Boeing, Roket Adam için 2 milyon dolar ödül koydu

0
Dev uçak üreticisi Boeing, insanların kanatlanıp uçmasına yardımcı olacak bir proje için yarışma başlattı. Şirket, kullanışlı ve pratik bir kişisel jet-pack geliştirecek kişiye veya takımlara 2 milyon dolar ödül vereceğini açıkladı. 2 yıl sürecek olan global yarışmanın ismi ise Go Fly Prize olacak. Texas’taki havacılık fuarı sırasında duyurulan yarışmaya öğrenciler, mühendisler ve dikey kalkış konusunda havacılık teknolojileri geliştiren ekipler davetli. Beoing geliştirilecek ürünün sessiz, etkili, tek kişi tarafından kolayca taşınabilecek ve yakıt ikmali yapmadan 25 kilometre veya daha fazla uçabilecek bir araç olmasını istiyor.    

İngiltere kendi uydu navigasyon sistemini hazırlıyor

0

Avrupa Birliği’nden çıkmaya hazırlanan İngiltere, AB ile gerçekleştirdiği ortak projelerden çıkış için de planlar yapmaya başladı.

ABD ve Avrupa’ya alternatif sistem

Avrupa’nın GPS’e alternatif olarak kendi uydu navigasyon sistemi Galileo’yu inşa ediyor olduğu biliniyordu. Ancak şimdi İngiltere bu projeden çıkacak ve yaklaşık 130 milyon dolarlık maliyetle, kendi uydularını fırlatarak, tamamen İngiltere kontrolündeki kendi navigasyon sistemini oluşturacak.

İngiltere Başbakanı Theresa May’in de yeni uydu sistemi hakkındaki duyuruyu bu hafta içinde yapması bekleniyor.

Çin ileri teknoloji stratejisini belirledi

0
Çin’in teknoloji devi ülkelerden biri olmasında izlediği strateji büyük rol oynuyor. Çin ileri teknoloji stratejisi ile ABD’yi de geçmeyi hedefliyor.

Çin ileri teknoloji stratejisi neleri içeriyor?

Bir dönem adeta fason üretici konumunda yer alan Çin, artık kendi teknolojisini üretebilir hale geldi. kopyalayarak üretim yapan Çin, artık kendi teknolojisini geliştirebiliyor. Çin’in bu denli büyük bir başarı yakalamasında izlediği strateji ve uzun vadeli planlama büyük rol oynuyor. Çin’in başkenti Pekin’de duyurulan 5 yıllık ekonomi planında, Çin’in ileri teknolojide lider olmasına yönelik hedefler de yer alıyor. 5 yıllık plan kapsamında yapay zeka, yarı iletkenler, kuantum ve biyoteknoloji Çin’in ana hedefleri arasında yer alacak. Bu teknolojilere yönelik eğitimler için teşvikler uygulanacak ve ödeneklerle bu ekosistem desteklenmiş olacak. Yani Çin bu alanlarda yetişmiş insan kaynağını artıracak. Ayrıca Çin hükümeti temel araştırmalar için ayırdığı bütçede ise yüzde 10,6’lık artışa gidiyor. Ar-Ge konusunda da ABD’yi geride bırakmak isteyen Çin, bu stratejisi ile ileri teknolojide lider olmak istiyor.

Covid-19 aşı verileri çalındı

0
ABD’de Covid-19 aşı verileri çalındı. Siber saldırıyı yapanların ise Rus ve Çinli hackler olduğu belirtildi.

Covid-19 aşı verileri ele geçirildi

Pandemiden tek kurtuluş aşı çalışmaları iken bu alandaki siber saldırılarda ciddi bir artış yaşanıyor. Aşıların içeriğinde, etkili olma verilerine kadar birçok bilgi, hackerlar tarafından ele geçirilmek isteniyor. Özellikle de bu siber saldırılar ülkeler arasında büyük bir gerginliğe de neden oluyor. Çin ve Rusya ile birçok kez gerilim yaşayan ABD, bu kez Covid-19 aşı verileri konusunda Rusya ve Çin ile karşı karşıya geldi. Hackerların aşı verilerini çalmak için siber saldırı düzenlediği belirtildi. Aşı çalışmasıyla ilgili çalınan bilgilerin ise Pfizer BioNTech aşısına ait olduğu belirtiliyor. Rusya’nın bu aşıların itibarını zedelemek için böyle bir saldırıda bulunduğu söyleniyor. Çünkü dünya geneline baktığımızda Rusya’nın geliştirildiği aşılara genel anlamda pek güvenilmediğini görüyoruz. Yapılan saldırıda ABD’den aşıyla ilgili bazı belgelerin çalındığı vurgulanıyor. Önümüzdeki günlerde bu belgelerin ne amaçla kullanılacağını hep birlikte göreceğiz.

