Apple ABD’ye 1 milyar dolar yatırım yapacak

0

Apple, üretimini Çin’den ABD’ye mi kaydırıyor?

Başkan Trump’ın ABD içinde üretim yapmasını istediği Apple henüz bu konuda net bir karar vermiş değil ancak başkanla arasını bozmamak için bazı üretim işlemlerini ABD’ye kaydırmaya çalıştığı gözlerden kaçmıyor. Bir röportaj sırasında ABD’deki üretim tesislerine 1 milyar dolarlık yatırım yapmaya hazırlandığının altını çizen Tim Cook böylece Apple üretiminin önemli bir kısmının ABD’ye döneceğini şüphesini de oluşturdu.

Mayıs’ın sonlarına doğru bu konudaki ilk yatırımını duyuracaklarını vurgulayan Cook, bu 1 milyar dolarlık yatırımın detaylarına girmedi.

Yüksek teknolojili üretim tesisleri sayesinde ülkede yeni iş imkanlarının açılacağının da altını çizen Apple CEO’su bu sayede ABD başkanı Trump’ın isteklerinin de karşılanacağını umuyor. 

Huawei’den yeni veri merkezi çözümleri

0

Bilişim sektörünün en önemli iş kollarından biri olan ve şirketler için yeni bir dönüşüme olanak tanıyan veri merkezleri, geleceği yakalamak isteyen şirketlerin öncelikli altyapı yatırımları arasında yer alıyor. Huawei şimdi kurumsal iş çözümleri alanında Fusion Module çözümleriyle küçük, orta ve büyük ölçekteki projelere yönelik farklı ihtiyaçlar sunuyor.

6 kabinete kadar olan sistem odası ihtiyaçlarında; Rack Kabinet, UPS, Hassas Soğutma, Dağıtım panosu, PDU, Ortam izleme gibi bileşenleri bitmiş bir şekilde sunan Fusion Module800, bu doğrultuda IT ekibini şantiye yönetme zahmetinden kurtaran modüler ve tak çalıştır mantığında verimli bir merkezi çözümü olarak ön plana çıkıyor.

Daha büyük ölçekli veri merkezi projelerinde kullanılabilecek veri merkezi çözümü Fusion Module2000, cabinet, UPS, soğutma, dağıtım panosu, PDU, ortam izleme/ DCIM bileşenlerinin tamamından oluşan Huawei ürünlerini tek bir tedarikçi ile çözerek, performans ve verimlilik alanında avantajlar sunuyor.

Felaket kurtarma merkezi

Felaket kurtarma merkezi ya da dış mekanda bir veri merkezi yapılması düşünülen projelerde kullanılabilen konteynır veri merkezi çözümü Fusion Module1000 ise, uluslararası taşımacılık standartlarında üretilmiş konteynır ve içindeki cabinet, UPS, soğutma, dağıtım panosu, PDU, ortam izleme/ DCIM vb. tüm bileşenlerin fabrikasyon olarak bitmiş bir şekilde sunulduğu çözümdür. 9 büyüklüğünde depreme dayanıklılık, 120 dakika yangına dayanıklılık gibi özelliklere sahip olması sebebiyle de sistem odası için ayrıca bina, oda gibi ihtiyaçlara gerek duymayan modüler bir outdoor çözüm alternatifi oluşturuyor.

Veri merkezi yatırımı yapılırken kurumun vizyonuna uygun olarak tasarlanması gerektiğine dikkat çeken Huawei Kurumsal İş Çözümleri Ülke Müdürü Serdar Yokuş, yatırımın toplam süresi ile yapılacak yatırımların toplam sahip olma maliyetlerinin analiz edilerek ürün seçimleri yapılması gerektiğini söyledi. “Büyüme adımlarına göre ürün ve altyapı yatırımları yapılmalı” diyen Yokuş, “Bu konudaki önemli stratejilerden bir tanesi enerji verimliliği hedeflerinin doğru tespit edilmesi ve bu hedefler doğrultusunda veri merkezi tasarımının yapılması. Huawei’nin kendi bünyesindeki teknik kadro ile veri merkezi tasarımı uluslararası standartlara, erişilebilirlik hedeflerine ve toplam sahip olma kriterlerine göre tasarlanmaktadır. Huawei ürünleri ile veri merkezinin ihtiyacı olan toplam çözüm sunularak, bir veri merkezinin altyapısına yönelik olarak farklı alanlarda çözümler sunulmaktadır” diye açıklama yaptı.

