Deepfake video yapma uygulaması duyuruldu

0

Doublicat isimli deepfake video yapma uygulaması duyuruldu. Android ve iOS için duyurulan uygulama, RefaceAI isimli yapay zekayı kullanıyor.

Deepfake video yapma uygulaması: Doublicat

Son yıllarda deepfake videolar, sosyal medya platformlarını zor durumda bırakıyor. Bu videolarla seçim sonuçlarını etkileme, karalama kampanyası gibi çeşitli işlemler yapılabiliyor.

Facebook, Twitter gibi sosyal medya platformları, deepfake videolarla mücadele için kendi bünyelerinde yeni birimler kuruyor. Yazılımlar ve manuel incelemelerle bu videoların platformdan kaldırılması için çalışılıyor.

Ancak deepfake video yapmak için de çeşitli yenilikler sunuyor. Android ve iOS platformlarında yayınlanan Doublicat isimli uygulama, kullanıcıların deepfake video yapabilmesini sağlıyor. Bunun için uygulamayı indirip, selfie çekmek yeterli oluyor. Daha sonra ilgili fotoğrafa gif eklenebiliyor ve kendi deepfake videonuzu oluşturabiliyorsunuz.

Ancak bu uygulamanın, kullanıcıların yüzlerinin fotoğrafını topladığı ve ikinci bir FaceApp vakası olduğu da iddia ediliyor.

Bilgisayar satışları yükselişte!

Küresel ölçekte bilgisayar satışları, yıllar sonra yeniden yükselişe geçti. Hem Gartner hem de IDC verileri, bilgisayar satışlarının iyi duruma geldiğini gösteriyor.

Bilgisayar satışları artıyor

Akıllı telefon sektöründeki yükselişle uzun süredir sallantıda olan bilgisayar sektörü, yıllar sonra yeniden yükselişe geçti. 2019 yılı satış verilerinde, Chromebook ve iPad modellerinin toparlama yaşadığı görülüyor.

Gartner ve IDC tarafından paylaşılan verilere göre, 2019 yılında bilgisayar satışları yüzde 1.7’lik büyüme gösterdi. İki şirketin de paylaştığı verilerde, Chromebook ve iPad satışlarında toparlanma yaşandığı görünüyor.

Bilgisayar sektörü, 2019 yılının son çeyreğini 70 milyon adet satışla kapatarak büyük bir yükseliş yaşamış oldu. Bu satışların artmasında, Windows 7 için verilen desteğin sonlandırılmasının önemli bir etkisinin olduğu belirtiliyor.

Özellikle şirketler, Windows 7 için verilen desteğin sonlandırılmasıyla birlikte yeni bilgisayar alımına yöneldi. Bu da şirketler sayesinde büyük ölçekli alımların gerçekleşmesini sağladı. Bilgisayar sektörünün bu yükselişe 2020 yılında devam edip edemeyeceği şimdiden merak ediliyor.

Artırılmış gerçeklik tişörtü tanıtıldı

0

Carlings isimli bir şirket, dünyanın ilk artırılmış gerçeklik tişörtü tasarımına imza attı. The Last Statement tişörtü, teknoloji dünyasından büyük ilgi gördü.

Artırılmış gerçeklik tişörtü: The Last Statement

Son yılların en trend konularından biri olan artırılmış gerçeklik teknolojisi, şimdiye dek genellikle gözlüklerle karşımıza çıkıyordu. İsveç merkezli Carlings şirketi, bunun çok daha ötesine geçmeyi başardı.

Carlings, artırılmış gerçeklik destekli tişörtü The Last Statement’i tanıttı. AR tişört en  dikkat çeken özellikleri arasında Facebook ve Instagram ile uyumlu bir şekilde çalışması yer alıyor.

Düz bir tasarıma sahip olan bu tişört, filtreler eklenerek desenli bir tasarım halini alabiliyor. Üstelik AR teknolojisi sayesinde, fotoğraf çekerken tişörtün kıvrımlarına göre bu filtreler yerleşiyor.

Tasarımında Spark AR ile ortak çalışılan tişört, 10 strelin (yaklaşık 76 TL) fiyat etiketiyle satışa sunuldu. Bu tişörtlerin satışından elde edilecek gelirin ise su ve hijyen üzerine odaklanan sivil toplum kuruluşu Wateraid’e bağışlanacağı belirtiliyor.

Boeing yazılım hatasıyla ilgili yeni gelişme!

Dünyanın en büyük havacılık şirketlerinden Boeing yazılım hatasıyla uğraşmaya devam ediyor. bu hata nedeniyle, uçak gösterge panellerinin devre dışı kaldığı belirtiliyor.

Boeing yazılım hatası çözülemedi

Teknoloji dünyasında 2019 yılına damga vuran olaylardan biri de Boeing uçaklarda yaşanan yazılım hatası olmuştu. 737 NG serisi bu uçakların, pistten çekilmesine kadar birçok olay Boeing’in başına dert açmıştı.

