EY Türkiye Girişimci Kadın Liderler Programı 2019 başvuruları başladı

0

Uluslararası danışmanlık ve denetim şirketi EY Türkiye (Ernst & Young), Girişimci Kadın Liderler Programı’nın dördüncü yılı için başvuru sürecini başlattı

Danışmanlık ve denetim şirketi EY‘nin (Ernst & Young) küresel çapta düzenlediği ve bu yıl 12. yılını kutlayan Girişimci Kadın Liderler Programı (EY Entrepreneurial Winning Women Programı) Türkiye’de bu yıl dördüncü kez düzenleniyor. Programın ilk üç yılında toplam 30 kadın girişimciye destek veren EY Türkiye (Ernst & Young); bu yıl da  potansiyeli olan kadın girişimcileri destekleyerek, uluslararası pazarlarda etkin faaliyet göstermeye ve rekabet etmeye hazırlamayı amaçlıyor.

29 Mayıs’ta başlayan EY Girişimci Kadın Liderler Programı’nın 2019 dönem başvuruları 29 Temmuz’da erecek. EY Türkiye (Ernst & Young), başvurular arasından bağımsız bir jürinin seçeceği ve kriterlere uygun olan kadın girişimcilere, bir yıl boyunca ücretsiz eğitim verecek; kadın girişimcilere şirketlerini büyütmek için ihtiyaç duydukları alanlarda destek ve koçluk sunacak. Aynı zamanda sosyal sorumluluk niteliği de taşıyan program, kadın girişimcilerin; iş dünyasının başarılı yöneticilerinin bilgi ve deneyimlerinden yaralanabilecekleri bir ağa katılmalarına şirketlerini ciro ve istihdam anlamında büyütmelerine imkân sağlayacak.

Program katılımcılarının şirketleri hızla büyüyor

Girişimci Kadın Liderler Programı’na katılanların yüzde 77’si yıl gösterici ve rol model edinme konusunda programdan yaralandıklarını belirtiyor. Bununla birlikte girişimci kadın liderlerin şirketleri programa katılmalarının ardından ortalama bileşik yıllık olarak yüzde 35 büyüme kaydetti. Şirketlerin ortalama bordrolu çalışan sayılarındaki artış ise yüzde 166’ya ulaştı.

Kimler katılabiliyor?

EY Girişimci Kadın Liderler Programı’na katılmak isteyen girişimci kadınların şirketlerinin Türkiye merkezli ve en az 3 yıldır faaliyette olması, son 2 yılda en az yıllık 3 milyon TL ciroya sahip olması gerekiyor. Kadın girişimcinin şirkette en az yüzde 25 hisse sahibi olması ve ana karar vericiler arasında yer alması da koşullar arasında yer alıyor. EY Türkiye Girişimci Kadın Liderler Programı’na başvurmak isteyen kadın girişimciler, 29 Temmuz’a  kadar www.ey.com/tr/eww web sitesi üzerinden form doldurarak başvuru yapabilecek. 

Sony Mobile, ABD’den çıkıyor

0

Sony Mobile, 880 milyon dolar zarar sonucu bu kararı verdi

Sony Mobile, ABD pazarından çıkacağını açıkladı. Sony  bu kararı Mart ayı sonunda duyurduğu 2019 1Ç malî sonuçlarının ardından aldı. Sonuçlara göre, Sony, akıllı telefon işinden 879,5 milyon dolar (97,1 milyar Japon Yeni) zarar etmiş durumda.

Akıllı telefonlar eğlence için önemli

Sony bu zararı göz önüne göz aldı ve ABD’deki akıllı telefon işinden çıkma kararı aldı. Konuya ilişkin bir değerlendirme yapan Sony CEO’su Kenichiro Yoshida, “Akıllı telefonları eğlence için donanım ve donanım markamızı sürdürülebilir kılmak için gerekli bir bileşen olarak görüyoruz” dedi. Kenichiro Yoshida günümüzde gençlerin artık TV seyretmediklerini ve bunun için akıllı telefonu tercih ettiklerini sözlerine ekledi.

Listede başka pazarlar da var

Sony bu kararı geçtiğimiz hafta düzenlediği kurumsal  strateji toplantısının ardından aldı.  Şirketin toplantıdan çıkan diğer kararları arasında Güneydoğu Asya, Güney Asya, Ortadoğu, Okyanusya, Afrika ve Güney Amerika pazarlarından da çıkmak yer alıyor. Sony Mobile buna karşılık daha başarılı olduğu Japonya, Tayvan, Hong Kong ve Avrupa gibi pazarlara yoğunlaşacak.

Geçen yıl 6,5 milyon akıllı telefon sattı

Sony’nin Ericsson’la mobil telefon işine girmesi 2001 yılına dayanıyor. O dönem, iki şirket birleşme anlaşması imzaladı ve Sony, Ekim 2011’de Ericsson’un telefon işini tamamen satın aldı. Sony bunun için 1,47 milyar dolar ödedi. 2018 4Ç sonuçlarına göre, Sony Mobile geçen yıl 6,5 milyon akıllı telefon sattı ve dünyada binde 46 pazar payına sahip görünüyor.

Mastercard’dan Masterpass açıklaması

0

Resmî Gazete’deki duyuru için firmadan açıklama yapıldı

Mastercard, Resmî Gazete’de bugün yayımlanan  “Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Mastercard Payment Transaction Services Turkey Bilişim Hizmetleri A.Ş (MPTS) tarafından yürütülen Masterpass Hizmeti’nin, şirketin talebi doğrultusunda faaliyet izni kapsamından çıkarılmasını onayladığı” kararına ilişkin bir açıklama yaptı.

Şirketten gelen açıklamayı aşağıda bulabilirsiniz:

“30 Mayıs 2019 tarihinde Resmi gazetede yayınlanan, “Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Mastercard Payment Transaction Services Turkey Bilişim Hizmetleri AŞ (MPTS) tarafından yürütülen Masterpass Hizmeti’nin, şirketin talebi doğrultusunda faaliyet izni kapsamından çıkarılmasını onayladığı” haberine istinaden sizlere bilgi vermek isteriz.

 Bu bilgilendirme, Masterpass hizmetinin MPTS’den alınarak Mastercard Europe SA’ya devrini açıklamak amaçlı yapılmıştır.

 Öncelikle belirtmek isteriz ki; şu anda Türkiye’de 1500’den fazla iş yerinde nakit ödemeleri dijitale döndürerek hem kayıtlı ekonominin gelişmesine hem de elektronik ticaretin büyümesine destek olan Masterpass’in Türkiye’deki faaliyetleri devam etmektedir.

