30 saat süren iş mülakatı olur mu?
Apple kurucusundan Silikon Vadisi eleştirisi
Steve Wozniak: “Biz parayı hiç düşünmedik”
Hewlett Packard’da çalıştığı dönemde ofisinde ya da garajında Steve Jobs ile çalışırlarken zengin olma hayalleri olmadığını belirten Wozniak, bunun özellikle kişisel bilgisayarların ilk döneminde mümkün olmadığını da ekliyor. Bugün ise Silikon Vadisi’nde geliştirilen teknolojilerin temelinde genç insanların hızlı büyüyen startup’larda ilk çalışanlardan olma ve voliyi vurma derdinde olduğundan yakınıyor. Onlarca unicorn’a -değeri 1 milyar doları aşan startup’a- ev sahipliği yapan Silikon Vadisinde yenilikçi teknolojilerin sürekli aynı şirketlerden çıkmasının bir açıklaması da bu olabilir. İnsanlar Silikon Vadisini yeni “Amerikan Rüyası” olarak görüyor ve altına hücum döneminin bir benzeri, teknolojiye hücum ile yaşanıyor. Bu yüzden de özellikle ekonomi dünyasında, şirketlerin gerçek değerinin çok üstünde el değiştirmesini anlatan bir teknoloji balonundan bahsediliyor. Bu balon patladığında, sadece para için Silikon Vadisine gelen iş odaklı insanların apar topar tersine göç başlatacağını tahmin etmek zor değil.Yandex.Haritalar Marmaray’da arama yapacak

Kota dostu şehir haritaları
Herkes akıllı telefonunu 128 GB’lık modelden almıyor. Özellikle 8 ve 16 GB telefonlarda yüksek kapasite gerektiren şehir haritaları adeta birer ateşten gömleğe dönüşüyor. Yandex.Haritalar güncellemesi bu soruna da kota dostu bir çözüm getiriyor: Yeni güncelleme sonrasında haritaların cihazlarda kapladığı alan önemli ölçüde azaltıldı. Örneğin 1,9 GB boyutunda olan İstanbul haritası, yeni güncelleme sonrasında 182 MB’a indirildi.Yandex.Haritalar’da BiTaksi Deneyimi de Yenilendi
Aranılan noktaya gitmek için BiTaksi üzerinden taksi çağırma özelliğine sahip olan Yandex.Haritalar mobil uygulaması, yeni güncelleme ile bu alanda da iki yenilik sunuyor. Kullanıcılar uygulama ile BiTaksi üzerinden taksi çağırdıklarında, taksinin kaç dakika içinde kendilerine ulaşacağını uygulama üzerinden görebiliyor. Güncellenen iOS ve Android uygulamalarından ayrıca gidilmek istenen noktaya kadar taksi ücretinin yaklaşık ne kadar tutacağını da gösteriyor. Bu sayede kullanıcılar daha taksiye binmeden yolculuk için ne kadar ödemesi gerektiğini öğrenebiliyor.
5 gün önce 10 yıl sonra #8 – 4.5G sonrası iş dünyası
Apple 40 yılını böyle özetledi [Video]
Apple bugün 40 yaşına girdi. Steve Jobs ve Steve Wozniak tarafından 1 Nisan 1976’da kurulan şirket, teknoloji dünyasının son kırk yılına büyük katkı sağlamakla kalmadı, aynı zamanda ilk fare, kullanıcı dostu bir bilgisayar arayüzü (Mac OS) ve elbette bugün içinde bulunduğumuz dokunmatik ekranlı akıllı telefon çağının başlamasını sağlayan iPhone ile sektöre yön verdi.
Steve Jobs’ın bilgisayar kavramını basitleştirmeye çalışması ve sadelik ve kolay kullanıma neredeyse takıntı derecesinde odaklanması, zamanla bir şirket politikası haline geldi ve Kaliforniya merkezli kurumun dünyanın dört bir yanına yayılarak, 40 yıl içinde en değerli şirket olmasını sağladı.