Boeing, bu sorunla uzun bir süre daha uğraşacak gibi görünüyor. Belirli hava pistlerinde, batı istikametine inmeye çalışan uçaklarda, kokpit bölümündeki gösterge panellerinin devre dışı kaldığı belirtiliyor. Bunun da pilotları zor durumda bıraktığı ve uçuş güvenliğini tehlikeye attığı vurgulanıyor.

Bu sorunun şimdiye kadar iki tanesi Kolombiya ve Guyana’da, beş tanesi ise ABD’de olmak üzere toplam yedi pistte meydana geldiği belirtiliyor.

Boeing’in bu sorununun yaşandığı tüm uçaklarda, U12 yazılımının olduğu ve ABD’deki uçaklardan bu yazılımın kaldırıldığı iddia edildi. Ancak Boeing cephesinden henüz resmi bir açıklama yapılmadı.

Visa Plaid girişimini satın aldı

Dünyanın en büyük dijital ödeme platformlarından biri olan Visa Plaid girişimini satın aldı. Bu satın almayla Plaid, en değerli markalardan biri haline geldi.

Visa Plaid ile büyüyecek

Dijital ödeme teknolojileri alanındaki gelişmelerle, müşteriler dijital ödeme yapma alışkanlığı gösteriyor. Küresel ölçekli dev şirketler de yatırımlarını bu yönde yapmaya ve yeni teknolojiler geliştirmeye ağırlık gösteriyor.

Yapılan analizlere göre 2015 yılında para transferlerinin yüzde 18’i yeni teknolojiler aracılığıyla yapıldı. 2019 yılında ise müşterilerin yüzde 75’lik kısmı finans teknolojilerini kullandı.

FinTech alanında dünya devi şirketlerden biri olan Visa, bu alanda bağımsız olarak faaliyet gösteren Plaid girişimini satın aldığını duyurdu. Visa, bu satın alma için 5.3 milyar dolarlık ödeme yaptı. Plaid, bağımsız bir platform olarak faaliyetlerine devam edecek ancak Visa müşterileri için de teknoloji sağlayacak.

Visa, Plaid girişimi için ilk dönemlerde yatırım da yapmıştı.

Heatrow havalimanında anti drone önlemleri genişletildi

0

Geçtiğimiz yıllarda, kimliği belirsiz drone’lar tarafından esir alınan ve uçuşlara kapatılmak zorunda kalınan İngiltere’nin Heatrow havalimanı, yeni anti drone önlemlerini hayata geçirdi.

Peki ama bu drone’lar kimin?

İngiliz hükumeti havalimanları çevresindeki 5 kilometre karelik alanları drone’lar için uçuşa yasak alan ilan etmişti. Fakat yine de bu bölgelerde drone uçurmaya kalkacak kişiler için şimdi tespit sistemi devreye girdi.

Yeni sistem bölgede uçan izinsiz drone’ları tespit edeceği gibi aynı zamanda drone’ın kayıtlı sahibini de tespit edecek. Böylece izinsiz olarak drone kullanan kişiye karşı da yasal girişimlerde bulunabilecek.

Google arama görünümü değişiyor

Google arama görünümü, şirketler için daha iyi hale getirilecek. Yeni görünümle şirketlerin isimleri daha belirgin hale gelecek.

Google arama görünümü için yenilikler

Dünyanın en çok kullanılan arama motoru Google, kullanıcılar için iyileştirmeler yapmaya devam ediyor. arama sonuçlarında sık sık yeniliğe giden Google, bu kez görünüm odaklı bir çalışmaya imza attı.

Google’da arama sonuçlarında listelenen şirket web siteleri, daha rahat bir şekilde görülebilecek. Ayrıca arama sonuçlarındaki reklamlar da daha belirgin hale gelecek. Böylece şirketler kendi isimlerini Google arama sonuçlarında kullanıcılara daha rahat bir şekilde gösterebilecek. Reklam veren şirketlerinde reklamları daha görünür hale gelecek.

Tüm bunlara ek olarak, web sitelerinin ikonları da arama sonuçlarında görünür olacak. Kullanıcılar, yaptıkları ilgili aramalarda, hangi sitelerin şirket sitesi olduğunu ve reklamları net bir şekilde görebilecek.

Yapay zeka ile müşteri analizi yapılacak

0

Airbnb, yapay zeka ile müşteri analizi yapacağı bir sistem üzerinde çalışıyor. Böylelikle kiralanan evlerin zarar görmemesi için ek önlemler alınmış olacak.

Yapay zeka ile müşteri analizi

Dünyanın en büyük online ev kiralama şirketlerinden biri olan Airbnb, yeni bir yapay zeka projesi üzerinde çalışıyor. Bu yapay zeka ile müşterilerin analiz edilmesi ve ilgili mekanların güvende kalması hedefleniyor.

Airbnb’nin yapay zeka tabanlı yazılımı müşterilerin sosyal medya hesaplarını ve çevrimiçi etkinliklerini analiz edebiliyor. Bu analiz sonucunda ilgili müşterinin öfke seviyesi gibi durumlarına yönelik bir sonuç çıkarılıyor.

