TikTok koronavirüs ile mücadele için bağış yaptı

TikTok koronavirüs ile mücadele için Dünya Sağlık Örgütü’ne bağış yaptığını açıkladı. Yapılan bu bağışla 10 milyon dolarlık katkıda bulunuldu.

TikTok koronavirüs ile mücadeleye destek veriyor

Ülkemiz dahil tüm dünyayı etkisi altına alan kroonavirüs ile mücadele için farklı sektörlerden yardımlar gelmeye devam ediyor. Birçok şirket, koronavirüs ile mücadelede rehberlik eden Dünya Sağlık Örgütü’ne bağışta bulunuyor.

Bu bağışlardan biri de son yılların en hızlı yükseliş yaşayan sosyal medya platformu TikTok’tan geldi. TikTok, Dünya Sağlık Örgütü’ne ait mücadele fonuna 10 milyon dolar tutarınsa bağış yaptığını duyurdu.

Yapılan bu bağışların, sağlık çalışanları için gerekli ekipman sağlanmasında kullanılacağı belirtiliyor. Dünya Sağlık Örgütü, ihtiyaç duyulan ülkelere destek vermek için 2020 Nisan’da 675 milyon dolarlık kaynak gerekebileceğini duyurmuştu.

TikTok yöneticisi Alex Zhu, yetkililerin belirttiği önlemlere uyulması gerektiğini söyledi.

Şimdiye kadar Dünya Sağlık Örgütü’ne Facebook 100 milyon dolar, FIFA 10 milyon dolar bağış yaptığını açıkladı. Google da bağışta bulunduğunu duyurdu ancak miktarını belirtmedi.

LG WhatsApp üzerinden müşteri desteği vermeye başladı

0

LG ürünleri ile ilgili bilgi ve teknik destek almalarını sağlayacak bir WhatsApp hattı açtı

LG Electronics Türkiye (LG), haftanın 7 günü, 09:00 – 17:00 saatleri arasında aktif olarak hizmet verecek WhatsApp hattıyla tüketicileriyle daha da yakınlaşıyor. LG kullanıcıları ya da LG ürünleri hakkında bilgi almak isteyen tüketiciler 0530 918 65 43 numaralı WhatsApp hattından LG TV, Beyaz Eşya, Mobil Telefon ya da Klima ve İklimlendirme Sistemleri ile ilgili detaylı ürün bilgisi ya da teknik destek alabiliyorlar.

 

Avrupa’da download hızları düşüyor

0

Sony tarafından yapılan açıklamaya göre Avrupa’da download hızları düşecek. Sony, bunu 1 aylık süreç için planladığını duyurdu.

Avrupa’da download hızları 1 ay boyunca düşecek

Koronavirüs salgını nedeniyle başlatılan ‘evde kal’ hareketi tüm dünyada internet altyapısında zorlanmalara neden oluyor. Bunun için Avrupa Birliği Komisyonu, yayın kalitelerinin düşürülmesine yönelik çağrıda bulunmuştu.

Bu çağrıya ilk olarak Netflix ve YouTube’dan cevap gelmiş ve Avrupa ülkelerindeki yayın kaliteleri düşürülmüştü. Benzer şekilde Facebook ve Instagram da yayın kalitelerini düşüreceğine yönelik açıklamalarda bulunmuştu.

Bu kez Sony de PlayStation ile bu konuya destek verdi. Avrupa’da PlayStation download hızının 1 ay süreyle düşürüleceği açıklandı.

Sony Interactive Entertainment (SIE) CEO’su Jim Ryan, buna rağmen oyuncuların güçlü ve stabil bir multiplayer oyun deneyimi yaşayacaklarını söyledi. Ryani bu zor zamanlarda internetin stabil olmasına yardımcı olmak için üzerlerine ne düşüyorsa yapacaklarını belirtti. Türkiye, PlayStation’ın Avrupa ülkeleri listesinde yer almadığı için ülkemizde download hızları düşmeyecek.

Computex 2020 etkinliği ertelendi

0

Bilgisayar dünyasının merakla beklediği Computex 2020 etkinliği ertelendi. Computex 2020’nin ertelenme nedeni ise koronavirüs salgını oldu.

Computex 2020 etkinliği koronavirüs nedeniyle ertelendi

Bu yıl koronavirüs salgını, küresel ve ulusal ölçekte birçok etkinliğin ertelenmesine neden oldu. Google, Microsoft gibi teknoloji devleri de düzenleyecekleri etkinlikleri iptal ederek, daha ileri bir tarihte gerçekleştireceklerini duyurmuştu.

Koronavirüs nedeniyle ertelenen etkinlikler arasına Computex 2020 de katıldı. Tayvan’da düzenlenecek olan etkinlik, Tayvan hükümetinin koronavirüs salgını için aldığı önlemler nedeniyle ertelendi.

Tayvan’da çeşitli bilim kurulları, aşı ve ilaç için yürütülen çalışmalar neticesinde 2020 yılı üçüncü çeyreğinde bu salgının kontrol edilebilir olacağını söylüyor. Bu da Computex 2020’nin 2020’nin üçüncü çeyreğinde yapılma ihtimalini artırıyor.

Şimdilik Computex 2020 için net bir tarih verilmedi. Ancak ertelenen tüm bu etkinliklerin koronavirüs salgınının bitmesiyle peş peşe yapılmasını ve teknoloji etkinliklerine duyulan özlemin giderilmesini umuyoruz.