Yarı iletken tedarik sorunu ne zaman bitecek?

0
Yarı iletken tedariki, tüm dünyada elektronik sektörünü olumsuz etkiledi. Qualcomm CEO’su bu konudaki tahminlerini açıkladı.

Yarı iletken tedarik sorunu 2021’de devam edecek

Yarı iletken tedarikinde yaşanan sorunlar, üreticilerin siparişlere yetişememesine neden oluyor. Üstelik bu sorunun ne zaman biteceği ise büyük bir belirsizlik olarak karşımıza çıkıyor. Qualcomm’un CEO’su Cristiano Amon, yarı iletken sektörüne yönelik tahminlerini açıkladı. Amon, ilgili tedarik sorunlarının 2021 yılı sonuna kadar devam edeceğini söyledi. Amon’a göre bu sorun en çok da amiral gemisi telefonları etkileyecek. Amon, sektördeki tedarik sorununun ana kaynağının ise pandemi olduğunu belirtirken, üretimin durma noktasına geldiğini vurguladı. Üstelik elektronik sektöründe yaşanan talep artışı da stok sorununda etkili bir rol oynadı. Qualcomm CEO’su hangi ürünlerin üretiminde sorunlar yaşanabileceği konusunda net bir bilgi paylaşmadı. Ancak üretimi daha zorlu olan 5 nm’lik Snapdragon 888 işlemcili cihazlarda büyük zorluklarla karşılaşılabilir. Ayrıca Amon sorunun ne kadar süreceğini söylerken, tam anlamıyla ne zaman çözüleceği konusunda ise bir yorum yapmadı.

Apple kontak lensleri ne zaman piyasaya çıkacak?

0
Artırılmış gerçeklik çalışmalarını sürdüren Apple kontak lensleri ile bir süredir gündemde. Apple’ın bu teknolojisini piyasaya süreceği tarih artık netleşiyor.

Apple kontak lensleri 2030’da gelebilir

Apple’ın artırılmış gerçeklik teknolojisiyle sunacağı ürünler sektörde büyük bir merakla bekleniyor. Bu bekleyişle birlikte analistler de çeşitli tahminlerde bulunuyor. Ming Chi Kuo isimli ünlü analist, Apple’ın artırılmış gerçeklik teknolojili kontak lenslerinin 2030 ile 2040 yıllarında piyasaya sürüleceğini duyurdu. Bununla birlikte kontak lensin kendi depolama alanının ve bilgi işlem biriminin olmayacağı belirtiliyor. Yani cihaz bu yönüyle tamamen iPhone’larla entegre bir şekilde çalışacak. Kullanıcılar tıpkı akıllı saatleri gibi kontak lenslerini de telefonları ile bağlantılı bir şekilde kullanabilecek. Kontak lensler, aslında akıllı gözlük ve kulaklığa duyulan ihtiyacı da ortadan kaldırıyor diyebiliriz. Böylelikle kullanıcılar yürüyüş yaparken, kontak lensler aracılığıyla çeşitli bilgilere ulaşabilecekler. Kuo’ya göre Apple’ın artırılmış ve sanal gerçeklik başlıklarını piyasaya sürmesi ise 2022 yılını bulacak. Kuo artırılmış gerçeklik destekli gözlüklerin ise 2025 yılında çıkacağını tahmin ediyor.

Kripto para borsası Coinbase’in sahibi milyarder oldu

Kripto para sektöründe yaşanan hareketlilik, bu alandaki girişimleri de olumlu etkiliyor. Coinbase’in sahibi Brian Armstrong milyarder oldu.

