Japonya kendi geo-lokasyon sistemini kuruyor

0
ABD’nin uydu üzerinden lokasyon tespit eden sistemi GPS, dünyada en yaygın kullanılan sistemlerden biri. Ancak tamamen ABD’nin kontrolü altında olan bu sistemi özellikle başka devletlerin orduları kullanmak istemiyorlar. Avrupa, Rusya ve Çin’in da kendi uydu sistemiyle geo-lokasyon uygulamaları geliştirdiği biliniyor. Şimdi Japonya da kendi geo-lokasyon sisteminin temellerini atmaya başladı. Santimetre hassasiyetinde yer tespiti yapabilecek uydular geliştiren Japonya, bu uydulardan üçüncüsünü de yörüngeye fırlattı. Japonya, sadece Japonya üzerinde çalışacak bu sistem için toplam dört uydu kullanacak. Uydulardan ilki 2010 yılında fırlatılmıştı.. Hayata geçecek olan Japon geo-lokasyon sistemi sayesinde Japonya’da GPS sistemi kullanımının azalması yeni milli lokasyon sistemine geçiş yapılması bekleniyor. Elbette bunun için Japonya’da satılacak telefon ve araç navigasyon sistemlerinin yeni uydu sistemiyle uyumlu olması gerekecek. Ancak Japonların, ülke dışındaki navigasyon ihtiyacı için, telefonlarında hala GPS sistemleri bulunacak.

GrubHub, Eat24’ü satın aldı

0

Yemek siparişi ve restoran arama servisi GrubHub, Yelp’in yemek sipariş servisi Eat24’ü satın aldığını açıkladı. 287,5 milyon dolarlık bu satın alma sonunda Yelp’in hisse senetleri de %20 oranında yükseldi. Yelp ayrıca, yönetim kurulunun hisse geri alım programı için 200 milyon dolarlık bir fonu onayladığını da duyurdu.

Öte yandan Yelp’in Eat24 ile bağlantısı da kopmuyor.Yelp aynı zamanda Eat24’ü elinden çıkarmasıyla beraber bundan sonra restoranlardan online yemek siparişi konusunda GrubHub ile stratejik ortaklık yapacaklarının altını çizdi.

Şirket, Yelp servisi üzerinen restoran arayan, yorum yapan, yorum arayan kullanıcılarını Eat24’e yönlendirmeye devam edecek. Böylece hem Eat24’ü satarak gelir elde eden Yelp, hem de Eat24 üzerinden verilecek siparişlerden hala komisyon kazanmaya devam edecek. 

Snap, Google’ın 30 milyar dolarını reddetmiş

0

Popüler sosyal medya uygulaması Snapchat’i satın almak isteyen Google’ın 2016’nın başında şirkete Evan Spiegel’e 30 milyar dolarlık bir teklif yaptığı ortaya çıktı.

Şirket içinden üç kaynak tarafından doğrulanan habere göre bu görüşmelerin nasıl yapıldığı ve şirket içinde nasıl gizli tutulduğu bilinmiyor fakat o dönem medyada Google’ın Snapchat’i satın almak için teklif yaptığı haberlerinin yine gündeme çıktığı biliniyor.

Öte yandan Snap tam da bu teklifin ardından, Mayıs 2016’da yeni bir fon bulma turuna başlamış ve 20 milyar dolarlık değerlendirmeyle yatırım almıştı. Yatırımcılar arasında Alphabet’in yatırım fonu şirketi Capital G de yer alıyordu.

Yatırımcıların ve şirket çalışanlarının şu anda bu tekliflere kaçırılmış fırsatlar olarak baktıkları da vurgulanıyor zira 30 milyar dolarlık teklifi kaçıran Snap borsada 20 milyar dolarla halka açıldı ancak hisse senetleri beklendiği gibi yükselmedi. Şirketin şu andaki değeri 14 milyar dolar değerinde bulunuyor. Şirket hisselerine sahip olan çalışanlar da bu durumdan rahatsızlıklarını sık sık dile getiriyorlar.

Öte yandan Google’ın Snap’i satın alması halinde, internet devinin güçlü alt yapısı, reklam pazarlama kaynakları ve dünya çapındaki geniş ağı sayesinde Snapchat’in Facebook ile rekabet edebilecek, 100 milyar dolarlık bir uygulama olabileceğinin de altı çiziliyor.

İki kadın girişimci startup’larına sahte erkek ortak yarattı ve…

0

Sanatçılar için ürünlerini satabilecekleri veya yeni siparişler alabilecekleri bir sanal pazar yeri olan Witchsy’nin kurucusu iki kadın girişimci Penelope Gazin ve Kate Dwyer, sektörde ciddiye alınmadıklarını ve iş yaptıkları insanların cinsiyetçi tepkiler verdiğini fark edince, işlerini yürütebilmek için sahte bir erkek ortak yarattılar.

