Yayınlanan yeni bir uygulama sayesinde Sony kameralar webcam olarak kullanılabiliyor. Böylelikle PC’den daha kaliteli bri görüntü deneyimi yaşanıyor.
Uygulama ile Sony kameralar webcam olabiliyor
Günümüzde birçok PC kullanıcısı bilgisayarlarının dahili kamerasının görüntü kalitesinden şikayetçi. Artık yüksek çözünürlüklü görüntü deneyimine alıştığımız bu dönemde, PC kameralar için de birçok yenilik bulunuyor.
Birçok capture kartlar veya üçüncü parti yazılımları ile mevcutta kullanılan kameralar webcam’e dönüştürülebiliyor. Bu sayede kullanıcılar daha yüksek çözünürlüklü bir görüntü deneyimi yaşayabiliyor. Ancak Sony, bunu daha kolay ve pratik hale getiren bir yeniliğe imza attı.
Yayınlanan uygulama ile Sony kameralar, artık direkt webcam olarak kullanılabiliyor. Imaging Edge Webcam isimli uygulama, üçüncü parti uygulamalara veya harici dönüştürücülere duyulan ihtiyacı ortadan kaldırıyor.
Windows 10 için özel olarak çıkartılan uygulama, tek bir USB kablo ile direkt olarak bağlantının kurulmasını sağlıyor. Bağlantı sonrasında Sony kameralar ile bilgisayar üzerinden canlı yayınlar yapılabiliyor ve görüntülü konuşmalar gerçekleştirilebiliyor.
Eğer siz de bir SONY kamera sahibiyseniz, buraya tıklayarak uygulamayı indirebilir ve kameranızı webcam’e dönüştürebilirsiniz.
ABD merkezli Lucid Air elektrikli otomobil pazarında bir hayli iddialı görünüyor. Lucid Air, 20 dakikalık bir şarjla çoğu rakibinden daha uzun menzil vadediyor.
Lucid Air elektrikli otomobil sektörü
Tesla’nın lider olduğu elektrikli otomobil sektöründe Renault, BMW, Toyota gibi dev oyuncular da yer alıyor. Ancak sektörde adını çok az duyduğumuz küçük ölçekli markalar da bir hayli iddialı modellerle karşımıza çıkabiliyor.
Lucid Air da bu markalar arasında yer aldı. ABD merkezli bir şirket olan Lucid Air, EPA tarafından onaylanan verilere göre 832 km’lik menzile sahip bir elektrikli araca sahip. Resmi tanıtım için geri sayımına başlatılan Lucid Air’ın elektrikli otomobili, büyük bir ses getirecek gibi görünüyor.
Hatta Lucid Air’ın dünyanın en iyi süre/menzil özelliğine sahip elektrikli aracı olacağı belirtiliyor. Bu aracın sadece 20 dakika gibi bir sürede hızlı şarjla, 482 km’lik menzil sunması bekleniyor. Günümüzde birçok elektrikli aracın toplam menzilinden bile daha uzun olan bu menzilin 20 dakikada sağlanacak olması elektrikli araç sektöründe yeni bir dönemi başlatabilir
Lucid Air’ın resmi tanıtımı ise 9 Eylül tarihinde yapılacak.
Sunucu merkezlerine yatırım yapan Nvidia veri merkezleri ile gelirini artırıyor. Nvidia yaptığı yatırımın karşılığını almaya başladı.
Nvidia veri merkezleri ile güçleniyor
Oyun sektörüne yönelik ekran kartları ile dünyanın en büyük şirketleri arasında yer alan Nvidia, başarılı stratejisiyle güçlenmeye devam ediyor. Nvidia yaptığı farklı yatırımları da kendisi için gelir haline geliştirmeye başladı.
Sunucu sistemlerine yönelik yatırımlar yapan Nvidia, veri merkezlerinden elde ettiği gelirle önemli bir başarı yakaladı. 2020 yılı ikinci çeyrek sonuçlarına göre Nvidia 3,87 milyar dolarlık gelir elde etmeye başardı. Böylelikle şirket yıl bazında yüzde 50, çeyrek bazında ise yüzde 26 oranında gelirini artırdı. Şirketin bu çeyrekteki net kârı ise 622 milyon dolar oldu.
