Türkiye nüfusunun yaklaşık yüzde 16’sını oluşturan 15-24 yaş grubu arasındaki tüketiciler de, yerel ve küresel şirketler için güçlü bir potansiyele işaret ediyor.
Online alışverişte yeni norm: mobil – 18-34 yaş grubu, 35-50 yaş grubu ile kıyaslandığında özellikle alışveriş sitelerine göz atma ve online ürün satın alma işlemlerinde akıllı telefonlarını, dizüstü ve masaüstü bilgisayarlarından daha fazla kullanıyor.
Mobil cihazların firmalar tarafından artık birer omni-channel deneyim aracı olarak görülmesinin e-ticaret içinde önemli bir etkisi bulunuyor. Mobil cihazların kullanım oranı yalnızca e-ticaret işlemlerini değil, ödeme yöntemi alışkanlıklarını da değiştiriyor. Yakın bir gelecekte gelişmiş ekonomilerde her beş kişiden üçünün online alışveriş için, her on kişiden yedisinin de ödeme yapmak için mobil telefonlarını kullanacağı öngörülüyor.
Türkiye’de özellikle online perakende alanında pek çok lider marka için tüketici ziyaretlerinin yüzde 70’ten fazlası mobil kanallar üzerinden geliyor, cironun da yüzde 60’tan fazlası yine mobil kaynaklı gerçekleşiyor. Bazı kategorilerde görülen sezonsallık etkisinin de (örneğin yaz döneminde satın almaların azaldığı kategoriler) mobil kullanımın artışı ile azalmaya başladığı görülüyor.
· Alışveriş kararında sosyal medya etkisi: 2019 yılı sonuna kadar sosyal medya kullanıcı sayısının toplam internet kullanıcılarının yaklaşık olarak yüzde 75’ine erişmesi bekleniyor. Nüfusun yaklaşık yüzde 77’si ile ABD sosyal medya kullanımında ilk sırada gelirken, onu sırasıyla yüzde 71 ile Çin, yüzde 66 ile Birleşik Krallık ve ilk beşte yer almasa da, 52 milyon sosyal medya kullanıcısı ile (yüzde 63) ile Türkiye takip ediyor.
Türkiye’deki sosyal medya kullanıcılarının 44 milyonu, mobil cihazları ile sosyal medyadan faydalanıyor. Sosyal medya kanallarının kullanım yoğunluğuna bakıldığında ise Türkiye’de YouTube (aktif kullanıcıların yüzde 92’si) başı çekiyor. YouTube’u, yüzde 84 ile Instagram ve yüzde 82 ile Facebook takip ediyor.
Pinterest ise e-ticarete diğer sosyal medya platformlarından farklı şekilde etki ediyor ve herhangi bir ürün satın alma amacı taşımayan kullanıcılara ilham kaynağı olarak satın alma kararını etkiliyor. Türkiye, Pinterest kullanımının en yaygın olduğu ülkeler arasında yer alıyor.
· Finansal ürün yaygınlığı: Dijital cüzdan başta olmak üzere, yeni nesil ödeme trendleri yükselişte – Kredi kartı, banka kartı gibi ülkemizde daha yoğun kullanılan ödeme yöntemlerinin yanı sıra e-cüzdan, sosyal medya platformlarının ödeme altyapıları gibi alternatif yöntemlerin de dünya genelinde e-ticaret içinde kullanımı artıyor.
Dünya genelinde 15 yaş üstü toplam nüfusun yaklaşık yüzde 68,5’i banka hesabına sahip ve yüzde 52’si dijital olarak ödeme işlem gerçekleştiriyor. Türkiye’de mobil ödemeler özellikle genç nüfus tarafından tercih edilen bir ödeme yöntemi olarak pazardaki payını arttırıyor. BKM’nin çalışmasına göre, Türkiye’de online alışveriş yapan her 3 kişiden 1’i mobil alışverişi tercih ediyor.
Dünyadaki ödeme hizmetleri eğilimlerine paralel olarak, Türkiye’de de son yıllarda İyzico, Mastercard ve benzeri şirketlerin sunduğu kart saklama çözümlerinin kullanımı artış gösterdi. Öte yandan dünya ortalamasında en hızlı yaygınlaşan online ödeme yöntemi olan dijital cüzdanların kullanımı, henüz istenen düzeyde değil.
·Lojistik hizmetlerin e-ticarete doğrudan katkısı: Türkiye, e-ticaret hacmi yüksek ülkeler ile karşılaştırıldığında, Lojistik Performans Endeksi’nde lojistik gelişmişliği anlamında 3,15 puan ile 160 ülke içerisinde 47. sırada geliyor.
Depolama, lojistik ve ürün teslimi aşamasına yönelik olası çözüm yaklaşımları arasında; taşıma sistemlerinde e-ticaret gönderilerine uygun olarak iyileştirmeler yapılması ve tüketicilerin e-ticaret satın alma deneyiminde ürünün teslim edilmesi de önemli bir etken olarak öne çıktığından, e-ticaret firmaları ile kargo şirketleri arasında iş birliğinin geliştirilmesi gerekliliği yer alıyor. Büyükşehirlerde yaşayan ve çoğunlukla evde bulunmayan tüketicilere yönelik teslimat modellerinin geliştirilmesi de ön plana çıkan başlıklar arasında.
Omni-channel perakende gelişimi, henüz istenilen noktada değil
Son yıllarda dijital dönüşüm programları ve omni-channel inisiyatifleri ile markalar özellikle fiziksel mağazacılık ve e-ticaret kanalları arasında etkileşim sağlayan projeleri hayata geçiriyor. Bu konudaki yatırım alanlarında ilk öne çıkan başlık sipariş yönetimi olurken, pazaryerleri ile iş birlikleri, mobil e-ticaret, çok kanallı pazarlama ölçümleme-optimizasyonları ve mağaza içi dijital asistanlar gibi yetkinlikler de takip ediyor. Omni-channel, firmalar için teknolojinin yanı sıra organizasyon ve süreç kurgularında önemli değişimler ile yeni yapıların kurulmasını gerektiriyor.
Omni-channel perakende için henüz olgunluk eğrisinde istenilen noktada olduğumuzu söylemek oldukça güç. Özellikle üst yönetim sahipliği, departmanlar arası ortak çalışma modellerinin ve ilgili sorumluluk dağılımlarının kurulması, birimlere dağıtılmış anahtar performans göstergelerinin yapılandırılması gibi alanlarda önemli eksiklikler bulunuyor.
Raporun tamamı şu adresten indirilebilir.