Airbnb’nin yeni teknolojisinin, 2017 satın alınan Trooly şirketinin teknolojisini temel aldığı belirtiliyor. Ayrıca sosyal medya hesaplarının yanı sıra, sabıka kayıtları ve alkol/uyuşturucu kullanımı gibi durumların da analiz edilen veriler arasında yer aldığı belirtiliyor.

Airbnb, bu sistem sayesinde ev kiralama hizmetini sorunsuz müşterilere vermeyi hedefliyor. Böylelikle ilgili mekanlarda suç işlenme gibi durumların önüne geçilmesi amaçlanıyor. Ancak güvenilirlik puanı için yapılacak analizler, müşteriler tarafından kişisel veri kullanımı nedeniyle pek de olumlu karşılanmayabilir.

Çin üretimi drone kullanımı yasaklanıyor

ABD İçişleri Bakanlığı tarafından alınan kararla, Çin üretimi drone kullanımı yasaklanıyor. ABD bu yasağı güvenlik önlemleri kapsamında alıyor.

Çin üretimi drone için kısıtlama

Çin ile ABD arasında yaşanan gerginlik, sadece telefon sektörüyle sınırlı kalmayarak tüm teknolojik cihazlara sıçramış durumda. İlgili yaptırım kararı, bu kez dronelara yönelik uygulanacak.

ABD, Çin’de üretilen yaklaşık 1000 adet droneu, kalıcı olarak uçuştan men etmeye hazırlanıyor. Yangın ve eğitim gibi özel durumlar harici için men edilecek bu droneların, casusluk gibi olaylara karışmaması için önlem alınacağı belirtiliyor. ABD hükümeti bu kararla, artan sivil drone kullanımını da küçük ölçekte de olsa kontrol altına almış olacak.

Bu karar, drone sektörünün lider şirketi DJI da doğrudan etkiliyor. Daha önce DJI yetkilileri, droneları hakkında yönlendirilen suçlamalarla ilgili ayrıntılı bilgi paylaşabileceklerini söylemişti. Bu kararın DJI’ın dronelarını etkileyip etkilemeyeceği şimdiden merak ediliyor.

2020’de Dijital dönüşümde bizleri ne bekliyor

0

HPE düzenlediği toplantıda, 2020 yılında dijital dönüşümde bizleri neler bekliyor onları anlattı! Biz de HPE Türkiye Genel Müdürü Güngör Kaymak ile hem dijital dönüşümü hem de bulut teknolojisini konuştuk!

Toplantıda konuşan HPE Türkiye Genel Müdürü Güngör Kaymak Hewlett Packard Enterprise (HPE)  Türkiye’nin başarılı bir yılı geride bıraktığını, gelecek planlarına odaklanarak, güçlü ve emin adımlarla yollarına devam ettiklerini vurguladı.

Kaymak şöyle devam etti: “IDC Q3 CY2019 sunucu, veri depolama pazar payları raporuna göre HPE Türkiye pazarın lideri konumunda yer aldı. Doğu Avrupa, Rusya, Türkiye ve Afrika Bölgesi’nde ise  en fazla büyüyen ülkelerden biri olduk. X86 sunucularda yüzde 55 pazar payına ulaştık. Aynı şekilde geliştirdiğimiz projelerle de başarı hikayelerine imza attık. 2020’ye baktığımız zaman aynı trendin devam edeceğine yönelik çok pozitif işaretler görüyoruz. Diğer yandan IDC rakamlarına göre Türkiye’de teknoloji harcamaları 8 milyar dolar ve bunun 4,5 milyar doları mobil cihazlara ve kişisel bilgisayarlara harcanıyor. Sunucu ve veri hizmetlerinin payı ise 1 milyar dolar seviyesinde. Bu rakamlar da bize yazılım hizmetleri yatırımlarında daha gidilecek çok yol olduğunu gösteriyor. Bu doğrultuda biz de hem müşterilerimizin dijital dönüşümlerinde onların iş ortağı olarak onlara katkı sağlamak, hem de özellikle yapay zeka ve büyük veri alanlarında doğru teknolojileri sunarak rekabette öne geçmelerine destek olmayı amaçlıyoruz. Burada en kritik konulardan biri doğru yatırımı doğru zamanda, doğru ekonomik şartlarla yapabilmek. Biz de dijital dönüşümde bu 3 bileşeni bir arada sunan firmalardan biriyiz. Hem teknolojiyi doğru şekilde sunuyor, hem teknolojiyi kullanacak insanların eğitimlerine destek oluyoruz, hem de isteyen firmalara “kullandıkça öde” tüketim yaklaşımıyla yeni ekonomik çözümler sunuyoruz.   