Apple yokken her şey bej renkteydi
Apple’ın tüm ürün geliştirme sürecinde en büyük önceliği tasarıma verdiğini belirten Amerika Endüstriyel Tasarım Topluluğu Yöneticisi Daniel Martinage, “Basit ve insan odaklı bir tasarım konseptleri var: Şık olsun, hafif olsun, güzel olsun ve aynı şeyi tekrar ederek karmaşık hale gelmesin.”
https://www.youtube.com/watch?v=mtY0K2fiFOAiPhone, iPad, Macbook, Watch ve diğer ürünlerle dün olduğu gibi bugün de teknoloji kullanıcılarının “ne istediğine karar veren” Apple, yayınladığı 40. yıl videosunda da alışık olduğumuz beyaz arka plan ve sunumlardan tanıdığımız AppleMyriad fontu ile sadelik ön planda.
Apple yine basit ama dikkat çekici bir videoyla, sadece kelimeleri kullanarak şirketin 40 yılda geçirdiği evrimi gayet iyi anlatıyor. Teknoloji devinin yakın dönem planları arasında 4 inçlik iPhone SE modelini ve yeni iPad Pro’yu pazara sürmek var. Sonrası için ise sürücüsüz bir otomobil ve akıllı ev teknolojileri konuşuluyor.
Microsoft bulutu çay markasıyla dağıtacak
Microsoft Office 365’in “Türkiye’de Toplam Sahip Olma Maliyeti” üzerine araştırma yapan IDC, BT altyapı harcamaları, personel verimliliği ve iş süreçlerinde üretkenlik alanlarında Office 365’in kurumlara esneklik, hız ve maliyet avantajı kazandırdığını ortaya çıkardı. Mart 2016’da tamamlanan araştırma sonuçlarına göre Office 365 kurumsal müşterileri üç yıllık bir süre içerisinde 292 bin 411 dolar tasarruf, yüzde 288 oranında da yatırımlarında geri dönüş yakaladılar. BT altyapı maliyetlerinde yüzde 48 düşüş yaşanan şirketler, çalışan verimliliğinde ortalama 58 bin 768 dolar tasarruf elde etti. Üretkenliği iş süreçlerinin merkezine yerleştiren, erişebilirlik ve iş sürekliliği nezdinde daha verimli çalışan son kullanıcılar nezdinde Office 365’in yarattığı katma değer ise 45.141 dolar olarak öngörüldü. Türkiye’den satılan her iki Office’ten bir tanesinin Office 365 bulut üretkenlik platformu olduğunu belirten Microsoft Office Pazarlama Grup Müdür Çiğdem Kayalı, şöyle konuştu; “Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin ilk 100 listesine baktığımızda 42 firmanın Office 365 çözümünü tercih ettiğini görüyoruz. Türkiye’de halihazırda 8 milyon kullanıcımız var ve bu oran her geçen gün katlanarak büyüyor. Office 365 iş hayatına sağladığı kolaylıklar sayesinde Türkiye’de de başarısını gösteriyor. IDC ile yaptığımız ortak bir çalışma kapsamında kurumlara maliyet, esneklik ve verimlilik avantajı sağladığımızı bir kez daha ispatladık. Araştırmamız Office 365’in neden kurumlar tarafından bu kadar çok tercih edildiğinin en güzel kanıtı, şimdi bu başarımızı KOBİ’lere yönelik yeni kampanyalarımızla daha da yaygınlaştırmayı ve katlayarak artırmayı planlıyoruz. Office 365 sektörlerde sağladığı verimlilik artışı ile ekonomik büyümenin lokomotifi, dijital dönüşümün anahtar teslim çözüm platformu olarak öne çıkacak.”“Günde 1 çay parasına KOBİ’leri buluta taşıyacağız”