Coinbase’in sahibi milyarderler listesine girdi

Kripto para piyasası 2020 yılının son aylarından beri çok önemli bir yükseliş yaşıyor. Bu yükseliş, bu alandaki borsalara da yansıyor. Şu anda 1.5 trilyon dolarlık değerlemeye ulaşan kripto para piyasasında, en önemli borsalardan biri de Coinbase. Piyasa değerinin 100 milyar dolara ulaşması beklenen Coinbase’in kurucusu artık milyarderler listesine girdi. Biran Armstrong, 15 milyar dolarlık servete ulaştı. Bununla birlikte listeleme sonrasında Armstrong 3 milyar dolar daha gelir elde edecek. Günümüzde borsalar genellikle alış ve satışlardaki komisyonları aracılığıyla gelir elde ediyor. Komisyon oranının düşüklüğü ve kullanıcılara güvenli bir portföy yönetimi imkanı sunmasıyla Coinbase, dünyanın en büyük kripto para borsaları arasında yer alıyor. Kripto para piyasasındaki yükselişle Coinbase de yükselişine devam edecek gibi görünüyor.

Facebook, Türkiye’deki kadınlar için dikkat çekici bir rapor yayınladı

0
Facebook Türkiye, 8 Mart Kadınlar Günü’nde pandemi döneminde gerçekleştirdiği ve geçtiğimiz Eylül ayında yayınlanan toplumsal cinsiyet eşitliği raporundan öne çıkan verileri paylaştı. Raporun çıktılarına göre Türkiye’deki kadınların yüzde 64’ü gelir elde etmek için herhangi bir iş yapmadığını belirtirken, yalnızca yüzde 35’i son bir yıl içerisinde gelir elde ettiğini belirtti. Buna paralel olarak, araştırmaya Türkiye’den katılan kadınların yüzde 30’u hane halkında asıl gelir getiren işe kendilerinin sahip olduğunu kaydetti.

Türkiye’deki kadınların %30’u hane halkı gelirine tek başına katkı yapıyor

Raporda öne çıkan diğer bulgulardan biri, Türkiye’deki kadınların yüzde 65’inin son bir yıldaki gelirlerinin masrafları karşılamaya yetmediği oldu. Buna karşın, Türkiye’nin de dahil olduğu Avrupa ve Orta Asya bölgesinde ev masraflarının erkeğin sorumluluğunda olduğunu düşünmediğini belirten kadınların oranı yüzde 70’ten fazla olarak belirlendi. Bu veriler kadınların ekonomiye katılımının önemini ve potansiyelini ortaya koyarken, özellikle de pandemi döneminde dijitalleşme kadınların kendi işlerini kurmalarında büyük rol oynuyor. Raporun çıktılarını değerlendiren Facebook Orta Doğu, Afrika ve Türkiye Bölge Başkan Yardımcısı Derya Matraş, “Facebook olarak, kadın girişimcilerin ülke ekonomisine katkı sağlamalarının yolunun, karşılaşılan engellerin belirlenmesinden ve bu engellerin ortadan kaldırılmasından geçtiğine inanıyoruz. Bu inanç doğrultusunda, Türkiye’de ilk olarak 2018 yılında Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) iş birliğiyle hayata geçirdiğimiz ve geçtiğimiz Ekim ayında Habitat ortaklığıyla da ikinci dönemini başlattığımız #SheMeansBusiness programı ile kendi işini kurmak isteyen kadınlara ilham vermeyi ve kadın girişimcilere işlerini bir adım daha öteye taşımaları için ihtiyaç duydukları bilgi, beceri, ve teknolojiye ulaşmalarına yardımcı olmayı hedefliyoruz” şeklinde konuştu.