Türk Telekom sağlık çalışanlarına 5 GB veri ve 500 dakika konuşma paketi verecek

0

Türk Telekom, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı liderliğinde diğer operatörlerle birlikte  5 GB’lık veri ve 500 dakikalık sesten oluşan bir paket üzerine çalışıyor

Türk Telekom CEO’su Ümit Önal, sağlık çalışanlarına yönelik 5 GB veri ve 500 dakika sesten oluşan bir paket üzerinde çalıştıklarını söyledi. Türk Telekom, telekomünikasyon alanında Koronavirüs’ün etkilediği kritik süreçleri ve aldıkları önlemleri online basın toplantısında interaktif şekilde paylaştı. 

Son 10 günde 100 bin eve sabit internet bağlantısı yaptıklarını belirten Önal, bu sürede ciddi anlamda PSDN talebi aldıklarını da ifade ederek “Bu kritik günlerde karşıladığımız bu talepler, Türk Telekom olarak altyapımızın ne kadar güçlü ve hizmet ağımızın ne kadar büyük olduğunu gözler önüne seriyor.” dedi. Önal, ülkemizde koronavirüs mücadelesinin başladığı günden bu yana internet trafiğinde yaşanan gelişmeler hakkında ise şu bilgileri verdi:

“Ülke çapında alınan önlemler neticesinde eğitimin, etkinliklerin, çalışma ve faaliyetlerin online ortamlara taşınması internet trafiğine de yansıdı. Normal günlerde daha çok akşam saatlerinde zirveye çıkan yoğun kullanım değerlerinin artık gün içerisine yayıldığını gözlemliyoruz. Gündüz saatleri kullanım oranlarında geçtiğimiz haftalarla karşılaştırdığımızda yüzde 50 oranında bir artış var. Peak saatlerin artışını kıyasladığımızda ise burada da yüzde 30’luk bir artış var. Şu anda en zirve saatte bile kapasitemizin yarısını kullanıyoruz.

Uluslararası internet trafiğimizde ise yaklaşık yüzde 15’lik bir artış söz konusu. Küresel büyüklükteki önemli içerik sağlayıcıların sunucularını yurtiçinde kendi merkezlerimizde konumlandırmamız neticesinde bugün müşterilerimizin bu içerik sağlayıcılara çok daha hızlı bağlanmasını sağlarken, yurtdışı trafiğindeki ani artışı da önemli ölçüde engellemiş bulunuyoruz.

İnternet kullanım alışkanlıkları değişti

Bu süreçte internet kullanım alışkanlıklarının değiştiğini ifade eden Önal, “İnternet trafiğinin arttığı saat dilimleri değişti. Biz tüm altyapımızla bu sürece hazırız ve tüm vatandaşlarımızın yanındayız” ifadelerini kullandı. 

Beyin makine arayüzü geliştiriliyor

Stanford Üniversitesi araştırmacıları, yeni bir beyim makine arayüzü geliştiriyor. Bu arayüzle kullanıcılar, nesneleri hareket ettirebilecek.

Stephan Hawking’inkine benzer beyin makine arayüzü

Beyin makine arayüzlerinin en gelişmiş örneklerinden biri de Stephan Hawking’in kullandığı sistemdi. Elektrikli sandalyeye bağlı olarak hayatını devam ettiren Hawking, beyin-makine arayüzü yani BMI aracılığıyla birçok işlevi yerine getirebiliyordu.

Stanford Üniversitesi Malzeme Bilimi ve Mühendisliği araştırmacılarından Abdulmalik Obaid, BMI alanındaki çalışmalara bir yenisi ekliyor. Obaid, 2D silikon elektronik yapıyı, beynin 3 boyutlu mimarisine uyarlayarak bir ilki gerçekleştirdiklerini söylüyor.

Beyin sinyallerini kullanarak çalışacak sistemin, protez uygulamalarında önemli bir kolaylık sağlayabileceği belirtiliyor.

Geliştirme çalışmaları devam eden BMI’ın ne zaman piyasaya çıkacağı ise henüz bilinmiyor.

App Store kullanıcı ağını genişletecek

0

App Store kullanıcı kitlesini genişletmek için yeni ülkelere açılacak. Apple’ın uygulama mağazası App Store, 20 ülkede daha olacak.

App Store kullanıcı kitlesini 20 ülkeyle genişletecek

Dünyanın en büyük uygulama mağazaları olan Android ve App Store’un halen hizmet vermediği bazı ülkeler bulunuyor. Apple geliştirici portalında paylaşılan yeni bilgilere göre App Store, 20 ülkede daha kullanıma sunulacak.

Apple’ın uygulama geliştiricilerden 10 Nisan’a kadar bilgilerini güncellemelerini bekleyeceği be bu tarihten itibaren uygulamanın dağıtımına başlayabileceği belirtiliyor.

Şu anda aktif olarak 155 ülkede hizmet veren App Store’un, 20 ülkenin daha eklenmesiyle hizmet verilen ülke sayısının 175’e çıkacağı belirtiliyor. Bu 20 ülke arasında ise Afganistan, Irak, Kosova gibi nispeten daha az kullanıcı potansiyeli olan ülkeler yer alıyor.

Ancak Apple, potansiyel düşük olsa da hiçbir kullanıcıyı kaybetmek istemiyor. Apple’ın bu hamlesinin, yeni kullanıcı kazanma stratejisi olarak yorumlayabiliriz.

Audi boyama kitabı yayınladı

0

Karantina nedeniyle canı sıkılanlar için Audi boyama kitabı yayınladı. Ücretsiz olarak yayınlanan bu boyama kitabı, internet üzerinden indirilebiliyor.