Şirketlerin sadece inovasyonu gerçekleştirmek için değil, aynı zamanda bu inovasyonu maliyet ve süreç verimliliğiyle desteklemek için çabalaması gerektiğinin önemine değinen Kayalı, bu kapsamda bulut bilişim teknolojilerinin maliyet, yönetim ve erişilebilirlik alanında en temel teknolojilerden biri olarak öne çıktığını belirtti. Kayalı, bulut bilişimin şirketlerin uygulamalara ve altyapılara erişimini ve bunları kullanım şeklini dönüştürdüğünü belirterek; “Bulut bilişim hem bireyler hem de kurumlar açısından önemli fırsatlar barındırıyor. Önümüzdeki dönemde Nesnelerin İnterneti, paylaşım odaklı ekonomi ve robotik alanındaki gelişmeler yeni iş alanları ve sektörler inşa ederken, bazı pazarlar da eski gücünü kaybedecek. Dördüncü Endüstri Devrimi’nin getirdiği dinamizm ve ölçek daha da hızlı ve planlı olmamızı gerektirecek. Bu doğrultuda KOBİ’lerimizin de bulut bilişim trenini kaçırmaması ve bu alana yatırım yapması çok kritik. Office 365 olarak biz de bu alanda onlara destek olmak ve yenilikçi teknolojilerle onları buluşturmak adına yeni bir kampanya düzenledik. KOBİler, ihtiyaçları olan tüm teknolojik hizmetleri günde bir çay fiyatına sahip olabilecekler. Ayda sadece 30 TL’ye şirketlerini bulut üretkenlik platformuna taşıyarak, rekabet ve maliyet avantajı yakalayacaklar. Bu avantajlı fırsattan yararlanmak için Kobileri Office.com’a davet ediyoruz” dedi.“E5 ile dijital dönüşümde yol gösterici olacağız”
1 Aralık 2016 itibarıyla firmalara ihtiyaç duydukları katma değerli servisleri Office 365 çözümleri ile E5 paketiyle yenilediklerini ve artık daha fazla güvenlik ve analiz özellikleri sunduklarını belirten Kayalı, ileri düzeyde siber saldırılara karşı davranış analizleri kullanarak kurumları bilinmeyen zararlı yazılım ve virüslerden koruduklarını ifade etti. Kayalı, yeni E5 paketi hakkında şu bilgileri paylaştı; “Office 365 E5 paketimiz ile altyapınızı sadeleştiriyor, masraflarınızı azaltıyor ve çalışanlarınızı daha üretken ve güçlü bir ekibe dönüştürüyoruz. Bulut üzerindeki verilerinizle ilgili yeni onay hakları, şeffaflık ve denetim seçenekleri sunuyoruz. Power BI ile ileri düzey veri analizi desteği sağlıyor, Delve Analytics ile zamanı etkin bir şekilde yönetmenize yardımcı oluyoruz. Kısaca özetlemek gerekirse, dijital dönüşüm sürecinde daha kararlı, güvenli ve emin adımlarla ilerlemeniz için size yol gösterici olmaya devam ediyoruz.”
Bankacıların üçte biri işsiz kalacak
Bankacılık otomasyon ile çözülecek
Bankacıların yaptıkları işlerin elle yapılan süreç odaklı işler olması da kariyer basamaklarının önüne set çekiyor. Citi, yüzde 60 ila 70 oranında banka personelinin yaptığı işin -en azından teorik olarak- otomasyon teknolojileriyle gerçekleştirilebileceğine değiniyor. McKinsey’in benzer bir araştırması, bir bankada tüm operasyonların yüzde 85’inin otomasyonla çözülebileceğini ortaya koyuyor. Bu araştırmada, ideal seviyede bir otomasyon çözümü entegrasyonu sonucu arka ofis ekibinin yüzde 50’sine gerek olmayacağı belirtiliyor. İşin mali kısmı bir yana, otomasyon sonucunda bankalar açısından risk de azalıyor. Bütçe kesintilerinin yanı sıra, risk yönetiminin de bankalar için büyük bir öncelik olduğu biliniyor. Bankacıların yüzde 71’i 2015 yılında en önemli odaklarının risk yönetimi olduğunu belirtiyor (E&Y raporu). Otomasyon sonucunda insana bağlı hata ortadan kaldırılıyor. Ayrıca unutmayın; makinelerin kurum içi dolandırıcılık gibi şeylere aklı ermez – en azından şimdilik!Açık veri nedir, ne değildir?


Jay-Z: “Kazıklandım!”