#SheMeansBusiness programının ikinci döneminde 1500 kadın girişimciye eğitim verilecek

Facebook kadın istihdamını ve ülke ekonomisini desteklemek amacı doğrultusunda kendi işlerini kuran ve yeni girişimci olmak isteyen kadınları, #SheMeansBusiness programına davet ediyor. Şirket, programın ikinci dönemi kapsamında Türkiye genelinde 1.500 kadın girişimciye verilecek dijital eğitimler sayesinde hem sosyal hem de ekonomik anlamda büyük öneme sahip olan girişimci kadınlara, pandemi gibi zorlu bir dönemde bir araya gelerek paylaşım yapabilecekleri ve hep birlikte işletmelerini büyütebilecekleri bir alan sunacak. Kadın girişimcileri, işletmelerini büyütmek için Facebook ve Instagram platformlarından nasıl faydalanacakları konusunda eğitmeyi amaçlayan eğitimler, işletmelerin büyümesine ve yerel işletmelerin sınırları aşmasına da destek olacak. Bu doğrultuda, #SheMeansBusiness programı, tüm işletmelerin aynı araçlara erişmesini sağlayarak kadın girişimcilerin dijitalleşmelerine ve pandeminin getirdiği zorlu süreci daha kolay atlatmalarına yardım edecek. #SheMeansBusiness programıyla ilgili detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.

Twitter, 500 bin bot hesabı engelledi

0

ABD’de senatonun sosyal medyadaki sahte haber yayılımına karşı savaş açması nedeniyle sosyal medya servisleri ağır iş yükü altına girdi.

Sıra Twitter’da

Facebook’u ve Google’ı sahter haberlerin yayılmasını engellemeleri konusunda sıkıştıran senato şimdi de Twitter’ın peşinde.

Senato’nun ilgili komisyonunda ifade veren Twitter’ın kurucusu ve CEO’su Jack Dorsey, yaptığı açıklamada, sahte haberlere karşı aldıkları önlemler sayesinde bugüne kadar 500 bin bot hesabı tespit edip login olmasını engellediklerini ayrıca, 10 milyon şüpheli hesabı da izleme altına aldıklarını bildirdi. 

Dorsey’e göre, Twitter’ın yapay zekalı algoritaması tarafından yakalanan bu hesapların sayısının giderek artması ve Twitter’ın zaman içinde çok daha temiz ve güvenli bir mecra olması bekleniyor.

John McAfee dolandırıcılıkla suçlanıyor

McAfee’nin kurucu ismi John McAfee dolandırıcılıkla suçlanıyor. Kara para akladığı iddia edilen John McAfee, birçok spekülasyonda yer almıştı.

John McAfee dolandırıcılık yaptı mı?

Dünya devi bir yazılım şirketinin kurucusu olmasına rağmen John McAfee, finans alanında çok fazla demeç veriyor. ABD Adalet Bakanlığı’ndan ulaşılan bir belgeye göre John McAfee, dolandırıcılıkla suçlanıyor. İddialara göre John McAfee, yatırımcılardan 13 milyon dolar değerinde para aldı. Kripto para sektörüne yakınlığıyla bilinen John McAfee’nin altcoin satın aldığı belirtiliyor. Bu altcoinleri kendisi değerlendiren John McAfee ve Watson gibi isimler, haksız yoldan 2 milyon dolar gelir elde ettiler. Bununla birlikte John McAfee ve yanındaki isimlerin kripto para girişimleri aracılığıyla 11 milyon dolarlık haksız kazanç sağladığı da belirtiliyor. 75 yaşındaki simin, bununla da sınırlı kalmayarak vergi kaçakçılığı da yaptığı iddia ediliyor. Yazılım dünyasında böylesine tanınan ismin, para aklama ve dolandırıcılıkla suçlanması, şirketine de büyük itibar kaybettiriyor. Şu anda iddia aşamasındaki bu bilgilerin doğru olup olmadığını mahkeme kararıyla göreceğiz.

Nikon ücretsiz yazılımını tanıttı

Nikon ücretsiz yazılımı ile kullanıcılarına yardımcı olmaya hedefliyor. Bu yazılımla fotoğraf ve videolar kolaylıkla düzenlenebiliyor.