Audi boyama kitabı

Koronavirüs karantinası nedeniyle birçok kişi evinde vakit geçiriyor. Yoğun şekilde evde geçen bu süreç, insanların sıkılmalarına ve farklı aktiviteler aramalarına neden olabiliyor.

Audi de bu kişiler için yeni bir girişimde bulundu. Yayınlanan yeni bir adres üzerinden Audi, boyama kitabı yayınladı. Ücretsiz olarak yayınlanan bu boyama kitabı indirilip, çıktı alınabiliyor. Boyama kitabı için kullanıcılar ister çıktı alarak, ister paint gibi dijital ortamlarda boyama yapabiliyor.

Audi, yeni boyama kitabını ‘Tutkunu Boya’ sloganıyla duyurdu. Daha çok yetişkinler için gibi görünen bu boyama kitabının, 6 yaş ve üzeri herkes için uygun olduğu belirtildi.

Kitapta manzara içinde yer alan arabalardan, bir motorun çalışma prensibine kadar çeşitli görseller yer alıyor. Audi, böylelikle kitabın sıkıcı olmamasını da hedeflemiş. Kitap için buraya tıklayabilirsiniz.

Corona virüsün toplu taşımaya etkisi

0

Corona virüsü yakın zaman önce Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından pandemi ilan edildi. Ülkemizde de vakaların artmasıyla, sıkı önlemler alınmaya başlandı. Hem bireysel hem de kamusal alanda alınan önlemlerle salgının yayılması engelleniyor. Bireysel olarak alınan önlemlerden biri de toplu taşıma kullanımı oldu. Vatandaşlar artık zorunlu olmadıkça evden çıkmıyor ve mümkün olduğunda toplu taşımalardan uzak duruyor. Moovit tarafından yayınlanan toplu taşıma raporu da bunu somut bir şekilde gözler önüne seriyor. Corona virüsün toplu taşımaya etkisi ne seviyede?

Corona virüsün toplu taşımaya etkisi raporlandı

COVID-19 nedeniyle, dünya genelindeki büyük şehirlerde toplu taşımadaki yolcu sayısı önemli ölçüde azaldı. Birçok ülke sakinleri evinden çalışmayla birlikte, hastalığa maruz kalmalarını en aza indirgemek için toplu taşımalardan kaçınmakta ve yerel toplu taşıma hizmetlerindeki büyük değişikliklerden dolayı şehirleri içindeki seyahat etme yöntemlerini değiştirdi. Bu değişim yayınlanan bir rapor ile gözler önüne serildi. 

Bu arada yüzdelere bakmadan önce hemen belirtelim, veriler, Moovit’in 750 milyon kullanıcısının etkinlik düzeylerinin analizine dayanıyor. Analizde İstanbul, İzmir-Aydın, Ankara, Antalya, Bursa ve Adana-Mersin’deki toplu taşımayı kullanan yolcu sayısı analiz edildi. Örneğin, Ankara‘da, salgın öncesi toplu taşıma kullanan yolcu sayısına kıyasla, toplu taşıma kullanımı yüzde 75 oranında azaldığı ortaya çıktı.

İstanbul ve diğer şehirlerdeki değişime aşağıdaki tablodan göz atabilirsiniz.

Berlin’deki Tesla Gigafactory fabrikası görüntülendi

Koronavirüs gölgesinde inşası devam eden Berlin’deki Tesla Gigafactory fabrikası görüntülendi. Fabrikayla ilgili YouTube’da video paylaşıldı.

Tesla Gigafactory fabrikası kuruluyor

Koronavirüs salgınından etkilenen şirketlerden biri de Tesla oldu. ABD’deki fabrikasında üretime ara vermek zorunda kalan Tesla, diğer ülkelerde faaliyetlerine devam etmeye çalışıyor.

Tesla, bir yandan da Berlin’de inşası devam eden Gigafactory fabrikası için çalışmalara devam eden. Merakla beklenen Berlin’deki fabrika için ilk görüntüler paylaşıldı.

4K çekim özelliğine sahip drone kullanılarak çekilen fabrikanın görüntüleri, Tesla Kid Grünheide kanalında paylaşıldı. 

Şimdilik bu fabrika için sürecin hedelenildiği gibi gittiğini söyleyebiliriz. Tesla bu ay içinde fabrikanın yapımına başlamayı ve 21 Temmuz’da çalışmaları bitirmeyi hedefliyor.

Fabrikada akü üretim, koltuk imalatı, boya atölyesi, montaj, plastik üretimi, gövde inşası ve atık su arıtma gibi çeşitli alanlar bulunacak.  Fabrikanın tamamlanmasının ardından, burada Tesla’nın yeni aracı Model Y’nin üretiminin yapılması bekleniyor. Ancak koronavirüs salgını nedeniyle fabrikanın açılış tarihinin ertelenmesi pek de sürpriz olmayacak diyebiliriz.

E-ticaret siteleri için hedef ve reklam optimizasyonları

 

E-ticaret firmaları son dönemlerde oldukça yoğun günler geçiriyor. İnsanların evinde bulunması özellikle temel ihtiyaçları e-ticaret üzerinden sağlayan firmalar için ciddi bir sınav haline geldi.

Son dönemlerde birçok e-ticaret girişimi hedeflerini ve reklam optimizasyonlarını doğru kurgulayamadığı için maliyet konusunda sıkıntılar yaşıyor. TechInside.com için hazırladığım ilk yazımda, doğru bir hedef ve dönüşüm optimizasyonu için bazı araçlar önererek sizlere yardımcı olmaya çalışacağım.