 Mastercard olarak Masterpass hizmetimizin Türkiye’de ve bölgedeki faaliyet ve yatırımlarının büyüyerek devam edeceğinin altını çizmek isteriz.”

Masterpass kart bilgilerini Mastercard altyapısı içinde güvenli bir şekilde saklayarak Masterpass logosu bulunan işyerlerinde tek tıkla ödeme yapmaya sağlayan bir dijital ödeme çözümü.  Masterpass bir kullanıcı adı ve şifre belirleyerek kaydolunan bir cep telefonu uygulaması değil. Masterpas logosunun bulunduğu üye işyerlerinde, üye işyerinin ödeme alt yapısının içine entegre  şekilde çalışıyor.

Mikro Yazılım ve Zirve Yazılım, Paraşüt’ü satın aldı

0

KOBİ’lerin finansal operasyonlarını kolaylaştırmak amacıyla kurulan Paraşüt satıldı

Turkven ve Earlybird’ün danışmanlığını yaptığı fonların yatırımcısı olduğu ve içinde Türkiye’nin en büyük ikinci ve üçüncü ticari ve muhasebe iş yazılımı şirketleri olan Mikro Yazılım ve Zirve Yazılım’ın yer aldığı DST Teknoloji, online ön muhasebe programı Paraşüt’ü de bünyesine kattı. Paraşüt, Mikro Yazılım ve Zirve Yazılım aynı çatı altında; ama kendilerine ait farklı kurumsal kimlikleri, ürün aileleri ve iş modelleri ile yollarına devam edecek. 

Satın alma bedeli ve hisse tutarı açıklanmadı

Paraşüt’ün yatırımcıları arasında Revo Capital, DCP, 500 Startups ve Ribbit Capital bulunuyordu.  İşlemlerin tamamlanması için Rekabet Kurumu’nun onayı bekleniyor. Mikro Yazılım’ın satın alma için Paraşüt’e ödediği miktar açıklanmadı. Ayrıca satılan hisse miktarı hakkında da bilgi verilmedi.

 

[Araştırma] Müslüman turist tercihini dijitalden yana kullanıyor

0

Müslüman turist tercihini dijitalden yana kullanıyor

Mastercard’ın CrescentRating ile birlikte Müslüman turistlerin seyahat tercihlerine yönelik yayınladığı “Müslümanların Seyahat Tercihleri Endeksi” raporuna göre ise Müslüman seyahat pazarı 2026 yılında 300 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Bu pazarın yüzde 60’ını 18-34 yaş arasında bulunan Y ve Z kuşağı oluşturuyor ve Müslüman turistler giderek dijitalleşiyor. Rapora göre, dijitalleşme konusunda öncü olan Y ve Z kuşağının 2026 yılında online seyahat pazarında yapılacak harcamanın yüzde 60’ını gerçekleştireceği belirtiliyor. Bu nedenle, ülkelerin ve hizmet sağlayıcıların dijitalleşmeye önem vermeleri gerektiğini vurgulayan rapor ayrıca tüm yaşlardaki Müslüman turistler için sosyal medya uygulamalarını da geliştirmelerini öneriyor.

Raporda ayrıca Müslüman turistlerin sosyal medya platformu tercihleri ile internet davranışlarının küresel trendler ile aynı olduğu belirtiliyor. Bu açıdan küresel vatandaş olan ve giderek önemi artan Müslüman turistleri çekmek için ülkelerin bu kesime ulaşmak için online ve mobil kanalları etkin kullanmaları ve onlara yönelik doğru içerik ile tanıtım yapılması gerektiğinin de altı çiziliyor.

Müslüman turistlerin öne çıkan dijital tercihleri

Müslüman turistler, gidecekleri yerler hakkında araştırmayı internet sitelerinden yapıyor ve online rezervasyonu tercih ediyor. Online rezervasyon için en çok kullandıkları kanallar ise Agoda, Airbnb, Booking.com gibi online seyahat acenteleri ve konaklayacakları tesisin online rezervasyon kanalı. Dijitalleşen Müslüman turistleri konaklamada seçim yaparken de dijital özellikleri dikkate alıyorlar. Konaklama ve restoran tercihlerinde en önemli kriterin “ücretsiz internet” hizmeti olduğu dikkat çekiyor. Konakladıkları otellerde “Namaz zamanlarının odadaki TV ekranından görüntülenebilmesi” kriteri ise 3. sırada yer alıyor. Rapora göre, Müslüman turistler seyahat deneyimlerini de gezi sırasında anında paylaşıyorlar. Rezervasyonu online yaptırmalarına karşılık, konaklama için ödemeyi kredi kartı ile yaparken ulaşım, yeme-içme ve gezdikleri tarihi/doğal yerler için ödemeyi ağırlıklı olarak nakit yapıyorlar.

Müslüman turistler Türkiye’yi ulaşım kolaylığı için tercih ediyor

Müslümanların Seyahat Tercihleri endeksinde Türkiye genel sıralamada 4. sırada yer alıyor ancak havayolu bağlantılarının bulunması, ulaşım kolaylığı ve vizesiz ulaşım imkânları açısından en üst sırada olduğu dikkat çekiyor. Türkiye’yi sırasıyla Malezya, Tayland, Birleşik Arap Emirlikleri ve Katar takip ediyor.

Müslüman turizmine yönelik Türkiye için gelişim alanları

Raporda Türkiye; İran, Mısır ve Endonezya ile birlikte “dijitalleşmenin giderek arttığı gelişen ekonomiler” olarak tanımlanan kümede yer alıyor. Türkiye’nin de yer aldığı bu kümenin dijital altyapılarını yaygınlaştırmaları gerektiği vurgulanırken, iş dünyasının bu pazarları orta ve uzun vadeli olarak değerlendirebileceği belirtiliyor. Türkiye iletişimin kolaylığı, dijital görünürlük ve Müslüman turistlerin ihtiyaçlarına destek olma kriterlerinde ilk 10 ülke arasında yer almıyor. Raporda Türkiye için belirtilen geliştirme alanlarının ise iletişim, ibadet mekânları, havaalanı ve konaklama imkanları ve yeme içme olduğu görülüyor.

 

 

Huawei yaptırımlar için ABD’de mahkemeye gitti

0

Şirket kendine uygulanan yaptırımların kaldırılması için hukuk yoluna başvurdu 

Huawei, ABD hükümetinin ülkeye telekomünikasyon cihazları satmasını kısıtlayan kararının geçici olarak iptali için mahkemeye başvurduğunu açıkladı. Reuters’da yayımlanan habere göre, Huawei, ABD hükümeti aleyhindeki davayı Salı günü ABD’nin Teksas Doğu Bölgesi Bölge Mahkemesi’nde açtı. Davaya gerekçe olarak ise bu kararın  Ulusal Savunma Yetkilendirme Yasası’nın (NDAA) anayasaya aykırı olması gösterildi. Geçtiğimiz yaz ABD Kongresi’nden geçirilen yasa, federal kurumlar ve bu kurumların yüklenicilerinin, Huawei’nin Çin hükümeti ile bağlarını vurgulamış ve millî güvenlik gerekçesiyle Huawei cihazlarının kullanmalarını yasaklamıştı.

