Ford Çin’de elektrikli Mustang üretecek

0
Trump’ın baskısı ve tehditleriyle üretimini ABD içine çekmek zorunda kalan Ford, Trump görevden ayrılır ayrılmaz, Çin’de üretime başlayacağını duyurdu.

Trump gitti Çin üretimi geri geldi

Üstelik Trump’ın dönemindeki uygulamalara ne kadar karşı olduğunu anlatmak ister gibi şirket ABD otomotiv endüstrisinin sembol modellerinden biri olan Mustang’ın yeni elektrikli modelini Çin’de üretecek. Kısa süre önce de Tesla, Çin’deki fabrikasından çıkan elektrikli Model Y araçlarını müşterilerine teslim etmeye başlamıştı. Böylece Trump sonrası dönemde, ABD otomotiv endüstrisi üretimini yeniden Çin’e kaydırmaya başlamış görünüyor.  

Google Haritalar park ücretini ödeyecek

0
ABD’de 400 yerleşim biriminde, Google Haritalar ile park ücretlerini ödeme seçeneği devreye giriyor.

Şehir hayatı ve park problemi

Google’ın yeni çalışmasıyla Haritalar kullanıcıları şehirdeki boş park noktalarını haritalar üzerinde görebilecek ve ilgili park alanını kendisi için ayırıp park yapabilecek. Park ücreti ise kullanıcının Google hesabında kayıtlı kredi kartları üzerinden ödenecek. Yeni sistemin ABD’de oturmasının ardından Google’ın hizmet verdiği başka ülkelerde de uygulamaya geçmesi bekleniyor.

LG telefonlarına son kez bakın

0
Güney Koreli elektronik devi LG, telefon pazarında aradığını bulamadığını kabul etti. Şirket, sözleşme gereği göndermesi gereken son telefon partilerini ürettikten sonra artık yeni telefon üretmeyeceğini duyurdu.

Güle güle LG, seni unutmayacağız

Farklı telekom şirketleri için telefon üretmek üzere sözleşmeleri bulunan LG, telefon departmanını kapatacağını Nisan ayında duyurmuştu. Haziran ayı ile birlikte şirketin telefon departmanı artık sona geldi. Şirketin Vietnam’da telefon üreten fabrikası da dönüştürülerek elektrikli ev eşyaları üretmeye başlayacak. LG telefon sahipleri, üç yıl boyunca güncellemeleri almaya devam edecek.  

Google’ın hızlı veri bağlantısı standart oldu

0
Google’ın mühendislerinin, kendi eko sisteminde daha hızlı veri transferini sağlamak için geliştirdiği QUIC (Quick UDP Internet Connections)  protokolü artık tüm dünyanın kullanımına açıldı ve standart olarak tanındı.

Daha hızlı internet için

Zaman içinde TCP’nin (Transmission Control Protocol) yerini alması planlanan QUIC ile uyumlu donanımların da yaygınlaşmasıyla internet bağlantılarının çok daha hızlanması bekleniyor. Google bu teknolojiyi ilk defa 2013 yılında deneysel olarak bir Chrome eklentisi olarak sunmuştu. Teknolojinin yeterince geliştirilmesinin ardındansa şirket 2016 yılında IETF’ye başvurarak protokolün standart haline getirilmesini istemişti. O incelem süreci de 5 seneden sonra artık sona geldi ve QUIC internet için geçerli bir standar olarak kabul edildi.  

