İstanbul’un endüstri mirası dijital dünyaya taşınıyor

0
Hasanpaşa Gazhanesi
Hasanpaşa Gazhanesi
Mimari ve iç mimari projeler üretmenin yanı sıra, disiplinler arası çalışmalara da imza atan Dila Gökalp Architects, endüstri yapıları üzerine geliştirdiği nitelikli dönüşüm projeleri kapsamında derlediği bilgilerle İstanbul’un endüstri mirasını belgeliyor. Dila Gökalp Architects ekibinin, İstanbul Teknik Üniversitesi öğrencileriyle birlikte endüstri mirasına dikkat çekerek, bu yapılarla ilgili farkındalık yaratmak ve kent hayatına katılmalarını sağlamak amaçlı başlatılan tasarım araştırması ışığında, İstanbul’un potansiyel endüstri mirası haritalandırılacak. Bu haritalama dijital ortama aktarılarak tasarlanan bir akıllı telefon uygulaması ve web sayfası aracılığıyla herkesin kullanımına açılıp gündelik hayatımızın bir parçası haline gelebilecek. Dila Gökalp Architects, bu tür yapıların uygun bağlamlarda dinamiklerini anlamak için birçok veri elde etmiş. Bu veriler ışığında, İstanbul’un nitelikli endüstri yapılarını belgeleyen bir altyapı oluşmuş. Mimar Dila Gökalp bu altyapının paylaşımının önemli olduğunu vurguluyor ve İstanbul’un endüstriyel birikimini belgeleyecek olan bu disiplinler arası çalışma için, “Biz bu çalışmaya, bizi çok heyecanlandıran endüstri yapılarının mekansal ve yapısal özelliklerini anlamak için, tasarım araştırması yapmak amacıyla başladık. Karşımıza büyük bir birikim çıktı ve bunun neden daha ulaşılabilir bir bilgi haline gelmediğini düşünerek bir çalışma kurgulamak istedik. İstanbul’un endüstri mirası, kuşkusuz epey araştırılmış ve incelenmiş bir alan. Biz de bu konunun uzmanlarına ulaşıyoruz ve bilgi paylaşımında bulunuyoruz. Bizim gibi bu konuyla ilgili birikimi olan ve heyecan duyan herkesi de projemizin parçası olmaya davet ediyoruz.” diyor.

Girişim Fabrikası ile Turkcell’den ortaklık

0
turkcell-girisimTurkcell ve Girişim Fabrikası işbirliğinde hayata geçirilmesi planlanan hızlandırma programına son başvuru tarihi 3 Mayıs 2015. Günlük hayatı daha rahat ve keyifli hale getirebilecek yenilikçi teknoloji odaklı iş fikirlerinin hızlandırılmasına ve ticarileşmesine olanak sağlayacak programdan yararlanmak isteyen tekno-girişimcilerin www.girisimfabrikasi.com adresinden başvurularını yapmaları gerekiyor. Programa başvuran girişimciler,  Girişim Fabrikası’nın girişimcilik eğitimlerinden ve Turkcell’den konusunda uzman kişilerin katılacağı mentorluk ve eğitim seanslarından yararlanacak, sektörün önde gelen isimlerinin desteğiyle kendini ve iş fikrini geliştirebilme fırsatı yakalayacaklar. Teknoloji odaklı girişimler;  makineler arası iletişim (M2M), nesnelerin interneti (IoT), akıllı ev/araba teknolojileri veya giyilebilir teknolojiler. Herhangi bir konuya odaklanmaksızın yenilikçi bir teknolojik ürün veya hizmet sunan tüm iş fikirleri ve girişimler. Detaylı bilgi ve başvuru için: www. girisimfabrikasi.com adresini ziyaret etmek yeterli.

BimSA’dan Büyük Veri için iki kat kapasite

0
Sabancı Holding Perakende ve Sigorta Grup Başkanı Haluk Dinçer ve BimSA Genel Müdürü Tunç Taşman
Sabancı Holding Perakende ve Sigorta Grup Başkanı Haluk Dinçer ve BimSA Genel Müdürü Tunç Taşman
Türkiye’nin önde gelen bilgi teknolojisi şirketlerinden biri olan BimSA, katlanarak büyüyen Büyük Veri için teknolojik altyapısını genişletme hedefi doğrultusunda Sabancı Center’daki veri merkezi kapasitesini iki katına çıkardı. Sabancı Holding Perakende ve Sigorta Grup Başkanı Haluk Dinçer, “Bilgi teknolojileri pazarında yakın geleceğin en önemli gündemini büyük veri oluşturacak. Önümüzdeki beş yıl içinde de bu pazarda yıllık veri artış hızının yüzde 59 düzeyinde olması ve piyasanın 50 milyar doları aşması bekleniyor. Biz de hızla artan bu ihtiyacı karşılamak üzere veri merkezi için şimdiden yeni yatırım yaparak kapasitemizi iki katına çıkarttık” dedi. Sabancı Holding Perakende ve Sigorta Grup Başkanı Haluk Dinçer ve BimSA Genel Müdürü Tunç Taşman, BimSA’nın Sabancı Center’da son teknoloji ile donatılan yeni Veri Merkezi’nin açılışını gerçekleştirdi. Sabancı Holding Perakende ve Sigorta Grup Başkanı Haluk Dinçer yeni veri merkeziyle ilgili yaptığı değerlendirmede şu bilgileri verdi: “2015 yılında, 2010 yılına kıyasla yönetilecek veri miktarının 7 kat artacağı öngörülüyor. Aynı dönemde şirket başına yönetilecek veri miktarının 1,4 petabayt olacağı tahmin ediliyor. Sabancı Topluluğu şirketlerinin bugüne kadar ürettikleri toplam veri 2,5 petabayt’a ulaştı ve üretilen veri miktarı her yıl yüzde 25 artıyor. Verilerin artması, Büyük Veri’nin bulut ortamında saklanması, maliyet avantajı sağlaması, kolay erişilebilir ve raporlanabilir olması, mobil cihazlardan erişime açık olması ve bunun siber güvenliğe sahip bir ortamda gerçekleştirilmesi gibi ihtiyaçları beraberinde getiriyor. BimSA olarak bu ihtiyaçların hızla karşılanması için önlemimizi aldık ve veri merkezi kapasitemizi iki katına çıkardık. Teknolojik olarak yazılımlarımız ve güvenlik sistemimiz ile doğru analiz yapılabilen, raporlanabilen veriye hızlı ulaşım ve veri güvenliğini sağlamak konusunda da iddialıyız. İki ayrı veri merkezimizdeki verileri yedekleyerek olası bir felakete karşı hem Holding verilerimizi, hem de müşterilerimizin verilerini koruyoruz.” BimSA Genel Müdürü Tunç Taşman ise yaptığı değerlendirmede Türkiye’de şirketlerin son yıllarda özellikle e-dönüşüm projelerinin devreye alınması ile birlikte bulut bilişimi kullanarak avantaj sağlamaya başladıklarını vurguladı. Taşman sözlerine şöyle devam etti; “Türkiye’nin önde gelen bilgi teknolojisi şirketlerinden biri olarak şirketleri dijitalleştiriyoruz. Dijitalleşme kapsamında bulut bilişimi müşterilerimize en iyi şekilde sağlayabilmek için altyapı platformlarımıza, Sabancı Center ve Kocaeli KentSA içinde bulunan veri merkezlerimize ve ürünlerimize yatırım yapmaya devam ediyoruz. Veri merkezimizden hizmet alan müşterilerimizin artan ihtiyaçlarını daha rahat karşılayabilmek ve yeni müşterilerimize veri merkezi hizmeti sunabilmek için İstanbul Sabancı Center’da bulunan veri merkezi altyapımızı Tier3 standartlarına uyumlu olacak şekilde iki katına çıkarttık. Yeni altyapı ile Sabancı Center’daki veri merkezimiz 500 m2 yükseltilmiş zemin üzerinde 90 kabin, 750 civarında fiziksel sunucu ve 7500 sanal sunucu barındırabilecek kapasiteye erişti” dedi. Taşman, “BimSA olarak Kocaeli KentSA’daki Olağanüstü Durum Merkezi’nde müşterilerimize felaket kurtarma çözümleri de sunuyoruz. Biri Kocaeli KentSA Kampüsü’nde ve diğeri ise Sabancı Center’da bulunan iki veri merkezimizdeki veriler, felaket ve olağanüstü durumlara karşı birbirlerinde yedekleniyor. Müşterilerimiz, herhangi bir felaket durumunda, KentSA Kampüsü’ndeki Olağanüstü Durum Merkezi’nde yedeklenen sunucular üzerinden tüm uygulama ve verilerini,  hiçbir kayıp olmaksızın kullanmaya devam edebiliyorlar” diye ekledi.

