tanıtıldı. Yeni paket hakkında Aksoy, şunları söyledi:

“Vodafone Türkiye olarak, abonelerimizin ihtiyaçlarını sürekli dinleyerek onlara yıl boyu kazandıran teklifler sunuyoruz. Bu kapsamda, her yıl olduğu gibi bu Ramazan ayında da abonelerimizin artan iletişim ihtiyaçlarını en uygun ve avantajlı tekliflerle karşılarken mutfak harcamalarını da azaltmak amacıyla kampanya düzenliyoruz. Ramazan demek, bereket demek. Bu bereketli ayda biz de Vodafone’a gelen abonelerimize özel geliştirdiğimiz avantajlı tekliflerle tüketicilerin hem hatlarına hem de evlerine bereket getirecek bir kampanya tasarladık. ‘Türkiye’nin ilk Dijital Bereket Paketi’ konseptiyle kurguladığımız kampanyamızla Vodafone’a gelen abonelerimize seçtikleri tarifelere ek olarak ücretsiz alabilecekleri, iletişim ve iletişim dışı faydalardan oluşan kapsamlı bir paket sunuyoruz. Bu kampanyayla ailelerin bütçesine 70 milyon TL’lik katkı sağlamayı hedefliyoruz. Bu Ramazan ayında da abonelerimize Vodafone’un kolaylıklar dünyasını sunmaktan mutluluk duyuyoruz. Bu vesileyle, tüm halkımıza keyifli ve bol muhabbetli bir Ramazan ayı diliyoruz.”

 

Vodafone’un Ramazan kampanyası kapsamında sunulan hediye çekleri, A101’de kullanılabiliyor. Vodafone’lu aboneler, kendilerine iletilen hediye çeki indirim kodu numarasını kullanarak A101 marketlerinden belirtilen tutarda indirimli alışveriş yapabiliyor. Tek kullanımlık olan A101 hediye çekleri 31 Ağustos’a kadar geçerli olacak.

MicroStrategy ne kadar önemli?

Gelişen iş dünyasında hızlı karar verme, operasyon verimliliğini artırma her geçen gün daha çok önem kazanıyor. Bu noktada MicroStrategy devreye giriyor. MicroStrategy veriye dayalı olarak; günlük iş hayatında analitiğin yeri, müşteriye hizmet verme, satış sürecini yönetme ve iş yapma yetkinliğini artırmaya yönelik çözümler sunuyor. Veriye dayalı karar verme ve yönetim kültürü dönüşümüne katkı sağlıyor.

20 yılı aşkın süredir MicroStrategy Türkiye temsilciliğini ve çözüm ortaklığını yapan Obase, Türkiye’de sektörünün önde gelen firmalarına veriye dayalı çözümler sunmayı amaçlıyor.

MicroStrategy Sempozyumu’na Türkiye’nin önde gelen şirketleri katıldı!

Istanbul’da ilk kez düzenlenen MicroStrategy Sempozyumu’nda, Obase işbirliğiyle MicroStrategy sistemini kullanan firmaların önemli isimleri bir araya geldi. Türkiye’de sektörlerinin lider firmaları veriye dayalı karar verme ve yönetim kültürü ile MicroStrategy’nin iş verimliliğine katkısı üzerine konuşmalar yaptı.

MicroStrategy Sempozyumu’nda yer alan CIO Panel oturumuna Eczacıbaşı Holding Bilgi ve İletişim Sistemleri Grup Başkanı Levent Kızıltan, Turkcell Bilgi ve İletişim Teknolojilerinden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Serkan Öztürk, Migros Bilgi Teknolojileri ve İş Geliştirme Direktörü Kerim Tatlıcı, Boyner Grup Omnichannel Perakende ve Teknoloji Direktörü Sedat Yıldırım, katıldı. Obase CEO’su Dr. Bülent Dal’ın moderatörlüğünü üstlendiği “İş Hızında Veriye Dayalı Kararlar” başlığı altında ele alınan ve şirketlerde veriye dayalı işleyiş yetkinliğinin artması ile yaratılan katma değer örneklerinin öne çıktığı bir oturum gerçekleştirildi.