Huawei’nin maliyet etkin, verimli ve esnek bulut veri merkezi çözümleri portföyü sunduğunu dile getiren Yokuş, bu güçlü bulut çözümlerinin yazılım ürünlerini ve yüksek performanslı donanımı bütünleştiren çekirdek teknolojiler üzerine kurulduğunu aktardı. Veri merkezlerinin kesintiye uğramaması adına en önemli etkenler arasında enerji, iletim hatları ve iklimlendirmedeki yedekli yapının sağlanması olduğunu ifade eden Yokuş, “Veri merkezinin kullanacağı trafoların kapasitesi öğrenilmelidir. Eğer trafo kapasitesi yeterli değilse büyüme katsayısı hesaplanarak veri merkezi kapasitesine göre trafo planlanmalıdır. Dağıtım trafolarının otomatik geçişli ve birebir yedekli olması, trafo nedeniyle oluşan enerji kesintilerinde yedekliliği sağlayacaktır. Yararlanılan şebeke enerjisinin tamamen kesilmesi durumunda jeneratörlerin devreye girmesi sağlanmalıdır. Veri merkezinde kullanılacak BT bileşenlerinin enerji tüketim değerleri doğrultusunda gerekli jeneratör kapasitesi planlanmalı, bu planlamalara klimalar da dahil edilmelidir. Özellikle klimaların iç ve dış üniteleri başlangıç anında normal akımın çok üzerinde akım çekebilmektedir. Bu durum jeneratörler devreye girdiğinde klima iç ve dış unite motorlarının tüm sistemi devre dışı bırakma riskini de beraberinde getirmektedir. Demeraj akımları da göz önünde bulundurularak jeneratör kapasitesi planlanmalıdır” diye konuştu.

Facebook 3000 kişiyi işe alacak

Facebook’un canlı video yayını büyük bir ilgi uyandırıp hızla yaygın kullanıma ulaşırken beraberinde büyük bir problemi de getirdi: Cinayet, intihar, tecavüz videoları.

Sosyal medya devi şimdi bu sorunu yenebilmek için 3000 kişiyi işe alacağını açıkladı. Zuckerberg’ün planına göre bu 3000 kişi sürekli canlı yayınlar arasında dolaşarak yayın politikasına aykırı içerikleri tespit edecek ve yayını sonlandıracak. 

Google 100 bin kişi kullanıyor

Facebook’un bu amaçla işe alacağı 3000 kişiyi Filipinler gibi ucuz iş gücü sunan ülkelerde, taşeron firmalarla organize edeceği düşünülüyor. Ancak bu uygulama sadece Facebook’a özel olmayacak. Özellikle son dönemde YouTube’daki rahatsız edici videolar nedeniyle milyar dolarlık reklam bütçelerini kaybeden Google’ın dünya çapında ucuz iş gücünden 100 bine yakın çalışanı Google eko sistemindeki sorunlu içerikleri tespit etmek için kullandığı tahmin ediliyor. Facebook’un da tecavüz, intihar ve cinayet videoları için Google’ın etkin olarak kullandığı bu sisteme bel bağlayacağı düşünülüyor.

Çin kendi online ansiklopedisini kuracak

0

Bu sıralar Wikipedia’ya tepki gösteren tek ülke Türkiye değil. Wikipedia editörlerinin tarafsızlığını yitirerek politik yorumlu içerikler oluşturması nedeniyle başka ülkeler de online ansiklopediye tepki gösterebiliyor.

Çin hükumeti şimdi kendi online ansiklopedisini oluşturmak için büyük bir operasyona başlıyor. Toplamda 20 bin editörü işe alacak olan Çin, böylece hızlı bir şekilde online bir ansiklopedi kuracak.

2018’de yayına girecek

Çin Ansiklopedisi olarak adlandırılacak yeni servisin 2018 yılında hizmete girmesi bekleniyor. Çin’in en büyük üniversitelerinde çalışan binlerce öğretim üyesinin de dahil olacağı kampanya ile yüzlerce bilim dalında, her biri en az 1000 kelimeden oluşan 300 bin maddenin online olarak kayıt altına alınması hedefleniyor.

Çin devleti ansiklopedi için Kültür Dünyasının Çin Seddi ifadesini kullanıyor. Çin’de Wikipedia için uygulanan erişim engeli nedeniyle 700 milyon Çinli internet kullanıcısı online referans kaynağı olarak kullanabileceği bir ansiklopedi arayışı içindeydi. Çinli internet devleri Baidu ve Qihoo 360 da kendi ansiklopedilerini oluşturmaya çalışmış ancak başarılı olamamışlardı.