Ancak Nvidia, bu dönemde veri merkezleri ile dikkatleri üstüne topladı diyebiliriz. Şirketin bu çeyrek bazında veri merkezlerinden elde ettiği gelir 1,75 milyar dolar oldu. Yüzde 52lük bir büyüme anlamına gelen bu gelir, Nvidia’nın neredeyse oyun pazarından elde ettiği gelirle eş değer diyebiliriz.
2020 üçüncü çeyreğinde ise Nvidia kendisi için 4.4 milyar dolar tutarında gelir hedefi açıkladı. Şirketin bu hedefe ulaşıp ulaşamayacağını henüz bilmiyoruz ancak veri merkezlerinde yükseliş devam edecek gibi görünüyor.
Teknoloji dünyasının dev isimleri, kendi üretim tesislerini kurarak maliyetlerini azaltmaya çalışıyor. Huawei döküm tesisi ile bu yönde bir adım atıyor.
Huawei döküm tesisi için çalışmalar başladı
Günümüzde teknoloji devi şirketler, genellikle ürünlerinin üretim süreci için bir alt yükleniciyle ortak çalışma yürütüyor. Ancak bazı durumlar bu alt yükleniciyle çalışmak maliyetlerin yüksek olmasına neden olabiliyor.
Huawei de maliyetlerini azaltmak için önemli bir adım atıyor. Huawei yonga setlerinin üretiminde, yarı iletken pazarının dev ismi TSMC ile çalışmaktaydı. Ancak Huawei’nin TSMC ile anlaşması 14 Eylül itibariyle sona erecek. Bu durumda Huawei’nin elinde yalnızca SMIC ile yaptığı anlaşma kalacak. Ancak SMIC ile yapılan anlaşma kapsamında yalnızca 14 nm üretim yapılması da Huawei’nin uzun vadede zor durumda kalabileceği anlamına geliyor.
Huawei ise Eylül ayı itibariyle Kirin yonga setlerinin üretiminde yaşanacak aksaklığı gidermek için hızlı bir adım atmaya hazırlanıyor. Üretim sürecindeki maliyetleri de azaltmak isteyen Huawei, kendi döküm tesisini kuracak. Ancak kurulacak bu tesiste 45 nm döküm yapılacak olması, Huawei’nin nasıl bir gelecek planladığı konusunda soru işaretlerini de beraberinde getiriyor. Şu anda birçok üretici 5 nm sürecine geçmişken, 45 nm üretim yapmak, Huawei’yi bu alanda geride bırakabiliyor.
2020 yılı sonunda kadar elindeki stoğu kullanması beklenen Huawei’yi, 2021 yılında zor günler bekliyor diyebiliriz.
Samsung ve Logitech iş birliği ile iki dev şirketin ürünleri arasında bağlantının sorunsuz ve hızlı olması hedefleniyor. Artık bu cihazlar anlık bağlantı kurabilecek.
Samsung ve Logitech için yeni dönem
Artık kablosuz bağlantı, teknoloji dünyasında lüks olmaktan çıkıp zorunlu ve sıradan hale geldi. Ancak farklı marka cihazlar arasında kablosuz bağlantı kurulurken kısmen sorunlar da yaşanabiliyor.
İki dev isim Logitech ve Samsung, kendi ürünleri arasındaki bağlantının sorunsuz bir şekilde kurulması için iş birliğine gidiyor. Böylelikle belirli Samsung monitörleri ile USB uyumlu Logitech webcam’ler birbiri ile daha kaliteli bir bağlantı kuracak. Bu cihazları kuracakları bağlantının artık akıcı ve hızlı bir şekilde optimize olacağı vurgulanıyor.
Anlık bağlantı kurulması, kullanıcı deneyimini de üst düzeye çıkaracak. Özellikle de video konferans pazarında yaşanan büyüme nedeniyle bu iki dev şirket, anlaşmaya gitmiş oldu.
2019’da 14 milyar dolarlık bir hacme sahip olan video konferans pazarının 2026 yılında 50 milyar dolara ulaşması hedefleniyor. Pandemiyle birlikte haftalık 50 milyon indirme barajına ulaşan video konferans uygulamalarında, kurumsal indirmelerde 33.7 milyona ulaşıldı.
Eski popülerliğini yitiren Facebook arayüz değişimi ile toparlanmayı hedefliyor. Facebook Eylül ayı itibariyle bu arayüz değişimini yapacak.