Keith Mann isimli bir erkek yatırımcı aldıklarını iş yaptıkları insanlara duyuran iki kadın yatırımcı, bazı işleri Keith Mann karakterine yönlendirdiler. İş ortakları ile sadece e-mail üzerinden iletişim kuran ve “büyük patron” gibi davranan Keith’in sürece dahil olmasıyla tüm işlerin hızlandığını ve sonuca bağlandığını gören iki kadın girişimci, bu sayede şirketin ayakta kalmasını sağladı.

İş yaptıkları taşeronlara, freelancer çalışanlara veya başka şirketlerin yöneticilerine ulaşmak istediklerinde günlerce cevap alamadıklarını anlatan Penelope Gazin ve Kate Dwyer, sahte erkek ortağın e-postalarına ise anında cevap geldiğini, işlerin tamamlandığını ve hatta erkek ortağın başka isteklerine de hızla cevap verildiğini vurgulayarak, iş dünyasında kadın olmanın zorluklarını da vurguluyorlar. Özellikle teknoloji sektöründe kadınların ciddiye alınmadığından şikayet eden iki kadının bu “sosyal deneyi”nin uzun süre konuşulacağı ve benzer girişimlere yönelecek kadınlara da örnek olabileceği anlaşılıyor.

Microsoft yazılımı siber saldırıya uğradı

0
Çin’deki bilgisayar korsanları tarafından, Microsoft yazılımı siber saldırıya uğradı. Bu saldırı yüz binlerce kişiyi etkiledi.

Microsoft yazılımı siber saldırı mağduru oldu

Çini le ABD arasında gerginlik sürerken, Çin’deki siber korsanların yaptığı saldırılar bu gerginliğin büyümesine neden oluyor. Son olarak Microsoft’a yapılan saldırı, büyük tepki topladı. Çin’deki bilgisayar korsanları grubu olan Hafnium tarafından Microsoft Exchange Server’da dört farklı güvenlik açığı tespit edildi. Bu güvenlik açıkları kullanılarak dünya genelinde e-posta sunucularının kontrolü ele geçirildi. KrebsOnSecurity verilerine göre ABD’de 30 bin kuruluş bu saldırılardan etkilenirken, dünya genelinde yüz binlerde kişinin siber saldırı mağduru olduğunu duyurdu. Ayrıca bu saldırıda bankaların, kredi kuruluşlarının ve güvenlik kurumlarının hedef alındığı belirtildi. Microsoft’un güvenlikten sorumlu isimlerinden Tom Burt, ilgili güvenlik sorununa karşın kullanıcıların en son yamaları kullanması gerektiğini belirtti. Duruma çok hızlı bir şekilde müdahale edilmiş olsa da saldırıdan çok sayıda kullanıcı etkilendi. Microsoft ise 12 aylık süreçte 8 farklı devlet destekli saldırıya uğramış durumda.

Waymo yumuşak araba patenti aldı

0

Google’ın (Alphabet) otonom sürüş teknolojisi geliştiren alt şirketi Waymo, otonom araçların yayalara çarpması riskine karşı yeni bir patent aldı.

İnsan kalabalığının olduğu caddelerde dar alanlarda park ederken veya aniden yola atlayan yayalar nedeniyle araçların bir insana “dokunması” halinde oluşabilecek yaralanmaları hesap eden Waymo, araçların dış yüzeyini yumuşak bir maddeyle kaplamak üzere plan yapıyor.

Waymo’nun planı aslında araçların dış yüzeyini jel benzeri yumuşak bir maddeyle kaplamak değil. Aksine eğer başka bir otomobille veya sert bir cisim ile çarpışma söz konusuysa, kaportanın içerideki yolcuları koruması gerekiyor. Dolayısıyla çarpışmanın biçimine göre yumuşayıp sertleşen bir yüzey oluşturmayı planlayan Waymo, bu amaçla yeni bir teknoloji geliştirdi.

İç tarafında özel ince halatlarla ve makara sistemleriyle sabitlenen dış kaplama, aracın bir insana çarpacağını anladığı anda makaraların gerginleşmesiyle içe doğru çekiliyor. Böylece araçların insanların dizine, vücuduna dokunması halinde oluşacak çarpma şiddeti küçültülüyor ve yayaların yaralanmaları önleniyor. Ancak araç bir başka araçla veya sert cisimle çarpışacağını fark ettiğinde makaralar devreye girmiyor ve dış kaplama sert haliyle içerideki yolcular için bir kalkan oluşturuyor.