Birinci öncelik: Hedef belirleme

Hizmet veya ürün, her iki satışında sizin için bir maliyeti bulunuyor. Satışını yapacağınız ürün veya hizmetin satış bedelini belirledikten sonra sıra online mecralardaki hedeflerinize geliyor.

Bir çoğunuz belki duymuştur ama tekrarlamakta fayda var. Google’ın son zamanlarda ön plana çıkardığı ürünü Market Finder, özellikle sektöre yeni girecek girişimcilere hedef kitle analizi yaparak büyük ölçüde yardımcı oluyor.

Market Finder, web siteniz ile hedef ülkenizi eşleştirerek size ülkedeki ortalama gelir, önerilen reklam bütçesi, ülkedeki satın alma davranışları gibi bir çok veri sunuyor. Bu veriler ile hedef pazarınızdaki rekabet ortamını analiz edebilir ve yatırım getirisi olarak iyi sonuçlar alabilirsiniz.

E-ticaret sektöründe en önemli detay müşterinizi hangi platformda nasıl bulacağınızdır. Hedef kitlenizin online mecraları kullanma alışkanlığı sizin uygun maliyetlerle doğru bir dönüşüm almanızı sağlayacaktır. Bu platformları belirlemek için de çeşitli istatistikleri değerlendirmenizde fayda var. Örneğin, 2019 yılı için yayınlanan “We Are Social” raporunda en çok kullanılan web siteleri hedef kitlenizi belirlerken size yardımcı olabilir;

Rekabet analizi

Hedef kitlenizi ve hedef pazarınızı belirledikten sonra karşınıza elbette rakipleriniz çıkacak. Eğer çok eşsiz bir ürün veya hizmet ile pazara giriş yapmıyorsanız rakipler size reklam maliyeti konusunda zor anlar yaşatabilir. Elbette akılcı yöntemlerle bu problemlerin üstesinden gelebilirsiniz.

Öncelikle lojistik, destek veya yurt dışına bir ürün gönderiyorsanız gümrük gibi konuları en iyi şekilde çözüyor olmanız sizi rakiplerinizden ayıran ilk özellik olacaktır. Pazarda rekabet edeceğiniz diğer firmaların ürünlerini sergileme şekilleri, sizin ürününüzün güçlü yanlarını ifade etmeniz, web sitenizin kullanıcı deneyimi, mobil deneyimi gibi bir çok konu ile fark yaratabilirsiniz.

Teknik olarak rakipleriniz için yapabileceğiniz bazı araçlar da bulunuyor. Örneğin, Google Ads size rekabet ettiğiniz anahtar kelimeler için rakiplerinizi net bir şekilde gösteriyor. Panelinizdeki “Açık Artırma Bilgileri” bölümünden ulaşabileceğiniz bu bilgiler reklam maliyetlerinizi belirlerken size yol gösterici olabilir.

Seo konusunu da unutmamak gerekiyor. Bu konudan ilerleyen yazılarımda bahsedeceğim.

Kullanıcı deneyimi ve reklam

Hedeflerinizi ve rakiplerinizi belirlediniz, şimdi esas konu dükkanınızı müşterilerinize açmakta. Artık ziyaretçilerinizin ilgi duyduğu ürünleriniz, sitede kalış süreleri ve hangi aşamada sitenizi terk ettikleri gibi veriler size yol gösterici olacak.

Web sitenizin verdiği ilk mesaj sizi rakipleriniden ayıran en önemli ayrıntıdır. Özellikle piyasaya yeni giren bir marka iseniz, bilinirlik sağlayabilmek adına hedef kitlenize özel bir mimari ile web sitenizi yapılandırmalısınız. Bunu söylememin nedeni, her ülkenin kültürel yapısı nasıl farklı ise, alışveriş alışkanlıklarının da farklılaşıyor olması. Müşterinizi iyi tanıyıp kendisine ülkesindeki alışkanlıklara özel bir deneyim sunmanız gerekiyor.

Doğru müşteriye doğru reklam ile doğru deneyimi yaşattığınızda reklam maliyetlerinizin de düştüğünü fark edeceksiniz. Tüm reklam platformları, sizin müşteriye doğru reklamı gösterebilmeniz üzerine ciddi çaba gösteriyor. Bu yüzden, sırf sitenize ziyaretçi çekmek amacı ile yapacağınız reklamlar dönüşüm sağlamayacağı gibi, maliyet açısından bazı zararları da olacaktır. 

Bir örnekle konuyu açıklamak istiyorum;

Tencere satışı yaptığımız bir web sitemiz var ve reklam vermek için Google Ads platformunu kullanıyoruz. Sırf ziyaretçi gelmesi için “tencere” anahtar kelimesi ile birlikte “ayakkabı” anahtar kelimesini de kullanmaya başladık.

Ayakkabı arayan kullanıcıları, tencere satan bir web sitesine yönlendirdiğimiz için siteden hemen çıkış oranlarımız artacaktır,
Siteden hemen çıkış oranlarımız arttığı için reklam kalite puanlarımız düşecektir,

Ayakkabı arayan bir kullanıcıya, tencere gösterdiğimiz için dönüşümlerimiz düşecektir,

Ayakkabı anahtar kelimesine reklam yapan rakiplerin kalite puanları daha iyi olduğu için tıklama başına maliyetimiz artacaktır,

Düşük dönüşüm sağlayan bir site olduğumuz için bir dönüşüm başına maliyetimiz artacaktır,

Reklam mecralarının algoritmaları hile yapanı cezalandırır niteliktedir. Bu yüzden, hedef kitlemize doğru reklamı doğru şekilde gösterip web sitemizde doğru bir deneyim yaşatmanız şart.