Eski Tidal patronları: Bizde hata olmaz!
Yasal süreç devam ettiği için daha fazla açıklama yapamayan Tidal avukatları, Fortune haberine göre 15 milyon dolar civarında bir tazminat davası açmaya hazırlanıyor. Davalı taraf ise elbette kendini savunuyor ve hem abone sayısının hem de finansal performansın açık ve net bir şekilde Jay-Z’nin başında bulunduğu ve müzisyenlerden oluşan konsorsiyuma sunulduğunu öne sürüyor. Satın alma sırasında halka açık bir şirket olduklarını hatırlatan Norveçli Schibsted yetkilileri, bu nedenle hiçbir finansal verinin saklanmasının zaten mümkün olmadığını belirtiyor. Söz konusu Jay-Z olunca hukuk yoluyla çözüm aranması işin sevindirici boyutu. Ünlü rapçi, şarkılarındaki “gangsta” havasına fazla kaptırarak, ekibiyle birlikte kuşanıp Norveç’in yolunu da tutabilirdi.İş dünyası 4.5G ile nasıl değişecek?
Penta’dan Teknoloji Merkezi atağı
Şirketler dijital dönüşümü nasıl algılıyor?
- Kullanıcıların yüzde 63’ü gerçek zamanlı operasyonlar için destek ve yüzde 59’u ise uluslararası işler için BT hizmetlerine 7/24 global erişim istiyor.
- Veri merkezlerini modernize ederken, yüksek hızlı kurtarma (yüzde 59) ve veri kaybını engelleme (yüzde 57) en çok aranan iki yetkinlik.
- Kurumlar uygulama arızalarını azaltmak (kurumların yüzde 96’su ihtiyaçlarını artırmış durumda) ya da veriye ulaşımı garantilemek (yüzde 94) için geçtiğimiz iki yılda hizmet seviyesi gerekliliklerini artırdılar ancak buna rağmen erişilebilirlik uçurum hala mevcut.
- Bununla birlikte bunu çözebilmek için araştırmaya katılanlar kurumların halihazırda ya da yakın gelecekte başlayacak şekilde veri merkezlerini bir şekilde modernize edeceklerini belirtiyor. Sanallaştırma yüzde 85, yedekleme ise yüzde 80 ile bu amaca ulaşma için en çok güncellenmesi düşünülen alanlar
- Hizmet anlaşmaları (SLA) kurtarma zamanı hedefleri için 1,6 saati belirledi ama araştırmaya katılanlar gerçekte bu sürenin 3 saat sürdüğünü belirtiyor. Benzer şekilde kurtarma noktası hedefleri (RPO) için SLA’ler 2,9 saati vaat ederken gerçekte işlem 4,2 saatte gerçekleşiyor. Araştırmaya katılanlar kurumlarının ortalama bir senede 15 planlanmayan kesintiye şahit olduğunu belirtiyor. 2014’te ise bunun ortalaması 13’tü. Bunun sonucunda 2014’le karşılaştırıldığında planlanmayan iş kritik uygulama kesintilerinin uzunluğu 1,4 saatten 1,9 saate çıktı ve iş kritik olmayan uygulamalardaki kesinti süresi ise 4 saatten 5,8 saate çıktı.
- Yüzde 50’ye yakını aylık ya da daha az sıklıkta test yedeklemesi gerçekleştiriyor. Testler arasındaki bu tür uzun zaman aralıkları verinin kurtarılması gerektiğinde sorunla karşılaşılması olasılığını artırıyor ki bu tür kurumlar için bir noktada çok geç olabiliyor. Yedeklemelerini test edenlerin da sadece yüzde 26’sı yedeklemelerinin yüzde 5’den fazlasını test ediyor.

- Kesintilerin şirketlere yıllık ortalama masrafı 16 milyon dolara kadar çıkabiliyor. Bu da 2014 ortalamasına göre 6 milyon dolarlık bir artışa karşılık geliyor.