Waymo’nun bu yeni patenti hayata geçirip geçirmeyeceği bilinmiyor ancak bu teknolojiyle üretilecek akıllı otomobillerin kazalar nedeniyle yaralanan insan sayısını büyük oranda düşürebileceği anlaşılıyor.

Square Tidal platformunu satın alıyor

0
Twitter CEO’su Jack Dorsey’in kurucusu olduğu Square Tidal platformunu satın alıyor. Satın almayla ilgili mali detaylar da netleşti.

Square Tidal için 297 milyon dolar ödeyecek

Jack Dorsey’in şirketi Square, finans ve mobil ödeme alanında başarılı bir şekilde faaliyetlerine devam ediyor. Bununla birlikte Square, yeni satın alımlarla büyüme de gösteriyor. Square’in blog sayfasından paylaşılan bilgilere göre şirket, Tidal’ın çoğunluk hissesini satın alacak. Online müzik platformu Tidal, bu satın almayla Square’e geçmiş olacak. Hatta satın alma için Square’in 297 milyon dolarlık nakit ödeme yapmaya hazır olduğu da belirtiliyor. 2021 yılının ikinci çeyreğinde tamamlanması beklenen satın alma, Tidal ve Square için yeni bir dönemi başlatacak. Şu anda Tidal’ın destekçileri arasında bulunan Beyonce ve Madonna gibi önemli isimler bulunuyor. Bu da Square’i daha güçlü bir hale getirecek. Ayrıca Square, Jay-Z’ui de Square yönetim kuruluna katmaya hazırlanıyor. Rap müziğin ünlü ismi Jay-Z yaklaşık 56 milyon dolarlık ödemeyle 2015 yılında Tidal’ı satın almıştı.

Samsung biyometrik kart geliştirecek

0
Mastercard ile ortaklık kuran Samsung biyometrik kart geliştirecek. Parmak izi sensörlü biyometrik kart güvenli işlem imkanı sunacak.

Mastercard ile Samsung biyometrik kart geliştirecek

Finansal teknolojilerde yaşanan gelişmeyle birlikte hızlı ve güvenli ödeme günümüzün olmazsa olmazları arasında yer alıyor. Daha güvenilir işlem imkanı sunmak için Samsung ile Mastercard önemli bir ortaklığa imza attı. Bu ortaklıkla birlikte ikili, parmak izi tarayıcısı bulunan biyometrik kart geliştirecekler. Bu kartla birlikte kullanıcılara güvenli ve temassız ödeme imkanı sunulacak. Güvenlik yonga seti bulunacak olan biyometrik kart, Mastercard’ın ödeme teknolojisiyle entegre olacak. Samsung Card destekli olacak biyometrik kartın 2021 yılında kullanıma geçebileceği belirtiliyor. Samsung’un kıdemli yöneticilerinden Harry Cho, pasaportlardan kredi kartlarına kadar farklı güvenlik çözümlerinden yararlanacaklarını ve rahatlıkla kullanılacak bir ortam sunacaklarını duyurdu. İlk olarak Güney Kore’de piyasaya sürülecek olan biyometrik kartlar, ilk etapta kurumsal kredi kartı olarak hizmet verecek. Kullanıcılardan gelen tepkilere göre ise yaygınlaşma sürecine geçilecek.

Facebook siyasi reklamları engelleyecek

0
Facebook siyasi reklamlar konusunda bazı kullanıcılardan yoğun eleştiri alıyordu. Facebook bu reklamları engelleyen yeni özellik geliştirdi.

Facebook siyasi reklamları engelleme özelliği

Facebook ve Twitter, siyasi içerikli paylaşımların en çok yapıldığı sosyal medya platformları diyebiliriz. Bu platformlarda kullanıcılara tartışma ortamı sunulması, daha çok paylaşım yapılmasına neden oluyor. Facebook ise siyasi reklam konusunda rahatsız olan kullanıcılara yönelik yeni bir özelliği kullanıma sundu. Yeni özellikler birlikte isteyen kullanıcılar siyasi içerikli reklamları engelleyebilecekler. Şu anda bu özellik, dünya genelinde kullanıma sunulmuş durumda. Ayrıca özellikle birlikte genel anlamda çok net siyasi mesaj içeren reklamlar engelleniyor. Gelecek dönemlerde ise Facebook’un daha farklı filtrelemeler yapma imkanı sunması bekleniyor. Facebook, tüm dünyada kullanıcıların daha az siyasi içerik görmek istediğini belirtiyor. Facebok’un bu özelliğinin ileride nasıl bir boyut kazanacağını hep birlikte göreceğiz.

