İklim değişikliği raporu yayınlandı

0

BM tarafından iklim değişikliği raporu yayınlandı. Raporda özellikle okyanuslarda bizleri bekleyen tehlikelere yer verildi.

İklim değişikliği raporu neleri içeriyor?

Birleşmiş Milletler (BM), iklim değişikliği ve okyanus üzerindeki etkilerini inceleyen yaklaşık 7000 çalışmayı mercek altına aldı. Bu çalışmalardan yararlanılarak, iklim değişikliğinin okyanuslar üzerindeki etkisine yönelik bir rapor yayınlandı.

Atmosferde, karbondioksit nedeniyle hapsedilen sıcaklığın yaklaşık yüzde 90’ınnı depolayan okyanusları büyük bir tehlike bekliyor. Raporda, 1993 yılından itibaren, okyanuslardaki ısınmanın iki kat daha hızlı hale geldiği belirtiliyor. Ayrıca küresel sıcaklık artışları bu şekilde devam ederse, okyanus sıcaklıkları 5-7 kat artabilir.

Gelecekte insanların deniz kenarlarında yaşayamaması gibi büyük bir tehlike de bizleri bekliyor.

Netflix’in beklenen filmi The Irishman’in resmî fragmanı paylaşıldı

0

Film, ünlü tetikçi ve İkinci Dünya Savaşı gazisi Frank Sheeran’ın gözünden savaş sonrası ABD’de organize suç dünyasını anlatıyor

Usta sanatçılar Robert De Niro, Al Pacino ve Joe Pesci’yi bir araya getiren Martin Scorsese imzalı The Irishman, 20. yüzyılın en önemli figürleri ile çalışmış ünlü tetikçi ve İkinci Dünya Savaşı gazisi Frank Sheeran’ın gözünden savaş sonrası ABD’de organize suç dünyasını anlatıyor. ABD tarihinin aydınlatılmamış en büyük gizemlerinden efsanevî sendika lideri Jimmy Hoffa’nın kayboluşunu konu alan film, organize suçun perde arkasında yaşanan çatışmalar, rekabet ve siyasi bağlantılarla dolu bir yolculuğa çıkarıyor.

27 Kasım’da seyirciyle buluşacak

Senaryosunu Steven Zaillian’ın kaleme aldığı The Irishman 27 Kasım’da Netflix’te seyirciyle buluşacak. Filmin toplam maliyeti için Wall Street Journal gazetesi 173 milyon dolardan bahsederken, farklı kaynaklar 200 milyon dolarlık bir rakam öne sürüyor.

Filmin fragmanını aşağıda seyredebilirsiniz:

 

Emirates biyometrik biniş dönemine geçti

0

Emirates, Temmuz ve Ağustos’ta, Dubai’den New York ve Los Angeles’a uçuşlarında biniş kapılarında gerçekleştirilen ilk biyometrik biniş sisteminin pilot çalışmasını gerçekleştirdi

Emirates Havayolu, biyometrik biniş sistemi için ABD Gümrük Sınır Koruma (CBP)kuruluşundan onay alan, Amerika dışındaki ilk havayolu şirketi oldu.

Kısa zamanda, Dubai’den, Emirates’in ABD’deki 12 destinasyonuna uçan yolcuları, biniş kapılarında, yüz tanıma teknolojisini seçme şansına sahip olacak ve kimlik kontrolleri için harcanan zamanı, iki saniye ya da daha da az olan bir süreye indirebilecekler. Önceden kayıt olmanın gerekmediği sistemde, yolcuların bu teknolojiden yararlanmamayı tercih etmesi de mümkün olacak. Emirates, yolcularına ait herhangi bir biyometrik kaydı saklamıyor. Verilerin hepsi, CBP tarafından, güvenli bir şekilde yönetiliyor.

Pilot çalışma Temmuz ve Ağustos’ta yapıldı

Teknolojinin pilot çalışması, yolcuların en yoğun seyahat ettiği dönem olan Temmuz ve Ağustos aylarında Dubai’den New York ve Los Angeles’a olan Emirates uçuşlarındaki biniş kapılarında gerçekleştirildi. Bazı uçuşlarda yüzde 100 biyometrik biniş ve sıfır manüel kontrol sağlanması ile birlikte, elde edilen sonuçlar cesaret verici oldu. Şirket, gerekli ekipman sağlandığında, biyometrik biniş sisteminin, yıl sonuna kadar, tüm ABD destinasyonlarında ulaşılabilir olmasını umuyor.

Sistem nasıl işliyor?

Biyometrik biniş sistemi şu şekilde işliyor: Biniş kapısında, yüz tanıma sistemi tarafından çekilen yolcunun fotoğrafı iki saniye ya da daha da az olan bir süre içerisinde, kişinin kimliğini doğrulamak üzere, gerçek zamanlı olarak, CBP’nin galerisi ile eşleştiriliyor. Sistem, uzun süredir ABD’ye seyahat etmemiş olan ya da görselleri CBP’nin galerisinde bulunmayan yolcuların bilgilerini içermeyebiliyor, bu durumda bu kişilerin, sadece biniş kapılarındaki masalara gitmeleri gerekiyor.

Türkiye Sağlık Trendleri Araştırması’nda teknolojinin yeri

0

Araştırma ülkemizdeki sağlık trendlerini ve trendler arasında teknoloji kullanımını ortaya koyuyor

Philips Türkiye, Ipsos ile Türkiye Sağlık Trendleri Araştırması yaptı. Bu yıl ikincisi gerçekkeştirilen araştırmada Türkiye’nin sağlık trendleri mercek altına alındı. Bu trendler arasında dijital teknoloji de önemli bir yer kaplıyor. Çalışmada dijitalin ele alındığı bölümden başlıklar paylaşıyoruz.