Facebook arayüz değişimi için kararlı
Instagram’ın ardından TikTok’un hızlı yükselişi, Facebook’un bir hayli gözden düşmesine neden oldu. Özellikle de genç kullanıcılar artık Facebook’tan uzak duruyor.
Kaybettiği kitleyi yeniden kazanmayı hedefleyen Facebook ise uygulamasında ve web sitesinde yenilikler yapmaya devam ediyor. Bu amaçla Facebook, Eylül ayı itibariyle önemli bir yeniliğe imza atacak.
Daha önce Mayıs ayında web sitesinde yeni kullanıcı arayüzünü kullanıma sunan platform, kullanıcıların ister eski isterlerse yeni arayüzü kullanmalarına imkan tanıyordu. Ancak Facebook, isteğe bağlı bu durumu sonlandıracak. 1 Eylül itibariyle Facebook’un eski arayüzü tamamen tarihe karışacak. Yani Facebook yeni tasarımıyla bu yolculuğuna devam edecek.
Eski tasarımın sonlanacağı ve yola yeni tasarımla devam edileceği konusunda kullanıcılara da bilgilendirme yapıldı.
Ticaret Bakanlığı tarafından koronavirüsün e-ticarete etkileri açıklandı. Açıklanan verilerde 2019 yılına göre kıyaslamalar da yapıldı.
Koronavirüsün e-ticarete etkileri devam ediyor
Koronavirüs nedeniyle tüm dünyada vatandaşlar temastan kaçınan bir tutum izliyor. Bu da fiziksel ticaretlerin, dijital ticarete dönüşmesini de etkiliyor.
Ticaret Bakanlığı tarafından yapılan çalışmayla, 2020’nin ilk 6 ayına yönelik e-ticaret verileri açıklandı. Açıklanan bu verilerde koronavirüsün etkileri çok açık bir şekilde görüldü.
2019’un ilk 6 aylık dönümüde 55,9 milyar TL olan e-tciaret hacmi, yüzde 64’lük artışla 91,7 milyar TL’ye ulaştı. Verilen siparişlere baktığımızda ise 2019’un ilk 6 ayında 558,7 milyon sipariş, 2020 ilk 6 ayında ise 850,7 milyon adet sipariş verildiği görünüyor. Bu da siparişlerde yüzde 52,3’lük bir atış anlamına geliyor.
koronavirüsün e-ticarete etkileri
Özellikle salgının ülkemiz için ilk ayları olarak nitelendirebileceğimiz Mart, Nisan ve Mayıs aylarında online market harcamalarında yüzde 420, kimysal harcamalarında yüzde 169, beyaz eşya harcamalarında ise yüzde 102’lik bir artış görüyoruz.
En büyük düşüş ise yüzde 80 ile konaklama, yüzde 76 ile seyahat ve yüzde 75 ile havayolu harcamalarında görüldü.
Yerli mühendislik gücüyle Türkiye’nin ilk özel telekom ArGe’sini kuran Netaş, 53 yıllık değerlerini ve teknolojisini simgeleştirdiği amblemi ile logosuna taşıdı. “Gelecek özümüzde” mottosuyla özündeki değerlere ve teknolojisine atıfta bulunan Netaş, yeni kurumsal filmi ile marka çalışmalarına hız verdi.
Netaş yeni amblemini tanıttı!
İlk yazılım ihracatı, ilk özel telekom ArGe’si, en büyük küresel mükemmeliyet merkezi ve daha birçok ülkenin teknoloji hafızasına kazınan adımları atarak Türkiye’de ArGe kültürünün garantör şirketlerinden biri haline gelen Netaş, 53 yılda 10 bin Netaşlı ile biriktirdiği değerleri simgeleştirerek logosuna taşıdı.
Bugün yerli mühendislik gücü ve sistem entegratörlüğündeki gücü sayesinde Türkiye’nin ve bölgenin dönüşüm mimarı olan Netaş, yeni amblemiyle Türkiye’ye kazandırdıklarının arkasındaki değerlerini anlattı. Netaş, marka çalışmasını Ajans Ultra ile gerçekleştirdi.