Nikon ücretsiz yazılımı NX Studio’yu duyurdu

Artık iyi bir fotoğraf veya video çekmek kadar, bunu iyi bir şekilde düzenlemek de çok önemli. Bu alanda birçok lisanslı yazılım bulunuyor ancak ücretsiz kullanılabilen yazılım sayısı bir hayli kısıtlı. Nikon ise kullanıcılara büyük kolaylıklar sağlayacak NX Studio isimli ücretsiz yazılımı ile bu ihtiyacı gidermeyi hedefliyor. NX Studio ile hem fotoğraf hem videolarda çeşitli düzenlemeler, renklendirmeler ve özelleştirmeler yapılabiliyor. Diğer Nİkon yazılımlarıyla uyumlu bir şekilde çalışan yazılım, kullanıcıların istedikleri işlemleri daha hızlı bir şekilde yapabilmesini sağlıyor. Şu anda NX Studio, şirketin diğer yazılımları ViewNX-i ve Capture NX-D ile benzer işlevselliklere sahip. Bununla birlikte kullanıcılar çeşitli özelleştirmeler de yapabiliyorlar. Windows ve macOS kullanıcıları için ücretsiz bir şekilde sunulan NX Studio yazılımı, Nikon’un resmi web sitesinden indirilebiliyor.

ABD’deki göçmen şirketlerinin değeri 3 trilyon dolara ulaştı

0
ABD Başkanı Trump, göçmenleri ülkeden göndermek için tüm imkanlarını seferber etmiş olsa da, ABD’de sadece teknoloji sektöründe, göçmenlerin kurduğu şirketlerin toplam değeri 3 trilyon dolara ulaştı. Ülkedeki en değerli 25 teknoloji şirketinin yarısından fazlası da yine birinci veya ikinci jenerasyon göçmenler tarafından kurulmuş olması da bir diğer önemli detay. Bu 13 şirketin ABD’de yarattığı toplam istihdam ise 2016’da 1,5 milyon kişiye ulaştı. Birinci veya ikinci nesil göçmenler tarafından ABD’de kurulmuş olan teknoloji şirketlerinin başında ise sırasıyla Apple, Alphabet, Amazon, Facebook, Oracle ve IBM geliyor. Sadece bu 5 şirketin toplam değeri ise 2,6 trilyon doları geçiyor. Söz konusu şirketlerin sadece ABD’de değil, dünya çapında da en önemli ve dev şirketler olduğunu unutmamak gerekiyor.

Ekran kartı sektörü yükselişine devam ediyor

Kripto para madenciliği ve oyun sektöründe yaşanan büyümeyle, ekran kartı sektörü yükselişine devam ediyor. Intel ve AMD satışlarını artırmayı başardı.

Ekran kartı sektörü yükselişte

Pandemi döneminde bilgisayar satışlarında yaşanan artış donanım tedarikinde sorunlara neden oldu. Bununla birlikte kripto para madenciliği ve oyun sektöründeki ilgi, üreticilerin ekran kartı siparişlerine yetişememesine neden oldu. 2020 yılının son çeyreğinde ekran kartı sektöründe yüzde 20,5 büyüme yaşandı. Yıllık bazdaki artık ise yüzde 12,5 oldu. AMD ve Intel satışlarını artırmayı başarırken, sırasıyla yüzde 6,4 ve yüzde 33,2 artış görüldü. Nvidia ise diğer iki üreticinin aksine gerileme yaşadı. Yüzde 4,37 düşüş yaşayan Nvidia bu dönemdeki talep artışını değerlendiremedi. Ekran kartı sektöründe Intel’in liderliği halen devam ediyor. Intel’in pazar payı yüzde 69’a ulaşırken, AMD yüzde 15, Nvidia ise yüzde 17 pazar payında kaldı. Intel’in Pazar payını artırmasında, dizüstü bilgisayar satışlarının 230 milyona ulaşması büyük rol oynadı. 2021 yılında ise dizüstü bilgisayar pazarında yüzde 6 düşüş bekleniyor. Bu durum ekran kartı sektörüne de yansıyacak.

Dijital Yuan Bitcoin için risk mi?

Çin’in para birimi Dijital Yuan Bitcoin ekosistemini tehlikeye atıyor. Bitcoin rallisi ve Çin’in Dijital Yuan birimi sektörde dengeleri değiştirdi.

Dijital Yuan Bitcoin için sonun başlangıcı mı?