Intel çip tedariki hakkında açıklama yaptı

0
Intel çip tedariki konusunda pek de umut vermeyen açıklamalarda bulundu. Pat Gelsinger, olumsuz bir tablo çizdi.

Intel çip tedarikinda sorunun devam edeceğini söyledi

Intel’in CEO’su Pat Gelsinger, Taipei’deki Computex ticaret fuarının sanal bir oturumunda Covid-19 salgını sırasında evden çalışma eğiliminin küresel ölçekte yarı iletkenlerde büyük bir baskı yarattığını söyledi. Gelsinger: “Ancak endüstri, kısa vadeli kısıtlamaları ele almak için adımlar atmış olsa da ekosistemin dökümhane kapasitesi, alt tabaka ve bileşen eksikliklerini gidermesi birkaç yıl alabilir” dedi. Gelsinger, Nisan ayı ortasında, kıtlığın azalmasının “birkaç yıl” süreceğini ve ABD otomobil fabrikalarındaki kıtlığı gidermek için 6 ila 9 ay içinde çip üretmeye başlamayı planladıklarını söylemişti. Intel, gelişmiş çip üretim kapasitesini genişletmek için Arizona’da iki fabrika kurmak ve fabrikalarını dış müşterilere açmak için Mart ayında 20 milyar dolarlık bir plan duyurdu. Intel’in planları, dünyadaki en gelişmiş çipleri yapabilen TSMC ve Samsung’a rakip olmayı hedeflediğini gösteriyor.

Japonya çip çalışmaları için 19 milyar dolar ayırdı

0
Japonya çip çalışmaları için 19 milyar dolarlık bütçeyle kapsamlı bir planlama yapıyor. Bu yatırımla birlikte Ibiden ve Asahi Kasei TSMC’ye katılacak.

Japonya çip çalışmaları stratejisini belirliyor

Sanayi bakanlığı yaptığı açıklamada, Japon hükümetinin Taiwan Semiconductor Manufacturing Co.’nun Japonya’da çip teknolojisi geliştirmesine yönelik bir projeye yaklaşık 173 milyon dolar katkıda bulunacağını duyurdu. Bu hamleyle, hükümetin yeni nesil telekomünikasyon ağları ve otonom sürüş için vazgeçilmez olan gelişmiş yarı iletkenlerin araştırılması ve geliştirilmesi hedefleniyor. Janon firmalar, küresel rekabette gücünü artırarak, çip alanında daha fazla söz sahibi olmak istiyor. Aralarında elektronik üreticisi Ibiden Co. ve kimya şirketi Asahi Kasei Corp.’un da bulunduğu 20’den fazla Japon firması, kurulacak proje kapsamında dünyanın önde gelen yonga üreticisi TSMC’ye katılacak. Birçok ülkenin ekonominin dijitalleşmesinde ilerleme sağlamak için kendi üretim üslerini kurmak için büyük yatırımlar yapmasıyla birlikte, çip tedarik zincirlerini güçlendirmek için dünya çapında rekabet artıyor. Japonya’da Ekonomi, Ticaret ve Sanayi Bakanlığı’nın sektörün rekabet gücünü artırmak için yakında bir strateji de açıklayacak.

Türkiye nakitsiz toplum hedefine yaklaştı

0
30 yıldır nakitsiz toplum olmaya odaklanan Türkiye, 2020 yılında pandeminin de etkisiyle bu hedefine oldukça yaklaştı. 2010 yılında BKM verilerine göre nihai tüketimin yüzde 60’ı aşkın bölümü nakit gerçekleştirilirken bugün bu oran yüzde 46’ya gerilemiş durumda. Türkiye ekonomisinde 2023 nakitsiz topluma geçiş yılı olarak görülüyor.

Türkiye’nin nakitsiz toplum yolculuğundaki adımları

İlk olarak 1991 yılında ilk POS’un hayata geçmesiyle nakitsiz toplum hedefine yönelen ülke, 1998 yılında taksitli ödemelerle vatandaşlarımızı tanıştırdı. 2000’li yılların başlangıcında kredi kartıyla hızlı, güvenli ve kolay ödeme hızlandı. 2006 yılında temassız kredi kartı veren ilk Avrupa ülkesi olan Türkiye, 2007 yılında Fransa ve İngiltere’den sonra Chip&PIN dönüşümünü tamamlayan üçüncü Avrupa ülkesi oldu. 2012 yılında da ülkede ilk dijital cüzdan faaliyete geçti. Nakitsiz toplum Bugün Türkiye, kartlı ödemeler pazarında Avrupa’da liderliği elinde bulunduruyor. Pandemi sürecinde hijyen ve mesafe kaygıları ve yaşanan kısıtlamalar da toplumu nakitten uzaklaştırdı. Birçok sektörün daraldığı geçtiğimiz yıl Türkiye’de ödemeler pazarındaki büyüme sürdü. Kredi kartı sayısı 2020’de bir önceki yıla kıyasla yüzde 8 artışla 75,7 milyon olurken, banka kartı ve ön ödemeli kart sayısı toplamda yüzde 13 artışla 188,1 milyona çıktı. Böylece toplam kart adedi yaklaşık 264 milyon adede ulaştı.