Volkswagen elektrikli araç planını genişletiyor

Volkswagen elektrikli araç üretimine yönelik yeni adımlar atıyor. Otomotiv devi bu geçiş sürecini hızlandırmayı hedefliyor.

Volkswagen elektrikli araç üretimine hız verecek

Elektrikli araç sektöründe çok hızlı bir geçiş yaşanırken, köklü otomotiv devleri bu alanda temkinli davranıyor. Her ne kadar yeni elektrikli modeller duyursalar da tam anlamıyla ağırlıklarını elektrikli araçlara vermiş değiller. Volkswagen yakın gelecekte yaşanacak bu zorunlu dönüşümle ilgili planlarını daha sıkı hale getiriyor. Hatta bu kapsamdaki planlamada iki katlık bir artışa gidildi. Volkswagen önümüzdeki 10 yıllık süreçte, üreteceği elektrikli araçların yüzde 70’inin elektrikli araç olmasını hedefliyor. Bu hedefte başta Avrupa’da ve ABD’de olmak üzere elektrikli araçlara gösterilen yoğun ilgi büyük rol oynadı. Volkswagen bununla birlikte Avrupa’nın yanı sıra Çin pazarında da elektrikli araçları ile büyümeyi hedefliyor.

Otonom araçlara sıfır emisyon zorunluluğu

Kaliforniya’da otonom araçlara sıfır emisyon zorunluluğu getirildi. Kabul edilen yasa tasarısı 2025 yılını kapsayacak.

Yasa ile otonom araçlara sıfır emisyon zorunluluğu getirildi

Otonom araçlara geçiş için çalışmalar yapılırken, bu alanda yasal düzenlemeler de beraberinde geliyor. Hatta bu araçların emisyonlarına yönelik de bir standart oluşturuluyor. Kaliforniya eyaletinde Şubat ayının ortalarında kabul edilen yasayla birlikte otonom araçlar için sıfır emisyon zorunluluğu getirildi. Yasa kapsamında eyalette 2025 yılında otonom araçların hepsi sıfır karbon emisyonu özelliğinde olacak. Eyalet ölçeğinde karbon sıfır politikası izleyen Kaliforniya yönetimi, filolar dahil olmak üzere tüm eyalette elektrikli araç kullanılmasını istiyor. Bununla birlikte eyalette kullanılacak otonom araçların ise karbon sıfır özellikte olmasını hedefliyor. Ayrıca eyalet genelinde paylaşımlı araç ekosistemini ve Ubar, Lyft gibi hizmetleri yaygınlaştırarak da karbon emisyonlarını azaltmaya yönelik adımlar atılacak.

Market teslim robotu Safeway göreve başladı

0
Albertos isimli market devi, market teslim robotu Safeway’i kullanmaya başladı.  Safeway pilot programla kullanıma alındı.

Market teslim robotu Safeway özellikleri

Günümüzde alışveriş yapma sürecimizden teslimatlara kadar her şey otomatikleşirken, bu alanda önemli startuplar da çıkıyor. Silikon Vadisi startuplarından Tortoise de bunlardan biri. Tortoise’in geliştirdiği market teslim robotları, artık market devi Albertsons Companies tarafından kullanılacak. Tortoise kurucu ortağı ve başkanı Dmitry Shevelenko, pilot uygulamanın başarılı olursa eyaletteki diğer marketlerde de kullanıma geçeceğini söyledi. Safeway robotlar, yaklaşık 5 km’ye kadar hızlı bir şekilde teslimatları sağlayabilecek. Ayrıca bu robotlar operatörler tarafından uzaktan kontrol edilebilecek. İlk olarak market zinciri ile ortaklık kurarak bu alanda önemli bir adım atan Tortoise, bundan sonra küçük marketler ve özel markalara da odaklanacak. Pandemiyle birlikte kullanıcıların daha çok sipariş vermesi, teslimatlar konusunda yenilik yapılmasını da zorunlu hale getirdi. Bu durum Tortoise gibi girişimlerin projelerini daha kolay hayata geçirmesini sağladı.

SoftBank köpek gezdirme uygulamasına 300 milyon dolar yatırdı

0

Japonya’nın dev teknoloji fonu SoftBank, köpek gezdirecek yardımcılar bulmayı sağlayan mobil uygulama Wag’a 300 milyon dolar yatırarak ortak olduğunu açıkladı.

Hem yatırım hem CEO buldular

Ayrıca Wag’ın yeni CEO’su da kimlik güvenliği uygulaması LifeLock’un eski yöneticisi Hilary Schneider oldu.