“İnsanlığı geleceğe hazırlayacak projelere desteğimiz sürüyor”

HPE olarak misyonlarının insanların çalışma ve yaşam şeklini geliştirmek olduğunu söyleyen Kaymak; “Bu amaçla insanlığı geleceğe hazırlayacak önemli projelere destek vermeye devam ediyoruz. Sürdürülebilirlik için döngüsel ekonomiye öncelik eden kurumların başında geliyoruz. Alzheimar’a çare arayan sağlık araştırmalarına, Mars’a yolculuk projesine, büyük veriyi daha hızlı işleyecek yapay zeka altyapılarına gelişmiş teknolojik çözümler sunuyoruz. En yeni projelerimizden bir diğeri ise 2024 yılında gerçekleştirilmesi planlanan yeni Ay yolculuğunun simulasyonunu yapacak dünyanın en güçlü süper bilgisayarını NASA için tasarlamak.”

2020’ye damgasını vuracak teknolojik trendler

Toplantıda Gartner’ın 2020 yılı için en önemli stratejik 10 tekonolojik yenilik raporuna dikkat çeken Kaymak; “Gartner 2020 yılında trend olacak teknolojilere ilişkin rapor yayınladı. Buna göre “Hiper otomasyon”, “Artırılmış İnsan”, “Yapay Zeka Güvenliği”, “Blokzincir”, “Otonom” , “Çokludeneyim”, “Uzmanlığın Demokratikleşmesi”,  “Şeffaflık ve izlenebilirlik”, “Kuvvetlendirilmiş uç cihazlar” ve “Dağıtık bulut” konularının 2020’ye damga vuracak ve bizim de odaklanacağımız alanlar olacak. Biz bu trendlerden özellikle yapay zeka ve otonom araçlar özelinde çözümlerimizi geliştirirken tüketim bazlı bir model ile daha ekonomik çözümler sunmayı hedefliyoruz.

Yapay zeka bazlı çözümler yükseliyor

2020’nin, yapay zeka bazlı otonom güvenlik teknolojilerinin öne çıktığı bir yıl olacağına değinen Kaymak, “Nesnelerin İnterneti ve uç bilişim uygulamaları gibi yükselen teknolojileri kullananlar, kurumlarını daha etkili biçimde koruyan güvenlik çözümlerine ihtiyaç duyacak. Nesnelerin İnterneti cihazlarının gittikçe artan kullanımı kurumlara, iş süreçlerinde akıllıca karar verme yolunda yeni seviyeler sunuyor. Bunu yaparken, kötü niyetli kişilerin güvenlik açıklarını bulabilecekleri açık kapılar sunmayı da ihmal etmiyor. Gartner’a göre, 2020’de 70 milyar cihaz kullanımda olacak; bu cihazları korumak ve davranışsal analitik kullanarak Tehlike Göstergeleri’ni (IOC) tespit etmek çok önemli bir hale gelecek. Wi-Fi 6 üzerine çalışılan inovasyonların bir sonucu olarak HPE’nin network portföyü Aruba, 2020’nin 5G gibi teknolojiler tarafından vadedilen performans, uygunluk ve Hizmet Kalitesi’nin yer aldığı Wi-Fi 6 etkin hizmet alanlarını beraberinde getireceğini öngörüyor”.

Storytel’de geçen yıl 4,5 milyon saat sesli kitap dinledik

0

2018 ile karşılaştırıldığında, sesli kitap dinleme oranı Türkiye’de yüzde 315 oranında artış gösterdi

2019 yılında, Storytel üzerinden Türkiye’de toplam 4 milyon 54 bin 400 saat sesli kitap dinlendi. Türlerine göre ilk beş sıranın süre dağılımı ise şu şekilde gerçekleşti: Kurgu dışı kitaplar 940 bin saat, romanlar 895 bin saat, klasikler 517 bin saat, çocuk kitapları 507 bin saat, polisiye kitaplar ise 415 bin saat dinlendi.

Storytel’de en çok dinlenen 10 kitap

Storytel üzerinden 2019’da en çok dinlenen ilk 10 kitap sırasıyla Harry Potter Serisi, Sapiens, Bir Ömür Nasıl Yaşanır, Ustalık Gerektiren Kafaya Takmama Sanatı, Kürk Mantolu Madonna, Serenad, 21. Yüzyıl için 21 Ders, Homo Deus, Saatleri Ayarlama Enstitüsü ve İçimizdeki Şeytan oldu.

Kullanıcılar Storytel’e mobil telefonlarına yükleyecekleri uygulama üzerinden üye olarak ulaşabiliyorlar. Aynı zamanda Storytel üye olan tüm kullanıcıların platformda yer alan kitapları sınırsız olarak dinlemelerine olanak sunuyor.

Getir’e 38 milyon dolar yatırım

0

2020 start-up dünyamız için hızlı bir girişe sahne oldu. Prisync’in ardından ikinci yatırım haberi Getir’den geldi ve girişim 38 milyon dolarlık yatırıma imza attı

 Online sipariş teslimat girişimi Getir, 38 milyon dolar yatırım aldığını açıkladı. Yatırımı Silikon Vadisi’nin ünlü girişim sermayesi şirketlerinden Sequoia Capital’in ortaklarından Michael Moritz liderliğinde bir grup yatırımcı gerçekleştirdi.