 Pompeo: Huawei’nin Çin devletiyle bağlantısı var 

Huawei aleyhindeki defalarca reddetmiş ve Çin devleti, ordusu veya istihbaratı ile hiçbir bağlantılarının olmadığını açıklamıştı. ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ise Huawei’ye karşı baskıyı artırdı ve Fox Business Network’e verdiği mülakatta, “Huawei, Çin devletinin bir aygıtıdır. Şirketin Çin hükümetiyle derin bağlantıları var ve bunu ABD’lilerin kavrayabilmesi çok zor” dedi. 

Huawei: Yasakla mücadele için yöntemleri gözden geçiriyoruz 

Bütün iddialara karşılık bir değerlendirme de Huawei Baş Hukuk Danışmanı Glen Nager’den geldi. Glen Nager, Reuters’a yaptığı açıklamada, Eylül ayında her iki tarafın iddialarını dinlemek için bir duruşma yapacağını aktardı. Öte yandan, bazı hukuk uzmanları Huawei’nin görüşlerini mahkemede kabul görmeyeceğini öne sürüyor. Bu uzmanlara göre, millî güvenlikle ilgili davalarda ABD hükümetindeki diğer yasal merciler, hükme varırken diğer mahkemelerde verilen hükümlerin aksine karara vermeye istekli görünmüyor. Huawei Hukuktan Sorumlu Başkan Yardımcısı Song Liuping de ABD’nin koyduğu yasakla ilgili mücadele yöntemlerini gözden geçirdiklerini ve bu yasağın bin 200 tedarikçi ile 3 milyar müşteriyi etkileyeceğini söyledi.

Shell & Turcas güneş enerjili ilk istasyonunu Ankara’da açtı

0

Shell & Turcas, Ankara’daki Shell Küçükesat istasyonunu elektriğini güneş enerjisinden sağlayan istasyona dönüştürdü

Shell Küçükesat istasyonu karbon salımını yaklaşık yüzde 30 azaltacak. Ayrıca enerjisini güneşten alan bu istasyon sayesinde her yıl çevreye olan katkı katlanarak büyüyecek ve 10 yılda yaklaşık bin ağaç doğaya kazandırılacak.

160 güneş paneli kullanıldı

Yıllık yaklaşık 200 bin kilovatsaat olan enerji tüketiminin yüzde 32’sini güneş enerjisinden sağlayacak olan Shell Ankara Küçükesat  istasyonunun dönüşümü için 270 watt gücünde 160  güneş paneli kullanıldı. Ankara’daki Shell Küçükesat istasyonunu elektriğini güneş enerjisinden sağlayan istasyona dönüştüren Shell & Turcas CEO’su Felix Faber; “Ankara’da güneş enerjisine dönüşümünü sağladığımız Shell Küçükesat istasyonu, Türkiye’de elektrik ihtiyacını güneş enerjisinden sağlayan ilk istasyonumuz oldu. Bu sayede istasyonumuz karbon salınımını  yaklaşık yüzde 30 azaltacak” dedi. Net karbon ayak izini azaltma çalışmaları çerçevesinde istasyonlarında Shell & Turcas, bugüne kadar Türkiye’deki istasyonlarında aydınlatma sistemlerini değiştirerek, toplam karbon salımını yılda bin 200 ton azalttı ve 2 bin 601,5 MWh enerji tasarrufu sağladı

Albaraka Türk API’lerini kullanıma açtı

0

29 farklı bankacılık servisinin yer aldığı API platformu başta kurumsal firma, start-up ve fintech’ler olmak üzere geliştiricilere açıldı

Albaraka Türk, yarının bankacılığını inşa etmek için 6 ana kategori altında 29 farklı bankacılık API’sini developer.albarakaturk.com.tr adresi ile erişilebilecek platform aracılığı ile kullanıma açtı. Albaraka Türk, bu platform aracılığıyla, hayatı kolaylaştıran finansal ürün ve hizmetleri birlikte geliştirme imkânı sağlıyor.

Platformda sunulan API’ler ana kategorileri itibarı ile “Hesaplar”, “Para Transferleri”, “Finansman Bilgileri”, “Kredi Kartları”, “Yatırım Ürünleri” ve “Bilgi Servisleri”nden oluşuyor. Albaraka API’lerini kullanan geliştiriciler, müşterinin rızasını alarak kendi platformları üzerinden ilgili servislere ilişkin hizmetler verebilecek.

Albaraka API ekibi destek verecek

Ayrıca geliştiriciler, kişisel finansal yönetim uygulamaları ile kişinin hesap bilgilerine ve hesap hareketlerine ulaşarak bu veriler ile müşteriye finansal önerilerde bulunabilecek. Yine geliştiriciler, bir yatırım yönetim uygulaması ile Albaraka’nın ilgili API’lerini kullanarak müşterinin altın ve döviz alıp satmasını sağlayabilecek ve bu hizmetleri kendi iş modeli içinde sunabilecek.

Geliştiriciler Albaraka API platformuna kolayca kayıt olduktan sonra hangi API’lerin kullanılacağı ve proje detaylarını içeren form ile projelerini oluşturarak API’leri test edebilecekler. Albaraka API’lerini kullanacak projeler geliştirildikten sonra uygulamaların hayata geçirilmesi süreçlerinde Albaraka API ekibi destek verecek.

Görsel: Albaraka Türk API ekibi

[Rapor]“E-Ticaretin Gelişimi, Sınırların Aşılması ve Yeni Normlar” raporu tanıtıldı

Raporda dünyada ve Türkiye’de e-ticaretin gelişimi ve yakın dönem gelişmeleri inceleniyor

TÜSİAD – Deloitte Digital iş birliği ile hazırlanan “E-Ticaretin Gelişimi, Sınırların Aşılması ve Yeni Normlar: 2019” raporu GittiGidiyor desteğiyle bugün tanıtıldı. Raporda dünyada ve Türkiye’de e-ticaretin gelişimi ve yakın dönem gelişmeleri incelenirken, omni-channel perakende, B2B e-ticaret, kişisel verilerin korunması ve e-ihracat gibi güncel başlıklar üzerine değerlendirmeler de sunuluyor.