Köpeklerini gezdirmek, bakımlarına destek olmak için yardımcılar arayanların büyük ilgi gösterdiği Wag uygulaması geçtiğimiz 2017’den beri yatırımcı arayışına çıkmıştı. 2015’te kurulan ve 100 şehirde kullanımda olan Wag’la ilgilenen SoftBank ise 300 milyondan aşağı yatırım yapmak istemiyordu.

Çoğunluk hissesini SoftBank’a vermek istemeyen kurucular ise başka seçenekleri değerlendirmek istiyordu ancak anlaşılan o ki, SoftBank dışında bir yatırımcı bulamaları mümkün olmayınca 300 milyon dolarlık teklifi kabul etmek zorunda kaldılar. SoftBank’ın Wag’ın ne kadarına sahip olduğu şimdilik netleşmiş değil.

Köpekbalığına karşı drone koruması

Avustralya’da sörfçülerin en büyük kabusu olan köpekbalıklarına karşı artık drone ile koruma sağlanacak. 

University of Technology Sydney’deki bilim insanları, drone’lar için geliştirdikleri özel bir yapay zeka ile plajlarda devriye gezecek otonom drone’lar tasarladılar. 

Böylece denizde yüzen veya sörf yapan kişiler, yakında dolaşan bir köpek balığı görüldüğünde uyarılacak ve saldırı yaşama riskleri azaltılacak.

Yukarıdan denizi sürekli gözetleyecek olan  Little Ripper isimli otonom drone, suyun altında köpek balığı gördüğünde bunu tanıyabilecek şekilde tasarlandı. Drone ayrıca bir bölgedeki köpekbalığı veya diğer büyük deniz hayvanları hakkında katalog tutarak elde ettiği verileri bilim insanlarına göndererek istatistiklerin tutulmasına yardımcı olacak.

Kripto para projesi hacklendi

0
PAID Network isimli kripto para projesi hacklendi. Sözleşmede yapılan hack saldırısı, PAID Network’ün büyük bir zarara uğramasına neden oldu.

PAID Network kripto projesi hack saldırısına uğradı

Kripto paralar yaygınlaşmaya devam ederken, bu alandaki siber saldırılar büyük sorunlar oluşturuluyor. Özellikle de güvenilir olmayan borsalar, kripto para birimlere sektöre zarar veriyor. PAID Network isimli kripto para projesi de saldırıya uğrayan para birimleri arasında yer aldı. ETH tabanlı token kullanan PAID Network, sözleşme üzerinden bir hack saldırısına uğradı. Bu saldırıyla hackerlar toplamda 160 milyon dolar değerinde token bastı. Saldırıdan önce 2.86 dolar seviyelerinden işlem gören PAID, saldırı sonrasında 0.32 dolar seviyelerine düştü. Yüzde 82’lik bir kayba neden olan bu saldırı PAID kullanıcılarını mağdur duruma düşürdü. PAID’in bu saldırı sonrasında kullanıcılarının arkasında durup durmayacağı ise henüz netleşmedi. Ancak bazı borsalarda ve kripto para birimlerinde yeterli güvenlik önlemleri alınmaması veya sektörün kötüye kullanılması amaçlı böyle saldırıları sık sık görüyoruz.

Yıldız Ventures CEO’su Yahya Ülker, 2021 hedeflerini anlattı.

0
Yıldız Ventures Kurucusu ve Üst Yöneticisi (CEO) Yahya Ülker, “2021’in girişim ekosistemi için önceki yıllara göre daha hareketli olacağını tahmin ediyorum. Yıldız Ventures olarak odak noktamızda gıda ve perakende sektörlerindeki girişimler var. Global ortağımız Sente Foundry ile birlikte gerçekleştirdiğimiz hızlandırma programımız kapsamında, gıda alanında bu yıl en az üç erken aşama startup’a yatırım yapmayı planlıyoruz” dedi. Ülker, AA muhabirine Yıldız Holding’in girişimcilik ekosistemini desteklemek için kurduğu Yıldız Ventures’in çalışmaları hakkında açıklamalarda bulundu. Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının her alanda değişimi hızlandırdığını ifade eden Ülker, yepyeni ihtiyaçların ortaya çıktığını söyledi.

Yahya Ülker startup ekosistemine yönelik 2021 beklentilerini ve Yıldız Ventures’ın hedeflerini anlattı.