San Francisco robotlara vergi koymaya hazırlanıyor

0

ABD’de robotların insanları işsiz bırakma korkusu hızla yayılıyor. Obama yönetimi bu konuda önemli araştırma raporları hazırlamışken Trump yönetiminin “önümüzdeki 50-100 yıl içinde gündemimize almayı planlamıyoruz,” diyerek ciddiye almadığı konuyu San Francisco yönetimi ciddiye aldı.

Robotlar yüzünden işsiz kalan veya kalacak insanlara sosyal güvence sağlamak hedefiyle yola çıkan San Francisco yönetimi, iş yerinde veya şirketinde robot kullanan işletmelere robot vergisi koymak için hazırlıklara başladığını duyurdu.

Birkaç ay önce Bill Gates’in önerisi olarak medyada yer bulan bu uygulama, işlerinde robot kullanan firmaların aynı insan çalıştırıyormuş gibi vergi ve hatta sosyal güvenlik primi ödemesi gerektiğini aksi halde vergi ve sosyal güvenlik sisteminin çökeceğini dile getirmişti.

7/24 sipariş teslim eden robotlar

San Franciso şu anda ABD’de robotlaşmanın en yoğun göründüğü eyalet konumunda bulunuyor. Teknoloji firmalarına ev sahipliği yapan eyalette Yelp’in Eat24 gibi bazı dev restoran/mağazalar zincirleri evlere 7/24 servis yapan “kaldırım robotlarını” kullanmaya başladılar. Bu robotlar restorandan aldıkları sipariş torbalarını kaldırımları takip ederek müşterinin evine kadar götürüp tekrar restorana dönebiliyor. Ayrıca hamburger, pizza yapan, sipariş alan, kahve hazırlayan ya da marketlerde rafları dizen, kolileri taşıyan robotlar hızla yaygınlaşırken orta vadede sürücüsüz otomobiller nedeniyle taksi şoförlerinin işlerini kaybetmesi riski bulunuyor.

San Franciso yönetimine göre robotlardan toplanacak vergilerle yine robotlar nedeniyle işini kaybetmiş olan insanlara sosyal güvenlik ödemesi yapmak veya onları yeni işlere yerleştirmek için özel programlar uygulamak mümkün olacak.

Trump yönetimi konuyu ciddiye almadığını açıkça ifade etse de  araştırma şirketi PricewaterhouseCoopers (PwC) tarafından yapılan araştırma 2030’a geldiğimizde, yani sadece 13 sene sonra, ABD’deki iş pozisyonlarının %38’inin insanlara ihtiyaç duymayacağını ortaya koyuyor.

Apple Pay bir yılda %450 büyüdü

0

Apple’ın mobil ödeme çözümü Apple Pay, 2016 içinde uyguladığı politika ile hızla yaygınlaştı ve işlem sayısını %450 büyüttü.

Apple’ın son çeyrek finansal raporlarının açıklandığı toplantıda Apple’ın CEO’su Tim Cook’un verdiği rakamlara göre, Apple Pay 2016’da yeni uluslararası pazarlara girmek için önemli bir çaba sarf etti ve bunun sonuncunda bugün 15 ülkede hizmet verir duruma geldi. Bu ülkeler arasında ise ABD, İngiltere, İsviçre, Kanada, Avustralya, Çin, Fransa, Honk Kong, Singapur, Japonya ve Rusya da yer alıyor. Yani Apple Pay 2016’yı dünyanın en zengin ülkelerinde hizmete girmek için kullanmış.

Ancak her zaman olduğu gibi Tim Cook, Apple Pay hakkında net rakamlar vermekten kaçındı. Dolayısıyla dünyada kaç Apple Pay kullanıcısı olduğu veya yılda kaç işlem yaptıkları sayısal olarak bilinmiyor.

2014 yılında hizmete giren Apple Pay sayesinde iOS kullanıcıları telefonlarına tanımladıkları kredi kartı sayesinde satış noktalarında veya online alışverişlerde kredi kartını fiziksel olarak kullanmadan, telefonla alışverişlerini tamamlayabiliyorlar.

LinkedIn’e yeni özellikler geliyor

Microsoft’un 25 milyar dolara satın alıp kendi ekosisteminin bir parçası haline getirdiği kariyer sosyal ağı LinkedIn, kullanım şartlarında yaptığı yeni güncellemeyle, kısa süre sonra devreye girecek yeni özelliklerinin ipuçlarını verdi.