Toplantı TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Simone Kaslowski ve TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi ve Dijital Dönüşüm Yuvarlak Masası Eşbaşkanı Serkan Sevim’in konuşması ile başladı. Konuşmaların ardından Deloitte Digital Dijital Deneyim Çözümleri Lideri Erdem İlhan “E-Ticaretin Gelişimi, Sınırların Aşılması ve Yeni Normlar: 2019” raporunu sundu. 

Toplantı kapsamında TÜSİAD Yönetim ve Yuvarlak Masalar Kurulu Üyesi, e-Ticaret Çalışma Grubu Başkanı Öget Kantarcı başkanlığında bir oturum gerçekleşti. Oturuma Alibaba Ülke Müdürü Cüneyt Erpolat, PayU Kurucu ve Ülke Müdürü Emre Güzer, Grundig Türkiye Grup Yöneticisi Handan Abdurrahmanoğlu, CarrefourSA Genel Müdürü Kutay Kartallıoğlu ve Yurtiçi Kargo Servisi Genel Müdürü Metin Kocael konuşmacı olarak katıldı. Oturumda, e-ticaretin Türkiye açısından önemi ve yeri, ülkemizde e-ticaretin gelişmesinin önündeki engeller ve bunlara yönelik çözüm önerileri ele alındı.

Rapordan satırbaşları

  • TÜBİSAD – Deloitte Türkiye “Türkiye E-Ticaret Pazar Büyüklüğü” raporuna göre; 2018 yılında Türkiye’de e-ticaret sektör büyüklükleri sırasıyla; perakende işlemleri (çok kanallı perakende ve sadece online perakende) için 31,5 milyar TL, perakende dışı işlemler (tatil-seyahat ve online yasal bahis) için ise 28,4 milyar TL olarak gerçekleşti. 2017- 2018 döneminde, büyüme trendi TL bazında yüzde 42 ile devam etti, doları bazında ise yüzde 7 düzeyinde kaldı.
  • Gelişmiş ülkelerin toplam perakende karşısında online perakende oranı ortalaması yüzde 11,1 iken, gelişmekte olan ülkeler için bu oran yüzde 5,9. Türkiye’de ise bu oran, 2018 yılında gerçekleşen yüzde 5,3 ile gelişmekte olan ülkelerin ortalamasını takip ediyor. 
  • Özel günlere yönelik pazarlama faaliyetlerinin düzenlenmesi, dünyadaki genel trende paralel olarak Türkiye’de de yıl içerisindeki alışveriş dinamiklerini ve tüketicilerin harcama alışkanlıklarını değiştiriyor. Örneğin, 23 Kasım 2018 tarihindeki Kara Cuma (Black Friday) kampanya gününde, 29 bin e-ticaret platformu üzerinden geçen işlemler baz alınarak İyzico tarafından hazırlanan rapora göre, tüketicilerin gerçekleştirdiği işlem adedi normal günlere göre dört kart artış gösterdi. İnveon’un aynı güne ait verileri ise, gerçekleştirilen ziyaretlerin yüzde 80’inden fazlasının mobil cihazlardan yapıldığını ve raporda görüş bildiren e-ticaret platformlarının o gün elde ettikleri gelirin, normal günlerin yüzde 876 üzerinde gerçekleştiğini ortaya koyuyor.

Y ve Z kuşağına ulaşmanın yolu, deneyimden geçiyor

  • Y ve Z kuşağı tüketicilerin e-ticaretten en önemli beklentisi; deneyim. Çok kanallı müşteri deneyimine odaklanan ve mağazalarını birer deneyim merkezine dönüştüren firmalar rekabette avantaj kazanıyor.
  • Firmaların geleneksel ve sosyal medya dengesi gözetilerek kurgulanan pazarlama faaliyetleri, içerik pazarlaması, kişiselleştirilmiş müşteri hizmeti ve kişiye özel indirim ve promosyon konularına yatırım yapması gerekiyor. Dünya genelinde her 10 tüketiciden 7’si alışverişlerinde çeşitli indirimler yakalamaya çalışıyor ve bu oranın büyük bir kısmını Y ve Z kuşakları oluşturuyor.
  • Türkiye nüfusunun yaklaşık yüzde 16’sını oluşturan 15-24 yaş grubu arasındaki tüketiciler de, yerel ve küresel şirketler için güçlü bir potansiyele işaret ediyor. 

    Online alışverişte yeni norm: mobil – 18-34 yaş grubu, 35-50 yaş grubu ile kıyaslandığında özellikle alışveriş sitelerine göz atma ve online ürün satın alma işlemlerinde akıllı telefonlarını, dizüstü ve masaüstü bilgisayarlarından daha fazla kullanıyor.

    Mobil cihazların firmalar tarafından artık birer omni-channel deneyim aracı olarak görülmesinin e-ticaret içinde önemli bir etkisi bulunuyor. Mobil cihazların kullanım oranı yalnızca e-ticaret işlemlerini değil, ödeme yöntemi alışkanlıklarını da değiştiriyor. Yakın bir gelecekte gelişmiş ekonomilerde her beş kişiden üçünün online alışveriş için, her on kişiden yedisinin de ödeme yapmak için mobil telefonlarını kullanacağı öngörülüyor.

    Türkiye’de özellikle online perakende alanında pek çok lider marka için tüketici ziyaretlerinin yüzde 70’ten fazlası mobil kanallar üzerinden geliyor, cironun da yüzde 60’tan fazlası yine mobil kaynaklı gerçekleşiyor. Bazı kategorilerde görülen sezonsallık etkisinin de (örneğin yaz döneminde satın almaların azaldığı kategoriler) mobil kullanımın artışı ile azalmaya başladığı görülüyor.

    · Alışveriş kararında sosyal medya etkisi: 2019 yılı sonuna kadar sosyal medya kullanıcı sayısının toplam internet kullanıcılarının yaklaşık olarak yüzde 75’ine erişmesi bekleniyor. Nüfusun yaklaşık yüzde 77’si ile ABD sosyal medya kullanımında ilk sırada gelirken, onu sırasıyla yüzde 71 ile Çin, yüzde 66 ile Birleşik Krallık ve ilk beşte yer almasa da, 52 milyon sosyal medya kullanıcısı ile (yüzde 63) ile Türkiye takip ediyor.

    Türkiye’deki sosyal medya kullanıcılarının 44 milyonu, mobil cihazları ile sosyal medyadan faydalanıyor. Sosyal medya kanallarının kullanım yoğunluğuna bakıldığında ise Türkiye’de YouTube (aktif kullanıcıların yüzde 92’si) başı çekiyor. YouTube’u, yüzde 84 ile Instagram ve yüzde 82 ile Facebook takip ediyor.

