SDN NETWORK
Donald Trump TikTok’u yasaklayacağını açıkladı
Ve Trump ile TikTok arasındaki kavganın son perdesi de açılıyor.
TikTok’u Çin için casusluk yapmakla suçlayan Trump, ABD’de tüm kamu personeline TikTok kullanmayı yasaklamıştı. Yetmemiş ABD’nin müttefiki olan ülkeleri de TikTok’a sınırlama getirmeye zorlamıştı. Bu nedenle Hindistan TikTok’u yasaklamış, Japonya TikTok’u yasaklama konusunu görüşmeye almış, Avrupa’da da bazı ülkeler TikTok’un casusluk iddialarını soruşturmaya başlamıştı.
Ford otonom sürüş verilerini paylaşıyor
ABD’li otomotiv devi Ford, yıllarca çalışmaya bedel otonom sürüş verilerini açık kaynak olarak paylaşmaya karar verdi.
Otonom sürüş teknolojisi standartlaşmalı
Ford’un hedefi, otonom sürüş teknolojilerini daha yaygın ve güvenli şekilde geliştirilmesini sağlamak.
Böylece farklı otonom sürüş teknolojileri geliştiren teknoloji şirketleri Ford’un gelişmiş alt yapısı ile elde ettiği veriler üzeriden yeni teknolojik gelişmeler elde edebilecekler.
Ayrıca, otonom sürüş tekolojisinde bir standartlaşmanın oluşması da gerekiyor. Ford ve Waymo gibi şirketlerin, verilerini açık kaynak haline getirmesi, bu amaca hizmet edecek.
GM Super Cruise şehir içi yollarda çalışacak
Otomotiv devi General Motors’un otonom sürüş sistemi Super Cruise bugüne kadar şehirler arası yollarda ve çevre otoyollarında çalışıyordu.
Otonom sürüş çağı
Şirket şimdi, bu otonom sürüş yeteneğinin, belli başlı şehirlerin, şehir içi yollarında çalışması için uğraşıyor.
Yeni özellik Ultra Cruise ismini alacak ve otomobillerle beraber opsiyonel olarak satılacak. Böylece Tesla’nın AutoPilot özelliğine de rakip olacak.
Şirketin planlarına göre, Super Cruise özelliği de markanın 22 modelinde 2023 yılında standart olacak.
Trump ByteDance’ı TikTok’u satmaya zorlayacak
ABD’nin TikTok’la imtihanında yeni bir sahne açılıyor.
Başkan Trump’ın Çin’e karşı açtığı ticaret savaşının ardından hızla yükselen ve ABD’li sosyal medya servislerinin tahtını tehdit eden Çinli TikTok, Trump’ın hedefleri arasında yer alıyordu.
ByteDance yöneticilerine tutuklama tehdidi
TikTok’u Çin için casusluk yapmakla suçlayan Trump yönetimi, ülkede kamu görevlilerine TikTok kullanmayı yasaklamıştı. ABD’li Facebook da TikTok’u satın almak için yaptığı tüm tekliflere red cevabı almıştı. Trump yönetimi şimdi Microsoft’un devreye girerek ByteDance’ı TikTok’u satmaya ikna etmesini istiyor. Bunun için de ByteDance yöneticilerini farklı yaptırımlarla satışı kabul etmeye zorlayacaklar gibi görünüyorlar. Microsoft’un halihazırda ByteDance yöneticileri ile görüşmeye başladığı da vurgulanıyor. ByteDance yöneticileri geçtiğimiz aylarda yaptığı açıklamada, TikTok’u eninde sonunda Amerikalılara satmak zorunda kalacaklarını, aksi halde Çin sınırları içinden çıkıp seyahat edemeyecek derecede ABD’nin hedefine dönüşeceklerini tahmin ettiklerini açıklamışlardı. ABD; 2018 yılında, Çin adına casusluk yapmakla suçladıkları Huawei şirketinin kurucusunun kızını bir toplantı için geldiği Kanada’da tutuklatmıştı. Meng Wanzhou halen ABD’de tutuklu bulunuyor ve çok ağır suçlamalarla yargılaması devam ediyor. ByteDance yöneticileri de aynı sonla karşılaşmaktan çekiniyorlar.Twitter’ı Tampa’lı bu genç mi hack’ledi?
Twitter’da eski ABD Başkanı Obama, Elon Musk ve Bill Gates dahil, çok sayıda ünlü ve zengin insanı hack’leyerek kişisel hesaplarından Bitcoin isteyen hacker’lara yönelik operasyon meyvesini veriyor mu?