7 Haziran’da devreye girecek yeni özellikler kullanıcılara, uygulamanın erişebildiği verilerini nasıl yöneteceklerine dair daha fazla seçenek sunacak. Bunların arasında, uygulamanın navigasyon sistemi yardımıyla yakın çevredeki iş arkadaşlarını bulması/görmesi gibi özellikler de yer alıyor.

LinkedIn’in yayınladığı blog’a göre, 7 Haziran’dan itibaren uygulamada şu değişiklikler yaşanacak:

1. Artan görünürlük

Servis ortakları kendi müşterilerine/kullanıcılarına diğer kullanıcıların profillerini daha geniş gösterecek. Böylece LinkedIn kullanıcıların farklı firmalardan, iş verenlerden iş teklifi alması daha kolaylaşacak.

2. Profil için yeni gelişmeler

LinkedIn artık kullanıcıların kariyerlerinde edindikleri yeni başarıları veya gelişmeleri paylaşabilecekleri yeni seçenekleri olacak. Bu detaylar profilde paylaşıldıkça tüm arkadaş listesi tarafından da kolay görülecek.

3. Mesaj botları

Yeni mesaj botları, kullanıcıların aldıkları mesajlara, davetiyelere nasıl cevaplar verebileceğine dair tavsiyelerde bulunacaklar. Konta kuracakları kişilere dair bilgi verecekler. Toplantı, görüşme tavsiyeleri sunacaklar.

4. Lokasyon desteği

Kullanıcılar artık toplantı yapacakları iş arkadaşlarının lokasyonunu görebilecek, onlarla buluşmaları, birbirlerini bulmaları daha kolay olacak. Böylece bir konferans veya öğle yemeği için buluşma tertip edildiğinde kişilerin birbirini aramak için harcadığı zamandan önemli bir tasarruf sağlanacak.

 

Trump devlet kurumlarını modernize edecek

0

Teknoloji şirketlerinin hisse fiyatları yaz aylarında beklenmedik şekilde yükselebilir. ABD’nin yeni başkanı Trump, daha önceki başkanların cesaret edemediği bir konuya el atamaya karar verdi: Federal devlet kurumlarının modernize edilmesi.

ABD’de çok sayıda devlet kurumunun hala flopy disklerle işlem yaptığı, dot matrix yazıcılarla çalıştığı, bu kurumlarda Windows XP hatta MS-DOS’la çalışan sayısız PC’nin bulunduğu biliniyor. 

Trump şimdi bu eski sistemleri modern sistemlerle değiştirmek için neler yapılabileceğini tartışmak için ABD’li teknoloji şirketlerinin CEO’larını Haziran ayında Beyaz Saray’da toplayacak. Bu toplantı aynı zamanda Trump’ın kurmaya çalıştığı American Teknoloji Konsülü için de yeni bir adım olacak.

Trump’ın yeni kararnamesi ile resmen kurulmuş olan bu konsül ABD devletinin üst düzey bürokratları ile Silikon Vadisi’nin liderlerini bir araya getirerek ülkenin teknolojik geleceği hakkında stratejik kararlar almayı hedefliyor.

Teknoloji şirketlerinin kasasına girecek milyar dolarlar

Öte yandan, ABD Federal kurumlarının teknolojik açıdan güncellenmesi, çok pahalı bir işlem. Böyle bir operasyonun onlarca milyar dolara mal olması bekleniyor. ABD teknoloji şirketlerinin kasasına girecek olan bu dev bütçe ise söz konusu şirketlerin hisse değerlerinde önemli bir artışla karşılık bulacağı düşünülüyor.

Haziran ayındaki toplantıya katılacak şirketler arasında Apple, Amazon, Cisco, Facebook, Google, IBM, Intel, Oracle, Salesforce ve SpaceX’in bulunması bekleniyor. Bu şirketlerin bir çoğunun CEO’ları veya ortakları Trump’ın başkan seçilmesinin hemen ardından New York’ta yapılan teknoloji toplantısına katılmışlardı.

Samsung otonom araç testi için izin aldı

0

Otonom araçlar, teknolojinin yeni rekabet alanına dönüştü. Hem teknoloji şirketleri hem de otomotiv endüstrisi otonom sürüş teknolojileri geliştirmek için büyük bir rekabet halindeler.

Şimdi bu rekabete Güney Koreli teknoloji devi Samsung da katıldı. Uzun zamandır büyük gizlilik içinde otonom sürüş teknolojileri geliştirmeye çalıştığı bilinen Samsung, Güney Kore trafiğinde otonom sürüş testleri yapabilmek için gerekli izinleri aldı.