Getir Kurucusu: Tembelliği demokratikleştiriyoruz

 Financial Times’da yayımlanan habere göre, Getir geçtiğimiz sene siparişlerini ikiye katladı ve sadece geçen ay 1,5 milyon sipariş teslim etti. Haberde 38 milyon dolarlık yatırımın 25 milyon dolarlık kısmını Moritz’in tek başına yaptığı, kalan bölümüyse adı açıklanmayan Türk ve Brezilyalı yatırımcıların gerçekleştirdiği belirtiliyor. Yatırımla ilgili gazeteye açıklama yapan Getir Kurucusu Nazım Salur, “Tembelliği demokratikleşiyoruz. Bir iki dolar vererek kendinize özel uşak kiralamış gibi oluyorsunuz” diyor. Michael Moritz ise Getir’in yemek ve market teslimatındaki karmaşık problemlere yaklaşımının adeta yeni bir tarif ve beklenmedik malzemelerle üretilmiş bir Türk lokumu gibi olduğunu söylüyor.

Hedef: Yıl ortasında Londra’ya açılmak

 Gazete, Getir’in bu yıl ortasında Londra’ya açılmayı planladığını da yazıyor. Haberde Londra’nın ardından ise Paris, São Paulo ve Mexico City’nin de sırada olduğu bilgisi yer alıyor. Getir ayrıca 38 milyon dolarlık A serisi yatırımı takiben kısa süre sonra 100 milyon dolarlık bir yatırım turuna daha çıkmayı planlıyor. Girişim böylece şirketin değeri 500 milyon doların üstüne taşıyarak, uluslararası pazarda büyümenin yollarını arıyor.

2015’te Nazım Salur’un kurduğu Getir’in ortakları arasında Doğancan Dalyan (aynı zamanda CTO), Tuncay Tütek (aynı zamanda CMO), Mert Salur ve Serkan Borançılı yer alıyor. Getir şu an İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa ve Kocaeli’nde hizmet veriyor. Getir ayrıca GetirBüyük ve GetirYemek isimli iki ürüne daha sahip. 

E-scooter yaralanmaları dörde katlandı

0

ABD’de salgın hastalık önleme merkezinin bir salgın hastalık riski olarak değerlendirdiği e-scooter’larla yaşanan yaralanmaların dört katına çıktığı ölçüldü.

Salgın hastalıktan beter

Çok sayıda vatandaşın yaralanıp sakat kalma riskini yarattığı için toplum sağlığını ilgilendiren bir risk olarak değerlendirilmeye başlanan e-scooter’ların yasaklanması da gündeme gelebilir.

Kullanıcıların gerekli güvenlik önlemini almadan, birkça dolar ödeyerek kolayca kullanabildiği ancak düşme çarpmalar anında ciddi yaralanmalar oluşturan e-scooter’ların geleceği çok parlak görünmüyor.

Yaklaşık 3 yıldır kapalı olan Wikipedia açıldı

0

Nisan 2017’den bu yana erişime kapalı olan nihayet erişime açıldı

 Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK), Wikipedia’ya uygulanan yasağı kaldırdı ve site erişime açıldı. BTK 29 Nisan 2017’de Wikipedia’nın bütün dillerdeki sürümlerine Türkiye’den erişim yasağı getirmişti. Erişim engeline gerekçe olarak ise “Türkiye’yi terör örgütleriyle aynı zeminde gösteren ifadelerin bulunması” gösterilmişti.

Resmî Gazete’deki karar

Anayasa Mahkemesi (AYM), Aralık ayında Wikipedia’nın kapatılmasına ilişkin itiraz toplantısında ifade özgürlüğünün ihlal edildiği kararını vermişti. 15 Ocak’ta Resmî Gazete’de yayımlanan kararda şu ifadelere yer verildi: “Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir. Bu hürriyet resmi makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar. Bu hürriyetlerin kullanılması, milli güvenlik, kamu düzeni, kamu güvenliği, Cumhuriyet’in temel nitelikleri ve Devlet’in ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğünün korunması, suçların önlenmesi amaçlarıyla sınırlanabilir.”

Temel hak ve özgürlükler ancak kanunla sınırlanabilir

AYM ayrıca Wikipedia’nın tamamına yönelik erişimin engellenmesinin, Anayasa’nın 13’üncü maddesinde bildirilen şartlara uygun olmadığı sürece Anayasa’nın 26’ncı maddesini ihlal edeceği sonucuna ulaştı. Kararda, Anayasa’nın 13’üncü maddesinin ilgili kısmı da şu şekilde açıklandı:  “Temel hak ve hürriyetler yalnızca Anayasa’nın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir. Bu sınırlamalar, demokratik toplum düzeninin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamaz.”

 

Beklenen asit yağmuru öncesi hava kalitesini ölçen mobil uygulamalara dikkat

0

Zararlı gazların atmosfere salınması sonucu ortaya çıkan asit yağmurlarının insan sağlığı üzerine de etkileri bulunuyor. Hava kirliliğine de neden olan asit yağmurları hava kalitesiyle de ilgili. Haberimizde hava kalitesini ölçen mobil uygulamaları bir araya getirdik

Bilindiği gibi İstanbul’da bu Perşembe ve Pazar günleri arasında asit yağmuru bekleniyor. Asit yağmurunu kısaca şöyle açıklamak mümkün: Asit yağmuru, asidik kimyasalların yağmur, kar, sis, çiy veya kuru parçacıklar halinde yeryüzüne düşmesine deniyor.