Temassız ve mobil ödemedeki büyüme

Önümüzdeki birkaç yıl içinde Türkiye’de nakit kullanımında ciddi bir gerileme bekleniyor. Bu beklentide Türkiye’nin özellikle mobil ve temassız ödeme teknolojilerinde yaşadığı atılım öne çıkıyor. Sadece 2020 yılında temassız kredi kartı adedi 45 milyona ulaştı. Bu ise her 5 kredi kartından 3 tanesinin temassız özellikli olduğu anlamına geliyor. Banka kartlarında da temassız dönüşüm hızla devam ederken, temassız banka kartı adedi 51 milyona, temassız banka kartlarının toplam banka kartları içindeki payı ise yüzde 27‘ye yükseldi. Temassız ödeme yapılabilen terminal sayısı ise 2020’de hızla artarak 2 milyona yaklaşırken, bugün her 4 terminalden 3’ünde temassız ödeme yapılabiliyor. Nakitsiz toplum 2020 yılında Strategy&’in aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 12 ülkede 3 bin 500 katılımcıyla gerçekleştirdiği “Ödemeler Araştırması 2020”ye göre Avrupa’da mobil ödeme yöntemlerinin kullanımı yüzde 14 iken Türkiye’de bu oran yüzde 21’e çıktı. Mobil cüzdanların artış ivmesinin devam ettiğine dikkat çeken araştırma, yeni ödeme yöntemlerinin bu cüzdanlara dahil edildiğini belirtiyor. Perakende, ulaşım ve telekomünikasyon gibi banka dışı alanlarda mobil cüzdan uygulamalarının yaygınlaşması, bu ödeme yönteminin hayatın her alanında kullanılabilmesinin önünü açıyor. Araştırmaya göre mobil temassız işlem sayılarında bu yılın ilk çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine göre yaklaşık yüzde 225 artış olması da bu durumu doğruluyor.

“Büyüme geride bıraktığımız 10 yıla göre hızlanacak”

Paynet CEO’su Serkan Çelik, Türkiye’nin nakitsiz toplum olma yolundaki performansının son derece başarılı olduğunu belirtti. Nakit kullanımının gittikçe azaldığını, pandemi etkisiyle artan e-ticaret ve anlık ödeme çözümlerinin de bu hedefi desteklediğini ifade eden Çelik,  “Önümüzdeki birkaç yılda nakitsiz topluma geçiş geride bıraktığımız 10 yıla kıyasla çok daha fazla hızlanacak. Türkiye nakitsiz toplum olma konusunda dünyanın önde gelen ülkelerinden biri olacak. Fintech ekosistemimizin gücü, genç nüfusun yeni teknolojilere adaptasyon hızı, tek kanaldan ödeme kolaylığı da içeren Süper Uygulamalarının yaygınlaşması nakitsiz topluma ulaşma hedefimizde bizi destekleyecek” dedi.

TÜSİAD, İşim Gücüm Geleceğim projesini duyurdu

0
TÜSİAD, Türkiye’nin sahip olduğu yetkinlik potansiyelini ortaya çıkarmak ve ekonomik büyümede kilit rol oynayan dijital dönüşümünü desteklemek için İşim Gücüm Geleceğim projesini duyurdu. Bilişim sektörünün önde gelen markaları da projeye destek oldu. TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Simone Kaslowski‘nin açılış konuşmasını yaptığı basın toplantısında projenin detaylarını TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi ve Dijital Türkiye Yuvarlak Masası Başkanı Serkan Sevim ile TÜSİAD Bilgi ve İletişim Teknolojileri Çalışma Grubu Başkanı Burak Aydın açıkladı.