Netaş Marka ve Kurumsal İletişim Başkanı Buket Okumuş, “Netaş’ın zamandan ve mekandan bağımsız yolculuğunda her zaman ana unsuru olmuş bütün değerleri, logomuza eklenen amblem ile görsel kimlik kazandı. Sahip olduğumuz kıymetin “hikaye değeri”ni bir görsel üzerinden anlatarak daha da bilinir kılmak üzere yeni amblemimizi yarattık ve Netaş markası ile bütünselleştirdik. Böylece, özümüzdeki teknolojiyi, değerlerimizle büyüterek insanların hayatlarına daha iyisini kazandırmak adına gösterdiğimiz gayreti ve ülkemiz için ürettiğimiz faydayı daha güçlü şekilde anlattığımıza inanıyoruz” dedi.
Artık teknolojide birçok ürün kablosuz bir şekilde kullanılıyor. Google kablosuz iletişim teknolojisi ile bu alanda öncü bir şirket olmayı hedefliyor.
Google kablosuz iletişim için çalışıyor
Google sessiz sedasız bir şekilde yenilikçi teknolojiler için çalışmalarına tüm hızıyla devam ediyor. Hatta kablosuz iletişim teknolojileri kapsamında Google, ABD Haberleşme Dairesi’ne başvuruda bulundu.
Bu başvuruda 6 GHz bandında kablosuz geniş bant internet testleri için izin istendi. Gizli olarak tanımlanan bu geniş bant internet teknolojisi ABD’de 17 eyalette test edilecek. Ticari sır kapsamında Google’ın yapacağı çalışmalar gizli tutulacak.
Şu anda Wi-Fi bağlantılarının 5 GHz bandına kadar çıktığı düşünüldüğünde, Google’ın 6 GHz ile oldukça yenilikçi bir adım atacağını söyleyebiliriz. Özellikle de IoT yani nesnelerin interneti alanında bu çalışmayla birlikte birçok yeniliğe imza atılabilir. Yaklaşık 24 ay sürecek testlerle birlikte Google’ın nasıl bir hizmet sunacağını hep birlikte göreceğiz.
İngiltere’de yüz tanıma ile güvenlik sağlamaya yönelik önemli bir adım atılıyor. Artık yüz tanıma teknolojisi ile sokaktaki kişiler takip edilecek.
Yüz tanıma ile güvenlik sağlamaya yönelik önemli adım
Yüz tanıma teknolojileri, artık hayatımızın birçok alanında girmiş durumda. Yüz tanıma teknolojisi ile duygu durumunun tespit edilmesi, özellikle de güvenliğin sağlanması konusunda önemli avantajlar sunuyor.
İngiltere polisi, artık şehirlerde güvenliği sağlamak için yüz tanıma teknolojisinden faydalanacak. London Times tarafından paylaşılan habere göre, bu teknoloji Lincolnshire polisi tarafından kullanılacak. Vatandaşların duygu durumunu tespit edecek olan yüz tanıma teknolojisinde, kişilerin jest ve mimikleri ile birlikte ruh halleri analiz edilecek. Ayrıca kişiler şapka ve gözlük gibi aksesuarlar kullansalar bile yüz tanıma teknolojisi doğru bir şekilde çalışarak, doğru tespitlerde bulunacak.
İçişleri Bakanlığı tarafından hibe ayrılan bu projede, mahremiyetin ihlal edilip edilmediği konusunda ise detaylı bir şekilde değerlendirmelerde bulunulacak. Kullanılacak sistemin hangi verileri kullanacağı ve nasıl bir geliştirme sürecinden geçtiğiyle ilgili ise henüz bir bilgi paylaşılmadı.
Şu anda duygu tespiti yapan yapay zeka teknolojilerinde, 20 milyar dolarlık bir sektör hacmi olduğu tahmin ediliyor. Özellikle resmi kuruluşlar, güvenliği sağlamak için bu teknolojilere ilgi duyuyor.
Havacılık sektöründe dünya devi olan Boeing işten çıkarma sürecinde ikinci dalgaya giriyor. Pandeminin Boeing için etkileri tüm hızıyla sürüyor.
Boeing işten çıkarma yapacak
Pandemi nedeniyle 2020’nin ilk çeyreğinde hayat neredeyse durma noktasına gelmişti. Birçok üretim ve hizmet alanında aksamaların yaşanmasıyla, birçok şirket işten çıkarma sürecine girmişti.