- İş kritik uygulamalar için kesintinin bir saatlik ortalama masrafı 80 bin doların biraz altında. Kesinti sonucunda iş kritik uygulamalardaki veri kaybının ortalama bir saatlik masrafı ise 90 bin dolara yakın. Konu iş kritik olmayan uygulamalara geldiğindeyse ortalama bir saatlik kayıp her iki konu için de 50 bin doların üzerinde oluyor.
- Müşterinin güveninin kaybedilmesi (yüzde 68), kurumun imajına verdiği zarar (yüzde 62), çalışanların güvenini kaybetmesi (yüzde 51) zayıf ve eksik erişilebilirliğin yol açtığı en üstteki üç ‘finansal olmayan’ sonuç.
Japonya fintech için vites yükseltiyor
Japonya fintech yatırımlarına kucak açıyor
Hal böyle olunca Japonlar devlet kademesinde düğmeye basma kararı aldı ve Japon Finansal Servisler Otoritesi (FSA) bankaların fintech şirketleri özelinde yapacağı yatırımlarda sınırları ortadan kaldıran bir kanun teklifi hazırladı. Parlamentoya Mayıs ayında sunulacak olan teklifin kabul edilmesine kesin gözüyle bakılıyor. Mevcut fintech’lerin fon toplamasının yanı sıra yeni fintech girişimlerine de pazara giriş imkanı tanıması beklenen yasa değişikliği, BI Intelligence verilerine göre yüzde 43 oranla fintech dünyasının en büyük zorluklarından biri olarak kabul edilen regülasyonları hafifletecek. Büyük bankalar diledikleri fintech yatırımını yaparak hızla değişen pazar dinamiklerine ayak uydurabilecek, startup’lar aldıkları yatırımla daha iyi ve kaliteli servisleri hayata geçirecek, kullanıcılar ise dijital cüzdanların, kredi hizmetlerinin ve genel olarak finans teknolojilerinin bir sonraki adımıyla tanışmanın mutluluğunu yaşayacak.TELKODER’den yeni 4.5G uyarısı
Ulusal altyapıda rahatlama sağlanacak
TELKODER Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Ata ARIAK “Genişbant internetin diğer ülkelerde olduğu gibi ülkemiz açısından da öneminin farkında olan siyasi iradenin önünde, genişbant yatırımlarının son beş yılda yeterli büyüklükte gerçekleşmemiş olması sorunu bulunmaktadır. Dolayısıyla, mevcut Kablo TV internet şebekesi, genişbantın yaygınlaştırılmasında değerlendirilmek için bekleyen ikinci ve çok önemli bir fırsat olacaktır. KabloTV şebekesi, hem alternatif işletmecilerin hem de mobil işletmecilerin önüne geniş bir otoyol sunacaktır; böylece rekabeti arttıracak ve vatandaşlara ses-internet-video gibi tüm hizmetlerin rekabet altında sunulmasına katkı yapacaktır. Son zamanlarda ortak bir telekom altyapı şirketinin kurulması konusu gündemdedir. Böyle bir durum gerçekleşirse, KabloTV altyapısı da büyük altyapının önemli bir parçası olabilir. Ayrıca, yeni nesil video çözümleri ülkemiz pazarında yer edinemeden önce, güçlü ve kültürümüzü koruyan bir video çözümü oluşturmanın da yolu açılacaktır. Özelleştirmenin oluşturacağı gelirin devlet için önemli bir kaynak olmasının yanında, yapılacak çalışmaların hem istihdama hem de vergiye katkıları olacaktır.” şeklinde konuştu.Google CEO’su ne kadar kazanıyor?
Sundar Pichai bugünlere nasıl geldi?