TÜSİAD’ın projedeki hedefleri neler?

TÜSİAD iş dünyası tarafından ihtiyaç duyurulan dijital beceri ve yetkinliklere sahip nitelikli işgücünün oluşmasına katkı sağlamak amacıyla İşim Gücüm Geleceğim projesi aracılığıyla şu çalışmaları yürüteceğini bildirdi:
  • Yeni nesil bilişim teknolojileri alanında ücretsiz “online eğitim platformu” oluşturmak.
  • Dijital yeteneklerin önemi ve mesleklerin dönüşümü hakkında farkındalık çalışmaları yapmak.
  • Öğrencilerin ve genç profesyonellerin dijital yetkinliklerini ve becerilerini artırmak.
  • Yeni nesil teknolojiler odağında, nitelikli işgücüne dayalı yetenek havuzu oluşturmak, gençlerin staj ve istihdam fırsatları ile buluşmasına katkı sağlamak.
  • Eğitimlerin uluslararası sertifikalar ile desteklenmesini sağlamak.
  • Gençlerin ve genç profesyonellerin kariyer planlarını hedeflerine uygun olarak şekillendirmeleri için rehberlik etmek ve uygun eğitim programları ile desteklemek.

İşim Gücüm Geleceğim projesindeki eğitimler

TÜSİAD, İşim Gücüm Geleceğim projesinde ücretsiz olarak verilen eğitimleri şu şekilde sıraladı:

Veri bilimi

Veri Bilimi, verilerin uçtan uca analiz edilmesidir. Veriler bazen ilişkisel veri tabanlarında olabileceği gibi bazen de log dosyaları, sensör verileri gibi değişik kaynaklardan da toplanabilir. Veri bilimci ise bu verileri analiz edip sonuçlarını paylaşır. Trickbot yazılım ağı

Yazılım geliştirme

Yazılım geliştirme gereksinim duyulan bilgisayar programlarının, yazılımların kodlarını kullanarak ürün geliştirebilmektir. Çağdaş bilişim uygulamalarına hâkim olan, yenilikleri izleyebilen bilgisayar bilimidir. Öte yandan yazılım geliştiriciler, yöneticilik konularında eğitilmiş, vizyon sahibi, ulusal ve uluslararası sektörle entegre olabilen, yabancı dil bilen, internet programcılığı ve ağ programlaması bilen, veri madenciliği ve veri bilimi alanlarında bilgi sahibi olan donanımlı ve çok yönlü kişilerdir.

Veri analizi ve görselleştirme

Veri analizi elde olan ve yeni elde edilen verileri, anlamlandırma, yararlı sonuçlar elde etme ve karar alma sürecini destekleme amacıyla inceleme, temizleme, dönüştürme ve modelleme sürecidir. Veri görselleştirme ise verilerin insan beyninin algıladığı görsellere çevrilmesidir. Bu görselleştirme, teknoloji ve gerekli araçlar ile büyük ölçüde bilgiyi analiz eder ve veriye dayalı kararlar almayı sağlar. Trend Micro bulut

Bulut çözümleri

Bulut çözümleri; depolama, veri tabanı, yazılım, makine hafızası, analiz, sunucu gibi bilgi işlem hizmetlerinin, internet üzerinden hızlı inovasyonlar sağlanarak ekonomik açıdan da değerlendirilerek sunulmasıdır.

Mobil uygulama geliştirme

Akıllı telefonlar, tabletler, bilgisayarlar gibi donanımlı mobil cihazlar için optimize edilmiş yazılım oluşturmak ve geliştirmektir. Mobil uygulamaları geliştirebilmek için kodlar, ikili dosyalar ve varlık oluşturmayı, API ile veri erişimi ve cihazlarda test etmeyi içermektedir. Avrupa Komisyonu yapay zeka

Yapay zeka

Bilgisayar, tablet ve benzeri donanımlı cihaz kontrolü altında olan sistemler, robotlar veya makinaların faaliyetleri ve kabiliyetleri olarak tanımlanabilir. Yapay zekâ cihazların insan zekâsını bir nevi taklit ederek veri analizi yapmasını ve düşünmesi sağlar ve böylelikle çözüm üretmesini destekler.