 Sağlığın etkin yönetimi için teknoloji çok önemli

Teknolojinin sağlıktaki rolü hakkında önemli bilgiler veren araştırma sonuçlarına göre, toplumun yüzde 85’i sağlığı yönetmede teknolojinin yardımcı olabileceğini düşünüyor. Kamuoyunun yüzde 76’sı teknoloji ilerledikçe birçok hastalığın tedavisinin kolaylaşacağına inanırken, kamuoyunun yüzde 73’ü ev bakımı ve kişisel bakım için olan elektronik ürünlerin de hayat standardını yükselttiğini belirtiyor.

Dijital sağlık teknolojileriyle teşhis ve tedavi kolaylaşacak

Fikir önderleri, dijital sağlık teknolojilerinin hastalıkların teşhis ve tedavilerini kolaylaştıracağını, hastanelerdeki hasta yoğunluğunu azaltacağını ifade ediyor. Ayrıca maliyet ve zamandan tasarruf sağlayan dijital sağlık teknolojileri sayesinde hasta bakımı ve tedavisinde de kalitenin artacağını öngörüyor. Kamuoyunun da yüzde 76’sı dijital sağlık teknolojileri sayesinde hastalıklara erken teşhis sağlanabileceği görüşünde.

Türkiye’de en çok kullanılan görüntüleme cihazları röntgen, ultrason ve MR

Araştırma sonucunda çıkan kamuoyunun düşüncesine göre; Türkiye’de görüntüleme cihazları içerisinde en çok, yüzde 51 ile röntgen, yüzde 35 ile MR ve yüzde 26 ile ultrason kullanılıyor. Diğer yandan kamuoyunun yüzde 78’i MR cihazının, yüzde 65’i ise ultrasonun radyasyon içerdiğini düşünüyor. Bilinenin aksine MR ve ultrason radyasyon içermiyor. Meme kanserinden korunma yöntemleri konusunda kadınların daha fazla bilinçlenmesi gerektiğini ortaya koyan araştırmaya göre kadınların yüzde 58’i elle muayene yöntemini uygulamıyor, yüzde 78’i ise mamografi çektirmiyor ve doktor kontrolüne gitmiyor. Bu konuda fikir önderlerinin yorumu ise koruyucu sağlık konusunda daha fazla bilinçlendirme çalışmalarına ihtiyaç olduğu yönünde.

Evde bakım kültürü oluşturulmalı

Ayrıca dijital sağlık teknolojilerinin evde bakım hizmetlerine de yarar sağlayacağı düşünülürken, kamuoyunun yüzde 81’i ev tipi cihazların hastaya bakan kişinin hayatını kolaylaştırdığını düşünüyor. Fikir önderleri kronik rahatsızlığı olan ya da hastalıktan sonraki iyileşme evresinde olan hastalar için evde bakımın olumlu katkılarını belirtirken, bunun genel sağlık maliyetlerini düşürmeye yardımcı olduğunu ve evde bakım kültürünün geliştirilmesi gerektiğinin altını çiziyorlar.

Araştırma, Ipsos tarafından Philips Türkiye için 12 ilde (İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Bursa, Balıkesir, Erzurum, Gaziantep, Kayseri, Malatya, Samsun, Trabzon) yürütüldü. Çalışma kapsamında 15-64 yaş arası toplam bin 309 kişiyle görüşüldü. Araştırma, bu yılın Nisan ve Mayıs aylarında yapıldı ve sahada CAPI (bilgisayar destekli) yüz yüze yöntem ile anketler gerçekleştirildi.

Görsel: Haluk Karabatak, Philips Türkiye CEO’su

Türk Telekom’dan deprem mağduriyeti için 10 GB ücretsiz internet

0

Şirket iki ay süreyle geçerli ücretsiz mobil internet sunuyor

Türk Telekom dün İstanbul’da meydana gelen 5,8 şiddetindeki deprem için bir özür açıklaması yayımladı. Şirket, mağduriyet için özür diledi ve bütün mobil aboneler için 2 ay süreyle aylık 5 GB ve toplamda 10 GB ücretsiz internet sunacağını açıkladı. 

Şirkettten yapılan açıklama şöyle:

“Türk Telekom Ailesi olarak, kesintisiz ve daha güvenli iletişim için yaptığımız mobil teknoloji yenileme çalışmaları sırasında meydana gelen deprem, şebekemizde aksamalara neden olmuştur.

Mobil abonelerimize bir süreliğine de olsa kesintisiz iletişim sağlayamamanın derin üzüntüsü içindeyiz. Yaşattığımız bu olumsuz deneyimden ötürü içtenlikle özür diler, sabır ve anlayışları için müşterilerimize teşekkür ederiz.

Yaşanan bu olumsuzluğu bir nebze de olsa telafi edebilmek adına, tüm mobil abonelerimize 2 ay boyunca aylık 5 GB, toplam 10 GB mobil internet tanımlanacaktır.

Tüm müşterilerimize daha iyi hizmet verebilmek için bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz.”