Office 2016 haftaya tanıtılıyor

1
Office2016_ExcelMicrosoft’un yeni işletim sistemi Windows 10 ile birlikte kullanıma sunması beklenen yeni ofis yazılımı Office 2016‘nın gösterimi önümüzdeki hafta düzenlenecek özel bir etkinlikte yapılacak. Daha önce Mac ve Windows işletim sistemleri için BT profesyonellerine yönelik önizleme sürümü yayınlanan yazılımın özellikleri etkinliğin ana konusu olacak. Microsoft, 16 Nisan tarihinde gerçekleştireceği etkinlikte Office 2016’nın yeni işletim sistemi Windows 10 ile birlikte nasıl çalışacağı, dokunmatik ekranlar için optimize edilen Office for Windows 10 ile yeni yazılımın birlikte kullanımı gibi konulara odaklanılacak. Etkinlikte Office for Windows 10 yazılımı da yer alacak ve yeni yazılımın getirdiği arayüz ve kullanım deneyimi canlı olarak izleyecilere aktarılacak. Microsoft’un yeni işletim sistemi Windows 10 ve Office 2016 yazılımlarının yıl sonunda kullanıma sunulması bekleniyor. Kaynak: ShiftDelete.Net

Google, Twitter’ı satın almayı deniyor

4
twitterTürkiye’de gündeme haklarında çıkartılan yasaklama kararlarıyla gelseler de Google ve Twitter’ın dünyanın en önemli internet markalarından olduğu bir gerçek. Ve şimdi bu iki şirket hakkında önemli bir iddia ortaya atıldı. The Telegraph’ın verdiği habere göre Google, Twitter’ı almak için girişimlerde bulunuyor. Bu söylentilerin ortaya çıkması doğal olarak her iki şirketin piyasa değerlerini de yükseltti. Artan hisseler sonucu Twitter’ın piyasa değeri 34 milyar dolara çıktı. Google, bugüne kadar farklı markalar altında sosyal medya girişimleri gerçekleştirmişti. Ancak yeterli ilgi ve kullanıcı sayısına ulaşamayınca aynı servisleri yıllar içinde bir bir kapatmıştı. Son olarak Google+ ile şansını yeniden deneyen Google’ın bu servisinin aylık 300 milyon aktif kullanıcısı bulunuyor. Ancak araştırmalara bakıldığında pek çok kişi, Android telefonunun gerektirmesi gibi nedenlerle zorunlu olarak üye olduktan sonra ayrıca bir paylaşım yapmıyor. Twitter ise tüm dünya tarafından en fazla etkileşime sahip mecralardan biri kabul ediliyor. Çıkan dedikodular hakkında hem Google hem de Twitter henüz bir açıklama yapmış değil. Eğer teklif yapılırsa ciddi bir miktar önerileceği kesin gibi. Merak edilen, eğer teklif yapılırsa, Google’ın kasasındaki nakit 60 milyar doların ne kadarını Twitter’a önereceği…

Hitachi Data Systems Serdar Sayar’a emanet

1
Hitachi Data Systems Türkiye Genel Müdürü Serdar Sayar
Hitachi Data Systems Türkiye Genel Müdürü Serdar Sayar
Hitachi Data Systems’ın yeni Türkiye Genel Müdürü daha önce Aselsan, Sun Microsystems ve Oracle gibi dünyaca ünlü markalarda görev alan Serdar Sayar oldu. Sayar, Sun Microsystems’teki 16 yıllık tecrübesinde, 136 ülkeyi kapsayan Kanal ve Pazarlama Yönetimi biriminde birçok farklı pozisyonda görev aldı. Ardından Oracle’a transfer olan Sayar, burada üç yıl boyunca sürdürdüğü Orta Asya ve Türkiye Bölgesi Satış Yöneticisi görevinde satışları tam dört katına çıkararak şirkete, sistem satış ve pazarlama sektöründeki en hızlı büyüyen bölge olma başarısını kazandırdı. Ortadoğu Teknik Üniversitesi Elektrik ve Elektronik Mühendisliği mezunu olan Serdar Sayar’ın yine aynı üniversite ve alanda yüksek lisans derecesi bulunuyor. IT ve Telekomünikasyon sektörlerinde 28 yıllık deneyimi bulunan Sayar, Hitachi Data Systems’ın Türkiye operasyonlarını yönetecek