Sempozyum içerisinde yer alan müşteri oturumlarında ise, sektörlerinin bu alandaki öncü kullanıcıları çeşitli başlıklarda deneyimlerini paylaştı. THY: İbrahim Oral Emül (Büyük Veri ve İş Zekası Müdürü), Serdar Karaman (İş Zekası ve Veri Ambarı Kıdemli Uzmanı ve Proje Müdürü, Migros: Işıl Öztürk (İş Zekası ve Veri Ambarı Müdürü), Turkcell: İnanç Çakıroğlu (CRM, İş Zekası ve Dijital Kanallar Direktörü), Eczacıbaşı Bilişim: Murat Gölcü (Altyapı ve Teknoloji Servis Müdürü, QNB Finansbank : Cenk Akıncılar (İK Yönetim Sistemleri ve Gelir Yönetimi Bölüm Müdürü) / Volkan Kurşun (Kıdemli Uygulama Mühendisi), N11: Youngshink Seo (IT Direktörü), Boyner BM: Hakan Zihnioğlu (Satış Genel Müdür Yardımcısı) konuşmacı olarak katıldı.

 

Çin yüzen güneş enerjisi tarlası kurdu

0

Başkenti Beijing’de insanların maskeyle dolaşmak zorunda kaldığı Çin uzun süredir hava kirliliği ile mücadele ediyor. 1 milyardan fazla insanı barındıran ülkede fosil yakıt tüketimi o kadar fazla ki, havaya karışan zehirli gazlar nedeniyle büyük şehirlerinde nefes almak son derece zor duruma geldi.

Bu sorunla baş etmek için kısa süre önce kendine dünyanın en büyük temiz enerji üreticisi olma hedefi koyan Çin bu hedef doğrultusunda önemli bir yatırımı hayata geçirdi. Deniz üzerine kurduğu dünyanın en büyük yüzen güneş enerjisi tarlası hayata geçerek enerji üretmeye başladı.

Sungrow Power Supply adını alan yeni yüzen güneş panelleri toplamda 40 MW enerji üretebiliyor.  Bu da santralin yakınındaki yerleşim birimlerinin enerji ihtiyacını karşılayabilecek bir rakam.

Çin denize kurduğu güneş paneli tarlaları sayesinde güneş tarlaları için gereken dev arazi ihtiyacını da ortadan kaldırarak maliyetleri düşürmeyi planlıyor. Hükumet, ülkenin enerji ihtiyacının %20’sini yenilenebilir temiz enerji kaynaklarından karşılamayı planlıyor. Bu amaçla yapılacak yatırımlarda ise arazi fiyatları önemli bir maliyet unsuru oluşturuyordu.

Bill Gates öğrencilere üç kariyer rotası tavsiye etti

0

Üniversiteden mezun olan gençler genellikle kariyerlerini hangi alana yöneltecekleri konusunda kararsız kalırlar. Bu gençlerden sık sık mektuplar aldığını ve kendisinden tavsiyeler istendiğini belirten Bill Gates bu konuda bir mektup kaleme aldı ve kendi blogundan yayınladı.

Gençlere üç alanda kariyer yapmalarını tavsiye eden Bill Gates’e göre bu üç alan yakın gelecekte çok büyük önem kazanacaklar ve bu alanda kariyer yapan gençler iş dünyasında büyük rağbet görecekler.

Gates’e göre, “ben yeniden eğitim alsam bu üç alandan birini tercih ederdim,” dediği üç alan, yapay zeka, enerji ve biyolojik bilimlerden oluşuyor.