 

eBay CEO’su istifa etti

Devin Wenig yönetim kuruluyla anlaşmazlığa düştü ve görevinden ayrıldı

eBay CEO’su Devin Wenig, görevinden istifa ettiğini açıkladı. Devin Wenig istifasına gerekçe olarak yönetim kuruluyla yaşadığı sorunları gösterdi.  Wenig’in yerine geçici olarak mevcut CFO Scott Schenkel’in atandığını bildirildi. eBay ayrıca yeni CEO için şirket içi ve şirket dışı kaynaklarla görüşmelerin başladığını aktardı.

eBay varlıklarını gözden geçirmeye başladı

eBay’deki yönetim değişikliği şirketin sahip stratejik varlıkları gözden geçirmesine dayanıyor. Bu varlıklar arasında StubHub ile seri ilanlar bölümü bulunuyor. Gözden geçirme ise bu yılın başında başlamıştı. Bunun yanı sıra şirketin yönetim kuruluna üç yeni üye daha eklendiğini belirtelim.  

Wenig 2015’te CEO olmuştu

Devin Wenig 2015 yılından bu yana CEO koltuğunda oturuyordu. Wenig’in göreve gelme süreci ise eBay ve PayPal’ın iki ayrı şirket olarak ayrılmasına uzanıyor.   Şirketten ayrılmasına ilişkin sosyal medya hesabından bir açıklama yayımlayan Wenig, “Son birkaç haftadır yeni yönetim kuruluyla sorunlar yaşıyorduk. Bu durumda da bu sayfayı kapatmak gerekiyordu” dedi. eBay Yönetim Kurulu Başkanı Thomas Tierney de, Devin Wenig’in görevden ayrılmasına ait bir açıkama paylaştı ve şirketin dört yıl öncesine göre daha kuvvetli bir konumda olduğunu belirtti. Tierney, “Ama şu an değişim sürecindeyiz. Wenig işimizdeki iyileşmenin yorulmak bilmeyen bir savunucusu oldu. Özellikle PayPal’dan ayrıldığımız dönemden sonra şirketi ileriye taşıdı” ifadelerini kullandı.

KVKK: Bilgilerinizin silinmesini istemek hakkınız

0

Kişisel Verileri Koruma Kurumu, her vatandaşın kişisel bilgilerinin kanun kapsamında güvence altında olduğunu açıkladı

Kişiyi doğrudan veya dolaylı olarak tanımlanabilir kılan her türlü bilgi kişisel verilerimiz olarak sayılıyor. Kişisel veri, T.C. kimlik numarası, fotoğraf, cep telefonu numarası, e-posta adresi, sağlık ve finans bilgileri gibi çok geniş bir bilgi yelpazesini içinde barındırıyor. Kişisel Verileri Koruma Kurumu’ndan (KVKK) yapılan açıklamada “Kişisel Verilerin Korunması Kanununun 7 Nisan 2016 tarihinde yürürlüğe girmesiyle birlikte ülkemizde bu alanda yeni bir dönem başladı” denildi. Açıklamada şunlar kaydedildi:

Haklarımızı biliyor muyuz?

“Kanunla birlikte kişisel verileri işlenen gerçek kişilere, yani Kanunda geçen ifadeyle ‘’ilgili kişi’’lere birtakım haklar tanındı. Peki kişisel verilerimizi daha bilinçli bir şekilde koruyabilmek adına Kişisel Verilerin Korunması Kanununda yer alan haklarımızı ne kadar biliyoruz? 2010 yılında gerçekleştirilen Anayasa değişikliği ile birlikte, Anayasanın özel hayatın gizliliğini düzenleyen 20. maddesine eklenen ‘’herkes, kendisiyle ilgili kişisel verilerin korunmasını isteme hakkına sahiptir’’ ifadesiyle kişisel verilerin korunması ‘’anayasal hak’’ olarak tanınarak güvence altına alınmıştır. Bu hak, kişinin kendisiyle ilgili kişisel verileri hakkında; bilgilendirilme, verilere erişme, verilerin düzeltilmesini veya silinmesini talep etme, amaçları doğrultusunda kullanılıp kullanılmadığını öğrenmeyi de kapsamaktadır.”

İlk başvuru yeri “Veri Sorumlusu”

Açıklamada Kişisel Verileri Koruma Kanunu’nun 11. Maddesine göre vatandaşların her zaman veri sorumlusuna başvurarak kendileriyle ilgili aşağıdaki taleplerde bulunabileceği belirtildi:
“Herkes, veri sorumlusuna başvurarak kendisiyle ilgili; Kişisel verilerin işlenip işlenmediğini öğrenme, İşlenmişse buna ilişkin bilgi talep etme, amacına uygun kullanılıp kullanılmadığını öğrenme, verilerin yurt içinde veya yurt dışında aktarıldığı üçüncü kişileri bilme verilerin düzeltilmesini isteme (düzeltme ve tamamlama hakkı), verilerin silinmesini veya yok edilmesini isteme, işlenen verilerin münhasıran otomatik sistemler vasıtasıyla analiz edilmesi suretiyle kişinin kendisi aleyhine bir sonucun ortaya çıkmasına itiraz etme (itiraz hakkı), veri işlemeden dolayı zarara uğraması halinde zararın giderilmesini talep etme (tazminat hakkı) haklarına sahiptir. Veri sorumluları ’’aydınlatma yükümlülüğü’’ kapsamında ilgili kişilere sahip oldukları haklar konusunda bilgi vermekle yükümlüdür.”

Profillemeye itiraz hakkı var

İşlenen veriler, özellikle otomatik sistemler aracılığıyla analiz edilerek kişiler hakkında ’’profil’’ oluşturulabiliyor. Bu işlemler sonucunda meydana getirilen profiller de kişisel veri. Profilleme işlemiyle elde edilen ’’sonuçlar’’ kişinin lehine olabileceği gibi aleyhine de olabilir. İşte bu noktada Kanun, ilgili kişinin aleyhine sonuçların ortaya çıktığı durumlarda, kişinin itiraz hakkını gündeme getiriyor. Kişinin haberi dahi olmadan belirli bir kategoriye dahil edilmesi ve kendisi hakkında birtakım varsayımlara dayanılarak karar verilmesi, kişilik hakkıyla bağdaşmayabilir. Dolayısıyla veri sorumlusu, ilgili kişinin talebi halinde yapılan işlem hakkında açıklama yapmak durumunda.