Siber güvenlik

Bilgisayar, tablet, ağlar ve veriler, sunucular gibi donanımlı cihazları korumak amaçlı inşa edilen güvenlik sistemleridir. Bilgi teknolojisi ve bilgi güvenliği olarak da adlandırılabilir.

ETH işlem ücretleri en düşük seviyede

ETH işlem ücretleri bu yıl için en düşük seviyelerine ulaştı. ETH ağı için en büyük sorunlardan biri azaldı.

ETH işlem ücretlerinde umut veren düşüş

Ethereum ekosistemindeki en büyük sorunlardan biri olarak ETH işlem ücretleri görülüyor. Ancak bu ücretler, birçok kişinin beklediği şekilde Ocak ayından bu yana en düşük seviyelerine geriledi. BitInfoCharts verilerine göre, ETH ağındaki işlem ücretleri 7,37 dolar ile en düşük seviyelere düştü. Çok fazla işlemin olduğu ve trafiği arttığı dönemlerde ETH ağındaki işlem ücretleri, ETH sahipleri için büyük problem oluşturuyordu. Hatta ETH’de rekorun kırılarak 4 bin 300 dolar seviyelerine çıkılan 12 Mayıs tarihinde, işlem ücretinin 69 dolar olması da yatırımcılar için sorun teşkil etmişti. Dolayısıyla 7,37 dolarlık şu anki işlem ücretleri, ETH sahipleri için önemli bir fırsat sunuyor. Bitcoin’deki duruma baktığımızda 11 dolarlık işlem ücreti bulunuyor. Litecoin ise 0,02 dolarlık ücretle bu alandaki en önemli fırsatı sunuyor. Musk ile popüler hale gelen Dogecoin’de 0,8 dolarlık işlem ücretleri bulunuyor.

Evrenin haritasını oluşturacak süper bilgisayar tanıtıldı

0
Nvidia tarafından evrenin haritasını oluşturacak süper bilgisayar tanıtıldı. Perlmutter isimli süper bilgisayarın dünyanın en hızlısı olduğu belirtiliyor.

Nvidia süper bilgisayarlara bir yenisini ekledi

Nvidia, süper bilgisayar sektöründeki rekabete bir yenisini ekledi. Kaliforniya yönetimindeki NERSC’te bulunan süper bilgisayar Perlmutter, evrenin 3 boyutlu hariasını oluştuacak. İsmini astrofizikçi Saul Perlmutter’den alan bilgisayarla 4 exaflop yapay zeka performansı sunulacağı belirtiliyor. Bu yıl içinde ikinci aşaması dahil edilecek olan olan süper bilgisayar, ilk 5 süper bilgisayar arasında yer alacak. Bilgisayarda 6 bin 159 adet Nvidia A100 Tensor Core GPU kullanılıyor. Tüm bu performansıyla birlikte bilgisayar, evrenin 3 boyutlu haritasını oluşturabilmek için tek pozda 5 bin galaksiyi yakalayabilecek olan Karanlık Enerji Spektroskopik Aletini (DESI) kullanıyor. Perlmutter, buradan gelen veriyi işleyerek çalışacak. Standart çalışmalarla bir yıllık veriyi hazırlamak aylar sürerken, Perlmutter ile birkaç gün sürecek.

Gerçek zamanlı 3D hologramlar mümkün hale geliyor

0
MIT araştırmacıları, gerçek zamanlı 3D hologramları mümkün hale getiriyor. MIT’nin yeni teknolojisi, hologramı hayatımıza entegre edebilecek.