    Pinterest ise e-ticarete diğer sosyal medya platformlarından farklı şekilde etki ediyor ve herhangi bir ürün satın alma amacı taşımayan kullanıcılara ilham kaynağı olarak satın alma kararını etkiliyor. Türkiye, Pinterest kullanımının en yaygın olduğu ülkeler arasında yer alıyor.

    · Finansal ürün yaygınlığı: Dijital cüzdan başta olmak üzere, yeni nesil ödeme trendleri yükselişte – Kredi kartı, banka kartı gibi ülkemizde daha yoğun kullanılan ödeme yöntemlerinin yanı sıra e-cüzdan, sosyal medya platformlarının ödeme altyapıları gibi alternatif yöntemlerin de dünya genelinde e-ticaret içinde kullanımı artıyor. 

    Dünya genelinde 15 yaş üstü toplam nüfusun yaklaşık yüzde 68,5’i banka hesabına sahip ve yüzde 52’si dijital olarak ödeme işlem gerçekleştiriyor. Türkiye’de mobil ödemeler özellikle genç nüfus tarafından tercih edilen bir ödeme yöntemi olarak pazardaki payını arttırıyor. BKM’nin çalışmasına göre, Türkiye’de online alışveriş yapan her 3 kişiden 1’i mobil alışverişi tercih ediyor.

    Dünyadaki ödeme hizmetleri eğilimlerine paralel olarak, Türkiye’de de son yıllarda İyzico, Mastercard ve benzeri şirketlerin sunduğu kart saklama çözümlerinin kullanımı artış gösterdi. Öte yandan dünya ortalamasında en hızlı yaygınlaşan online ödeme yöntemi olan dijital cüzdanların kullanımı, henüz istenen düzeyde değil.

    ·Lojistik hizmetlerin e-ticarete doğrudan katkısı: Türkiye, e-ticaret hacmi yüksek ülkeler ile karşılaştırıldığında, Lojistik Performans Endeksi’nde lojistik gelişmişliği anlamında 3,15 puan ile 160 ülke içerisinde 47. sırada geliyor. 

    Depolama, lojistik ve ürün teslimi aşamasına yönelik olası çözüm yaklaşımları arasında; taşıma sistemlerinde e-ticaret gönderilerine uygun olarak iyileştirmeler yapılması ve tüketicilerin e-ticaret satın alma deneyiminde ürünün teslim edilmesi de önemli bir etken olarak öne çıktığından, e-ticaret firmaları ile kargo şirketleri arasında iş birliğinin geliştirilmesi gerekliliği yer alıyor. Büyükşehirlerde yaşayan ve çoğunlukla evde bulunmayan tüketicilere yönelik teslimat modellerinin geliştirilmesi de ön plana çıkan başlıklar arasında.

    Omni-channel perakende gelişimi, henüz istenilen noktada değil

    Son yıllarda dijital dönüşüm programları ve omni-channel inisiyatifleri ile markalar özellikle fiziksel mağazacılık ve e-ticaret kanalları arasında etkileşim sağlayan projeleri hayata geçiriyor. Bu konudaki yatırım alanlarında ilk öne çıkan başlık sipariş yönetimi olurken, pazaryerleri ile iş birlikleri, mobil e-ticaret, çok kanallı pazarlama ölçümleme-optimizasyonları ve mağaza içi dijital asistanlar gibi yetkinlikler de takip ediyor. Omni-channel, firmalar için teknolojinin yanı sıra organizasyon ve süreç kurgularında önemli değişimler ile yeni yapıların kurulmasını gerektiriyor.

    Omni-channel perakende için henüz olgunluk eğrisinde istenilen noktada olduğumuzu söylemek oldukça güç. Özellikle üst yönetim sahipliği, departmanlar arası ortak çalışma modellerinin ve ilgili sorumluluk dağılımlarının kurulması, birimlere dağıtılmış anahtar performans göstergelerinin yapılandırılması gibi alanlarda önemli eksiklikler bulunuyor.

    Raporun tamamı şu adresten indirilebilir. 

Meclis’te yüz tanıma sistemi

0

TBMM’de son yaşanan olaylardan sonra yüz tanıma sistemine sahip kameralar yerleştirildi

 Hatırlanacağı gibi, 14 Mayıs’ta terör örgütü DHKP-C ile ilişkili iki kişi TBMM’deki resepsiyon görevlisini rehin almaya çalışmıştı. Yaşanan bu olayın ardından TBMM’de güvenlik tedbirleri gözden geçirildi ve artırıldı. Bu kapsamda Meclis’teki ziyaretçi kapılarına yüz tanıma sistemleri yerleştirilmeye başlanacak. Şu an test aşamasında olan sistemin önemli günlerde TBMM’ye toplu girişlerde güvenlik görevlilerine büyük kolaylık sağlayayacağı belirtiliyor. Sistem sayesinde TBMM girişlerinde yapılan eylemlere katılanlar taranıp, GBT’leri çıkarılacak ve şüpheli kişilerin bilgileri anında güvenlik operatörüyle paylaşılacak.

Kameralarla aşırı jest ve mimikler incelenebiliyor

Yüz tarama sistemi ile yeni güvenlik tedbirleri arasında yer alan akıllı teknolojik güvenlik sistemi test çalışmaları da gerçekleştiriliyor. Bu sistemle; Meclis duvarlarından herhangi bir canlı atladığında veya geçiş yaptığında belirlenebilecek. Bununla birlikte, TBMM’nin içinde bulunduğu alanda 360 derece çekim açısına sahip 500’den fazla kamera yerleştirildi. Bu kameralarla TBMM 24 saat takip ediliyor ve termal ve akıllı kameralar sayesinde bazı vakalarda davranış tespitleri için kullanılıyor. Örneğin; aşırı gülen, aşırı tedirgin ve benzeri davranışlarda bulunanların davranışları kamera ile belirlenebiliyor. Ayrıca şüpheli jest ve mimikler de incelenebiliyor.  

Netflix’in Türkiye profili

0

Netflix’in yaş, gelir grubu, bölgesel dağılım ve izleyici sayılarını derledik

Netflix’in 2019 1Ç itibarıyla 148 milyon 886 bin abonesi bulunuyor. Eğlence platformu ABD’deki TV trafiğinin yüzde 10’una sahip ve dünyadaki mobil internet trafiğnin yüzde 2’sinden sorumlu olduğu iddiasında. Peki, platformun Türkiye’deki profili nasıl? Sorunun cevabını ülkemizde internet ölçümlesini yürüten IAB Türkiye’den aldık.