Hakkınızı nasıl arayacaksınız?

İlgili kişinin hak arama yöntemi iki aşamadan oluştuğunu aktaran açıklama şöyle devam etti:
“İlgili kişiler, sahip oldukları hakları doğrultusunda ilk olarak veri sorumlusuna başvurmalıdır. Çünkü Kanuna göre veri sorumlusuna başvuru yolu tüketilmeden Kurula şikayet yoluna gidilememektedir. Veri sorumlusu ilgili kişinin başvurusunu en kısa sürede ve en geç otuz gün içinde sonuçlandırmalı ve bu süre zarfında sonucun gerekçesini de açıklayarak ilgili kişiye bildirmelidir. İkinci aşamada ise; başvurunun reddedilmesi, verilen cevabın yetersiz bulunması veya 30 gün içinde başvuruya cevap verilmemiş olması halinde ilgili kişi, Kurula şikayet hakkını kullanabilir. Özetle; Kanun açısından veri sorumlusuna başvuru zorunlu, Kurula şikayet ise ilgili kişinin isteğine bağlıdır.”

Sardis Ödülleri sahiplerini buldu

0

Finans sektörünün oyuncularının ödüllendirildiği Sardis Ödülleri bu yıl ilk kez sahiplerini buldu. Sektördeki oyuncuların projelerinin ve başarılarının ödüllendirildiği törende 34 proje ödüle layık görüldü.

Sardis Ödülleri kimlerin oldu?

MediaCat tarafından bu yıl ilk kez gerçekleştirilen ödül töreninde; bankalar, sigorta şirketleri, finansal teknoloji şirketleri ve diğer finansal kuruluşlar tarafından hayata geçirilen en yenilikçi projeleri ve üstün pazarlama başarıları ödüllendirildi. 

9 ana bölümden oluşan ödüllerde 40 kategoride toplamda 34 proje ödül aldı. 

Sektörün profesyonelleri de bu tören sayesinde bir araya geldi. 

Ürün ve Hizmet İnovasyonu, Dijital Pazarlama, Müşteri Deneyimi ve Etkileşimi, Ekosistem Stratejisi, İnovatif Hızlandırma ve Kuluçka Programları, Kurum İçi İnovasyon, Entegre İletişim, Pozitif Sosyal Etki ve Kurumsal İletişim kategorilerinde Altın ve Gümüş Sardis ödülleri sahiplerini buldu. Sardis Büyük Ödülü ise VakıfBank Spor Kulübü ile VakıfBank’a verildi.

İşte kazananların listesi:

SARDİS AWARDSBÜYÜK ÖDÜLÜ

VakıfBank – VakıfBank Spor Kulübü

ÜRÜN VE HİZMETİNOVASYONU BÖLÜMÜ

Bankalar Kategorisi

Altın Sardis – Yapı Kredi Bankası – Panik Yok Butonu

Gümüş Sardis – Türkiye İş Bankası – Maxi

SigortaŞirketleri Kategorisi

Altın Sardis – AXA Sigorta – AXA GO

ÖdemeKuruluşları Kategorisi

Altın Sardis – Birleşik Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para A.Ş. -Nöbetçi Transfer

Diğer Finansal Kuruluşlar Kategorisi

Altın Sardis – KKB Kredi Kayıt Bürosu – Findeks Karekodlu Çek Sistemi

Gümüş Sardis – KKB Kredi Kayıt Bürosu – Elektronik Teminat Mektubu(E-Teminat Mektubu)

FinansalTeknoloji Şirketleri Kategorisi

Altın Sardis – İnnova Bilişim Çözümleri – PayFlex OBP

DİJİTAL PAZARLAMA BÖLÜMÜ

Bankalar Kategorisi

Altın Sardis – Garanti BBVA – MegaTeknoForce

Gümüş Sardis – Yapı Kredi Bankası – Yapı Kredi Silikon Vadisi

SigortaŞirketleri Kategorisi

Altın Sardis – Allianz Türkiye – Allianz Motto Müzik

EKOSİSTEMSTRATEJİSİ BÖLÜMÜ

Bankalar Kategorisi

Altın Sardis – Türkiye İş Bankası – Maximum Mobil Ekosistemi

ENTEGREİLETİŞİM BÖLÜMÜ

Bankalar Kategorisi

Altın Sardis – Rafineri – Yapı Kredi Digitalent Genç Yetenek Programı

Gümüş Sardis – Akbank – 70’iz

Gümüş Sardis – Türk Ekonomi Bankası – #ElAlemNeDer

Gümüş Sardis – Ziraat Bankası – Ziraat Bankası 155. Yıl İletişimi

SigortaŞirketleri Kategorisi

Altın Sardis – Groupama Sigorta – Aşk İçin Risk Al

DiğerFinansal Kuruluşlar Kategorisi

Altın Sardis – Bankalararası Kart Merkezi – Palavra

İNOVATİFHIZLANDIRMA VE KULUÇKA PROGRAMLARI BÖLÜMÜ

Bankalar Kategorisi

Altın Sardis – Türkiye İş Bankası – Workup by Türkiye İş Bankası

KURUM İÇİİNOVASYON BÖLÜMÜ

Bankalar Kategorisi

Altın Sardis – Türkiye İş Bankası – İş Bankası Çevik Dönüşüm Projesi

DiğerKuruluşlar Kategorisi

Altın Sardis – Bankalararası Kart Merkezi – BBN – Blockchain TabanlıSadakat Programı