Ancak pandeminin etkilerinin devam etmesi nedeniyle, şirketler için ikinci olumsuz dalgayı yaşamaya başladık diyebiliriz. Toplamda 160 bin personelinin 16 binini yanı yüzde 10’luk kısmını Nisan ayında işten çıkaracağını duyuran Boeing, bu sürecin yıl sonunda kadar tamamlanacağını açıklamıştı.
Şirketin CEO’su Dave Calhoun, alınan karar kapsamında gönüllü işten çıkma paketini devreye alacağını belirtti. Ağustos ayının sonlarında açıklanacak bu pakette, çalışanların maaş ve sosyal haklarının korunması bekleniyor. Calhoun’a göre önümüzdeki 3 yıllık süreçte, çok daha zorunlu bir dönemden geçeceğiz. İşten çıkarma ile ilgili detayların ise 24 Ağustos tarihinde detaylı bir şekilde açıklanacağı belirtiliyor.
Google Play Music abonelikleri hakkında soru işaretlerine gideren bir açıklama yaptı. Play Music aboneliği bulunan kullanıcılar mağdur edilmeyecek.
Play Music abonelikleri için düzenleme
Google daha önce yaptığı açıklamayla Play Music servisi için artık yolun sonuna gelindiğini duyurmuştu. Avustralya ve Yeni Zelanda’da Eylül, tüm dünyada ise Ekim itibariyle Play Music hizmetinin sonlandırılacak olması birçok soru işaretini beraberinde getirmişti.
Google tarafından yapılan açıklamayla, Play Music aboneliği bulunan kullanıcıların mağdur edilmeyeceği duyurulmuş oldu. Google kullanıcıların Play Music için devam eden aboneliklerini, Play Store kredisine çevireceğini açıkladı.
Böylelikle Play Music aboneliği eş değerinde, kullanıcılara Play Sotre kredisi verilmiş olacak. Reddit’te yapılan bir paylaşımda ise 6 aylık Play Music aboneliği bulunan bir kişinin aylık 5 dolar döneme yaptığı, ancak bunun karşılığında 150 dolarlık Play Store kredisi alacağını duyurdu. Ayrıca kullanıcılara müzik listelerini YouTube Music’e taşıma imkanı da sağlanıyor.
Borsada da oldukça hareketli bir dönem geçiren Apple, 1’e 4’lük bir ayrılma yaşayacak. Apple hisselerinin sayısı da böylelikle 4 katına çıkmış olacak.
Japonya hükümeti Nissan ve Honda birleşmesi konusunda yeni bir istekte bulundu. İki dev şirketin birleşmesi artık sürpriz olmayacak.
Nissan ve Honda için yeni dönem
Elektrikli ve otonom araçlarla birlikte otomotiv sektöründe taşlar yerinden oynuyor. Yüksek teknoloji gerektiren bu geçiş sürecinde, otomotiv şirketleri yeni satın almalar veya birleşmeler yaparak daha güçlü hale gelmeye çalışıyor.
Japonya hükümeti ise bu konuda ülkeden önemli bir şirket çıkarmayı hedefliyor. Bu nedenle Japonya hükümeti, Nissan ve Honda şirketlerinin birleşmesi yönünde bir istekte bulundu. Şu anda şirketler bu yönde bir istekte bulunmasa da hükümetin böyle bir talepte bulunması, birleşme konusunda önemli bir rol oynayacak
Benzer şekilde geçtiğimiz aylarda PSA Group ile Fiat Chrysler arasında birleşme gerçekleşmiş ve otomotiv sektöründe yeni bir dev şirket ortaya çıkmıştı. Financial Times’a göre, benzer bir birleşmeyle Japonya’dan bir markanın geleceğin devleri arasında yer alması planlanıyor.
Otomotiv sektörü halen pandeminin etkisinde olduğu için gelecek için net bir öngörüde bulunmak oldukça zor. Şirketler şu an için birleşme konusunda isteksiz olsalar da gelecekte nasıl bir sürecin içine gireceğimizi kestirmek biraz zor görünüyor.
Apple piyasa değeri ile 2 trilyon dolar barajını da aşmayı başardı. Böylelikle Apple, bunu başaran ilk ABD şirketi oldu.
Apple piyasa değeri ile rekor kırdı
Son yıllarda hızlı bir şekilde yükselişine devam eden Apple, yeni bir rekor kırmayı başardı. Pandemiye rağmen başarılı bir grafik izleyen Apple, piyasa değeri ile 2 trilyon dolar barajını da geçti.