Netflix’i en çok 25-34 yaş grubu seyrediyor

Netflix’in ülkemizdeki yaş dağılımına baktığımızda, önemli bir farklılık görmüyoruz. Zira, Netflix’in en çok seyreden yaş grubu yüzde 23 ile 25-34 yaş grubu oluyor. İkinci sıra üzde 22 ile 18-24 yaş grubu yer alıyor. Üçüncü sıradaysa yüzde 18 ile 35-44 yaş arası seyirciler bulunuyor. “Diğer” yaş grubundaki seyirciler ise yüzde 38.

 

Netflix hemen hemen her gelir grubuna hitap ediyor

İkinci kategoride ise sosyoekonomik statü (SES) karşımıza çıkıyor. Buradaki tablo da yaş dağılımından çok farklı görünmüyor. Çünkü AB gelir SES grubundaki seyirciler yüzde 32 ilk sırada dilimi oluştururken, C1 grubundaki seyirciler ise yüzde 28. C2 grubundaki seyirciler yüzde 26’lık dilime işaret ederken, DE grubundaki seyirciler de yüzde 14’e karşılık geliyor.

Marmara Bölgesi açık ara önde

IAB Türkiye’den aldığımız üçüncü veri ise platform seyircilerinin coğrafî bölgelere dağılımına ilişkin. Yaş ve SES’in aksine burada farklı bir durum söz konusu. Bölgesel dağılımda yüzde 43’lük oranla Marmara Bölgesi açık ara önde görülüyor. İkinci sırada yüzde 17 ile Ege ve üçüncü sırada yüzde 16 ile İç Anadolu bulunuyor. “Diğer” bölgelerin oranı da yüzde 24 olarak karşımıza çıkıyor.

Netflix’in izleyici sayısı

IAB Türkiye’den Netflix’in gerçek izleyici sayılarına dair verileri de aldık. Öncelikle bu rakamların sadece PC platformunu kapsadığını belirtelim ve rakamlara geçelim. 2018 verisi Netflix’in aylık ortalama gerçek izleyici sayısının 588 bin 140 olduğunu ortaya koyuyor. 2019’un ilk 4 ayındaki gerçek izleyici sayısı ise 2,1 milyon düzeyinde bulunuyor. Bu verinin de sadece PC platformunu içine aldığını kaydedelim.  

Huawei CEO’su Ken Hu yaşananları değerlendirdi

0

ABD ile Çin arasındaki gerilimden en fazla etkilenen şirket hiç kuşkusuz Huawei. Huawei’nin şu sıralar birçok teknoloji şirketi ile ilişkileri askıya alınmış durumda. Konuyla ilgili Huawei cephesinden açıklamalar geliyor. Son olarak Huawei CEO’su Ken Hu, Almanya’da katıldığı Ulusal Siber Güvenlik Konferansı’nda durumu değerlendirdi.

Huawei CEO’su Ken Hu süreci soğuk savaş dönemine benzetti. Tedarik zincirine verilen zararın adil rekabeti tehlikeye soktuğunu söyleyen yönetici, ilerleyen zamanda diğer şirketlerin de benzer zararlara uğrayabileceğine dikkat çekti.

Teknoloji ve ticarette Berlin Duvarı benzetmesi

Ken Hu açıklamasında şu sözlere yer verdi “Avrupa’da, akıllı telefon kullanıcılarının yaklaşık dörtte üçü Android tabanlı akıllı telefonları tercih ediyor. Huawei bu pazarın yaklaşık yüzde 20’sini oluşturuyor. Dikkatsizce alındığını düşündüğümüz bu kararlar, Avrupa’daki tüketicilere ve işletmelere büyük ölçüde zarar verebilir” dedi.

Hu’nun açıklamasında Berlin Duvarı benzetmesi de dikkat çekti. Başka duvarlar görmek istemediklerini söyleyen yönetici, “Ticaret açısından da teknoloji açısından da yeni duvarlar inşa etmek istemiyoruz” dedi.

Son olarak Huawei CEO’su ARM ile iş birliğinin askıya alınmasına değindi. Sorunun kısa sürede çözüleceğini söyleyen Hu, “Bu üzücü durumun çözülebileceğinden eminiz” ifadesini kullandı.

Qualcomm destekli Lenovo 5G PC, Computex’te tanıtıldı

0

Dünyanın önemli bilgisayar şovlarından biri olan Computex 2019’da Lenovo da ilk 5G özellikli bilgisayarını tanıttı. Fuarda tanıtılan Lenovo Project Limitless modelinde Qualcomm’un Snapdragon 8cx 5G işlemcisi kullanılıyor.

Lenovo 5G PC indirme hızı ile dikkat çekiyor

5G bağlantılı bilgisayarlar için özel üretilen işlemcinin kullanıldığı bilgisayarda Qualcomm tarafından geliştirilen X55 modem görev alıyor. Bu modem de tabii ki 5G bağlantı özelliğini destekliyor. Category 22’yi entegre eden Snapdragon X55 5G modem günümüzün en hızlı 4G bağlantısı için 2.5 Gbps’ye ulaşan indirme hızı sunuyor.

Verilen bilgilere göre Snapdragon 8cx, i5-8250U işlemcisinden daha güçlü bir performans sunuyor. Aynı zamanda güç tüketimi konusunda da başarılı bir performans sergiliyor. Ancak güç tüketimiyle ilgili teknik veriler tanıtımda açıklanmadı.

Konsept olan bilgisayar henüz satışa sunulmayacak. Söylenenlere göre Qualcomm ve Lenovo 2020’nin başında kullanıcılarına yeni gelişmeler sunacak.

Girişimciler için MediaMarkt Startup Challenge ’19 başlıyor

0

İlki geçen yıl düzenlenen MediaMarkt Startup Challenge için ikinci dönem başlıyor. Başvuruların başladığı MediaMarkt Startup Challenge ’19, girişim fikri olanları bekliyor. 

Dijitalleşmeyi iş sürecine dahil eden ve perakende sektörüne yönelik çözümler sunan projelerin ödüllendirilecek etkinliğe başvurular 10 Haziran’a kadar devam ediyor. Yarışmaya katılmak için buraya tıklayabilirsiniz. 

Kriterleri karşılayan toplamda 10 proje, MediaMarkt Startup Challenge Day etkinliğinde uzman jüriye sunumunu yapacak. Bunun tarihi ise 25 Haziran.

MediaMarkt Startup Challenge 19 için bu yıl Yunanistan’dan da başvuru alınıyor. Yarışma perakende satış teknolojileri, satış sonrası teknolojiler ve kurumsal dijitalleşme süreçleri üç ana başlığa odaklanıyor.