KURUMSALİLETİŞİM BÖLÜMÜ

İtibar Yönetimi Kategorisi

Altın Sardis – Allianz Türkiye – Allianz Motto Müzik

Etkinlik Yönetimi Kategorisi

Altın Sardis – Publicom – Yapı Kredi İle Kültür Sanat Dolu 75 Yıl

MÜŞTERİDENEYİMİ VE ETKİLEŞİMİ BÖLÜMÜ

Diğer Kuruluşlar Kategorisi

Altın Sardis – İnnova Bilişim Çözümleri – PayFlex Ortak BankaPlatformu

POZİTİF SOSYALETKİ BÖLÜMÜ

Kurumsal Sosyal Sorumluluk Kategorisi

Altın Sardis – VakıfBank – VakıfBank Spor Kulübü

Altın Sardis – Yapı Kredi Bankası – Yapı Kredi Gönüllüleri

Gümüş Sardis – Türk Ekonomi Bankası – TEB Aile Akademisi

Gümüş Sardis – Anadolu Sigorta – Bir Usta Bin Usta

Gümüş Sardis – Bankalararası Kart Merkezi – Dijital Bağış

Gümüş Sardis – Garanti BBVA – Garanti BBVA ÖRAV İletişimi

SürdürülebilirlikKategorisi

Altın Sardis – Akbank – 28. Akbank Caz Festivali

Gümüş Sardis – Türk Ekonomi Bankası – #ElAlemNeDer

SponsorlukKategorisi

Altın Sardis – ING – Bastırın Kızlar

Gümüş Sardis – Garanti BBVA – Garanti BBVA Basketbol Sponsorluğu

Acil toplanma alanını E-devlet’ten öğrenin

0

AFAD’ın “acil toplanma alanı sorgulama” bölümünden en yakın toplanma alanına erişilebiliyor

İstanbul’da dün meydana gelen 5,8’lik depremin ardından acil toplanma alanları gündeme geldi. Acil toplanma alanlarını doğal afetler sonrası toplanmaya müsait güvenli alanlar olarak tanımlamak mümkün.

İşte, doğal afetler sonrası bu alanlara en kısa sürede erişmek gerekiyor. Vatandaşlar bu noktada E-devlet’ten (turkiye.gov.tr) kendilerine en yakın acil toplanma alanını görüntüleyebiliyor. Bunun için ise turkiye.gov.tr’den Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’nın (AFAD) “acil toplanma alanı sorgulama” bölümüne bakılabiliyor. Bu bölüme il, ilçe, mahalle/köy ve cadde/sokak verilerini girdikten sonra en yakın acil toplanma alanına erişilebiliyor. AFAD’ın verdiği bilgiye İstanbul’da 2016 yılı itibarıyla 2 bin 356 acil toplanma noktası bulunuyor. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı ise 470 acil toplanma alanı olduğunu bildiriyor.

En yakın acil toplanma alanını görüntülemek için şu adrese bakabilirsiniz.

Bosch Türkiye ve Sabancı Üniversitesi’nden sanayide dijital dönüşüm için ortak proje

0

Programa katılan öğrenciler, profesyonellerin de desteğiyle dijitalleşme projelerini Bosch stratejisi doğrultusunda otomatik olarak sıralayan bir sistem geliştirdi

Türkiye’nin Sanayi 4.0 dönüşümü sürecinde sanayi-üniversite iş birliğine  önem veren Bosch, bu kapsamda geleneksel hale getirdiği ‘Değişimi Şekillendirin- Dijital Üretim ve Sanayi 4.0 (Shape the Change – Digital Manufacturing & Industry 4.0) Programı’nı bu yıl Sabancı Üniversitesi’nin işbirliğiyle gerçekleştirdi. Bosch Bursa Güç Aktarma Çözümleri Fabrikası Dijital Dönüşüm Strateji Ekibi’nin liderliğinde, Sabancı Üniversitesi’nden Endüstri Mühendisliği öğrencilerinin katılımıyla yürütülen 8 aylık program  tamamlandı. Programda, dijitalleşme sürecinde öneri olarak getirilen fikirlerin şirket stratejisine doğrudan hizmet edecek şekilde otomatik olarak sıralanması hedeflendi.

Çalışanlardan her gün onlarca dijital fikir geliyor

Bursa’da faaliyet gösteren Bosch Güç Aktarma Çözümleri Fabrikası, 2014 yılından bu yana sürdürdüğü Sanayi 4.0 dönüşümünde önemli ilerleme sağladı. Büyük Veri’yi üretim bandına indirmek, veriden verim üretmek amacıyla dönüşüm çalışmalarının devam ettiği fabrika, Bosch Global’in bu anlamda ciddi yol kat eden üretim tesisleri arasında ön sıralarda yer alıyor. Yaklaşık 7 bin kişinin çalıştığı fabrikada, sürekli iyileştirme kültürü çerçevesinde her gün çalışanlardan onlarca dijital dönüşüm fikri gelmeye devam ediyor. 

Bu projelerin analizini en verimli şekilde yapma ihtiyacından hareketle, bu yıl Sabancı Üniversitesi iş birliğiyle gerçekleştirilen ‘Değişimi Şekillendirin’ Programı kapsamında bir proje geliştirildi. Sabancı Üniversitesi’nden beş Endüstri Mühendisliği öğrencisine, Bosch Bursa Güç Aktarma Çözümleri Fabrikası Teknik Fonksiyonlar Departmanından mühendis ekibi ve Sabancı Üniversitesi’nden bir öğretim görevlisi destek verdi. 8 ay süren projenin birinci versiyonu tamamlanarak, geliştirme noktaları ile yeni versiyonlarla devam edecek yaşayan bir sistem oluşturuldu.