17 yaşında, dünyanın en güçlü dijital güvenlik sistemlerini kırdı
FBI, ABD Tampa’da Graham Clark isimli genci Twitter saldırısını gerçekleştirdiği suçlamasıyla tutuklayarak parmaklıklar arkasına koydu. Bölge savcısı genç için 30 farklı suçlamada bulundu ve genci, bu siber saldırının arkasındaki “beyin” olarak tanımladı. 17 yaşındaki gencin savunması henüz alınmadı ancak mahkeme sürecinin dünyada en çok ilgi gösterilen haberlerden biri olacağı tahmin ediliyor. Öte yandan Graham Clark’ın saldırıyı gerçekleştiren beyin olduğu iddiası doğruysa, CIA gibi istihbarat ajanslarının genci kendileri için çalışmaya ikna etmeye çalışacağı da düşünülüyor. Graham Clark, yeni bir Kevin Mitnick olabilir mi? Bunu önümüzdeki dönemde göreceğiz.Apple dijital servisleri ile rekor kırıyor
Apple dijital servisleri ile koronavirüs döneminde gelir rekoru kırmaya devam ediyor. Kullanıcıların daha fazla çevrimiçi olması ile Apple bu dönemi başarıyla atlatıyor.
Apple dijital servisleri ile büyüyor
Koronavirüs salgınının başlangıç döneminde, hayat neredeyse durma noktasına gelmişi. Ancak teknoloji sektörü, bu zorlu süreci başarılı bir şekilde yönetmeye devam ediyor. Sektörün en büyüklerinden olan Apple, bu dönemde özellikle dijital servisleriyle büyüme gösterdi. İkici çeyrek sonuçlarına göre Apple toplamda 59.6 milyar dolar gelir elde etmeyi başardı. Bununla birlikte şirketin faaliyet kârı 13 milyar dolar, net kârı ise 11 milyar dolar oldu. Her iki kâr kaleminde de artış yaşanması, şirketin başarılı bir tablo izlediğini gösteriyor. Apple’ın en fazla gelir elde ettiği iPhone satışları düz bir çizgi izledi ve 26.4 milyar dolar seviyesinde kaldı. Evden çalışma döneminde yaşanan artış ise Mac satışlarına olumlu yansıdı. Yüzde 20 civarında artış gösteren Mac satışları 7 milyar dolara ulaştı. iPad satışlarındaki yüzde 30 artışla, 6.5 milyar dolar gelir elde edildi. Dijital servisleriyle ön plana çıkmayı başaran Apple; Apple News+, Apple TV+, Apple Music gibi hizmetleriyle başarılı bir tablo çizdi. Şirketin dijital servislerinden ikinci çeyrekte elde ettiği gelir 13.1 milyar dolar oldu. Bu da Apple için yeni bir rekor anlamına geliyor. Şirketin gelirlerinin yüzde 20’lik bölümünü oluşturan bu servislerde, büyümenin devam etmesi bekleniyor.En popüler programlama dili Python oldu
Yazılım ve programlama, günümüzün en popüler alanları arasında yer alıyor. IEEE Spectrum verilerine göre, en popüler programlama dili Python oldu.
En popüler programlama dili araştırması
Programlama dilleri aslında uzun bir süredir hayatımızda olmalarına rağmen, 2000’li yıllar bu alanda adeta bir dönüm noktası oldu. Programlama dilleri arasında da kıyasıya bir rekabet bulunuyor. 1990’lı yıllardan bu yana hayatımızda olan Python ise şu anda altın çağını yaşıyor diyebiliriz. Farklı veri tabanları ve geliştiriciler aracılığıyla yapılan IEEE Spectrum araştırmasında, günümüzün en popüler programlama dilleri listesinde Python lider oldu. Toplamda 100 puan ile liderlikte bulunan Python , web geliştirme ve yapay zeka çalışmalarının trend haline gelmesiyle yükselişini sürdürdü. Ayrıca diğer programlama dillerine kıyasla kısmen daha kolay olması da Python’ı öne geçirdi. Python’ın ynı sıra 95.3 puan alan Java listede ikincisi sırada yer aldı. Javayı takip eden C ise listenin üçüncü sırasında kendisine yer buldu. Bununla birlikte JS, Matlab ve Swift dilleri listede ilk 10’da yer alarak önemli bir başarıyla imza attı.Intel ve Google güçlerini birleştirdi: Mobil cihazlarla hava durumu tahmini
İşlemci devi Intel ile arama motoru devi Google, ClimaCell hava durumu tahmini projesi için bir araya geldi. Massachusetts Teknoloji Enstitüsünden (MIT) mezun olan 3 öğrencinin tasarladığı bu iş modeli mobil cihazlardan yararlanıyor.
5 yıllık firma, hava durumu tahmini yapmak için topladığı verileri 2. Nesil Intel Xeon Scalable işlemcileri sayesinde daha verimli bir şekilde analiz edebilecek. Kendisinin uygulama programlama arayüzü (API) Google’ın bulut teknolojisi ile uyumlu (entegre) bir şekilde çalışacak.
Bu iş ortaklığı aracılığı ile elde edilen yüksek performanslı bilgi işlem teknolojileri, yapay zekânın da yardımıyla veri kümelerinin ClimaCell’in bünyesinde barındırılması için kullanılacak. Intel tarafından yayımlanan basın açıklamasında adı belirtilmeyen bir hava yolu şirketinin, ClimaCell sayesinde aylık 50 bin dolar tasarruf ettiği belirtildi.