Yarışmanın sonucunda ilk üçe girmeye hak kazanan projelerden birinci olan Münih’te gerçekleşecek Retailtech Hub Programı’na katılabilecek. Ayrıca, irişimciler için kurumsal ortaklıklar sunan hızlandırma programına dahil olma hakkı, Silikon Vadisi’nin en aktif yatırımcıları arasında olan Plug and Play’in girişimci ağına dahil olma fırsatı yakalayacak.

İkinci olan proje MediaMarkt ve Tekzen’in ülkemizdeki mağazalarında pilot uygulama yapabilecek. Ayrıca Kategori Mağazacılığı Derneği’ne çözümlerini sunma hakkı elde edecek. Aynı şekilde üçüncü olan proje de MediaMarkt ve Tekzen mağazalarında pilot uygulama yapabilecek.

Son olarak, üç proje de 1 Ekim günü İstanbul’da gerçekleşecek Perakende Teknolojileri Konferansı’nda çözümünü tanıtabilecek.

Sina Afra’nın girişimi Evtiko, Türkiye’deki faaliyetlerini sona erdirdi

0

Girişim ülkemizdeki operasyonlarını durdurdu

Sina Afra’nın gayrimenkul teknolojileri (proptech) girişimi Evtiko, Türkiye’deki faaliyetlerini durdurduğunu açıkladı. Evtiko, bu kararını Twitter hesabından duyurdu.

İki turda 8 milyon dolardan fazla yatırım aldı

Evtiko’nun açıklamasında, “Evtiko bundan sonraki dönemde gayrimenkul alım satım faaliyetlerine Tiko markasıyla İspanya’da devam edecektir. Tiko’nun teknolojik altyapı desteği ise Türkiye’den verilecektir” deniyor. Buna göre, Evtiko, teknolojik altyapı desteğini Türkiye’den almaya devam edecek. Bununla birlikte, Evtiko, İspanya’da “Tiko” markasıyla çalışmalarını sürdürecek. EvTiko, evini satmak isteyenlere, evi ziyaret etmesine gerek kalmadan altyapısındaki yapay zekâ teknolojisi ile desteklenmiş algoritmaları sayesinde 24 saat içinde teklif vererek gayrimenkul sektöründe yenilik getirmeyi hedefliyor.

2016’da kurulan Evtiko bugüne iki yatırım turunda toplam 8,3 milyon dolar yatırım almıştı.

 

DHL Express, şehirlerde drone ile tam otomatik ve akıllı dağıtım hizmetini başlattı

Tam otomatik yükleme ve indirmeyi içeren drone ile teslimat çözümü, daha az enerji tüketimiyle verimliliği artırıp maliyetleri düşürecek

DHL Express ile akıllı otonom hava aracı üreticisi EHang stratejik bir ortaklığa imza attı. Çin’in büyük şehirlerinde kapıya teslimat konusunda yaşanan zorlukların üstesinden tam otomatik ve akıllı drone’larla gelmeyi mümkün kılan ortaklık kapsamında DHL ülkenin drone ile teslimat hizmeti veren ilk uluslararası hızlı hava taşımacılığı şirketi oldu.

Teslimat süresi 40 dakikadan 8 dakikaya indi

İlk etapta bir DHL müşterisi için DHL Liaobu, Dongguan hizmet merkezi ile müşterinin tesisleri arasında özel bir rota oluşturuldu. EHang’in yeni piyasaya sürdüğü Falcon serisi İHA’ların akıllı otomasyon kabiliyeti ve güvenliği sayesinde, şehir trafiği ve yolların karışıklığı gibi sorunların üstesinden gelinmiş oluyor. Tek taraflı teslimat süresini 40 dakikadan 8 dakikaya indiren sistem, teslimat başına maliyeti yüzde 80’lere varan oranda azaltırken, karayolu taşımacılığına göre daha az enerji tüketilmesini ve karbon ayak izinin küçülmesini sağlıyor.

Sefer başına 5 kilogram taşıma kapasitesi

Dört kolunda sekiz pervanesi bulunan EHang Falcon, akıllı ve güvenli uçuş kontrol modüllerinin yanı sıra yedek sistemleriyle uçuş emniyetini ön plana çıkarıyor. Dikey kalkış ve iniş, hassas GPS ve görsel tanımlama sistemleri, akıllı uçuş rotası planlama, tam otomatik uçuş ve canlı ağ bağlantısı gibi özelliklere sahip. Sefer başına 5 kilograma kadar yük taşıyabilen drone’lar, tam otomatik ve akıllı çözümler olarak sevk edilen ürünün otonom bir şekilde yüklenmesini ve indirilmesini sağlayan akıllı istasyonlar arasında sefer yapıyor. Ekspres gönderilerin ayrılması, taranması ve depolanması gibi otomatik süreçlerle bağlantılı olan istasyonlar, yüz tanıma ve kimlik tarama gibi fonksiyonları da yerine getirecek.

MenaPay’e yatırım

0

Engin Grup Yönetim Kurulu Üyesi Hande Enes, token satışını yakın zamanda tamamlayan Türkiye çıkışlı blockchain girişimi MenaPay’e yatırım yaptı

 Engin Grup Yönetim Kurulu Üyesi Hande Enes, Türkiye ve Orta Doğu’nun yenilikçi ödeme platformunu geliştiren yerli Blockchain girişim MenaPay’e yatırım yaptı. Blockchain tabanlı ödeme platformunu geçtiğimiz aylarda mobil uygulamalar üzerinden hizmete açan MenaPay, Mayıs ayında ise token satışını tamamlamıştı.

Alınan yeni yatırımı değerlendiren MenaPay Genel Müdürü Tolga Odoğlu, “Hande Enes Türkiye’de girişimcilik ekosistemine yön veren en önemli aktörlerden biri. MenaPay’i Türkiye ve Orta Doğu’da hızla büyütmek için kendisinin tecrübelerinden faydalanacağız.” dedi.

Ortadoğu ve Afrika’nın yüzde 84’ü geleneksel bankacılık hizmetlerini kullanmıyor

MenaPay’in yeni yatırımcısı Hande Enes, “MenaPay bir süredir çok yakından takip ettiğim bir Blockchain girişimiydi. MenaPay’in Orta Doğu’dan çıkan ilk unicorn olma hedefi beni heyecanlandırıyor” diye konuştu. MenaPay Yönetim Kurulu Üyesi Burak Balık ise MenaPay yatırımcıları içerisine Hande Enes’in katılması ile ilgili cok mutlu olduğunu dile getirirken; “Hande Enes için melek yatırımcı yerine “Archangel” terimini kullanmamız daha yerinde olacaktır. Gücümüze güç kattık, hep birlikte bölgenin ilk milyar dolarlık fintech şirketini çıkaracağımıza inanıyorum” şeklinde konuştu.