Önerilen dijitalleşme projelerini Bosch standartları ve öncelikleri ışığında otomatik olarak sıralayan sistem, şirket stratejisine en uygun projeyi, proje ekibine çok daha hızlı ve objektif bir şekilde sunuyor. Bu şekilde, doğru projeyi doğru zamanda uygulamaya yönelten sistem, şirket performans göstergelerinden verimlilik, tasarruf ve oluşturulabilecek kar maddelerine direkt olarak hizmet ediyor.

Çok kapsamlı bir uygulama alanına sahip olan proje, ilk etapta üretim tesislerinde talaşlı imalat süreci, montaj hattı, veri-bilgi aktarımı noktalarında etkin olarak görülüyor. Proje ekibinin projeleri puanlayıp, sistemin gerekli matematiksel modeli arka planda çalıştırmasıyla sıralanan projeler, birçok alandan proje havuzunu da besliyor. Değerlendirme aşamasında yapılan toplantılar ile programın farklı alanlardaki projeleri en objektif ve doğru bir şekilde sıralayacak esnekliği sağlayabilmesi içinse ayrıca çalışmalar yapıldı.

Bosch, farklı üniversitelerle ‘değişimi şekillendirme’ye devam edecek

Bosch Türkiye, üniversite-sanayi iş birliğine dayanan bu programla öğrencilere, Dijital Üretim ve Sanayi 4.0 konularında hem kendi gelecek vizyonlarını oluşturma hem de fikirleriyle yarının dünyasını şekillendirme imkânı veriyor. 2017 yılında Boğaziçi Üniversitesi (Manisa Termoteknik Fabrikası) ile başlayan, ikinci yılında Yıldız Teknik Üniversitesi (Bursa Fren Sistemleri ve Manisa Termoteknik Fabrikaları) ile devam eden programda, Nesnelerin İnterneti (IoT) ve Sanayi 4.0 temalı gerçek uygulama projelerinin verilmesi sayesinde konu teoriden çıkarılarak pratiğe dökülüyor. 

Facebook Like’ları saklayacak mı?

0

Sosyal medya devi Intagram’da like sayılarını gizleme kararı aldıktan sonra şimdi aynı uygulamayı Facebook’a genişletmek için hazırlık yapıyor. 

Like çıktı mertlik bozuldu

Zuckerberg’in sosyal medya servisi, Like’ların diğer kullanıcılara görünmesini engelleyecek yeni sistemin testini yapacakalrını açıkladı.

Test şimdilik sadece Avustralya’da yapılacak. Eğer kullanıcılardan olumlu geri bildirimler alınırsa uygulamanın tüm dünyaya yaygınlaşması bekleniyor.

Like sayılarının sosyal medyada insanların psikolojilerini olumsuz etkileyen bir yarışa dönmesi uzun süredir eleştiri alıyordu.

İnsanların Like sayılarını yükseltip birbiriyle rekabet etme dürtüsü nedeniyle, sosyal medyada kontrolsüz paylaşımlar yapmaları veya sahte like satın almaları, sosyal medyanın bir hastalığa dönüşmesine neden olduğu yorumları dikkat çekiyordu.

 

Yahoo siber saldırı için ödeme yapacak

0

Yahoo siber saldırı sonucunda mağduriyet yaşayan kullanıcılarına ödeme yapacak. Yapılacak ödemelerdeki üst limit ise her kullanıcı için 25 bin dolar.

Yahoo siber saldırı faturası

2016 yılında Yahoo, internet tarihinin belki de en büyük siber saldırısıyla karşı karşıya kalmıştı. Yaklaşık 3 milyar Yahoo kullanıcısının, hesap bilgileri ve gizli soruları da dahil olmak üzere birçok kişisel bilgileri çalınmıştı. İki kez yaşadığı siber saldırıyı önleyemeyen Yahoo için siber saldırı faturası ağır olacak gibi görünüyor.

Mahkeme sonucunda her kullanıcısın hesap bilgileri çalındığı için Yahoo’dan 100 dolar tutarında ödeme talep edebileceği belirtildi. Ancak bu ödemenin yapılacak incelemeler sonucunda aktarılacağı açıklandı.

Ayrıca bu siber saldırı sonucunda maddi kayıp yaşayan kullanıcılar, yaşadıkları kayıpları ispatladıkları takdirde Yahoo’dan 25 bin dolara kadar ödeme alabilecekler. Siber saldırının faturasını ağır bir şekilde ödeyecek olan Yahoo’yu ekonomik anlamda zor günler bekliyor gibi.

Windows 10 kullanıcı sayısı ne kadar?

0

Microsoft, Windows 10 kullanıcı sayısı ile yeni bir rekora koşuyor. Windows 10, şirketin şu ana kadar en çok talep gören işletim sistemleri arasında yer alıyor.

Windows 10 kullanıcı sayısı 2019’da ivme kazandı

Microsoft, Windows 8 işletim sistemiyle kullanıcılarını büyük bir hayal kırıklığına uğratmıştı. Ancak şirketin bu sürümde yaptığı hataları iyi analiz etmesiyle ortaya çıkan Windows 10 işletim sistemi, gördüğü taleple başarısını ortaya koyuyor.

2015 yılının Temmuz ayında kullanıma sunulan Windows 10, 2017 yılında 1 milyar kullanıcıya ulaşmayı umuyordu.  2019 yılının Eylül ayı itibariyle Windows 10, 900 milyon kullanıcıya ulaşmış durumda.