Yapay zeka, enerji ve biyolojik bilimler

Bu üç alanın dünyada büyük bir etki yaratacağını vurgulayan Bill Gates yazısına şöyle devam etti: “Yapay zeka konusunu dünya henüz fark etti. Bu teknoloji sayesinde insanların hayatına daha fazla üretkenlik ve yaratıcılık katabileceğimizi anladık. İkinci alan ise enerji. Dünya yeni enerji kaynaklarını keşfediyor ve daha temiz, daha sürdürülebilir enerjinin dünya için artık vazgeçilmez olduğunu gördük. Üçüncü olaraksa, insanlara daha uzun ve daha sağlıklı bir yaşam vadeden biyoteknolojiler, kaçınılmaz olarak büyük ilgi görecekler.”

Bill Gates yeni mezun öğrencilere ayrıca, “çevrenizde sizi zorlayacak, size yeni şeyler öğretecek ve daha ileri gitmenizi sağlayacak insanların bulunmasını sağlayın,” tavsiyesinde de bulunarak yazısını sonlandırdı.

‘Sonraki büyük şey’i Tesla mı icat edecek?

1

Silikon Vadisi uzun zamandır ‘Sonraki büyük şey’in ne olacağını ve kim tarafından icat edileceğini tartışıyor. Steve Jobs’ın piyasaya sürdüğü iPhone ve iPad’lerden sonra henüz o ünlü “sonraki büyük şey” ortaya çıkmış değil. Sanal gerçeklik gözlükleri ve akıllı saatler küçük bir umut doğursa da onlar da sonraki büyük şey olmayı başaramadı.

Şimdi, Apple’ın kurucularından Steve Wozniak, sonraki büyük şeyi Apple’ın değil, Tesla’nın icat edeceğini düşünüyor. Bir röportaj sırasında, Elon Musk’ın çok başarılı bir yönetici olduğunun altını çizen Wozniak, elktrikli otomobilleri bir arzu nesnesine döndürmeyi başaran Musk’ın, sonraki büyük şeyi de icat edeceğini düşündüğünün altını çizdi.

Bir ürünün başarılı olması için, yaratıcısının ihtiyaçlarına ve keyfine de hitap etmesi gerektiğini vurgulayan Wozniak, Tesla’nın ilk otomobili Model S’in böyle bir araç olduğunu hatırlattı: “Musk Model S’i kendi hayatı için tasarlamıştı. Onun ihtiyacı olan bir otomobildi. Elegant, lüks, sessiz, elektrikli…” 

Elon Musk’ın benzer bir yaklaşımla eninde sonunda “sonraki büyük şeyi” de yaratacağına inandığını dile getiren Wozniak, Apple’ın ise artık bunu yapabilecek vizyona sahip olmadığını vurgulayarak, kurucusu olduğu şirkete inancını kaybettiğini düşündürdü.

İlk çeyrekte 34 yapay zeka şirketi satıldı

0

Dev teknoloji şirketlerinin, yapay zeka teknolojisine olan açlığı, rakamlara da yansıdı. 2016’da, yapay zeka şirketlerini satın almak ve yapay zeka uzmanlarını işe almak için birbirleriyle yarışan teknoloji devlerinin 2017’nin ilk çeyreğinde 34 yapay zeka şirketini satın aldıkları ortaya çıktı.

Bu rakam aynı zamanda geçen yılın aynı döneminde satılan yapay zeka şirketlerinin iki katı. Bu da Google, Amazon, Microsoft, IBM, Facebook, Intel gibi dev teknoloji şirketlerinin yapay zeka konusundaki rekabetinin artarak sürdüğünü gösteriyor.

Yapay zeka konusunda en tutkulu şirketin ise Google olduğu anlaşılıyor zira internet devinn 2012’den beri satın aldığı yapar zeka startup’larının sayısı 11’i buldu.

2017’nin ilk çeyreğinde satılan yapay zeka şirketlerinden en önemlilerinden birisi ise Google ve Uber’in otonom sürüş bölümlerinden ayrılan mühendislerin kurduğu Argo AI oldu. Ford tarafından satın alınan Argo AI için tam 1 milyar dolar ödeme yapıldı.

Şirket ayrıca, üniversitelerde yapay zeka alanında çalışma yapan akademisyenleri de işe almak için küçük servetler boyutunda maaşlar teklif ediyorlar. Bu yarışın ise uzun bir süre hızlanarak devam etmesi bekleniyor zira “yapay zeka çağı” henüz başladı.