Goldman Sachs Group Inc.’teki isimlerden biri olan Gillespie daha önce Dijital Yuan’ının kripto paralardaki en büyük risklerden biri olacağını söylemişti. Ayrıca Merkez Bankalarının uyguladığı kısıtlamalar da kripto paralar için risk oluşturuyor. Çin Halk Bankası tarafından yapılacak yeni düzenleme ise bu durumun ciddiyetini ortaya koyuyor. Yeni düzenleme kapsamında bireylerin ve tüzel kişilerin token üretmelerinin, satmalarının yasaklanması hedefleniyor. Ayrıca Çin Merkez Bankası, sanal para birimi ihracı yapan ilk merkez bankası olmayı da hedefliyor. Bu politikanın, 58 bin dolarla rekor kıran ve bir yıl gibi kısa bir sürede beş kat artan Bitcoin için bir engel olacağı konuşuluyor. Ayrıca JPMorgan Chase & Co. tarafından yayınlanan rapora göre kripto para piyasasında likidite sorunu da yaşanacak. Bu durum dijital para birimleri güçlü hale getirirken, kripto para piyasasının erimesine neden olabilir.

Japonya kendi geo-lokasyon sistemini kuruyor

0
ABD’nin uydu üzerinden lokasyon tespit eden sistemi GPS, dünyada en yaygın kullanılan sistemlerden biri. Ancak tamamen ABD’nin kontrolü altında olan bu sistemi özellikle başka devletlerin orduları kullanmak istemiyorlar. Avrupa, Rusya ve Çin’in da kendi uydu sistemiyle geo-lokasyon uygulamaları geliştirdiği biliniyor. Şimdi Japonya da kendi geo-lokasyon sisteminin temellerini atmaya başladı. Santimetre hassasiyetinde yer tespiti yapabilecek uydular geliştiren Japonya, bu uydulardan üçüncüsünü de yörüngeye fırlattı. Japonya, sadece Japonya üzerinde çalışacak bu sistem için toplam dört uydu kullanacak. Uydulardan ilki 2010 yılında fırlatılmıştı.. Hayata geçecek olan Japon geo-lokasyon sistemi sayesinde Japonya’da GPS sistemi kullanımının azalması yeni milli lokasyon sistemine geçiş yapılması bekleniyor. Elbette bunun için Japonya’da satılacak telefon ve araç navigasyon sistemlerinin yeni uydu sistemiyle uyumlu olması gerekecek. Ancak Japonların, ülke dışındaki navigasyon ihtiyacı için, telefonlarında hala GPS sistemleri bulunacak.

GrubHub, Eat24’ü satın aldı

0

Yemek siparişi ve restoran arama servisi GrubHub, Yelp’in yemek sipariş servisi Eat24’ü satın aldığını açıkladı. 287,5 milyon dolarlık bu satın alma sonunda Yelp’in hisse senetleri de %20 oranında yükseldi. Yelp ayrıca, yönetim kurulunun hisse geri alım programı için 200 milyon dolarlık bir fonu onayladığını da duyurdu.

Öte yandan Yelp’in Eat24 ile bağlantısı da kopmuyor.Yelp aynı zamanda Eat24’ü elinden çıkarmasıyla beraber bundan sonra restoranlardan online yemek siparişi konusunda GrubHub ile stratejik ortaklık yapacaklarının altını çizdi.

Şirket, Yelp servisi üzerinen restoran arayan, yorum yapan, yorum arayan kullanıcılarını Eat24’e yönlendirmeye devam edecek. Böylece hem Eat24’ü satarak gelir elde eden Yelp, hem de Eat24 üzerinden verilecek siparişlerden hala komisyon kazanmaya devam edecek. 

Snap, Google’ın 30 milyar dolarını reddetmiş

0

Popüler sosyal medya uygulaması Snapchat’i satın almak isteyen Google’ın 2016’nın başında şirkete Evan Spiegel’e 30 milyar dolarlık bir teklif yaptığı ortaya çıktı.

Şirket içinden üç kaynak tarafından doğrulanan habere göre bu görüşmelerin nasıl yapıldığı ve şirket içinde nasıl gizli tutulduğu bilinmiyor fakat o dönem medyada Google’ın Snapchat’i satın almak için teklif yaptığı haberlerinin yine gündeme çıktığı biliniyor.

Öte yandan Snap tam da bu teklifin ardından, Mayıs 2016’da yeni bir fon bulma turuna başlamış ve 20 milyar dolarlık değerlendirmeyle yatırım almıştı. Yatırımcılar arasında Alphabet’in yatırım fonu şirketi Capital G de yer alıyordu.