Dijital pazarlamada da tüm pazarlama çeşitleri gibi minimum maliyet ile maksimum fayda almak üzerine çalışmalar yapmak gerekir. Bu çalışmaları yaparken reklamları da nasıl yönettiğimiz çok önemli. Çoğu reklam platformu bu yönetim için panellerini son kullanıcının da kolay anlayabileceği şekilde güncelledi. Artık birkaç kolay aşamada hemen reklam verebilir hale geliyorsunuz. Ancak, bu mecralar üst düzey bütçe yönetimine geçildiğinde daha komplike ve sadece işinin uzmanı kişilerin anlayabileceği şekle dönüşüyor. Bu yüzden eğer reklam bütçeniz belli bir tutarın üzerinde ise gereksiz maliyet yaratmamak adına öncelikle bir bilene danışmanızda fayda var.

Son olarak, çok fazla teknik detaya girmeden bir E-ticaret sitesi için reklam performansı ölçümlerken dikkat edilmesi gereken konu olan dönüşüm maliyetinden bahsetmek istiyorum.

E-ticaret sitelerinin birbirileri arasında gizlice rekabet ettiği bir konu olduğunu düşündüğüm dönüşüm maliyeti, sizin bir ürün satışı için ödediğiniz reklam maliyetini ifade ediyor. Bu maliyeti ne kadar azaltırsanız, pazarlama harcamalarınız da düşeceğinden ürünlerden daha fazla kazanç sağlarsınız. Genellikle bu maliyetin, ürünün satış tutarının yüzde 3’ünden yukarı çıkmamasını öneririz tabi bu ürün veya hizmete göre değişkenlik gösterebilir. Dönüşüm oranını artırmak için genellikle “yeniden pazarlama” fonksiyonunu kullanırız. Bu fonksiyon, kullanıcın sitenizden arama yaptığı ürünü, diğer web sitelerinde de reklam olarak göstermesine olanak sağlar. Böylece kullanıcıya markanızı ve ürününüzü defalarca hatırlatma fırsatı buluyorsunuz. Yeniden pazarlama aslında nöromarketing konularından biri. Beynin satın alma kararlarını etkileyecek şekilde yapılan çalışmalar, dönüşüm oranlarını oldukça artırıyor.

Çok fazla tekniğe girmeden, bir e-ticaret girişimi için dijital platformlarda temel olarak nasıl bir başlangıç yapılması gerektiğini anlattım. Gelecek yazılarımda bu konuların (Seo, Sem, Sosyal Medya v.b.) biraz daha tekniğine ineceğiz.

Berkun Meral
Twitter

Microsoft bulut hizmetleri için yenilik

0

Microsoft bulut hizmetleri için koronavirüs odaklı bir yenilik yapıyor. Bu yenilikle, acil yardım altyapısına öncelik verilecek.

Microsoft bulut hizmetleri ile destek sağlayacak

Bulut bilişim konusunda önemli girişimlerde bulunan Microsoft, koronavirüs salgınını ile mücadele için de destek verecek. Aşırı yüklenme kaynaklı sorunlarla mücadele için, acil yardım altyapısına öncelik verecek.

Koronavirüs salgını nedeniyle birçok ülkede başlatılan ‘evde kal’ hareketi internet altyapısında aşırı yüklenmelere neden oldu. Bu durum bulut servis sağlayıcıları da doğrudan olumsuz etkiledi.

Dünyanın en büyük bulut platformlarından biri olan Micorosft Azure için olası bir felaket senaryosunda acil durum planlaması yapıldı. Microsoft tarafından yapılan açıklamaya göre, ilk olarak acil durum destek ekiplerine ve kritik öneme sahip altyapılara destek sağlanacak. Diğer servisler ise ikincil öncelikli olarak değerlendirilecek.

Microsoft, 7 gün 24 saat boyunca altyapılarını incelediklerini ve talep artışlarına yönelik gerekli önlemleri aldıklarını belirtti. Ayrıca home Office çalışmada yaşanan artış nedeniyle Microsoft Teams’de yüzde 40 kullanıcı artışı yaşanmış ve çökmeler meydana gelmişti.

Çin ile Hindistan rekabeti büyüyor

Akıllı telefon üretim sektöründe Çin ile Hindistan arasındaki rekabet büyüyor. Teknoloji devleri, son yıllarda Hindistan’ı tercih etmeye başladı.

Çin ile Hindistan rekabeti kızıştı

Akıllı telefon üreticilerinin birçoğu üretim merkezi olarak Asya ülkelerini tercih ediyor. malzeme tedarikinin olay olması ve işçi gücünün ucuz olması, teknoloji devlerini bu stratejiye yöneltiyor.

Son yıllarda akıllı telefon üretiminde akla gelen ilk ülke olan Çin, üretimdeki bu gücünü Hindistan’a kaptıracak gibi görünüyor. Counterpoint’un yaptığı pazar araştırmasına göre Çin’de ki akıllı telefon üretiminin, küresel tedarik zincirindeki payı düşüş gösteriyor.

2016-2017-2018 yıllarını gösteren araştırma, Çin’de yaşanan düşüşü ortaya koyuyor. Çin’deki akıllı telefon üretiminin küresel ölçekteki payı 2016’da yüzde 75, 2017’de yüzde 74, 2018’de yüzde 72 oldu. 2019 yılındaki düşüş ise çok daha sert oldu ve bu oran yüzde 68’e düştü.