MenaPay kripto para ve ödeme teknolojileri arasında yeni nesil bir bağ kuruyor. Nüfusunun yüzde 84’ü geleneksel bankacılık hizmetlerini kullanmayan Orta Doğu ve Afrika için geliştirilmiş Blockchain tabanlı, İslami finans esaslarına uygun olan bu platform üzerinden elde edilen gelirin önemli bir bölümü ile borsalardan MPAY tokenları geri alınarak “green mining” rezervi doldurulacak. 

 

 

E-dönüşüm firması Foriba satıldı

0

İngiliz Finans, vergi yazılımları ve raporlama çözümleri firması Sovos, 20 yaşındaki Foriba’yı bünyesine kattı

Finans, vergi yazılımları ve raporlama çözümleri firması Sovos, regülasyon teknolojileri alanında Türkiye’nin önde gelen e-dönüşüm şirketlerinden Foriba’yı satın aldı. Daha önce Invoiceware, Paperless ve TrustWeaver gibi lider firmaları bünyesine katan Sovos, Foriba’yı da satın alarak dijital bir dünya için geliştirdiği global vergi çözümünü güçlendirmeyi amaçlıyor. Sovos, Latin Amerika, Kuzey Amerika ve Batı Avrupa’dan sonra şimdi de Türkiye’deki uzman ekipleri ile vergi uyumluluğu konusunda karşılaşılan sorunları global açıdan ele alacak.  Sovos’un satın alma için Foriba’ya ödediği miktar açıklanmadı. Bununla birlikte, Sovos’un Foriba’nın tamamını satın aldığını öğrendik. Bu arada, Foriba’nın 1999 yılında FIT Solutions adıyla kurulduğunu ve Şubat 2018’de Foriba olarak adını değiştirdiğini not edelim.

Birleşmeyle gelen liderlik

 Birleşmeye ilişkin bir açıklama yapan Sovos CEO’su Andy Hovancik, “2025 yılı itibariyle, sanayileşmiş ve gelişmekte olan ekonomilerdeki şirketlere ait faturaların yüzde 75’inden fazlasının e-Faturaya geçmesi bekleniyor. Sovos’un diğer yatırımlardan sonra Foriba’yı satın alması, B2B ve B2C geçişindeki müşterilerimizi korumamıza yardımcı olacak” dedi.

Uçtan uca çözüm sunuyor

 Birleşmeye ilişkin değerlendirme yapan Foriba CEO’su ve Kurucu Ortağı Koray Gültekin Bahar ise, “Sovos, 60’tan fazla ülkede e-Fatura uyumluluğu konusunda uçtan uca çözüm sağlamak adına girişimcileri ve uzman yetenekleri bir araya getirmiş oldu. Hem Foriba hem de Sovos bünyesinde, ürün kalitesi, müşteri deneyimi ve rekabetçi farklılaşmaya odaklanmış ekipler bulunuyor” şeklinde konuştu.

25 farklı ürün ve servis ile 10’dan fazla ülkede regülasyon teknolojileri geliştiren Foriba, 450’den fazla uluslararası şirkete hizmet veriyor.  Foriba çözümleri e-Fatura, e-Defter, e-Arşiv, e-İrsaliye gibi ürünleri kapsıyor. Ayda 30 milyondan fazla üreten Foriba’nın yatırımcıları arasında Revo Capital, Endeavor Catalyst and IFC yer alıyor. Foriba’nın bugüne iki tur yatırım aldı. Bu yatırımların ilki 4 milyon dolarla Eylül 2014’t Revo Capital’den gelmişti. İkinci tur yatırım ise 5 milyon dolar tutarındaydı ve Şubat 2018’de Revo Capital (1,5 milyon dolar), IFC (3 milyon dolar) ve Endeavor Catalyst (500 bin dolar) bu yatırımı gerçekleştirdi. Foriba’nın Şubat 2018’de açıkladığı verilere göre, şirket 5 binden fazla şirkete hizmet veriyor ve Türkiye’deki e-faturaların yüzde 60’ını üretiyor.

Süpermarketlerin Ramazan’daki online karnesi

Ramazan ayının sonuna gelirken süpermarketlerin online ziyaretçi karnesini çıkardık

Ramazan ayı 6 Mayıs’ta başladı ve 4 Haziran’da Ramazan Bayramı kutlanacak. Bir aylık dönem içinde gerek offline gerek online tarafta alışveriş artış gördük. Bu artışın online tarafa yansımasını IAB Türkiye’den değerlendirmesini istedik ve süpermarket sitelerindeki ziyaretçi sayılarını derledik. IAB Türkiye’den aldığımız veriler a101.com.tr, bim.com.tr, carrefoursa.com ve sokmarket.com.tr’yi kapsıyor.

Beş süpermarketin online ziyaretçi görünümü

Tabloya baktığımızda a101.com.tr’nin Ramazan öncesi ve Ramazan döneminde yüzde 47’lik artış görüyoruz. A101.com.tr’yi 8-14 Nisan’da 350 bin 624 gerçek ziyaretçi  ve 13-19 Mayıs’ta bu rakam 515 bin 963’ye çıkıyor. Bim.com’tr’yi 8-14 Nisan’da 177 bin 683 gerçek ziyaretçi ziyaret ederken, 13-19 Mayıs’taki rakam 182 bin 978 olarak gerçekleşti. Carrefoursa.com’daki gerçek ziyaretçi sayısı ise şöyle: 8-14 Nisan’da 210 bin 935 kişi bu siteye gelirken, 13-19 Mayıs’ta bu sayı 134 bin 510’a iniyor. Yani, yüzde 57’ye varan bir düşüş söz konusu. Diğer bir düşüş ise sokmarket.com.tr sitesinde görülüyor. Zira, 8-14 Nisan’da 101 bin gerçek ziyaretçi bu siteyi ziyaret ederken, 13-19 Mayıs’ta bu ziyaretçi sayısı yüzde 24 düşüşle 81 bin 12 seviyesinde karşımıza çıkıyor. Ülkemizdeki en eski süpermarket sitesi migros.com.tr’deki durum şöyle: 8-14 Nisan arasında 445 bin 879 ziyaretçisi olan migros.com.tr’nin 13-19 Mayıs’taki ziyaretçi sayısı 443 bin 358 olarak karşımıza çıkıyor. Migros.com.tr’de dikkat çeken durumu şu şekilde açıklığa kavuşturalım: 6-12 Mayıs haftasında sitenin ziyaretçisi 652 bin 76 seviyesindeydi. Bu da, 13-19 Mayıs’a oranla yüzde 47’lik artış anlamına geliyor.

NOT: IAB Türkiye’den aldığımız tabloyu görüntülemek için aşağıdaki bağlantıya tıklayabilirsiniz. 

supermarket-image-2