Ancak bu gelişme Samsung’un otomobil satacağı anlamına geliyor. Firmanın hedefi otomobil üreticilerine teknoloji satmak. Bu testlerle beraber Samsung, Google’a rakip olacak şekilde, kendi sensör ve işlemci modüllerini geliştirecek ve Waymo’nun pazarladığı yapay zekalı otonom sürüş teknolojilerine rakip bir ürün geliştirmiş olacak.

Firma test için yine Güney Koreli bir üretici olan Hyundai’nin otomobillerini kullanacak. Bu da teknolojinin olgunlaşmasıyla beraber Hyundai’nin otonom sürüş alt yapısını Samsung’un sağlayacağı beklentisini oluşturuyor.

 

Apple Amazon Echo ile rekabete hazırlanıyor

0

Amazon’un yapay zekalı ev asistanı Echo, son yılların en önemli ürünü olarak karşımıza çıktı. Jeff Bezos’un dünyanın en zengin ikinci adamı olmasına büyük katkıda bulunan Echo, Amazon’un yapay zeka servisi Alexa’yı kullanarak ev sahiplerinin sesli komutlarla internette arama yapmasını, evdeki akıllı cihazları kontrol etmesini ve hatta Amazon’la anlaşmalı mağazalardan sipariş vermesini sağlıyor. Elbette arkasındaki yapay zeka servisi sayesinde otomobillerden buzdolaplarına kadar pek çok nesnenin de yapay zeka sahibi olması ayrı bir detay.

Amazon tüm dünyayı yapay zeka servisi ile donatırken Apple’ın da buna seyirci kalması beklenemezdi. KGI Securities firmasından bir analistin, önemli bir panel sırasında, Apple’ın Amazon Echo’ya rakip olacak bir yapay zeka servisi üzerinde çalıştığını ve bu ürünün çok büyük bir lansman kampanyasıyla, çok yüksek ücretle piyasaya sürüleceğini açıklaması, gözleri Apple’a çevirdi.

Bu tespiti yapan KGI Securities’in analisti Ming-Chi Kuo  herhangi biri değil. Apple’ın faliyetleri ve Asya’daki üretim bağlantıları konusunda çok detaylı bilgi ve bağlantı sahibi olan Ming-Chi Kuo’nın hazırladığı isabetli raporlar yıllardır büyük dikkat çekiyor. 

179 dolardan yüksek fiyata satılacak

Kuo’nun tespitlerine göre bu yeni ürün, Echo gibi bir hoparlörden oluşacak. Kullanıcılar Siri ile konuşarak cihaza emir verebilecek. iPhone 6S’de kullanılan işlemcinin aynısına sahip olacak cihaz bu sayede tek başına önemli bir işlemci gücüne sahip olacak. Öte yandan cihazın satış fiyatı, Amazon Echo’nun 179 dolarlık fiyatından çok daha yukarıda olacak.

Yine Kuo’nun tespitlerine göre, Apple’ın yapay zekalı Siri hoparlörünü hayat geçirecek olan taşeron üretici ise AirPods’ları da üreten Inventec olacak.

Twitter video haber servisi kuruyor

Sonunda oldu. Gazetecilerin yoğun olarak kullandığı Twitter, 7/24 yayın yapacak bir video haber servisi kurmak üzere hazırlığa başladı. 

Bloomberg ile ortak gerçekleştirilecek ve 7/24 aralıksız hizmet verecek canlı yayında, dünyanın her yerinden önemli haberler ve olaylar aktarılacak.

Reklam verenler Twitter’a akacak

Twitter daha önce bu formatı, spor karşılaşmalarında ve son ABD seçimlerinde denemiş ve yoğun ilgi görmüştü. Pek çok kişi yayınları TV veya diğer kanallardan değil Twitter’dan izlemeyi tercih etmişti. Bu şekilde, başka insanların yayın hakkındaki yorumlarını ve tartışmalarını da aynı anda takip etmek mümkün olduğu için Twitter canlı yayınları büyük ilgi görmüştü.

Sosyal medya servisi şimdi canlı haber yayınıyla reklam verenleri da cezbetmeyi planlıyor. Canlı yayınların üstüne bindirilecek reklamlarla şirketin önemli bir gelir elde etmesi bekleniyor. Bu gelişme aynı zamanda Twitter hisselerinin de yükselmesi anlamına gelecek. Twitter’ın kurucusu ve CEO’su Jack Dorsey’in kısa süre önce beklenmedik şekilde 500 bin Twitter hissesi satın alması da böylece anlam kazanmış oldu.