Hintli GSM operatörü sesli görüşmeyi bedava yaptı

3

Bir zamanlar yüksek fiyatlarıyla el yakan ancak 3G servislerinin yaygınlaşması ile birlikte gözden düşen SMS’in GSM operatörleri tarafından ücretsiz hale dönüştürülmesinin ardından dünya şimdi de sesli görüşme hizmetini ücretsiz  almaya hazırlanıyor.

Hindistan’ın en zengin iş adamı ve aynı zamanda GSM operatörü Jio’unn sahibi Mukesh Ambani, şirketin 4G LTE servisine abone olacak kullanıcıların sesli görüşme servisini ücretsiz alacağını duyurdu. Şimdilik Jio’unun iş dünyasına yönelik sunduğu profesyonel tarifelerde geçerli olacak bu teklif, yakın gelecekte sesli görüşmelerin, SMS’lerde olduğu gibi ücretsiz olacağının işareti olarak kabul ediliyor.

Hindistan’da faaliyet gösteren diğer operatörler olan Airtel, Vodafone ve Idea’nın da rekabet nedeniyle tarifelerinde ücretsiz sesli konuşma tekliflerine yer vermesi bekleniyor. Jio bu uygulamasında başarılı olursa, ücretsiz sesli konuşma hizmetinin dünya çapında kabul göreceği ve diğer ülkelere de yaygınlaşacağı düşünülüyor. 

Teknolojinin dev isimleri Change.org’a yatırım yaptı

1

Silikon Vadisi’nin ve teknoloji dünyasının dev isimleri, Reid Hoffman, Bill Gates ve Sam Altman, Change.org servisine toplam 30 milyon dolarlık yatırım yaptıklarını duyurdular.

Change.org, toplumsal tepkilerin dile getirildiği bir tür online imza toplama servisi sunuyor. Dileyen herkes Change.org üzerinde, her konuda düşüncelerini dile getirip kampanyasına destek toplayabiliyor.

LinkedIn’in kurucusu Reid Hoffman ve yatırımcı Sam Altman ile Bili Gates şimdi sosyal adalet adına önemli bir hizmet sağladığını dile getirdikleri Change.org’u desteklemek için servise 30 milyon dolarlık fon sağladıklarını duyurdular. Reid Hoffman’ın Change.org’a 2014 yılında da küçük bir miktar yatırım yaparak servisi desteklediği ve diğer teknoloji yatırımcıları Richard Branson, Ashton Kutcher Ev Williams’ı da Change.org’a destek olmaya ikna ettiği biliniyor.

Change.org, yılda 20 milyon dolar seviyesinde kazanç sağlayabiliyor ancak servisin dünya çapında büyüyebilmesi için daha fazla fona ihtiyacı bulunuyor. Şirket birkaç ay önce çalışanlarının %30’unu işten çıkartarak kapanma riski ile gündeme gelmişti. Bunun üzerine teknolojinin dev isimlerinin devreye girmesi, Change.org’un öneminin altını çizen bir gelişme olarak yorumlanıyor.

Amerika’dan çıkan uçuşlara da elektronik cihaz yasağı geliyor

0

ABD hükumeti, DAEŞ’in laptop şeklinde bomba hazırladığı istihbaratı üzerine İslam ülkelerinden ABD’ye giden uçaklarda cep telefonundan büyük elektronik cihazların kabinde taşınmasını yasaklamıştı. Büyük tartışma yaratan bu karar sonrasında ABD hükumetinin önce Avrupa ülkelerinden gelen uçuşlara da yasak koymayı tartıştığı haberleri geldi, ardından da ABD’den ülke dışına giden uçuşlara da elektronik cihaz yasağı konulacağı tartışmalarının başladığı duyuldu.