Hava kirliliği sonunda ortaya çıkan asit yağmuru için mobil uygulamalara bakıp yaşadığımız şehrin hava kalitesini kontrol edebiliriz. Haberimizde bu mobil uygulamalardan bazılarını bir araya getirdik.

Ulusal Hava Kalitesi İzleme Ağı (App Store ve Google Play)

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın yayımladığı Ulusa Hava Kalitesi İzleme Ağı uygulaması Türkiye genelinde hava kalitesi verilerinin görüntülenmesi, konumunuza en yakın olan ölçüm istasyonunun ölçüm değerlerinin öğrenilmesi, güncel hava kalitesine göre aktivite önerilerinin görüntülenmesi ve ölçüm istasyonu ile ilgili hem fotoğraf hem de konum bazlı bildirim gönderebilmesi gibi özelliklere sahip. Uygulamayı konum servislerini açarak ücretsiz şekilde kullanmak mümkün.

Hava Kalite İzleme (App Store ve Google Play)

Elluga Medya’nın yayımladığı Hava Kalite İzleme uygulamasıyla bulunduğunuz bölgenin hava kalitesi online olarak takip edebilirsiniz. Uygulamayla hava durumunu da görüntülemek mümkün.

Check Air Quality (App Store ve Google Play)

Le Anh Tuan’ın yayımladığı Check Air Quality ile  dış mekândaki duman ve kirliliği kontrol etmek için her yerde size yakın hava kalitesi bilgilerini görüntüleyebiliyorsunuz. Uygulamanın aralarında Türkçe’nin de bulunduğu 13 dili desteklediğini not edelim.

Yukarıdaki uygulamalar dışında Air Quality by Plume Labs, Hava Kalitesini Kontrol Edin, BreezoMeter, Air Quality: Real Time AQI ve Global Air Quality gibi birçok uygulama bulmak mümkün. Bununla birlikte, hava kalitesi endeksinde yer alan verileri de paylaşalım:

İyi (0-50)

Hava kalitesi memnun edici ve hava kirliliği az riskli veya hiç risk teşkil etmiyor.

 Orta (51-100)

Hava kalitesi uygun fakat alışılmadık şekilde hava kirliliğine hassas olan çok az sayıdaki insanlar için bazı kirleticiler açısından orta düzeyde sağlık endişesi oluşabilir.

 Hassas (101-150)

Hassas gruplar için sağlık etkileri oluşabilir. Genel olarak kamunun etkilenmesi olası değildir.

 Sağlıksız (151-200)

Herkes sağlık etkileri yaşamaya başlayabilir, hassas gruplar için ciddi sağlık etkileri söz konusu olabilir.

 Kötü (201-250)

Sağlık açısından acil durum oluşturabilir. Nüfusun tamamının etkilenme olasılığı yüksektir.

 Tehlikeli (251-300)

Sağlık alarmı: Herkes daha ciddi sağlık etkileri ile karşılaşabilir. (Not: Bu değerler ibb.gov.tr adresinden alınmıştır)

Netaş, Türkiye’de hastane öncesi sağlık sistemini ASOS ile dijitalleştiriyor

0

Netaş, Acil Sağlık Otomasyon Sistemleri Projesi  Türkiye’nin hastane öncesi sağlık sistemini dijitale taşıyor

Netaş, Türkiye’nin sağlık sisteminde dijital bir yeni dönem başlatacak Acil Sağlık Otomasyon Sistemleri Projesi (ASOS) projesine imza attı.   Netaş’ın hayata geçirdiği ASOS Projesi; Sağlık Bakanlığı merkez teşkilatı, İl Sağlık Müdürlükleri, 112 Komuta Kontrol Merkezleri, 112 İstasyonları ve sağlık tesisleri arasındaki veri bütünlüğü, koordinasyon ve iletişimi sağlayan ilk  proje olma özelliği taşıyor.

Hedef; ambulansı en kısa sürede vakaya ulaştırmak

Türkiye genelinde 5 bin 443 adet aktif ambulans bulunuyor. Hedef, Sağlık Bakanlığı’na bağlı bu ambulansların, ilk bulgular ve bulunulan lokasyona göre hastayı, en yakın ve boş yatak bulunan doğru hastane ve doğru servise en kısa sürede ulaştırması. ASOS sayesinde ambulans ile hastaneye ulaştırıldıktan sonra da hastaların takibi yapılıyor, ilk müdahalenin yeterli olup olmadığı incelenerek bir eksiklik görülürse personele eğitim verilebiliyor.