Gerçek zamanlı 3D hologram

MIT araştırmacıları, ultra yüksek verimliliğe sahip öğrenmeye dayalı bir yöntem kullanarak, neredeyse gerçek zamanlı aslına uygun hologramlar üretmenin yeni bir yolunu geliştirdi. Araştırmacılar uzun süredir bilgisayar tarafından üretilen uygulanabilir hologramlar oluşturmak için çalışıyordu. Ancak çoğu model bir süper bilgisayarın fizik simülasyonlarından geçmesini gerektiriyor. Bu da çok fazla zaman alan bir süreç hale geliyor. Dolayısıyla MIT araştırmacılarının çalışmaları bu engellerin üstesinden gelmeye odaklandı. MIT’nin elektrik mühendisliği ve bilgisayar bilimi (EECS) bölümünde doktora öğrencisi olan çalışmanın baş yazarı Liang Shi, “İnsanlar daha önce mevcut tüketici sınıfı donanımla gerçek zamanlı 3D holografi hesaplamaları yapmanın imkansız olduğunu düşünüyordu” dedi. Shi, “tensör holografisi” adı verilen yeni yöntemin, hologramlar için uzun süredir konuşulan bir çok şeyi yerine getirebileceğini söylüyor. Araştırmacıların yeni yaklaşımı işe yararsa, ilerleme 3D baskı ve VR gibi alanlarda teknolojik bir devrim yaratabilir.

ABD askerleri nükleer sırları açık etti

0
Avrupa’da konuşlu olan ABD askerlerinin, bölgedeki ABD nükleer silahları hakkındaki bilgileri yanlışlıkla açık ettiği düşünülüyor.

Bu askerlerin eline nasıl nükleer sırlar verildi?

Askerlerin, verileri sakladıkları flashcard’ın güvenlik bilgilerini bir şifre hatırlama/gizleme uygulamasına kaydettikleri anlaşıldı. Bu da uygulamanın geliştiricilerinin tüm nükleer sırlara ulaşmış olabileceği şüphesini doğurdu. ABD’nin Avrupa’daki nükleer silahlarına dair tüm istihbarat verileri dahil, şifreleri, kodları çok acemice başka bir uygulamaya teslim etmiş olmaları ise hayati önemdeki nükleer verilerin yetersiz insanların eline teslim edilmesi eleştirisini ortaya çıkardı. Medyanın Savunma Bakanlığı’na konu hakkında sorduğu tüm sorularsa cevapsız bırakıldı.  

Teknoloji doğayı koruyabilir mi?

0
Drone’lar, yapay zeka, lazer sensörleri gibi teknolojiler artık koruma çalışmalarında kullanılıyor. Peki bu çalışmalar ne kadar etkili?

Teknolojiyi doğayı korumada başarılı olabilir mi?

Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF) tarafından hazırlanan bir rapora göre, gezegenin vahşi yaşam nüfusu, kaçak avlanma ve habitat kaybı gibi tehditlerle birlikte 1970’den bu yana %68 oranında azaldı. Ancak dünya çapında, hayvanların korunması da dönüşüme uğradı. Bu nedenle dünyamızın vahşi yaşamını izleyenler sadece korucular ve kaçak avlanma karşıtı gruplar değil. Peki teknoloji hayvanların korunmasını modernize etmeye nasıl yardımcı oluyor? Teknolojik yeniliğin en son göz alıcı örneği, devasa Kruger Ulusal Parkı’nın bir parçası olan Güney Afrika’daki Balule Doğa Koruma Alanı’nda bulunabilir. Koruyucu kılıflara takılan kameralı telefonlar, hayvanların görüntülerini aktardı. Balule, Samsung ve Africam tarafından hazırlanan bu kaçak avlanma karşıtı pilot proje Wildlife Watch ile binlerce kişi evinde rahatça oturdu ve sanal korucu oldu. İzleyiciler şüpheli etkinlikleri bildirebildi, korucuları kaçak avcılar olasılığına karşı uyardı.

Kripto para bağımlılığı var mı?

Kripto para yatırımcı sayısı gün geçtikçe artarken, bu alandaki kayıplarda da artış yaşanıyor. Peki kripto para bağımlılığı var mı?