ABD’da bir açılışa katılan Savunma Bakanı’na konuyu soran gazeteciler ise bu tartışmaların doğru olduğu teyidini aldılar. Savunma Bakanı, sadece belirli uçuşlara yasak getirmenin yeterli olmadığını, tüm hava yolculuklarının güvenli hale getirilmesi konusunun yoğun olarak tartışıldığını ve ABD dışına uçan uçuşlara da elektronik cihaz yasağı getirmek üzere önemli tartışmalar yaşadıklarını doğruladı.

Yasaklar genişleyecek

ABD istihbarat örgütlerinin, laptop bombaları konusunda çok önemli bilgiler elde ettiğini ve bu sayede bazı girişimleri durdurduklarını da anlatan Savunma Bakanı, DAEŞ yok edilene kadar söz konusu uçuş kısıtlamalarının gerekli bir önlem olduğunu da vurguladı.

Öyle görünüyor ki, diğer devletler de ABD hükumetinin uyarılarını dikkate alacak olursa yakın gelecekte sadece ABD değil, tüm dünyadaki uçuşlara elektronik cihaz yasağı getirilebilir.

WannaCry’ın arkasında Çin mi var?

0

Kısa süre önce dünyada büyük panik yaratan ve iki gün içinde 300 bin bilgisayara bulaşan fidye virüsü WannaCry, dünyanın tüm güvenlik uzmanlarını alarma geçirdi.

Panik halinde alınan önlemler nedeniyle WannaCry tehdidi şimdilik geçmiş gibi görünse de güvenlik uzmanları aynı görüşte değil. CIA ve NSA’nın casusluk faliyetleri için tespit edip Microsoft’ta bildirmediği ancak gizli belgelerini WikiLeaks’e kaptırınca bütün dünyanın öğrendiği kritik Windows açıklarını kullanan WannaCry’ın yaratıcılarının, yeni virüsler üretmek üzere hazırlık yaptıklarına inanıyorlar zira bu hacker grubunun WannaCry’ı çok kolayca dünyaya yayabildiklerini ancak istedikleri yüksek geliri elde edemediklerini düşünüyorlar. Dolayısıyla, virüsü geliştiren grubun, yeni bir deneme yapmak için çok hevesli olabilecekleri ihtimali üzerinde duruluyor.

Dil uzmanları devrede

Öte yandan, güvenlik şirketleri virüsün arkasında kimin olduğunu bulmak için hala çok yoğun şekilde çalışıyor. Bir güvenlik şirketi ise ipucu bulabilmek için WannaCry virüsü içindeki fidye mesajlarını dil uzmanlarına inceletti.

İçinde Çince, İngilizce, Almanca, Fransızca, Türkçe gibi 12 farklı dilde mesajın yer aldığı virüsü inceleyen dil uzmanları ilginç bir sonuçla karşılaştılar. Dil uzmanlarına göre virüsü hazırlayan kişiler kesinlikle Çinli. Çünkü virüse eklenmiş fidye mesajlarından sadece Çince mesaj son derece doğru şekilde yazılmış, diğerlerinde ise basit tercüme hataları bulunuyor. Ayrıca İngilizce mesajın da güçlü olduğunun altı çizilse de İngilizce’nin de çeviri olma ihtimalinin yüksek olduğunun altı çiziliyor.

Bu analize göre, hacker grubunun Çinlilerden oluşma ihtimali çok yükselmiş bulunuyor. Ancak bu bilgi, virüsün arkasında Çin devletinin olduğu anlamına gelmiyor. Hacker’lar Çin’de yaşayan bağımsız bir hacker grubu olabileceği gibi, ABD veya başka bir ülkede yaşayan Çinliler de olabilirler. Yine de, çember bir derece daha daralmış bulunuyor. 

Getir’den yeni reklamı filmi

0
Yüzlerce ürünü 7/24 istenilen noktaya ortalama 10 dakikada getiren akıllı telefon uygulaması Getir’in yeni reklam filmi yayınlandı.

Reklam filminde Emre Karayel oynuyor 

Evin eksiklerini almak için markete hiç gidesi olmayan bir adamın mutlu sonla biten hikâyesinin anlatıldığı reklam filminde oyuncu Emre Karayel yer alıyor.
 Prodüksiyonunu Böcek Yapım, müziklerini ise Jinglehouse’un üstlendiği film Punch imzasını taşıyor.