Yatırımcıların ve şirket çalışanlarının şu anda bu tekliflere kaçırılmış fırsatlar olarak baktıkları da vurgulanıyor zira 30 milyar dolarlık teklifi kaçıran Snap borsada 20 milyar dolarla halka açıldı ancak hisse senetleri beklendiği gibi yükselmedi. Şirketin şu andaki değeri 14 milyar dolar değerinde bulunuyor. Şirket hisselerine sahip olan çalışanlar da bu durumdan rahatsızlıklarını sık sık dile getiriyorlar.

Öte yandan Google’ın Snap’i satın alması halinde, internet devinin güçlü alt yapısı, reklam pazarlama kaynakları ve dünya çapındaki geniş ağı sayesinde Snapchat’in Facebook ile rekabet edebilecek, 100 milyar dolarlık bir uygulama olabileceğinin de altı çiziliyor.

İki kadın girişimci startup’larına sahte erkek ortak yarattı ve…

0

Sanatçılar için ürünlerini satabilecekleri veya yeni siparişler alabilecekleri bir sanal pazar yeri olan Witchsy’nin kurucusu iki kadın girişimci Penelope Gazin ve Kate Dwyer, sektörde ciddiye alınmadıklarını ve iş yaptıkları insanların cinsiyetçi tepkiler verdiğini fark edince, işlerini yürütebilmek için sahte bir erkek ortak yarattılar.

Keith Mann isimli bir erkek yatırımcı aldıklarını iş yaptıkları insanlara duyuran iki kadın yatırımcı, bazı işleri Keith Mann karakterine yönlendirdiler. İş ortakları ile sadece e-mail üzerinden iletişim kuran ve “büyük patron” gibi davranan Keith’in sürece dahil olmasıyla tüm işlerin hızlandığını ve sonuca bağlandığını gören iki kadın girişimci, bu sayede şirketin ayakta kalmasını sağladı.

İş yaptıkları taşeronlara, freelancer çalışanlara veya başka şirketlerin yöneticilerine ulaşmak istediklerinde günlerce cevap alamadıklarını anlatan Penelope Gazin ve Kate Dwyer, sahte erkek ortağın e-postalarına ise anında cevap geldiğini, işlerin tamamlandığını ve hatta erkek ortağın başka isteklerine de hızla cevap verildiğini vurgulayarak, iş dünyasında kadın olmanın zorluklarını da vurguluyorlar. Özellikle teknoloji sektöründe kadınların ciddiye alınmadığından şikayet eden iki kadının bu “sosyal deneyi”nin uzun süre konuşulacağı ve benzer girişimlere yönelecek kadınlara da örnek olabileceği anlaşılıyor.

Microsoft yazılımı siber saldırıya uğradı

0
Çin’deki bilgisayar korsanları tarafından, Microsoft yazılımı siber saldırıya uğradı. Bu saldırı yüz binlerce kişiyi etkiledi.

Microsoft yazılımı siber saldırı mağduru oldu

Çini le ABD arasında gerginlik sürerken, Çin’deki siber korsanların yaptığı saldırılar bu gerginliğin büyümesine neden oluyor. Son olarak Microsoft’a yapılan saldırı, büyük tepki topladı. Çin’deki bilgisayar korsanları grubu olan Hafnium tarafından Microsoft Exchange Server’da dört farklı güvenlik açığı tespit edildi. Bu güvenlik açıkları kullanılarak dünya genelinde e-posta sunucularının kontrolü ele geçirildi. KrebsOnSecurity verilerine göre ABD’de 30 bin kuruluş bu saldırılardan etkilenirken, dünya genelinde yüz binlerde kişinin siber saldırı mağduru olduğunu duyurdu. Ayrıca bu saldırıda bankaların, kredi kuruluşlarının ve güvenlik kurumlarının hedef alındığı belirtildi. Microsoft’un güvenlikten sorumlu isimlerinden Tom Burt, ilgili güvenlik sorununa karşın kullanıcıların en son yamaları kullanması gerektiğini belirtti. Duruma çok hızlı bir şekilde müdahale edilmiş olsa da saldırıdan çok sayıda kullanıcı etkilendi. Microsoft ise 12 aylık süreçte 8 farklı devlet destekli saldırıya uğramış durumda.