Böylelikle Apple, 2 trilyon dolar barajını aşan ilk ABD şirketi oldu. Apple daha önce de 1,5 ve 1 trilyon dolar barajını da aşan ilk şirket unvanını kazanmıştı. Şirketin hisselerinde son günlerde yaşanan yaklaşık yüzde 1’lik artış ,2 trilyon dolar barajının geçilmesinde önemli bir rol oynadı.
Diğer şirketlere baktığımızda ise 2 ay kadar önce Microsoft ve Amazon 1,5 trilyon dolar barajını geçen firmalar arasında yer almıştı. Bundan 2 yıl önce 1 milyar dolar barajını geçen Apple, 2 yıllık süreçte piyasa değerini ikiye katlamış oldu.
Teknoloji devi Apple’ın pandemiye rağmen kararlı yükselişine devam etmesi de şirketin geleceği için umut verdi diyebiliriz.
Jetbrains tarafından yazılım geliştiricilere yönelik oldukça kapsamlı bir anket yapıldı. Yazılım geliştirici anketi için 20 binden fazla geliştirici katılım gösterdi.
Jetbrains yazılım geliştirici anketi için sonuçlar geldi
Teknolojiyle birlikte yazılım sektörü çok hızlı bir şekilde büyüyor. Bu alanda birçok iş fırsatının olması nedeniyle, birçok kişi yazılıma yöneliyor.
Jetbrains, yazılım sektöründeki hareketliliği analiz etmek için önemli bir araştırmaya imza attı. Jetbrains tarafından yaklaşık 20 bin yazılım geliştiricinin katılımıyla oldukça kapsamlı bir anket çalışması yapıldı.
Anket sonuçlarında göre en çok kullanılan programlama dili Java oldu. Ancak yazılım geliştiricilerin kullanmaya başladıkları ve ilerleyen süreçte geçiş yapmayı düşündükleri programlama dilleri listesinde ise Go, Kotlin ve Python yer aldı.
Son 12 aylık sonuçlara bakıldığında ise katılımcıların yüzde 30’unun Python öğrenmeye çalıştığı ve bu zaman diliminde kullanıcı sayısıyla Java’yı geçtiği görülüyor.
Mobil tarafa baktığımızda ise sadece Android’e yönelik geliştirme yapanların yüzde 45, sadece iOS için geliştirme yapanların yüzde 11’de olduğunu görüyoruz. Bununla birlikte hem Android hem iOS için geliştirme yapanların oranı ise yüzde 45.
Adobe tarafından hazırlanan ve merakla beklenen Adobe MAX etkinliği için yeni detaylar geldi. Etkinlik herkese açık ve ücretsiz olacak.
Adobe MAX etkinliği 20-22 Ekim’de
Pandemi nedeniyle artık etkinliklerin ve fuarların dijital platformlarında yapılmasına bir hayli alıştık. Dijital etkinlikler elbette fiziksel etkinliklerdeki heyecanı birebir yansıtmasa da bu konuda birçok kolaylık da sağlıyor.
Birçok dijital etkinliğe ücretsiz olarak katılım sağlanabiliyor. Ayrıca kullanıcıların fiziksel olarak mesafe gitmelerine gerek kalmadığı için de bu etkinliklere çok daha fazla kişi katılabiliyor.
Adobe tarafından her yıl düzenlenen Adobe MAX, büyük ses getiriyor ancak sınırlı sayıda katılımcıya ev sahipliği yapıyordu. Pandemi dönemi nedeniyle de bu yılki Adobe MAX, canlı ve online bir şekilde yapılacak.
20-22 Ekim olarak duyurulan bu etkinliğe dileyen herkes ücretsiz bir şekilde katılım gösterebilecek.
Adobe’un etkinliğinin kesintisiz bir şekilde toplamda 56 saat süreceği belirtiliyor. Medya sektörüne yönelik yeniliklerin yanı sıra etkinlikte canlı müzik performansları da sergilenecek.
Adobe etkinlik için şimdiden kayıt toplamaya bile başladı. Etkinliğe kaydolmak için buraya tıklayabilirsiniz.
ABD Gizlilik Servisi’nin yaptığı bir anlaşmayla, konum verileri güvenlik güçleri tarafından alınıyor. Bu verilerle, suç bölgelerinde detaylı incelemeler yapılıyor.