E-tebligat ile yargılama süresi yüzde 90 azaldı

Maliye Bakanlığı, bir yıldır kullandığı e-Tebligat Sistemi’ni diğer kamu kurumlarının da kullanımına açacağını açıkladı. Meclis’te planlanan teklifin yasalaşması halinde trafik ve karayollarındaki Hızlı Geçiş Sistemi (HGS) cezaları gibi birçok idari para cezası vatandaşlara artık elektronik ortamda gönderilecek.

Yasa teklifi hakkında değerlendirmede bulunan TÜRKKEP Yönetim Kurulu Başkanı M. Kurtuluş Nevruz, her firma için zorunlu olan e-Tebligat adresi zorunluluğunun, artık hukuki sürece girmiş bireyler için de zorunlu olacağını belirtti.

Önümüzdeki günlerde TBMM Genel Kurulu’nda görüşülmesi planlanan Elektronik Tebligat Sistemi (e-Tebligat) Kanunu’nda değişiklik teklifi kabul edilirse, Hızlı Geçiş Sistemi (HGS) cezaları gibi birçok idari para cezası vatandaşlara artık elektronik ortamdan gönderilecek.

Elektronik Tebligat hakkında bilgi veren TÜRKKEP Yönetim Kurulu Başkanı M. Kurtuluş Nevruz; “Elektronik Tebligat Sistemi, bilişim sistemleri vasıtasıyla muhatabın e-Tebligat adresine iletilmek üzere tebligatın gönderilmesini ve bu iletinin muhataba elektronik ortamda delillendirilerek tesliminin sağlanmasını ifade eder. Bu tebliğ fiziki ortamda yapılan tebligat ile aynı sonucu doğurur” dedi.

Pilot uygulama İzmir’de başladı

İzmir’de gerçekleştirilen pilot uygulamanın yargılama süresini ciddi oranda azalttığının altını çizen Nevruz; “Bu sistem ile birlikte İzmir’de ortaya konan pilot uygulamayla yargılama süresi yüzde 90 azaldı.  Hata yapma riski azalacak. Hem mağduriyetler ortadan kalkacak hem de kamu idareleri posta masraflarından kurtulacak. Türkiye ve Almanya özellik bakımından benzer sistemleri kullanıyor ” şeklinde konuştu.

 

E-Tebligat adresi artık her birey için zorunlu olacak

Meclis’te görüşülecek teklifin kabul edilmesi durumunda kurumlar için zorunlu olan e-Tebligat adresi sahibi olma kuralının bireyler için de geçerli olabileceğinden bahseden Nevruz; “ Boşanma davası açtıysanız e-Tebligat adresi almanız gerekecek. Ancak eğer hali hazırda Kayıtlı Elektronik Posta (KEP) hesabınız varsa, bu hesabı aynı zamanda e-Tebligat almak için de kullanabileceksiniz ” dedi.  

 

Google veriler için animasyon aracı yayınladı

0

Google, verilerle uğraşan profesyonellerin sunumlarını güzelleştirecek yeni bir aracını yayına soktu.

Verilerle oluşturulacak animasyon gif dosyaları oluşturmayı sağlayan yeni aracın ismi Data GIF Maker. Adından da anlaşıldığı gibi, araç kullanıcının girdiği verileri animasyonlu GIF’ye dönüştürüyor.

Raporlar renklenecek

Google yeni aracı ile sunumlar hazırlayan profesyoneller, haberler hazırlayan gazeteciler için, verileri çok daha anlaşılır ve eğlenceli bir şekilde aktarmalarını sağlayacak bir hizmet sunmayı amaçlıyor.