Kripto para bağımlılığı

BBC, kripto paralara yönelik ilginç bir araştırmayı ele alarak bir kripto para yatırımcısıyla görüştü. Jake isimli yatırımcı, bu konunun kendisi için nasıl bir duruma dönüştüğünü belirtti. Jake, ilk olarak 2015 yılında Bitcoin satın alarak bu alana girdiğini, birkaç yıl sonra ise yükselişle birlikte ticaretin kendi kontrolünden çıktığını belirtti. Jake, elde ettiği tutarın tamamını riske atabilecek hale geldiğini söyledi. Ayrıca tek bir takas ile hemen hemen kaybettiği her şeyi kazandığını belirtti. Kendisi için kripto para yatırımlarını ‘mutlak coşku’ olarak tanımlayan Jake, bir bağımlılık döngüsünün olduğuna dikkat çekti. Hatta bu alanda ticarete başladığını, kendisine ait olmayan parayı 20 dakikada tamamen kaybettiğini söyledi. Piyasanın çok h olmasına dikkat çeken Jake, kendisinin tam olarak ne yaptığını bilmediğini söyledi. Jake 1.5 milyon sterlin’lik bir parayı zimmete geçirmekten suçlu bulunurken, şu anda bağımlılığı için tedavi gördüğünü de belirtiyor.

ABD 5G ekipman açığını fırsata çeviriyor

0
Huawei’ye uygulanan yasaklar, ABD’yi 5G ekipman konusunda daha güçlü hale getiriyor. ABD, piyasadaki bu açığı fırsata dönüştürecek.

ABD 5G ekipmanlarında güçlenmek istiyor

ABD ile Çin arasındaki teknoloji savaşında, Huawei başta olmak üzere Çinli birçok teknoloji şirketine yoğun ambargolar uygulanıyor. ABD bu konuyu fırsata çevirmek için de harekete geçti. ABD özellikle de 35 milyar dolarlık mobil iletişim pazarını hedef alıyor. Son 5 yıllık sürece bakıldığında Huawei, Ericsson, Nokia ekipman sektöründe yüzde 20’lik paya sahipti. Ayrıca hiçbir firma yüzde 10 ve üzerinde bir paya sahip olmamıştı. Dell’Oro Group tarafından paylaşılan bilgilere göre, dünyadaki şirketlerin yüzde 60’ı Hauwei ile çalışıp çalışmama konusunu tekrar gözden geçiriyor. Mobil iletişim pazarında Huawei ve Çinli teknoloji şirketlerinin gücünü düşürmek isteyen ABD, bu alana daha azla yoğunlaşacak. ABD merkezli şirketlerin, yeni nesil kablosuz teknolojilerde öne çıkması için için kapsamlı planlama yürütülecek.

Robot denizaltı Boaty McBoatface test dalışında

0
Robot denizaltı Boaty McBoatface için test dalışları başladı. Boaty McBoatface, testleri Loch Ness’te yapılıyor.

Robot denizaltı Boaty McBoatface testleri

Denizaltındaki dünyayı keşfetmek için geliştirilen Boaty McBoatface, buzdağlarının etrafındaki ve kutup buzullarının altındaki deniz yaşamını tespit etmek için sensörlerle donatılmış. 6 bin metreye kadar dalış yapabilen Boaty McBoatface için Loch Ness’te testler yapılıyor. Ulusal Oşinografi Merkezi (NOC) testleri bu ayın başlarında başlatırken, robot denizaltılarından bazıları merkezin İngiltere’nin güney kıyısındaki Southampton’daki ofisinden kontrol ediliyor. Dr Kristian Thaller şunları söyledi: “Loch Ness’teki denemeler, Birleşik Krallık araştırmacılarının dünyanın önde gelen bilimini mümkün kılan en son teknolojilere erişmelerini sağlarken, misyonların maliyetini düşürerek ve görevlerin çevresel etkisini azaltarak, destekleyici bir araştırma gemisi olacak” dedi. Su yüzeyi seviyelerinde hareket eden Boaty McBoatface, denizaltı robotlarında yeni bir dönemi başlatabilir.