Sosyal ve kurumsal hayattaki değişimin belki de tarihin hiçbir döneminde olmadığı kadar hızlı gerçekleştiğini anlatan Ülker, “Bu değişim, yeni şirket ve girişimlerin doğması için de çok verimli bir ortam hazırladı, hazırlamaya da devam ediyor. Bu doğrultuda her alanda yeni yatırımların daha da hız kazanacağını düşünüyorum; yeni fikirler, yeni iş alanları, mevcut iş alanlarının dönüşümü… Bu açıdan bakınca hem yatırımcılar hem de girişimciler için elbette zor ama bir o kadar da heyecan verici bir dönemden geçiyoruz.” diye konuştu. Yatırım fonlarının ya da risk sermayesi şirketlerinin sayısının sürekli arttığını belirten Ülker, kurumsal şirketlerin birbiri ardına kendi fonlarını kurduklarını, startup’ların sayısının da kayda değer oranda arttığını söyledi. Türkiye’nin, genç ve yeni fikirlere son derece açık bir girişimci ekosistemine sahip olduğunu aktaran Ülker, önümüzdeki süreçte bu potansiyelin tüm dünyada daha da büyük bir ilgi göreceğine emin olduğunu kaydetti. Ülker, “Yıldız Ventures olarak biz de yatırım programlarımızla startup ekosistemini destekleyerek sektöre katkıda bulunmayı amaçlıyoruz. Yeni iş modelleri ve fikirlerini değerlendirmeye devam ediyor, yeni girişimlerin hayata geçmesini sağlamayı, bazılarını da yatırımlarımızla daha da büyütmeyi hedefliyoruz” bilgilerini verdi.

“istegelsin, pazara yön veren yenilikçi bir girişim olarak öne çıktı”

Ülker, 2020’de gündemlerinin oldukça yoğun geçtiğini ifade ederek, bu yıl daha fazla yoğunluk beklediklerini söyledi. Ülker şunları kaydetti: “Yıldız Ventures olarak üç ana faaliyetimiz var: inkübasyon, finansal yatırım ve gıda odağı ile yürütülecek girişim hızlandırma programı. İnkübasyon kapsamında daha çok ana iş dikeylerimizi destekleyecek fikirleri değerlendiriyoruz. Mevcut işlerimizi stratejik ve teknolojik olarak destekleyen fikirleri Yıldız Ventures bünyesinde geliştirmeye, olgunlaştırmaya odaklanıyoruz. Dünyaya paralel olarak Türkiye’de de e-ticaret pandemi döneminde büyük atılım ve genişleme gösterdi. Geçen yıl yaptığımız en büyük inkübasyon yatırımı, bu alandaki yetkinliğimizi ve gücümüzü destekleyeceğine inandığımız istegelsin oldu. Yıldız Ventures’ın sağladığı know-how sayesinde, Türkiye’nin ilk online süpermarketi istegelsin, online market alışverişi noktasında pazara yön veren, yenilikçi bir girişim olarak öne çıktı. Yine gıda alanında yatırım yaptığımız bir diğer girişim de EuroFresh oldu. Bu girişim, değişen tüketici davranışlarına paralel olarak, kullanımı son derece pratik, yıkanmış ve doğranmış sebze meyveleri müşterilerine ulaştırıyor. Finansal yatırım tarafında çalışmalarımıza daha geniş bir odakla devam ediyoruz.  Geçen yıl birçok girişimle bir araya geldik. 2020 özellikle FinTech, SaaS (software as a service) ve yapay zeka alanlarında hareketlilik yaşanan bir yıldı. Bu alanlarla da kısıtlı olmamak üzere, finansal ve stratejik destek arayışında olan, yüksek potansiyelli ve büyüme gösteren girişimleri değerlendirmeye devam edeceğiz.”

– Destek alan girişimlerin ilk müşterisi Yıldız Holding oluyor

Ülker, erken aşama gıda girişimlerini desteklemek amacıyla başlattıkları hızlandırma programını global iş ortağı Chicago merkezli Sente Foundry ile birlikte yürüttüklerini ifade ederek, program kapsamında öncelikle girişimcilerin başvurularını değerlendirdiklerini söyledi. Stratejik açıdan uygun olduğunu düşündükleri girişimlerle de altı haftalık hızlandırma modülünü başlattıklarını anlatan Ülker, “Bu şekilde toplamda altı startup’a hızlandırma programı kapsamında yatırım yaptık. 2020’deki ikinci Hızlandırma Programı’na seçilen startup’lar Arkim, Paragon Pure ve Nom oldu. İlk aşamada bu girişimlere 75 bin dolar finansal destek sağladık. Finansal desteğin yanı sıra, en az bu kadar önemli bir başka desteğimiz ise girişimlerin Yıldız Ventures referansıyla kurumsal firmalarla iş birliği yapma fırsatı bulması; aynı zamanda ilk müşterilerinin Yıldız Holding şirketleri olması gibi değerli bir fırsatı da sunuyoruz” bilgilerini verdi.