TP-LINK, yeni teknolojilere hazır

0
TP-LINK, 7 Nisan 2015 tarihinde İstanbul’da bir basın toplantısı düzenledi. Toplantıda yeni ürünleri ve 2015 hedeflerini paylaşan şirket, başta 4G olmak üzere yeni teknolojilere hazır olduklarını açıkladı. TP-LINK Ülke Müdür Yardımcısı Ali Dinçer, 2014 yılında TP-LINK’in dünya genelinde büyümesini sürdürerek gelirlerini 2 milyar doların üzerine çıkardığını belirterek, “TP-LINK, küresel pazara açıldığı 2005 yılından bu yana her yıl büyüme gerçekleştirdi. 2014 yılında uluslararası satış gelirleri yüzde 19 arttı. Türkiye’de de ofis açtığımız 2010 yılından beri büyüme elde ediyoruz” dedi. Türkiye pazarında, yaşanan genel daralmaya karşın gelirlerini yüzde 10 artırdıklarını açıklayan Dinçer, 2015 yılında da hem küresel pazarda hem Türkiye pazarında büyümeyi sürdürmeyi hedeflediklerini ifade etti. Desteklenen Teknolojiler: 4G, Akıllı Ev, Bulut Bilişim ve Nesnelerin İnterneti TP-LINK’in yeni teknolojilere yatırım yaptığını açıklayan Dinçer, 2015 yılında odaklanılacak yeni ürünleri tanıttı. Türkiye’de bu yıl içinde kullanıma açılması planlanan 4G teknolojisine yönelik ürün ve çözümlerin hazır olduğunu belirten Dinçer, 4G destekli taşınabilir yönlendiricilerini yıl içinde satışa sunmayı planladıklarını söyledi. 4G ile birlikte mobil cihazlardan veri trafiğinin katlanarak artacağını vurgulayan Dinçer, “Mobil cihaz kullanımı daha da yaygınlaşacak. Farklı cihazlar arasında veri aktarımlarını daha hızlı yapabileceğiz. TP-LINK olarak her yerden, her zaman internete ulaşmamızı sağlayan cihazlar üretiyoruz. 4G teknolojisi de desteklediğimiz teknolojiler arasında yer alıyor” dedi. TP-LINK’in akıllı ev, bulut bilişim ve nesnelerin interneti (loT) teknolojilerine yatırım yaptığını belirten Dinçer, 2015 yılında bu teknolojilere yönelik ürünleri duyuracaklarını vurguladı. TP-LINK’in ana faaliyet alanı olan kablosuz ağ teknolojilerini tamamlayan teknolojilere ilgi duyduğunu açıklayan Dinçer, “Akıllı evleri yönetmeyi sağlayan ürünlerimizden bazıları şu anda mevcut. Yeni modeller ve yepyeni ürünler de görücüye çıkmaya başladı” diyor. “‘Nesnelerin İnterneti’ konusunda çalışma yapan uluslararası konsorsiyumda yer alan TP-LINK, giysiden evde kullandığımız eşyalara kadar her nesnenin internete bağlanıp, akıllı hale gelmesini sağlamak üzere çalışmalar yapıyor” diyen Dinçer, TP-LINK’in mobil, dokunmatik ve akıllı cihazlara odaklandığını vurguladı. Kolay yönetilen kurumsal çözümler TP-LINK’in Türkiye’de daha çok bireysel ürünleriyle tanındığını, ama kurumsal pazara yönelik de çok sayıda ürünü olduğunu ifade eden Dinçer, özellikle yeni model erişim noktalarının (access point) kolay yönetilebilmeleri ve şık tasarımları ile dikkat çektiğini belirtti. EAP serisinin 2015 yılında yeni modeller ile genişleyeceğini söyleyen Dinçer, “Fiyat/performans açısından kurumlara avantaj sağlayacak çözümlerimiz ile 2015 yılında kurumsal pazarda daha iddialı olacağız” dedi. TP-LINK’in 2014 yılında satışa sunduğu farklı ürün gruplarına da değinen Dinçer, yedek şarj birimi (powerbank) ile güzel bir başarı elde ettiklerini söyledi. Bu ürün grubunda model sayısını artıracaklarını açıklayan Dinçer, ayrıca ‘evde eğlence’ temalı yeni bir ürün grubu daha oluşturduklarını ve bu grubun ilk ürünleri olan bluetooth hoparlör ve müzik alıcılarını 2015’de pazara sunacaklarını bildirdi. Basın toplantısında 2015 yılında satışa sunulması planlanan yeni ürünler de basın mensuplarına tanıtıldı. Tanıtılan ürünler arasında 4G destekli taşınabilir yönlendirici, kablosuz internetin kapsama alanını genişleten yeni nesil menzil genişleticiler ve powerline adaptörler, dokunmatik ekranlı yönlendirici ve yeni powerbank modelleri bulunuyor.

GlassHouse yedekleme ve tekilleştirmenin önemini anlattı

0
VKC_foto4Açılış konuşmasını EMC Türkiye Veri Koruma Çözümleri Ürün Satış Müdürü Bahadır Öztürk’ün  gerçekleştirdiği programda, GlassHouse Türkiye Satış Yöneticisi Ömer Öztürk katılımcılara yedekleme ve yeni nesil tekilleştirme teknolojilerinin önemini anlatarak bu teknolojilerin kullanıcılara sunduğu avantajlara değindi. Müşteri deneyimlerinin de paylaşıldığı etkinlikte Beymen ve OMV Petrol Ofisi BT yöneticileri, GlassHouse Türkiye ekibinin desteğiyle yeniledikleri yedekleme ve tekilleştirme altyapıları hakkında bilgiler vererek bu teknolojiye geçiş süreçlerinden bahsetti. Türkiye’nin en büyük ikinci özel sektör şirketi konumunda olan OMV Petrol Ofisi Sistem ve Altyapı Uzmanı Murat Bozkurt; farklı ortamlarda bulunan verilerin merkezi bir sistemde yedeklenebiliyor olmasının şirketler için önemli bir kolaylık olduğu görüşüyle yedekleme altyapısını yeniden yapılandırdıklarını ve mevcut verinin düşük hatlarla merkeze çekilebilmesinin kendileri için çok önemli olduğunu belirterek şu bilgileri verdi: “Sahip olduğumuz yedekleme ortamının yaşattığı sıkıntılardan yola çıkarak merkezi ve basit bir yedekleme ortamına ihtiyaç duyduğumuzu fark ettiğimizde mevcut yedekleme altyapımız riskli ve maliyetli durumdaydı. Ayrıca, 38 farklı bölgede bulunan backup server’larımız ve kartuş operasyonu önemli oranda zaman kaybına yol açıyordu. İşlerin daha kötüye gidebileceğini fark ederek yedekleme altyapımızı yeni nesil teknolojilerle güncelleştirmeye karar verdik ve bu alanda uzman olduğuna inandığımız GlassHouse Türkiye ekibinin desteğiyle yedekleme altyapımızı yeniledik. Yeni yedekleme ortamımızda kullandığımız EMC çözümleriyle farklı lokasyonlarda bulunan verileri çok küçük boyutlara indirgeyerek pratik ve hızlı bir şekilde yedekliyor, güvenilir ve basit bir ortamda saklıyoruz. Oluşturduğumuz bu yeni yedekleme altyapısını düzenli olarak kontrol eden GlassHouse Türkiye ekibine ihtiyacımız olduğunda da rahatlıkla ulaşabiliyoruz ve gereken her an destek almaya devam ediyoruz.” Beymen imzalı koleksiyonların yanı sıra yüzlerce dünya markasını da tüm Türkiye’nin beğenisine sunan Beymen’in tekilleştirme teknolojilerine geçiş süreçlerindeki deneyimlerini anlatan Beymen Bilgi Sistemleri – Sistem ve Network Yöneticisi Gökçen Ürpek ise yedekleme ortamının şirketlerin BT altyapılarının son kalesi olduğunu belirterek sistemin önemini dile getirdi ve sözlerine şu şekilde devam etti: “BT altyapılarının en önemli ayağı olan yedekleme sistemlerinin her zaman kolay yönetilebilir ve her hangi bir sorun yaşanması halinde en kısa sürede veri dönüşünü destekler yapıda olması gerekir. Bu kapsamda yaşadığımız sorunları göz önünde bulundurarak hızlı yedek alabilen ve kısa sürede erişilebilen tamamen güvenli bir yedekleme ortamı oluşturmayı hedefledik. Aynı zamanda oluşturacağımız yeni yedekleme altyapısınının maliyetlerinin de bu iş için ayırdığımız bütçeyi aşmaması bizim için önemliydi. İhtiyaçlarımız doğrultusunda yaptığımız araştırmalar sonucu en doğru tercihin GlassHouse Türkiye danışmanlığında yedekleme sistemizi yenilemek olduğunu gördük. GlassHouse Türkiye’nin önerisiyle EMC’nin Avamar çözümünü kullanmaya başladık, tamamen güvenli ve kesintisiz iş sürekliliği sağlayan bir yedekleme ortamına kavuştuk.” GlassHouse Türkiye CEO’su Emra Pekar ise 2015 yılı etkinliklerine hızlı ve etkili bir şekilde başladıklarını belirterek sözlerine şu şekilde devam etti: “Son yıllarda kurumsal ortamlarda, özellikle veri yedekleme alanında kullanılan tekilleştirme teknolojisi konusunda şirketler artık daha bilinçli ve yaklaşımları tamamen olumlu. Türkiye’de tekilleştirme teknolojisinin kullanımını yaygınlaştıran, açık ara pazar lideri şirketimizin, deneyimli ekibiyle sürekli artan gayretlerinin bu fotoğraftaki payının büyük olduğunu düşünüyoruz. Tekilleştirme teknolojileri alanının lider şirketi konumunda olmaktan gayet memnunuz ve bu bayrağı çalıştığımız şirketlerin de desteğiyle uzun yıllar taşıyacağımıza inanıyoruz. Gerçekleştirdiğimiz bu etkinlik ve bu yıl içerisinde gerçekleştirmeyi planladığımız diğer etkinliklerle de doğru hedeflere ulaşacağımızı görüyor ve seçkin firmalarla çalışmaktan gurur duyuyoruz.” GlassHouse Türkiye ve EMC yetkilileri de katılımcıların sunumları merakla ve ilgiyle takip etmesinden fazlasıyla memnun kaldıkları “Veri Koruma Çözümleri Günü” etkinliğinin kendileri için güzel sonuçlar getireceğine inandıklarını belirttiler. Katılımlarıyla etkinliği zenginleştiren tüm BT yöneticilerine ve profesyonellere teşekkürlerini ileterek benzer etkinlikleri yıl içerisinde gerçekleştirecekleri bilgisini de paylaştılar.