İlk yıllarda ivmelenme yavaş olsa da Windows 10 özellikle 2019 yılında büyük bir çıkış yakalamayı başardı. 2020 yılının Mart ayında ise 1 milyar kullanıcı barajının geçilmesi hedefleniyor.

Hitachi Vantara ve Hitachi Consulting birleşiyor

0

Yeni organizasyon Ocak 2020’den başlayarak Hitachi Vantara markası altında faaliyet gösterecek

Hitachi Ltd., bugün yaptığı açıklamayla iş ortakları ve müşterileri için Lumada tabanlı çözümleri ve dijital yeteneklerinin küresel büyümesine öncülük etme amacıyla Hitachi Vantara Corporation ve Hitachi Consulting Corporation’ı bünyesine dahil ettiğini duyurdu. Yeni organizasyon Ocak 2020’den başlayarak Hitachi Vantara markası altında faaliyet gösterecek.

Tokunaga, Hitachi Vantara’da CEO ve Yönetim Kurulu Başkanı rollerini üstlenecek

Hitachi Vantara ve Hitachi Consulting’in çatı şirketi olan Hitachi Global Digital Holdings Yönetim Kurulu Başkanı Toshiaki Tokunaga, Hitachi Vantara’da CEO ve Yönetim Kurulu Başkanı rollerini üstlenecek. Tokunaga, Hitachi grubundaki 30 yıllık dönüşüm başarısı tecrübesini, yeni organizasyona taşıyacak. Hitachi Vantara’nın mevcut CEO’su Brian Householder ve Hitachi Consulting Başkanı ve CEO’su Hicham Abdessamad, Hitachi’de üst düzey yönetimde kalmaya devam edecekler.

 

Anadolu Sigorta Hackathon için başvurular başladı

0

Birinci projenin 25 bin, ikinci projenin 15 bin, üçüncü projenin ise 10 bin TL ödül kazanacağı Anadolu Sigorta Hackathon için başvurular 31 Ekim’e kadar devam edecek

Bu yıl üçüncüsü düzenlenen ve nesnelerin internetini konut sigortaları bağlamında kullanan yeni projeler geliştirmek, akıllı ev teknolojileri üretmek amacıyla gerçekleştirilecek Anadolu Sigorta Hackathon için başvurular başladı. Başvuruları 31 Ekim’e kadar devam edecek olan Hackathon, “HOME IoT” dünyasına davet eden, sigortacılık ürün ve hizmetleri ile sürdürebilir bağ kurduracak; gündelik hayatı kolaylaştıran fikirlere ev sahipliği yapacak. 23 – 24 Kasım tarihlerinde düzenlenecek ve 24 saat kesintisiz sürecek olan Hackathon etkinliğine dijital projeler geliştirmekten keyif alan, Hackathon ruhunu yaşamak isteyen, potansiyel ve mevcut müşterilere günlük hayatlarında sigortacılık ile ilişkili bir fayda sağlayabilecek inovatif fikirlere sahip tüm yazılımcı, tasarımcı ve geliştiriciler katılabilecek.

Başvurular 31 Ekim’de sona eriyor, hackathon 23 Kasım’da

23 Kasım Cumartesi günü saat 09.00’da karşılama ve kayıt ile başlayacak Hackathon’da katılımcılar, 24 saat boyunca projeleri üstünde çalışacak. Ertesi gün bitecek etkinlikte katılımcılar 5 kişiye kadar ekipler halinde yarışacak. İlk üçe giren ekibin ödüllendirileceği Hackathon’da, birinciye 25 bin, ikinciye 15 bin, üçüncüye ise 10 bin TL değerinde para ödülü verilecek.

Anadolu Sigorta Hackathon jürisinde ise şu isimler yer alıyor: Anadolu Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Abacı, Erişim Müşteri Hizmetleri Genel Müdür Yardımcısı Utku Büyükaksoy, Cisco Türkiye Ülke Genel Müdürü Didem Duru, IBM Türkiye Finansal Hizmetler Sektörü Ülke Lideri Aydın Gülçur, Imona Technologies CEO’su Bahadır Ödevci ve Anadolu Sigorta Yangın ve Mühendislik Sigortaları Müdürü Asuman Üskent.

Vodafone ve İş Bankası tarımda dijitalleşme için işbirliğine gitti

0

Vodafone’un teknolojideki gücünü Türkiye İş Bankası’nın finansman gücüyle birleştiren işbirliği kapsamında çiftçiler, Vodafone’un sunduğu Dijital Tarım İstasyonu’na Türkiye İş Bankası’nın tarım kredisiyle sahip olabilecek

Vodafoneişletmelerin dijital iş ortağı olma hedefiyle hayata geçirdiği işbirliklerine bir yenisini daha ekledi. Türkiye İş Bankası ile güçlerini birleştiren Vodafone, tarımda dijitalleşmeye katkıda bulunacak yeni bir proje başlattı. Dijital Tarım Projesi kapsamında çiftçiler, Vodafone’un sunduğu Dijital Tarım İstasyonu’na Türkiye İş Bankası’nın tarım kredisiyle sahip olabilecek. Vodafone ve Türkiye İş Bankası, teknolojiyi ve finansmanı bir arada sundukları bu çözümle, Türkiye tarım sektöründe dijitalleşmenin hız ve yaygınlık kazanmasına destek olacak.

Dijital Tarım Projesi kapsamında, ilk etapta, Mersin’in Silifke İlçesi’nde 10 istasyon kurulumu gerçekleştirildi. Türkiye İş Bankası ve Vodafone işbirliği ile başlatılan pilot projeye önümüzdeki dönemde 20 istasyon ile devam edilecek. Toplam 30 istasyonun devreye alınacağı pilot proje, Dijital Tarım Projesi’nin yaygınlaşmasına katkı sağlayacak.