– “istegelsin, kullanıcılarına market alışverişinde her anlamda yeni nesil bir deneyim yaşatıyor”

Üker, Yıldız Ventures olarak, bugüne kadarki en büyük finansal yatırımı, 30 milyon dolarlık yatırım rakamıyla istegelsin’e yaptıklarını ifade ederek, “Türkiye’nin ilk online süpermarketi olarak, kısa sürede sektörün önemli oyuncularından biri oldu. 7 binden fazla ürün çeşidiyle kolay ve pratik bir alışveriş deneyimi sunan istegelsin, şu anda İstanbul, Kocaeli, Ankara, Bodrum, Eskişehir, İzmir’de faaliyet gösteriyor. 2020’de hızlı bir büyüme gösteren istegelsin’in, 2021 yılında da yeni şehirlere açılarak bu büyümeyi sürdürmesini bekliyoruz” dedi. istegelsin’in online süpermarket hizmetini bir servis olarak başka firmalara da sunduğunu aktaran Ülker, geçen yıl Apsiyon ve su siparişi uygulaması Bisu ile iş birliğinin duyurulduğunu söyledi. Sonrasında ise Vodafone’la “Süpermarket Yanımda” uygulamasının hayata geçirildiğini aktaran Ülker, “Bu özelliğiyle istegelsin, yeni döneme uyum sağlayan değil, tam da yeni dönemin ihtiyaçları doğrultusunda doğan bir şirket. Kullanıcılarına da market alışverişinde her anlamda yeni nesil bir deneyim yaşatıyor. Örneğin Mastercard ile geliştirilen uygulamayla müşteriler sesli olarak sipariş verebiliyor. Bu yıl istegelsin için hem sesli sipariş gibi başka teknolojik yeniliklerin hem de yeni iş birliklerin hayata geçtiği bir yıl olacak” diye konuştu.

– “E-ticaret ve gıda sektörü konusunda yeni iş birlikleri ve girişimler artacak”

Ülker, girişim sermayelerinin yeni iş alanlarına odaklanmaya başladığı ve bu anlamda yatırımların hız kazanacağı bir dönemin eşiğinde olunduğunu belirterek, teknoloji odaklı girişimlerin artacağını söyledi. Salgının global anlamda bazı sektörleri olumsuz etkilediğini anımsatan Ülker, girişimcilik ekosisteminin bu krizi fırsata çevirmeyi başardığını söyledi. Bu dönemde bazı sektörlerin önemini artırdığını aktaran Ülker, salgın öncesi çok aşina olmadığımız yeni iş kollarının hayatımıza girdiğini kaydetti. Salgınla beraber e-ticaret ve gıda sektörünün daha entegre bir şekilde çalışmaya başladığını belirten Ülker, “E-ticaret ve gıda sektörü konusunda yeni iş birlikleri ve girişimler artacak.” dedi.

Geçen yılın girişim ekosisteminin büyüdüğü bir yıl olduğunu anlatan Ülker, şöyle konuştu:

“2021’in girişim ekosistemi için önceki yıllara göre daha hareketli olacağını tahmin ediyorum. Yıldız Ventures olarak odak noktamızda gıda ve perakende sektörlerindeki girişimler var. Sente Foundry ile birlikte gerçekleştirdiğimiz hızlandırma programımız kapsamında, gıda alanında bu yıl en az üç erken aşama startup’a yatırım yapmayı planlıyoruz. Türkiye’den daha fazla girişimin global arenada kendine yer bulacağına inanıyorum. Biz de Yıldız Ventures’da trendleri takip ederek yatırımlarımızı yeni odak alanlarına yönlendireceğiz. İnkübasyon tarafında işimize stratejik olarak değer katabileceğini düşündüğümüz fikirlere veya erken aşamadaki girişimlere öncelik veriyoruz. Finansal yatırım tarafında ise her sektörden girişime açık bir yapımız bulunuyor. Ekip, ürün, iş modeli, ticarileştirme stratejisi, hedef pazarlar gibi kriterlere göre girişimleri değerlendirip yatırım kararı veriyoruz. Bunu yaparken herhangi bir coğrafi sınırlandırmamız yok ama önceliğimizin Yıldız Holding’in hali hazırda ayak izinin bulunduğu coğrafyalar olduğunu söyleyebiliriz.”

“Startup’lara destek vermeyi sürdüreceğiz”

Yıldız Ventures Kurucusu ve CEO’su Yahya Ülker, sözlerini şöyle sürdürdü: “2021’de mevcut yatırımlarımızı desteklemeye devam ederek büyümelerine ivme kazandıracağız. Öte yandan Yıldız Ventures olarak trendleri ve başta gıda, perakende ve teknoloji alanlarında olmak üzere gelişmeleri sürekli izleyen bir yapımız var. Bu da işimizin önemli bir kısmını oluşturuyor. Elbette startup’lara destek vermeyi, yatırım yapmak ve desteklemek için yeni fikir ve girişimleri aramayı, takip etmeyi sürdüreceğiz.”