HP, kurumların baskı maliyetlerini düşürüyor

1
Yazıcı teknolojilerinde gelişim sınır tanımıyor. Bu alanda ürün sunan pek çok şirket yenilikçi çözümleriyle öne çıkmaya gayret ediyor. Bu şirketlerden biri olan HP’nin Türkiye Baskı Sistemlerinden Sorumlu Ülke Müdürü Serkan Bayır TechInside stüdyolarına konuk oldu. Bayır’la, Türkiye’den çıkan bir başarı hikayesi olan Ink Advantage serisi dışında dakikada 70 sayfa baskı alabilen Officejet Pro X serisi ile 3 boyutlu yazıcıları konuştuk.

Mainframe sistemler geleceğe hazırlanıyor

0
IBM bu sistemi 1964'te tanıtmıştı
IBM bu sistemi 1964’te tanıtmıştı.
IBM teknolojisi Mainframe sistemler halen popülerliğini sürdürüyor. Forbes’ta yılların bu eskimeyen teknolojisini ele alan Adrian Bridgwater, yazısında bazı kesimlerin bu sistemin ilk bulut temeli olduğunu ve günümüz sanallaştırma teknolojilerinin babası olarak karşımızda bulunduğunu iddia edttiğine değiniyor. Yazıda IDC’nin raporuna atıfta bulunan Bridgwater, mainframe’lerin halen sunucu teknolojilerinin yüzde 10’una tekabül ettiğinden de bahsediyor. Peki ya Mainframe programcıları emekli olduğunda yeni nesil bu işi nasıl yürütecek? Bridgwater, konuyu şu sözleriyle özetliyor: Yeni nesil geliştiriciler her zaman rahatlıkla ve doğru şekilde, mainframe’ler için iyi hazırlanmamış COBOL ve PL/I uygulama mantalitesini ve değişkenleri anlayamayabilir. 30 yaşın üstündeki çoğu kişi, COBOL (COmmon Business Oriented Language)’in ilk iş programlama dili olduğunu ve halen ödeme ile finans uygulamalarında kullanıldığını bilir. Öte yandan 40 yaş ve üstü kimseler ise L/I uygulama mekanizmasının, bilimsel ve mühendislik gibi başlıklarda çalışacak uygulamalar için olduğunun da farkındadır. Dünyanın önde gelen mainframe tabalı yazılım şirketlerinden biri olan Compuware Corporation’ın Topaz adlı ürünü, IBM Z Systems ekosistemi ile uyumlu çalışıyor. Topaz’ın program analiz fonksiyonu ise, mainframe programları analiz etmek ve daha modern bir anlayışla sunmak. Topaz, Ocak 2015 tarihinde iş dünyasında daha az mainframe tecrübesi olan geliştiriciler için merhaba demişti. Mobil uygulamaların geliştirilmesi ve büyük veri analizleri için başarılı bir çözüm olarak sunulan sistemin çekici yanı da, mainframe bazlı olan ve olmayan uygulamaların artı ile eksilerini karşılaştırması. Şirkete göre yeni fonksiyon ile birlikte mainframe veri tabanlı uygulamaların geliştirilmesinde, masraf ve yeterlilik gibi süreçler kısa sürede belli oluyor. Compuware Corporation’a göre her seviyeden genç programcılar, temeli ne olursa olsun her türlü veri formatı üzerinden, programlama dili ve platform da fark etmeksizin, her çeşit uygulamayı sorunsuzca halledebilecek.