Çin’in kaybettiği paya baktığımızda ise dağılımın genel olarak Hindistan tarafına kaydığı görülüyor. Koronavirüs salgını nedeniyle, 2020’de Çin’deki üretim düşüşünün çok daha sert olacağı ve yüzde 65’in altında kalacağı öngörülüyor. Böylelikle Hindistan, akıllı telefon üretiminde Çin’e karşı avantajlı olacak diyebiliriz.

Teknoloji, medya ve telekom sektörlerine ait 2020 öngörüleri

0

Rapora göre, özellikle 5G ve yapay zekâ teknolojilerinin hem günlük yaşamı hem de endüstrileri dönüştüreceği öngörülüyor

 Danışmanlık şirketi Deloitte, 2020 yılına ait teknoloji, medya ve telekom sektörleri tahminlerini paylaştı. “Teknoloji Medya ve Telekomünikasyon Öngörüleri Raporu” isimli çalışmada, önceki yıllarda çokça bahsedilen teknolojilerin 2020 yılında artık hayatımızın bir parçası olacağına dikkat çekilirken, özellikle 5G ve yapay zekâ teknolojilerinin hem günlük yaşamı hem de endüstrileri dönüştüreceği öngörülüyor.

Rapordan öne çıkan başlıklar

  • 2020’de 1 milyon robotun satılması bekleniyor. Bu rakamın yarısından fazlasını profesyonel hizmet robotları oluşturacak. Bu robotlar, 2019’a kıyasla yüzde 30’luk artışla 16 milyar dolarlık gelir yaratacak.
  • Akıllı telefonlar ile yapay zekânın hayatımızda daha çok yer bulması ile 2020 yılında 750 milyondan fazla yapay zekâ çipinin satılması ve yapay zekâ çipi pazarının, toplam çip pazarından daha hızlı büyümesi ön görülüyor.
  • 2020’nin sonuna kadar, dünya çapında 100’den fazla şirket, 5G hizmetini test etmeye başlayacak ve şirketlerin bu alanda birkaç 100 milyon dolarlık iş gücü ve ekipman yatırımı yapması öngörülüyor.
  • Donanım, içerik ve hizmet alanlarını kapsayan akıllı telefon pazarının sadece 2020’de 459 milyar dolar gelir sağlaması ve 2023 yılına kadar da yıllık yüzde 5 ila 10 arasında büyümesi bekleniyor. Bu beklentinin gerçekleşmesi 2023’te akıllı telefon pazarının yılda yarım trilyon dolardan fazla gelir üreteceği anlamına geliyor.
  • Alçak yörüngede küresel geniş bantlı internet sunan uydu sayısı 2019’un sonunda 200’e ulaştı. 2020’nin sonuna kadar bu sayı 700’ün üzerine çıkacak.
  • 2020’de küresel sesli kitap pazarı yüzde 25 oranında artarak 5 milyar dolar olacak.   
  • Küresel podcast pazarı 2019’a oranla yüzde 30 artarak, 2020’de 1.1 milyar dolara ulaşacak ve böylece pazar 1 milyar doları ilk kez aşacak.
  • Reklam destekli videolar yaklaşık 32 milyar dolar küresel gelire ulaşacak.
  • Karasal yayın gücünü koruyacak, 2020’de dünya çapında en az 1.6 milyar insana ve 450 milyon haneye ulaşacak.  
  • 2022’de yılda 10 milyardan fazla bisiklet yolculuğu yapılacak. Dünya çapında, işe bisikletle gitme alışkanlığının henüz yaygın olmadığı pek çok büyük şehirde bisiklet kullanıcılarının sayısı ikiye katlanacak. 2022’ye kadar, işe bisikletle gidecek isanların sayısında yüzde 1’lik artış olacak. Önümüzdeki 3 yıl içerisinde ise tamamen pil teknolojileri kullanan 130 milyondan fazla elektrikli bisiklet satılacak.

Görsel: Duncan Stewart, Deloitte Kanada TMT Araştırmaları Direktörü 

 

Hindistan yayın kalitesi için çağrıda bulundu

0

Koronavirüs salgınıyla ilgili yayın kalitesi düşürme çalışmaları Hindistan’a da sıçrıyor. Hindistan yayın kalitesi düşürülmesi için platformlara talepte bulundu.

Hindistan yayın kalitesi düşürülmesini istedi

Koronavirüs salgını nedeniyle başlatılan evde kal hareketi, internet altyapısında fazla yüklenmelere neden oldu. Avrupa Birliği Komisyonu tarafından, içerik yayıncılarına yapılan çağrı cevap buldu ve Netflix, YouTube gibi dev platformlar yayın kalitelerini düşürdü.

Ancak Komisyon’un yaptığı çağrı sadece Avrupa ülkeleri özelinde kaldı. Hindistan gibi Asya ülkeleri de koronavirüs salgını nedeniyle internet altyapısında sorunlar yaşıyor. Nüfusu yaklaşık 1.3 milyar olan Hindistan, bu konuda en çok zorluk çeken ülkeler arasında yer alıyor.

Hindistan merkezli operatörler tarafından yapılan açıklamada Netflix, Amazon Prime ve YouTube gibi platformların yayın kalitelerini düşürülmesi istendi. Böylelikle eğitim, sağlık ve bankacılık gibi daha öncelikli alanlarda hizmetin sürdürülebilir olması hedefleniyor. Koronavirüs salgını yaygınlaştıkça, internet altyapısında da teknik sorunlar yaşanacak gibi görünüyor.