Bir teknoloji devini yönetmek kolay iş değil. Google’ın ürün yönetimi bölümüne 12 yıl önce Chrome tarayıcı ve işletim sisteminden sorumlu başkan yardımcısı olarak giren Pichai, becerileri ve iş disiplini sayesinde hızla yükseldi. 2008 yılında yayınlanan Chrome’un ve ardından gelen Chrome OS’un başarısıyla Pichai adını basın bültenlerinde ve etkinlik sunumlarında sıkça duymaya başladık. Android CEO’su Andy Rubin’in görevden çekilmesiyle boşalan koltuğa 2013 yılında Pichai’nin geçmesi de bu nedenle kimseyi şaşırtmadı. Nezaketi ve kabiliyetleriyle dikkat çeken Sundar Pichai, Google’ın Alphabet çatısı altında yeniden yapılanması sonucunda yeni Google CEO’su olarak atandı. Yönetim kurulu, Hint asıllı yetenekli CEO’dan bir hayli memnun olacak ki, Google tarihinin en büyük primini geçtiğimiz ay Pichai’ye ödül olarak verdi: tam 199 milyon dolar!NASA için evdeki hesap Mars’a uymadı
Sadece video oyunları değil, sistem yazılımı da gecikir
Bu yılın yaz aylarında tamamlanması planlanan yazılımın 2017 sonuna sarkması da denetleme bulgularının üstüne tuz biber ekiyor. Müfettiş raporunda bu gecikmeler nedeniyle SLS yazılımında “ekipman ve sistem arızalarının temel sebebinin otomatik tespitini” sağlayacak yeteneklerden vazgeçilmesi planlandığı belirtiliyor. Diğer bir deyişle Mars’a gidecek olan NASA astronotları biraz daha az güvenlikli bir yolculuğa çıkacaklar. Raporda NASA’nın bu projeyi şimdilik askıya alması ve SpaceX’te kullanılana benzer bir ticari uzay uçuşu yazılımı kullanması öneriliyor. Ancak müfettiş bile bunun gerçekleşeceğine inanmıyor; çünkü “süreçte değişiklik yapmaktan çekinmek, NASA’daki aşırı iyimserliği ve belirli bir süre içinde kurumun yapabileceğinden fazlasına söz verme alışkanlığını yansıtıyor.Samsung Pay Çin’de hizmete girdi
Samsung Pay Çin’de nasıl kullanılacak?
Samsung Galaxy S6 Edge+ ve sonrasında çıkan Galaxy serisi cihazlarınızla Çin seyahatinizde ödemeleri kolayca yapmak isterseniz ICBC, China Construction Bank ya da China Merchants Bank’tan birinde hesabınız bulunması gerekiyor. Dışa kapalı yapısıyla bilinen Çin’de bu nedenle HSBC ya da diğer global bankaların kullanılamaması şaşırtmıyor. “Pay” ailesine sahip oyunculardan ikisinin Çin’i seçmesinin önemli sebeplerinden biri de, kalabalığın yanı sıra mobil cüzdan kullanımının ülkede oldukça yaygın olması: Sadece 2015 yılının üçüncü çeyreğinde Çin vatandaşları toplam 4,54 milyar mobil ödeme işleminde 2,8 trilyon dolara denk gelen (hayır, yanlış çevirmedik, gerçekten 2,8 trilyon dolar) 18,17 trilyon Yuan alışveriş yaptı. Engadget bunun yıldan yıla yüzde 253 büyüme demek olduğunu belirtiyor. Çin için Google henüz bir açılım yapmadı ancak Android Pay’in de bu pazara uzak kalacağını sanmıyoruz. 2,8 trilyon doları binde beş komisyonla bile kendi hanesine yazdırabilen mobil ödeme servisi, gelirlerini görülmemiş oranda artıracaktır.Oracle Java’nın parasını Google’dan çıkaracak
Oracle Java davasının takipçisi
Oracle Java ile Google’a karşı ilk kez dava açmıyor. Android üzerinden Google’a 2011 yılında 6 milyar dolarlık tazminat davası açan Oracle’ın bu talebi, yargıcın bedeli çok yüksek bulması nedeniyle geri çevrilmişti. Şimdi ise söz konusu tazminat, davacının son çeyrekte sağladığı toplam gelir olan 9 milyar dolardan da fazla. Mahkemenin vereceği karar bir yandan da Java’nın adil kullanım politikalarının hukuki yönünün tesis edilmesinde etkili olacak. Diğer bir deyişle, eğer mahkeme Oracle’ı haklı bulursa, Java kullanan diğer tüm teknoloji şirketlerinin de cüzdanı hazırda bulundurmasında fayda var.Periscope bir yılı böyle geçirdi