Konum verileri güvenlik amacıyla kullanılıyor
Günümüzde akıllı telefonlardan tabletlere kadar çok çeşitli elektronik cihazlar kullanıyoruz. Bu cihazlarda kullandığımız uygulamalardan web sitelerine kadar birçok platforma farkında olmadan konum bilgisi erişimi veriyoruz. Bu da bizlerin konumunun takip edilebilmesi anlamına geliyor.
ABD Savunma Bakanlığı’nın, geçtiğimiz günlerde kendisiyle birlikte çalışan bir uygulama şirketi aracılığıyla kullanıcıları takip ettiği ortaya çıkmıştı. Bu şirketin, kullanıcı verilerini bakanlığa sattığı gündeme gelmişti. ABD Gizli Servis birimi de benzer bir konuyla gündeme geldi. ABD Gizli Servis’inin Locate X isimli konum toplayan bir uygulamaya anlaşma yaptığı belirtildi. Yıllık 35 bin 844 dolarlık bu anlaşma kapsamında, kullanıcılarının konum verilerinin toplandığı vurgulandı.
Bu verilerle ise Gizli Servis’in ilgili suç bölgelerini sanal olarak incelediği, bu suç bölgesinde hangi cihazların ve kimlerin olduğu tespit edilebiliyor. Bu da suç olaylarının daha kolay ve hızlı bir şekilde çözülmesini sağlıyor.
Çok sayıda popüler uygulamadan veri alan Locate X, kişisel gizliliğin korunması konusunda eleştiriler de alıyor. ABD Gizli Servisi’nin bu yöntemi kullanması birçok kişi tarafından eleştirilmiş durumda.
Hatta bu kapsamda TikTok’un ABD’deki operasyonlarını satılması da uzun bir süredir konuşuluyor. Microsoft’un bu yönde bir girişiminin olduğu, ancak satış durumuyla ilgili henüz bir sonuca varılmadığı belirtilmekteydi. Bu kez oraya çıkan yeni iddialarla Oracle’ın TikTok’un ABD operasyonlarını satın almak için girişimlerde bulunduğu iddia edildi.
Financial Times kaynaklı habere göre Oracle; TikTok için ABD, Kanada, Avustralya ve Yeni Zelanda operasyonlarını satın almak için ön görüşmelerde bulunuyor. Ön görüşmeler kapsamında Ocracle’ın, ByteDance bünyesinde hisse sahibi olan ABD’li yatırımcılarla görüştüğü de belirtiliyor.
Şu anda ABD başkanı Trump’ın TikTok’a neredeyse savaş açması, sosyal medya devinin ABD’deki operasyonlarını satmak zorunda bırakıyor. TikTok ABD yönetiminin ve kullanıcıların güvenini kazabilmek için ABD’deki operasyonlarını Oracle’a satabilir.
Apple ile Epic Games, büyük bir anlaşmazlığın eşiğine gelmiş durumda. İki dev şirket, birbirini engelleyici adımlar atmaya devam ediyor.
Apple ile Epic Games, Fortnie nedeniyle birbirine düştü
Dünyanın en popüler oyunlarından biri olan Fortnite, geçtiğimiz haftalarda App Store kurallarına uymadığı gerekçesiyle, Apple’ın uygulama mağazasından kaldırılmıştı. Ancak Epic Games, Apple’ın bu hareketine karşı bir misilleme yapacak.
Epic Games yaptığı açıklamada, 28 Ağustos itibariyle Epic Games’in hem geliştirici aracına hem de iOS/Mac geliştirici araçları için erişimi sonlandıracak. Apple’ın sektörde tekelcilik yaptığını iddia eden Epic Games, bu konuyu mahkemeye de taşımaya hazırlanıyor.
İlk etapta iki şirket arasında sıradan bir restleşme olarak nitelendirilen bu olay, artık misillemeye kadar gitmiş durumda. Hatta bu durumdan, üçüncü taraf geliştiriciler de olumsuz bir şekilde etkileniyor.
Epic Games’in yalnızca Fortnite’ın değil, dünyanın en popüler oyun motoru Unreal Engin’in de geliştiricisi olduğu düşünüldüğünde, Apple’ın oyun sektöründeki devlerle arasının bir hayli açılacağını söyleyebiliriz.