Mercedes ile 50. Yılda 50 Startup!

0

Türkiye’deki 50 yılında Mercedes-Benz‘den anlamlı bir proje geliyor. Teknolojiye ve girişim potansiyeli olan genç fikirlere yoğunlaşmak isteyen şirket, 50. Yılda 50 Startup projesini başlattı.

Mercedes’ten genç girişimcilere büyük destek

Bu projeye başvuran fikirler arasında yapılacak yarışmada seçilecek 50 Startup projesine tam 500 bin TL destek sağlanacak. Genç fikirler ve genç projelerle beraber yürümek isteyen Mercedes-Benz, hazırlamış olduğu mikro site aracılığıyla başvuruları değerlendiriyor.

Projeyle ilgili detaylara ise Mercedes-Benz Türk Ar-Ge Merkezi Müdürü Mustafa Üstertuna ve Mercedes-Benz Türk CIO Gökçe Bezmez’in anlattığı video röportaj ile ulaşabilirsiniz.

https://youtu.be/5-DOKYUee2o

Yarışmaya ise buradan başvuruda bulunabilirsiniz.

İngiltere otonom araç testlerine 2019’da başlıyor

0

ABD otoyollarında yüzlerce otonom araç test amacıyla her gün trafikte dolaşırken Avrupa bu konuda çok geride kaldı. Ancak şimdi İngiliz hükumeti, trafikte otonom araçların rahatça test sürüşüne çıkabilmesi için 2019 yılını hedef olarak belirledi. 

Oxford Üniversitesi’nin robotik teknolojiler geliştiren kolu Oxbotica’ya 13 milyon dolarlık bir fon ayıran İngiltere, Oxbotica’in otonom sürüş teknolojisini test etmek için geliştireceği 10 aracın ad 2019 yılında trafiğe çıkmasına izin verecek.

Filo halinde dolaşacak olan bu 10 araç aynı zamanda otonom araçların trafikte birbiriyle iletişim kurması için gerekli protokollerin de geliştirilmesini sağlayacak. Böylece otonom araçlar, çevresindeki diğer otonom araçları tanıyarak iletişim kurabilecek ve birbirlerinin yanındayken daha hızlı hareket edebilecekler.

Oxbotica ayrıca otonom araçlarının taksi gibi kullanılması için Uber gibi bir uygulama da geliştirecek. İngiltere Kraliçesi de geçtiğimiz yıl yaptığı bir konuşmada, ülkenin otonom araç teknolojilerini bir an önce geliştirerek günlük hayata adapte etmesi gerektiğinin altını çizmişti. Bu hedef doğrultusunda İngiltere’nin yakında otonom sürüş teknolojisi konusunda yeni adımlar atması bekleniyor.

NASA’nın Mars’a insan gönderme planı resmen devrede

0

İnsanoğlu başka bir gezegene koloni kurmaya gidiyor. ABD Başkanı Trump’ın direktifiyle Mars planını açıklayan NASA, Mars’a insan gönderme görevine resmen başladı.

2033 yılında ilk insanı Mars’a indirmeyi planlayan NASA bunun için beş aşamalı bir planı devreye soktu. İlk aşamada 2018 ve 2025 yılları arasında uzaya özel malzemeler taşıyacak roketlerle Ay’ın yörüngesinde ikinci bir uzay istasyonu kurulacak. Deep Space Gateway (DSG) ismini alacak bu uzay istasyonu, astronotların Mars’a doğu yola çıkmadan önceki son istasyonu olacak.

İnsanoğlunun yeni uzay gemisi: Deep Space Transport

İkinci aşamada Mars’a gidecek uzay gemisi Deep Space Transport (DST) parça parça bu istasyona taşınacak. Ayrıca Astronotlar burada yeni uzay gemisinin kontrollerini yaparak çalışmasını sağlayacaklar. Üçüncü aşamada Ay yörüngesinde hareket zamanını bekleyen uzay gemisine erzak ve gerekli ekipmanlar yüklenecek. Tüm bu süreç 2030’a kadar sayısız uzay misyonu ve Ay ile dünya arasında çok yoğun bir trafik anlamına gelecek. 

Dördüncü aşamada DST üç yıl sürecek tarihi yolculuğuna başlayacak. Beşinci aşama ise astronotların Mars’a inmesi ve orada kendilerine yaşam alanı kurmaları olacak.