MicroStrategy Bitcoin alımlarına devam ediyor

Daha önce Bitcoin alımıyla gündeme gelen MicroStrategy bu yatırımlarına devam ediyor. MicroStrategy Bitcoin için 10 milyon dolar daha yatırım yaptı.

MicroStrategy Bitcoin almaya devam ediyor

Bireysel yatırım aracı olmaktan çıkan kripto paralar, artık kurumsal şirketler tarafından da kullanılıyor. ABD merkezli MicroStrategy şirketi, Bitcoin’e yönelik yatırımlarıyla dikkat çekiyor. MicroStrategy CEO’su Saylor tarafından yapılan açıklamada şirketin 205 Bitcoin daha aldığı açıklandı. Bu da yaklaşık 10 milyon dolarlık Bitcoin alımına karşılık geliyor. Ayrıca MicroStrategy bu satın alımı nakit bir şekilde yaptığını da belirtti. MicroStrategy’nin toplam Bitcoin yatırımına baktığımızda ise 2.196 milyar dolarlık bir yatırımı olduğunu görüyoruz. Şirketin Bitocin alımında ortalaması 24.119 dolar olduğu düşünüldüğünde, bu alanda büyük bir kâr elde edildiğini de söyleyebiliriz. MicroStrategy diğer şirketlerin aksine tek bir seferde toplu Bitcoin alımı yapmıyor. Bunun yerine kısmi olarak parça parça Bitcoin yatırımını tercih ediyor.

Zoom mali raporunu yayınladı

Zoom mali raporunu yayınlayarak yıllık bazda ne kadar gelir elde ettiğini duyurdu. 2020 yılı raporunda Zoom’un gelir artışı dikkat çekiyor.

Zoom mali raporundaki ayrıntılar

Pandemi tüm dünyayı zor durumda bırakırken, video konferans uygulamaları bu dönemin kazananları oldu. Uzaktan eğitim ve iş hayatı, kullanıcıların video konferans platformlarına yoğun bir şekilde talep göstermesini de beraberinde getirdi. 2020 yılına ait mali raporunu yayınlayan Zoom, bu artışın ne kadar büyük olduğunu gösterdi. Yıllık bazda yüzde 326’lık artışla 2.65 milyar dolara ulaştı. Ayrıca 2020 yılı dördüncü çeyrekte Zoom 882.5 milyon dolar gelir elde etti. Bir önceki yılın aynı çeyreğine kıyasla yüzde 369’luk artış yaşanmış oldu. Zoom’un müşteri sayısında da rekor düzeyde bir artış yaşandı. Zoom’un 10 ve üzerinde çalışan bulunan müşteri sayısı yüzde 470’lik arışla 467 bin 100’e ulaştı. Zoom CEO’su Eric Yuan ise kendileri için eşsiz geçen 2020 yılını, son çeyrekle birlikte çok iyi bir şekilde kapattıklarını söyledi. 2021 yılı için Zoon’un gelir tahmini ise 3.76 milyar dolar seviyelerinde oldu.

TikTok Clubhouse benzeri uygulama geliştirecek

0
Clubhouse’un çok hızlı bir şekilde büyümesi, sosyal medya devlerini harekete geçirdi. TikTok Clubhouse benzeri bir uygulama geliştiriyor.

TikTok Clubhouse özelliklerini içeren uygulama geliştirecek

Son günlerin en popüler sosyal medya platformlarından biri de şüphesi Clubhouse. Sohbet odalarında kullanıcıların sohbete katılabildikleri veya dinleyici oldukları Clubhouse, birçok sosyal medya devinin de dikkatini çekti. TikTok da Clubhouse’a olan ilgiyi dikkate alarak buna yönelik bir çalışma yapıyor. TikTok, tıpkı Clubhouse’da olduğu gibi kullanıcıların sohbet edebilecekleri online oda tarzı bir uygulama üzerinde çalışıyor. TikTok’un çatı şirketi ByteDance’ın bu uygulamanın geliştirilmesi aşamasında sona yaklaştığı belirtiliyor. Clubhouse’un yükselişi diğer sosyal medya şirketlerini de harekete geçirmiş durumda. Örneğin, Twitter kullanıcılarının sohbet edebilecekleri bir özellik üzerinde çalışmalarını sürdürüyor. Benzer şekilde Xiaomi de MiTalk uygulamasını kullanıma sunmuştu. Elinde çok büyük bir kullanıcı kitlesi olan TikTok’un bu alanda bir uygulama geliştirmesi, tüm dengeleri değiştirebilir.