Intel, bu projedeki rolünü mikro hava modellemeleri ve mikro hava durumu tahminleri için çok önemli olan yazılımsal desteği vermek olarak açıkladı. ClimaCell, bu projenin devam ettirilebilmesi için ihtiyaç duyduğu yüksek performanslı araçlara Intel’in yardımıyla ulaşabileceğini düşünüyor.
ClimaCell hava durumu tahmini projesi hakkında neler düşünüyorsunuz?
Spotify ikinci çeyrek raporu yayınlandı
ClimaCell hava durumu tahmini projesi hayata geçirildi
2015 yılında kurulan Amerikan hava durumu teknolojisi şirketi, kablosuz iletişim ağlarını hava durumu sensörleri olarak kullanıyor. Gerçek zamanlı tahminlerde bulunmak üzere tasarlanan bu proje Intel ile Google’ın ilgisini çekmeyi başardı. Mobil cihazlarda bulunan bağlantı kalitesi havadaki nem oranından etkileniyor. Buradan yola çıkarak bir iş modeli kuran MIT mezunları, bundan böyle Google’ın veri toplama ve depolama adına kullandığı bulut teknolojisinden yararlanacak. Intel’in Xeon Scalable işlemcileri Google’ın bulut servisine yardımcı olacak. Bu üç şirket, dünyanın en ayrıntılı mikro hava durumu verilerini elde etmeye çalışacak ve bu konuda hiçbir hata yapmamaya özen gösterecek. Kablosuz sinyaller, İnternet’e bağlı olan otomobiller, uçaklar, uçangözler (drone) ve en az iki cihazın birbiri ile iletişim kurmasını sağlayan IoT teknolojileri, ClimaCell’in en büyük veri kaynakları olarak nitelendiriliyor.
5 yıllık firma, hava durumu tahmini yapmak için topladığı verileri 2. Nesil Intel Xeon Scalable işlemcileri sayesinde daha verimli bir şekilde analiz edebilecek. Kendisinin uygulama programlama arayüzü (API) Google’ın bulut teknolojisi ile uyumlu (entegre) bir şekilde çalışacak.
Bu iş ortaklığı aracılığı ile elde edilen yüksek performanslı bilgi işlem teknolojileri, yapay zekânın da yardımıyla veri kümelerinin ClimaCell’in bünyesinde barındırılması için kullanılacak. Intel tarafından yayımlanan basın açıklamasında adı belirtilmeyen bir hava yolu şirketinin, ClimaCell sayesinde aylık 50 bin dolar tasarruf ettiği belirtildi.
Intel, bu projedeki rolünü mikro hava modellemeleri ve mikro hava durumu tahminleri için çok önemli olan yazılımsal desteği vermek olarak açıkladı. ClimaCell, bu projenin devam ettirilebilmesi için ihtiyaç duyduğu yüksek performanslı araçlara Intel’in yardımıyla ulaşabileceğini düşünüyor.
ClimaCell hava durumu tahmini projesi hakkında neler düşünüyorsunuz? Spotify ikinci çeyrek raporu yayınlandı
Çevrimiçi müzik sektörünün en büyük Spotify ikinci çeyrek raporunu yayınladı. Kademeli normalleşme ile Spotify, toparlanma sürecine girdi.
Spotify ikinci çeyrek sonuçları
Koronavirüs önlemleri kapsamında, neredeyse tüm dünyada vatandaşlar evlerinde eskiye kıyasla çok daha fazla vakit geçirmeye başladı. Bu da kullanıcıların daha çok dışarıda müzik dinlemek için kullandığı Spotify’ın istatistiklerine olumsuz yansıdı. Ancak ikinci çeyrekte tüm dünyada yaşanana kademeli normalleşmeyle birlikte Spotify da toparlanma sürecine girdi. Spotify’ın yayınladığı ikinci çeyrek sonuçları, şirketin mali sonuçlarının yanı sıra yaşadığımız normalleşme sürecine de ışık tutuyor. İkinci çeyrek sonuçları ile koronavirüs öncesi kıyaslandığında, araç içi dinlemede yaklaşık yüzde 10’luk bir gerileme olduğu görülüyor. Bu da kademeli normalleşmede araç ile seyahatin neredeyse eski haline döndüğünü gösteriyor. Aylık aktif kullanıcı sayısı 300 milyonu bulan Spotify, şu anda 138 milyonluk Premium kullanıcıya sahip. bu da uygulama için önemli bir kilometre taşının daha aşıldığını gösteriyor. Ayrıca kullanıcıların yüzde 21’inin, Spotify’ı oynatma listelerinden yararlanmak için kullandığı görülüyor. Gelir ve kullanıcı sayısı bakımında artış yaşayan Spotify, salgının getirdiği belirsizlikten kısmen kurtulmuş durumda. Ancak aile ve grup şeklindeki kullanımlar, şirketin kullanıcı başına elde ettiği ortalama gelirin düşmesine neden olmuş durumda.Samsung ikinci çeyrek sonuçları açıklandı
Koronavirüs döneminde teknoloji sektörü, başarılı bir tablo çizdi. Samsung ikinci çeyrek sonuçları ile beklentilerin ötesine geçmeyi başardı.