Windows güvenlik açığı tespit edildi

0

Microsoft Windows güvenlik açığı için kullanıcıları uyardı. Bu güvenlik açığıyla ilgili en kısa sürede çözümün sağlanacağı da belirtildi.

Microsoft Windows güvenlik açığı için açıklama yaptı

Micrososft yaptığı açıklamada, Windows işletim sistemindeki bir güvenlik açığıyla ilgili kullanıcılara uyarıda bulundu. Bu güvenlik açığının tüm Windows kullanıcılarını etkilediği belirtildi.

Microsoft, yazı tipi renderlamak için kullanılan Adobe Type Manager Library isimli kütüphanesinde güvenlik açığının tespit edildiğini belirtti. Bu kütüphanede iki adet uzaktan kod uygulamasının olduğu, bunun da kullanıcılar için güvenlik açığına neden olduğu duyuruldu. Uzaktan kod uygulamasının, saldırganların kullanıcıların bilgisayarlarını çalıştırmasına ve kendi istekleri için kullanmalarına imkan veriyor.

Şirket tarafından yapılan açıklamada, 14 Nisan’da yayınlanacak güncellemeyle bu güvenlik açığının giderileceği belirtildi. Bu süre geçene kadar kullanıcıların Preview Pane, Details Pane bölmelerini ve WebClient servisini devre dışı bırakmaları önerildi. Ayrıca ATFMD.DLL dosya isminin değiştirilmesi de önerildi.

Google Podcasts tasarımı yenilendi

0

Uzun süredir beklenen Google Podcasts tasarımı yenilendi. Google Podcasts, yeni tasarımıyla daha kullanıcı dostu bir görünüme kavuşmuş oldu.

Google Podcasts tasarımı değişti

Son yıllarda Podcasts dinleyici sayısında büyük bir artış yaşanıyor. Teknoloji devleri de artan bu kullanıcı talebini değerlendirmek için çeşitli girişimlerde bulunuyor.

Google’n Spotify’a rakip olarak geliştirdiği Podcasts, eski bir tasarıma sahipti. Artan kullanıcı talebinin ardından Google, uygulamasında önemli bir tasarım güncelleme yaptı. Üç sekmeli yeni bir arayüz sunulan uygulamada, kullanıcı deneyimi için daha sade bir görünüm sağlandı. Ayrıca ana ekranda sadece keşfedilmesi gereken Poadcast’lerle sınırlı kalınmayarak, favoriye alınan içerikler gösteriyor. Böylelikle kullanıcıların en beğendikleri yayıncılara daha hızlı bir şekilde ulşaması sağlanıyor.

Sağ üst köşede bulunan kırmız nokta ise kullanıcılara favori yayınlarının yeni bölümünün geldiğini gösteriyor. Otomatik indirme özelliğiyle de kullanıcıların istedikleri ortamda istedikleri zaman yayınları dinlemesini sağlıyor.

Kademeli olarak yayınlanmaya başlanan bu güncellemenin, kısa sürede tüm kullanıcılara sunulması bekleniyor. Google Podcasts, yeni tasarımıyla hem kullanıcı memnuniyetini artırmayı hem de yeni kullanıcılar kazanmayı hedefliyor.

McKinsey, koronavirüsün ekonomiye etkilerini araştırdı

0

McKinsey & Company, 140’tan fazla ülke ve bölgede etkileri görülen koronavirüsün merak edilen ekonomik yansımalarını iki farklı senaryo ile ortaya koydu

Yönetim danışmanlığı firması McKinsey & Company, koronavirüsün yarattığı COVID-19 hastalığının ekonomiye ve iş dünyasına etkilerini analiz etti. Yaşanmakta olan süreç, sosyal ve ekonomik boyutta kaygı yaratıyor. 11 Mart tarihinde Dünya Sağlık Örgütü’nün koronavirüsü küresel salgın ilan etmesinin de etkisiyle tüm dünyada geniş çaplı önlemler alınmaya başlandı. Yaşanan trajik olayların ekonomik boyutları ise merak konusu. Bu kapsamda McKinsey, 65’i aşkın ülkedeki deneyimiyle, belirsizliğini koruyan COVID-19 sürecine dair iki farklı senaryo üzerinden salgının ekonomiye muhtemel etkilerini araştırdı. Aynı zamanda koronavirüsün iş dünyası için kritik önem taşıyan tedarik zincirine etkilerine ve liderler için zorlu bir süreç olan kriz yönetiminde başarı getirecek uygulamalara dair bilgi ve verileri açıkladı.

Geçmiş dönem vakaları incelenerek orta ve uzun vadeli iyileşme senaryolarına odaklanılan bu analizler, belirtilen senaryonun gerçekleşmesi durumuna göre yapılmış birer tahmin niteliği taşıyor.

İyimser Senaryo: Orta vadede iyileşme

Bu senaryoda Avrupa ve Amerika’da nisan ayı ortasına dek vaka sayısı artmaya devam ediyor. Asya ülkelerinde vakalar zirve yapıp azalmaya başlıyor, Afrika ve Okyanusya’da salgın sınırlı kalıyor. Yerel ve ulusal karantina, evden çalışma ve eğitim gibi fiziksel izolasyon uygulamaları sayesinde hastalığın artışı önleniyor. Yeterli testlerle salgının boyutları ölçümleniyor. Virüs mevsime bağlı olarak sıcaklık artışları ile birlikte azalıyor. Mayıs ayı ortasında genel olarak toplumlarda iyimserlik hakim oluyor. Güney yarımkürede kış ayları ile birlikte virüs çoğalma eğilimi gösterse de ülkeler bu döneme hazırlıklı olduğu için kontrol daha kolay sağlanıyor. Ayrıca virüs Kuzey yarımkürede mevsimsellik gösteriyor ve havaların ısınmasıyla birlikte yayılma hızı düşüyor. Sonbaharda virüs yeniden aktive oluyor ancak ciddi bir mutasyon geçirmiyor ve elde edilen deneyim sayesinde sosyal ve ekonomik hareketlilik sağlanıyor.