ABD’nin her yıl toplam bütçesinin %0.5’i harcanarak yapılacak olan bu çalışma toplam 16 yıl sürecek. Bu sürede 4 başkan daha değişeceği için programın ertelenme riski de az değil ancak işlem bir kere başladıktan sonra yeni başkanların programı iptal etmek yerine, tüm dünya ülkelerinin katılımına açarak maliyeti düşürmesi ve Mars’a insan indirmeyi uluslararası bir göreve çevirmesi de mümkün görünüyor.

Öte yandan Mars’a ilk gitmek isteyen kurum NASA da değil Boeing ve SpaceX, kendi uzay programını uygulayarak Mars’a 2022 yılında ilk astronotu ulaştırmayı hayal ediyorlar ancak bu plan şimdilik çok gerçekçi görünmüyor.

 

Dünya 2016’da 16 zettabytes veri üretti

0

Dijital dünyanın günlük yaşamın içine yaygınlaşması arttıkça dünyanın ürettiği veri miktarı da hızla artıyor. IDC’nin yaptığı Data Age 2025 araştırmasında 2016 yılı boyunca 16 zettabytes veri üretildiği tespit edildi. Araştırmaya göre artan veri üretimi nedeniyle 2025’e geldiğimizde dünyada 160 zettabytes veri üretilecek.

Üretilen verilerin hızla artmasının nedeni ise özellikle IoT teknolojisi. Evlerimizdeki buzdolaplarına, otomobillerimize kadar giren internet ve yapay zeka, ya da telefonlarımızdan sürekli gönderdiğimiz mesajlar bu cihazların sürekli veri işlemesine neden oluyor. Ancak öte yandan üretilen tüm bu veriyi kaydetmek mümkün değil. İnsanoğlu bir yılda ürettiği verinin sadece %15’ini kaydebiliyor. Geri kalan veri ise uçup gidiyor. 

Araştırma aynı zamanda, insanoğlunun veri işleme teknolojileri konusunda daha önce hiç karşılaşmadıkları kadar büyük problemlerle karşı karşıya olduğunu koyuyor. Büyük veri kavramının hızla önem kazanması ve bu alan yapılan dev yatırımlar da bu sorunların ciddiyetini anlatıyor.

Büyük verinin %95’inden sorumlu olan IoT cihazlarının insan hayatındaki önemi de artıyor. IDC’nin raporuna göre, 2025 yılında ortalama bir insan günde 4800 kere internete bağlı bir cihazla muhatap olmak zorunda kalacak. Bu da her 18 saniyede bir internet cihazı ile iletişim kurmak anlamına geliyor. Elbette yapay zekalı cihazların hayatımıza entegre olması sayesinde bu süreç fark edilmeden yaşanacak. 

IDC’ye göre 2025 yılına ulaştığımızda dünyadaki verinin yarısı HDD cihazlarda saklı olacak. Flash cihazlar ise %40 pazar payına yükselecek. Kaset teknolojisi ise %7 düzeyine düşecekken, optik medyaların payı %1-2 düzeyine inecek.

Data Age 2025 araştırmasına göre, 2025 yılında üretilen verinin %90’ı, güvenlik uygulamaları arasında korunması gereken hassas verilerden oluşacak. Yani evinizdeki akıllı asistanın sürekli evi dinleyerek ev içindeki sesleri sunuculara göndermesi gibi veri akışları sürekli ve yüksek güvenlik ihtiyacını ortaya çıkaracak. 

 

 

Tesla elektrikli kamyonun görüntüsünü yayınladı

0

Elektrikli araç üreticisi Tesla, bu alanda kimsenin girmeye cesaret edemediği “kamyon” konusuna el atacağını bir süredir belli ediyordu.

Ağır yükleri çok uzak mesafelere taşımak zorunda olduğu için yüksek güç üretecek motora ve uzun mesafede şarj sorununu yok edecek çözümlere ihtiyaç duyan elektrikli kamyonlar, otomotiv endüstrisinin cesaret edemediği bir konu olarak biliniyordu.

Ancak Elon Musk bu kez çok ciddi olduğunun altını çiziyor. Elektrikli araçlar konusunda devrim yaratan Tesl şimdi bir elektrikli kamyon görüntüsü yayınladı. Daha önce Tesla’nın bir pick up mı yoksa tır mı üreteceğine dair belirsizlik varken ve medya elektrikli bir tırdan önce bir pick-up’ın üretileceğini düşünüyordu. Dolayısıyla Elon Musk’ın bir tır görüntüsü paylaşması büyük sürpriz oldu.

Elon Musk TED söyleşisi sırasında altını çizdiği yeni elektrikli tır Tesla Semi’nin sürüş performansının ise “spor otomobil” gibi olacağını vurgulayarak ayrıca merak uyandırdı.