Mutlu: “Hayat kurtaran dijital dönüşüm projeleri önceliğimiz”

Teknolojinin insan hayatındaki kritik önemine dikkat çeken Netaş Ar-Ge Genel Müdürü Bülent Kemal Mutlu, “Proje ile amacımız teknoloji sayesinde çok daha fazla insanın hayatının kurtulmasına destek olmak. Avrupa Birliği’nde sağlık sektörünün geleceğini kurgulayan Health 5G konsorsiyumunun da kurucularından biri olarak, sağlık sektöründeki derin bilgi birikimimizle hayata geçirdiğimiz ASOS yakın coğrafyalardaki ülkeler için de model oluşturacak” dedi.

ASOS nasıl işliyor?

Ambulansların hastaya ulaşım sürelerinin kısalması için ambulansların uygunluk durumu ambulans ekibi tarafından tablet bilgisayarlar üzerinden anlık olarak belirleniyor. Uygun olan ambulans görevlendirildikten sonra ambulans ekibinde bulunan tablette otomatik navigasyon açılıyor ve ambulans en uygun konuma yönlendiriliyor. Hasta ön tanısı konulduktan sonra, o ön tanıya bakabilecek hastaneler Ulusal Sağlık Sistemi(E-Nabız) üzerinden ASOS’a iletilen bilgiler kullanılarak sorgulanıyor. Bu kapsamda hastanelerdeki boş ve dolu yataklar belirleniyor, o anda hastanedeki nöbetçi doktor bilgisi sistemden kontrol ediliyor ve irtibat kuruluyor. Ayrıca sistemi iyileştirmek üzere ASOS sayesinde istatistiki veriler üzerinden en çok ihbar gelen bölgeler çıkartılıyor. Bu veriler doğrultusunda ekiplerin konumları yeniden düzenleniyor. Gerektiği takdirde yeni istasyon önerisinde bulunuluyor.

Ayrıca; ASOS’ta geliştirilmiş olan OYS (Olay Yönetim Sistemi) Modülü, SAKOM’a (Sağlık Acil Koordinasyon Merkezi) ulaşan Kriz Koordinasyon Müdahalesi gerektiren kitlesel olaylardan etkilenen hastaların; olaydan etkilendiği andan; hangi hastane ve klinikte tedavi gördüğüne, hatta taburcu süreçlerine kadar, canlı olarak takip edilebilmesine imkan sağlıyor.

Android o spam uyarıları sonlandırıyor

0

Google, Android işletim sisteminde kullanıcıları artık terörize etmeye başlayan sistem mesajlarının sayısını azaltmak için düğmeye bastı.

Uyarıdan geçilmeyen telefonlar

Google’ın yeni planına göre, Android uygulamalarında yapılan güncellemelerden sonra “güncelleme işlemi bitti” uyarıları artık kaldırılıyor.

Aslında bu uyarıların ortadan kalktığı Aralık ayından beri rapor ediliyordu. Google henüz resmi bir duyuru yapmış olmasa da spam mesajları devreden çıakarmış olduğu ve yavaşa yavaş tüm telefonların güncellenmeye başladığı görülüyor. 

Türkiye’nin toplu taşıma karnesi yayınlandı

0

2019 yılını geride bıraktık. 2020 yılının başlamasıyla birlikte 2019’a dair raporlar da ortaya çıkmaya başladı. Son olarak Moovit, 2019 Global Toplu Taşıma Raporu’nu paylaştı 25 ülkedeki 99 şehirde yapılan araştırma, insanların şehirlerinde nasıl seyahat ettiğini ve global ulaşım trendlerinin büyüleyici resmini ortaya çıkarıyor. Türkiye toplu taşıma raporunda kaçıncı sırada? 

Türkiye toplu taşıma karnesini aldı

Türkiye için İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, AdanaMersin ve Antalya büyükşehir bölgeleri analiz edildi. Rapordaki başlıklar şunlardan oluşuyor; ortalama günlük seyahat süresi, araç bekleme süresi, yürüme mesafesi, aktarma sayısı, toplam yolculuk mesafesi ve daha fazla toplu taşıma kullanımını teşvik edebilecek öneriler. Rapor ayrıca, kullanıcıların nasıl ve ne sıklıkta bisiklet ve scooter gibi mikromobilite seçeneklerini kullandığını veya kullanmadığını nedenleri ile içeriyor.

Yayınlanan raporda öne çıkan başlıklar şu şekilde sıralandı:

Tüm dünyada incelenen 99 şehir içinde, yolda geçirilen zamanın en yüksek olduğu şehir 72 dakika ile İstanbul, İstanbul’u 69 dakika ile Mexico City ve 67 dakika ile Rio de Janeiro izliyor.

Türkiye’de yolculuklar sırasında yürüme mesafesine baktığımızda ise, en çok yürüyen şehir ortalama her yolculukta 965 metre ile Ankara, en az mesafe yürüyen şehir ise 661 metre ile Bursa.

En fazla durakta bekleyenler Antalya’dayken – yolcuların yaklaşık yüzde24’ü 20 dakikadan fazla durakta bekliyor; en kısa bekleme süresi ise İstanbul’da – yolcuların yüzde 18’i 5 dakikadan daha az araç bekliyor.