İnternet tarayıcısı üzerinden ulaşılan yeni uygulama ile satış raporları, okunma rakamları, erişim sayıları, reklam/pazarlama raporları gibi konular üzerinde çalışan Google kullanıcıları, karşılaştırmalı grafiklerini çok daha kolay hazırlayabilecekler.  Araç kullanıclara, karşılaştırma yapacak birden çok veri alanı sunuyor ve kullanıcı sadece alan isimlerini doldurup, gerekli rakamları araya virgül koyarak giriyor. Google bu noktadan sonra animasyonlu grafikleri kendisi hazırlıyor. Kullanıcı bu GIF’leri indirip dilediği mecrada kullanabiliyor.

SAP’nin İlk Cloud Forum’u Gerçekleştirildi

Kurumsal uygulamalar ve yazılım alanı şirketi SAP, 25 Mayıs 2017’de ilk kez gerçekleştirdiği SAP Cloud Forum’da Bulut Bilişimin iş dünyasına katkılarını tüm yönleriyle ele aldı. SAP Cloud Forum teknoloji zirvesinde, farklı sektörlerden 1500’ün üzerinde katılımcı; bulut bilişimin iş dünyasını ve iş modellerini nasıl dönüştürdüğüne uzman sunumları ve konuşmaları eşliğinde tanıklık etti.

SAP Türkiye Genel Müdürü Uğur Candan açılış konuşmasında şunları söyledi; “SAP olarak müşterilerimize dünyadaki en geniş bulut portföyünü sunmaktayız. Bulut artık sadece belli başlı işletmeler ve sektörler için değil herkes için gerekli. İnsanların, nesnelerin ve iş süreçlerinin akıl ile bağlanmasını esas alan bu formül, bugün bahsettiğimiz SAP Leonardo ürün portföyümüzün temel prensibidir.” dedi.

Candan, bulut bilişimin öne çıkan avantajlarını ise şöyle sıraladı; “Düşük donanım maliyeti, bağlan-kullan metodunun sağladığı hız ve esneklik, gelişmiş performans, anında güncellenebilme, sınırsız depolama kapasitesi, tüm işletim sistemlerine kolayca uyum sağlaması”.

Uğur Candan, açılış konuşmasında Pirelli, Under Armour, LukOil gibi dünya markalarının IoT (Nesnelerin İnterneti) çözümleri ile nesnelerin gücünü kullanıcı ve çalışan deneyimiyle nasıl birleştirdiğini, bu doğrultuda insana kattığı değer örneklerle katılımcılar ile paylaştı.

SAP’den buluta 5 yılda 50 milyar dolarlık yatırım

SAP Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Musa Zorbozan ise yaptığı konuşmada; “SAP olarak son iş dünyasında müşterilerimizin rekabet gücünü artırmak için 5 yıl içerisinde Bulut Bilişim’e 50 milyar dolarlık yatırım yaptık. Amacımız müşterilerimizin inovasyonlarına destek olmak, karmaşık süreçleri sadeleştirerek hızlı aksiyon alma yeteneklerini artırmak.”

SAP’nin en yeni ürün ailesi SAP Leonardo, SAP Cloud Forum’da

İstanbul Kongre Merkezi’nde “Digital Business” temasıyla düzenlenen SAP Cloud Forum’da, SAP’nin en yeni ürün ailesi SAP Leonardo da katılımcılara tanıtıldı. SAP Leonardo çözüm portföyü büyük veri, öğrenen makineler, analitik ve nesnelerin interneti alanlarındaki yazılım yeteneklerini bir araya getiriyor ve bunları kendi bulut platformunda HANA ile gerçek zamanlı sunuyor. Ayrıca, Orlando’da gerçekleştirilen ve SAP’nin en büyük teknoloji etkinliği SAPPHIRE NOW’da yer alan son yenilikler de, canlı demolar ile Türkiye’de ilk kez SAP Cloud Forum’da yer aldı.

Türkiye’nin köklü şirketlerinden başarı hikayeleri

Dijital dönüşümün ve bulut bilişimin yakın gelecekte şirketlere sunduğu fırsatların masaya yatırıldığı SAP Cloud Forum’da, SAP’nin sunduğu yenilikçi teknolojiler, her sektörde müşterinin ihtiyacını karşılayan bulut çözümleri ve müşteri başarı hikayeleri de ele alındı.