Samsung ikinci çeyrek sonuçlarında büyüdü
Koronavirüs salgının başlangıcında, hayat neredeyse durma noktasına gelmişti. Üretim ve tüketimin durma noktasına gelmesi, birçok şirketi zor durumda bırakmıştı. Ancak teknoloji sektörü, toparlanma sürecini hızlı bir şekilde atlattı diyebiliriz. Samsung tarafından yayınlanan ikinci çeyrek raporuna göre toplamda 43,55 milyar dolar gelir elde edildi. Bu dönemde büyük ölçekli bir düşüş bekleyen Samsung, geçen yıla ve geçen çeyreğe göre yaklaşık yüzde 6-7 oranında düşüş yaşadı. Salgın nedeniyle çok daha büyük bir düşüş bekleyen Samsung, beklentilerin ötesine geçerek başarılı bir performans sergiledi diyebiliriz. Smasung’un ikinci çeyrekteki faaliyet kârı ise 6,8 milyar dolar oldu. Özellikle de şirketin yarı iletken, mobil ve panel bölümünde yaşanan büyüme, Samsung’un başarılı bir tablo izlemesini sağladı. Akıllı telefon bölümünde yaşanan yüzde 20’lik düşüş, bu birimler tarafından tolere edildi. Evden çalışma sistemindeki yoğunluk, sunuculara aşırı yüklenme gibi olaylar DRAM tarafının da hareketlenmesine neden oldu.GMC elektrikli Pickup tanıttı
Elon Musk’ın elektrikli Pickup’una önemli bir rakip geliyor. Köklü otomobil üreticisi GMC, Tesla’nın elektrikli Pickup modeline rakip olacak yeni bir Pickup’ın teaser’ına başladı.
Yük taşımak için elektrikli motor yeterli
1000 HP gücünde olacağı ve 0’dan 100 km hıza saniyede çıkacağı vurgulanan elektrikli Pickup ile aynı platformu paylaşan bir de SUV olacak. GMC şimdilik aracın sadece gölgede kalmış bir fotoğrafını paylaşırken, fotoğrafın altında çıkış tarihi olarak 2021 Sonbaharı işaret ediliyor.Toyota batarya sektöründe büyümeyi hedefliyor
Toyota batarya sektörüne yönelik yeni bir planlama yapılıyor. Elektrikli otomobil sektöründe büyümeye devam eden şirket, 2025 yılını hedefliyor.
Toyota batarya sektöründe 2025’i hedefliyor
Tesla ile birlikte büyük bir ivme kazanan elektrikli araç sektörü, Renault ve Toyota gibi devlerle büyümeye devam ediyor. Yeni modelleriyle birlikte sektörde güçlü bir şekilde yer alan Toyota, batarya üretiminde de kendisine yeni hedefler belirliyor. 2020 Yaz Olimpiyatları’nda katı hal bataryaların kullanıldığı LQ Concept model arasını sergilemeyi planlayan Toyota, koronavirüs salgını nedeniyle erteleme kararı almıştı. Bu ertelemeyle ayrıca batarya teknolojisinde de iyileştirmelerin yapılması kararlaştırılmıştı. Toyota yöneticilerinden Keiji Kaita, batarya tasarımlarında önemli ilerlemeler kaydettiklerini ve neredeyse mükemmel özelliklere sahip olduğunu duyurdu. Bu katı hal bataryalar ile bir elektrikli aracı 15 dakika gibi çok kısa bir sürede tamamen şarj etmenin mümkün hale geleceği de belirtildi. Batarya kapasiteleri henüz belirtilmedi ancak katıl hal bataryaların elektrikli araçların menzilini 2 katına çıkaracağı vurgulanıyor. Kaita, tanıtım ve üretimde büyük sorunlar yaşanmasına rağmen 2025 yılı itibariyle katı hale batarya üretime başlayacaklarını belirtiyor. İlk etapta lityum iyon bataryalardan pahalı olacak bu bataryaların üretiminin sınırlı olacağı da vurgulanıyor.Akıllı gözlük şirketi North faaliyetlerini durduruyor
Google tarafından satın alınan akıllı gözlük şirketi North faaliyetlerini durduruyor. Nort, müşterileriyle iletişime geçerek mağduriyetlerin önüne geçecek.