İstanbul’da yolculukların yüzde 24’ü 3 veya daha fazla aktarma içeriyor. Bu oran, Paris’te yüzde 35, NYC’de yüzde 18, İzmir’de yüzde 17 ve Ankara’da yüzde 10.

Raporda kullanıcılara, toplu taşımayı daha sık kullanmak için nelerin onları teşvik edebileceği soruldu. Yanıtlar şu şekilde;

Duraklarda daha kısa bekleme süreleri,
Doğru ve güvenilir varış saatleri
Daha düşük fiyatlar oldu.

Bu yanıtlar dünyadaki kullanıcılar tarafından verildi. Türkiye’de ise biraz daha farklı. Ülkemizdeki kullanıcıların yanıtları şöyle oldu:

Araçların daha az kalabalık olması,
Yolculuk süresinin daha kısa olması
Duraklarda daha kısa bekleme süreleri oldu.

İstanbul’da daha düşük fiyat beklentisi ilk 3’te yer almazken, toplu taşıma kullanımı ile ilgili en büyük sorun araçların kalabalık olması gibi gözüküyor. Tüm Türkiye’de scooter, bisiklet gibi paylaşımlı mikromobilite seçeneklerinin kullanımının en sık nedeni “yürümekten daha hızlı” olması iken, kullanılmamasının en önemli sebebi ise “şehrimde yeterli bisiklet yolu olmaması” oldu.

Sigorta sektörü güç birleştirdi! Girişimler desteklenecek

Sigorta sektörünün önemli kurumuları ile İTÜ ARI Teknokent, güçlerini birleştirdi. Bu güç birliği kapsamında ortaya çıkan İTÜ Çekirdek Insurtech Programı ile girişimler desteklenecek. Başarılı olan girişimleri 1 milyon TL’lik ödül bekliyor.

Sigorta sektörü girişimlere destek olacak

İTÜ ARI Teknokent’in öncülüğünde gerçekleştirilen iş birliği girişimlerin hayallerine ulaşmasına yardımcı olacak. Güçlerini birleştiren Agito, Aksigorta, Allianz, AvivaSA, Eureko Sigorta, Güneş Sigorta, HDI Sigorta, Sigorta Cini ve Vakıf Emeklilik, İTÜ ARI Teknokent ile birlikte İTÜ Çekirdek InsurTech Programı’nı hayata geçirdi.

Program kapsamında girişimlere birçok destek sağlanacak. Ayrıca girişimlerin sektöre erişiminin de yolu açılacak. En önemli noktalardan biri ise başarılı olan girişimlere 1 milyon TL ödül cansuyu verilecek olması. 

Düzenlenen basın toplantısı ile programın detayları ve iş birliğinin manifestosu açıklandı. 

İşte o manifesto:

Sigorta sektörü olarak hayatın her alanına dokunan yeni teknolojileri süreçlerimize dâhil etmeliyiz. IoT, mobilite, blockchain, yapay zeka ve robotik süreç otomasyonu gibi pek çok teknolojinin sigorta sektörüne entegre hale gelmesi gerekiyor.

Biz; sektörümüzü daha ileri götürmek için elimizi taşın altına koyarak inovasyonu ve erken aşama girişimcileri desteklemek üzere yola çıktık.

İTÜ Çekirdek InsurTech Programı’nda hayatın her alanına dokunan teknoloji girişimcilerine çağrı açarak, mentorluk ve eğitim verecek, toplantılar ve seminerler düzenleyecek, sektörle girişimcileri bir araya getireceğiz.

Bu kapsamda sigorta sektörünün ihtiyaçlarına dair farkındalık yaratılması, yeni InsurTech çözümlerinin oluşması, bu çözümlerin kazanan iş modeline dönüşmesi, yeni iş birlikleri ile sektörün gelişmesi, ülkeye katma değer sağlanması ve global başarı hikayelerinin çıkmasını hedefliyoruz.

Agito, Aksigorta, Allianz, AvivaSA, Eureko Sigorta, Güneş Sigorta, HDI Sigorta, Sigorta Cini ve Vakıf Emeklilik olarak sektörümüzü ileriye taşıyacak girişimleri, girişimcilik kuluçka merkezleri sıralamasında dünyada ilk 5’te yer alan İTÜ Çekirdek’e davet ediyor ve tüm gücümüzle destekleyeceğimize söz veriyoruz.

Bu vesileyle ülkemizdeki farklı sektörlerdeki bizler gibi kendi alanlarının başarılı olan kurumlara da bu dayanışmayla örnek olmayı hedefliyoruz.

Düzenlenen toplantıda açılış konuşmasını yapan İTÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karaca şunları söyledi: 

“Ülkemizin bu değerli kurumları, üniversitelerin girişimcilik kuluçka merkezleri arasında dünyada ilk 5’te yer alan İTÜ Çekirdek Erken Aşama Kuluçka Merkezi’nde başlatılan InsurTech Programı ile girişimcilere destek olarak, kendi sektörlerinin geleceğine yön verecek. Böylelikle İTÜ Çekirdek, sigorta sektörünün de inovasyon merkezi olacak”