Vodafone ve Türkiye İş Bankası’nın tarım bankacılığında yeni bir dönemin başlangıcına işaret eden işbirliğinin detayları, Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Bakiler Şahin ve Türkiye İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Şahismail Şimşek’in katılımıyla düzenlenen toplantıda aktarıldı. Toplantıda katılımcıların Dijital Tarım İstasyonu’nu canlı olarak deneyimlemeleri de sağlandı.

Çiftçi, tarlasını uzaktan takip edebiliyor

Dijital Tarım İstasyonu, hava durumunu anlık olarak takip ederken, toprağın nemini ve kalitesini de analiz ediyor. Haşere, doğal afet gibi konularda da erken uyarı sistemi mevcut. Çiftçilere tarımsal işlemlere dair sulama ve gübreleme zaman önerileri sunan ürün, ayrıca toprak sıcaklığı ve nemine bağlı tohum ekim zamanı öneriyor; gübreleme, ilaçlama, budama, hasat zamanına yönelik iş planlaması yapılmasına yardımcı oluyor. Dijital Tarım İstasyonu ile tarımsal veriler anlık takip edilip depolanıyor, analiz ediliyor ve güvenilir bir şekilde raporlanabiliyor. Bu verilerle risklere karşı efektif önlemler alınarak, daha güvenli tarım üretimi yapılması ve üretimin artırılması mümkün oluyor. Çiftçilere online ortamda uyarı gönderilmesini sağlayan sistem, tarlaların kameralar aracılığıyla canlı olarak uzaktan takip edebilmesini de mümkün kılıyor.

Facebook CTRL-Labs şirketini satın aldı

Facebook CTRL-Labs isimli bir şirketi satın aldı. Düşünce gücü üzerine faaliyet gösteren bu şirket, Facebook’un inovatif ürünler geliştirmesinde yardımcı olabilir.

Facebook CTRL-Labs ile neyi planlıyor?

Facebook, günümüzde bir sosyal medya platformu olmanın ötesine geçmiş durumda. Akıllı teknolojiler, yapay zeka ve sanal gerçeklik gibi teknolojilerle inovatif adımlar atan şirket, bu kez CTRL-Labs’ı satın alarak ilginç bir adım attı.

Düşüncelerin bilgisayar ortamına aktarılması ve modellenmesi üzerine faaliyet gösteren CTRL-Labs, geleceğin akıllı cihazları üzerine çalışıyor. Örneğin, kolunuzu hareket ettirdiğinizde arkadaşınıza fotoğraf göndermek gibi fiziksel hareket ve teknolojiyi bir araya getiriyor.

Facebook’un bu satın almayla, direkt olarak tüketici teknolojilerine yönelik bazı yenilikler yapabileceği belirtiliyor.

Facebook’un CTRL-Labs’ı satın almak için ise 500 milyon ile 1 milyar dolar aralığında bir ödeme yaptığı söyleniyor.

Uzay oteli geliştirilecek

0

Gateway Foundation, uzay yörüngesinde uzay oteli geliştirmeyi planlıyor. Uzay otelinin turistik olarak kullanılabilmesi, uzay turizminde yeni bir dönemi başlatabilir.

Uzay oteli projesi

Gateway Foundation, daha önce yeni bir uzay istasyonu kurmak istediğini açıklamıştı. Bu istasyon için geliştirme çalışmalarına başlayan şirket, istasyonun bir otel gibi kullanılabileceğini de düşünüyor.

Tasarım çalışmaları devam eden proje kapsamında, uzay istasyonu dönme dolap gibi çember bir yapıya sahip olacak. Uzayda özel bir hareket yörüngesi izleyecek olan istasyon, dünyadaki yer çekimine benzer bir özelliğe sahip olacak. Bu sayede istasyona gelen insanlar, kendilerini dünyadaki yer çekimi ortamında gibi hissedebilecekler.

Proje kapsamında bu istasyonun bir otel gibi de kullanılabileceği belirtiliyor. 400 kişin yaşayabileceği bir konsept geliştiren araştırmacılar, 24 modülü bulunan otelde bar, restoran, konser salonu gibi sosyal aktivite alanlarının da bulunabileceğini belirtiyor. Uzay istasyonunun 2025 yılında yörüngeye yerleşmesi hedefleniyor.

Daimler emisyon kurallarına uymadı!

Volkswagen’in ardından Daimler de emisyon skandalına karıştı. Daimler emisyon testleri sonrasında 860 milyon para cezasına çarptırıldı.

Daimler emisyon skandalına karıştı

Dev otomotiv şirketleri, son yıllarda emisyon skandallarıyla gündeme geliyor. bundan 4 yıl önce Volkswagen bazı dizel araçlarında emisyon kurallarına uymadığı için büyük bir ceza yemişti. O dönemlerde şirket ekonomik olarak da tehlikeye girmişti.

Mercedes-Benz’in sahibi olan Daimler de emsiyon skandallarına katılan yeni firma oldu. Yapılan emisyon testlerinde Daimler’in en az 70 bin aracında emisyon değerlerine uymadığı tespit edildi. Mercedes-Benz C Serisi ve E Serisi araçlara özel olarak atılan yazılımla, bu araçların teste gireceklerini tespit edebildikleri ve emisyon test cihazını kandırmaya çalıştıkları öğrenildi.

Yapılan tespitlerin ardından Daimler’e860 milyon Euro para cezası verildi.