Akıllı gözlük şirketi North, Google tarafından satın alındı
Akıılı gözlük sektörü, gelecek için büyük umutlar vadetse de henüz beklenilen seviyeye ulaşılamadı. Özellikle de Google ve Apple ürünleri ve satın alımlarıyla bu alanda ciddi bir yatırım yapmaya devam ediyor. Son olarak North isimli bir akıllı gözlük şirketini satın alan Google, bu alanda yenilikçi çalışmalara imza atmaya hazırlanıyor. 20212 yılında kurulan, Intel ve Amazon gibi devlerden yatırım almayı başaran North, bu satın almayla birlikte faaliyetlerini durdurma kararı aldığını açıkladı. Artık Google bünyesinde faaliyet gösterecek olan girişim, 31 Temmuz itibariyle eski tüm faaliyetlerini durduruyor. Şirket içinde büyük emek harcanan Focals 2.0 projesi de bu satın almayla iptal edilmiş durumda. North şirketine ait Focals gözlüklerin tüm akıllı fonksiyonları da faaliyetlerle birlikte durdurulacak. Ancak North, müşterilerin bu konuda mağduriyet yaşamamaları için geri ücret ödemesinde bulunacak. Önümüzdeki günlerde, müşterilere para iadelerinin tamamının yapılacağı da bildirilmiş durumda. Google’ın North şirketini satın almasıyla, akıllı gözlük sektörüne yönelik yeni ürün veya teknoloji duyurması da pek sürpriz olmayacak diyebiliriz.Microsoft Family Safety uygulaması yayınlandı
Microsoft Family Safety uygulaması ile ebeveynlerin, çocuklarıyla daha net bir şekilde ilgilenebilmesini hedefliyor. Family Safety ebeveynler için önemli bir kontrol mekanizması sağlıyor.
Microsoft Family Safety uygulaması özellikleri
Teknoloji dünyasının dev ismi Microsoft, yenilikçi uygulamalarıyla kullanıcılara büyük kolaylıklar sağlıyor. Microsoft’un bu amaçla geliştirdiği son uygulamalardan biri de Family Safety oldu. Test aşamasını başarıyla tamamlanan Family Safety, kararlı sürümüyle kullanıcıların beğenisine sunuldu. Özellikle de ebeveynler için geliştirilen Family Safety ebeveynlere, çocuklarının teknolojiyle ne kadar vakit geçirdiklerini kontrol etme imkanı veriyor. Çocukların telefonu, tableti hatta Xbox gibi cihazlarıyla bağlantılı çalışan Family Safety ile ebeveynler, çocukların bu cihazlarda geçirdikleri sürelere sınırlama koyabiliyor. Tüm cihazlarla senkronize bir şekilde çalışan uygulamanın özellikleri sınırlama koymakla bitmiyor. Filtreleme özelliği de bulunan uygulamayla ebeveynler, çocuklarının internet aramaları için filtreleme yapabiliyor. Böylelikle çocuklar, sadece ebeveynlerinin izin verdiği siteleri ziyaret edebilecek. Ayrıca uygulama ile çocukların harcama yapmaları kilitlenebiliyor ve ebeveynlerin sürpriz faturalarla karşılaşmasının önüne geçilebiliyor.YouTube Kids ücretsiz yapımlara devam ediyor
Çocuklar için hizmet veren YouTube Kids ücretsiz yapımlarının sayısının artırıyor. 100 farklı film ve yapım artık ücretsiz bir şekilde kullanıma sunulacak.
YouTube Kids ücretsiz içeriklerini artırıyor
Video paylaşım platformlarının en büyüğü olan YouTube, çocuklara yönelik bir girişimde bulunmuştu. YouTube Kids ie çocukların eğlenceli ve eğitici bir şekilde vakit geçirebilmeleri hedeflenmekteydi. 13 yaş altındaki kitleyi hedefleyen YouTube Kids, büyüme politikasını sürdürüyor. YouTube Kids ile çocukların ilgisini çekebilecek filmler ve videolar sunulurken, bunun için önemli bir hamle daha geldi. Yapılan yeni girişimle YouTube Kids’te 100 film ve yapımın daha platformla ücretsiz bir şekilde yayınlanmasına karar verdi. YouTube’un yetkili ismi Don Anderson, hem çocukların hem de ailelerin kaliteli ve orijinal filim ve yapımlardan oluşan kütüphaneye sahip olmalarını ve bunu desteklemeye çalıştıklarını söylüyor. Yayınlanacak yapımlar arasında Pocoyo, Tayo, Baby Shark, Pinkfong, The Wiggles, Maşa ile Koca Ayı, Oggy and the Cockroache gibi oldukça ünlü ve başarılı yapımlar yer alıyor. Bu yapımların 5 hafta gibi bir süre içinde platformda yayınlanacağı belirtiliyor. YouTube Kids’in en büyük eksiği olarak ise halen çok kısıtlı bir bölgede faaliyet gösteriyor olması. Şu anda ülkemizde de faaliyet göstermeyen YouTube Kids’in Türkiye’de ne zaman çalışmalara başlayacağı da merak ediliyor.Google’ın Türkiye kararı belli oldu!
Google arama motoru olarak kendini her geçen gün geliştirirken, birçok özelliği de bizlere sunuyor. Bu süreçte internet üzerinden alışveriş konusu da gelişmeye devam ediyor. Ülkemizdeki milyonlarca kullanıcı da en uygun fiyatlı ürünlerin nerede olduğunu Google üzerinden bulabilirken, satıcılar da Google alışveriş reklamları ile rekabetten sıyrılmaya çalışıyor. Fakat artık Google alışveriş reklamları Türkiye’de gösterilmeyecek!
Google alışveriş reklamları Türkiye’de gösterilmeyecek!