Suriye’ye siber saldırı

1
ESET Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Alev Akkoyunlu
ESET Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Alev Akkoyunlu
Savaş, göç, yokluk ve yoksulluk gibi pek çok sorunla boğuşan Suriye, bu kez, adını çizgi film hayaleti Casper’den alan bir siber yazılımın saldırısına uğradı. ESET’in tespitine göre Casper, Suriye Adalet Bakanlığı‘nı hedef alındı. Global Antivirüs yazılım kuruluşu ESET, kötü amaçlı yazılımlarına çizgi film kahramanlarının adlarını vererek siber saldırılarda bulunan bir grubun izini tespit etti. Bir casusluk grubu olduğu tahmin edilen ekip, daha önce Fransız çizgi filmi kahramanı Fil Babar’ın (Babar The Elephant) adını verdikleri bir yazılımla dikkat çekmişti. Şimdi de aynı gruba ait olduğu tahmin edilen Casper adlı bir yazılım ortaya çıktı. Tıpkı Fil Babar gibi Casper’in de öncelikli görevi keşif amaçlı. Yani  etkilediği bilgisayar ile ilgili saldırganlara detaylı bir bilgi raporu gönderiyor. Casper ilk olarak Suriye’de bir kaç kurbana bulaştıktan sonra 2014 Nisan ayı ortalarında algılandı. Saldırganlar, Flash uygulamalarının CVE-2015-0515 güvenlik açığından yararlanarak sistemlere bulaştılar. Saldırıyı değerlendiren ESET Güvenlik Araştırmacısı Joan Calvet, “Bu istismar Suriye Adalet Bakanlığı’na ait internet sitesinde barınmaktadır. Bu internet sitesi Suriye hükümeti tarafından Suriyeli vatandaşların şikâyetlerini iletebilmeleri için düzenlenmiştir. Casper yazılımı direkt olarak Suriye Adalet Bakanlığı internet sitesini ziyaret eden ya da o siteye başka yerlerden yönlendirilen ziyaretçileri hedef almaktadır” bilgisini paylaştı. ESET araştırmacıları, kötü amaçlı yazılım gözlem ve analizlerine dayanarak, Casper yazılımında kullanılan kodların, Fil Babar’daki kodlarla eşleştiğini teyit ettiler. Fakat Casper bir adım daha ileriye giderek makine üzerinde çalışan antivirüs yazılımına göre kendini adapte edebiliyor ve böylece yakalanmaktan kaçmaya çalışıyor. Ancak ESET yine de Casper’i tespit ederek, buna yönelik güncellemeyi devreye soktu. ESET Güvenlik Araştırmacısı Joan Calvet, “Elde ettiğimiz veriler ve bu seviyede gerçekleştirilen kod paylaşımı, bizi Fil Babar ve Casper yazılımlarının aynı organizasyon tarafından geliştirildiğine yönlendiriyor” bilgisini sözlerine ekledi.

Amazon bulutta milyarlar kaybedebilir

0
amazon_ofisAmazon’un bulut bilişim hizmetleri hızla büyümeye devam ediyor. 2014 yılında bu alanda toplamda 4.6 milyar dolar gelir elde eden şirketin, Citi’nin tahminlerine göre 2015’te 6.6 milyar ve 2016’da ise 9.2 milyar dolara ulaşacağı görülüyor. Bu umut dolu tablonun ürkütücü yanı ise kâr marjlarında yatıyor. Citi’ye göre şirket 2014 yılında bu hizmetler nedeniyle 123 milyon dolar zararda. 2016’da ise sadece 69 milyon dolar kazanacağı öngörülüyor. Öte yandan Amazon Web Services, bulut bilişim konusunda ciddi bir ivmenin oluşmasını sağladı. Diğer firmalar veri depolama ve işleme süreçleri ile ilgilenirken, şirket işi başka bir boyuta taşıyarak büyük veri bankaları kurdu. Hatta şu aralar Google, IBM, Microsoft ve diğer isimler ile ciddi bir savaşta ve liderliği korumaya devam ediyor. Amazon, Amazon Web Services için 2015 yılı 1. çeyrek raporlarını sunacakken, Citi’nin tahminleri marjın diğer şirketlere oranla daha düşük olduğu yönünde. Sebep olaraksa agresif fiyat kesintileri, yükseltilen yatırımlar ve genel kullanıma da açılan bulut hizmeti gösteriliyor. Şirket, kısa bir süre önce Amazon cloud drive ismiyle yıllık 12 dolara sınırsız alan sunmaya başlamıştı.

Turkcell’de tasarım mimaristudio’ya emanet

0
LODM-101-karşılama bankosuTurkcell kurumsal müşterilerine ürün, servis ve çözümlerin tanıtılması ve deneyimlenmesinin yanı sıra, sektörel etkinlikler ve basın toplantılarının da düzenlenebileceği çok amaçlı bir mekân yaratmak amacıyla açılan tasarım yarışmasında görevi mimaristudio üstlendi. “Levent Ofis” binası içinde 350 metrekare alana sahip “Turkcell Kurumsal Müşteri Deneyim Merkezi” mimaristudio ekibi tarafından teknolojik ve inovatif bir mekân olarak tasarlandı. Karşılama-ağırlama, toplantı ve deneyimleme olarak üç ana bölümden oluşan merkezin tasarımında Turkcell’in güncel ihtiyaçları, geçmiş tecrübeleri ve gelecek vizyonuna yönelik yönlendirmelerini kreatif yaklaşımları ile birleştiren mimaristudio ekibi, firmanın kurumsal yüzünü yansıtan, teknolojik ve inovatif bir mekan yaratmayı hedefledi. İlk bölüm olan ağırlama alanında çok amaçlı kullanıma uygun olarak tasarlanan farklı mobilyalar esnek kullanım olanakları sağlarken ses alt yapılı videowall teknolojisi de mekân içerisinde her türlü değişikliği destekleyecek şekilde kullanıldı.   Merkezin asıl kullanım bölümü olan deneyimleme alanına bir teknoloji tünelinin içinden geçilerek ulaşıldığını ve alandaki teknoloji duvarı ile ziyaretçilere farklı görsel sunumların yapılması imkânının tanındığını belirten mimar ve yüksek endüstri ürünleri tasarımcısı Ayça Akkaya Kul, merkezle ilgili diğer detayları da paylaştı: “Özellikle deneyimleme alanı için tercih ettiğimiz iç mekân yaklaşımı ile mekânı geri planda tutarak sergilenen ürün ve çözümlerin ön plana çıkmasını sağladık.  Kullandığımız renk ve malzemelerle üretilen tüm mobilyaları bu amaca yönelik olarak tasarladık. Örneğin araç takip sistemi sunumu ve deneyimlemesi için ayrılan alanı, kullanıcının bir aracın içindeymiş algısını yaratacak şekilde kurguladık. Bunun yanında mobil servislerden, farklı modem seçeneklerine, tekil kullanıcılı ürünlerden, akıllı bulut servisine kadar tüm kurumsal ürün ve hizmetlerin deneyimlenebildiği bölümler ile birlikte, bulut servisleri ile ilgili alan kurulan videowall ile canlı olarak bilgi işlem merkezine bağlanılabilme imkânını da sağlıyor. Tasarımın önemli bir parçası olan aydınlatmayı da mekân içindeki bölümlerin ihtiyaçları ve mimari beklentilerine göre tasarlayarak genelinde endirekt aydınlatma yaklaşımını tercih ederek led teknolojisini kullandık.”   Mekânın ses ve görüntü altyapısının en önemli hususlardan biri olduğuna dikkat çekerek videowall teknolojisinin farklı noktalarda farklı kullanım amaçlarına uygun olarak kurgulandığını belirten Kul gerçekleştirilen bu projeyle ilgili olarak da genel görüşlerini paylaştı:   “Birçok başarılı kurumsal proje ve uygulamayı hayata geçiren mimaristudio ekibi olarak Turkcell Kurumsal Müşteri Deneyim Merkezi’nin oluşturulmasında tasarımlarımızla var olduğumuz için çok memnunuz.  Hem mimari çizgisi, hem de teknolojik yönü ile Turkcell’in lider kimliğini ve yenilikçi vizyonunu yansıtan, müşterilerine sunduğu alternatif kullanım şekilleri ile de farklılık yaratan bir mekân oluşturmuş olduk.”