Google’ın CEO’suna 200 milyon dolar

0

Google’ın CEO’su Sundar Pichai’nin 2016 yılı için şirketten alacağı para belli oldu: Tam 199.7 milyon dolar. Böylece sabit yıllık maaşı 650 bin dolar olan Sundar Pichai, 2015 yılında kazandığı 100 milyon dolardan sonra şimdi yıllık gelirini ikiye katlamış oldu.

Google’ın kazancından pay alan Pichai, 2016 içinde şirketin kazancını artıracak çok sayıda ürünü de piyasaya sürdü. Bunların arasında bir telefon, sanal gerçeklik gözlüğü ve sesle kontrol edilen yapay zeka servisi de bulunuyor. 

Ancak bunlardan çok daha önemli olarak Pichai, Google’ın ve YouTube’ın reklam gelirlerini neredeyse ikiye katlayarak, 2016’daki kazancının önemli bir bölümünü buradaki gelirden elde etti. Diğer bir deyişle, YouTube’da sürekli videoların arasına giren can sıkıcı reklamlar, Sundar Pichai’yi zengin etmiş bulunuyor.

Google’ın ana şirketi Alphabet ise Google’ın büyük katkısı ile 600 milyar dolarlık rekor değerine ulaşarak, rakibi Apple ile birlikte 1 trilyon dolarlık ilk şirket olma yarışında başa başa koşuyor. Bu süreçte Sundar Pichai de birkaç sene içinde Silikon Vadisi’nin yeni milyarderi olarak karşımıza çıkacak gibi görünüyor.

Didi Chuxing 5.5 milyar dolar fon topladı

0

Çin’in Uber’i olarak ün yapan araç paylaşım uygulaması Didi Chuxing, son gelen yatırımcılarından 5,5 milyar dolarlık fon topladığını duyurdu.

Geçtiğimiz yıl Apple’ın da 1 milyar dolar koyarak ortak olduğu Didi Chuxing şu anda Çin’in en büyük araç paylaşım uygulaması olarak hizmet veriyor. Geçtiğimiz aylarda ABD’de bir yapay zeka ar-ge merkezi de açan Didi şimdi kasasına koyduğu 5,5 milyar dolar ile servisini tüm dünyaya yaygınlaştıracak stabil bir çözüm aramaya koyulacak.

Dünyaya açılma zamanı geldi

Çin’de çok iyi tanınmasına rağmen dünyada ismi çok bilinmeyen Didi Chuxing, Uber’in daha önce karşılaştığı toplumsal tepkilere ve yasal engellere takılmadan dünyanın büyük şehirlerinde faaliyet göstermek istiyor. Ancak bunun için sadece uygulamasını o şehirlerde yayına almak yeterli olmayacak. Çin’li şirketin bu ülkelerde ofis açması ve vergi verecek yasal bir şirket kurması gerekecek ki, Uber’in yaşadığı olumsuz tepkilerle karşılaşmadan o ülkelerde rahatça hareket edebilsin.

Öte yandan eğer Didi Chuxing uzun zamandır planladığı dünyaya açılma hedefini hayata geçirirse Didi’yi Uber’in en büyük rakibi olarak anmaya başlamamız gerekecek. Şirketin Apple ile olan ortaklığı sayesinde, dünyanın pek çok ülkesinde lojistik destek bulmasının çok kolay olacağı da düşünülüyor.

Google yapay zeka servisinde önemli gelişme

0

Google, yapay zeka servisi Assistant’ın başka geliştiriciler tarafından da kullanılmasını sağlayacak bir Software Development Kit yayınladı.

Google Assistant SDK sayesinde artık isteyen her geliştirici ve donanım üreticisi, içinde Google’ın yapay zekası servisinin yer aldığı kendi donanım ve yazılım servislerini geliştirebilecek.

Şimdilik Google Assistana sadece Android cihazlar üzerinde çalışıyor olsa da SDK sayesinde pek çok farklı cihazda Google’ın yapay zekasını çalıştırmak mümkün olacak.

Öte yandan Google’ın bu hizmeti ücretsiz olmayacak. Google Assistant SDK üzerinden kendi yapay zeka ürünlerini geliştirmek isteyenlerin Google ile iletişim kurarak uygun bir ücretlendirme modelinde anlaşması gerekecek.

Google bu yeni hizmeti sayesinde, yapay zeka çağında da, Android’de olduğu gibi, çok sayıda üreticiyle ortaklık kurarak kendi yapay zeka ekosistemini oluşturacak.