Bu iyimser tabloda dahi, geniş kapsamlı karantina uygulamaları, seyahatlerin kısıtlanması ve fiziksel izolasyon önlemleri bireysel ve kurumsal harcamalarda keskin bir düşüş yaratıyor ve ekonomide 2. çeyrek dönem sonuna dek durgunluk yaşanması bekleniyor. Bu dönem sonunda salgın kontrol altına alınmış olsa da durgunluğun yarattığı ekonomik etkiler, 3. çeyrek dönem sonuna dek kendini gösteriyor. Bu durumda tüketiciler evde kalmaya devam ederken, şirketler gelir kaybediyor, yatırımlar yavaşlıyor ve istihdam oranlarında azalma yaşanıyor.

Düşük faiz oranlarının korunmasıyla 1. çeyrek dönemde para politikalarındaki iyileştirmeler olumlu ancak sınırlı bir etki yaratıyor; 2. ve 3. çeyrek dönemdeki ekonomik kaybın önüne geçmekte yeterli olmuyor. Bu senaryoda, Avrupa ve ABD’de ekonominin iyileşmesi 4. çeyrek dönemde gerçekleşmesi beklenirken, 2020 yılı küresel GSYİH’de yıl başındaki beklentilerin altında bir büyüme sağlanıyor.

Kötümser Senaryo: Uzun vadede iyileşme

Bu senaryo, COVID testlerinin toplumda yaygın bir şekilde yapılmasının gecikmesi, fiziksel izolasyonun yeterli düzeyde yapılmaması ile halk sağlığının yeterince korunamaması sonucu salgının ABD ve Avrupa’da mayıs ayı ortasına dek çoğalarak artması koşullarına dayanıyor. Aynı zamanda virüsün yıl boyunca mevsim şartlarından etkilenmeden varlığını sürdürmesi olasılıkları ele alınıyor. Bu durumda Afrika, Okyanusya ve bazı Asya ülkelerinde de salgının yayılabileceği ancak genç nüfusta ölüm oranlarının çok daha düşük olabileceği tahmin ediliyor. Virüsün sene sonuna doğru geçirebileceği mutasyon sonucu, Çin gibi salgını kontrol etmede başarılı olan ülkeler dahi hastalıkların yeniden artmaması için sıkı önlemler almak zorunda kalıyor.

Bu koşullarda, tüketici talepleri yıl boyunca düşük kalıyor. Bu senaryoda küresel ekonomik durgunluk, küçük ve orta ölçekli şirketleri çok daha derinden etkiliyor. Havacılık, seyahat, turizm gibi hizmet sektörlerine etki uzun süreli oluyor ve bu sektörler başta olmak üzere en çok etki altında bulunan sektörlerde iflaslar ve birleşmeler yaşanıyor; yıl boyunca işten çıkarmalar ve iflaslar kartopu etkisi ile tüm sektörlerin zayıflamasına neden oluyor. Bu şartlar altında dahi, bankaların güçlü sermaye yapıları ve makro ihtiyati denetim sayesinde geniş çaplı bir bankacılık krizi beklenmiyor.

Bu senaryoda, küresel ekonomide 2008-09 küresel finansal krizine benzer sert bir etki görülmesi bekleniyor. Pek çok ülkede 2020 yılı ekonomisi küçülüyor ve iyileşmenin başlaması 2021 yılı ikinci çeyrek dönemine sarkıyor.

 

Boeing koronavirüs için yardım talep etti

Dünyanın en büyük havacılık şirketlerinden biri olan Boeing koronavirüs salgını için yardım talep etti. Donald Trump’tan 60 milyar dolarlık yardım paketi istendi.

Boeing koronavirüs için 60 milyar dolar istedi

Tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgını, birçok sektörde olumsuz bir ekonomik tabloya neden oldu. İnsanların güvenlikleri için kendilerini eve kapatmaları, hayatı neredeyse durma noktasına getirdi.

737 MAXtip uçaklarında halen sertifikasyon sorunu yaşayan Boeing, bu sorun nedeniyle ekonomik olarak zorluk yaşıyordu. Buna koronavirüs salgınının da eklenmesiyle, Boeing’i oldukça zor bir durumda bıraktı.

Uçuş seferlerinin birçoğunun iptal olması, yurt dışı seferlerin durdurulması Boeing’in ekonomik sorunlar yaşamasına nedne oldu. Boeing tarafından Donal Trump’a yapılan çağrıyla, koronavirüs salgını etkilerinden şirketin korunabilmesi için 60 milyar dolarlık devlet desteği talep edildi.

Yaklaşık 2.5 milyon kişiye isihdam sağlayan ve 17 bin tedarikçisi bulunan Boeing, ABD ekonomisi için kritik bir öneme sahip. Boeing, yardım paketinin direkt olarak kendi kasasına girmesini istemiyor. Tam aksine tedarikçileri aracılığıyla da bu yardım paketinin dolaşımda olması isteniyor. Bu nedenle Donald Trump’ın konuya olumlu yaklaşması bekleniyor.