SAP Cloud Forum’da Koç Holding, Arçelik, Ford Otosan, Şişecam, Uludağ İçecek, Zorlu Holding, Tosyalı Holding gibi sektörün öncü kurumları hayata geçirdikleri dönüşüm projelerini ve başarı hikâyelerini katılımcılarla paylaştı.

SAP Cloud Forum’da. “Yılın SAP Bulut Projeleri Ödülleri” de sahiplerini buldu. Ödül alan kurumlar, bulut bilişim ile sağladıkları hız ve kazanımları örneklerle katılımcılara aktardı. Yılın Bulut Analatik Ödülü’nü Osmanlı Reklam adına Osmanlı Reklam Genel Müdürü Osman Gökmen, Yılın Bulut İnsan Kaynakları Ödülü’nü Tosyalı Holding Bilgi Sistemleri Müdürü Yusuf İzzettin Çiftler aldı.

Diğer ödüller ise Yılın Bulut Dijital Pazarlama Ödülü’nü Çelik Motor adına Çelik Motor Otomotiv Grubu Bilgi Teknolojileri Direktörü Levent Hatipoğlu, Yılın Bulut Platform Ödülü’nü ise Unifree SAP Uygulama ve Geliştirme Müdürü Ayşe İnan Sünber arasında paylaşıldı.

SAP Digital Boardroom katılımcıları dijital bir yolculuğa çıkardı

Farklı sektörlerden bulut üzerinde çalışan canlı demo örnekleri, ‘Nesnelerin İnterneti’ deneyim köşesi ve SAP Digital Boardroom sunumlarına ev sahipliği yapan SAP Cloud Forum, katılımcılara SAP Digital Boardroom’un son versiyonunu deneyimleme şansı vererek, onları dijital bir yolculuğa çıkardı.

Bunun yanı sıra, Kurumsal Varlık İş Ağı, Live Airport, Perakendenin Geleceği, SAP Yaşayan Perakendecilik, Twitter Bird, Connected Goods ve Connected Store demoları da SAP Cloud Forum’da sektör profesyonelleri ile buluştu.

DJI yeni drone’unu duyurdu: Spark

0

Çinli Drone üreticisi DJI, drone’ların telefonlar kadar popüler olması için boyutları giderek düşürme politikasına uygun biçimde bugüne kadar ürettiği en küçük drone’u duyurdu. Yakında piyasaya çıkacak olan Spark, büyük abilerinden daha yetenekli olmasına rağmen sadece 300 gram ağırlığı ve küçük bir çantada taşınabilecek boyutları ile büyük ilgi görecek.

500 dolarlık fiyatıyla büyük drone’lardan ayrılan Spark, yüz tanıma teknolojisi, otonom uçabilme becerisi, gelişmiş bir kamera ve panorama fotoğraf çekebilme yeteneği ile drone pazarında önemli bir yer edinmeye hazırlanıyor.

14 santimlik yetenekli drone

Spark’ın piyasaya çıkmasıyla beraber, daha önce yine DJI’ın Phantom modeli ile standart hale gelen “sırt çantası” boyutundaki droneların yerini 14 santim uzunluğundaki, Spark benzeri drone’lara bırakması bekleniyor. Rakip drone üreticilerinin de yaz aylarında Spark boyutlarında yeni dronelar çıkartarak DJI ile rekabete gidecekleri tahmin ediliyor. Dolayısıyla Spark ile bereber drone piyasasında önemli bir değişimin gerçekleşeceğinin altı çiziliyor.

Öte yandan boyutları kadar fiyatının da piyasadaki 1000 dolar standardını 500 dolara çekeceği görülüyor. Yani artık en gelişkin yeteneklere sahip, tam kapasiteli bir drone sahibi olmak isteyenlerin 500 dolar ödemesi yeterli olacak.

Yeni drone’un piyasaya çıkış tarihi ise 15 Temmuz 2017.