Yıl başında Rekabet Kurumu tarafından Google’ın alışveriş karşılaştırma servislerine eşit davranması gerektiği yönünde karar alınmıştı. Google ise bugün yaptığı açıklamayla resmi olarak Google alışveriş reklamlarının Türkiye’de gösterilmeyeceğini açıkladı. Şirket bu konuda gerekli adımı atarak çeşitli tedbirler sunduğunu, ancak Türkiye’de belirsizliğin devam ettiğini dile getiriyor. Google Türkiye’nin yapmış olduğu açıklama şu şekilde;
Bu yılın başlarında Rekabet Kurumu Google’ın Alışveriş Karşılaştırma Servislerine (AKS) eşit davranması yönünde bir karar verdi. Yanıt olarak, Rekabet Kurumu’na (RK), satıcılardan Alışveriş reklamlarının gösterilebilmesi için AKS’lere Google Alışveriş’le aynı fırsatı sağlayacak ve Alışveriş reklamlarının ürün kalitesini hem kullanıcılar hem de satıcılar için sürdürülebilir kılacak bir dizi tedbir sunduk.
Sunduğumuz tedbirler Alışveriş reklamları için Avrupa’da 600’den fazla AKS’nin katılımıyla 3 yıldır başarıyla uygulanan tedbirlere çok benzer bir çözüm yolu içeriyor. Ancak, sunduğumuz çözüm önerilerinin Türkiye için kabul edilebilirliği şu aşamada belirsiz. Bu nedenle, faaliyetlerimizi yasal çerçevede sürdürebilmek ve müşterilerimize hazırlık yapabilmeleri için yeterli süreyi sağlamak amacıyla, maalesef 10 Ağustos 2020 tarihinden itibaren Alışveriş reklamlarını Google’ın Türkiye’deki arama sayfalarından kaldıracağız.
Bu bizim için kolay alınmış bir karar değil; bunun tüketiciler, satıcılar ve AKS’ler için daha az seçeneğe ve daha düşük kalite deneyimine sebep olacağına inanıyoruz. Uygulanabilir bir çözüm bulmak için RK ile birlikte çalışmayı sürdüreceğiz. Yılın en yoğun alışveriş aylarına yaklaşırken, bu durumun müşterilerimizin satışlarına yönelik etkisini en aza indirmek üzere onlarla birlikte çalışacağız. Tüketiciler bilgiye ulaşmak için Google Arama’yı, satıcılar da müşterilerine ulaşmak için diğer reklam formatlarını kullanmaya devam edebilecek. Bu sorunları önümüzdeki aylarda çözüme kavuşturabilmeyi ve RK ile Alışveriş reklamlarını Türkiye’ye tekrar getirebilmemizi sağlayacak bir anlaşmaya varabilmeyi umuyoruz.
CES 2021 ne zaman ve nasıl düzenlenecek? Beklenen açıklama geldi!
“CES 2021 ne zaman düzenlenecek?” sorusu için beklenen yanıt geldi. 1967 yılından beri düzenlenen Consumer Electronics Show, kapılarını her yıl ocak ayında insanlara açıyor. Türkçesi Tüketici Elektroniği Fuarı olan bu etkinliği binlerce kullanıcı merakla bekliyor.
Shapiro, bu etkinliğin tamamen dijital bir deneyim eşliğinde yönetileceğini açıkladı. Buradan hareketle, geleneksel yöntemin aksine, bütün sunumlar İnternet üzerinden yapılacak. Katılımcılar da sunumlara İnternet üzerinden iştirak edecek.
Bu yıl 171 bin ziyaretçiyi ağırlayan CES 2020, salgın döneminden önce gerçekleştirilmişti. Gary Shapiro, COVID-19 salgınının olduğu bir ortamda on binlerce kişiyi ağırlamanın güvenli olmayacağını söyledi.
Shapiro, teknolojinin insanlara öğrenme, çalışma ve deneyimleme konularında (salgına rağmen) çok yardımcı olduğunu düşünüyor. 63 yaşındaki yönetici, CES 2021’nin benzersiz bir deneyim sunacağını ifade etti. Böylece “CES 2021 nasıl düzenlenecek?” sorusunun cevabı da ortaya çıkmış oldu.
CES 2022’nin dijital bir formata gerek kalmadan düzenlenmesi bekleniyor. Eğer salgın sürecinin yarattığı tehlike ortadan kalkarsa insanlar tekrar bir araya gelecek ve eski CES formatı aynen devam ettirilecek.
Google home office çalışma sistemini uzattı
CES 2021 ne zaman ve nasıl düzenlenecek?
Nevada eyaletinin Las Vegas şehrinde düzenlenen bu organizasyon, geçen yıl 7 Ocak – 10 Ocak tarihleri arasında kullanıcılara ev sahipliği yaptı. Corona virüsü sebebi ile birçok etkinliğin iptal edilmesi insanları bir hayli üzmüştü. CES etkinliklerini yöneten Consumer Electronics Association isimli oluşumun başkanı olan Gary Shapiro, CES 2021’nin 6 Ocak – 9 Ocak tarihleri arasında düzenleneceğini açıkladı. Katılımcıları yeni bir format bekliyor.