Romoss’ta hedef yüz bin

0
ROMOSS-lifestyle-3Sailing, Solo, eUSB harici batarya ve Ranger araç şarjı serileriyle yirminin üzerinde farklı modelle Türkiye’de yer alan ROMOSS mobil şarj üniteleri, dünyada başka hiçbir markada bulunmayan, 3 milyon dolara kadar sigorta güvencesiyle de fark yaratıyor. Her zaman her yerde telefon, tablet, dizüstü bilgisayar ve uyumlu diğer tüm teknoloji ürünlerini şarj edebilen, 20 bin 800 mAh’lık çok yüksek güç sağlayan en üst düzey modelden cep boyutuna kadar geniş bir ürün yelpazesine sahip ROMOSS mobil şarj üniteleri; ikili çıkış, geniş uyumluluk, eş zamanlı şarj edebilme, hızlı ve güçlü şarj kapasitesi özelliklerine sahip. Harici şarj ünitelerinin, dijital fotoğraf makinesinden diz üstü bilgisayara birçok teknolojik ürünü şarj ettiğine ancak gözlem ve birçok araştırmaya göre en çok kullanıldığı alanın cep telefonları olduğuna değinen ERPA Genel Müdürü Nihat Erdal; “Zaten akıllı telefonların neredeyse bilgisayar işlevi gördüğü bir dönemdeyiz.  Büyümeler de paralellik taşıyor. Ne kadar çok cep telefonu / akıllı telefon kullanıcısı varsa harici şarj ünitelerinin satışları da belirli bir oranda benzerlik gösteriyor. Türkiye’deki 11 milyonluk akıllı telefon pazarının yüzde 13’lük bir büyümeye sahip olması öngörülmekte bu dönemde. Biz ise 2015’te ROMOSS için yüzde 100 büyüme ile 100 bin adet satış hedefliyoruz. Dünyanın giderek daha da mobil olmayı gerektirmesi harici şarj ünitelerinde de satış ivmesini yükseltiyor elbette” dedi. ROMOSS markalı ürünlerin gerek perakende zinciri teknoloji mağazaları gerekse operatör bayileri üzerinden satıldığını dile getiren Erdal; “Raporlara baktığımızda ürünler arasında ciddi satış farklılıkları yok. Ancak en çok satılanlara baktığımızda Sailing serisinden 5200 mAh ile 7800 mAh gücündeki ürünlerinin olduğunu görüyoruz. Ayrıca perakende satış kanalların yanı sıra; ürünün kalitesi, tasarımdaki şıklık ve rakiplerine göre fark yaratan diğer özellikleri sebebiyle markamız büyük kurumsal firmaların değerli iş ortakları ve müşterileri için değerlendirdiği bir hediye alternatifi olarak da ciddi rağbet görmekte ki bundan çok memnunuz” dedi. Türkiye’deki ilk yılını geride bırakan marka, beyaz renk ve ergonomik tasarımıyla da şıklık sunuyor.   Marka, inovatif ve en ileri şarj teknolojilerini uygulayarak ürettiği yüksek kaliteli ürünler ve servis hizmeti ile dünya çapında 40’tan fazla ülkede hak ettiği itibara ve güçlü dağıtım kanallarına sahip.  

TELKODER – İBB davasında kazanan belli oldu

0
TELKODER Başkanı Yusuf Ata Arıak
TELKODER Başkanı Yusuf Ata Arıak
İstanbul’da fiber İnternet hizmeti vermek üzere altyapı çalışmaları yapmak isteyen firmaların önündeki en büyük engellerden biri İstanbul 8. İdare Mahkemesi’nin aldığı kararla kalktı. Diğer belediyelerin uygulamalarına karşı emsal olarak gösterilebilecek olan kararda ilgili tarifenin geçiş hakkı ücretini belirleyen miktara ilişkin kısımları keyfi/fahiş artırımlar yapılamayacağı gerekçesiyle iptal edildi. Bu karar başta İstanbul olmak üzere tüm Türkiye’de fiberin yaygınlaşması için daha uygun bir ortam oluşmasına katkı sağlayacak. TELKODER’in İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden aldığı verilere bakıldığında, İstanbul’da kazı izni verilen fiber optik metrajları 2008’den 2014’e kadar büyük ölçüde düşmüş görünüyor. 2008 yılında İstanbul’da 678 kilometre fiber şebeke döşenmişken bu uzunluk 2014 yılında sadece 17 kilometre… Bu sonucun ortaya çıkmasında; verilmeyen kazı izinleri kadar, fiber kablo döşenmesi için İBB’nin talep ettiği yüksek ücretlerin de etkisi bulunuyor. İstanbul 8. İdare Mahkemesi’nce alınan kararların detayları şu şekilde sıralanıyor; – Tarifenin Açıklamalar kısmındaki 2. maddede yer alan “Belediye bu tarife kapsamındaki tesis ve altyapıları kullandırıp kullandırmamakta serbesttir. Bundan kaynaklanan tasarruf ve uygulamalarından sorumlu tutulamadığı gibi, işletmeci/kurum/operatörlerce bu konuda herhangi bir hak iddia edilemez.” İfadesi, 5809 sayılı Kanun’un ihlal edilerek geçiş hakkı talepleri konusunda İBB’nin kendisine ayrıcalıklı bir yetki alanı oluşturduğu ve sınırsız bir takdir yetkisi alanı oluşturduğu gerekçesiyle iptal edilmiştir. – Tarifenin Açıklamalar kısmındaki 4. maddesinde yer alan “İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi tarafından 2014 ve takip eden diğer yıllarda yeni bir ücret tarifesi karar alınıncaya kadar aynı tarife her yıl %10 fazlası (mevzuatta aksi belirtilmediği sürece) ile uygulanır.” İfadesi, takip eden yıllarda tarife artırımının ÜFE oranında yapılabileceği, keyfi/fahiş artırımlar yapılamayacağı gerekçesiyle iptal edilmiştir. – Tarifenin Açıklamalar kısmındaki 5. maddesinde yer alan “İBB; her türlü haberleşme sistem ve ekipmanları tesis yerini ve elektronik haberleşme altyapısını kamu kurum ve kuruluşları ile İBB’ye bağlı Genel Müdürlük ve iştiraklerine iş bu tarifedeki maddelerde belirtilen ücretlerden hiçbirini almadan (ücretsiz) olarak kullandırabilecektir.” İfadesi, ayrım gözetmeme, serbest rekabet ilkelerine ve mevzuata aykırı olması nedeniyle iptal edilmiştir. – Tarifenin 14. maddesinde yer alan “Altyapı Katılım ve Güzergah Bakım Bedelleri altyapı tesisini kuran işletmeci veya kuruma ödenmesi gereken ücretlerdir. Mevcut altyapıyı kullanmak isteyen her işletmeci alt yapı katılım bedeli olarak 2.2 tarife pozunun 1/2 veya 1/3 oranında ödeme yapar. Güzergahın tesisi işletmeci tarafından yapılmış ise altyapı kullanım bedeli, mevcut altyapının kullanımını talep eden ilk işletmecinin güzergahı tesis eden işletmeciye, mevcut altyapının kullanımı talep eden 2.,3. ve diğer işletmecilerin ise İBB’ye ödeyeceği ücretlerdir. Daha önce altyapı katılım bedeli altyapıyı tesis eden işletmeciye ödendi ise ödeme miktarı gözetilmeksizin altyapı katılım bedeli İBB’ye ödenecektir.” İfadesi, mevzuata aykırı bulunarak iptal edilmiştir.