Bugatti akıllı saatlerini tanıttı

0
Lüks spor araç markası Bugatti akıllı saatlerini tanıttı. Üç yeni akıllı saat ile Bugatti, bu alanda özel tasarımlar piyasaya sürmüş oldu.

Bugatti akıllı saat modelleri

Otomotiv sektöründeki başarısıyla bilinen Bugatti, üç yeni akıllı saat modelini tanıttı. Tasarımlarıyla ön plana çıkan bu saatlere ikonik modellerin ismi verildi. Pur Sport, Le Noire ve Divo isimli bu akıllı saatlerde, 90’dan fazla spor aktivitesi modu bulunuyor. Sağlık ve fitness sensörleri, GPS, kalp ritim sensörleri akıllı saati teknik özellikleriyle de farklı kılıyor. Elbette de Bugatti, bu saatlerin mekanik özelliklerinde de kaliteli bir tasarıma imza atmış. Kauçuk ve titanyum kordon seçenekleri bulunan saatlerin çerçevesinin çizilmez seramikten yapılması, saatleri fiziksel olarak da başarılı klıyor. Saatler yaklaşık 2 haftalık batarya ömrüne sahipken, 900 euroluk başlangıç fiyatları bulunuyor. Bugatti bu saatler için 5 yıllık garanti veriyor.

Google konum verilerini gizleyemiyor

0
Google konum verilerini gizleme konusunda ne kadar zor durumda olduğunu belirtti. Google bu konuda gizliliğin neredeyse imkanız olduğunu belirtti.

Google konum verileri konusunda zorlanıyor

Veri gizliliği konusunda sık sık eleştirilen Google, bu kez konum verilerini gizleme durumu hakkında mahkeme karşısına çıkmıştı. Google, konum verileri konusunda önemli itiraflarda bulundu. Mahkemede Google, kullanıcıların konum verilerini gizlemenin artık neredeyse imkansız hale geldiğini açıkladı. Google hizmetlerini kullanan kişiler için konum verisinin gizlenemeyeceği belirtildi. Ayrıca kullanıcılar konum paylaşımlarını kapattıklarında da konum verilerinin paylaşılmaya devam edildiği vurgulandı. Google ev ve iş yeri konumlarının gizlenebilmesi konusunda kullanıcıların rastgele bir konum ayarlayabileceği ve bu şekilde kısmen önlem alabileceğini belirtiyor. Arizona Başsavcısı, Google’ı konum verilerini izinsiz bir şekilde toplamakla suçlarken, bu konuda Google’ın nasıl bir ceza alacağı şimdiden merak ediliyor.

Japonya Merkez Bankası Bitcoin hakkında fikrini paylaştı

Japonya Merkez Bankası Bitcoin konusundaki görüşlerini belirtti. Kuroda, Bitcoin konusunda olumsuz konuştu.

Japonya Merkez Bankası Bitcoin için endişeli

Birçok hükümet kripto paralar konusunda önleyici tedbirler almaya devam ederken, son günlerde yaşanan sert düşüş olumsuz yorumların artmasına neden oldu. Japonya Merkez Bankası Başkanı Haruhiko Kuroda, Bitcoin ve kripto paralar konusundaki görüşerini paylaştı. Kuroda yaptığı açıklamada, kripto para piyasasındaki işlemlerin spekülatif olduğunu, volatilitenin yüksek olduğunu belirtti. Kripto paralarla ilgili olumsuz yorumlarını belirten Kuroda, Bİtcoin’in ödeme aracı olarak kullanılmasının henüz sınırlı olduğunu belirtti. Kuroda, şu aşamada Bitcoin ve diğer kripto paraların geleceği konusunda endişelerini dile getirdi. Kripto para ekosistemiyle ilgili benzer nitelikteki açıklamalar, İngiltere Merkez Bankası Başkanı ve FED Başkanından da geldi. Özellikle de kısıtlamalarla ilgili açıklamalar, kripto paraların değerlerinde ciddi düşüşlere neden olabiliyor.