Shapiro, bu etkinliğin tamamen dijital bir deneyim eşliğinde yönetileceğini açıkladı. Buradan hareketle, geleneksel yöntemin aksine, bütün sunumlar İnternet üzerinden yapılacak. Katılımcılar da sunumlara İnternet üzerinden iştirak edecek.
Bu yıl 171 bin ziyaretçiyi ağırlayan CES 2020, salgın döneminden önce gerçekleştirilmişti. Gary Shapiro, COVID-19 salgınının olduğu bir ortamda on binlerce kişiyi ağırlamanın güvenli olmayacağını söyledi.
Shapiro, teknolojinin insanlara öğrenme, çalışma ve deneyimleme konularında (salgına rağmen) çok yardımcı olduğunu düşünüyor. 63 yaşındaki yönetici, CES 2021’nin benzersiz bir deneyim sunacağını ifade etti. Böylece “CES 2021 nasıl düzenlenecek?” sorusunun cevabı da ortaya çıkmış oldu.
CES 2022’nin dijital bir formata gerek kalmadan düzenlenmesi bekleniyor. Eğer salgın sürecinin yarattığı tehlike ortadan kalkarsa insanlar tekrar bir araya gelecek ve eski CES formatı aynen devam ettirilecek. Google home office çalışma sistemini uzattı
Teknoloji dünyasından birçok şirket, koronavirüs nedeniyle evden çalışma sistemine geçiş yapmıştı. Google home office sistemi için yeni düzenleme yaptı.
Google home office sisteme devam edecek
Hayatımızdaki birçok rutinin değişmesini zorunlu kılan koronavirüs salgınının etkileri, uzun bir süre daha devam edecek gibi görünüyor. Bu etkiler, çalışma hayatında da görülmeye devam ediyor. The Street tarafından paylaşılan habere göre Google, evden çalışma sisteinin 2021 yılının Temmuz ayına kadar uzatma kararı aldı. 200 binden fazla çalışanı bulunun, dünyanın en büyük şirketlerinden biri olan Google’ın bu planlaması diğer şirketler için de örnek teşkil edebilir. Bir diğer dev şirket Amazon ise evden çalışma sistemine Ocak 2021’e kadar devam edeceğini duyurmuştu. Microsoft Ekim ayına kadar bu sisteme devam ederken, Twitter kalıcı bir şekilde evden çalışma sistemine devam edeceğini açıklamıştı. Facebook ise çalışanlarının 5-10 yıl içerisinde yüzde 50 oranında ofise gelebileceğini paylaşmıştı. Apple, 2021’e kadar dönüş olmayacağını duyurmuştu. Bu tip dev şirketlerin home office çalışmayı sürdürme kararı, diğer şirketleri de harekete geçirebilir.ABD Dışişleri Bakanlığı, Çin’i hedef alan yeni 5G projesini açıkladı: 5G ağları “temizleniyor”!
Çin ile ticaret konusunda rekabet etmeye devam eden ABD, 5G teknolojisi için yeni bir yaptırım stratejisini devreye soktu. Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada “Temiz 5G ağları” isimli bir projeye yer verldi.
ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, 5G teknolojisi konusunda gerekli olan ekipmanların Çin gibi güvenilir olmayan ülkelerden alınmaması gerektiğini savunuyor. Pompeo, “Temiz 5G Ağları” isimli oluşumun “Dijital Güven Standartları” (DTS) için hazırlanan kriterlere uygun olduğunu söyledi.
Stratejik ve Uluslararası Araştırmalar Merkezi (CSIS), ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından verilen bir talimat ile telekomünikasyon ekipmanları satan tedarikçileri değerlendiren bir sistem üretti. Bu sistemin üretilmesi için 25 uzman bir araya geldi.
Stratejik ve Uluslararası Araştırmalar Merkezi tarafından oluşturulan kriterlerin Avrupa Birliği Dış Yardım Sözleşme Usulleri Uygulama Kılavuzu (PRAG) ve Avrupa Birliği için hazırlanan yönergeler ile uyumlu olduğu belirtildi.
56 yaşındaki Mike Pompeo, 29 Nisan 2020 tarihinde ABD Dışişleri Bakanlığına ait olan 5G ağlarının ve bu ağları kullanan dijital diplomatik işlemlerin “Temiz Yol” isimli bir proje ile taranmasının gerekliliğinden bahsetmişti. Bu söylem, sosyal medyada Çinli firmalara bir gönderme olarak tanımlandı.
“Temiz Yol” projesinin adını “Temiz 5G ağları” şeklinde değiştiren Dışişleri Bakanı, Huawei veya ZTE tarafından üretilen hiçbir ekipmanın satın alınmayacağını ve kullanılmayacağını açıkladı. Bu ekipmanlar arasında bilgi işlem ve depolama ekipmanları da var.