YouTube, Twitter ve Facebook kapatıldı mı?

0
youtubeMart sonunda resmen onaylanan yeni internet yasası beraberinde sitelerin erişiminin engellenmesi kararını da getirmişti. Yeni yasanın hayatımıza getirdiği yasaklardan biri de mahkeme kararı olmaksızın sitelere erişim engelleme kararı alınmasıydı. Henüz resmi bir açıklama olmamakla birlikte bu yasağın ilk örneğiyle bugün karşılaşılmış olabilir. Şu an pek çok internet kullanıcısı YouTube ve Twitter’a erişemiyor. Buna karşın, kapatıldığı iddia edilen Facebook’a ise şu an için erişilebiliyor. Yeni yasa, belirli bir içeriğin kaldırılması için ihlalin gerçekleştiği yayıncıya uyarı yapılmasını gerektiriyor. Bu uyarıya yanıt alınamaz ya da içerik kaldırılmazsa o sitenin tamamına erişim engelleniyor. Güncelleme (14:10): Olayın ardından ilgili belgeler ortaya çıkmaya başladı. Buna göre; ilgili kararın gerekçesinde, Savcı Mehmet Selim Kiraz’a yapılan saldırıya ait fotoğrafların sosyal medyada ve çeşitli haber sitelerinde yayınlanmasına değiniliyor. İlgili içerik kaldırma talebinin yapıldığı siteler arasında Twitter, YouTube ve Facebook dışında NTV, Milliyet, Radikal, Mynet ve İnternethaber gibi popüler haber kaynakları da bulunuyor. Konuyla ilgili gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz…

ZyXEL’den yeni nesil anahtar

0
ZyXEL_xs3700-24_art_01ZyXEL, yeni duyurduğu XS3700-24 Switch ile kurumların iş süreçlerini hızlandırmaya ve güçlü ağ altyapılarını kolayca oluşturabilmelerine olanak tanıyor. Yeni ürün sayesinde özellikle küçük ve orta ölçekli işletmelerin ihtiyaç duyduğu üst düzey kurumsal özellikler tek bir cihaz içerisinde sunulmuş oluyor. Yeni 10 Gigabit L2+ yönetilebilir switch XS3700-24, dayanıklı malzemeden geliştirilen tasarımı, üzerinden bulunan 8 adet 10G Base-T, 10 Gigabit uplink için 12 SFP+ ve 4 adet 10G combo konfigüre edilebilir portları ile kurumların yüksek performans ve geniş cihaz desteğine çözüm sağlıyor. Özellikle yüksek bant genişliği gerektiren ses ve video iletiminin çok yapıldığı, bulut uygulamalar üzerinden sürekli veri transferinin gerçekleştirildiği ağ altyapılarından IEEE 802.11ac gibi gelişmiş network standartlarının kurulması ve artan bant genişliği ihtiyacının karşılanması için yeni nesil cihazlara olan ihtiyaç artmaya başlıyor. Sunucu sanallaştırma ve tekilleştirmeyi desteklemek için 10G hat hızı performansını destekleyen, ZyXEL One Network özelliği sayesinde daha akıcı bir ağ altyapısı oluşturabilen XS3700-24, küçük ve orta boy ölçekli işletmelerin ağlarını kurumsal sınıfa terfi ederek genişleyen teknoloji ve altyapı ihtiyaçlarına tam çözüm sağlıyor. Layer 2 ağ yönetim fonksiyonları ile Layer 3 temel ve statik policy yönlendirme yeteneklerine ek olarak XS3700-24 aynı zamanda IPv4 ve IPv6 özellikleri için çift yığın kabiliyetine sahip olarak geliyor. XS3700-24’ün tam donanımlı IPv6 özellikleri, küçük ve orta boy işletmelerin yalnızca bugün değil gelecek ihtiyaçları için de çözüm sunarken, ekstra yatırım maliyetlerini de ortadan kaldırıyor. İşletmelerin hızla dijital verilere ihtiyaçları artarken, ağ altyapısında gerçekleşecek bir kesintiye olan tahammülleri de azalıyor. ZyXEL’in NSPOF (no single point of failure) yaklaşımı ile sunduğu yeni switch XS3700-24, kesintisiz çalışmayı sağlamak için ekstra özellikler ile birlikte geliyor. XS3700-24’ün güç birimi ve fan modülleri cihaz çalışırken bir başka 3700 serisi switch’in yedek parçaları ile değiştirilebiliyor. Buna ek olarak hem önde hem de arkada bulunan hava çıkış kanalları sayesinde maksimum soğutma sağlanmış oluyor. XS3700-24’ün sahip olduğu VRRP (Virtual Router Redundancy Protocol) yazılım protokolü, ve çift imaj özelliği, yönetim veya bakım zamanında bile ağ altyapısının sorunsuz bir şekilde çalışmaya devam etmesine olanak tanıyor. ZyXEL’in yeni switch’i XS3700-24’ün sunduğu benzersiz esneklik ve performansa ek olarak kullanıcılara çok daha basit bir arabirim içerisinde yönetim seçenekleri sunuyor. XS3700-24’ün komut arabirimi, birden çok switch’in konfigüre edilebilmesine imkan tanıyor ve ZyXEL’in yönetilebilir switch serisi ile uyumlu bir şekilde çalışıyor. ZyXEL One Network bağlantısı ve ZyXEL ZON Utility ile birlikte ağ yöneticileri tek bir platform üzerinden ağ üzerindeki tüm cihazların konumlarını belirleyebiliyor, IP atayabiliyor, tekrar başlatabiliyor ve switch’ler üzerinde firmware terfileri gerçekleştirebiliyorlar. ZyXEL One Network’ün sunduğu akıllı bağlantı özellikleri sayesinde XS3700-24 ağ üzerinde bulunan tüm diğer ZyXEL cihazlarını ve Link Layer Discovery protokolünü destekleyen aygıtları bulabiliyor. Böylece yöneticiler ağ üzerinde bulunan tüm cihazları tek bir noktadan yöneterek iş gücünden tasarruf sağlıyor.  