Pompeo, Huawei ile ZTE’nin Çin Komünist Partisi için çalıştığını söylüyor. Donald Trump da bu iki şirketi casusluk ile suçluyor. Beyaz Saray, bu iki şirketin hamlelerine karşı en verimli güvenlik sistemlerinin kullanılacağını aktardı.
Pompeo, bu konu hakkında şu cümleleri kurdu: “Bilişim teknolojileri sektöründe güvenilir olmayan tedarikçiler, ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından kullanılan sistemlere erişemeyecek. 5G teknolojisinin sağladığı ağ trafiğinin temizlendiğinden emin olmak için “yasanın ruhunu” takip edeceğiz.”
Verilerimizi ve ağlarımızı Çin Komünist Partisinden korumak için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz. Son olarak ABD’nin bu tutumunu destekleyen ülkeler şu şekilde: İngiltere, Çekya, Polonya, İsveç, Estonya, Romanya, Danimarka, Letonya ve Yunanistan.
Siz bu konu hakkında neler düşünüyorsunuz? Sizce hangi taraf haklı? Yorumlarınızı ve görüşlerinizi bekliyoruz.
ABD 5G teknolojisi için kolları sıvadı: Temiz 5G ağları
ABD Başkanı Donald Trump ile Huawei arasındaki gerginlik, iletişim teknolojisine sıçradı. Zira yeni nesil kablosuz telefon teknolojisi adına kolları sıvayan şirketler, tıpkı Huawei meselesinde olduğu gibi yine bir seçim yapmak zorunda kalabilir. ABD Dışişleri Bakanlığı, bu projeyi ABD ile 5G teknolojisi konusunda aynı düşüncelere sahip olan ülkeler tarafından oluşturulan koalisyonun gösterdiği kapsamlı bir çaba olarak nitelendiriyor. Bu çaba neyi amaçlıyor? Bu projenin telekomünikasyon teknolojilerini, bulut sistemlerini, veri analizlerini, mobil uygulamalarını, nesnelerin interneti (IoT) için hazırladığı projelerini ve 5G teknolojilerini kötü niyetli aktörlerden (ülkeler, kurumlar ve kişiler) korumak isteyenler için hazırlandığı ifade edildi.
ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, 5G teknolojisi konusunda gerekli olan ekipmanların Çin gibi güvenilir olmayan ülkelerden alınmaması gerektiğini savunuyor. Pompeo, “Temiz 5G Ağları” isimli oluşumun “Dijital Güven Standartları” (DTS) için hazırlanan kriterlere uygun olduğunu söyledi.
Stratejik ve Uluslararası Araştırmalar Merkezi (CSIS), ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından verilen bir talimat ile telekomünikasyon ekipmanları satan tedarikçileri değerlendiren bir sistem üretti. Bu sistemin üretilmesi için 25 uzman bir araya geldi.
Stratejik ve Uluslararası Araştırmalar Merkezi tarafından oluşturulan kriterlerin Avrupa Birliği Dış Yardım Sözleşme Usulleri Uygulama Kılavuzu (PRAG) ve Avrupa Birliği için hazırlanan yönergeler ile uyumlu olduğu belirtildi.
“Temiz” kelimesi Çin’in bertaraf edilmesini simgeliyor
56 yaşındaki Mike Pompeo, 29 Nisan 2020 tarihinde ABD Dışişleri Bakanlığına ait olan 5G ağlarının ve bu ağları kullanan dijital diplomatik işlemlerin “Temiz Yol” isimli bir proje ile taranmasının gerekliliğinden bahsetmişti. Bu söylem, sosyal medyada Çinli firmalara bir gönderme olarak tanımlandı.
“Temiz Yol” projesinin adını “Temiz 5G ağları” şeklinde değiştiren Dışişleri Bakanı, Huawei veya ZTE tarafından üretilen hiçbir ekipmanın satın alınmayacağını ve kullanılmayacağını açıkladı. Bu ekipmanlar arasında bilgi işlem ve depolama ekipmanları da var.
Pompeo, Huawei ile ZTE’nin Çin Komünist Partisi için çalıştığını söylüyor. Donald Trump da bu iki şirketi casusluk ile suçluyor. Beyaz Saray, bu iki şirketin hamlelerine karşı en verimli güvenlik sistemlerinin kullanılacağını aktardı.
Pompeo, bu konu hakkında şu cümleleri kurdu: “Bilişim teknolojileri sektöründe güvenilir olmayan tedarikçiler, ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından kullanılan sistemlere erişemeyecek. 5G teknolojisinin sağladığı ağ trafiğinin temizlendiğinden emin olmak için “yasanın ruhunu” takip edeceğiz.”
Verilerimizi ve ağlarımızı Çin Komünist Partisinden korumak için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz. Son olarak ABD’nin bu tutumunu destekleyen ülkeler şu şekilde: İngiltere, Çekya, Polonya, İsveç, Estonya, Romanya, Danimarka, Letonya ve Yunanistan.
Siz bu konu hakkında neler düşünüyorsunuz? Sizce hangi taraf haklı? Yorumlarınızı ve görüşlerinizi bekliyoruz. 