Vodafone’dan girişimci kadınlara destek

0
Kadınların sosyal ve ekonomik hayattaki varlıklarını artırmak için “Girişimcilikte Önce Kadın Projesi” başlıyor. Ürettiği ürünleri gelir getirici bir faaliyete dönüştürmek isteyen kadınları bilgi iletişim teknolojilerinin sunduğu imkânlarla tanıştırarak, kadınların ekonomik hayata katılımlarını ve girişimcilik kapasitelerini artırmak amacıyla TC Milli Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü (HBÖGM), Türkiye Vodafone Vakfı ve Türkiye Bilişim Vakfı (TBV) işbirliğiyle hayata geçirilen “Girişimcilikte Önce Kadın” projesinin duyurusu, Millî Eğitim Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Muhterem Kurt, Vodafone Türkiye CEO’su Gökhan Öğüt ve Türkiye Bilişim Vakfı Başkanı Faruk Eczacıbaşı’nın katılımlarıyla gerçekleştirilen toplantı ile yapıldı. Proje kapsamında 10 ilde 100 danışman yoluyla 10.000 kadının, halk eğitim merkezlerinde bilgi iletişim teknolojileri ve girişimcilik üzerine eğitim almaları sağlanacak. Eğitim alan kadınlar, kendileri için özel olarak oluşturulan oncekadin.gov.tr adresindeki dijital mağaza üzerinden ürünlerini satışa sunarak, el emeklerini kazanca dönüştürebilecek. Millî Eğitim Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Muhterem Kurt, açılış konuşmasında şunları söyledi: “Kadınların sosyo-ekonomik olarak güçlendirilmesi düşüncesiyle hayata geçirilen ‘Ürün Satış Portalı’ndan daha fazla kadının yararlanmasını sağlamak amacıyla, Millî Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü iş birliğiyle kadınların ürettikleri el emeği ürünleri web üzerinden pazarlamaları için gerekli alt yapı oluşturulmuştur. Bu kapsamda halk eğitimi merkezlerinde yetiştirilen danışmanlar aracılığıyla kursiyerlere dijital ve mobil teknolojiler, pazarlama, mali yükümlülükler, iletişim becerileri ve girişimcilik konularında eğitimler gerçekleştirilecektir. 10 ilimizde başlatılan projenin daha sonra ülke geneline yaygınlaştırılması öngörülmektedir. Proje kapsamında yetiştirilen 100 danışman aracılığıyla 10.000 kadına girişimcilik konusunda eğitimler verilecek sonrasında başarılı kursiyer ve kurumlar ödüllendirilecektir. Proje özellikle ev hanımlarının aile yaşantılarından fedakârlık yapmadan ev ekonomilerine katkı sağlaması ve üreten kadınlarımıza yeni fırsatlar sunmak üzere yapılandırılmıştır. Ayrıca proje kadınların halk eğitimi merkezlerindeki ücretsiz eğitim fırsatlarını tanımasına öncülük ederek hayat boyu öğrenme faaliyetlerine kadınların katılımını desteklemektedir. Bu nedenle projenin geliştirilmesinde ve uygulanmasında emeği geçen herkese teşekkür eder, çalışmalarında başarılar dilerim.” Gökhan Öğüt: “10 bin kadının emeği, gelire dönüşecek” Vodafone Türkiye CEO’su Gökhan Öğüt, şu şekilde konuştu: “Türkiye’nin bölgesel ve küresel güç olma yolunda belirlediği hedeflerin gerçekleşmesi, kadınların ekonomiye aktif katılımının artırılmasına bağlı. Vodafone Türkiye olarak, bu inançla; kadınların üretime katılan, ekonomik ve sosyal yaşamda eşit, kendi ayakları üzerinde durabilen bireyler olabilmeleri için üzerimize düşüne görevleri yerine getirmeye özen gösteriyoruz. Dijital dönüşümde toplumsal değişimin ve gelişimin öncüsü olmak için gerçekleştirdiğimiz sosyal ve hizmet yatırımlarımızda kadınlar önemli bir yere sahip. Türkiye Vodafone Vakfı çatısı altında geliştirdiğimiz projelerin odağını da kadınlar oluşturuyor. Girişimcilikte Önce Kadın Projesi ile kadınlarımızın girişimcilik kapasitelerini farklı eğitim programları ile artırmayı ve el emeği göz nuru ürünlerinin satışını mobil iletişim ve internet teknolojilerinin sunduğu imkanlarla kolaylaştırmayı hedefliyoruz. Proje kapsamında ulaşmayı hedeflediğimiz 10.000 kadının alacağı teorik ve uygulamalı bilgilerin, hobi olarak başladıkları birçok çalışmayı gelir getirici bir faaliyete dönüştüreceğine ve kendi kişisel başarı hikayelerini oluşturacağına inanıyoruz.” Girişimcilik ve teknoloji eğitimleri verilecek Projenin ilk aşamasında 100 danışman öğretmen, uzman eğitmenler tarafından, bilgi teknolojileri ve girişimcilik konularında eğitim alacak. Eğitimi tamamlayan öğretmenler, Nisan ayı itibariyle Ankara, Antalya Bursa, Diyarbakır, Elazığ, Eskişehir, Giresun, İstanbul, İzmir ve Samsun’da bulunan halk eğitim merkezlerinde 100’er kadına eş zamanlı olarak eğitim verecekler. Sertifikalı eğitim olarak tasarlanan ve Mayıs ayının sonuna kadar tamamlanması hedeflenen eğitimler; bilgi iletişim teknolojileri ve girişimcilik alanlarında uygulamaya yönelik, kolay anlaşılır ve kısa içerikler barındıracak. Eğitim alan kadınlar, proje kapsamında özel olarak oluşturulan oncekadin.gov.tr adresindeki dijital mağaza üzerinden ürünlerini satışa sunabilecek. Başarılı projeler ödüllendirilecek Eğitimler tamamlandıktan sonra ortaya çıkan projeler Girişimcilikte Önce Kadın Ödülleri kapsamında da değerlendirilecek. Başvuruların değerlendirilmesinde, katılımcıların proje öncesindeki durumları, projeyle yaşanan değişim, proje sonrasına yönelik beklentileri dikkate alınacak. Proje tarafı yetkililerinden oluşan danışma kurulu tarafından yapılacak değerlendirme sonucu en başarılı 5 kadına ödül verilecek. Birinciye 10.000 TL, ikinciye 7.500 TL, üçüncüye 5.000 TL ve iki kişiye jüri özel ödülü olarak 2.000 TL olmak üzere para ödülü verilecek. Ayrıca, 300 kadının KOSGEB uygulamalı girişimcilik eğitimlerinden yararlanabilmeleri sağlanacak. Projeye dahil olan 10.000 kadının tamamı katılım sertifikası alacak.